Natali Aygul Antoloji.com

Birde Travestileri Bir Travestinin Kendisinden Öğrenin
Hep merak edilir ya, aykırı hayatların başrol oyuncuları Travestiler, Ya caddelerden bilirsiniz onları,ya da medyada mutlaka karşınıza çıkarlar.Ya kötü bir olaya karışmıştır, ya da en çok ölüm ve katledilme haberlerini okursunuz.Dış dünyaları hep ortadadır,hep medyatiktir,hep te karmaşa,koşuşturma,mücadele vardır hayatlarında…Peki ya iç dünyalarını bileniniz varmı? Yok denecek kadar azdır…Bir Travesti ne hisseder,ne düşünür,ne olmak,ne yapmak ister,içinde ne saklar,ne söylemek,neyi haykırmak ister; işte aşağıda Ladynatali tarafından yazılan bu şiir bir travestinin basit, doğal, samimi ve yalansız iç dünyasının sadece küçük bir anlatımıdır…

BEN ASLINDA BENİM OL’MADIĞIMDIR
BEN ASLINDA BENİM OLA’MADIĞIMDIR

Gökkuşağı,elbisem,
Ayışığı,kılavuzumdur.
Yıldızlar,gözbebeğim,
Gece,ayaz kokan saçlarımdır.

Gündüz,solgun tenim,
Güneş,sevgi dolu yüreğimdir.
yağmur,dinmeyen özlemim,
Ateş,sönmeyen umudumdur.
Dağ,kibirliliğim,
Deniz,kısmetimdir.
Rüzgar,kayboluşum,
Şimşek,direnişimdir
Yol,ayrılığım,
Nehir,kavuşmamdır.
Çiçek,sevdiğim,
Ağaç,paylaştığımdır.
Kış,çoğalan kaygım,
Yaz,geleceğimdir.
Bahar,yeniden başlangıcım,
Sonbahar,çaresizliğimdir.
Dünya,fakirliğim,
Ölüm,zenginliğimdir.
Anne,fedakarlığım,
Baba,sabır taşımdır.
İsa,çobanım,
Tanrı,sığınağımdır.
Din arayış çabam,
Kilise,vijdani hesaplasmamdır.
Ruh,labirentim,
Beden,ikilemimdir.
Sevgi,olmassa olmazım,
Nefret,en buyuk yalnızlığımdır.
Para,melek yuzlu şeytanım,
Ekmek,alınterimdir.
İnsan,karmaşam,
Hayvan,korunmasızlığmdır.
Şiir,anlatabildiğim,
Resim,içimde sakladığımdır.
Poltika yalanım,
Demokrasi güvensizliğimdir
Muzik şahlanışım,
Dans canlanışımdır.
Ayna,tutsaklığım,
Saat,boşa gemiş zamanımdır
Aile,ait olamadığım,
Devlet hayal kırıklığımdır.
Siyah,korkularım,
Beyaz,uyanışımdır

Sen,olmak istediğim,
Ben,aslında benim ol’madığımdır.
sen görünmezliğim,
Ben aslında benim ola’madığımdır.

MARJİNAL OLMAK BAZEN İNSANLARIN KENDİ SECİMİ OLMAYABİLİR,FARKLI OLMAK,FARKLI DÜŞÜNMEK,FARKLI HİSSETMEK BAZEN DE
İNSANLARA DOĞUŞTAN VERİLİR,BU TARZ KİŞİLİKLER DOĞASINDA OLANI HİSSETMEYE VE YAŞAMAYA BAŞLADIKLARI ZAMAN ZATEN
İSTESELERDE İSTEMESELERDE MARJİNAL OLMUŞLARDIR.

ASLINDA YAPTIKLARI VEYA YAPTIGIMIZ TEK ŞEY KENDİMİZ OLABİLME ÇABASIDIR.HİÇ OLAMADIKLARI YADA OLMAK İSTEMEDİKLERİ BİR BİYOLOJİK GERÇELİKLE YAŞAMAK ZORUNDA KALMAK,TUTSAK OLMAKLA EŞDEĞER,BELKİ DE COK DAHA ZOR BİR DURUMDUR.

KAÇINILMAZ OLAN ER YADA GEÇ KENDİLERİ OLABİLME,İSTEDİKLERiNE KAVUŞABİLME,ÇABALARINDAN GALİP ÇIKACAK OLMALARIDIR.

VARIN SİZ BUNA MARJİNALİZM DEYİN,FARKLILIK DEYİN,AYKIRI OLMAK DEYİN,BAŞKALDIRI DEYİN HEPSİ UYAR UYMASINA,AMA,BENCE BURADA SENCİ VE BENCİLİK SAVAŞI BAŞLAYACAK VE BU KİŞİLİKLER KENDİ DOGASINDA OLANLARI SESSİCE VE KENDİ HALİNDE YASAYACAK İKEN BASKALDIRIRCASINA,İNADINA DAHA ASİ,DAHA UC VE OLDUĞUNDAN COK DAHA FAZLA AYKIRI DAVRANACAKLARDIR.ASIL İFADE ETMEK İSTEDİĞİM AŞAĞDA KÜÇÜK HARFLE YAZILILANLARDIR,BU BİR GİRİŞ OLDU OLDU DİLERİM BEGENİR VE GUZELCE OKURSUNUZ...Ladynatali-Antalya

İnsanlar hissetikleri ile beraber yaratilmiştir ve insanı insan yapan iç dunyamızdan gelen hislerimizdir...Hislerimiz bizi diğerlerinden farklı kılar ve hislerimiz yaşantımıza anlam katar.Hislerimizle kendimizitanır ve kesfederiz.Kendimizi gercekte tam anlamıyla tanıyıp kesfettigimizde artık gercek bir birey olmusuzdur.

Bazen bedenimiz bizi yanıltabilir,fakat içimizden gelen hisler bizi yanıltmazlar,hislerimiz gercekte ne olduğumuzu kim olduğumuzu bize soyler.Bize dusen onu dinlemek ve gercekte kim olduğumuzu bulmaktır.

Bazen de vucudumuz biyolojik gerceklikte erkektir,ama, hislerimiz tam tersi bize kadın oldugumuzu soyler,zaten dikkat edildiginde icinde kadın ruhu tasıyan biyolojik erkek,goruntu olarak erkek gibi olsada hareketve davranıslarıyle kadının butun ozelliklerini tasır,aynı sekilde bu tam tersi bir durum olan goruntusu biyolojik kadın ama hisleri ona erkek oldugunu soyleyen kisilerde de aynıdır.

Biyolojik goruntusune inanmayıp hislerine inanan ve güvenen bu tarz kişilikler zamanı geldiğinde gerçek benliğine kavuşacaktır.

Biyolojik goruntusunun tam tersine kendisini kadın veya erkek olarak belirleyen kişi gercek benliğinekavustuğu için bu kişilerin yaşamı da daha kolay ve daha anlamlı olacaktır.İnsanoğlu kendi yolunu çizmekte ve biyolojik goruntusunun tam tersine bir cinsiyet belirlemede özgür olmalı özgür brakılmalı,kınanmamalıdır...

Peki yaşamda dogru nedir ne olmalıdır? ilk olarak dogru kişinin kendisine tamamiyle inanmasıdır.İkinci olarakta dogru yaptığımız şeylerin bizi mutlu etmesi daha iyi ve daha hafif hissetirmesidir...

'durust,durustluk,durust olmak' nedir ve nasil olmalidir,azicik kenarindan ucundan deginmek isterim,aslinda zaten bu kavramlar herkesce bilinir birseydir,dogumdan olume kadar tum hayatimizi dusunursek eger bu kavramin ne kadar cok fazla kullanildigini ve yasamimiz uzerinde nekadar cok etkili rol oynadigini acikca gorebiliriz,herkesin aslinda olmak istedigi,yapmak istedigi,secmek istedigi ve yurumek istedigi bir yoldur durustluk,bana gore iyi bir annenin cocuguna duydugu yalansiz ve karsiliksiz sevgi gibidir,durustluk vicdan sahibi olmak ve onu dinlemeyi bilmektir,dilimizin soyledigini yuregimizin de soylemesidir,kendimiz olabilmektir,ruh ve bedenin kardesligidir,açgozlülükten,menfaat,hırs öfke ve intikam duygusundan uzak durabilmektir diyerek ozetleyebiliriz...'Durustluk,durust olmak' aslinda kolay gibi gorunsede yasadigimiz yeryuzu ve cag itibariyle bunu basarmak ve bir bebek kadar masum olabilmek bence artik mumkun degildir,herseyden once paranin,devletlerin ve poltika nin kuvvet oldugu bir yeryuzunde dogmus bulunarak ve yasamaya mecbur kalarak daha baslangicta durustlukten ne kadar cok uzaga fırlatıldıgımızın altını onemle cizmek isterim,ama tabi ki bizler insan evladiyiz,'hatasiz kul olmaz' diye zaten bastan bu damga uzerimize yapistirilmistir,hatalar da hatalarimiz da bir anlamda durust olmadigimiz veyahutta olamadigimiz anlamina gelmez mi? Yuzde yuz durust olmak mumkun olmasa da tabi ki yasam icerisinde,hatalarimizla,gunahlarimizla,korkularim izla,acilarla ve tabi ki en son ölümle kacinilmaz yuzlestigimizde ve vicdanimiz bize seslendiginde,durup dusunup nekadar durustum veya nekadar durust olabildim diye kendimize sordugumuzda,icimizde kopacak fırtınayı dindirebilecek ve bu hesaplasmadan galip cikmak icin kullanicagimiz kuvvetin kaynagini yine dogumdan olume yasadigimiz hayatin kendisinde ve tabi ki verdigimiz kararlar neticesinde şekillendirdigimiz oz karekterimizde bulacagimiz kesindir...Herkesin bir durustluk anlayisi vardir,herkesin mutlaka ki masum bir tarafi vardir ve bence onemli olan nekadar durust oldugumuz degil,nekadar masum veyahutta temiz oldugumuz degil oncelikle nekadar cok kendimiz oldugumuzdur,gorunen kısımlarımızı degil gorunmeyen kısımlarımızı nekadar cok ve nekadar dogru kullandıgımızdır,iste bence olcu budur ve bu olmalıdır! ...