''Yine bir bayram daha sensiz anne Aramızda aşılmaz mesafeler Sen de boynu büktün yine bensiz anne Aramızda yığın yığın engeller
Herkes bayram yapar, güler, eğlenir Benimse içimden ağlamak gelir Şu gurbet ellerde ömür tükenir Belki de kavuşmak mahşerde anne
Sesini duyunca bayram akşamı Bin katına çıktı gönlümün gamı Ben neyleyim sensiz geçen bayramı Hergün ağlıyorum bu yerde anne
Yüreğim yanar sensiz boynum bükülür Gözlerimden kanlı yaşlar dökülür Bayram günü hasret nasıl çekilir Ayrılık yazılmış kaderde anne
Evlat hasretiyle yanmış ki için Soruyorsun: 'Oğlum ayrılık niçin?' Dedim ya beklenen bir bahar için Ne zaman diyorsan ilerde anne
Gül toplamak için atıldım yola Her taraf gül olmadan veremem mola Kızma ne olur dönmedim diye hâlâ Bütün ümidimiz güllerde anne.... ... ... '' ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ ZİNDANDAN MEHMED'E MEKTUP
Zindanda iki hece.Mehmed'im lafta! Baba katiliyle baban bir safta! Bir de geri adam,boynunda yafta...
''BİSMİLLAH HER HAYRIN BAŞIDIR,BİZ DAHİ BAŞTA ONA BAŞLARIZ....''(RNK-1.SÖZ)


~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
''Yine bir bayram daha sensiz anne
Aramızda aşılmaz mesafeler
Sen de boynu büktün yine bensiz anne
Aramızda yığın yığın engeller
Herkes bayram yapar, güler, eğlenir
Benimse içimden ağlamak gelir
Şu gurbet ellerde ömür tükenir
Belki de kavuşmak mahşerde anne
Sesini duyunca bayram akşamı
Bin katına çıktı gönlümün gamı
Ben neyleyim sensiz geçen bayramı
Hergün ağlıyorum bu yerde anne
Yüreğim yanar sensiz boynum bükülür
Gözlerimden kanlı yaşlar dökülür
Bayram günü hasret nasıl çekilir
Ayrılık yazılmış kaderde anne
Evlat hasretiyle yanmış ki için
Soruyorsun: 'Oğlum ayrılık niçin?'
Dedim ya beklenen bir bahar için
Ne zaman diyorsan ilerde anne
Gül toplamak için atıldım yola
Her taraf gül olmadan veremem mola
Kızma ne olur dönmedim diye hâlâ
Bütün ümidimiz güllerde anne.... ... ... ''
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
ZİNDANDAN MEHMED'E MEKTUP
Zindanda iki hece.Mehmed'im lafta!
Baba katiliyle baban bir safta!
Bir de geri adam,boynunda yafta...
Halimi düşünüp yanma Mehmed'im!
Kavuşmak mi? ..Belki..Daha ölmedim!
Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli,
Kırmızı tuğlalar altı köşeli.
Bu yol da tutuktur hapse düşeli...
Git ve gel... Yüz adım...Bin yıllık konak
Ne ayak dayanır buna,ne tırnak!
Bir alem ki, gökler boru içinde.
Akıl almazların zoru içinde
Üstüste sorular soru içinde.
Düşün mü,konuş mu, sus mu,unut mu?
Buradan insan mı çıkar,tabut mu?
Bir idamlık Ali vardı,asıldı
Kaydını düştüler,mühür basıldı.
Geçti gitti,birkaç günlük fasıldı
Ondan kalan,boynu bükük ve sefil;
Bahçeye diktiği üç beş karanfil...
Müdür bey dert dinler,bugün'maruzat'!
Çatık kaş...Hükumet dedikleri zat...
Beni Allah tutmuş kim eder azat?
Anlamaz; yazısız,pulsuz,dilekçem...
Anlamaz! ruhuma geçti bilekçem!
Saat beş dedi mi,bir yırtıcı zil
Sayım var, maltada hizaya dizil!
Tek yekun içinde yazıl ve çizil!
Insanlar zindanda birer kemmiyet;
Urbalarla kemik,mintanlarla et.
Somurtuş gibi bıçak,nara gibi tokat;
Zift dolu gözlerde karanlık kat kat...
Yalnız seccademin yönünde şefkat
Beni kimsecikler okşamaz madem
Öp beni alnımdan,sen öp seccadem!
Çaycı getir ilaç kokulu çaydan!
Dakika düşelim,senelik paydan!
Zindanda dakika farksız aydan
Karıştır çayını zaman erisin
Kopuk kopuk,duman duman erisin!
Peykeler,duvara mihli peykeler
Duvarda,başlardan yağlı lekeler
Gömülmüş duvara,bas bas gölgeler...
Duvar,katil duvar yolumu biçtin
Kanla dolu sünger... Beynimi içtin
Sukut...Kıvrım kıvrım uzaklık uzar
Tek nokta seçemez dünyada nazar
Yerinde mi acep,ölü ve mezar?
Yeryüzü boşaldı habersiz miyiz?
Güneşe göç varda,kalan biz miyiz?
Ses demir,su demir ve ekmek demir...
İstersen demirde muhali kemir.
Ne gelir ki elden,kader bu,emir...
Garip pencerecik,küçük daracık;
Dünyaya kapalı,Allah'a açık
Dua,dua eller karıncalanmış;
Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış
Gözyaşı bir tarla,hep yoncalanmış
Bir soluk,bir tütsü,bir uçan buğu
İplik ki incecik,örer boşluğu
Ana rahmi zahir,şu bizim koğuş
Karanlığında nur,yeniden doğuş....
Sesler duymaktayım; Davran ve boğuş!
Sen bir devsin,yükü ağırdır devin!
Kalk ayağa,dimdik doğrul ve sevin!
Mehmed'im,sevinin,başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin,eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın elbet bizim,elbet bizimdir!
Gün doğmuş,gün batmış,ebed bizimdir
NECİP FAZIL KISAKÜREK
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
::::SELAM VE DUA İLE::::
:)) bir tebessümlük yer açın çehrenizde:))