Güvenmenin temelinde aslında karşına güvenmek değil, kişinin kendini güvende hissetmesi, kaygı ve korkularından arınması vardır. Bu açıdan baktığımızda değineceğim konu sosyal-duygusal ve psikolojik açıdan güven olgusudur. Bunun yanında tabiki, ticarette, kamuda, vs.. alanlarda güven olgusu da mevcut olmakla hayatın tümünde vardır.
Güven kelimesi aslında büyüyen, gelişen,sosyal psikolojik olarak değişime açık olan toplumumuzda son 20 yılda kendini çok fazla göstermeye başlamıştır. Özellikle insanların beklentilerinin değişmesi,yaşam amaçlarındaki farklılaşmalar,asimilasyonlar gibi etmenler güven-mek durumunu değiştirmiştir.
Özellikle ikili ilişkilerde aranan temel nitelik güvenilir olmaktır. Peki güven nedir?
Güven, benim tanımımda ilişkide var olması gereken üç temel nokta olan sevgi-saygı-sadakat üçgenin tümüdür. Genel bakıldığında sadece sadakat gibi görülse de tümünü kapsamaktadır. Sevildiğinizi bilmek, saygı duyulduğunu bilmek ve buna koşulsuz inanmak, bunun yanında her açıdan karşınızdaki kişinin size karşı sorumlu olduğunu bilmek, size bazı açılardan sorumlu olmasıdır.
Güven bir ilişkide sadece aldatmamak değildir. Güven, fiziksel aldatmanın yanında,duygusal-sosyal-düşünsel olarak da sadık kalabilmek, karşıdakini kazanmadan beraber olmadan öncede beraber iken de beraberlik başladıktan sonra da hep aynı şekilde sevgi saygı ve sadakati devam ettirmektir.
Evli çiftlerin en çok şikayetçi oldukları nokta,eşlerden birinin zamanla yada ilişkide istediği noktaya ulaştıktan sonra değişmesidir. İşte bu güvenin kırılması ve kaybıdır. İlişkilerde güvenilir olmayan birinin güvenilir insanları bulması da zordur. Çünkü güvenilir olmayan insanların en büyük özellikleri şöyle sıralanabilir:
*çok konuşmak
*çok fazla açıklama yapmak.
*bir konuda birden fazla mazereti sunmak.
*karşıdakinin bir an önce hemen ikna olmasını istemek
*kendini kanıtlamak istemek.
*bakışlarında doğallığın olmaması.
*her şeye evet demek
Çok uyumlu görünmek.
*abartılı anlatımlar,
*istikrarsızlık
Bu özellikleri arttırmak mümkündür. Ama biri var ki en önemlisidir benim için. İSTİKRAR. İlişiklerde en önemli kriter kişilerin davranış, duygu ve düşüncelerinde istikrarlı olmalarıdır.Zaten ilişkide kişilerin değişmesinin en büyük nedeni kararlı olmamaları ve istikrarsız olmalarıdır. İlişkide kişinin istikrarlı olmaması daha sonraki dönemlerde yaşanacak olumsuzlukların habercisidir.Tabi bunun yanında karşıdakinin istikrarlı olması için bizimde istikrarlı olmamız gerekir. İstikrar güvenin yüzüdür. İstikrar ve güven ise ilişkide en çok zor anlarda ölçülür. İlişkide sevgiliniz veya eşiniz yanınızda iken, güvensizliğin çıkmasını bekleyemezsiniz.
Esas tespitler, zor durumlarda veya � aşın altına elini koymak� durumlarında ortaya çıkmaktadır. Riskli dönemlerde partneriniz üzerine düşeni yapmıyorsa, fedakarlık, özverili bir tavır sergilemiyorsa,bu durumu üç şekilde yorumlamamız gerekir.
*.kendisinden ne beklenildiğinin farkında değildir.
*kendisinden ne beklenildiğini biliyordur.Ama çözüm için yeteri gücü yoktur.
* kendisinden bekleneni biliyordur. Ama bu ilişki için üzerine düşeni yapmak istemiyordur.(aslında ilişkiyi de yeterince istemiyordur) .
Bu nedenle bazen kötü giden veya istediğiniz noktaya gitmeyen bir ilişkide ısrar edilmesi sadece kişinin kendisini yıpratmasına ve sürecin daha da olumsuz olmasına nende olur. Belli bir noktada tıkanan ilişkilerde gözden geçirmek ve yeni çözümler üretmek gerekir.
İlişkilerde güvenin temeli aynı zamanda karşıdakine değer vermek ile alakalıdır..Farkında olsanız da olmasanız da, kendi davranış ve tutumlarınızla başkalarının davranış ve tutumlarını kontrol etmektesiniz. Bu aslında ayna yöntemidir. Nasıl bir izlenim verirseniz aynısını alırsınız. Bu nedenle güven beklemek için öncelikle güven vermek gerekir.
İkili ilişkilerde güven, kendini olduğu gibi, kazanmak-kaybetmek hesabı yapmadan, ortaya koymak, kendini tanıtmak ve istikrardır. Tanıdığınız insanların sonradan değişmelerinin temel nedeni hep kabul edilebilir davranışlar sergilemesidir.
Güvenmek,risk almaktır. İtirafta bulunmaktır. Açık olmaktır. Ama bunun yapılması ise size bağlıdır. Kişi itiraf ettiğinde kızmak-eleştirmek,reddetmek gibi olumsuz tavırlar,kişinin samimiyetini ve gerçekliğini zedeler. Ayrıca yasalar bile samimi itiraflarda bulunan,yalan söylemeyen durumları indirici neden olarak görmektedir.
Ayrıca ilişkilerde taraflardan birinin partnerine güvenmemesinin temel nedeni kişinin özgüven ve özsaygısının düşük olmasıdır. Özgüven eksikliğinde, � slında aldatılabilirim,benden daha iyisini bulursa, yada çevremdeki diğer cinsleri gibi ise, yada televizyondaki olaylar başıma gelse� gibi kaygı ve paranoyalar kişinin ilişkisini yıpratmasına neden olabilir.
Şüpheci bir aileden ve çevreden yetişen bir bireyin partnerine güvenmemesi çok ilginç değildir. Kendisine güvenmeyen birey, kendisinin önemsenmediğini, sevilmediğini, karşıdakinin gözünde değerli olmadığını düşünür. Bu durum, ilişkide güven problemi yaratmakta, karşıdaki ise güvenmeyen tarafın açığını aramaya başlamaktadır.
Tabiki bu durumu çözmek için eşler iyi bir psikolog olabilir. Nasıl mı? Mesela partnerinizi anlamak,çözümün % 50 sidir.Burada EMPATİ devreye girer. Eşiniz veya sevgilini şüpheci ise onu anlamaya çalışın. Neden böyle yaptığını,bu durumun sizinle mi onun psiko-sosyal yapısıyla alakalı olduğunu bulmaya çalışın. Konuşulmayanı konuşun, ona güven verin. Koşulsuz sadakat ve sevgi ifadeleri kullanın.
İlişkide güven bulmak aynı zamanda da ilişkideki hedefinize ulaşmak için seçtiğiniz doğru insandır.Yani evlilik düşünüyorsanız, evlilik düşünmeyen biri sizin için güvensiz biridir. Aslında o güvenilir biridir ama sizin beklentilerinizi karşılayamayacağı için size göre güvenilir değildir.yani güvenilir kavramı aslında bilinç altımızda beklentilerimizle de alakalıdır.
Yukarıdakilere bakılarak şimdi hayatınızda güvenmediğinizi düşündüğünüz insanları gözünüzde canlandırın.Onlara niye güvenmediğinizi düşünün. Ama başka insanların onlara niye güvenebildiğini düşünün. Acaba beklentileriniz mi? Diğer insanların sizin kadar o kişiyi tanımaması mı? Unutulmamalıdır ki; her iyide birazcık kötü, her kötü de bir iyi vardır.
Ayrıca iletişimde-ilişkide olduğunuz bir insana her konuda güvenmenize de gerek yoktur.Her insanın sağlam ve zayıf olan yönleri vardır.
Ayrıca doğru bir üslup ve iletişlim ile hiç güvenmediğiniz bir insan ile güven içinde bir ilişki yaşayabilirsiniz. Samimiyet derecesine göre sıkıntılı ve rahatsız olduğunuz konuyu onunla baş başa paylaşmanız ilişkinin yönünü değiştirebilir.
Güveni bir çok etken tetiklerken yaşadıklarınız,konuşulanlar,karşısnızdaki kişinin daha önceki davranışlarıyla güvensizliğin oluşmaya başladıgı zamandaki farklılığı,sizin kendi iç dünyanızda ki kararsız tavrınız gibi bir çok etken güven duygusunun zayıflatan etkenlerdir..
Burada en önemli etken konuşarak bunları aşabilmektir zor olanı budur fakat en baglayıcı kılanda budur.
Korkaklık ve cesaret aşkın doğasındadır. Ölümle,yaşam gibi.Bazen sevdiğimizi söylemeye korkarız.Yada sevmeye korkarız sanki hep ayrılık olacakmış gibi.Yada karşılık bulamama korkusudur bu.Karşılık bulamasakta yada yanlış birisini sevsekte en azından kendimize şunu çok rahat söyleyebiliriz EN AZINDAN SEVEBİLEN BİR YÜREĞE SAHİBİZ.
Ne Gülümsemek gerçek mutluluktur, ne de ağlamak en büyük acının ifadesidir.... Ne seni seviyorum sözü gerçek sevğidir ne de söylemek sevmediğinin göstergesidir... Hayat ne gideni getirir ne de kaybettiğin zamanı geri çevirir... Ya yaşaman gerekenleri zamanında yaşayacaksın yada yaşamadım diye ağlayacaksın...
slm bu yazdigin yazilarin okadar anlamli ki icten ve bir okadar da hayatin icinden yazan kalemini ve guzel yuregini Kutluyorum kalemin hic susmasin saygilarimla selamlar
Merhaba.. Uzun zamandır gelemedim buralara. Çünkü hastaydım.Sonra bir de gelip baktım ki, yazılanları okumak istemiyorsunuz.:( Sonra aklıma burası geldi.. Selamlar...
SAYGIDEĞER GÖNÜL DOSTLARIM AŞAĞIDA SUNDUĞUM DÖRT GRUP SİZLERİN DUYGULARINA TERCUMAN OLMASI İÇİN KURULMUŞTUR. İÇİNİZDE BİRİNE VEYA BİR KAÇINA ÜYE OLANLARI TEBRİK EDİYORUM ÜYE OLMADIĞINIZ GRUP VARSA ÜYELİK ÇOK KOLAY PROFİLİME GİRİN ÜYE OLDUĞUM GRUPLARI TIKLAYIN İLK BAŞTA KARŞINIZA MAVİ YILDIZLI BU DÖRT GRUP ÇIKACAKTIR SIRAYLA TIKLAYIN GRUP SAYFASI KARŞINIZA ÇIKACAKTIR SAĞ SÜTÜNDA TIKLAYINIZ YAZAR ONU TIKLAYINCA BU GRUBA ÜYE OL YAZISI ÇIKAR ONUDA TIKLAYIN SIRAYLA DİĞER GRUPLARIMA DA KATILIN BİRLİK OLALIM DİRLİK BULALIM GRUPLAR ÜYELERİN DESTEĞİYLE AYAKTADIR DİĞER GRUP YÖNETİCİ ARKADAŞLARIMDA KATILABİLİRLER ÇÜNKÜ BENDE ONLARA GEREKLİ DESTEĞİ VERİYORUM SAYGI,SELAM İLETİYORUM.
AŞKIN DERYASI Kitabımdan Damlalar GURUBU Isparta Sevdalıları Grubu NE MUTLU BEN TÜRKÜM DİYENLER grubu TÜRKİYE Yazarlar,Ozanlar, Bestekarlar,Şairler Gurubu
NE MUTLU BE N TÜRKÜM DİYENLER grubu'ma şiirimle davetiyemdir.
Barış,kardeşliği benimseyenler, Taşı toprağını önemseyenler, Askere, Polise gülümseyenler, Ne mutlu ben Türküm diyen burada.
Devlete, Millete saygı duyanlar, Özüne,sözüne sadık olanlar, Ülkeme övgüyle eser sunanlar, Ne mutlu ben Türküm diyen burada.
Her renkten,her ırktan olsalar bile, Hainlik yapmazlar düşmezler dile, Layık olmalıyız sevgiye, güle, Ne mutlu ben Türküm diyen burada.
Mustafa Kemal'dir Yüce Atamız, Bayrak'ta,Sancak'ta şehit Kanımız, Dünyanın kalbidir TÜRK Vatanımız, Ne mutlu ben Türküm diyen burada.
Canını yurduna feda edenler, Çerkezi, Kürt, Lazı eşit görenler, Alevi, Sunisi biriz diyenler, Ne mutlu ben Türküm diyen burada.
Zekice düşünüp doğru yazanlar, Bestekar, Şairler, Aşık, Ozanlar, Bölücü, teröre feci kızanlar, Ne mutlu ben Türküm diyen burada.
Hayat yaşandığı kadar vardır gerisi ya hafızalardaki hatıra,ya hayallerdeki ümittir.hüsranı ise tek yerde kabul ediyorum yaşamak varken yaşanmamış olmakta....
Kelimeler bazı şeyleri anlatır. Ama her şeyi yaşatmaz. Bazen ben bile yabancı olurken kendime, sana nasıl anlata bilirim ki ben. Neşeliyim diyeceğim, suratsız bir anıma denk geleceksin. Espriliyim diyeceğim belki ağlamalarıma denk düşeceksin.
01.04.2011 - 21:48
Birisi olacaksa,geçmişimi merak ederek değil geleceğimi hayal ederek gelsin!
Korkaklarla yürüdüğüm yollarda tek kalmaktan yoruldum
02.09.2010 - 17:53
slm
13.08.2010 - 12:07
Keşkeler çayımıza kattığımız şekerler gibi çayı sadece tatlandırır ama çay aynı çay olarak kalır..!
05.08.2010 - 08:27
YENİLMESİ GEREKEN İLK DÜŞMANLIKLAR, ÖFKE İLE ÜMİTSİZLİKTİR
01.08.2010 - 11:36
Arkamda yürüme, ben öncün olmayabilirim. Önümde yürüme, takipçin
olmayabilirim. Yanımda yürü, böylece ikimiz eşit oluruz.
25.07.2010 - 20:25
Yüzyılın sorunudur güvenmek..
İLİŞKİLERDE GÜVEN
Kime nasıl, niye,ne kadar güvenmeliyim?
Güvenmenin temelinde aslında karşına güvenmek değil, kişinin kendini güvende hissetmesi, kaygı ve korkularından arınması vardır. Bu açıdan baktığımızda değineceğim konu sosyal-duygusal ve psikolojik açıdan güven olgusudur. Bunun yanında tabiki, ticarette, kamuda, vs.. alanlarda güven olgusu da mevcut olmakla hayatın tümünde vardır.
Güven kelimesi aslında büyüyen, gelişen,sosyal psikolojik olarak değişime açık olan toplumumuzda son 20 yılda kendini çok fazla göstermeye başlamıştır. Özellikle insanların beklentilerinin değişmesi,yaşam amaçlarındaki farklılaşmalar,asimilasyonlar gibi etmenler güven-mek durumunu değiştirmiştir.
Özellikle ikili ilişkilerde aranan temel nitelik güvenilir olmaktır. Peki güven nedir?
Güven, benim tanımımda ilişkide var olması gereken üç temel nokta olan sevgi-saygı-sadakat üçgenin tümüdür. Genel bakıldığında sadece sadakat gibi görülse de tümünü kapsamaktadır. Sevildiğinizi bilmek, saygı duyulduğunu bilmek ve buna koşulsuz inanmak, bunun yanında her açıdan karşınızdaki kişinin size karşı sorumlu olduğunu bilmek, size bazı açılardan sorumlu olmasıdır.
Güven bir ilişkide sadece aldatmamak değildir. Güven, fiziksel aldatmanın yanında,duygusal-sosyal-düşünsel olarak da sadık kalabilmek, karşıdakini kazanmadan beraber olmadan öncede beraber iken de beraberlik başladıktan sonra da hep aynı şekilde sevgi saygı ve sadakati devam ettirmektir.
Evli çiftlerin en çok şikayetçi oldukları nokta,eşlerden birinin zamanla yada ilişkide istediği noktaya ulaştıktan sonra değişmesidir. İşte bu güvenin kırılması ve kaybıdır. İlişkilerde güvenilir olmayan birinin güvenilir insanları bulması da zordur. Çünkü güvenilir olmayan insanların en büyük özellikleri şöyle sıralanabilir:
*çok konuşmak
*çok fazla açıklama yapmak.
*bir konuda birden fazla mazereti sunmak.
*karşıdakinin bir an önce hemen ikna olmasını istemek
*kendini kanıtlamak istemek.
*bakışlarında doğallığın olmaması.
*her şeye evet demek
Çok uyumlu görünmek.
*abartılı anlatımlar,
*istikrarsızlık
Bu özellikleri arttırmak mümkündür. Ama biri var ki en önemlisidir benim için. İSTİKRAR. İlişiklerde en önemli kriter kişilerin davranış, duygu ve düşüncelerinde istikrarlı olmalarıdır.Zaten ilişkide kişilerin değişmesinin en büyük nedeni kararlı olmamaları ve istikrarsız olmalarıdır. İlişkide kişinin istikrarlı olmaması daha sonraki dönemlerde yaşanacak olumsuzlukların habercisidir.Tabi bunun yanında karşıdakinin istikrarlı olması için bizimde istikrarlı olmamız gerekir. İstikrar güvenin yüzüdür. İstikrar ve güven ise ilişkide en çok zor anlarda ölçülür. İlişkide sevgiliniz veya eşiniz yanınızda iken, güvensizliğin çıkmasını bekleyemezsiniz.
Esas tespitler, zor durumlarda veya � aşın altına elini koymak� durumlarında ortaya çıkmaktadır. Riskli dönemlerde partneriniz üzerine düşeni yapmıyorsa, fedakarlık, özverili bir tavır sergilemiyorsa,bu durumu üç şekilde yorumlamamız gerekir.
*.kendisinden ne beklenildiğinin farkında değildir.
*kendisinden ne beklenildiğini biliyordur.Ama çözüm için yeteri gücü yoktur.
* kendisinden bekleneni biliyordur. Ama bu ilişki için üzerine düşeni yapmak istemiyordur.(aslında ilişkiyi de yeterince istemiyordur) .
Bu nedenle bazen kötü giden veya istediğiniz noktaya gitmeyen bir ilişkide ısrar edilmesi sadece kişinin kendisini yıpratmasına ve sürecin daha da olumsuz olmasına nende olur. Belli bir noktada tıkanan ilişkilerde gözden geçirmek ve yeni çözümler üretmek gerekir.
İlişkilerde güvenin temeli aynı zamanda karşıdakine değer vermek ile alakalıdır..Farkında olsanız da olmasanız da, kendi davranış ve tutumlarınızla başkalarının davranış ve tutumlarını kontrol etmektesiniz. Bu aslında ayna yöntemidir. Nasıl bir izlenim verirseniz aynısını alırsınız. Bu nedenle güven beklemek için öncelikle güven vermek gerekir.
İkili ilişkilerde güven, kendini olduğu gibi, kazanmak-kaybetmek hesabı yapmadan, ortaya koymak, kendini tanıtmak ve istikrardır. Tanıdığınız insanların sonradan değişmelerinin temel nedeni hep kabul edilebilir davranışlar sergilemesidir.
Güvenmek,risk almaktır. İtirafta bulunmaktır. Açık olmaktır. Ama bunun yapılması ise size bağlıdır. Kişi itiraf ettiğinde kızmak-eleştirmek,reddetmek gibi olumsuz tavırlar,kişinin samimiyetini ve gerçekliğini zedeler. Ayrıca yasalar bile samimi itiraflarda bulunan,yalan söylemeyen durumları indirici neden olarak görmektedir.
Ayrıca ilişkilerde taraflardan birinin partnerine güvenmemesinin temel nedeni kişinin özgüven ve özsaygısının düşük olmasıdır. Özgüven eksikliğinde, � slında aldatılabilirim,benden daha iyisini bulursa, yada çevremdeki diğer cinsleri gibi ise, yada televizyondaki olaylar başıma gelse� gibi kaygı ve paranoyalar kişinin ilişkisini yıpratmasına neden olabilir.
Şüpheci bir aileden ve çevreden yetişen bir bireyin partnerine güvenmemesi çok ilginç değildir. Kendisine güvenmeyen birey, kendisinin önemsenmediğini, sevilmediğini, karşıdakinin gözünde değerli olmadığını düşünür. Bu durum, ilişkide güven problemi yaratmakta, karşıdaki ise güvenmeyen tarafın açığını aramaya başlamaktadır.
Tabiki bu durumu çözmek için eşler iyi bir psikolog olabilir. Nasıl mı? Mesela partnerinizi anlamak,çözümün % 50 sidir.Burada EMPATİ devreye girer. Eşiniz veya sevgilini şüpheci ise onu anlamaya çalışın. Neden böyle yaptığını,bu durumun sizinle mi onun psiko-sosyal yapısıyla alakalı olduğunu bulmaya çalışın. Konuşulmayanı konuşun, ona güven verin. Koşulsuz sadakat ve sevgi ifadeleri kullanın.
İlişkide güven bulmak aynı zamanda da ilişkideki hedefinize ulaşmak için seçtiğiniz doğru insandır.Yani evlilik düşünüyorsanız, evlilik düşünmeyen biri sizin için güvensiz biridir. Aslında o güvenilir biridir ama sizin beklentilerinizi karşılayamayacağı için size göre güvenilir değildir.yani güvenilir kavramı aslında bilinç altımızda beklentilerimizle de alakalıdır.
Yukarıdakilere bakılarak şimdi hayatınızda güvenmediğinizi düşündüğünüz insanları gözünüzde canlandırın.Onlara niye güvenmediğinizi düşünün. Ama başka insanların onlara niye güvenebildiğini düşünün. Acaba beklentileriniz mi? Diğer insanların sizin kadar o kişiyi tanımaması mı? Unutulmamalıdır ki; her iyide birazcık kötü, her kötü de bir iyi vardır.
Ayrıca iletişimde-ilişkide olduğunuz bir insana her konuda güvenmenize de gerek yoktur.Her insanın sağlam ve zayıf olan yönleri vardır.
Ayrıca doğru bir üslup ve iletişlim ile hiç güvenmediğiniz bir insan ile güven içinde bir ilişki yaşayabilirsiniz. Samimiyet derecesine göre sıkıntılı ve rahatsız olduğunuz konuyu onunla baş başa paylaşmanız ilişkinin yönünü değiştirebilir.
Güveni bir çok etken tetiklerken yaşadıklarınız,konuşulanlar,karşısnızdaki kişinin daha önceki davranışlarıyla güvensizliğin oluşmaya başladıgı zamandaki farklılığı,sizin kendi iç dünyanızda ki kararsız tavrınız gibi bir çok etken güven duygusunun zayıflatan etkenlerdir..
Burada en önemli etken konuşarak bunları aşabilmektir zor olanı budur fakat en baglayıcı kılanda budur.
Güvenmeyi İhmal Etmeyin..
25.07.2010 - 10:00
Yazılı olmayan kanunların zorluğu nasıl sileceğini bilememektir.
24.07.2010 - 13:15
Yasamimda edindigim en büyük bilgi şudur.
Kendi kendine yardim etmeyi bilmeyene hiç kimse yardim etmez.``
23.07.2010 - 20:50
Aşk Yaşandıkça, Sevgi Paylaştıkça Büyür....
16.07.2010 - 02:12
Korkaklık ve cesaret aşkın doğasındadır. Ölümle,yaşam gibi.Bazen sevdiğimizi söylemeye korkarız.Yada sevmeye korkarız sanki hep ayrılık olacakmış gibi.Yada karşılık bulamama korkusudur bu.Karşılık bulamasakta yada yanlış birisini sevsekte en azından kendimize şunu çok rahat söyleyebiliriz EN AZINDAN SEVEBİLEN BİR YÜREĞE SAHİBİZ.
12.07.2010 - 07:39
..... O, kocaman yüreğindeki sevgiyle bir ışıktır dostlarına, çıkmazlarda yol gösteren.... hani o, adam gibi adam olan, nesli azalan türden....
09.07.2010 - 13:53
Küçük şeylere gereğinden çok önem verenler, elinden büyük iş gelmeyenlerdir.
02.07.2010 - 22:19
AFFETMEK VE UNUTMAK İYİ İNSANLARIN İNTİKAMIDIR...
07.05.2010 - 08:23
Ne Gülümsemek gerçek mutluluktur, ne de ağlamak en büyük acının ifadesidir....
Ne seni seviyorum sözü gerçek sevğidir ne de söylemek sevmediğinin göstergesidir...
Hayat ne gideni getirir ne de kaybettiğin zamanı geri çevirir...
Ya yaşaman gerekenleri zamanında yaşayacaksın yada yaşamadım diye ağlayacaksın...
18.04.2010 - 07:35
Insanlari cilgina ceviren sey bugünün deneyimi degil,
dün olan birsey icin pismanlik duymak ve yarinin getireceklerinden korku duymaktir!
12.04.2010 - 07:22
' Oу υ η cα к ℓ α rı
в ırα к ıρ у ürє к ℓ є rℓ є σ у η α у α ℓ ı,σ у υ η ℓ α r ıη α ∂ ı 'α şк ' к α ℓ ∂ ı...'
09.04.2010 - 13:15
slm bu yazdigin yazilarin okadar anlamli ki icten ve bir okadar da hayatin icinden yazan kalemini ve guzel yuregini Kutluyorum kalemin hic susmasin
saygilarimla selamlar
01.04.2010 - 13:26
Teni aşırı besleyip geliştirmeye bakma!
Çünkü o, sonunda toprağa verilecek bir kurbandır.
Sen, asıl gönlünü beslemeye bak!
Yücelere gidecek ve şereflenecek olan odur.
Mevlana
24.03.2010 - 00:23
Merhaba.. Uzun zamandır gelemedim buralara. Çünkü hastaydım.Sonra bir de gelip baktım ki, yazılanları okumak istemiyorsunuz.:( Sonra aklıma burası geldi.. Selamlar...
11.03.2010 - 22:58
Yaptığınız şeyler için duyduğunuz pişmanlık zamanla geçer,
Ne var ki yapmadığınız şeyler için duyulan pişmanlığın çaresi yoktur.
Sydney J.Haris
05.03.2010 - 18:00
SAYGIDEĞER GÖNÜL DOSTLARIM AŞAĞIDA SUNDUĞUM DÖRT GRUP
SİZLERİN DUYGULARINA TERCUMAN OLMASI İÇİN KURULMUŞTUR.
İÇİNİZDE BİRİNE VEYA BİR KAÇINA ÜYE OLANLARI TEBRİK EDİYORUM
ÜYE OLMADIĞINIZ GRUP VARSA ÜYELİK ÇOK KOLAY PROFİLİME GİRİN
ÜYE OLDUĞUM GRUPLARI TIKLAYIN İLK BAŞTA KARŞINIZA MAVİ YILDIZLI BU DÖRT GRUP ÇIKACAKTIR SIRAYLA TIKLAYIN GRUP SAYFASI KARŞINIZA ÇIKACAKTIR SAĞ SÜTÜNDA TIKLAYINIZ YAZAR
ONU TIKLAYINCA BU GRUBA ÜYE OL YAZISI ÇIKAR ONUDA TIKLAYIN
SIRAYLA DİĞER GRUPLARIMA DA KATILIN BİRLİK OLALIM DİRLİK BULALIM GRUPLAR ÜYELERİN DESTEĞİYLE AYAKTADIR DİĞER GRUP YÖNETİCİ ARKADAŞLARIMDA KATILABİLİRLER ÇÜNKÜ BENDE
ONLARA GEREKLİ DESTEĞİ VERİYORUM SAYGI,SELAM İLETİYORUM.
AŞKIN DERYASI Kitabımdan Damlalar GURUBU
Isparta Sevdalıları Grubu
NE MUTLU BEN TÜRKÜM DİYENLER grubu
TÜRKİYE Yazarlar,Ozanlar, Bestekarlar,Şairler Gurubu
NE MUTLU BE N TÜRKÜM DİYENLER
grubu'ma şiirimle davetiyemdir.
Barış,kardeşliği benimseyenler,
Taşı toprağını önemseyenler,
Askere, Polise gülümseyenler,
Ne mutlu ben Türküm diyen burada.
Devlete, Millete saygı duyanlar,
Özüne,sözüne sadık olanlar,
Ülkeme övgüyle eser sunanlar,
Ne mutlu ben Türküm diyen burada.
Her renkten,her ırktan olsalar bile,
Hainlik yapmazlar düşmezler dile,
Layık olmalıyız sevgiye, güle,
Ne mutlu ben Türküm diyen burada.
Mustafa Kemal'dir Yüce Atamız,
Bayrak'ta,Sancak'ta şehit Kanımız,
Dünyanın kalbidir TÜRK Vatanımız,
Ne mutlu ben Türküm diyen burada.
Canını yurduna feda edenler,
Çerkezi, Kürt, Lazı eşit görenler,
Alevi, Sunisi biriz diyenler,
Ne mutlu ben Türküm diyen burada.
Zekice düşünüp doğru yazanlar,
Bestekar, Şairler, Aşık, Ozanlar,
Bölücü, teröre feci kızanlar,
Ne mutlu ben Türküm diyen burada.
13-1-2010 GÖNÜL DOSTLARIMA SAYGILAR,SEVGİLER,SELAMLAR.Z.Ç
04.03.2010 - 07:17
Hayat yaşandığı kadar vardır gerisi ya hafızalardaki hatıra,ya hayallerdeki ümittir.hüsranı ise tek yerde kabul ediyorum yaşamak varken yaşanmamış olmakta....
02.03.2010 - 21:58
Her acı bir bilgidir; her bilgi acı olmasa da...
Acıdan doğan bilgi gönlün süzgeçinden geçer; ruhu olgunlaştırır.
Diğer bilgiler ise beynin süzgeçinden geçer; zekayı olgunlaştırır.
Acıdan gelen bilgiyi red etmeyelim!
02.03.2010 - 17:29
Her Gün Kendime Yeni Bir Beyaz Sayfa Açıyorum; Anladım Ki Sayfa Siyah Dahi Olsa imzayı Atan Kalemin Rengidir”ınsanın Kendisi
Toplam 131 mesaj bulundu