Paradoksal bir örgü simdi baslayacak olan... ilmeklerin hepsi insan.. F.Kafka
Gülmek; ”Saf” denme riskini göze almaktır. Ağlamak ise; ”Duygusal” görünme riskini. Birine yakınlaşmak; ”Kendini kaptırma” riskini, Duygularını açmak; ”Kendini ortaya koyma” riskini, Hayalleri ve düşünceleri sergilemek ise; “Onları başkalarına kaptırma” riskini göze almaktır. Sevmek; “Karşılık görememe” riskini… Yaşamak ise; ”Ölme” riskini göze almaktır. Umutlanmak; “Hayal kırıklığına uğrama” riskini Çabalamak ise; ”Başarısız olma” riskini göze almaktır… Ama riskler yaşanmalıdır.
Çünkü hayatımızın en büyük riski, hiç risk almamaktır. Hiç risk almayan kişi, belki acı ve üzüntülerden korunabilir; Ama Büyüyemez, Sevemez, Değişemez, Hissedemez, Öğrenemez. Garanti arayışlarıyla zincirlenmiş bir köle olarak yaşarken, Bedelini; özgürlüğünü kaybederek öder. Sadece; riski göze alabilen kişi hürdür…
Leo Buscaglia
Hasret Turkusu - Seyyan Hanim
O gözler bana eskisinden yabancı, Gönlümdeki bu sevda hiç dinmeyen bir acı, Ruhumun kederinden gözlerim yaşla doldu, İnliyorum derinden bana bilmem ne oldu
En candan arkadaşım ruhumu saran gece, Ben kime bağlanmışım ağlıyorum gece, Kimsesiz karanlıklar derdime şifa verin, Kalbimdeki yaralar daha çok daha derin
Dance Me To The End Of Love & MADELEINE PEYROUX
MÜJDAT GEZEN-ŞİİRİM GELDİ
Şiirim geldi bırakın beni Bir kibrit farz edin ve yakın beni Bir ceketmiş gibi askıya takın beni Bir çiviymiş gibi duvara çakın beni Şiirim geldi bırakın beni
SAVAŞ DİNÇEL-ŞİZOŞEMS Böyle zamanlar tehlikelidir şemsettin Ya gel cebime saklan, ya bırak şapkana saklanayım Kim vurduya gider insan Fırsat yok ki kendimi savurup aklanayım. Bi ara sen de, biliyorum, kedilerden korkuyordun Çünkü kendini işkembe zannediyordun Öyle bir şey ben de atlattım İskemle sandım kendimi bi’ süre Üzerime oturacaklar diye korkulardaydım Ama sonra yırttım şemsettin Kendime telkinler yaptım sen iskemle değilsin diye diye İnandırdım kendimi. Sana hak vermiyo değilim ama şemsettin, zaman kötü, Aslında ne sen, ne ben ikimiz de deli filan değiliz Herkes oynatmış. Sadece sen ve ben normaliz. Aman şemsettin laf aramızda… Laf aramızda… Laf aramızda… Şemsettin, laf aramızda kaldı çıkamıyor, kendini ifade edemiyor bir türlü Aman çok dikkatli olalım şemsettin Sen de fark ettin Zaman kötü En iyisi biz işi deliliğe vuralım Sen kedilerden kork, işkembesin diye Ben insanlardan korkayım, iskemleyim diye Ve iskemle üzerinde işkembe, çarşamba, perşembe… Gün say şemsettin gün say Çünkü nasıl olsa bir gün gelip bizi alacaklar Bu işten yırtmak için saat numarası yapalım Sen yelkovan ol, ben yengeç Sonra onlara tek cevap verelim Vakit çok geç, Vakit çok geç, Vakit çok geç şemsettin, geldiler.
MÜJDAT GEZEN-DELİ YÜREĞİM Oy benim deli yüreğim, az çektirmedin bana Gün geldi kuş oldun zıpladın daldan dala Artık yoruldun mu nedir yüz vermiyorsun dallara Oy benim deli yüreğim, ne diyeyim ben sana
RUTKAY AZİZ-ADAM Ne zaman adam gibi adam oluyor insan? Çok gezdiğinde mi? çok gördüğünde mi? çok bildiğinde mi? Çok ünlü, çok zengin olduğunda mı? Çok sevildiğinde mi ? Yoksa bunların hepsi bi kenara; adam gibi sevdiğinde mi?
MÜJDAT GEZEN-BABAM Babam çok iyi adamdı Daha doğrusu babam adamdı
MUSTAFA ALBORA-İLKE İlkelerin olacak. Seni satın alamayacaklar. Aptalların uydurduğu atasözlerine inanmayacaksın. “Paranın satın alamayacağı yoktur”, “herkesin fiyatı vardır” gibi sözlere kanmayacaksın Onurunla, kimliğinle ve beyninle akıllı yaşayacaksın. Üreteceksin, seveceksin, sevileceksin İnançlarının arkasında duracaksın Sevgilerin karşılıksız Yardımların gizli olacak Seni; attan, ottan ayıran özelliğin farkına varacaksın Çünkü sen insansın Ve bunu yakaladığın gün bembeyaz yaşayacaksın
* * *
Palyaço
i.
kaç kişiyi öldürdüm düşlerimde kaç kilo çekerdi yalnızlık kaç kere ezildim altında yaz yağmurlarının
belki de palyaçolar ağlardı pazartesi sabahları her sirk geldiğinde ağlamaklı olurduk hep ağlamaklı olurduk gülünecek halimize
kim sevmezdi çiçekleri filan ”ben sevmezdim” dedim, “yalan” dedi
bunu palyaço söyledi, palyaço söyledi ben yazdım yazdım, yazmasam ağlayacaktım
herkes ağlarmış biraz, ben de ağladım sırf bu yüzden mi ağladım alçaklık gibi bir şey oldu bu biraz
biraz birazdım her şeyden dün biraz sinirlenmiştim mesela yarın bir kadını seveceğim biraz biraz biraz kör oldum bügünlerde
ama rakı kadehlerini boşaltmayın eksilmesin hiçbir şey hiçbir şeyden dahi olsa kalsın biraz
ii. umursamıyorum yılgınlığımı filan çünkü sessizce yaşanmalı her şey bir devrim sesszce olmalı mesela ve her sözcüğüne inanmalı bir palyaçonun
bir palyaço neden yalan söylesin ki ben palyaço olsaydım söylemezdim marangoz olsaydım da söylemezdim ben insan olsaydım yalan söylemezdim!
hem nereden çıkardınız palyaçonun yalnızlığını kaç kilo çeker ki bir palyaço hem neden yüzüme vuruyorsunuz bir çirkin ördek yavrusu olduğumu
gocunmam ki ben, ben gocunmam bir palyaço ne kara gocunmazsa o kadar, o kadar gocunmam işte
rakı doldurun! eksilmesin
iii. bitmedi, yazacağım daha yazmazsam ağlayacağım çünkü alçakça olacak biraz
hem biz o zaman kimdik ki, nerelere giderdik her sokakta biraz daha eksilirdik bilirdim, geceleri puslu puslu olurdu bazen bazen birisi fısıldarmış gibi olurdu ”duyamadım”, derdim, “tekrar et!” sessizliğe bürünürdü o vakit her şey sokaklar daha bir puslu palyaçolar daha bir ağlamaklı olurdu ve ben daha bir alçak olurdum ağlardım biraz
hem sen kimsin, çekiştirme diyorum hatta kuyruğuma basma diyorum acıyor, tırmalarım,- diyorum
kahrol, kahrol! diyorum
iv. geçen gün yüzüme rastladım bir ilan panosunda korktum birden, kusacak gibi oldum ”olur öyle” dedi palyaço, ”herkes alçaktır biraz” ”otur ulan!” dedim, bağırdım ona ben bazen bağırırım biraz
”rakı doldur!” dedim, “eksilmesin!” ben bazen eksilirim biraz aslında hepimiz eksilirmişiz biraz bunu sonradan öğrendim
ben aslında her şeyi sonradan öğrendim herkes herkesi sonradan öğrenirmiş bunu da sonradan öğrendim
örneğin; geçen gün bir kadınla seviştim biraz değil çok seviştim
ya işte öyle palyaço diyorum ki, bunu da yeni öğrendim sevişmek de eksilmekmiş biraz
v. kim sevmezdi ki kuş ötüşlerini filan ”ben sevmezdim” dedim, “yalan” dedi bunu palyaço söyledi palyaço söyledi, ben yazdım yazmasam, alçak olacaktım hem ben roman da yazdım biraz
bazen diyorum ki, palyaço, sen olmasan ben ne yaparım alçakça eksilirim belki biraz her yağmur yağışında yerindi dibine girerim hiçbir kadının kasıklarını öpemem belki ya da unuturum sonradan öğrendiklerimi
biraz biraz anlıyorum ki, yüzler eller, o terli vücutlar filan her şey plastikmiş biraz
vi. haydi sirtaki yapalım palyaço rakı doldur, yine eksildik biraz..
Turgut Uyar
Sesim yetişmedi sana, sustum. Hayatıma bir seni ekledim. Sen yokluğunla çoğalırken günlerimde, ben beceriksizce sana yürüdüm. Sesim yetişmedi sana.
Ben sana yenilmek için sevdim seni. Hayallerime yakıştığın için sevdim. Ama artık gitme vakti. Duymadığın sesimi sana emanet ederek, acılarıma yokluğunu ekleyerek ve nereye gidersem gideyim seninle kalarak gitme vakti... duam olup kalacaksın… sevdikçe, çoğalacaksın yokluğunla içimde. Kızma bana sitemkâr yazıyorum diye... küskünlüğüm inan sana değil. Söz dinletemiyorum duygularıma, yüreğime. Saatler seni sen geçmiyor. Selamını getirmiyor rüzgarın nefesi. Yollar yolumu sana bağlamıyor. Sen bırakma beni. Kahraman Tazeoglu
Mavi Siz maviliğinizi yaşayan sakin bir deniz olsanız Ben sakinliğinizden cesaretle kıyınızda yürüsem Gözlerinizi mehtab olarak izlesem Nefesinizden bir esinti gelse Alsam çeksem içime Göğüs kafesimi genişletsem şöyle Diksem gözlerimi derinliğine Sağ yanımdan bir ışık vursa Yakamoz misali yüreğinize düşse şavkım -Ah- İşte o an delirirsiniz Fırtınaya haber verirsiniz Çıldırır feryat edersiniz Bak bak şimdiden tedirginsiniz Panik içinde hissiz'siniz Çünkü ben siyahi seçmişim Sanki büyük bir suçmuşum
Kıyılarda yürüdüğüm izleri Hemen dalgalar yollayıp silersiniz Siz mavisiniz siyahı sevemezsiniz Siz mavisiniz Asla incinemezsiniz Siz mavisiniz bozulursa sakinliğiniz Kolayca dindirilemezsiniz...... Enver Çiçek
İnsanlar dahil, Her şey geçicidir bu dünyada. Şimdi yanınızda size MUTLUK verenle, Yaşamın tadını çıkarın... Ve Kıymetini bilin. Kaybettiklerimiz, Aslında, Gelecek olanlara açılan boşluklardır.. Bu yüzden üzülmeyin,.. Aksine, Kucak açıp sevinçle karşılayın...
Unutmayın ki;
HAYATA Yalnızca Mutluluğu arayan gözlerle bakarsanız, ONU bulursunuz...
Cavit Çağ
________________
Ağlamak için gözden yaş mı akmalı? Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı? Sevmek için güzele mi bakmalı? Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı? Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır? Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı? Hırsızlık; para, malmı çalmaktır? Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı? Solması için gülü dalından mı koparmalı? Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı? Öldürmek için silah, hançer mı olmalı? Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?
Gülmek; ”Saf” denme riskini göze almaktır.
Ağlamak ise; ”Duygusal” görünme riskini.
Birine yakınlaşmak; ”Kendini kaptırma” riskini,
Duygularını açmak; ”Kendini ortaya koyma” riskini,
Hayalleri ve düşünceleri sergilemek ise;
“Onları başkalarına kaptırma” riskini göze almaktır.
Sevmek; “Karşılık görememe” riskini…
Yaşamak ise; ”Ölme” riskini göze almaktır.
Umutlanmak; “Hayal kırıklığına uğrama” riskini
Çabalamak ise; ”Başarısız olma” riskini göze almaktır…
Ama riskler yaşanmalıdır.
Çünkü hayatımızın en büyük riski, hiç risk almamaktır.
Hiç risk almayan kişi, belki acı ve üzüntülerden korunabilir;
Ama Büyüyemez, Sevemez, Değişemez, Hissedemez, Öğrenemez.
Garanti arayışlarıyla zincirlenmiş bir köle olarak yaşarken,
Bedelini; özgürlüğünü kaybederek öder.
Sadece; riski göze alabilen kişi hürdür…
Leo Buscaglia
Hasret Turkusu - Seyyan Hanim
O gözler bana eskisinden yabancı,
Gönlümdeki bu sevda hiç dinmeyen bir acı,
Ruhumun kederinden gözlerim yaşla doldu,
İnliyorum derinden bana bilmem ne oldu
En candan arkadaşım ruhumu saran gece,
Ben kime bağlanmışım ağlıyorum gece,
Kimsesiz karanlıklar derdime şifa verin,
Kalbimdeki yaralar daha çok daha derin
Dance Me To The End Of Love & MADELEINE PEYROUX
MÜJDAT GEZEN-ŞİİRİM GELDİ
Şiirim geldi bırakın beni
Bir kibrit farz edin ve yakın beni
Bir ceketmiş gibi askıya takın beni
Bir çiviymiş gibi duvara çakın beni
Şiirim geldi bırakın beni
SAVAŞ DİNÇEL-ŞİZOŞEMS
Böyle zamanlar tehlikelidir şemsettin
Ya gel cebime saklan, ya bırak şapkana saklanayım
Kim vurduya gider insan
Fırsat yok ki kendimi savurup aklanayım.
Bi ara sen de, biliyorum, kedilerden korkuyordun
Çünkü kendini işkembe zannediyordun
Öyle bir şey ben de atlattım
İskemle sandım kendimi bi’ süre
Üzerime oturacaklar diye korkulardaydım
Ama sonra yırttım şemsettin
Kendime telkinler yaptım sen iskemle değilsin diye diye
İnandırdım kendimi.
Sana hak vermiyo değilim ama şemsettin, zaman kötü,
Aslında ne sen, ne ben ikimiz de deli filan değiliz
Herkes oynatmış.
Sadece sen ve ben normaliz.
Aman şemsettin laf aramızda…
Laf aramızda…
Laf aramızda…
Şemsettin, laf aramızda kaldı çıkamıyor, kendini ifade edemiyor bir türlü
Aman çok dikkatli olalım şemsettin
Sen de fark ettin
Zaman kötü
En iyisi biz işi deliliğe vuralım
Sen kedilerden kork, işkembesin diye
Ben insanlardan korkayım, iskemleyim diye
Ve iskemle üzerinde işkembe, çarşamba, perşembe…
Gün say şemsettin gün say
Çünkü nasıl olsa bir gün gelip bizi alacaklar
Bu işten yırtmak için saat numarası yapalım
Sen yelkovan ol, ben yengeç
Sonra onlara tek cevap verelim
Vakit çok geç,
Vakit çok geç,
Vakit çok geç şemsettin, geldiler.
MÜJDAT GEZEN-DELİ YÜREĞİM
Oy benim deli yüreğim, az çektirmedin bana
Gün geldi kuş oldun zıpladın daldan dala
Artık yoruldun mu nedir yüz vermiyorsun dallara
Oy benim deli yüreğim, ne diyeyim ben sana
RUTKAY AZİZ-ADAM
Ne zaman adam gibi adam oluyor insan?
Çok gezdiğinde mi? çok gördüğünde mi? çok bildiğinde mi?
Çok ünlü, çok zengin olduğunda mı?
Çok sevildiğinde mi ?
Yoksa bunların hepsi bi kenara; adam gibi sevdiğinde mi?
MÜJDAT GEZEN-BABAM
Babam çok iyi adamdı
Daha doğrusu babam adamdı
MUSTAFA ALBORA-İLKE
İlkelerin olacak.
Seni satın alamayacaklar.
Aptalların uydurduğu atasözlerine inanmayacaksın.
“Paranın satın alamayacağı yoktur”, “herkesin fiyatı vardır” gibi sözlere kanmayacaksın
Onurunla, kimliğinle ve beyninle akıllı yaşayacaksın.
Üreteceksin, seveceksin, sevileceksin
İnançlarının arkasında duracaksın
Sevgilerin karşılıksız
Yardımların gizli olacak
Seni; attan, ottan ayıran özelliğin farkına varacaksın
Çünkü sen insansın
Ve bunu yakaladığın gün bembeyaz yaşayacaksın
*
*
*
Palyaço
i.
kaç kişiyi öldürdüm düşlerimde
kaç kilo çekerdi yalnızlık
kaç kere ezildim altında
yaz yağmurlarının
belki de palyaçolar ağlardı pazartesi sabahları
her sirk geldiğinde ağlamaklı olurduk
hep ağlamaklı olurduk gülünecek halimize
kim sevmezdi çiçekleri filan
”ben sevmezdim” dedim, “yalan” dedi
bunu palyaço söyledi,
palyaço söyledi ben yazdım
yazdım, yazmasam ağlayacaktım
herkes ağlarmış biraz, ben de ağladım
sırf bu yüzden mi ağladım
alçaklık gibi bir şey oldu bu biraz
biraz birazdım her şeyden
dün biraz sinirlenmiştim mesela
yarın bir kadını seveceğim biraz
biraz biraz kör oldum bügünlerde
ama rakı kadehlerini boşaltmayın
eksilmesin hiçbir şey
hiçbir şeyden dahi olsa
kalsın biraz
ii.
umursamıyorum yılgınlığımı filan
çünkü sessizce yaşanmalı her şey
bir devrim sesszce olmalı mesela
ve her sözcüğüne inanmalı bir palyaçonun
bir palyaço neden yalan söylesin ki
ben palyaço olsaydım söylemezdim
marangoz olsaydım da söylemezdim
ben insan olsaydım yalan söylemezdim!
hem nereden çıkardınız palyaçonun yalnızlığını
kaç kilo çeker ki bir palyaço
hem neden yüzüme vuruyorsunuz
bir çirkin ördek yavrusu olduğumu
gocunmam ki ben, ben gocunmam
bir palyaço ne kara gocunmazsa
o kadar, o kadar gocunmam işte
rakı doldurun! eksilmesin
iii.
bitmedi, yazacağım daha
yazmazsam ağlayacağım çünkü
alçakça olacak biraz
hem biz o zaman kimdik ki, nerelere giderdik
her sokakta biraz daha eksilirdik
bilirdim, geceleri puslu puslu olurdu bazen
bazen birisi fısıldarmış gibi olurdu
”duyamadım”, derdim, “tekrar et!”
sessizliğe bürünürdü o vakit her şey
sokaklar daha bir puslu
palyaçolar daha bir ağlamaklı olurdu
ve ben daha bir alçak olurdum
ağlardım biraz
hem sen kimsin, çekiştirme diyorum
hatta kuyruğuma basma diyorum
acıyor, tırmalarım,-
diyorum
kahrol, kahrol!
diyorum
iv.
geçen gün yüzüme rastladım bir ilan panosunda
korktum birden, kusacak gibi oldum
”olur öyle” dedi palyaço,
”herkes alçaktır biraz”
”otur ulan!” dedim, bağırdım ona
ben bazen bağırırım biraz
”rakı doldur!” dedim, “eksilmesin!”
ben bazen eksilirim biraz
aslında hepimiz eksilirmişiz biraz
bunu sonradan öğrendim
ben aslında her şeyi sonradan öğrendim
herkes herkesi sonradan öğrenirmiş
bunu da sonradan öğrendim
örneğin;
geçen gün bir kadınla seviştim
biraz değil çok seviştim
ya işte öyle palyaço
diyorum ki,
bunu da yeni öğrendim
sevişmek de eksilmekmiş biraz
v.
kim sevmezdi ki kuş ötüşlerini filan
”ben sevmezdim” dedim, “yalan”
dedi
bunu palyaço söyledi
palyaço söyledi, ben yazdım
yazmasam, alçak olacaktım
hem ben roman da yazdım biraz
bazen diyorum ki, palyaço,
sen olmasan ben ne yaparım
alçakça eksilirim belki biraz
her yağmur yağışında yerindi dibine girerim
hiçbir kadının kasıklarını öpemem belki
ya da unuturum sonradan öğrendiklerimi
biraz biraz anlıyorum ki,
yüzler eller, o terli vücutlar filan
her şey plastikmiş biraz
vi.
haydi sirtaki yapalım palyaço
rakı doldur, yine eksildik biraz..
Turgut Uyar
Sesim yetişmedi sana, sustum. Hayatıma bir seni ekledim. Sen yokluğunla çoğalırken günlerimde, ben beceriksizce sana yürüdüm. Sesim yetişmedi sana.
Ben sana yenilmek için sevdim seni. Hayallerime yakıştığın için sevdim. Ama artık gitme vakti. Duymadığın sesimi sana emanet ederek, acılarıma yokluğunu ekleyerek ve nereye gidersem gideyim seninle kalarak gitme vakti... duam olup kalacaksın… sevdikçe, çoğalacaksın yokluğunla içimde.
Kızma bana sitemkâr yazıyorum diye... küskünlüğüm inan sana değil. Söz dinletemiyorum duygularıma, yüreğime. Saatler seni sen geçmiyor. Selamını getirmiyor rüzgarın nefesi. Yollar yolumu sana bağlamıyor. Sen bırakma beni.
Kahraman Tazeoglu
Mavi
Siz maviliğinizi yaşayan sakin bir deniz olsanız
Ben sakinliğinizden cesaretle kıyınızda yürüsem
Gözlerinizi mehtab olarak izlesem
Nefesinizden bir esinti gelse
Alsam çeksem içime
Göğüs kafesimi genişletsem şöyle
Diksem gözlerimi derinliğine
Sağ yanımdan bir ışık vursa
Yakamoz misali yüreğinize düşse şavkım
-Ah-
İşte o an delirirsiniz
Fırtınaya haber verirsiniz
Çıldırır feryat edersiniz
Bak bak şimdiden tedirginsiniz
Panik içinde hissiz'siniz
Çünkü ben siyahi seçmişim
Sanki büyük bir suçmuşum
Kıyılarda yürüdüğüm izleri
Hemen dalgalar yollayıp silersiniz
Siz mavisiniz siyahı sevemezsiniz
Siz mavisiniz
Asla incinemezsiniz
Siz mavisiniz bozulursa sakinliğiniz
Kolayca dindirilemezsiniz......
Enver Çiçek
İnsanlar dahil,
Her şey geçicidir bu dünyada.
Şimdi yanınızda size MUTLUK verenle,
Yaşamın tadını çıkarın...
Ve Kıymetini bilin.
Kaybettiklerimiz,
Aslında,
Gelecek olanlara açılan boşluklardır..
Bu yüzden üzülmeyin,..
Aksine,
Kucak açıp sevinçle karşılayın...
Unutmayın ki;
HAYATA Yalnızca Mutluluğu arayan gözlerle bakarsanız,
ONU bulursunuz...
Cavit Çağ
________________
Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
Sevmek için güzele mi bakmalı?
Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?
Hırsızlık; para, malmı çalmaktır?
Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı?
Solması için gülü dalından mı koparmalı?
Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?
Öldürmek için silah, hançer mı olmalı?
Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?
Victor Hugo