-
kader
16.11.2006 - 06:27anlaşılması kavranılması güç bir kavram (iki senemi yedi hala da yemekte)
netekim an'ın oluşmasına etki eden faktörlerin toplamının evren -koca, hesaplanamayan, sırrı çözülemeyen- makinesiyle işlenmesinin neticesinde bir sonraki an'a geçmesi olayıdır. lakin bu kocaman makinenin bir özelliği vardır ki içindeki hiç bir şey onun dışına çıkıp da onu bütünüyle kavrayamaz. çünkü kavramak da an'a dahildir. aynı sebepten içindeki hiç bir bilinç bir sonraki anın ne olacağı konusunda kesin bir şey söyleyemez. fakat tahmin de bulunabilir. tahminlerin de elde edilen verilere ve bilince göre tutma olasılığı vardır eğer evren hiç hesaplanamayan bir durum ortaya çıkarmazsa. bu sebepten hiçkimse geleceği, kaderi bilemez.
bir diğer yandan evreni de içine alan ve evrenin dışında da var olan bütünsellik içindeki bir evrensel bilinç -rab- için hangi an'ın nasıl bir tepkime verip nasıl bir an'a dönüşeceği malumdur. işte rabbın bu bilgiyi bildiğine olan inanç değişmez kaderin kendisidir.
lakin yukarıda da dediğim gibi kişisel kaderi baz aldığımızda, etki eden dış faktörler ne olursa olsun kişinin kaderini en büyük ölçüde kişinin kendisi belirler. eğer kişi 'kaderimiz böyleymiş' deyip gelmiş geçmiş bütün hak dinlerin -ki hepsi aynı hakikatlerden haber verir- kabul edemeyeceği bir 'tembellik' (afyon etkisi) gösterirse, bu, kişinin kaderini değiştirmek için çaba sarf etmediği ve bunun 'sonuç'larına katlanmak mecburiyetinde olduğunu gösterir.
hatta bunun için alimlerce şöyle bir kıssa anlatılmıştır:
iki alim bir yemeğe davetlidir. bunlardan birisi der ki: madem kaderimizde kısmetimizde ne varsa onu yiyeceğiz o zaman ben şöyle kenara köşeye bir yere oturacağım ve hiç bir şey yapmayacağım. bakalım kısmetimiz ayağımıza gelecekmi. öteki de tamam der ve yemek verilen eve gidince birincisi gider sessiz sakin bir köşeye oturur. öteki yemeye başlar, hizmetliler koşturur ortalıkta herkeze yemeklerini verirler ama köşedeki alimi hiç farketmezler. alimimizde baktı bitiyor yemekler dayanamaz ve bi garsona yanından geçerken göz kırpar. garson da ona yemek verilmediğini anlayıp yemeğini getirir. çıkışta iki arkadaş yeniden konuşmaya başlarlar. ikincisi derki: yaa hasan hüseyin, hani hiç bişey yapmayacaktın, kısmetin zaten gelirdi önüne.
birincisi de: gelir gelir ondan şüphem yok da bizimde en azından bi göz kırpmamız lazım.şimdi bu olayı incelediğimizde, eğer birinci kişi göz kırpmamış olsaydı garson onu farketmeyecekti ve bişey yiyemeyecekti. yani kısmet değilmiş. ama göz kırptığı için kader onun yemek yemesi şeklinde yön aldı ve yemek yiyebildi. o zaman demekki kısmetinde bu varmış diyebiliriz. ama olayın kendisi neticelenene kadar kimse kader de ne olduğunu bilemez. tahminlerini kader diye kabul edip onun değişmeyeceği saplantısında bulunmak ise insanı genelde hataya sürükleyen ve uyuşukluk yapmasını haklı çıkartan bir davranıştır.
-
entelektüel
15.10.2006 - 06:11çevresiyle her daim ilgili ve bu ilgi neticesinde bilgili insandır. çok okumaktan ziyade her türlü konuyla alakadar olması, onu her konuda bir şeyler söyleyecek kıvama getirir ve yüzeysel muhabbetin ötesine geçebilen bir şahsiyettir. anlam ve kavramlarla çok uğraşır, oynar.. bunun neticesinde kelime haznesi gelişir ve karmaşık bir yapı gösterir başlarda. sonraki basamağı ise kargaşadan öze, basit ve güzel olana indirge(yükselt) mektir cümlelerini. evrensel olanı yakalama kapasitesi yüksek olan insanlardır bu yüzden ya sorunlara pratik çözümler sunarlar yada insanların içindeki hak'kı, doğru olanı yüzeye çıkarma çabasındadırlar.
belli bir düzen veya ideolojik sistem çevresinde gelişimini 'düzen'lemezse psikolojik rahatsızlık ve panikatak geçirmesi muhtemel olan insanlardır.
Toplam 7 mesaj bulundu
Arbede
Akın Çınar
03.04.2008 - 07:24susmak erdemiyle ölebilmek, ölmek erdemiyle yaşabilmek, yaşamak erdemiyle sevebilmek ve sevmek erdemiyle mühürlenmek...
'Kime aşk'tan sırlar verilse, dili mühürlenir.' (mevlana)
Ölm
Akın Çınar
10.02.2007 - 03:31vermek de titretir, sevmek de terletir.
çok hoş, tebrikler...
İbadet
Akın Çınar
10.02.2007 - 03:21bu şiir istanbula çok benziyor.
yedi tepe, her birisi bambaşka bir renkte, bambaşka dünyalardan, dünyanın bambaşka diyarlarından sesler birleşmiş istiklal'de.
lakin hepsi mükemmel bir armoniyle secdede...
Toplam 5 mesaj bulundu