Kezban Çınar - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı

BEN...
Çoğu zaman pembe dizilerden ödünç aldığım hayallerim vardır.Kahramanlar ben ve tanısıklarım olur;olaylar yaşadıklarımla bütünleşir.Kimi zaman asla gerçekleşmeyeceğini bildiğim halde kurarım hayellerimi.Kimi zaman da azda olsa umudum vardır hayata dair;sessizce beklerim o günü.Eğer o gün gelmişse ve gerçekleşmemişse hayalim:(ki genelde böyle olur):unutur gibi yapar devam edermiş gibi dururum hayatıma.Ama içimde bir sızı kalır o güne dair.Her zaman sızlayacağını sandığım ama zaman denen ilaç kkarşısında iyileşi veren yaralar,sızılar...Bazen hemen iyileşsede yaram sonu olmayan gerçeklerle boğuşanlarda vardır elbet içlerinde.

Yani ben..
İrili ufaklı yaralarla,yüzünde sessiz bir tebessüm,kalbinde kocaman umutlar taşıyan 17'sinde bir kız...

Yani ben...
Sonunu bıraktımda,başlangıcını bile bilemediğim karışık bir yaşantının içinde rutin adımlarla ilerleyen hasretin kızı...

Yani ben...
Aslında bana ait olmayan bir hayatın içine sürüklediğim bedenimi orda yaşatmaya çalışan,alırken zorlansamda nefes almaktan yorulmayan ve artık taakatimin kalamdığı zamanlarda bile durmak yerine adımlarımı adımlarımı hızlandırdığım,aynı zamanda arkadaşlarımın deyimiyle makineler içinde bir duygu demeti...
Yani ben...Yani ben...
Kendimi anlatmakta bu kadar zorlanmama rağmen yüzlerce kelime yazabilen ama hiçbirinde kendimi tam olarak anlatamadığım ben...

İnsanlara ya çok iyi yada kötü davranmamdan olacak herhalde ya çok sevilen yada sevilmeyen ben...

Bir yılan kadar gizemli ama aynı zamanda bir kuş kadar özgür olmak isteyen,bazen hırçın bir kaplan yavrusu bazende tatlı bir tavşan olan ben.Korkusuzca kabuğunu kırıp,özgürce dolaşan bir salyangoz yada en ufak seste kabuğuna kabuğuna sığınan ürkek su kaplumbağası.
Yani ben...Yani ben...
Karışık işte...