Harika Karademir Adlı Üyenin Nedir Yazıları - ...

  • yapılan en büyük salaklık

    21.03.2007 - 02:14

    Dünyada en hayret edilecek bir şey varsa oda bu İNKARDIR....

  • benlik

    21.03.2007 - 02:12

    yok yok olsa o var olur........

  • zihin

    21.03.2007 - 02:10

    düşünmeye yarar.....düşünen insanlara çok ihtiyaç var.....maalesef insanlar zihinlerini genel kültür kandırmacası altında lüzumsuz bilgilerle çöplük haline getirdiler.....yazık ki yazık

  • zeytin ağacı

    21.03.2007 - 02:06

    KURANDAN TİN SURESİNİ....ZEYTİN ALLAHU TEALANIN. şifalı mucizevi bir nimeti.....

  • risale

    21.03.2007 - 02:01

    böyle ahirzamanda bu hakikatları bize lutfeden ve imanı tahkikiyi kazanmamızı nasip eden ALLAHU TEALA ya risaleinurların yazılan ve okunan kelimeleri adedince hamdediyorum şükrediyorum. zira en büyük nimet İMAN İMAN HAKİKİ İMAN...

  • risale

    21.03.2007 - 01:58

    bir yemeğin lezzetini ancak aç olup onu iştahla yiyenler bilirmiş....risale i nurun güzelliğini de onu okuyarak iman hakikatlarıyla Allahı tanımış samimi olarak Allah rızasını hedef yaparak kendilerini ve diğer insanların mutluluğunu isteyen nur talebeleri bilirler.......her kim insaf nazarıyla risaleleriokusa haktan hakikattan ve iman meselesinden başka hiç bir şey bulamayacak....

  • alim

    21.03.2007 - 01:49

    alimler peygamberlerin varisleridir.....biz de RİSALE İNURU bu zamanın en mühim alimibiliyoruz.....

  • aklını en iyi şekilde kullanmak

    21.03.2007 - 01:47

    akıl kainatın hazinelerini açabilecek bir vasıta....ama onun nasıl kullanacağımızı akıledemiyoruz.... ono nasıl kullanacağimızı ancak vahiy rehberliğinde öğrenebiliriz.... kainat anahtarı olan aklı bir demir parçası zannedip hurda gibi kullananlara ne demeli......

  • dua

    16.03.2007 - 22:16

    ----------
    Hiç mümkün müdür ki, en ednâ bir hâceti, en ednâ bir mahlûkundan görüp kemâl-i şefkatle ummadığı yerden is'âf eden; ve en gizli bir sesi, en gizli bir mahlûkundan işitip imdad eden; lisân-ı hal ve kâl ile istenilen her şeye icâbet eden nihayetsiz bir şefkat ve bir merhamet sahibi bir Rab, en büyük bir abdinden, Haşiye1 en sevgili bir mahlûkundan en büyük hâcetini görüp bitirmesin, is'âf etmesin, en yüksek duâyı işitip kabul etmesin?

    Gel, bu zamandan tecerrüd edip, fikren Asr-ı Saadete ve hayalen Cezîretü'l-Araba gidiyoruz. Tâ ki, Resûl-i Ekremi (Aleyhissalâtü Vesselâm) vazife başında ve ubûdiyet içinde görüp, ziyâret ederiz.

    Bak: O zât nasıl ki risâletiyle, hidâyetiyle saadet-i ebediyenin sebeb-i husûlü ve vesîle-i vüsûlüdür; onun gibi, ubûdiyetiyle ve duâsıyla o saadetin sebeb-i vücudu ve Cennetin vesîle-i icâdıdır.

    İşte bak: O zât öyle bir salât-ı kübrâda, bir ibâdet-i ulyâda saadet-i ebediye için duâ ediyor ki, güyâ bu cezîre, belki bütün arz onun azametli namazıyla namaz kılar, niyaz eder. Çünkü ubûdiyeti ise, ona ittibâ eden ümmetin ubûdiyetini tazammun ettiği gibi, muvâfakat sırrıyla bütün enbiyânın sırr-ı ubûdiyetini tazammun eder. Hem o, salât-ı kübrâyı öyle bir cemaat-ı uzmâda kılar, niyaz ediyor ki, güyâ benîâdem'in Hazret-i Âdem'den asrımıza kadar, belki Kıyâmete kadar bütün nurânî ve kâmil insanlar ona tebâiyetle iktidâ edip, duâsına 'Âmin' derler

  • dua

    16.03.2007 - 22:13

    DUA bir sırrı ubudiyettir.....kulluğun ibadetin sırrı var onda.....ve yine risale inurda denildiği gibi duanın tesiri AZİMDİR..ben şahsen kendi hayatımda çok tesirlerini gördüm...

  • risale-i nur

    16.03.2007 - 22:02

    risale i nur manevi bir rahmet tecellisi ki beşeriyeti koyu fikir karanlıklarından NURA AYDINLIĞA HUZURA çıkarmaya vesil, olan,Allahımızın bu ahirzamandaki biçare kullarınA bir lütfu bir hediyesi ve HİDAYET çağrısıdır....hakkı hakikatı bulmak isteyen ispatlı delilli iman ve kuran hakikatlarını öğrenmek isteyen samimi olarak Allaha kul olmak isteyen insaf nazarıyla risalelleri okusun.....imanın huzurunu tatsın....risaleinurları öyle çok seviyorum ki.......okudukça ferahlık ve neşe doluyor gönlüme....ELHAMDÜLİLLAHİ ALA DİNİL İSLAM VE KEMALİL İMAN.....

  • allaha yakın olmak

    16.03.2007 - 21:49

    ALLAH BİZE BİZDEN YAKIN BİZ İSE ONDAN NİHAYETSİZ UZAĞIZ......ONUN YAKINLIĞINI nasıl mı farkedeceğiz? .risale i nurlar bunu anlatıyor işte.....

  • cennet

    16.03.2007 - 21:37

    Kur'an-ı Hakimin sırr-ı icazıyla, hakiki bir tefsiri olan Risale-i Nur, bu dünyada bir manevi Cehennemi dalalette gösterdiği gibi, imanda dahi bu dünyada manevi birCENNET bulunduğunu ispat ediyor. Ve günahların ve fenalıkların ve haram lezzetlerin içinde, manevi elim elemleri gösterip hasenat ve güzel hasletlerde ve hakaik-ı şeriatın amelinde[CENNET LEZAİZİ ]gibi manevi lezzetler bulunduğunu ispat ediyor. Sefahet ehlini ve dalalete düşenleri o cihetle, aklı başında olanlarını kurtarıyor. Çünkü, bu zamanda iki dehşetli hal var.

    Birincisi: Akıbeti görmeyen, bir dirhem hazır lezzeti, ileride bir batman lezzetlere tercih eden hissiyat-ı insaniye, akıl ve fikre galebe ettiğinden ehl-i sefaheti sefahetten kurtarmanın çare-i yeganesi, aynı lezzetinde elemi gösterip hissini mağlup etmektir.

    Ve -1- ayetinin işaretiyle, bu zamanda ahiretin elmas gibi nimetlerini, lezzetlerini bildiği halde, dünyevi kırılacak şişe parçalarını onlara tercih etmek, ehl-i İmân iken ehl-i dalalete o hubb-u dünya ve o sır için tabi olmak tehlikesinden kurtarmanın çare-i yeganesi, dünyada dahi Cehennem azabı gibi elemleri göstermekle olur ki, Risale-i Nur o meslekten gidiyor. Yoksa, bu zamandaki küfr-ü mutlakın ve fenden gelen dalaletin ve sefahetteki tiryakiliğin inadı karşısında Cenab-ı Hakkı tanıttırdıktan sonra ve Cehennemin vücuduna ispat ile ve onun azabı ile insanları fenalıktan, seyyiattan vazgeçirmek yolu ile ondan, belki de yirmiden birisi ders alabilir. Ders aldıktan sonra da, 'Cenab-ı Hak Gafurü'r-Rahimdir, hem Cehennem pek uzaktır' der, yine sefahetine devam edebilir. Kalbi, ruhu hissiyatına mağlup olur. İşte, Risale-i Nur ekser muvazeneleriyle küfür ve dalaletin dünyadaki elim ve ürkütücü neticelerini göstermekle, en muannid ve nefisperest insanları dahi o menhus, gayr-i meşru lezzetlerden ve sefahetlerden bir nefret verip aklı başında olanları tevbeye sevk eder. O muvazenelerden, Altıncı, Yedinci, Sekizinci, Sözlerdeki kısa muvazeneler ve Otuz İkinci Sözün Üçüncü Mevkıfındaki uzun muvazene, en sefih ve dalalette giden adamı da ürkütüyor, dersini kabul ettiriyor

  • bediüzzaman said nursi

    16.03.2007 - 21:28

    bana dünyada imanın güzelliğini yaşatarak manevi cennet lezzetlerini manevi cennet lezzetlerini şimdiden tattıran imanımı kurtarmaya vesile olan risale i nurları ve muhterem müellifi üstad bediüzzamanı allah rızası için öyle çok seviyorum ki.....bunu ancak insaflı bir nazarla risale i nuru okuyanlar ve hakkı ve hakikatı bulmanın bahtiyarlığını tadanlar anlayabilir......

  • bediüzzaman said nursi

    16.03.2007 - 21:21

    Arkadaşlar,

    Şu meâlde bir hadîs-i şerif var ki: 'Hakiki âlimler, zâlim hükümdarlara karşı hak ve hakikati pervâsızca söyleyen âlimlerdir.' İşte biz, ancak böyle ve müttakî bir allâmenin söz ve eserlerine itimad edebiliriz.

    Asrımızda ise, hayatındaki vâkıalar ve eserleriyle bu hadîs-i şerife mâsadak olan Risâle-i Nur meydandadır. Müellif Bediüzzaman dinî mücâhedesi ve Kur'ân'a hizmetinde ve ubûdiyetinde, Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın Sünnet-i Seniyyesine tam ittibâ etmiş bir mücâhiddir. Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm Efendimiz, dünyanın en muazzam siyasî hadisesi olan Bedir Muharebesinde, Sahabe-i Kirâma, nöbet nöbet cemaatle namaz kıldırmıştır. Yani, vâcib olmayan, husûsan muharebe zamanında terk edilebilen, 'cemaatle namaz kılmak' gibi bir hayrı, dünyanın en büyük siyasî vak'asına tercih etmiştir, üstün tutmuştur. Ufak bir sevâbı, harb cephesinin o dehşetleri içinde dahi terk etmemiştir.

    Bediüzzaman, gönüllü alay kumandanı olarak katıldığı Rus Harbinde, harb cephesinde, avcı hattında, Kur'ân'ın bir kısmının tefsiri olan meşhur Arabî İşârâtü'l-İ'câz tefsirini telif etmiş ve bu eser-i azîm, âlem-i İslâmda en büyük âlimlerin takdir ve tahsinine mazhar olmuş ve tam anlamaktan âciz kaldıklarını ve öyle bir tefsir görmediklerini itiraf etmişlerdir ki, Kur'ân-ı Kerîm'in en ince nükte ve en derin meselelerini ve misilsiz i'câz ve hârikulâde yüksek belâgat ve fesâhatini izhâr ve ispat etmiştir. Hattâ bir harfin nüktesini izhâr ederken, avcı ateş hattında, düşman topları zihnini ondan çevirememiş, harbin dağdağa ve dehşetleri mâni olamamıştır.

    Ezân-ı Muhammedînin (a.s.m.) yasak edildiği ve bid'aların cebren umuma yaptırıldığı zulümâtlı ve dehşetli bir devirde, Nur Talebeleri, o uydurma ezanı okumamışlar ve böyle bid'alara karşı, kendilerini kahramanca muhafaza ederek, bid'alara girmemişlerdir.

    İmân ve İslâmiyetin ortadan kaldırılmaya çalışıldığı ve bir âlimin gizliden gizliye dahi birtek dinî eser neşredemediği fecaat devrinde, Bediüzzaman, nefyedildiği yerlerde zâlim müstebitlerin tarassudât ve tazyikâtı içinde, gizliden gizliye yüz otuz adet imânî eser telif ve neşretmiştir. Bununla beraber, geceleri pek az bir uykudan sonra, esâret altında inleyen İslâm milletlerinin necât ve salâhı için duâlar etmiş, dergâh-ı İlâhiyeye ilticâ ederek yalvarmıştır.

    Evet, Hazret-i Üstad, Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm Efendimizin Sünnet-i Seniyyesine tam iktidâ etmiştir.

Toplam 15 mesaj bulundu