Kenan Mim Eryiğit Adlı Antoloji.com Üyesinin ...

  • Emine Tokgöz
    Emine Tokgöz

    31.01.2012 - 08:45

    Tüm sevdikleriniz ve sevenlerinizle nice mutlu sağlıklı senelere.Doğum Gününüz Kutlu Olsun.

    Saygılar

  • Çemberimde Gül Oya
    Çemberimde Gül Oya

    15.01.2011 - 19:56

    ♥ ♥ Aşka Dair..2 ♥ ♥

    İç içe bütün olmak, tutsaklık gözlerinde..
    Yaklaştıkça kaybolmak derinden de derinde..

    Hayal gerçekleşmesi, seçim değil.. bu başka
    Mutlak mağlubiyetle teslim gerektir aşka...

    Kolay mıdır o kadar bir anda silivermek?
    Hep emek ilmik-ilmik,aşk demek-sevgi demek! .

    Ölüme denk; sensizlik ölümün diğer adı..
    Umutlar tükenince lâl dildedir feryadı..

    Sevdiğim sevdiceğim son söz; iyi ki varsın! .
    Sen benim yüreğimden ben ölürsem çıkarsın! .

    Kenan Mim Eryiğit

  • Gürkal Gençay
    Gürkal Gençay

    08.06.2010 - 12:26

    *
    KİTABE-Î SENG-Î MEZAR

    I

    Hiçbir şeyden çekmedi dünyada
    Nasırdan çektiği kadar;
    Hatta çirkin yaratıldığından bile
    O kadar müteessir değildi;
    Kundurası vurmadığı zamanlarda
    Anmazdı ama Allahın adını,
    Günahkâr da sayılmazdı.
    Yazık oldu Süleyman Efendi'ye


    II

    Mesele falan değildi öyle,
    To be or not to be kendisi için;
    Bir akşam uyudu;
    Uyanmayıverdi.
    Aldılar, götürdüler.
    Yıkandı, namazı kılındı, gömüldü.
    Duyarlarsa öldüğünü alacaklılar
    Haklarını helâl ederler elbet.
    Alacağına gelince...
    Alacağı yoktu zaten rahmetlinin.


    III

    Tüfeğini depoya koydular,
    Esvabını başkasına verdiler.
    Artık ne torbasında ekmek kırıntısı,
    Ne matarasında dudaklarının izi;
    Öyle bir rûzigâr ki,
    Kendi gitti,
    İsmi bile kalmadı yadigâr.
    Yalnız şu beyit kaldı,
    Kahve ocağında, el yazısiyle:

    'Ölüm Allahın emri,
    Ayrılık olmasaydı! ..'




    —O.Veli—

  • Ender Sekerci
    Ender Sekerci

    31.01.2010 - 12:59

    Dogum Gününüz Kutlu olsun Nice Mutlu Huzurlu ve Saglikli Yillar Dileklerimle Hersey Gönlünüzce Olsun Saygilar..

  • Salih Kozan
    Salih Kozan

    31.01.2010 - 00:27

    ♥ (¯`´•.¸(¯`´•.¸ _______ღ ♥ ღ _______ ¸.•´´¯) ¸.•´´¯) ♥
    ♥ -==-♥ °°DOGUM GÜNÜNÜZ°°♥ HAYIRLI OLSUN-==-♥
    ♥ (_¸.•´´(_¸.•´´_¯¯¯¯¯¯¯ღ ♥ ღ ¯¯¯¯¯¯¯ `´•.¸_) `´•.¸_) ♥

    DEĞERLİ KARDEŞİM DOĞUM GÜNÜNÜZ HAYIRLARA VESİLE OLSUN
    RABBİM SAĞLIKLI HAYIRLI UZUN ÖMÜRLER VERSİN İNŞ



    İHVANİ PAYLAŞIM PLATFORMU

  • Yıldırım Yorulmaz
    Yıldırım Yorulmaz

    03.01.2010 - 14:49

    MERHABA KIYMET VERDİĞİM ARKADAŞIM
    MUTLU OL VE DAİMA MUTLU KAL
    SAYGILARIMI SUNUYORUM

    *Merhaba

    Dağlara değmiş güneş
    Gündüzle yaren olmuş ay
    Sıcağa teslim meşe gölgesi
    Suyu buhara kaçmış pınar
    Anası ağaçta sallanan kuzular
    Merhaba, merhaba, merhaba

    Buzullar gülerek eridi
    Dağlar gönüllü eğildi
    Azametine sual olunmaz zaman
    Ne mümkün sana direnmek
    Aynadaki ak saçlarım
    Merhaba, merhaba, merhaba

    Dünya'daki izdüşümüm
    Hayat ya da yaşam
    Adın her neyse
    Olamaz sana sözüm
    Sen hancı ben yolcu
    Önümdeki zahmetli yolum
    Merhaba, merhaba, merhaba

    Lütfen kırılma yüz hatlarım
    Tepemde çoğaldıça çoğal ak saçlarım
    Gülerim ağlayan insanlara
    Görünen köyü beğenmeyip
    Başka yola sapanlara
    Kendini kabullenen dostlarıma
    Merhaba, merhaba, merhaba

    Yıldırım Yorulmaz

  • Salih Kozan
    Salih Kozan

    08.11.2009 - 22:57


    İHVANİ__________O_PAYLAŞIM PLATFORMU____
    ________________.OO.____________________
    ETKİLİ_________.OOO.____________.O. ♥ . ♥ .
    SEVİYELİ______.OOOO.______-.OOO. ♥ . ♥ . ♥ .
    PAYLAŞIM ____.OOOOO._-.OOOO. ♥ . ♥ . ♥ .
    _______________.OOOOOOOOOOO. ♥ . ♥ . ♥ .
    __________-.OOOOOOOOOOOOO. ♥ . ♥ . ♥ .
    _____.OOOOOOOOOOOOOOOOO. ♥ . ♥ . ♥ .
    BİLGİ ___-.OOOOOOOOOOOOO. ♥ . ♥ . ♥ .
    SEVGİ_________.OOOOOOOOOOO. ♥ . ♥ . ♥ .
    SAYGI__________.OOOOO.___OOOO. ♥ . ♥ . ♥ .
    EN İYİ PAYLAŞIM.OOOO.______-.OOO. ♥ . ♥ . ♥ .
    ________________OOO.____________.O. ♥ . ♥ .
    _İHVANİ________. OO.- PAYLAŞIM
    MUTLU _____.O_PAYLAŞIM _________

  • Nazife Görgün
    Nazife Görgün

    18.01.2009 - 20:21

    Hanımağanın Sevgi Çadırı gurubunda
    yüreği sevgi dolu dostlarımın arasında olmanızdan onur duydum.. Sayın kenan mim eryiğit beyefendi arkadaşım
    Sizin gibi yüreği sevgi için çarpan dostlarıma Hanımağanın Sevgi Çadırı ve minderleri hazır oturup sevgi sohbetlerine başlayabiliriz..
    Hanımağa34 / Hanımağanın Sevgi Çadırı gurubu / Nazife Görgün

  • Yıldırım Yorulmaz
    Yıldırım Yorulmaz

    18.01.2009 - 16:00

    DÜNYA DOSTLARLA GÜZELDİR.SİZ DEĞER VERDİĞİMİZ ÜSTADIMIZ VE DOSTUMUZSUNUZ (KALBİMDEKİ KÖŞELER GRUBU)

  • Fatma Alageyik
    Fatma Alageyik

    03.11.2008 - 09:34

    O bir nur yürekli candır,,hem vatan aşığı,hem de Hakk aşığı,,,O,,Bilginler Nebilerin Varisleridir,,,grup üyesidir,sever sevilir,güler güldürür, hep gül inşallah,
    ,dilerim Rabb'imden her gelen günün geçen günlerden güzel olsun,sağlık sıhat mutlu ve huzurlu bir gelecek diliyorum sana,iyiki varsın
    herşey gönlünce olsun,

    Aşkını Gördüm Allah'ım

    Bereketli yağmurun damlasında,
    Doğan güneşin parlak ışığında,
    Akan suların kaynak akışında,
    Senin o aşkını gördüm Allah'ım!

    Cıvıl cıvıl öten kuşun sesinde,
    Dalga dalga denizin mavisinde,
    Kumların toprakların tanesinde,
    Senin o aşkını gördüm Allah'ım! .

    Ezanlarda,hutbelerde,göklerde,
    Yıldızlarda,dolunayda,yerlerde,
    Kandillerde,yasinde,hamimlerde,
    Senin o aşkını gördüm Allah'ım! .

    Hem fatihayı okuyan dillerde,
    İhlâsta,dualarda,zamirlerde,
    Yoksulda,fakirlerde,zenginlerde,
    Senin o aşkını gördüm Allah'ım! .

    İsmini anan,hem alim kulunda,
    Senin Resül'ün mübarek huyunda,
    Bu kâinatın sağında solunda,
    Senin o aşkını gördüm Allah'ım! .

    Gördüm aşkını,hem adını gördüm,
    Baki olduğunu,varlığını gördüm,
    Affını ve mağfiretini gördüm,
    Senin o aşkını gördüm Allah'ım! ....

    Fatma Alageyik

  • Boğaz Esintisi Grubu
    Boğaz Esintisi Grubu

    12.07.2008 - 22:24

    İstanbul'un incisi boğaz esintisinin üyesi....aramızda olmanızdan cok mutluyuz...tüm sevgiler yüreğinizde serinlik esintisi olsun.....

  • Salim Erben
    Salim Erben

    01.04.2008 - 13:52

    Tüm neşe dolu mutlu yılar sizin olsun
    Bir gün bir dost arasanız yürğinizi yoklayın size yol göterecektir saygılarımla Kardeşin
    Salim Erben

  • Kenan Mustafa Eryiğit
    Kenan Mustafa Eryiğit

    27.01.2008 - 20:06

    KENAN MİM ERYİĞİT'in 'YİTİK ZAMANLAR' ŞİİRİNİN TAHLİLİ
    -------------
    ÇELEBİ ÖZTÜRK / K YAYINEVİ (22.01.2008 20:03)
    TAHLİL: ÇELEBİ ÖZTÜRK
    YİTİK ZAMANLAR ŞİİRİNİN TAHLİLİ

    KİMDİR: Kenan Mim Eryiğit; 31 01.1959 Yılında Beşiktaş’ta doğdu. Orman Mühendisidir. “Kitapsız ve ağaçsız bir dünya düşünemiyorum.” Diyen yeşile tutkun, doğa ve orman aşığı bir çevreci. Evli ve iki çocuk babası olan şair,


    YİTİK ZAMANLAR


    Uzun labirent… Sırlar saklı dehlizlerinde.
    Sinmiştir küf kokusu geçmişin izlerinde

    Kızıl göklere n’olmuş, sanki yarılmış dibi..
    Ufuk çizgisi silik, çölde kaybolmuş gibi..

    Yatak işkencehane, geçmez uzun geceler.
    Ümit-korku birlikte, girifttir bilmeceler…

    Ormana bakıp durma, göremezsin tek ağaç!
    Tutsak ruhlar bedende; gıdasız, aç ve muhtaç!

    Dalınca aynalara yalnız hep gördüğüm o! ..
    Beynimde çözülmeyen ilmekten kördüğüm o! ..

    İnsanoğlu ne tuhaf, unutur gizemini..
    Tufanını beklerken bitirsene gemini! ..

    Kenan Mim ERYİĞİT

    YİTİK ZAMANLAR ŞİİRİNİN TAHLİLİ

    Bir şiir ses uyumu, uyak, kafiye gibi özellikler ile süslenerek sunulduğunda okuyucu musiki tadında zevk alır.
    Bu şiir için, güzel bir şiir diyerek başlayacağım. Şiirde musiki havası hemen duyumsanıyor. Ses uyumu, vezin, kafiye ve cümlelerin birbiri ile uyumu çok güzel. Okuyucuya zevk veriyor.
    Musikiyi dinlerken eğleniriz. Şiir için bunu söylemek zordur. Şiiri okurken düşünürüz. İyi bir şiirde buna zorlanırız. Şairler düşüncelerini, hayâllerini birtakım kelime oyunları, sembollerle ifade ederler.
    Bu şiiri ele alırken;
    a) Ses ve ahenk
    b) Hayâl ve sembol
    c) Düşünce olarak ele almamız gerekiyor.
    a) Ses ve ahenk:Bir şiir öncelikle ses ve ahenk’e dayanır. Bu nedenle de önce ses ve ahenk yönünden ele alınıp incelenmesi gerekiyor. Şiir, 6’ lı beyitler halinde hece vezni ile yazılmıştır. Bütün şiirde mısraların hece sayısı 14’ dür. Türk Halk Şairleri 6+5=11 hece veznini çok severler. Bu şiir, 6+2=12 hece vezni ile beyit halinde yazılmış olmasından dolayı bu ahenk’i kaçırmıştır. Ancak bu, şiirin genel yapısını bozan bir unsur değildir.
    Günlük konuşma dilinden ziyade, şiirde kelimelerin bütün halinde dansı söz konusudur. Bu bir sanattır. Şair, kelimeleri ne kadar tanır ve onlarla oynarsa o derece başarılı olabilir. Ayrıca, şiirde ölçü de önemlidir. Bir insan ölçülerine göre giyinir. Ölçüsünün altında dar veya üstünde geniş elbise giyerse, hem rahatsız olur, hem göze hoş görünmez, gülünç duruma düşer. Hatırlarsanız, yapım işlerinde mimarisinden, inşaatına kadar her şey ölçüye göre yapılır, mimarın ölçüsünün dışına çıkılmaz. Buradaki mimar, şairdir. Şiirdeki ölçü ne kadar başarılı olursa, şiirde o kadar başarılı olacaktır.
    Yitik Zamanlar şiirinde ses ve ahenk’i sağlayan başka bir özellikte kafiye’ dir. Kafiye’de mesnevi tarzı vardır. Dehlizlerinde, izlerinde, dibi, gibi, geceler, bilmeceler v.b. bu şekilde sıralanan kafiye düzeni aa, bb, cc, v.b. diye gösterilirler.
    İster kafiyeli, ister kafiyesiz olsun, şiirler belli oyunlarla okunur hale getirilirler. Şair, ustaca oyunlara başvurur. Bunları biz göremeyiz.. Serbest vezinle yazılmış uzun bir şiirde bile kurgu; ses ile oynanarak okunur hale getirilebilir. Bu şairin kabiliyetine bağlıdır.
    Yitik Zamanlar şiirinde ses ve ahengi sağlayan üçüncü bir unsur ise; ikinci beyitte geçen n’olmuş, yarılmış, dördüncü beyitte aç ve muhtaç kelimelerinde ilk ve son harflerin aynı oluşu kafiye’ yi güçlü kılmaktadır.
    Yitik Zamanlar şiirinde vezin ve kafiye dışında, bunlara benzer iç kafiyeleri ve aliterasyon denilen ses benzeşmelerine ait tekrarların yapılmış olması ile çok daha teknik bir yapıya kavuşmuş olabilirdi.
    b) Hayâllar ve semboller: Vezin, ses ve kafiye bir şiiri güzel göstermek için tek başına yeterli değildir. İyi şiir, bu özelliklerin yanı sıra, uyandırdığı duygu ve fikri ortaya çıkarmalı, hayâl’ de canlanmasını sağlamalıdır.
    Yitik Zamanlar şiiri, adından da anlaşılacağı gibi geçmiş zaman şiiridir.

    Uzun labirent… Sırlar saklı dehlizlerinde.
    Sinmiştir küf kokusu geçmişin izlerinde

    İçine girilen ve kolay çıkılamayacak şekildeki yapının (ki, bu dünya’dır.) bilinmeyen ve merak uyandıran tünellerinde (ki, bu insan ömrüdür. Veya şairin ömrüdür.) geçmiş zamana ait birtakım belirgin izlerin (bu izler yüz de görülen kırışıklık, yüz hatlarındaki bazı çizgiler, saçların beyazlaması v.b. izlerdir.) küf kokusu içinde (Buradaki küf kokusu, şairin yaşamış olduğu acılar, çalkantılar olabilir.) bulunması ustaca tasvir edilmiş.



    Kızıl göklere n’olmuş, sanki yarılmış dibi?
    Ufuk çizgisi silik, çölde kaybolmuş gibi..

    Gökyüzünün kırmızı bir renge bürünmesi ve/veya şimşekler çakması neticesinde bu renge bürünmüş olması ile birlikte, gökyüzünün açılarak belki sağanak halinde yağmurun yağması (veya başka bir şey yağması) ki, kıyamet günü tarif edilmektedir. Bu hengâmede, yer ile gök’ ün birbirine karıştığı çok güzel tasvir edilmiştir.

    Yatak işkencehane, geçmez uzun geceler.
    Ümit- korku birlikte, girifttir bilmeceler.

    Mısralarında görüldüğü gibi; şairin uyuyamama neticesinde saatlerin ilerlemediği (vaktin geçmediği) ve gecenin daha da uzamasıyla hem gece, hem de yatağın işkenceden farksız bir hale geldiği, bunların sonucunda ümitler ile korkuların birbirine girerek bilmece gibi soru işaretlerinin oluşmasına neden olduğu hayali uyandırılmaktadır.
    Kelime oyunları ile varlıkları, tabiatın özelliklerini, insan duygu ve düşüncelerini canlandırabilmek bir ustalıktır, hünerdir. Ki, buna tasvir’ de denmektedir. Şairin varlıkları ustaca tasvir ettiği görülmektedir.
    Yitik Zamanlar şiirinde mekan ve zaman birlikte verilmiştir. Mekan, “yitik” olarak adlandırılan uzun labirent ve dehlizlerdir. Zaman ise, geçmişin kendisidir. İki unsurda gözle görülür şekilde tasvir edilmektedir. Şiirde hakim olan ana fikir, “mekan, zaman, gökyüzünün yarılması, ufkun yağışlı havada kaybolması, uyku uyuyamama neticesinde işkence çekilmesi, ümit ve korkuların birbirinin yerine geçmesi ve bilmece halini alması, orman ve ağaçlar, insan ruhu, aynada görülen resim ve kıyamet günü yaklaşırken kurtuluşa neden olacak araç.”

    Onmana bakıp durma, göremezsin tek ağaç!
    Tutsak ruhlar bedende; gıdasız, aç ve muhtaç!

    Mısralarında, aslında ağaç olarak tasvir edilen insanın kendisidir. Ruhun dünya nimetleri ile uğraşarak, ahireti unutması “tutsak ruhlar beden de “ diye tasvir edilmiştir. Ruhun, içinde bulunduğu bedende kutsal sayılan Allah, Kur’ an, Peygamber öğelerinden yoksun olması nedeniyle “gıdasız, aç ve muhtaç” olarak tasvir edilmiştir. Ruhun çaresizliği ifade edilmeye çalışılmıştır. Benzetmeler yerindedir. Şair, kelimeler ile ustaca oynayarak düşündüren ifadeleri yakalamıştır.

    Dalınca aynalara yalnız hep gördüğün o! ..
    Beynimde çözülmeyen ilmekten kördüğüm o! ..

    Şair, aynalara baktığında, yukarıdaki ifade ile tutsak bedendeki ruhu görmektedir. Düşüncelerinde, beynindeki soru işaretlerine cevap bulamamakta…Çaresizlik ve arayış içerisindedir.
    İnsanlar, duygu ve düşüncelerini bazen ifade etmekte zorlanırlar.Böyle durumda Duygu, hayâl ve düşüncelerini tam olarak ifade edebilmek için kelime oyunlarına başvururlar. Şiirde, kelime oyunlarına başvurularak; hayâl, Duygu ve düşüncelerin bu şekilde tasvir edildiği görülüyor.

    İnsanoğlu ne tuhaf, unutur gizemini..
    Tufanını beklerken bitirsene gemini! ,,

    İnsanın biyolojik yapısının sırlarını çözmek için bilim alanında yapılan çalışmalar sonuçsuz kalmıştır. İnsan yapısının bazı özellikleri halâ sırrını korumaktadır. İdrara sarı rengi veren maddenin yapısının halâ keşfedilememiş olması buna örnektir. Şair, insanoğlunun tuhaflığını bu sırların halâ keşfedilememiş olmasından dolayı sorgulamaktadır. Bu yüzden, insanı gaflet uykusunda görmektedir. Bir gün bunun cezasının manevi anlamda çekileceğini düşünmektedir. Hz. Nuh’ un, Allah’ tan gelen emirle, kendisine inananlardan birer çift varlığı yaptığı gemiye alarak, gök yarılıp her yeri su bastığında kurtulduklarını imâ ederek., o günün bir gün geleceğini, bunun için dünya nimetlerinden ziyade, ruhun kurtuluşunun ahiret için çalışmakta olduğunu ifade etmektedir.
    c) Düşünce:Yitik Zamanlar şiirinin üç unsur üzerine kurulu olduğunu söylemiş ve ilk iki unsurunu incelemiştik. Beyitler halinde, alt alta ve yan yana mısraların sıralanışında gördüğümüz en önemli unsurun hayâller ile tasvir ediliyor olmasıdır. Şiirdeki düşünce, tamamına yayılmıştır. Aslında buradaki düşünce bir “duyuş”, bir “bakış” tarzıdır. Bu şiirde, baştan sona şiire hakim olan duygu ve düşünceye “ anafikir” diyoruz.
    Şiirde kurgu çok güzel yapılanmış. Dil duru ve akıcı bir anlatıma sahip. Şiirde anlatılan duygu ve düşünceyi hayâlinizde tasvir etmeye zorlanıyorsunuz. Şiirdeki yazım hataları ve noktalama işaretlerinin sıkça kullanılmış olması bile, şiirin tasavvufi söyleniş tarzı ile karşımıza çıkan musiki havasını bozamamış. Başarılı bir şiir.
    http://celebiozturk.okuyoruz.biz/

  • Samet Bayram
    Samet Bayram

    04.12.2007 - 18:13

    ...*Bir dost yüzüne ihtiyaç duyduğunda başını kaldır ve gökyüzüne bak.Gündüzleri bulutların,geceleri yıldızların arkasından gülümsüyor olacağım... *
    ***Yaşamın Rengi' adlı grubuma ^^ Hoşgeldiniz.^^

  • Ramazan Gökçe
    Ramazan Gökçe

    13.11.2007 - 11:12

    HABER SALDIM...VATAN MEVZUBAHİS..BİRLİK VE BERABERLİĞİ PEKİŞTİRME ZAMANI DİYE...BÖYLE BİR GÜNDE SAĞOLSUNLAR GELDİLER..TÜRK ASKERİNE DESTEK İÇİN,,,ŞEHİT ANALARININ ACISINI PAYLAŞMAK İÇİN..TEŞEKKÜRLER CAN DOST..

    Gülerken herkes eşlik eder, ya ağlarken. Başarılara herkes ortak olur, ya yenilgilere. Öyle bir dost edin ki; kötü gün kapını çalınca O DOST YANINDA OLSUN...


    ALLAH SİZİ AİLENİZ İLE BİRLİKTE SAĞLIKLI,,MUTLU NİCE YILLAR VERMESİNİ DİLİYORUM,,HAYATTA HÜZÜNLERDEN UZAK BİR YAŞAM DİLİYORUM,,

    O BİR...VATAN SİZE MİNNETTARDIR...GRUBU ÜYESİDİR...O BİR VATAN SEVDALISI BİR YÜREKTİR

  • Nurten Aysu
    Nurten Aysu

    02.09.2007 - 13:57

    Bizimkiler

    Gâvurun kızı yine çarpmıştı ama
    Sandal barınağı Özay sağlamdı
    897. çarpışydı bu
    Sanki kendi çarpmış gibi
    'Hiç birşeyin olmayayım 'dedi 4 kere
    'Lanet olsun
    Kırdım seni İncittim dilim lal olsun of of '
    Diyerek okuyup üflüyordu

    Bu defa Karataş’tan sesi geliyordu Ersinin
    'İyi mi ettin bırakıp da gittin hayırsız
    öldüm bittim ben, dönsen de faydasız' derken
    İlk çekişte bitiriyordu bir şişeyi
    Uzaktan duymuştu, sesini Bibinoğlu
    Ersine çok üzülüyordu

    Silahını bırakalı çok olmuştu
    Dane dane gülleri sayıyordu şimdi
    'Şeydasız bülbüllerden sonra
    Andırır dilleri' diyordu bizim Celil
    O güllerden
    Tek dosttum peri kızı kaldı derken
    Gidip gidip geliyordu

    'Uyak, ayak tamam canım cicim' diyerek
    Gözleri kapalı okuyordu peri kızı
    'Erittiğim buzlar daha su olmadan
    Buharlaşıp gitti' dediğinde
    Bir bir siliniyordu şiirleri

    KIYAMETTEN SÖZ ETTİ K.MİM ERYİĞİT
    'DEVEKUŞLARI NE RAHATTIR' DİYORDU
    'SOKUNCA KUMA BAŞINI,NE GÖRÜR DÜŞMAN ONU
    VE NE DE O DÜŞMANINI..
    NE GÜZEL DÜŞMANSIZ OLURSUN 'DİYORDU
    …………………………………………….
    ……………………………………………..
    …………………………………………….
    ……………………………………………..

    'Neye yarar' diyordu.Burhanettin Akdağ
    Adamca sevmenin sırrın bulmazsan
    Yârin soluğundan derdin bilmezsen
    Aşkın çöllerinde Mecnun olmazsan
    Gidenin ardından yas neye yarar?

    İncittim, üzdüysem Bağışlasın beni dostlar Tanımadığım Bilmediğim
    nice ozanlar Bağışlasın acemiliğimi Biliyorum, onlar Bu sevdanın
    Çok daha güzelini yazdılar

    Ne övgü, ne de yergi amacı taşımaktadır. Gülümsemek, gülümsetmek amacım, kimi arkadaşların şiirlerinden,kimi dostlarında yazışma, konuşma sonucu bendeki izlenimlerden...
    25.08.2007 /Sami Çimen

  • Bedrettin Naim Arslan
    Bedrettin Naim Arslan

    27.07.2007 - 19:29

    O ARTIK SEVDALILAR ŞEHRİNDE İKAMET EDİYOR. ÇÜNKÜ O BİR ' TUTSAK SEVDAM ' GRUBU ÜYESİDİR. SAYGILARIMLA...

  • Nurten Aysu
    Nurten Aysu

    16.07.2007 - 17:44

    Antoloji Şairlerine 2

    Arasıra aşklardan sıyrıldığımda
    Aklıma gelirsiniz,size yazarım
    Dertleşecek bir dostta ihtiyaç varken
    Çekinmeden Eylem güzelini ararım

    Yazdığım herşeye katlanırsınız
    Yahu bu olmamış,sil demezsiniz
    Oyüzden okurum yazdığınızı
    Seviyorum,sizi Müsadenizle

    Mehmet abim var,soyadı çoban
    Öğreneceğimiz,çok şey var ondan
    Vatan aşkınayı,bayadır görmem
    Duyan varsa selam söylesin benden

    Suat seymeni,ethem bingölü,
    Kenan Mim Eryiğiti,Aynur sultanı
    Vasatı,vuslatı,ve bnokanı
    Tanımak isterim nasib olursa

    Böyle yazdığımda,bana kızmayın
    Sadece sevgi,bunu çok görmeyin
    Saniye erol,sefa çıplak,hiddeti,arapkurt
    Aman unutulduk sanmayın,
    Sen kral kardeşiniz,unutmaz sizi
    Çünki yüreğimdeki karşılıksız bir sevgi

    Serhat Çalışkan

    ................................................
    Antoloji Şairlerine

    Şiirlerim olmasaydı sizi tanıyamazdım
    Şiirleriniz olmasaydı,rahatlayamazdım
    Öyleyse duacıyım tüm şiirlere
    Bana çıkarsız saygı duyan
    Ve benimde
    Hesapsız kitapsız sevdiğim
    İsimleriniz,ve şiirleriniz,
    Hakkınızda tek bildiğim
    Ama yinede hepinizi
    Karşılıksız sevdim.
    Sağolun şiir dostlarım desem
    Sizleri saymaya kalksam
    Tülay sustamı en başa koysam
    Ardına Mehmet Çobanı yazsam
    Atıl Kesmen'i unutamam

    Bu şiir burada bitmez
    Vatan Aşkına'sız şiir gitmez
    Yazmazsam Vasat affetmez

    Unutulduğunu sananlar
    Bana küsüp darılanlar
    Mim Eryiğit Kenanlar
    Ali gündüzler,Nuray Alperler
    Tüm dostlarım siz sağolun

    Serhat Çalışkan

  • Nurten Aysu
    Nurten Aysu

    26.10.2006 - 23:19

    ***Ödül***

    Koşturdukça bitmeyen çile çarkında mısın? .
    Gülsün yüzün hep gülsün, gülsün yüzün hep gülsün…
    Gülünce güller açar yüzün, farkında mısın?
    Gözümün nuru, bana sen Rabbimden ödülsün..

    *****Kenan Mim Eryiğit

    Şiir: 363613 - ***Ödül***
    Yazan: **Ozan Mikdatî / Mikdat Bal

    Yaşadıkça bitmesin bu his bu duyguların
    Düşün, rüyan hayalin, hoş olsun uykuların
    Tezahürü böyledir sevgi ve saygıların
    Kenan bu yolu tuttun, senin izin güdülsün
    seninle gurur duydum sen bize bir ödülsün

    *****Mikdat Bal

  • Yasemin Çağla Arslan
    Yasemin Çağla Arslan

    07.08.2006 - 00:19

    O oo bir gönül dostu...
    O o bir kristal...
    O bir kalp...
    O bir yazar...
    O harika şiirlerin şairi...
    O bir KRiSTAL KALPLER ÜYESİ...


    HOŞGELDİNİZ...

  • Elif Eryiğit
    Elif Eryiğit

    17.07.2006 - 01:07

     Ali HIŞIROĞLU/Büyük Doğu Sanat Grubu (14.02.2006 00:48)

    ŞAİRLER BAHÇEMİZİN YENİ ŞAİRİ:

    KENAN MİM ERYİĞİT

    31.01.1959 tarihinde İstanbulda doğmuş, orman mühendisi, 'kitapsız ve ormansız bir hayat düşünemiyorum' diyen bir çevreci, evli ve iki çocuk babası...1.85m boyunda, 95kğ ağırlığında, kumral ve yeşil gözlü bir adem oğlu olduğunu kendisi anlatmaktadır.
    Kenan Mim Eryiğit'in hayatı ve sanatı kısaca şöyle yorumlamaktadır: 'mezarlıklar vaz geçilemeyecek insanlarla doludur.', 'Herkes anlayabildiği kadar yaşar ve anlayamadığı şeyleri umursamadan ölüp gider.', El mana fi batını şair,şiirin manası şairin içinde gizlidir der bir Arap atasözü.', 'Şiirde gaye; -mutlak gerçeği- aramaktır.Bütün yollar O'na çıkar! '
    Şiirin ve sanatın değil sadece, topyekün hayatın sırtını yasladığı bir dünya görüşü vardır.Tüm çalışma ve çırpınışlar bu dünya görüşünden gıdalanır, esere renk ve biçim veren, hayat ve güzellik kazandıran bu dünya görüşüdür.
    Arı bal yapar ama onu izah edemez' diyen Üstad Necip Fazıl'ın şiirin ve sanatın gayesini açıklayan şu dizeleri şairimiz Kenan Mim Eryiğit'in -mutlak hakikati arama- açıklamasıyla eş anlamlıdır:'Anladım işi, sanat Allah'ı aramakmış,/ Marifet bu, gerisi yalnız çelik-çomakmış.'
    gerçekte hayatı sorgulamayan, bu sorgulamanın bir sonucu olarak da hayatını buna göre biçimlendirmeyen kişilerin şiirlerinde hayatı sorguluyormuş gibi davranmaları hem sahtekarlıktır ve hem de şarlatanlıktır.Hayatı sorgularken de sorgucunun elinde adeta alet konumuna gelen dünya görüşü hayata manasını kazandırandır.
    'Hastalığın tedavisi için önce hastanın hastalığını bilmesi ve şifa umması gerekir' hikmeti bizi şu mananın kapısına götürür:Dünya görüşünün henüz gerekliliğini kavrayamamış kalem sahiplerinden, 'hangi dünya görüşü? ' sualine içerikli bir cevap vermesini bekleyemeyiz.Topyekün hayatın ve sanatın herhangi bir şubesinde faaliyet gösteren bir sanatkarın 'kemal' safhasına erişebilmesinin cümle kapısıdır bu husus.
    Hayata 'ne, neden ve niçin' suallerini sorarken, akıl üstü berzah hudutlarını zorlarcasına duygu, fikir ve ilham üçlüsünün sofrasındaki 'zehirle pişmiş aşı' yemeye koyulurken cevap ve cevapları bulur, sonrada onları sanat peteğinde pıhtılaştırır. İlk cevap ve aynı zamanda peşin fikir: ALLAH! SONRA SANAT, ŞİİR, ROMAN, SİYASET, CEMİYET, HAYAT, ÖLÜM VE DİĞERLERİ ANLAMLANDIRILIR.
    Kenan Mim ERryiğit de şiirin gayesini 'Mutlak hakikati arama işi' olarak olanca sanat anlayışını ve kimliğini ortaya koymaktadır.
    Ağaçtaki kök, gövde ve dallar hikmeti mucibince, hayatın karmaşık ve çokluk özelliğine dalların örnek teşkil ettiği, gövdenin de dünya görüşü mesabesinde olduğu, köklerin ise o dünya görüşünün gıdalandığı 'değerler' olduğu anlaşılmaktadır.
    Kenan Mim Eryiğit'in böylesi bir berzahtan geçtiğini sanatı ve şiiri ispatlıyor.'Yok'u 'var'la işaretlemek veya 'var'ı 'yok'la açıklamak gibi her iki tarafı keskin bir kama misali onun hışmından kurtulmak mümkün değildir.

    NEREYE KAÇAYIM?

    Gözetlersin beni bacalardan
    Tıkır tıkır yürüyüşünden belli
    Damdasın!
    .........................

    Süzülürsün hayalet gibi
    Anahtar deliğinden
    Odamdasın!
    ...............................

    Gözümü kapadığım an
    İncecik bir silüetle
    Rüyamdasın!
    ................................

    Karıştırıyorum gerçekle hayali,
    Kurtuluş yok artık,
    Dünyamdasın!

    Kimi zaman basitmiş gibi görünen mısrasında adeta alemler gizlemesini iyi beceren şair; 'malesef yanıldınız' diyerek insanın bu kainat planı karşısındaki aczini vurgulamaktan ve sonraki açılımlarını okuyucusuna bırakır.
    'Neşe-keder birbirine denk! ' felsefi mısraları can alıcı mahallerdir.'Eğileceksen sadece sevginin karşısında eğil' derken de varlığın sadece ve sadece sevginin varlık sebebi olduğu derinliğine vurgulanmaktadır.
    Haytın manası ancak derinliğine fikir rotasıyla bulunabileceğini ima eden şair bakın nasıl sesleniyor:

    YAKARIŞ

    Geçmek bilmeyen zaman, solmak bilmeyen bir renk
    Kefeler bin dert yüklü, her şey birbirine denk.
    Öyle bir karmaşa ki, gözümde tüter ahenk!

    Rabbim; yok et uzayan şu gurbet yollarını.
    Geri çevirme kulun açılmış kollarını.

    Başka bir şiiri de şöyle başlar;
    'Belhum adal' benlik, gel bundan vaz geç! '
    Değerli şairimize başarılar diliyor değerlendirmelerimizde bilmeyerek hata ettiysek affını istirham ediyorum...
    .......................................ALİ HIŞIROĞLU

  • Ahmet Kara
    Ahmet Kara

    10.07.2006 - 14:59

    TÜM ZAMANLARINDA BAŞARILAR ŞİİR DOSTUM..

  • Ayşe Kayacan
    Ayşe Kayacan

    14.12.2005 - 14:32

    Yine dirirlir Kenan Mim Eryiğit'in 'Aşka dair ne varsa' şiirine ithaf


    Ölüm bir gerçektir dirilmek haksa
    Aşkını gömmüşsen, o da dirirlir
    O yâr bu dünyada canını yaksa
    Bunun hesapları bir gün verilir

    Ölmeyen şeylerden sevgidir biri
    Sevginin dünyada yoktur kabiri
    Gömmüşsen aşkını sen diri diri
    Bekle gör yakında yine dirirlir

    Gün gelir gazabı yenersin yine
    Aşk ölmez bir daha denersin yine
    Gönül bahçesine inersin yine
    O bahçeye ancak aşkla girilir

    Aşka dair yazma yaralı iken
    Dünyası kararır sevdayı çeken
    Üstünü başını çizse de diken
    O bahçeden yanlız güller derilir

    Mikdat der bu derde düşer her yiğit
    Metin ol, kavi ol kardeş Eryiğit
    Bu sabır yolunda kendini eğit
    Ölüm Hak ölenler bir gün dirilir

    Mikdat Bal 22.11.2005

Toplam 47 mesaj bulundu