Tonguç Yumruk Adlı Üyenin Nedir Yazıları - An ...

  • sad pâre

    04.11.2008 - 04:04

    yüz parça..
    (bkz:vacip)
    (bkz:olmaz ilaç sine-i sad pâreme)

  • Forum Moderatörü

    01.09.2008 - 14:01

    adamın hasından anlamam azizim..(adamın haslığı bile göreceli oldu,batdünyabat!)
    ben anca 3 tas has hoşaftan anlarım..
    onuda siz anlamazsınız..
    bu sitede karpuz kabukları olduğu sürece,forum moderatorun'den dert yanmaya da devam edeceğimden şüphem yok..
    özünde objektif olamayacaksın mod;
    bari sözde olsan..

  • rededilen erkek öfkesi

    17.08.2008 - 03:52

    biricik uktem..
    az kaldı..
    elbet bir gün olacak
    o zaman ilk bu başlığa 6 adet anlam yazmak isteyeceğim,yetmeyecek..

  • hamit altıntop

    25.02.2007 - 01:55

    adnan polat efendi'nin keskin futbol zekasıyla
    formasını gs müzesine kazandırmış büyük oyuncu :)
    ah gs sen bu hallere düşecek takımmıydın? :)
    seneye bayern'de başarılar diliyorum...

  • Gırgır

    23.01.2007 - 05:49

    niye yaşıyoruz? ?
    gırgırına..
    idolüm gırgır aliye selam olsun :)
    biz burada muhabbet etmiyoruz aslında..
    ne yapıyoruz? ?
    çamaşır yıkıyoruz? (modası geçti ama napalım :)

  • Gregory Efimoviç Rasputin

    31.12.2006 - 22:35

    idolüm..tarihte en sevdiğim insanlardan biri..
    yaşatmaya çalışıyoruz işte adını böyle :))

  • Gregory Efimoviç Rasputin

    31.12.2006 - 22:34

    Grigory Rasputin(1869-1916) olarak bilinen “gizemli” papaz, Çarlık dönemi Rusya’nın en ibretlik kişiliklerinden biri. İktidar hırsıyla dolu bu din adamı, 1911 yılında Sibirya’dan, dönemin başkenti St. Petersburg’a gitti. Ve sadece birkaç yıl içinde, Çarlık Rusyası’nın en etkili kişilerinden biri haline geldi. Rasputin’in başdöndürücü yükselişi, alkole ve kadına düşkünlüğü, onun günümüzdeki takipçileri açısından “ilham verici”dir herhalde.

    Gregory Efimoviç Rasputin, bir köylü ailesinin çocuğu olarak, 1869’da dünyaya geldi. Serseri bir gençlik yaşamının ardından, Ortodoksların “hain” bir tarikat olarak telakki ettikleri Skopsty ile tanıştı. Bu tarikatın müritleri, “Tanrı’ya ulaşmanın tek yolunun günah işlemek” olduğunu vaaz ediyorlardı ve bu, Rasputin’e oldukça çekici gelmişti.

    Rasputin’in iktidar basamaklarını hızla tırmanışı, Rus otokrasisinin ihtişamlı şehri St. Petersburg’a gitmesiyle başlar. 1902 yılında ayak bastığı bu şehirde, “keşişlik anıları” ve sıradışı davranışları ile, Rus rahiplerinin ilgisini çekmeyi başarır.

    St. Petersburg ve diğer şehirlerin sokaklarında, işçi ayaklanmaları giderek artarken, Rus Çarlığı’nın artık “vadesini doldurduğu”na dair pek çok “alamet” de belirmiştir. Yeni Çar 2. Nikola, genç ve deneyimsizdir. 1904’te doğan “tahtın varisi” ise, Çarlık düzenine yeni bir darbe olur: Bebeğin kanı pıhtılaşmıyordu.

    Rasputin, bu noktada devreye girer ve bakışları, dokunuşuyla veliaht prensi iyileştiriverir!

    Çariçe Alexandra, bu olayın ardından, Rasputin’in, Alexis’i korumak için Tanrı tarafından gönderilmiş bir aziz olduğuna inanır. Ve o andan itibaren Rasputin’i yanından ayırmaz. Üstelik, Rasputin hemen hiç yıkanmayan bir adam olmasına rağmen!

    Köylü papazın yükseldiği bu “sağ kol” pozisyonu, elbette, özellikle geleneksel rahip kastını öfkelendirmiştir. Kısa sürede dedikodular ortaya çıkar: Rasputin, Çariçe ve onun dört kızı ile ahlaksız ilişkilere girmektedir! Rasputin ise, bu dedikoduları haklı çıkarmak için elinden geleni yapmakta, içki masalarında “Çariçe ve kızları ile maceralarından” bahsetmektedir.

    Gizli polis, bir süre sonra devreye girer ve Rasputin, olanları duyan öfkeli Çar’ın karşısına çıkarılır. Nikola, ona sürgün cezası verir ama Rasputin şehri terk eder etmez, küçük Alexis onulmaz bir kanamaya tutulur!

    Rasputin hemen geri çağrılır ve çocuğu kurtarır. Bu andan itibaren, kendisine bağımlı hale gelen Çar ve Çariçe’ye her alanda isteklerini dayatmaya başlar. Dış politikadan ekonomiye kadar birçok alanda, sahip olduğu diğer ilişkilerin de tavsiyeleriyle, adeta ülkeye hükmetmeye başlar.

    Kanlı bir iktidarın tepesinde oturan Rasputin’in sonu, tahmin edilebileceği gibi, yine kanlı olur. Yaygın kabul gören senaryoya göre, Çar’ın kuzeni Dimitri Pavloviç ve Prens Yusupov’un başını çektiği bir grup, onu tuzağa düşürür ve 16 Aralık 1916’da öldürürler. Efsaneye göre Rasputin önce zehirlenmiş, o yetmeyince dövülmüş, o da olmayınca vurulmuştur. Bunların hiçbiri çılgın papazı öldürmeye yetmeyince, bir halıya sarılarak Neva Nehri’ne atılır.

    alıntıdır...

  • dünyanın en büyük yalanı

    31.12.2006 - 02:44

    bu sene hedefimiz 3 kupayıda kaldırmak...
    halada inanıyoruz..töbe töbe..

  • ıslık çalmak

    31.12.2006 - 02:34

    birde..
    ellerini ağzına sokup ıslık çalanlar vardır..
    ne zaman yapan biri görsem..abi nasıl yapıyonuz ben yapamam..ya gel sen elini ağzıma sok ben üfliyim derim hep..
    ciddi ciddi tamam diyip ellerini ağzıma götürenlerde vardır...
    not:elleri hala ağzına soktuğu için tükürüklüdür..
    iğrencim ama...malesef hala böyle dingolar var..

  • ıslık çalmak

    30.12.2006 - 23:30

    aman kapatın şu topiği..
    şeytan gelir..

  • saddam hüseyin

    30.12.2006 - 18:14

    250 tane benzeri&dublörü olan adam..
    Allah rahmet eylesin..

  • son umut

    30.12.2006 - 17:37

    köprüden önce son çıkış kelime anlamı...

  • giden sevgilinin götürdükleri

    30.12.2006 - 17:33

    beni benden alıp götürdü..daha nolsun? ?

  • saddam hüseyin

    30.12.2006 - 17:15

    şiddete karşıydı..yakalanırken elini bile kaldırmadı..
    dürüst adamdı...
    gariban babasıydı..(yüz numaralı adam gibi)
    sanatçı ruhu vardı..
    barışçıldı...son mesajı..'BİRLİK İÇİNDE KALIN' oldu...

  • hakan şükür

    29.12.2006 - 23:52

    torinolu şaban
    milanolu şaban
    galatasaraylı şaban...
    beğenmesemde saygım vardı...taca giden sert şut kafasına çarpıp,refleksle her kafası acıyan insanın yapacağı gibi kafasını eliyle tuttu...gitti o top malum gol oldu..
    maçta sonra bilerek attım demesinmi?
    şabaaaan işte..

  • mateja kezman

    29.12.2006 - 23:48

    tescilli arıza..
    sol ayağını güçlendirmek için sağ ayağını bilerek kıran insan...

  • alo fetva hattı

    29.12.2006 - 23:46

    hocam yılbaşında kırmızı don giymek günahmı?

  • dünyanın en büyük yalanı

    29.12.2006 - 22:45

    bi kereden bişey olmaz abi...
    :))

  • biber gazı

    29.12.2006 - 22:42

    insanlık dışı bi silah yorumuna katılıyorum..zaten insan olmayanlara sıkılıyor :))

  • iğrenç espriler

    29.12.2006 - 22:40

    +seneye görüşürüz
    -niye lan?
    +olm bugün yılbaşı..zuhahaha zuahahaha....

    en kıl olduğum cümle..
    espri bile değil..iğrenç kategorisinemi yazsaydım acaba?

  • futbol

    28.12.2006 - 12:59

    seyir zevkidir...insanı güzelliiyle büyüleyen,kendisini kendisinden alandır...karşılıksız sevmedir...yenmedir...yenilmedir...aslında en güzeli berabere kalmadır...faul yaptığında özür dilemedir...elle gol attığında elle attım golü diyebilmedir...rakibi tebrik etmektir...rakip olmadan kendinin olmadan kendisinin bi anlamı olmayacağını bilmektir..saygıdır...
    biraz fener,biraz okochadır..aslında seyir zevki veren her takım,oyuncudur...
    ama şu televizyonda izlediğimiz şey asla değildir...
    işin içine bu kadar paranın girdiği bi organizasyonda normal tabii!
    hiç bir zevki kalmadıda artık...
    yazık!

  • balıklı göl

    28.12.2006 - 12:45

    Seni sevmek balığı Urfa’da avlamaktır
    Balıklı gölde yasak olduğu için güzeldir...

  • chigago bulls

    28.12.2006 - 12:42

    bana basketbolu zamanında sevdiren takım...(pippen,t.kukoc,m.jordan,d.rodman)
    senden başka takım desteklemedim hiç...
    10sene geçmiş bak.sayende yine takip eder oldum nba'yı..
    bu sene kesin şampiyonuz :))

  • aşk

    27.12.2006 - 21:16

    Rabbim,Rabbim,bu işin,bildim neymiş türkçesi;
    Senin aşkın ateştir,ateşin gül bahçesi...

    ya gerçekten...
    nakış gözü alınca niye nakkaş unutulur?

Toplam 82 mesaj bulundu