Günlerimize o ilkel sesleri karışır ya gemileri annelerinden çok seven çocukların bir adam gelir ya devinen bir sancıdır artık gelir eski günlerden ve uzar sanki uzar ırzına geçilmiş bir kahramanlık.
Sinsi gülüşlerimizdir şimdi pis bir suda yıkanan korkulardır katar katar inenler gökyüzünden. Ay sürekli yükselirse içimizde çirkin ama güçlü bir tanrıya taptığımızdandır ondan ki sıkıcıyız bu eski ayaklarla ondan ki ulu bir tiksintiye hazırlanmışız. Kemerlerimizdeki en güzel geyik ölüm.
Ama kim? Ben miyim burda bir esrime mi nedir bu kuşların uçuşunda gördüğüm? Aptalca beklerim o hiç sökmeyecek şafağı. Oysa yüreğimden akan o derin suda kırmızılar öylesine yırtılır ki siner kan, huysuz kemanlar dolar şahdamarıma, yansır kin savaşçıları, gürül gürül ordular utancın köpürttüğü yanaklarımdan. Köz komamış ateşinden bize o adam şimdi gülüşlerimiz yırtıcı, gülüşlerimiz korkunç ağır, kara bir zırh taşıdığımızdan.
Sevilirken bilmedin mi? Ben söylerken gülmedin mi? Falımızda hasret var, ayrılık var demedim mi?
Anlamazdın anlamazdın, Kadere de inanmazdın. Hani sen acı veren kalpsizlerden olamazdın? Dilerim ki mutlu ol sevgilim, Ben olmasam bile hayat gülsün sana. Günahım boynunda, ağlayan bir çift göz bıraktın arkanda.
Anlamazdın anlamazdın, Kadere de inanmazdın. Hani sen acı veren kalpsizlerden olamazdın? Dilerim ki mutlu ol sevgilim, Ben olmasam bile hayat gülsün sana. Günahım boynunda, ağlayan bir çift göz bıraktın arkanda
DOSTLUK SÖZLEŞMESİ Bir taraftan İzmir'de ikamet eden ÃLãméT-i Fã®iKã ile diğer taraftan Ankara'da ikamet eden katl-i vacip.. Bizler aşağıda yazılı şekli ve şartlarla bir dostluk sözleşmesi akt ettik.Şöyle ki; Madde DOSTLUĞUN KONUSU: ÃLãméT-i Fã®iKã ve katl-i vacip arasında yaklaşık iki senedir vukuu bulan dostluğun konusu tamamen dürüstlük,saygı ve sevgi çerçevesinde oluşacaktır. Madde:2 DOSTLUĞUN SERMAYESİ: Söz konusu dostluğun sermayesi kalpten bir sevgiye dayalı, gün içerisinde gönderilen sevgi dolu mailler ve kocaman öpücüklerden meydana gelmektedir. Bu dostlukta maddi herhangi bir gözetim bulunmamaktadır. Madde:3 DOSTLUĞUN SÜRESİ: İşbu sözleşmede dostluğun süresi dostlar yaşadığı sürece ve birbirlerine ulaştıkları ve ulaşamadıkları zaman dahi sürecektir.Yalnız dostlar birbirlerini aldattıkları ve yalan söyledikleri zaman söz konusu sözleşme karşılıklı olarak tarafların uygun görüşü alınarak fesh edilebilecek ise de; süre sınırı gözetilmemektedir. Ayrıca Taraflar başka biriyle dostluk sözleşmesi imzalayamazlar.. Madde: 4 DOSTLUĞUN İŞTİGAL ETTİĞİ İŞLER: İşbu sözleşmede dostluğun iştigal ettiği işler; -İyi ve kötü günde yalnız bırakmamak, -Her zaman ve her yerde birbirlerine destek olmak, -Birbirlerini göremeseler dahi kalb gözüyle birbirlerini gözetip hissetmek, -Birbirlerinden haber alamadıklarında merak edilecek mevki ve mekan gözetilmeden aranacak, durumun ber-kemal olduğu taraflarca teyid edilecektir. -Taraflar, diğer taraf için öneme haiz olan özel günlerde (doğum günü v.s. gibi) ufak hediyelerle jest yapacaklar, -Yapılan ibadetlerin ardından Allah’a dua edilirken duada taraflar dostunu da dua kapsamına alacak,onun sağlık ve afiyeti için dua edecektir. -Tarafların birine kötü bir durum hasıl olduğunda diğer taraf her türlü maddi ve manevi destekte bulunacaktır. -Dert,üzüntü ve mutluluklar taraflarca karşılıklı olarak yürekten paylaşılacaktır. - Taraflar basit şeyler için birbirlerini üzmeyecek, birbirlerinin kusuruna bakmayacaktır. -Tarafların karşılıklı uygun görüşü ile işbu söyleşmeye günün önemine haiz yeni işlevler ekleyebileceklerdir.
Madde: 5 İşbu sözleşme 5 maddeden ibaret olup,tarafların rıza ve muvafakatı ile tanzim ve imza altına alınmıştır. İmzalandığı tarihte yürürlüğe girer.İhtilaf vukuunda T.C.Mahkeme ve İcra Dairelerinin selahiyetli olacağını kabul ve taüt ederler.
Yanyana geldikçe daha uzak Birlikteyken daha kimsesiz Bir ağrı sızım sızım yeri belirsiz O da yalnız Ben de yalnız Acılar tütüyor bacamızdan Görünmeyen taş duvarlar örmüşüz Duvar olduk kendimize kendimiz Ne yana dönsek Kendimize çarparız
Hiçbirşey değişmez değildir..Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir.. Özledim seni vacip :) gerçekten..ben hep okulla uğraşıyorum.. lanet bi uğraşı ama mecbur..ne de olsa YARIN var..KOYNUMDA SICACIK.. :)
3 Temmuz disconnectus erectus ve loserlığa son verme günün armağan olsun =)
(wikipedia'ya da yazayım da diğer loserlar da sevinsin =P) (gerçi bi slk çıkıp kaynak belirtilmemiş der,neyse kaynak olarak senin biyografini asarım o zaman)
Kürsünün ilk günü anlaşamasak da; sonradan birbirimize alıştığımız, mezun olmaya çalışan ama çalışmayan karpuz yemeyi seven tembel tenekenin teki.... Zekasıyla buralara kadar gelmiş; Umarım zekasıyla diplomayı da götürür..... Bütün güsellikler senle olsun vacibim....
o bir turşucu o bir kurabiye canavarı o bir azizesini arıyan kişi o bir ey türk gençliği yaşından buyuk laflarıyla bizi yerle bir eden kişiliğin ta kendisi..
inşALLAH sende birgün azize.ne kavuşursun vacip efendi :))
Yavaş yavaş ölürler Seyahat etmeyenler. Yavaş yavaş ölürler Okumayanlar, müzik dinlemeyenler, Vicdanlarında hoşgörüyü barındıramayanlar.
Yavaş yavaş ölürler Alışkanlıklarına esir olanlar, Her gün aynı yolları yürüyenler, Ufuklarını genişletmeyen ve değiştirmeyenler, Elbiselerinin rengini değiştirme riskine bile girmeyenler, Bir yabancı ile konuşmayanlar.
Yavaş yavaş ölürler Heyecanlardan kaçınanlar, Tamir edilen kırık kalplerin gözlerindeki pırıltıyı görmek istemekten kaçınanlar.
Yavaş yavaş ölürler Aşkta veya işte bedbaht olup yön değiştirmeyenler, Rüyalarını gerçekleştirmek için risk almayanlar, Hayatlarında bir kez dahi mantıklı tavsiyelerin dışına çıkmamış olanlar
Pablo Neruda ...................................BEST OFFF 42
dostları olmalı insanın, aynen gemilerin limanları gibi zaman zaman uğradığın yükünü boşalttığın dalgalar dininceye kadar beklediğin koynunda
sonra açık denizlere uğurlamalı seni, geri döneceğin günü bekleme umuduyla bazan rüzgara o açmalı yelkenini yanağına konan bir öpücüğün coşkusuyla halatlarını çözmeli seni çok ama çok özlemeli
dostları olmalı insanın, ermiş, bilge hayatı ezbere okuyabilen düşünmediklerini düşündüren seni bir cambaz ipinde güvenle tutabilen gerektiğinde senin’çün ateşi yutabilen
yolunu ışıtan ustan olmalı, şekillendirmeyi öğretmeli hayatın çömleğini sana vermeli soğuk bir kış gününde üzerindeki tek gömleğini
O çocuklarla sabahlarken terkedilmiş bir senaryonun kötü adam karakterlerinde herkes seçtiği rolün repliğiyle boğuşurken kostümler bol gelirken, dar gelirken bedenlere kim 'kamera! ' dedi, kim 'stop! ' dedi bilinmezken binlerce bobin kutusu içinde ararken kendi karakutumuzu hepimizin bir asistanı var sonunda vurduğumuz aşk ile çekememezlik arasında hep ihtiyaç duyduğumuz!
İki sen iki ben, Yeşil çuha kare bir masada boy ölçüşelim Soyunalım sandalyelerin omuzlarına Tedirgin elbiselerimizi. Sen beni al karşına ben seni Mekanizmaları işliyor zamanın Organizmalarımız sancılı. İktidarını kaybetmiş dünya Katli vaciptir törpü pasına karışmış geçmişimizin İki şarjör sürelim ortaya önce Ben beni vurayım sen seni....
Benim de mi düşüncelerim olacaktı, Ben de mi böyle uykusuz kalacaktım, Sessiz, sedasız mı olacaktım böyle? Çok sevdiğim salatayı bile Aramaz mı olacaktım? Ben böyle mi olacaktım?
Çikolata yerler. Her terkedildiklerinde, eşofmanlarının içinde kaybolup, mutsuzluğa kadeh kaldırırlar. 36 beden pantolonlarına giremediklerinde iyileşme zamanı gelir. Popolarını ve burunlarını küçülttürürler. Her yaptıkları başk ...
08.01.2014 - 07:59
Doğum Gününüzü Can-ı Gönülden Kutlar sağlık,sıhhat, huzur ve mutluluk dolu nice nice yıllar dilerim.
Sevgi, Saygı ve Muhabbetle
28.02.2009 - 03:03
dost...
06.12.2008 - 18:41
Gececil Kuşların Ürkmediği Aydınlık
Günlerimize
o ilkel sesleri karışır ya
gemileri annelerinden çok seven çocukların
bir adam gelir ya
devinen bir sancıdır artık
gelir eski günlerden
ve uzar sanki uzar
ırzına geçilmiş bir kahramanlık.
Sinsi gülüşlerimizdir şimdi pis bir suda yıkanan
korkulardır katar katar inenler gökyüzünden.
Ay sürekli yükselirse içimizde
çirkin ama güçlü bir tanrıya taptığımızdandır
ondan ki sıkıcıyız bu eski ayaklarla
ondan ki ulu bir tiksintiye hazırlanmışız.
Kemerlerimizdeki en güzel geyik ölüm.
Ama kim? Ben miyim burda bir esrime mi
nedir bu kuşların uçuşunda gördüğüm?
Aptalca beklerim o hiç sökmeyecek şafağı.
Oysa yüreğimden akan o derin suda
kırmızılar öylesine yırtılır ki
siner kan,
huysuz kemanlar dolar şahdamarıma,
yansır kin savaşçıları, gürül gürül ordular
utancın köpürttüğü yanaklarımdan.
Köz komamış ateşinden bize o adam
şimdi gülüşlerimiz yırtıcı, gülüşlerimiz korkunç
ağır, kara bir zırh taşıdığımızdan.
İsmet Özel
25.11.2008 - 10:33
Ne kadar küçük şeyler için ağlardık
Bir tutam saç,bir oyuncak araba,bir bebek...
Şimdi büyüdük...
Çok büyük olaylar bile ağlatamıyor bizleri...
Ölümler,iflaslar,savaşlar...
Şimdi daha mı güçlüyüz
yoksa daha mı alışkın?
Hayatı öğrenmek
Alışmak mı acaba?
18.11.2008 - 00:27
Ayla Dikmen - Anlamazdın
Sevilirken bilmedin mi?
Ben söylerken gülmedin mi?
Falımızda hasret var, ayrılık var demedim mi?
Anlamazdın anlamazdın,
Kadere de inanmazdın.
Hani sen acı veren kalpsizlerden olamazdın?
Dilerim ki mutlu ol sevgilim,
Ben olmasam bile hayat gülsün sana.
Günahım boynunda, ağlayan bir çift göz bıraktın arkanda.
Kalbim bomboş kaldı sanma,
Acılar geçer zamanla.
Aşka tövbe demem ben,
Görürsün sevince yeniden.
Anlamazdın anlamazdın,
Kadere de inanmazdın.
Hani sen acı veren kalpsizlerden olamazdın?
Dilerim ki mutlu ol sevgilim,
Ben olmasam bile hayat gülsün sana.
Günahım boynunda, ağlayan bir çift göz bıraktın arkanda
27.10.2008 - 16:30
DOSTLUK SÖZLEŞMESİ
Bir taraftan İzmir'de ikamet eden ÃLãméT-i Fã®iKã ile diğer taraftan Ankara'da ikamet eden katl-i vacip..
Bizler aşağıda yazılı şekli ve şartlarla bir dostluk sözleşmesi akt ettik.Şöyle ki;
Madde
DOSTLUĞUN KONUSU:
ÃLãméT-i Fã®iKã ve
katl-i vacip arasında yaklaşık iki senedir vukuu bulan dostluğun konusu tamamen dürüstlük,saygı ve sevgi çerçevesinde oluşacaktır.
Madde:2
DOSTLUĞUN SERMAYESİ:
Söz konusu dostluğun sermayesi kalpten bir sevgiye dayalı, gün içerisinde gönderilen sevgi dolu mailler ve kocaman öpücüklerden meydana gelmektedir. Bu dostlukta maddi herhangi bir gözetim bulunmamaktadır.
Madde:3
DOSTLUĞUN SÜRESİ:
İşbu sözleşmede dostluğun süresi dostlar yaşadığı sürece ve birbirlerine ulaştıkları ve ulaşamadıkları zaman dahi sürecektir.Yalnız dostlar birbirlerini aldattıkları ve yalan söyledikleri zaman söz konusu sözleşme karşılıklı olarak tarafların uygun görüşü alınarak fesh edilebilecek ise de; süre sınırı gözetilmemektedir. Ayrıca Taraflar başka biriyle dostluk sözleşmesi imzalayamazlar..
Madde: 4
DOSTLUĞUN İŞTİGAL ETTİĞİ İŞLER:
İşbu sözleşmede dostluğun iştigal ettiği işler;
-İyi ve kötü günde yalnız bırakmamak,
-Her zaman ve her yerde birbirlerine destek olmak,
-Birbirlerini göremeseler dahi kalb gözüyle birbirlerini gözetip hissetmek,
-Birbirlerinden haber alamadıklarında merak edilecek mevki ve mekan gözetilmeden aranacak, durumun ber-kemal olduğu taraflarca teyid edilecektir.
-Taraflar, diğer taraf için öneme haiz olan özel günlerde (doğum günü v.s. gibi) ufak hediyelerle jest yapacaklar,
-Yapılan ibadetlerin ardından Allah’a dua edilirken duada taraflar dostunu da dua kapsamına alacak,onun sağlık ve afiyeti için dua edecektir.
-Tarafların birine kötü bir durum hasıl olduğunda diğer taraf her türlü maddi ve manevi destekte bulunacaktır.
-Dert,üzüntü ve mutluluklar taraflarca karşılıklı olarak yürekten paylaşılacaktır.
- Taraflar basit şeyler için birbirlerini üzmeyecek, birbirlerinin kusuruna bakmayacaktır.
-Tarafların karşılıklı uygun görüşü ile işbu söyleşmeye günün önemine haiz yeni işlevler ekleyebileceklerdir.
Madde: 5
İşbu sözleşme 5 maddeden ibaret olup,tarafların rıza ve muvafakatı ile tanzim ve imza altına alınmıştır. İmzalandığı tarihte yürürlüğe girer.İhtilaf vukuunda T.C.Mahkeme ve İcra Dairelerinin selahiyetli olacağını kabul ve taüt ederler.
TARAFLAR:
1-ÃLãméT-i Fã®iKã 2-katl-i vacip
İmza(UYGUNDUR) İMZA(UYGUNDUR)
11.10.2008 - 19:09
Yanyana geldikçe daha uzak
Birlikteyken daha kimsesiz
Bir ağrı sızım sızım yeri belirsiz
O da yalnız
Ben de yalnız
Acılar tütüyor bacamızdan
Görünmeyen taş duvarlar örmüşüz
Duvar olduk kendimize kendimiz
Ne yana dönsek
Kendimize çarparız
Feneryolu - 17.01.1979
Aziz Nesin
18.09.2008 - 21:26
Hiçbirşey değişmez değildir..Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir.. Özledim seni vacip :) gerçekten..ben hep okulla uğraşıyorum.. lanet bi uğraşı ama mecbur..ne de olsa YARIN var..KOYNUMDA SICACIK.. :)
seni özledim vacip.. :)
30.08.2008 - 01:23
dostum mesaj yazamıyorum..anında pasif..o yüzden mesaj yazamıyorum..sen benim bu bölüme yazsana
13.08.2008 - 13:12
'kimse mükemmel değildir, mükemmele yakındır'
demiş shakespeare abimiz,
bu yüzden
mükemmele yakın adam
diyorum.....
03.07.2008 - 14:54
3 Temmuz
disconnectus erectus ve loserlığa son verme günün
armağan olsun =)
(wikipedia'ya da yazayım da diğer loserlar da sevinsin =P)
(gerçi bi slk çıkıp kaynak belirtilmemiş der,neyse kaynak olarak senin biyografini asarım o zaman)
07.06.2008 - 11:06
Kürsünün ilk günü anlaşamasak da;
sonradan birbirimize alıştığımız,
mezun olmaya çalışan
ama çalışmayan
karpuz yemeyi seven
tembel tenekenin teki....
Zekasıyla buralara kadar gelmiş;
Umarım zekasıyla diplomayı da
götürür.....
Bütün güsellikler senle olsun vacibim....
=)
04.06.2008 - 13:11
Bir berduşum evim yok,mekanım yok
Sebebim oo..
Bir berduşum dilim yok,lisanım yok
Zikrim oo..
Ağlaa,aşkaa..
Berduşum gönül,bir akşam gel bana
İçim hazin,hazin..
Sorarlar derdin nedir,aşk derim bilmezler;
Berduş deyip geçerler..
Berduşum gönül,kimse bilmez derdimi,
Dilimde bin vuslat..
Sorarlar vuslat nedir,aşk derim bilmezler;
Berduş deyip geçerler..
Bir berduşum sorum yok,cevabım yok
Sebebim oo..
Bir berduşum günah yok,sevabım yok
Zikrim oo..
03.06.2008 - 11:36
o bir turşucu
o bir kurabiye canavarı
o bir azizesini arıyan kişi
o bir ey türk gençliği
yaşından buyuk laflarıyla bizi yerle bir eden kişiliğin ta kendisi..
inşALLAH sende birgün azize.ne kavuşursun vacip efendi :))
30.05.2008 - 17:25
şiir
Birkaç
iyi
şiir
yazmak
bile
çok falza
umutsuzluk
tatminsizlik
ve hayal kırıklığı
gerektirir.
herkese
göre
değildir
şiir yazmak.
hatta
okumak bile.
charles bukovski
07.04.2008 - 22:52
Yavaş Yavaş Ölürler
Yavaş yavaş ölürler
Seyahat etmeyenler.
Yavaş yavaş ölürler
Okumayanlar, müzik dinlemeyenler,
Vicdanlarında hoşgörüyü barındıramayanlar.
Yavaş yavaş ölürler
Alışkanlıklarına esir olanlar,
Her gün aynı yolları yürüyenler,
Ufuklarını genişletmeyen ve değiştirmeyenler,
Elbiselerinin rengini değiştirme riskine bile
girmeyenler,
Bir yabancı ile konuşmayanlar.
Yavaş yavaş ölürler
Heyecanlardan kaçınanlar,
Tamir edilen kırık kalplerin gözlerindeki pırıltıyı
görmek istemekten kaçınanlar.
Yavaş yavaş ölürler
Aşkta veya işte bedbaht olup yön değiştirmeyenler,
Rüyalarını gerçekleştirmek için risk almayanlar,
Hayatlarında bir kez dahi mantıklı tavsiyelerin dışına
çıkmamış olanlar
Pablo Neruda
...................................BEST OFFF 42
22.03.2008 - 00:29
Yatıya kaldı ömrüm olmadık acılarda
Yorgan döşek
Anladım ki şu dünyada
Damarlarındaki kana daha ziyade şeyler de eklemek gerek
Kalbim uyuzgezer sanrılarda
Boğuntulu camlarda tütsülenir durur
Nedir nedendir çok mu kötüdür
Arasıra tökezlemek ve diklenmek pahasına
Ancak uçurumlar elverir bana..
Ahmet Erhan
19.03.2008 - 23:44
Anlamak
Yaşım ilerledikçe daha çok anlıyorum
Ne büyük nimet olduğunu ah ey güzel gün
Boş yere üzülmekte mana yok anlıyorum
Kadrini bilmek lazım artık her açan gülün
Şükretmek türküsüne daldaki her bülbülün
Yanmak da olsa artık aşk ile yaşıyorum.
Cahit Sıtkı Tarancı
14.03.2008 - 00:03
Dostları Olmalı İnsanın / Oğuzkan Bölükbaşı
dostları olmalı insanın,
aynen gemilerin limanları gibi
zaman zaman uğradığın
yükünü boşalttığın
dalgalar dininceye kadar beklediğin koynunda
sonra açık denizlere uğurlamalı seni,
geri döneceğin günü bekleme umuduyla
bazan rüzgara o açmalı yelkenini
yanağına konan bir öpücüğün coşkusuyla
halatlarını çözmeli
seni çok
ama çok özlemeli
dostları olmalı insanın,
ermiş, bilge hayatı ezbere okuyabilen
düşünmediklerini düşündüren
seni bir cambaz ipinde güvenle tutabilen
gerektiğinde senin’çün ateşi yutabilen
yolunu ışıtan ustan olmalı,
şekillendirmeyi öğretmeli hayatın çömleğini
sana vermeli soğuk bir kış gününde
üzerindeki tek gömleğini
09.03.2008 - 03:58
ben hangi şehirdeysem,yalnızlığın başkenti orası....
26.02.2008 - 21:36
O çocuklarla sabahlarken terkedilmiş bir senaryonun
kötü adam karakterlerinde
herkes seçtiği rolün repliğiyle boğuşurken
kostümler bol gelirken, dar gelirken bedenlere
kim 'kamera! ' dedi, kim 'stop! ' dedi bilinmezken
binlerce bobin kutusu içinde ararken kendi karakutumuzu
hepimizin bir asistanı var sonunda vurduğumuz
aşk ile çekememezlik arasında hep ihtiyaç duyduğumuz!
K.İskender
23.02.2008 - 02:40
İki sen iki ben,
Yeşil çuha kare bir masada boy ölçüşelim
Soyunalım sandalyelerin omuzlarına
Tedirgin elbiselerimizi.
Sen beni al karşına ben seni
Mekanizmaları işliyor zamanın
Organizmalarımız sancılı.
İktidarını kaybetmiş dünya
Katli vaciptir törpü pasına karışmış geçmişimizin
İki şarjör sürelim ortaya önce
Ben beni vurayım sen seni....
20.02.2008 - 15:12
Benim de mi düşüncelerim olacaktı,
Ben de mi böyle uykusuz kalacaktım,
Sessiz, sedasız mı olacaktım böyle?
Çok sevdiğim salatayı bile
Aramaz mı olacaktım?
Ben böyle mi olacaktım?
O.Veli
19.02.2008 - 10:53
Altın ne oluyor,
can ne oluyor,
inci, mercan da nedir,
bir sevgiliye harcanmadıktan
bir sevgiliye feda edilmedikten sonra
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Toplam 48 mesaj bulundu