Karım Kolum Kanadım Adlı Antoloji.com Üyesini ...

Özledim ama öyle böyle değil...

Tahmin edemeyeceğin, aklının alamayacağı kadar çok...Ne kadar diye sorma çok....

bu, ne ayıp, ne de yasak,
öylece bir gerçek,
kendi halinde,
belki, yaşamama sebep...
evet, ağlamaklı oluyorum,
demdir bu.

hani, kurşun sıksan geçmez geceden,
anlatamam, nasıl ıssız, nasıl karanlık... 
ve zehir - zıkkım cıgaram.
gene bir cehennem var yastığımda,
gel artık...

Aramızdaki mesafeler kısaldıkça özlem artıyor, bu işte bir yanlışlık var....

Nasıl özlemiş kalbim böyle atmayı

Oysa yerini bile unuttu hanidir

Bazen hayat vermek ister aldıklarını

Mucizeler hep böyle ansızın gelir





Teşekkür ederim böyle baktığın için

Teşekkürler aklımda kaldığın için

Karanlıktan korkmuyorum eskisi gibi

SENİN YANIN EN AYDINLIK BEYAZ BENİM İÇİN....

Senin kadinin olmaktan onur duyuyorum....

Sesin ne güzel geldi sabah sabah, günüm seninle aydınlandı....

Sayende yine, yeniden günüm muhteşem geçecek. Aşkının enerjisi beni ayakta tutuyor.

Sen benim roman kahramanımsın UNUTMA....

bir parçanı bırakıyorum
dokunduğum her yerde
parmak izlerim gibisin
sevdiğim ellerimde

yaprak yaprak döküldüğüm
ilmek ilmek söküldüğüm
düğüm düğüm çözüldüğüm
seni çok seviyorum

gitme desen ölüyorum
sende hep kayboluyorum
gözlerin güze dönmüş
bakışınla kuruyorum

umut umut sarıldıgım
çocuk çocuk darıldığım
fidan fidan kırıldığım
seni çok seviyorum

İçimdeki seni görsen sen bile aşık olursun kendine....

Başka kokular, başka tatlar aramaktansa
Hep aynı öyküyü yeniden anlatmaktansa
Yaşadığımızın adı nedir diye sormaktansa
Sana geldim

Alargada kalmış gibi kıyısız
Hiç ölmeyecekmiş gibi kayıtsız
Biraz kılıksız biraz keyfsiz
Kalktım sana geldim

Yollar yokuş, yoruluyor insan
Hababam debabam hiç farketmeden
Bambaşka bir yerlere gidiyorken
Kalktım sana geldim

Sonu gelmez sorumluluklar
Hep savunmalar, hep savunmalar
Ya acıtan ayrıntılar nedir diye
Kalktım sana geldim

Sınavında başarılar diliyorum birtanem, her soruyu kolaylıkla çözebileceğini biliyorum.
Rabbim yar ve yardımcın olsun...

Bu da sana olan aşkıma ufak bir dokunuş...

gözlerinin dokunduğu her mekân memleketim
bakıver de uzamasın gurbetim, esaretim
ahmet arif hasretinden prangalar eskitmiş
beni böyle eskitense prangalı hasretim

Ulkene hosgeldin sevgilim, 4 gun 4 yıl gibi geldi, bir daha bu kadar uzun sure gitmene izin yok.....banane ben seni cok ozluyorum....
Ama aşkım is icin dedigini duyar gibiyim, biliyorum iş için ama senin en onemli işin benim, sen hep öyle dersin ya işi simarikliga vuruyorum bana kizma, cidden cok özledim birtanem, cooooooook

Bütün sözlerimi geri alıyorum...

Aşkım beni uzaya da gitse unutmaz, bugün bunu öğrendim...

Sen hep beni böyle güzel sev olur mu?

Yaban ellere gittin unuttun beniii, ama ben, ama ben, ama ben...
çok özledim seni..

Gerçi sesini duymadan geçirdiğim 8.saatin içindeyim uzun zamanda olmamış ama birşeyin farkına vardım ki, seninle aynı şehirde olmayı bırak aynı ülkede nefes almak bile güzelmiş....

Çabuk dön...özlerim bak, bir de bir de, ağlarım :)

Ama ama ama ama....ben seni çok özlüyorum

İnsan konuşurken özler mi?

Ve hatta yanındayken....

Özlemek ne garip, ölüyorum sanıyorsun ama ölmüyorsun.....

Ruya gibiydi..... seninim ve hep senin kalacagim
Sende benim kal

Sesine hasret.....sana hasret

nasıl geçecek bu günler...

Seni cok sevdigimi daha önce soylememistim di mi....evet evet soylememistim, seni çok seviyorum hem de çok seviyorum......

Uzun uzun anlatılmaz
Tel bildiğim sen aşksın

Senin için yaşıyorum
Herşeyimsin sen aşkım..

Sampiyonlugunuzu kutlarim sevgilim

sıcak, sımsıcak bir gecenin, kavurucu buzula dönen sabahı...
ve özlemek; geçmişten bugüne, yanında getirdiklerini kaybedercesine.
biraz hayâl, bolca kırıklığı ve sen, gidişlere gebe gelişlerinle.
iki dudak arası nefesini öpmekti aşk.
ağzının rutubetini hissetmekti.
susar adım konuşmaktı gülmeler.
oynarcasına sarılmaktı, şakalaşmalar
ellerine dokunmak için boğuşmalar.
ve sen kokmak için, bir adım daha kaçak yakınlaşmalar
geceleri ruhların sevişmelerini izlemekti hasret, hayâline sarılarak.
ve her rüyanın ardından biraz daha sen kokmak
dalıp gitmeler, en derininden sen çıkartmak içindi okyanusa
sen yeşilini severdin gözlerimdeki cennetin,
ben sana koşar adım dururdum gülüşündeki mabedin
çay gibi ağır ağır demlenirdi sevda dediğin
oysa sen kahve kokusu gözlerinle yüreğime değdin
şimdi sıcak bir kahve molası veriyorum kendime
dumanında gözlerini koklamak için.

Herşey senin uğruna, katlanmak boyun borcum....

çok değil ki

yüreğimde büyüttüğüm gül güneşe çıkamaz
yüreğim o gülü büyütmezse ışıyamaz.

günüm seninle başlasın istemiştim

çok değil ki...
bir içten gülüşünle ışısın gecem
uzun suskunlukların dilsiziydim
sesin aksın istemiştim dupduru
dağ suları gibi serin
yüreğimin ölü topraklarına.
kirpiklerin gölgelesin yüzümü
gözlerin ömrümün göğü olsun
demiştim, çok değil ki...

kırk kere söyledim bir daha söylerim 
savaşta ve barışta, karada ve denizde, 
düşkünlükte ve esenlikte
 zamanımız apayrı bize göre 
yanyana olduk mu
elele aç kalsak ağlamayız biliyorum. 
içim güvercinleri okşamış gibi rahat 
sen yanımdayken ister istemez 
geniş meydanlarda akşam üstleri üstüste üç kere deniz, üç kere çınarlar.

 sen yanımdayken ister istemez uzak ırmakları hatırlıyorum.

Allah biliyor ya ne saklıyayım yanında ihtiyarlamak istiyorum...