F Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Antoloji.com

  • terör

    24.05.2004 - 10:45

    Terörü yaratan başlıca etken Devletlerin başındaki sorumsuz, hırslı, faşist liderlerdir.Hayatından memnun olan hiç bir insan terörist olmaz.Ve ruh sağlığı yerinde olan hiç bir insan yüzlerce insanı (kadın, çocuk demeden...) katletmez, öldürmez.Teröristi bu yola iten, ruh sağlığı bozan etkenlerin başında ekonomik koşullarının kötü olması, sevdiklerine ve kutsal saydığı değerlere saldırılması, dışlanması gelebilir.

    Ama hiç bir şey, hiç kimseye 'masum bir insanı öldürme hakkı' vermez.

  • celal talabani

    21.05.2004 - 11:17

    Arkasına kimin desteğini alırsa ona göre politika yapan bir kukla. Sıkışınca 'bağımsız devlet istemiyoruz' der, destek bulunca 'istiyoruz' der. Para ve iktidar için direnişi falan bırakıp Barzaniyle kapışır arasıra..

  • celal talabani

    21.05.2004 - 11:15

    Türk pasaportu taşıyarak Bush'la görüşmeye ABD ye gider bazen...

  • celal talabani

    21.05.2004 - 11:14

    'İskenderun Suriye topragidir' demişti bir zamanlar..

  • celal talabani

    21.05.2004 - 11:13

    ABD nin Irakta yaptığı iğrenç işkencelerin abartılmaması gerektiğini söyleyerek yalakalık sınırlarını zorlamış olan kürdistan yurtseverler birliği Lideri.

  • atatürkçü düşünce

    21.05.2004 - 10:57

    Ne olmadığını anlarsak daha iyi kavrayabilirz belki...
    Atatürkçü'lük, İnönü döneminin politikaları değildir.
    Atatürkçü'lük, başörtüsü ve imam-hatipe karşı olmak değildir.
    Atatürkçü'lük, Laiklik'ten başka hiç birşeyden bahsetmeyen Ordu'nun yanlısı olmak değildir.
    Atatürkçü'lük, CHPli olmak değildir.
    Atatürkçü'lük, herhangi bir partiye bağlı olmayı da gerektirmez.
    Atatürkçü'lük, sosyalizm de değildir, liberalizm de değildir.

  • siyonizm

    21.05.2004 - 10:33

    Bir rivayete göre New York taki Özgürlük Anıtı nın kafasindan yayilan yedi ışık hüzmesi, Yahudiliğin sembolü olan yedi kollu şamdanı, kaidesi ise Süleyman Mabedinin kulelerini sembolize etmektedir.

  • masonluk

    21.05.2004 - 10:31

    New York taki Özgürlük Anıtının elindeki tabletin uzerinde roma rakamlariyla 4 temmuz 1776 yazmaktadir ki bu tarih hur Masonların hukuk kurallarinı hatırlatır, Yüz ifadesi ise Tevratta geçen dul kadına fazlasıyla benzemektedir. Gustave Eiffel'in Mason olduğu ve Eiffel kulesinin de dünyadaki tüm Tapinak Şovalyeleri nin buluşma ve iletişim noktasi olduğu dusunulduğünde çember tamamlanmaktadır.

  • türk

    20.05.2004 - 13:07

    Artık, Anadoludaki önceki halklarla kaynaşmış ırk.Anadolu sınırları içinde tam bir Türk tanımı yapmak mümkün değildir. Zira Anadoluda tarih boyunca tam 98 Halk yaşamış ve bunların hiç biri toptan kılıçtan geçirilmediğine ve buharlaşmadığına göre ve tarihte kayıtlı bir büyük göç dalgası olmadığına göre bu halklarla Türk'ler kaynaşmıştır.
    Uzun lafın kısası hepimiz 'Anadolu Vatandaşı'yız.

  • türk

    20.05.2004 - 13:04

    insanları, canlılar aleminin bir türü olarak sınıflandıran isveçli linnaeus (1735) , “iri yapılı, beyaz tenli, güzel osmanlı”yı, beyaz kafkas ırkından -yani avrupalı- saymıştı.

    fizyonomist lavrater’e göre Türkler soylu küçük asya kanı ile tatar (mogol, sarı) ırkın maddi özelliklerinin melezi idi.

    amerikalı morton’a göre (1839) , soyca moğol ırkından gelen Türkler, çerkez, gürcü, rum ve araplar’la karışarak fizik özelliklerini yitirmiş, güzel bir ırk olmuşlardı.

    blumenberg (1865) , antropolojik sınıflamasına göre, Türkler beyaz ıktandı.

    garn (1964) , orta asya steplerinin yerleşik ya da göçebe hayvancılarının fizik özelliklerini, doğal seçilim sonucu ortaya çıkan değişmelerle açıklamaya çalışır. hazar denizi ile pamir yaylası arasını yurt edinmiş insanlar, ne tam beyaz ne de sarı idi, öteki ırklarla karışmış, zamanla değişikliğe uğramışlardı.

    Vallois’e göre, Türk, türk-tatar veya turan ırkının bazı fiziksel (görünür) beden özellikleri moğol ırkına benzediği için, çoğu araştırmacılar, turanlılar’ı sarı ırktan saymışlardı. oysa turanlılar’ı beyaz (kafkas) ırkın orta asya’ya doğru uzanan dalı veya kolu saymak daha doğru olurdu. turan (orta asya) düzlüklerinde göçebelik yapan türkler’in moğollar’la karışmış bulunmaları olasıydı.

    Weiner (1971) , anadolu ırkının küçük asya’dan pamir’e kadar uzanan vadilerde yaşadığını, ermeni veya kafkas ırkının alt grubu olan dinarik ırkla benzerlikleri nedeniyle, Avrupa kökenli sayıldıklarını söylüyordu.

    Türk devrimi’nin resmi tarihçilerinden Afet İnan (1941) , Anadolu ırkı üzerine yazdığı fransızca doktora tezinde, 6500 kisilik örneklemden aldığı ölçülere dayanarak, anadolu (türk) ırkının yüzde 75 oranında brakisefal, düz ince burunlu, kahverengi saçlı, sonuç olarak dinarik ile karısmıs alpli, yani beyaz (ari) olduğu sonucuna varıyordu. çekik gözlü mogollar’ın oranı yüzde 5’ten azdı. gerçi fenotipik (görünür) özellikler böyleydi ama kan grupları gibi genotipik (laboratuvarda saptanabilen) bazı özellikler, türkler’in sarı asyalılarla beyaz avrupalılar arasında bulunduğu görüşünü destekliyor, doğruluyordu.”

    (bozkurt güvenç, türk kimliği, s.22)

    “...onları hint avrupalı saymayı gerektiren hiçbir şey yoktur. ne brakisefal olan kafatasları ne de çinliler’in onlar konusundaki tanımları buna elverişlidir. kısa boy, kalın gövde, yuvarlak ve büyük baş, geniş yüz, çıkık elmacık kemikleri, geniş burun kanatları, kalın kaşlar, çekik gözler. bunlar elbette birer asyalı’dır. ama hangi asyalılar’dan? Ligeti’ye göre paleoasyalı, shiratori’nin ikinci varsayımına göre poroto-moğol, ve nihayet çok sayıdaki bazı başkalarına göre de poroto türk’türler. ve pek çok olgunun incelenmesiyle kanıtlanmak eğiliminde olduğu gibi, anlaşılan, gerçek, bu sonuncu olasılık yönündedir.”

    (roux, türkler’in tarihi, s.43-44)

  • derin dünya devleti

    20.05.2004 - 12:04

    bakınız: illuminati, bilderberg, cia, mossad, m.emin değer, siyonizm, masonluk...

  • tuncay özkan

    20.05.2004 - 11:53

    CIA KÜRTLERİ-
    KÜRT DEVLETİNİN GİZLİ TARİHİ
    Türkiye savaş nedeni saydığı bir oluşumla karşı karşıya: Kürt devleti. Bu nokta, Türkiye ile Amerika arasındaki ilişkilerin de düğümlendiği yer. Bu düğüm ya Türkiye’nin kırılıp dökülmesi ya da yeni bir dünyada kendine yer aramasıyla çözüm bulacak. Çünkü Irak savaşı sonrasında Amerika artık Türkiye’nin sınır komşusu.
    Türkiye’de, kavramlar ve argümanlar yerine duygularla konuşmak geleneği vardır. Eğitim ve bilgi eksikliğinin bir sonucudur bu. İşte bu kitap, oluşmakta olan Kürt devletiyle ilgili olarak son 50 yılda yapılanları kavram ve argüman olarak açıklama amacıyla kaleme alındı. Bu nedenle çok önemli bazı belge ve bilgilere yer verdim. Amacım, Türkiye hatta Amerika açısından tarihî önem taşıyan bu kavşakta okurumu bilgiyle buluşturmaktır

  • eurovision

    20.05.2004 - 11:28

    1997 yılında Şebnem Paker in seslendirdiği 'Dinle' adlı şarkı Türkiye nin kendi kültürünü ve dilini temsil eden Türkçe bir şarkıydı.Ve 3.olmuştu.

  • eurovision

    20.05.2004 - 09:44

    Sanki Suudi Arabistan'da, İran'da, Türkiye'de hiç homoseksüel yokmuş gibi Bosna adına yarışan yarışmacı homoseksüel olunca şaşırılan yarışma.

  • mustafa kemal atatürk

    20.05.2004 - 09:29

    'Efendiler, bir gün benim söylediklerimle, bilimin gerçekleri arasında şüpheye düşer, kararsız kalırsanız, muhakkak bilimin gerçeklerini takip ediniz.' (M.K.Atatürk)

  • eurovision

    18.05.2004 - 17:50

    Vakit gazetesi yazarı Hüseyin Özturk'ün eurovision sarki yarismasi hakkındaki DEHŞET bir yazı yazmış bugün.Yazıyı okuduktan sonra O'nunla aynı havayı solumaktan bile utanıyorum.Allah akıl fikir versin diyorum.İşte hakaret, cahillik, nefret dolu yazısı:

    'Eurovision şarkı yarışması, bir ermeni dayanışmasıydı '

    Ben bir türk’üm ve müslümanım. bu toprakların gerçek sahibiyim, muhafazakarım, devletimi ve milletimi çok seviyorum.

    Bu sahiplenmelerimle eurovision şarkı yarışmasını izledim. tam bu satırları yazarken türkiye’yi temsil eden “ermeni asıllı” şarkıcı çıktı ve; “bütün türklerden destek beklediğini” ifade eden mesajıyla şarkıya girdi. herhalde kendisini türk kabul etmiyor.

    Şarkıyı seslendiren “athena grubunun”, beyoğlu tarlabaşı’nda yatıp kalkan yabancı uyruklu esrarkeş ve eroinman tiplerden farkı yoktu. insan gece onları sokakta görse korkudan herhalde altına eder.
    bunu söylerken o kişileri aşağılamak falan istemiyorum, zaten şarkılarını türkçe seslendirmemekle ülkemizi aşağılamışlardır.
    birinci gelen ukrayna şarkısını ingilizce mi söyledi. sırbistan karadağ ingilizce mi söyledi, üstelik sırbistan bizim müzik aletlerini kullandı.

    Burada akla şu soru geliyor. athena grubu türkiye’nin kaçta kaçını temsil ediyor? ne zamandan beri ermeni asıllı kişiler, türkiye cumhuriyeti’ni temsil eder oldu.

    oysa ermeniler abd’li askerlerin iraklılara yaptığı işkencenin milyonlarca fazlasını müslüman türklere yapmışlardır, ama biz hâlâ ermenilerin ayaklarını yalıyoruz.

    oylamayı izleyenler pekala hatırlayacaklardır, ülkeler birbirine oy verirken, hep bir ermeni işbirliği içerisindeydiler. bunu anlamamak için kör ve sağır olmak gerekirdi.

    geçen yıl birinci olan sertap ereneri de bu vesileyle izledim. kadın korku filmlerinde tabuttan çıkan ceset gibiydi. bayan ya aynaya bakmasını bilmiyor ya da etrafındakiler kadını rezil etmek için ellerinden geleni yapıyorlar.

    bu kadar çirkin bir kadın ilk defa görüyorum, çirkinliğini gizlemek için soyunmuş falan ama, o surata bakarak onun vücudunu kim ne yapsın?

    sertap erener’in arkasında dönen adamlara da bir anlam veremedim. o kişilerin yaptıkları işe saygıları olsaydı, sahneye çıkmazlardı. ayrıca sertap erener de “sabatayisttir.” o ruhtan yoksundur.

    o dönen adamların yüzünden “semazenlere” olan saygımı ve sevgimi yitirdim. artık hiçbir sema töreni ve hiçbir semazen beni ilgilendirmiyor, sanırdım ki, bu işin manevi bir boyutu var, demek ki yokmuş.

    mevlana hazretleri’ne olan sevgimi, saygımı ve bağlılığımı muhafaza ederek sema mema işinden kopmuş bulunuyorum.

    aşağılık kompleksinden kurtulamayan ülkelerden biri de bosna hersek’ti. bosnalılar 24 ülke içerisindeki en rezil ülkelerden biriydi.

    bosna’yı bir homoseksüel temsil ediyordu.

    bosna’daki savaş sırasında biz bunlar için mi kendimizi parçaladık? eğer öyleyse kendime bir kere daha acıdım ve çok salak olduğumu peşinen kabul ediyorum.

    sanki bizde durum çok mu farklı, bizde de türkiye’nin t’sine bile sahip olmayan belli azınlıklar bu kişileri önümüze koyup; “alın yerseniz; işte türkiye bunlardan ibarettir” demiyor mu? ”

    yarışmanın elle tutulur ve en güzel tarafı, bu vesileyle bütün dünyaya şarkılar arasındaki geçişlerde türkiye’nin reklamının yapılmasıydı.

    TRT başka türlü böyle bir reklam yapamazdı.
    (Hüseyin Öztürk)

  • janis joplin

    18.05.2004 - 14:53

    19 Ocak ' 1943 ' te doğmuştur. 1970'te 27 yaşında ölmüştür.

  • 1453

    18.05.2004 - 14:47

    29 Mayıs 1453 - İstanbulun fethi

  • derya köroğlu

    18.05.2004 - 13:28

    Pazar akşamları TRT 2'de saat 22.00 civarlarında 'TARİHTE GEZİNTİLER' isminde bir programı sunuyor.İzlemeye değer.

  • milliyetçilik

    18.05.2004 - 13:23

    'Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trakyalı her bir soyun evlatları ve aynı cevherin damarlarıdır.' M.K.Atatürk (1923)

  • milliyetçilik

    18.05.2004 - 13:19

    '...gerçi bize milliyetçi derler. Ama, biz öyle milliyetçileriz ki, işbirliği eden bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz. Onların milliyetlerinin bütün icaplarını tanırız. Bizim milliyetçiliğimiz herhalde hodbince ve mağrurca bir milliyetçilik değildir.'
    M.K.Atatürk

    Hodbin: bencil,kendini üstün gören.

  • vahdet-i vücud

    18.05.2004 - 12:46

    Bu inanış sistemine göre evren daha yaratılmadan önce yalnızca mutlak yaratıcı (vücud-u mutlak) ve karanlık,yokluk. Ve işte insan ve evren,bu tanrısal niteliklerin ve karanlık bağlantılı tanrısal olmayan niteliklerin aynada yansıyan suretleridir. Bu inanca göre insan ruhu tanrının ruhunun bir parçasıdır. İnsan ve evren tanrının bir 'tecellisi', görüntüsüdür.
    Abdülbaki Gölpınarlı’nın benzetmesiyle 'güneş ışığı güneşin bir görüntüsüdür, güneş değil'.

  • vahdet-i vücud

    18.05.2004 - 12:44

    'Varlık birliği' anlamına gelir. bu inanca göre herşeyi vareden, şeylere hayat veren 'vücudu mutlak' yani Allah'tır.
    resmi islam ile ayrıldığı tek nokta da burasıdır. Ortodoksi ye göre Allahın sıfatları arasında Vücud yani Varlık yoktur.Oysa tanrıya varlık sıfatını yakıştırmak, onu 'mutlak' da olsa varolan şeylerden biri konumuna düşürmektir.

    Vahdeti vücud anlayışına göre; yaratılmışların ruhu vücudu mutlağın ruhunun bir parçasıdır.

    Aristokrat islamı ile çelişmeyen bu inanış kitlelere pek nüfuz edememiştir.Mevlevilik gibi kentli tarikatların düşüncesi olmak ile sınırlı kalmıştır.

  • israil

    18.05.2004 - 11:31

    1967'den bu yana işgal ettiği Suriye'ye ait Golan tepeleri İsrail ile Suriye arasındaki anlaşmazlığın halen en büyük ayağını teşkil etmektedir. Golan tepelerinin İsrail açısından önemli olmasının nedeni ise bölgenin Suriye, Lübnan ve Ürdün'ün yüksekliklerinden kaynaklanan dev akarsu kaynaklarını içinde barınıyor olmasıdır. İsrail rejimi içme suyu ihtiyacının %90'lık oranını işgal ettiği bu bölgedeki su kaynaklarından karşılamaktadır.

Toplam 1733 mesaj bulundu