F Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Antoloji.com

  • hz.muhammed

    21.06.2004 - 12:37

    'O'nun Hak Peygamber olduğundan şüphe edenler, Bedir destanını okusunlar' (M.K.Atatürk)
    kaynak: Şemsettin Günaltay, Ülkü Dergisi, sayı 100, s. 4

  • hz.muhammed

    21.06.2004 - 12:35

    'Hz. Muhammed'in bir avuç imanlı Müslümanla mahşer gibi kalabalık ve alabildiğine zengin Kureyş ordusuna karşı Bedir meydan muharebesinde kazandığı zafer, fani insanların karı değildir, O'nun Peygamberliğinin en kuvvetli delili işte bu savaştır.' (M.K.Atatürk)

  • son sözler

    21.06.2004 - 12:33

    -annee bak ben tüp gazla çalışan bi roket yaptıım..

    -aaa bu kamyonun şoförü yooook..

    -elektrikçiye ne gerek var canım, ben şimdi hallederim...

    -11 eylül 2001:
    -bak kaptan pilot bize new york'u alçaktan gösteriyor, ne iyi adam.

  • türban

    21.06.2004 - 12:21

    'Birgün bu toprağın çocukları, asker çocukları, imam hatiplisi, hepsi bu tartışmları önlerine koyanların İSRAİL ve ABD olduğunu öğrenecek.Ve Kulelili'si, Harbiyeli'si, bir Cumhuriyet bayramında koşarak imam hatipli kardeşlerine sarılacak.Yüzyıllık Batının oyununu bir kucaklaşmayla sona erdirecek.Bayram o gündür...
    Bu saçma tartışmalar yüzünden 70 milyon halk henüz bu çocuklara, bu ülkenin en devasa sorununun işsizlik, eğitim, sağlık sigortaları olduğunu anlatacak fırsat bulamadı.Açlığına yoksulluğuna feryadına ortak olacak bir gençlik bulamadı.'
    Nihat Genç (Leman dergisi-4 haziran 04)

  • fethi okyar

    21.06.2004 - 12:07

    Atatürk'ün önerisi ve onayıyla Ağustos 1930'da Serbest Cumhuriyet Fırkası'nı kurdu ve başkanlığa getirildi. Kısa zamanda yaygın bir yığın desteği kazandı. 5 eylül 1930 İzmir Mitingi'nde çıkan olayların ardından başlayan grevler gibi emekçilerin siyasal etkinliklerinin artması, öte yandan kimi tutucu çevrelerinin eylemlerinin yoğunlaşması, meclis içinden ve dışından yoğun eleştirilere yol açtı.

    Atatürk'ün de bu eleştirilere katılması üzerine Kasım 1930'da parti kendini feshetti. 1934'de Londra büyükelçiliği'ne atanan Okyar, 1939'da yeniden milletvekili seçildi. Bir süre adalet bakanlığı yaptıktan sonra 1942'de siyasal yaşamdan çekildi.

  • logos

    21.06.2004 - 12:03

    Yunanca'daki ilk anlamı söz, sonradan düşünce, kavram, us, anlam, evren yasası anlamlarını da almış, herakleitos'tan beri felsefenin temel kavramlarından biri olmuştur

  • ikinci dünya savaşı

    21.06.2004 - 12:00

    Şiddeti (Hitlerin Yahudi katliamı) şiddetle (ABD'nin Hiroşima-Nagazakiye attığı atom bombaları) önlemeye çalışan, insan olamayanların savaşı. Zaten 'insan' olan savaşmaz!

  • ikinci dünya savaşı

    21.06.2004 - 11:57

    Tarihin her zaman galip devletler tarafından yazıldığını ispatlayan en büyük örnek.

    Bize öğretilen 'Hitler (Alm) , Mussolini (İta) , Hirohito (Jap) faşisttir, katildir, insanlık düşmanıdır, soykırımcıdır, kasaptır.

    Ama nedense masum halkın üzerine bombalar yağdıranlar, Roosvelt (ABD başkanı) - Thruman (Atom bombasını atan ABD'nin başkanı) , Churchil (İngiltere) topraklarını korumuştur ve nefs-i müdafaa yasasından faydalanmıştır.

  • savaş

    21.06.2004 - 11:48

    - Dünyada 5 bin 600 yılda toplam 15 bin 500'ün üzerinde bölgesel ya da ulusal savaş yaşandı, 3.7 milyar insan öldü.

    - 1. Dünya Savaşı'nda ölen her 100 kişiden 14'ü, 2. Dünya Savaşı'nda ölen her 100 kişiden 70'i, 1990'lardaki savaşlarda ölen 100 kişiden 90'ı sivildi.

    - 1945-1992 yılları arasında gerçekleşen 149 savaşta 23 milyondan fazla insan öldü. Bunun yalnızca 3 milyonunu askerler oluşturdu. Bilinen o ki, savaşlarda genellikle 1 askerin ölümüne karşılık 1 sivil doğrudan, 14-15 sivilse açlık, susuzluk, bulaşıcı hastalıklar gibi nedenlerden ölmektedir.

    - Birinci Dünya Savaşı 50 milyon kişinin ölmesine, 90 milyon kişinin de sakat kalmasına yol açtı.

    - Son 10 yıldaki savaşlarda 2 milyon çocuk öldü. 6 milyon çocuk sakat kaldı. 12 milyon çocuk evsiz, 1 milyondan fazla çocuk anasız-babasız kaldı. 10 milyon çocuk psikolojik sarsıntı geçirdi ve on binlerce çocuk tecavüz ve işkenceye uğradı.

    - Balkan savaşında Bosna'da 20 bin kadına tecavüz edildi.

    - Körfez Savaşı'nda ABD müttefiki devletler, Irak-Kuveyt sınırına ve Basra kenti etrafına 1 milyon, Balkan Savaşları'nda da 64 ülkede 110 milyon patlamamış kara mayınının üzerine basacak insanları beklediği biliniyor.

    - Dünyada bugün 500 bini bilim adamı olmak üzere 15 milyon kişi silah ve silah geliştirme endüstrisinde çalışıyor.

    - ABD'de silahlanma ve savaş çılgınlığı artarak sürüyor. Bush, 2003 bütçesinde silahlanmaya 396.1 milyar dolar ayırmaya çalışıyor. Bu rakam ABD'nin potansiyel düşman gördüğü 7 ülkenin silahlanma harcamaları toplamına Rusya ve Çin'in harcamaları da eklendiğinde, toplam 117 milyar dolarla ABD'nin silahlanma harcamalarının ancak 3'te biri büyüklüğüne ulaşıyor.

  • ikinci dünya savaşı

    21.06.2004 - 11:45

    1945'te Amerikalılar Japonlarla başedemeyeceklerini anlayınca bu ülkeye iki küçük atom bombası attılar; bunlardan biri Hiroşima'ya, diğeri de üç gün sonra Nagazaki'ye atıldı. Hiroşima'da 70.000 (YETMİŞ BİN) SİVİL hemen ölürken, bir o kadar insan da korkunç yaralar aldı, Nagazaki'de 40.000 (KIRK BİN) SİVİL öldü, bir o kadarı da yaralandı veya bir ömür boyu sakat kaldı. Bu iki şehir tam anlamıyla harabeye döndü, hayvanlarla bitkiler bile atomun tesiriyle küle döndü, binlerce çocuk öldü, binlercesi nükleer hastalıklara yakalandı, bu insanlık dışı faciadan beş gün sonra Japonya, kayıtsız şartsız Amerika'ya teslim oldu. İkinci dünya savaşının sonuna doğru gazeteler şu haberi geçtiler:

    'Sovyetler Birliği, savaşta ayağını kaybeden askerler için, Amerika fabrikalarına 4 milyon takma bacak ısmarladı. Bu dehşetengiz haber bile, başka organlarını kaybeden milyonlarca sakatın acı durumunu gözler önüne sermeye yetmektedir.

    Kaldı ki Sovyetler Birliği'ndeki ortopedi atölyeleri, ihtiyacı karşılayamayınca Amerika'ya bu siparişi vermek zorunda kalmıştır, yani gerçek rakamlar, bunun çok daha üzerindedir. Sırf bu rakam bile diğer uzuvlarını kaybedenlerle, savaşta hayatını yitiren Sovyet ve Avrupa ülkeleri askerlerinin ne kadar fazla olduğunu göstermekte, dünya savaşından sonraki durumun ne kadar feci olduğunu ifade etmektedir'.

  • ikinci dünya savaşı

    21.06.2004 - 11:41

    İkinci dünya savaşında resmi rakamlara göre:
    tam 35 milyon insan öldü,
    20 milyonu aşkın insan sakat kaldı,
    17 milyon litre insan kanı döküldü,
    12 milyon bebek, dünyaya gelme şansına kavuşmadan düşük doğdu; 13 bin ilk, orta ve lise binası, 6 bin üniversite, 8 bin laboratuar yerle bir oldu,
    havada patlayan roket ve kurşun sayısı 390 trilyonu aştı...

  • ikinci dünya savaşı

    21.06.2004 - 11:40

    3 Eylül 1939'da başladı. 2 Eylül 1945'te sona erdi.

  • furunze

    21.06.2004 - 11:30

    General Frunze ya da Mikhail Vasileyvich Frunze (1885-1925) . Bişkek dogumlu devrimci asker. Çarlık döneminde 10 sene kadar sürgünde yaşadiktan sonra kaçmayi başardi ve Minsk'teki Bolşevik yeraltı örgütünün başına geçti. Bir dunya devrimini öngören 'Birleşik Askeri Doktrini' öne süren kişidir.

    13 aralik 1921'de Rus delegasyonunun başı olarak Ankara'ya geldi ve Atatürk ile gorüştü. Bu ziyaret esnasında, Türkiye Ankara hükümeti ile SSCB arasında bir işbirliği anlaşmasi imzalandı.

  • birinci dünya savaşı

    21.06.2004 - 11:10

    28 Haziran 1914 Habsburg Haneanı'nın veliaht prensini öldürüldü. Bunun üzerine Avusturya, Sırp Gizli Servisi'ni suçladı ve Belgrad'a bir ültimatom gönderdi.
    24 Temmuz 1914 Sırbistan Rusya'dan yardım istedi.
    28 Temmuz 1914 Avusturya, Sırbistan'a savaş ilan etti.
    1 Ağustos 1914 1. Dünya Savaşı başladı.

    2 Ağustos 1914 Türkiye, I.Dünya Savaşı'na girmek için seferberlik ilan etti.
    3 Ağustos 1914 İngilizler, İngiltere'de inşa edilmekte olan Sultan Osman I ve Reşadiye adlı Türk savaş gemilerine el koyduğunu açıkladı. Türkiye Çanakkale Boğazını mayınlamaya başladı. Almanya, Fransa'ya savaş ilan etti.
    11 Ağustos 1914 Alman Goeben (Yavuz) ve Breslau (Midilli) zırhlıları Türk sularına sığındı.
    3 Kasım 1914 İngiliz ve Fransız harp gemileri, Boğaz girişindeki tabyaları top ateşine tuttular. Düşmanın, Çanakkale Boğazı'na yönelen ve Ertuğrul, Seddülbahir, Kumkale ve Orhaniye tabyalarını hedef alan bu ilk deniz taarruzu, sonraki aylarda da tekrarlandı.
    3 Kasım 1914 Rusya, Osmanlı Devleti'ne savaş ilan etti.

    5 Kasım 1914 İngiltere ve Fransa, Osmanlı Devleti'ne savaş ilan etti
    11 Kasım 1914 Osmanlı Devleti, İttifak Devletleri’nin yanında 1. Dünya Savaşı'na girdi.
    11 Ocak 1915 Amiral Carden, taarruz için hazırlattığı planı Bahriye Nezareti'ne sundu.
    15 Ocak 1915 Saphir adındaki Fransız denizaltısı Köseburnu önünde batırıldı.
    28 Ocak 1915 İtilaf Devletleri Savaş Komitesi, bugünkü toplantısında Çanakkale Boğazı'nın yalnız donanmayla zorlanmasına karar verdi ve 19 Şubat 1915 gününü de taarruz tarihi olarak belirledi.
    17 Şubat 1915 Barbaros ve Turgut Reis muharebe gemileri, savunmaya katılmak üzere Nara'ya geldiler.
    19 Şubat 1915 İngiliz ve Fransız harp gemileri, Çanakkale Boğazı'nın giriş tabyalarını topa tuttu ve karaya asker çıkarma girişiminde bulundu.
    25 Şubat 1915 Çanakkale Müstahkem Mevkii Karargahı'nın yeri Hacıpaşa Çiftliği'ne kaydırıldı.
    1 Mart 1915 Venizelos, Gelibolu Yarımadası'na 3 tümen çıkarılmasını önerdi.
    2 Mart 1915 General Liman Von Sanders, Çanakkale'deki Osmanlı Kara Kuvvetleri Başkomutanlığına atandı.
    4 Mart 1915 3. Avustralya Tugayı, Mondros Limanı'na geldi.
    4 Mart 1915 İngiliz ve Fransız harp gemilerinden oluşan Birleşik Filo, Seddülbahir ve Kumkale'ye yeniden bir çıkarma girişiminde bulundu.
    15 Mart 1915 General d'Amade emrindeki Fransız Doğu Sefer Kuvveti, Mondros Limanı'na geldi.
    15 Mart 1915 Amerika Büyükelçisi, Adliye Nazırı ve Avusturya Askeri Ateşesi Çanakkale'ye geldi.
    16 Mart 1915 Amiral Carden, sağlık nedeniyle görevinden ayrıldı.
    16 Mart 1915 Nusret Mayın gemisi Boğaz girişini mayınlandı.
    18 Mart 1915 Çanakkale Boğazı'nı geçmeye teşebbüs eden Amiral J.de Robeck komutasındaki 30 savaş gemisinden oluşan İngiliz ve Fransız donanmaları, ağır zaiyat vererek başarısız oldu. Altı büyük gemiden Bouvet, Irresistible ve Ocean zırhlıları batırıldı, üçü ise kullanılmaz duruma geldi. Düşman donanması 7 saat süreyle tüm boğaz tahkimatını ateş altına almışsa da, bu girişim, kıyı topçusunun etkili karşı ateşi sayesinde sonuçsuz kalmıştır. Bugünkü deniz savaşında Nusret mayın gemisinin döşediği mayınlar düşman donanmasına ağır kayıplar verdirdi.

    21 Mart 1915 Queen Elizabeth savaş gemisinde toplanan İngiliz amiral ve generallerden Amiral J.de Robeck, şu görüşü ortaya attı: 'Kara kuvvetlerinin yardımı olmaksızın Birleşik Filo, Çanakkale Boğazı'ndan geçemez.
    23 Mart 1915 Alman general Liman Von Sanders 5. Ordu Komutanlığı'na getirildi. Bu ordunun ihtiyatını oluşturacak 19. Tümen’in komutanlığına ise Kurmay Yarbay Mustafa Kemal atandı.
    23 Mart 1915 General Hamilton, birliklerini düzenlemek üzere Mısır'a hareket etti.
    23 Mart 1915 Çanakkale cephesinin önem kazanması üzerine Genelkurmay Başkanlığı, Gelibolu'da 5. Ordu'nun kurulmasını ve komutanlığına da Mareşal Liman von Sanders'in atanmasını kararlaştırdı.
    27 Nisan 1915 İngiliz denizaltıları Marmara’da denizaltı savaşına başladılar ve Barbaros zırhlısı bir denizaltı tarafından batırıldı.
    28 Nisan 1915 Birinci Kirte muharebesi başladı.


    30 Nisan 1915 Sultanhisar torpido botu E-2 İngiliz denizaltısını batırdı.
    2 Mayıs 1915 3.Kolordu Komutanı Esat (Bülkat) Paşa, Arıburnu cephesindeki durumu yakından görmek üzere Kemalyeri'ne gelerek Atatürk'le görüştü.
    5 Mayıs 1915 İngilizler, Kabatepe ve Arıburnu'ndan karaya asker çıkarmaya yeniden başladılar. (Bu gece 19.Tümene bağlı bir kısım kuvvetlerin yaptığı tarruzlarla düşmana ağır kayıplar verdirilmiş, bir siper de zaptedilmişti.)
    7 Mayıs 1915 Luisana gemisini battı.
    8 Mayıs 1915 İkinci Kirte muharebesi başladı.
    8 Mayıs 1915 Atatürk'ün emri ile Üsteğmen Saffet komutasındaki Fedai Müfrezesi'nin, düşmana Kanlısırt bölgesinde baskın şeklindeki taarruzunu takiben sabah saat 9.00'da sağ kanattaki bir kısım askerlerimizin de taaruzuyla bazı düşman siperlerinin ele geçirildi. Bu arada düşmanın giriştiği bir karşı taarruz, Cesarettepesi'nde Mehmet Çavuş Müfrezesi tarafından püskürtüldü.
    10 Mayıs 1915 Arıburnu cephesinin sağ yanından taze kuvvetlerle taarruza geçen İngilizler, 19.Tümen'e bağlı birlikler tarafından ağır kayıplar verdirilerek püskürtüldü.
    12 Mayıs 1915 Muavenet-i Milliye torpidobotu İngiliz Goliath zırhlısını torpilleyerek batırdı.
    19 Mayıs 1915 Liman Von Sanders, 42 bin kişilik bir kuvvetle Arıburnu çıkarma noktasındaki Anzaklar’a yönelik başarısız bir saldırı düzenledi. Türkler bu saldırı sırasında 10 bin kayıp vererek geri çekildi.
    23 Mayıs 1915 İtalya, Avusturya-Macaristan’a savaş ilan etti.
    4 Haziran 1915 İngilizlerin, Kirte bölgesine yaptıkları taarruz, öğleden sonra 19.Tümen cephesine yöneldi.
    4 Haziran 1915 İngilizler, Arıburnu cephesinde bazı siperlerimize girmeyi başardılar. Ancak, karşı hücumla siperlerin bir bölümünü geri aldık.
    5 Haziran 1915 19.Tümen birliklerimiz, 4-5 Haziran gecesi İngilizler tarafından işgal edilen siperleri tekrar ele geçirdiler. Mustafa Kemal o akşam akşam, 19.Tümen birliklerine şu emri yayınladı: 'Düşmana olan yakınlığımız nedeniyle birinci hatlardaki kıtaların her vakit uyanık bulunmaları, mangaların başında manga, takımların başında takım komutanları ve sırasıyla her kıta komutanının daima hazır ve erlerin heves ve gayretini artırmak suretiyle her durumda örnek olmaya fırsat gözetmelerini kesinlikle isterim.'
    21 Haziran 1915 Çanakkale savaşları içerisinde Kerevizdere muharebesi başladı.
    9 Ağustos 1915 1.Anafartalar Zaferi kazanıldı.
    17 Ağustos 1915 Kireçtepe Savaşı’nı kazandık.
    21 Ağustos 1915 II. Anafartalar Savaşı’nı kazandık.
    21 Ağustos 1915 Mareşal Liman von Sanders, sabah saatlerinde Çamlıtekke'de Anafartalar Grubu Komutanlığı Karargahı'nı ziyaret etti ve Mustafa Kemal’le görüştü.
    11 Ekim 1915 Bulgar hükümeti, Almanya-Avusturya yanında I.Dünya Savaşı'na girdiğini açıkladı.
    17 Ekim 1915 Çanakkale bölgesi komutanı General Hamilton, görevini General Birdwood'a devrederek cepheden ayrıldı.
    3 Kasım 1915 İstanbul'dan Gelibolu'ya gelen Ayan ve Mebusan Heyeti, Anafartalar Grubu Karargahı'na giderek Mustafa Kemal’i ziyaret etti. Heyet, Mustafa Kemal’le birlikte cepheyi gezdi.
    7 Kasım 1915 İngiliz Harp Kabinesi, Çanakkale'yi boşaltma kararı aldı.
    19 Aralık 1915 İşgalcilere karşı ilk direniş, Hatay Dörtyol'da başladı.
    19 Aralık 1915 İşgal ettikleri siperleri boşaltan İngilizler, gece Anafartalar/Arıburnu bölgesinden gizlice çekildiler. (İngilizler 8/9 Ocak 1916 gecesi de Seddülbahir bölgesinden çekildiler.)
    8 Ocak 1916 İngiliz birlikleri, Seddülbahir bölgesinden de çekildi.
    9 Ocak 1916 İngilizlerin Gelibolu yarımadasından çekilip gitmeleri üzerine, sabah 8.45'de Alçıtepe'den Başkomutanlık Vekaleti'ne telgraf çeken 5. Ordu Komutanı Mareşal Liman von Sanders, 'Tanrı'ya şükür Gelibolu yarımadası tamamen düşmandan temizlenmiştir. Diğer ayrıntılar ayrıca sunulacaktır.' dedi.
    10 Ocak 1916 Anafartalar Grubu Karargahı, 5. Ordu Komutanlığı'nca kaldırıldı.
    18 Ocak 1916 İngilizlerin Gelibolu yarımadasını boşaltmaları üzerine, 5. Ordu Karargahı Çanakkale'den Lüleburgaz'a alındı.
    16 Şubat 1916 Ruslar, Erzurum'u işgal ettiler.

    17 Şubat 1916 Doğu cephesinde Ruslar, Muş'u işgal etti.
    18 Şubat 1916 Doğu cephesinde Erzurum Ruslar tarafından işgal edildi.
    21 Şubat 1916 Alman birlikleri Verdun’a hücum etti.
    22 Şubat 1916 Başkomutanlık Vekaleti'nin karargahı Çorlu'da bulunan 2.Ordu'yu Doğu bölgesine nakletme kararı alındı.
    3 Mart 1916 Bitlis, Muş, Van ve Hakkari Ruslar tarafından işgal edildi.

    9 Mart 1916 Almanya, Portekiz’e karşı savaş ilan etti.
    22 Mart 1916 Paris Konferansı’nda bir araya gelen İtilaf Devletleri, 22 Mart'ta Türklere ve Yunanlılara mütareke önerisinde bulundular.
    28 Nisan 1916 Irak Cephesindeki savaşlarda, Kutülamare bölgesinde, beş aydır kuşatma altında olan İngiliz birlikleri, teslim oldu.

    5 Haziran 1916 Lord Kitchener denizde öldü.
    7 Ağustos 1916 Bitlis ve Muş, Ruslardan geri alındı.

    17 Kasım 1916 Türk Kolordusu, Makedonya Cephesine geldi.

    11 Aralık 1916 Manastır, İtilaf Devletleri'nin eline geçti.
    15 Aralık 1916 I. Dünya Savaşı’nda belirleyici rol oynayan Verdun (Fransa) çatışmaları başladı. Verdun’u saldıran Almanlara karşı savunan Fransa 362 bin, Almanya ise 336 bin kayıp verirken, 1917’de Fransızlar, Verdun’u Alman işgalinden tümüyle kurtardı.
    18 Aralık 1916 Başkomutan Vekili Enver Paşa, Ahmet İzzet Paşa'nın izin süresince 2. Ordu Komutanlığı'nın 3. Ordu Komutanı Vehip Paşa'dan direktif alacağı hakkında emir yayınladı.
    11 Mart 1917 İngilizler Bağdat'ı işgal etti.
    6 Nisan 1917 ABD, Almanya’ya savaş ilan etti.
    9 Nisan 1917 Nivelle hücumu ve Arras hücumu başladı.
    16 Nisan 1917 İkinci Aisne Savaşı başladı.
    15 Mayıs 1917 General Petain, Fransız Batı Cephesine başkumandan olarak atandı.
    7 Haziran 1917 İngilizler Messines harekatını gerçekleştirdi.
    27 Haziran 1917 Yunanistan, İtilaf Devletleri yanında savaşa girdi.

    9 Ekim 1917 Rusya'da yeni bir ayaklanma çıktı. Sosyalistler Bolşevik Hükümeti'ni devirerek, 1. Dünya Savaşından çekildiler. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği kuruldu.

    8 Aralık 1917 Kudüs elimizden çıktı.
    8 Ocak 1918 ABD Başkanı Wilson'un 14 maddeden oluşan ve 'Wilson İlkeleri' olarak bilinen barış planı açıklandı.
    2 Şubat 1918 ABD, I. Dünya Savaşı’na girdi.
    3 Mart 1918 Rusya, Brest-Litovsk Anlaşması’yla I. Dünya Savaşı’ndan çekildi.
    19 Eylül 1918 Filistin Cephesi'ndeki Yıldırım Ordular Grubu, İngilizlerin taarruzunu durduramadı. İngilizler Suriye'ye doğru ilerlemeyi sürdürdü.
    3 Ekim 1918 Yıldırım Ordular Grubu, Halep'e doğru çekilmeye başladı.

    3 Ekim 1918 Halep civarındaki Arap halkı, İngilizlerin kışkırtmasıyla ayaklandı
    8 Ekim 1918 Talat Paşa kabinesi görevinden çekildi.

    11 Ekim 1918 Hükümeti kurmakla görevlendirilen Tevfik Paşa, görevden affını istedi.

    14 Ekim 1918 Osmanlı Devleti'nde hükümeti kurma görevi, Ahmet İzzet Paşa'ya verildi.

    14 Ekim 1918 Fransız savaş gemileri, İskenderun'u bombaladı.

    27 Ekim 1918 Halep, İngilizlerce İşgal edildi.
    28 Ekim 1918 Yeniden düzenlenen, Yıldırım Ordular Grubu, Halep'in kuzeyine çekildi.

    30 Ekim 1918 I. Dünya Savaşını, Osmanlı Devleti için, sona erdiren Mondros Mütarekesi Limni adasında imzalandı.

    31 Ekim 1918 Osmanlı Devleti, 1. Dünya Savaşından mağlup olarak çıktı. Mondros Mütarekesi yürürlüğe girdi.

    28 Haziran 1919 İtilaf Devletleri Almanya ile Versailles Antlaşması’nı imzaladı.

  • birinci dünya savaşı

    21.06.2004 - 11:04

    1914-1918 yılları arasında yapılan ve dünya tarihinin en kanlı savaşlarından biri olan I. Dünya Savaşı'nda V. Mehmet Reşat yönetimindeki Osmanlı İmparatorluğu İttifak Devletleri denilen ALMANYA (Wilhelm II) ve AVUSTURYA-MACARİSTAN'ın(Franz Joseph) yanında yer alarak, İtilaf Devletleri'ne; İNGİLTERE, FRANSA, RUSYA, İTALYA'ya karşı savaştı.

    Savaşın ilk yıllarında SIRBİSTAN, KARADAĞ, ROMANYA, daha sonraki yıllarında da ABD, JAPONYA, YUNANİSTAN, BELÇİKA, PORTEKİZ de İtilaf Devletleri'nin yanında savaşa katıldı. Sömürge durumundaki birçok devlet de dolaylı olarak savaşta görev aldı.

    28 Temmuz 1914'te başlayan I. Dünya Savaşı'na, o dönemde siyasi, ekonomik, sosyal ve askeri yönden bunalım içindeki Osmanlı Devleti, Almanların ekonomik ve askeri yardım vaatleri ve İttihat ve Terakki Partisi önderleri ENVER Paşa, CEMAL Paşa ve TALAT Paşa'nın şahsi kararları sonucunda katıldı. 2 Ağustos 1914'te önce gizli bir Osmanlı İmparatorluğu-Almanya İttifak Antlaşması imzalandı. Aynı gün seferberlik ilan edildi. Akdeniz'de İngilizlerin baskısından kaçan Goben ve Breslaw (Yavuz ve Midilli) adlı Alman savaş gemilerinin, 27 Ekim 1914'te Karadeniz'e açılıp Sivastopol ve Odesa'yı bombalaması üzerine, Rus Ordusu 2 Kasım 1914'te doğudan taarruza geçti.

    İNGİLİZ ve FRANSIZ savaş gemileri 3 Kasım 1914'te Çanakkale Tabyalarını topa tutmaya başladı. Böylece, Osmanlı İmparatorluğu fiilen savaşa girdi. 5 Kasım'da, İNGİLTERE ve FRANSA Osmanlı Devleti'ne savaş ilan etti. 11 Kasımda bütün Müslümanların Halifenin yanında düşmana karşı savaşa çağrılması anlamına gelen 'Cihad-ı Ekber' halka duyuruldu.

    I. Dünya Savaşı'nda Osmanlı Devleti 2.900.000 askeri silah altına aldı. Dört yıl süren savaş boyunca 253.000'i Çanakkale Cephesi'nde olmak üzere, toplam 400.000 şehit verildi. 1.050.000 asker de yaralandı veya esir düştü. Osmanlı İmparatorluğu, I. Dünya Savaşı'nda 9 ayrı cephede mücadele verdi.

    30 Ekim 1918'de Osmanlı Devleti Mondros Mütarekesi'ni imzalayarak savaştan çekildi.

  • şevket süreyya aydemir

    21.06.2004 - 10:57

    Yazar Şevket Süreyya Aydemir 25 Mart 1976’da Ankara’da öldü. Aydemir, başta kendi yaşamını anlattığı Suyu Arayan Adam (1959) olmak üzere, Atatürk ve İnönü dönemlerini incelediği TEK ADAM(1963-1965, 3 cilt) ve İKİNCİ ADAM (1966-1968, 3 cilt) adlı kitaplarıyla tanınıyordu.
    1897’de Edirne’de doğan Aydemir Edirne Muallim Mektebi’nde okurken TURANCI görüşleri benimsedi. 1915’te gönüllü olarak katıldığı I. Dünya Savaşı’nda, Kafkas cephesinde yaralandı. Azerbaycan, Dağıstan ve Gürcistan’da öğretmenlik yaptığı sırada Marksizmi benimsedi. Daha sonra Türkiye KOMÜNİST Partisi’ne giren Aydemir, Bakü’de toplanan Doğu Halkları Kongresi’ne katıldı. Moskova Üniversitesi’nde iktisat öğrenimini görerek Türkiye’ye döndü ve AYDINLIK dergisinde yazılar yazdı. 1925’te bu dergi kapatılınca yazılarından dolayı Ankara İstiklal Mahkemesi’nde yargılandı ve 10 yıl hapse mahkum oldu. Ancak, bir buçuk yıl sonra aftan yararlanarak hapisten çıktı. 1927’de yeniden tutuklandı, yargılanarak beraat etti.
    1928’den 1951’e kadar eğitimci ve iktisatçı olarak çeşitli devlet görevlerinde bulundu. 1932-1936 yıllarında 36 sayı çıkan ve milliyetçi-devletçi bir kalkınma modeli öneren KADRO dergisinin kurucuları arasında yer aldı; İnkılap ve Kadro (1932) adlı kitabını da bu dönemde yayımladı.

    1951’den itibaren kendini tamamen yazarlığa veren Aydemir’in, yakın tarihin siyasal ve toplumsal yaşamını incelediği EVER PAŞA (1970-1972, 3 cilt) , MENDERES’in Dramı (1969) ve İHTİLALİN MANTIĞI (1973) kitapları yanında bir de romanı (Toprak Uyanırsa) vardır.

  • fethi okyar

    21.06.2004 - 10:53

    1881'de Pirlepe'de doğdu. İlk ve orta öğrenimini tamamladıktan sonra 13 Mart 1898'de Harbiye Mektebine girdi. 2 Ocak 1900'de Piyade Teğmen rütbesiyle mezun oldu. 4 Ocak 1904'te Kurmay Yüzbaşı olarak 3'üncü Ordu emrine verildi. 1 Mart 1907'de Selanik Demiryolu Müfettişliğine nakledildi. 20 Mayıs 1908'de Binbaşılığa yükseltilerek Selanik Jandarma Subay Okulu Komutanlığına getirildi. 12 Ocak 1909'da Paris Askeri Ataşesi oldu. 3 Temmuz 1911'de Arnavutluk Harekâtında İşkodra Müretteb Kuvvetler Kurmayına atandı. 6 Ekim 1911'de Trablusgarp'a gelerek savunma kuvvetlerinde görev aldı.

    Mebusan Meclisinin II. Dönemi için 13 Nisan 1912'de yapılan seçimde Manastır Milletvekili oldu. Meclisin kapatılmasından sonra orduya dönerek 17 Kasım 1912'de Çanakkale Boğazı Müretteb Kuvvetler Kurmay Başkanlığına atandı. 13 Ekim 1913'te Sofya Elçisi oldu. Mebusan Meclisinin III. Döneminde 8 Aralık 1917'de Istanbul Milletvekili seçilerek elçilik görevinden ayrıldı. 14 Ekim 1918'de Dahiliye Nazırlığına atandı. Kabinenin 8 Kasım 1918'de istifasıyla nazırlık görevi sona erdi. 10 Mart 1919'da tutuklandı, 2 Haziran 1919'da Malta Adasına sürgüne gönderildi. 30 Mayıs 1921'de serbest bırakıldı.

    15 Ağustos 1921'de İstanbul Milletvekilliğine seçilerek I. Dönemde TBMM'ne katıldı. 10 Ekim 1921'de Dahiliye Vekilliğine seçildi. 4 Ekim 1922'de Dahiliye Vekaletinden istifa etti. II. Dönemde yeniden İstanbul Milletvekili seçildi. 13 Ağustos 1923'te Müdafaayı Hukuk Grubu Başkan Vekilliğine getirildi. 14 Ağustos'ta İcra Vekilleri Heyeti Reisliği ve Dahiliye Vekaletine seçildi. 28 Ekim 1923'te bu görevden çekildi. Cumhuriyetin ilk Meclisinin 1 Kasım 1923'teki toplantısında TBMM Başkanı oldu. 1 Kasım 1924'te yine Başkan seçildi. 22 Kasım 1924'te Başbakanlığa atanarak, Milli Müdafaa Bakanlığını da birlikte yürüttü. Doğu Ayaklanmasında 2 Mart 1925'te Başbakanlıktan istifa etti. 11 Mart 1925'te Paris Büyükelçiliğine tayin edildi.

    9 Ağustos 1930'da Büyükelçilikten istifa ederek Serbest Cumhuriyet Fırkasını kurdu, 12 Ağustos 1930'da Genel Başkanı oldu. 17 Kasım 1930'da partisini feshetti. 24 Eylül 1930'da Gümüşhane Milletvekili olarak Meclise girdi. 31 Mart 1934'te Londra Büyükelçiliğine atandı. V. Dönem ara seçimlerinde Bolu Milletvekilliğine seçilmesi nedeniyle 4 Ocak 1939'da görevinden istifa etti. 3 Nisan 1939'da II. SAYDAM Kabinesinde Adalet Bakanı oldu. Bu görevini 12 Mart 1941 tarihine kadar sürdürdü. VII.dönemde de Bolu Milletvekili olarak Parlamentoya girdi.

    7 Mayıs 1943'te İstanbul'da vefat etti.

  • kız kulesi

    21.06.2004 - 10:19

    Üsküdarın incisi, gönlümün birincisi...

  • taksim cumhuriyet anıtı

    21.06.2004 - 10:17

    Anıt, renkli porfirden yapılmıştır. Alan düzenlemesi ve kaidesi Mimar Moniceri'nin eseri. Anıt ise, İtalyan Conanica'nın çalışması. 8 Ağustos 1928'de törenle açılmış.

  • taksim cumhuriyet anıtı

    21.06.2004 - 10:10

    Nebil Özgentürk'ün araştırmasına göre adı geçen Rus generallerin anıta konulması bizzat Mustafa Kemal'in isteği ile olmuş. Heykeltraş Canonica'nin Atatürk'e olan yakınlığı bu düşünceyi destekliyor. Burada iki soru sorulabilir. Sovyet generallerinin Cumhuriyet Anıtında yer almaları nasıl açıklanabilir? Ve 'Anıtta iki Rus generalinin de olduğu niye açıklanmıyor? ' Birinci sorunun cevabı olsa olsa kadirşinaslık ve o günkü konjonktürel durum olacaktır. Ancak ikinci soruya cevap bulmak güç. Taksim Anıtı, insanların yaşadıkları şehirlere karşı yabancılaşmalarına gösterilebilecek bir örnek sadece. Konuştuğumuz tarihçi ve araştırmacılar tarihi gerçeklerin 'önemsiz' kabul edilse bile bilinmesinin zararı olmayacağı konusunda hemfikir. Üstelik tarihi gerçeklerin bir gün ortaya çıkma gibi bir huyu var.

  • taksim cumhuriyet anıtı

    21.06.2004 - 10:10

    Yaptıkları yardımlara karşılık kadirşinaslık örneği olarak Furunze ve Voroşilov'un figürleri Cumhuriyet Anıtına konulmuştur ama bu iki 'yabancı' figür, gelişen siyasi ve konjonktürel yapıdan dolayı olsa gerek unutulmaya yüz tutar. Şöyle ki, 1921'de yapılan Moskova Antlaşması yirmi yıllık bir anlaşma olup zamanı dolduğunda tarafların anlaşmasıyla yenilenebilecektir. Çetin Altan'a göre 1941'de Türkiye ABD'ile sıcak ilişkiler içerisindedir. Dolayısıyle 2. Dünya Savaşı'nda SSCB'nin yanında yer almaz ve Sovyet Rusya da Moskova antlaşmasını yenilemek istemez. Yani Türk-Rus ilişkileri tam anlamıyla bozulur. İlber Ortaylı'ya göre Stalin'den kaynaklanan Moskova Anlaşmasının feshi, Türk-Rus ilişkilerinin 'kötü' bir şekilde kopmasına ve maalesef bir daha düzelememesine yol açmış. Dolayısıyle Türkiye ile Sovyet Rusya'sı arasında 'soğuk savaş' başlar ve Taksim Cumhuriyet Anıtındaki iki Rus generali de unutulur.

  • voroşilov

    21.06.2004 - 10:04

    Taksim Cumhuriyet Antı'nın İstiklal caddesine bakan yüzünde Atatürk'ün en önde olduğu toplulukta yüzü teşhis edilebilen yaklaşık 10 insan figürü yer almaktadır.Bunlarda biri de Rus generali Voroşilov'dur.

  • voroşilov

    21.06.2004 - 10:03

    Yefremoviç Voroşilov Kızılordu'nun önde gelen generallerindendir. Daha önceleri Türkiye'ye gelmekle beraber Cumhuriyet'in 10.yıl kutlamalarına katılıyor ve fotoğraflardan bu törenlerde Atatürk'ün yakınında yer aldığı görülüyor.

    Bu dönem Sovyet Rusya Türkiye'nin müttefikidir. 1921'de Moskova anlaşmasıyla yoğunlaşan ilişkiler giderek ilerler.Voroşilov'un maddi ve manevi destekleri her zaman devam eder. Somut bir örnek olarak 1927'de Sovyetlerden gelen pek çok tank, top gibi ağır silahların Tophane Limanı'ndan Türkiye'ye giriş yapmış olması verilebilir.

  • furunze

    21.06.2004 - 10:02

    Taksim Cumhuriyet Antı'nın İstiklal caddesine bakan yüzünde Atatürk'ün en önde olduğu toplulukta yüzü teşhis edilebilen yaklaşık 10 insan figürü yer almaktadır.Bunlarda biri de Rus generali Furunze'dir.

Toplam 1733 mesaj bulundu