Turhan Feyizoğlu Adlı Üyenin Nedir Yazıları - ...

Marilyn Monroe

12.12.2006 - 12:28

Marilyn Monroe hakkında Türkçe'de en iyibilgileribulabileceğiniz kitap: Turhan Feyizoğlu'nun 'Ahhh Marilyn/ Marilyn Monroe' isimli bir kitabıdır.

erdal öz

09.07.2006 - 18:50

Erdal Öz Ağabeyin Ardından

Turhan FEYİZOĞLU

Hem Erdal Öz’ün kendisini hem de Erdal Öz’ün öykülerini, anlatılarını ve romanlarını çok sevdiğimi belirtmek istiyorum.
Erdal ağabeyin ilk okuduğum kitabı “Kanayan” adlı kitabıydı.
Sonra “Yaralısın”, ardından “Deniz Gezmiş Anlatıyor”, “Gülünün Solduğu Akşam”, “Defterimde Kuş Sesleri”, “Bir Gün Yine Allı Turnam” adlı kitapları.
Çok iyi bir yazar ve yayımcıydı.
Öykülerini, romanlarını ve anlatılarını okumamış bir kitap okuyucusu bence çok şey kaybetmiş demektir.
Dünya edebiyatından yazarları Türk okuyucusuna kazandırdı. Yayımcılık açısından riskli bir işti ama bunu Erdal ağabey yaptı.
Türk edebiyatından da çok yazar kazandırdı Türk okuyucusuna.
Bunda da yayımcı olarak riske girdi ama yaptı.
Ben bir okuyucu olarak kendisine çok teşekkür ediyorum.
Erdal Öz’le “Deniz-Bir İsyancının İzleri” isimli kitabımı hazırlarken tanışmıştım.
Bana yardımcı oldu, bilgilerini benimle paylaştı.
Değişik toplantılarda ve kitap fuarlarında karşılaştığımızda sohbet ederdik.
İyi bir dinleyiciydi. Karşısındaki insanı sabırla sonuna kadar dinlerdi. Sıkıldığına tanık olmadım. Gülümseyerek dikkatle dinler ve yanıt verirdi.
Sinan Cemgil hakkında yazdığım “Sinan-Nurhak Dağlarından Sonsuzluğa” isimli kitabımı hazırlarken yine gidip sohbet etmiştim.
Anılarını anlattı. Yardımcı oldu. Bilgilerini paylaştı.
Sinan Cemgil’le çekilmiş bir fotoğrafı vardı.
Bunu kitabımda yayımlamama izin verdi.
Sıcakkanlı, yalın, sade birisiydi.
Örneğin Erdal ağabeyi kucağında kitap paketleri taşırken çok görmüşümdür.
Paylaşımcı ve destekçiydi.
“İbo-İbrahim Kaypakkaya” adlı kitabım hakkında İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) ’nde dava açılmıştı.
Erdal ağabey, mahkemenin bir duruşmasına geldi, katıldı, izledi. Bana destek oldu.
Mizah yönü güçlüydü.
Sohbetlerinde konuşmalarının arasına mutlaka mizahi bir şey sıkıştırırdı.
Nisan 2006’da, İzmir kitap fuarındayken Can Yayınları’nda çalışan bir arkadaşım bana “Erdal Öz’ün hasta olduğunu” söyledi.
İstanbul’a döndüğümde haberlerde vefat ettiğini okudum.
Erdal ağabey, 6 Mayıs 1971’de Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Arslan’ın idam edildiği tarihe denk düşen bir tarihte: 6 Mayıs 2006 tarihinde, vefat etti.
Teşvikiye Camii’nde kılınan cenaze namazına katıldım.
Her kesimden insan gelmişti.
Büyük bir katılım oldu cenaze namazına.
Katılanlardan bazılarının ismini yazmak istiyorum.
Hacı Tonak, Hasan Ataol, Ahmet Tuncer Sümer, Ömer Zülfü Livaneli, Sarp Kuray, Fatma Bilkay, Nigar Sancak, Mahmure İleri, Saniye Benlioğlu, Mükerrem Erdoğan, Ali Kırca, Celal Başlangıç, Zeki Gezici, Celal Karaca, Ahmet Uğurlu, Osman Yeşil, Muzaffer Erdoğdu, Recep Tatar, Nurer Uğurlu, Fahri Aral, Selim İleri, Halil İbrahim Özcan, Osman Akınhay, Işıtan Gündüz, Esat Korkmaz, Doğan Hızlan.
Yekta Güngör Özden’in ismi bir çelengin üzerinde yazılıydı.
Bir şey belirtmek istiyorum.
Katılanların çoğunluğu kadındı ve hepsi Erdal Öz için şık giyinerek gelmişlerdi.
Erdal ağabey, her anlamda yeri doldurulamıyacak birisiydi.
Erdal ağabeyi çok arayacağız.