BİR GUN HERHANGİ BİR KONUDA KARARSIZ KALIRSAN ARA BENİ; SENİ SENDEN FAZLA DÜŞÜNÜR SANA FİKİRLER VEREBİLİRİM... BİR GÜN KİMSEYİ DİNLEMEMEYE KARAR VERİRSEN DE ARA BENİ; AĞZIMI AÇMAYACAĞIMI SÖYLEDİKLERİNİ DİNLEYECEĞİMİ BİL... BİR GUN BENİ ÜZDÜĞÜNÜ DÜŞÜNÜRSEN DE ÇEKINME; YİNE ARA BENİ...
GÖRECEKSİN SANA KIYAMAM, KIZAMAM, ÜZEMEM SENİ... BİR GÜN BENİ ARARSAN VE BENDEN KARŞILIK ALAMAZSAN; SÖZ VER: O ZAMAN SEN ULAŞMALISIN BANA... ÇÜNKÜ; O AN BİR MELEĞE GEREKSİNİM DUYDUĞUMU BİLMELİSİN...
Güneşin, toprağın ve suyun farkında değil çiçek. Ve bir dili de yok anlatmaya farkında olduklarının... İnsan olmak güzel şey, çiçeklerin farkında olmak... Ben...Ben; farkındayım çiçekliğinin... Günler birbirine girdi. Salı kaç gün sürüyor, Pazar kaç gün...:D
ıslak dudakların kalsın bedenimde gövden terk ederken ruhumu ve hatırlarken sıcaklığını ellerim göz yaşlarım buz kezsin ağlayamasın gözlerin ........................................... ehh onu hatırlayabiliyorsan diyeceğim illa ki bunu da hatırlarsın :))
evet, geldik kasetin sonuna eğlendiniz, hüzünlendiniz belki; beğendiniz, beğenmediniz belki; ama, bu kasete ödediğiniz ücret karşılığında hayatınızın yaklaşık kırk dakikasını kazandınız. hayır, kırk dakika harcadık diyebilirsiniz kazanmak için, harcamak gerekir hep sorarlar ya hani, boş zamanlarınızda ne yaparsınız diye; ben boş boş otururum. etrafta maşallah, o kadar çok dolu kafalı ve dolu şey yapan var ki; e, ben de işte hayatımı boş şeylerle geçiriyorum diyebiliriz. çünkü; hiçkimse ya da hiçbirşey en iyi ya da mükemmel değil. 'arz longa vita bravis' yani; 'sanat uzun, hayat kısa' herneyse, bunlar fani şeyler. aslolan, olabildiğince iyi yaşamak. size haksızlık edildiğini, kötü yaşadığınızı, çok dertli olduğunuzu düşünüyorsanız 1978 yılında istanbul, beyoğlu'nda görüp yaşadığım şeyler üzerine yazdığım şu şiiri, melih kibar'ın o güzelim müziğini arkadaş ederek dinleyin. bakalım ne olacak? br] büyük mağazalar vardı, büyüktü, çok büyük kapılarında çocuklar vardı kıvrılmış yatan üstüste, çöpe atılmış gibi sanki çürük küçüktü çocuklar, hem çok küçük gölgeleri kendilerinden büyük açlıktan umutlarını yemiş çocuklar umutları vardı ki doğduklarında o dev gibi mağazalardan büyük mağazalar mal doldurdu raflara mağazalar çok kazandı çocuklar dilendiler çocuklar kaybetti mağazalar insanları giydirdiler mağaza kapılarında çocuklar çıplak kaldı büyük mağazaların büyük kapılarından büyük insanlar girdi, çıktı gün boyu. hava karardı, akşam oldu, vakit geceyi çaldı küçük çocuklara yatak oldu, döşek oldu, ev oldu, dünya oldu büyük mağazaların büyük kapılarının kepenkli küçük aralıkları. büyük mağazaların, büyük vitrinleri vardı büyük vitrinlerinde dev çiçeklerle dolu büyük dekorları vardı. küçük çocuklar büyüdüler, ama büyük adam olamadılar büyük mağazaların kapılarında öldüler umutsuzluktan kaldırımlar çiçek doldu utandı vitrin çiçekleri ruhsuzluktan büyük mağazaların kapılarında çocuklar oldu değişmeyen büyük mağazaların vitrinleri değişti güneş ve deniz resimli panolar boy gösterdi vitrinlerde bir kış günü, güneş ve deniz gördü küçük çocuklar düşlerde büyük mağazaların büyük sahipleri memnun değildi kapılarda yatan çocuklardan büyük mağazaların, büyük sahiplerinin, büyük emniyet görevlileri coplayarak uyandırdı küçük çocukları güneşli düşlerden. oysa çocuklar, tanımasalarda büyük sahiplerini çok memnundular büyük mağazalardan en çok da, güneşli düşlerden. büyük beyoğlu'nun, küçük beyleri vardı bir gün gelicek, büyüyecek; küçükleri büyütecek...
ya; işte böyle, sizin mi derdiniz daha büyük, onların ki mi? boşverin bunları, boşverin. tasa etmeyin. hüznü kuruntulardan vazgeçin. birşeyler değil, birilerini bırakıyoruz gerilerde. insan biriktirmeyi öğrenin. hoşçakalın...
çok güzel Türk kahvesi yapar.. tam bir Türk hatunu.. sadece son zamanlarda fazla canı sıkkın saldıracak yer arıyor dikkatli olun beyler :)) şiir düşmanı hiç hoşlanmaz güzel tatlı hoş çıtı pıtı bir bayandır kendisi mesela onun iş yerine gittiğim zaman beni çok hoş karşılar :)) hemen kendi elleriyle Türk kahvesini yapıp getirir kendisinede yapar ki fal bakalım diye :)) sabahtan akşama kadar millet onun çalıştığını sansada pek çalışmaya fırsatı kalmıyor :))) güzel kardeşimize mutluluklar dileriz :))
13.02.2008 - 18:10
hakkımda yazılanlar gün geçtikçe çoğalıyor :)))))))
artık sanal alem beni tanıyor :)))
ayak izlerimden :))
oooO...............
.....(....) ................
......) ../....Oooo.....
.....(_/.....(...) ........
..............(_/.........
...........................
......oooO...............
.....(....) ................
......) ../....Oooo.....
.....(_/.....(....) .......
...............) ../........
..............(_/.........
...........................
......oooO...............
.....(....) ................
......) ../....Oooo.....
.....(_/.....(....) .......
...............) ../........
..............(_/.........
...........................
20.01.2008 - 19:23
BİR GUN HERHANGİ BİR KONUDA KARARSIZ KALIRSAN ARA BENİ;
SENİ SENDEN FAZLA DÜŞÜNÜR SANA FİKİRLER VEREBİLİRİM...
BİR GÜN KİMSEYİ DİNLEMEMEYE KARAR VERİRSEN DE ARA BENİ;
AĞZIMI AÇMAYACAĞIMI SÖYLEDİKLERİNİ DİNLEYECEĞİMİ BİL...
BİR GUN BENİ ÜZDÜĞÜNÜ DÜŞÜNÜRSEN DE ÇEKINME; YİNE ARA BENİ...
GÖRECEKSİN SANA KIYAMAM, KIZAMAM, ÜZEMEM SENİ...
BİR GÜN BENİ ARARSAN VE BENDEN KARŞILIK ALAMAZSAN;
SÖZ VER: O ZAMAN SEN ULAŞMALISIN BANA...
ÇÜNKÜ; O AN BİR MELEĞE GEREKSİNİM DUYDUĞUMU BİLMELİSİN...
08.01.2008 - 21:58
gecikemem..atlas gibi dünyayı sırtıma almış da olsam,gecikemem:D
08.01.2008 - 21:40
ayyy kızz bu ne hal! senin hallerinde çoook bi gariplik var :-)
full otomatik benden önce davranmış :-))
06.01.2008 - 18:00
Güneşin, toprağın ve suyun farkında değil çiçek. Ve bir dili de yok anlatmaya farkında olduklarının...
İnsan olmak güzel şey, çiçeklerin farkında olmak...
Ben...Ben; farkındayım çiçekliğinin... Günler birbirine girdi. Salı kaç gün sürüyor, Pazar kaç gün...:D
31.10.2007 - 17:29
WOMEN CLUB'ın değerli bir üyesidir
17.10.2007 - 19:28
hakkımda bugüne kadar sadece bu kadar yazı yazıldı
17.08.2007 - 21:41
bir tehlike anında gemiden uzaklaşan fareler geminin batmamasını bir türlü affedemezler
04.11.2006 - 23:19
ya güzelim gece gece olacak şeymi bu şimdi yaa :)
ıslak dudakların kalsın bedenimde
gövden terk ederken ruhumu
ve hatırlarken sıcaklığını ellerim
göz yaşlarım buz kezsin
ağlayamasın gözlerin
...........................................
ehh onu hatırlayabiliyorsan diyeceğim illa ki bunu da hatırlarsın :))
evet, geldik kasetin sonuna
eğlendiniz, hüzünlendiniz belki;
beğendiniz, beğenmediniz belki;
ama, bu kasete ödediğiniz ücret karşılığında
hayatınızın yaklaşık kırk dakikasını kazandınız.
hayır, kırk dakika harcadık diyebilirsiniz
kazanmak için, harcamak gerekir
hep sorarlar ya hani, boş zamanlarınızda ne yaparsınız diye;
ben boş boş otururum.
etrafta maşallah, o kadar çok dolu kafalı ve dolu şey yapan var ki;
e, ben de işte hayatımı boş şeylerle geçiriyorum diyebiliriz.
çünkü; hiçkimse ya da hiçbirşey en iyi ya da mükemmel değil.
'arz longa vita bravis' yani;
'sanat uzun, hayat kısa'
herneyse, bunlar fani şeyler.
aslolan, olabildiğince iyi yaşamak.
size haksızlık edildiğini, kötü yaşadığınızı, çok dertli olduğunuzu düşünüyorsanız
1978 yılında istanbul, beyoğlu'nda görüp yaşadığım şeyler üzerine yazdığım şu şiiri,
melih kibar'ın o güzelim müziğini arkadaş ederek dinleyin.
bakalım ne olacak?
br] büyük mağazalar vardı,
büyüktü, çok büyük
kapılarında çocuklar vardı kıvrılmış yatan
üstüste, çöpe atılmış gibi sanki çürük
küçüktü çocuklar, hem çok küçük
gölgeleri kendilerinden büyük
açlıktan umutlarını yemiş çocuklar
umutları vardı ki doğduklarında
o dev gibi mağazalardan büyük
mağazalar mal doldurdu raflara
mağazalar çok kazandı
çocuklar dilendiler
çocuklar kaybetti
mağazalar insanları giydirdiler
mağaza kapılarında çocuklar çıplak kaldı
büyük mağazaların büyük kapılarından büyük insanlar
girdi, çıktı gün boyu.
hava karardı, akşam oldu, vakit geceyi çaldı
küçük çocuklara yatak oldu, döşek oldu, ev oldu, dünya oldu
büyük mağazaların büyük kapılarının kepenkli küçük aralıkları.
büyük mağazaların, büyük vitrinleri vardı
büyük vitrinlerinde dev çiçeklerle dolu büyük dekorları vardı.
küçük çocuklar büyüdüler, ama büyük adam olamadılar
büyük mağazaların kapılarında öldüler umutsuzluktan
kaldırımlar çiçek doldu
utandı vitrin çiçekleri ruhsuzluktan
büyük mağazaların kapılarında çocuklar oldu değişmeyen
büyük mağazaların vitrinleri değişti
güneş ve deniz resimli panolar boy gösterdi vitrinlerde
bir kış günü, güneş ve deniz gördü küçük çocuklar düşlerde
büyük mağazaların büyük sahipleri memnun değildi kapılarda yatan çocuklardan
büyük mağazaların, büyük sahiplerinin, büyük emniyet görevlileri
coplayarak uyandırdı küçük çocukları güneşli düşlerden.
oysa çocuklar, tanımasalarda büyük sahiplerini
çok memnundular büyük mağazalardan
en çok da, güneşli düşlerden.
büyük beyoğlu'nun, küçük beyleri vardı
bir gün gelicek, büyüyecek; küçükleri büyütecek...
ya; işte böyle, sizin mi derdiniz daha büyük, onların ki mi?
boşverin bunları, boşverin.
tasa etmeyin. hüznü kuruntulardan vazgeçin.
birşeyler değil, birilerini bırakıyoruz gerilerde.
insan biriktirmeyi öğrenin.
hoşçakalın...
09.04.2006 - 17:17
hakkımdaki dilekleri için teşekkürlerimi sunuyorum kendisine....her ne kadar beni tanımıyor olsada..... :)
30.08.2005 - 17:36
çok güzel Türk kahvesi yapar.. tam bir Türk hatunu.. sadece son zamanlarda fazla canı sıkkın saldıracak yer arıyor dikkatli olun beyler :))
şiir düşmanı hiç hoşlanmaz
güzel tatlı hoş çıtı pıtı bir bayandır kendisi
mesela onun iş yerine gittiğim zaman beni çok hoş karşılar :)) hemen kendi elleriyle Türk kahvesini yapıp getirir
kendisinede yapar ki fal bakalım diye :))
sabahtan akşama kadar millet onun çalıştığını sansada pek çalışmaya fırsatı kalmıyor :)))
güzel kardeşimize mutluluklar dileriz :))
24.08.2005 - 11:24
'Woman Club' ın değerli bir üyesidir
Toplam 36 mesaj bulundu