Trabzon’a bağlı Of ‘un köyünden İslam ümmetinden, Çakır soyundan Altmışsekiz yılı, Ocak ayından Dünyayla müşerref olduk efendim.
Muhammed ve Ayşe babamla annem Üç erkek bir kızla süslendi hanem Her kardeş göz nurum ve de bir tanem Başımızın tacı bildik efendim.
Babamın bereket var akçesinde Mısır tarlasında çay bahçesinde Gündüzü koşturduk, ve gecesinde Deliksiz uykuya daldık efendim
İlk dini eğitim Kur’an Kursunda Terbiye edildik azmin hırsında Şefkat çubuğuyla ilmin örsünde Sevgiyle dövülen kulduk efendim
Yetmişdörtte başlar okul hayatı Lisede pek sevdim edebiyatı Fakülte Marmara İlahiyatı Bitirip huzura geldik efendim
Askerlik sekiz ay kısa tertiptik Öğretmenlik derken biraz kâtiptik Genç yaşlarda bir yıl İmam Hatiptik Huşuyla beş vakit kıldık efendim
Hayatın menbaı suyu sakide Tabiat deseni rengi hakide Ömrümün gülünü yirmi ikide Bulunca bir ömür güldük efendim
Yaşamak bir sanat, geçim maharet Gurbetten sılaya her yıl ziyaret Rızkı on belledik, dokuz ticaret On yıl ticarette kaldık efendim
Sitemim kılıçtır sözüm dostane Fidanlar ikidir çiçek bir tane Evimiz benzedi bir gülistane Cenneti dünyada bulduk efendim
Yavuz’la başladı evladüıyal Semagül cenneti dünyada hayal Muhammed Emin’le biter ihtiyal Serden masivayı sildik efendim
Otuz beşte başlar siyasi hayat İl Genel Meclisi hizmette fırsat İstanbul’a hizmet tarifsiz bir tat Hazzın denizine daldık efendim
Eğitim, ticaret, siyaset derken Günlerimiz bir su gibi akarken Henüz bir nefeslik ömrümüz varken Ensardık muhacir olduk efendim
Dolaştık ülkeyi bu arayışla El verdik gençlere hep anlayışla Geçti gitti günler bir oynayışla Yarını bugünden çaldık efendim
“Hazan”la “Gülsema” iki davadır “Sinedeki Cevher” derde devadır “Kristal Kelebekler” bir mevadır "Medeniyet Mimarları" nevadır. “Gül ü hezar” dilden dile livadır Hayatı altıya böldük efendim
Trabzon’a bağlı Of ‘un köyünden
İslam ümmetinden, Çakır soyundan
Altmışsekiz yılı, Ocak ayından
Dünyayla müşerref olduk efendim.
Muhammed ve Ayşe babamla annem
Üç erkek bir kızla süslendi hanem
Her kardeş göz nurum ve de bir tanem
Başımızın tacı bildik efendim.
Babamın bereket var akçesinde
Mısır tarlasında çay bahçesinde
Gündüzü koşturduk, ve gecesinde
Deliksiz uykuya daldık efendim
İlk dini eğitim Kur’an Kursunda
Terbiye edildik azmin hırsında
Şefkat çubuğuyla ilmin örsünde
Sevgiyle dövülen kulduk efendim
Yetmişdörtte başlar okul hayatı
Lisede pek sevdim edebiyatı
Fakülte Marmara İlahiyatı
Bitirip huzura geldik efendim
Askerlik sekiz ay kısa tertiptik
Öğretmenlik derken biraz kâtiptik
Genç yaşlarda bir yıl İmam Hatiptik
Huşuyla beş vakit kıldık efendim
Hayatın menbaı suyu sakide
Tabiat deseni rengi hakide
Ömrümün gülünü yirmi ikide
Bulunca bir ömür güldük efendim
Yaşamak bir sanat, geçim maharet
Gurbetten sılaya her yıl ziyaret
Rızkı on belledik, dokuz ticaret
On yıl ticarette kaldık efendim
Sitemim kılıçtır sözüm dostane
Fidanlar ikidir çiçek bir tane
Evimiz benzedi bir gülistane
Cenneti dünyada bulduk efendim
Yavuz’la başladı evladüıyal
Semagül cenneti dünyada hayal
Muhammed Emin’le biter ihtiyal
Serden masivayı sildik efendim
Otuz beşte başlar siyasi hayat
İl Genel Meclisi hizmette fırsat
İstanbul’a hizmet tarifsiz bir tat
Hazzın denizine daldık efendim
Eğitim, ticaret, siyaset derken
Günlerimiz bir su gibi akarken
Henüz bir nefeslik ömrümüz varken
Ensardık muhacir olduk efendim
Dolaştık ülkeyi bu arayışla
El verdik gençlere hep anlayışla
Geçti gitti günler bir oynayışla
Yarını bugünden çaldık efendim
“Hazan”la “Gülsema” iki davadır
“Sinedeki Cevher” derde devadır
“Kristal Kelebekler” bir mevadır
"Medeniyet Mimarları" nevadır.
“Gül ü hezar” dilden dile livadır
Hayatı altıya böldük efendim