'şehir gibiydi adam geçmişi arka cebinde o kadar kalabalık bir o kadar da yalnız boşa nefes tüketip boşa hayal kurdu yürekli olmanın aptallık sayıldığını bile bile, şehir gibiydi adam tek yöneydi yaşam o yönü bulamadı'
sen bu satırları okurken ben çok uzaklarda olacağım:p eğer yine yeniden yakınlara gelecek olursam 'ben geldim' derim zaten. hasta la vista bebek :)
İçkievinden çıkınca,camdan demin oturduğum yere baktım. Sigara paketimi masada unutmuşum. Sandalyede tıpkı benim gibi oturuyor boşluğum. Bir eli alnında,benim gibi. Ama biraz daha mı hüzünlü? Otururken de biraz daha mı çıkarıyor kamburunu? Biraz daha mı benziyor babama? Bir yaş büyüğüm babamdan ve rüzgar bir törendeki gibi çekiştirir durur yağmurluğumu.
dostları olmalı insanın, aynen gemilerin limanları gibi zaman zaman uğradığın yükünü boşalttığın dalgalar dininceye kadar beklediğin koynunda
sonra açık denizlere uğurlamalı seni, geri döneceğin günü bekleme umuduyla bazan rüzgara o açmalı yelkenini yanağına konan bir öpücüğün coşkusuyla halatlarını çözmeli seni çok ama çok özlemeli
dostları olmalı insanın, ermiş, bilge hayatı ezbere okuyabilen düşünmediklerini düşündüren seni bir cambaz ipinde güvenle tutabilen gerektiğinde senin’çün ateşi yutabilen
yolunu ışıtan ustan olmalı, şekillendirmeyi öğretmeli hayatın çömleğini sana vermeli soğuk bir kış gününde üzerindeki tek gömleğini
Ben gülüşlerimde bir çocuk saklarım Ellerimde hüzün oyunu Hiçbir yere gitmeyen bir yalnızlık hali bu Yürüyor içime dogru, içimdeki sesime dogru Kimbilir hangi şehirde unuttum adımı Bana düştü hep beklemek Yaşam ancak düşümde mutlu ediyor beni Gönderiyor içime dogru, içimdeki sesime dogru Şimdi soruyorum kendime Ben hangi zaman oyuncusuyum? Hangi zaman bahçesine Geç inen yağmurdum
Ben hep saçlarımda ruhumu sakladım Aynalarda yüzüm hiç görünmez Anladım ki paylaşmak eğer verirsen sürüyor Yaşamdan bize doğru, bizden de yaşama doğru.........
Memnunum diyemem yaşadığıma, Bana bir şey söylemiyor Bu deniz parçası, bu taka.
Gün bitti, yollara düştü kahır Ötme vapur, gelemem Dört duvara sarılmışım.
Sarmadı gitti beni Bu yandan çarklı dünya; İki yakam bir araya gelmiyor Ivırı zıvırı caba.
Parmak parmak çürüdü Bir karış ömrüm, Yalan şeyleri özlemişim, nâfile Nâfile şiir yazmış, kahırla yıkanmışım, Gülmüşüm söylemişim, boşvermişim her şeye, Senin için yaşamışım insanoğlu, nâfile!
22.12.2008 - 23:52
'şehir gibiydi adam geçmişi arka cebinde
o kadar kalabalık bir o kadar da yalnız
boşa nefes tüketip boşa hayal kurdu
yürekli olmanın aptallık sayıldığını bile bile,
şehir gibiydi adam
tek yöneydi yaşam
o yönü bulamadı'
sen bu satırları okurken ben çok uzaklarda olacağım:p
eğer yine yeniden yakınlara gelecek olursam 'ben geldim' derim zaten.
hasta la vista bebek :)
27.03.2008 - 16:09
İçkievinden çıkınca,camdan demin oturduğum yere baktım.
Sigara paketimi masada unutmuşum.
Sandalyede tıpkı benim gibi oturuyor boşluğum.
Bir eli alnında,benim gibi.
Ama biraz daha mı hüzünlü?
Otururken de biraz daha mı çıkarıyor kamburunu?
Biraz daha mı benziyor babama?
Bir yaş büyüğüm babamdan
ve rüzgar bir törendeki gibi çekiştirir durur yağmurluğumu.
Cemal Süreya
14.03.2008 - 00:13
Dostları Olmalı İnsanın / Oğuzkan Bölükbaşı
dostları olmalı insanın,
aynen gemilerin limanları gibi
zaman zaman uğradığın
yükünü boşalttığın
dalgalar dininceye kadar beklediğin koynunda
sonra açık denizlere uğurlamalı seni,
geri döneceğin günü bekleme umuduyla
bazan rüzgara o açmalı yelkenini
yanağına konan bir öpücüğün coşkusuyla
halatlarını çözmeli
seni çok
ama çok özlemeli
dostları olmalı insanın,
ermiş, bilge hayatı ezbere okuyabilen
düşünmediklerini düşündüren
seni bir cambaz ipinde güvenle tutabilen
gerektiğinde senin’çün ateşi yutabilen
yolunu ışıtan ustan olmalı,
şekillendirmeyi öğretmeli hayatın çömleğini
sana vermeli soğuk bir kış gününde
üzerindeki tek gömleğini
19.02.2008 - 14:21
Ben gülüşlerimde bir çocuk saklarım
Ellerimde hüzün oyunu
Hiçbir yere gitmeyen bir yalnızlık hali bu
Yürüyor içime dogru, içimdeki sesime dogru
Kimbilir hangi şehirde unuttum adımı
Bana düştü hep beklemek
Yaşam ancak düşümde mutlu ediyor beni
Gönderiyor içime dogru, içimdeki sesime dogru
Şimdi soruyorum kendime
Ben hangi zaman oyuncusuyum?
Hangi zaman bahçesine
Geç inen yağmurdum
Ben hep saçlarımda ruhumu sakladım
Aynalarda yüzüm hiç görünmez
Anladım ki paylaşmak eğer verirsen sürüyor
Yaşamdan bize doğru, bizden de yaşama doğru.........
14.02.2008 - 14:05
Memnunum diyemem yaşadığıma,
Bana bir şey söylemiyor
Bu deniz parçası, bu taka.
Gün bitti, yollara düştü kahır
Ötme vapur, gelemem
Dört duvara sarılmışım.
Sarmadı gitti beni
Bu yandan çarklı dünya;
İki yakam bir araya gelmiyor
Ivırı zıvırı caba.
Parmak parmak çürüdü
Bir karış ömrüm,
Yalan şeyleri özlemişim, nâfile
Nâfile şiir yazmış, kahırla yıkanmışım,
Gülmüşüm söylemişim, boşvermişim her şeye,
Senin için yaşamışım insanoğlu, nâfile!
Cahit IRGAT
Toplam 5 mesaj bulundu