Julıe Berrıe - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı


Julıe Berrıe
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK diyor ki:
Büyüklük odur ki,kimseye iltifat etmeyeceksin,hiç kimseyi aldatmayacaksin.memleket için gerçek ülkü ne ise onu görecek ve o hedefe yürüyeceksin.herkes senin aleyhinde bulunacaktir,seni yoldan çevirmeye çalisacaktir.iste sen burda direneceksin.önünde sonsuz engeller yigilacaktir.kendini büyük degil,küçük,araçsiz hiç telakki edecek,kimseden yardim gelmeyecegine inanarak ,bu engelleri asacak,ondan sonra sana büyüksün derlerse,bunu diyenlere güleceksin.              MUSTAFA KEMAL.


GENÇLİĞE HİTABE


         Ey Türk gençliği ! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
        Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahilî ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyet'i müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
         Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!



                                                                                                    Gazi Mustafa Kemâl ATATÜRK
20 Ekim 1927


  



















GENÇLİĞİN ATATÜRK'E CEVABI


Ey Büyük Ata,
Varlığımızın en kutsal temeli olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyetinin sonsuz bekçisiyiz. Bu karar, değişmez irademizin ilk ve son anlatımıdır. İstikbâlde, hiçbir kuvvet bizi yolumuzdan döndürmeyecektir. Bizler, bütün hızımızı senden, ulusal tarihimizden ve ruhumuzdaki sönmez inanç ateşinden alıyoruz. Senin kurduğun güçlü temeller üzerinde attığımız her adım sağlam, yaptığımız her atılım bilinçlidir. En kıymetli emanetimiz olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti, varlığımızın esası olarak, eğilmez başların, bükülmez kolların, yenilmez Türk evlatlarının elinde sonsuza dek yaşayacak ve nesillerden nesillere devredilecektir. İstiklâl ve Cumhuriyetimize kastedecek düşmanlar, en modern silahlarla donanmış olarak, en kuvvetli ordularla üzerimize saldırsalar dahi, ulusal birliğimizi ve yenilmez Türk gücünün zerresini bile sarsamayacaktır. Çünkü, bu aziz vatanın toprakları üzerinde yetişen azimli ve inançlı Türk gençliği, dökülen temiz kanların ve Cumhuriyet devrimlerimizin aydın ürünleridir. Vatanın ve milletin selameti için her zorluğa iman dolu göğsümüzü germek, gerçek amacımızı olacaktır.


Ey Türk'ün büyük Ata'sı !
İstiklâl ve Cumhuriyetimizi korumak gerektiği zaman, içinde bulunacağımız durumlar ve şartlar ne olursa olsun, kudret ve cesaretimizi damarlarımızdaki asil kandan alarak, bütün engelleri aşıp her güçlüğü yenmek azmindeyiz.


Türk gençliği olarak özgürlüğün, bağımsızlığın, egemenliğin, cumhuriyet ve devrimlerin yılmaz bekçileriyiz. Her zaman, her yerde ve her durumda Atatürk ilkelerinden ayrılmayacağımıza, çağdaş uygarlığa geçmek için bütün zorlukları yeneceğimize, namus ve şeref sözü verir, kendimizi büyük Türk ulusuna adarız.


Türk Gençliği


THE TEN INDIAN COMMANDMETS:
1.treat the earth and all that dwell thereon with respect.
2.remain close to the great spirit.
3.show great respect for your fellow beings.
4.work together for the benefit of all mankind.
5.give assistance and kindness whereever needs.
6.do what you know to be right.
7.look after the well-being of  mind and body.
8.dedicate a share of your efforts to the greater good.
9.be truthful and honest at all times.
10.take full responsibility for your actions.
 

KIZILDERİLİ  ATASÖZLERİ:                             





















'Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak.'

'Yeryüzüne iyi muamele et! O babanızın malı değil, onu çocuklarınızdan ödünç aldınız.'

'Hayvanlar olmadan insanlar nedir ki? Eğer bütün hayvanlar kaybolup giderse insanoğlu büyük bir ruh yalnızlığı içinde ölecektir. Hayvanlara ne olduysa insanlara da aynısı olur. her şey birbirine bağlıdır. Yerkürenin başına gelen, yerkürenin çocuklarının da başına gelecektir.'

'Biz ağaçlara zarar vermek istemeyiz. Ne zaman onları kesmemiz gerekse, önce onlara tütün ikram ederiz. Odunu asla ziyan etmeyiz, lazım olduğu kadar keser, kestiğimizin hepsini kullanırız. Eğer onların hislerini düşünmez ve kesmeden önce tütün ikram etmezsek, ormanın diğer bütün ağaçları gözyaşı dökecektir, bu da bizim kalbimizi yaralar.'

'Yanlışı gören ve önlemek için eli uzatmayan yanlışı yapan kadar suçludur.'

'Dünyadaki her şeyin bir sebebi vardır. Her bitki bir hastalığı tedavi etmek için büyür. Ve her insan bir görevle yaratılmıştır.'

'Nimet te külfet te 'Büyük Ruh' un elindedir. Bazen onun külfeti bizi nimetinden daha fazla akıllandırır.'

'Eğer sorsanız: 'Sessizlik nedir? ' Cevap veririz: O Büyük Ruh' un sesidir. Yine sorsanız: 'Sessizliğin meyveleri nelerdir? ' Cevap veririz: Kendi kendini kontrol, gerçek cesaret demek olan metanet, sabır, vakar ve saygı.''

'Gözlerde yaş yoksa ruh gökkuşağına sahip olamaz.'

'Eğer herkes bir başkası için bir şey yaparsa dünyada ihtiyaç içinde kimse kalmaz. Sadece bir kişiye yardım et! Şimdiki usul bu değil ama inanıyorum, insanlar bu yolu öğrenecekler.'

'Barış ve mutluluk her anda mevcuttur. Barış ve mutluluk her adımdadır. Ruhun meseleleri için siyasi çözümler yoktur.'

'Üç barış vardır: Birinci barış, en önemli barıştır. İnsan Ruhundadır o.İnsan, kainatla ve kainatın bütün güçleri ile olan ilişkisini, beraberliğini fark ettiğinde, kainatın merkezinde Büyük Ruh'un durulduğunu ve bu merkezin her yerde, her birimizin içinde olduğunu fark ettiğinde birinci barış sağlanmıştır. Bu gerçek barıştır, diğerleri sadece bunun akisleridir. İkinci barış iki fert arasında olan barıştır. Üçüncü barış ise iki millet arasında yapılır. Fakat hepsinden önce, anlamalısınız ki 'gerçek barış' dediğim birinci barış, insanın ruhundaki barış yoksa ne fertler ne de milletlerarasında barış olabilir.'

'İnsan, tabiattan uzaklaştıkça kalbi katılaşır.'

'Ağlamaktan korkma! Zihindeki ıstırap veren düşünceler gözyaşı ile temizlenir.'

'Bir kere 'Al şunu' demek, iki kere 'Ben vereceğim' demekten
iyidir.'

'Yağmur iyilerin üzerine de yağar, kötülerin de..'

'Her birimizin farklı bir rüya gördüğünü hatırlatmakta fayda var.'

'Yaşlılık ölüm kadar şerefli değildir. Yinede çok kimse onu ister.


 
                                                                .    
  
Mevlana 'nın 7 öğüdü:

 cömertlik ve yardim etmekte akarsu gibi ol.
 sefkat ve merhamette günes gibi ol. 
 baskalarinin kusurunu örtmekte gece gibi ol.
 hiddet ve asabiyette ölü gibi ol. 
 tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol. 
 hosgörülülükte deniz gibi ol.  
 YA OLDUGUN GIBI  GÖRÜN YA GÖRÜNDÜGÜN GIBI OL.




AŞK

Korkunun olduğu yerde aşk yoktur.
Cesarettir aşk.
Düzenlere, oyunlara, kötülüklere meydan okumaktır.
Aşk; uzaklaşmaktır yalandan, bencilliği hiçe saymaktır.
Bir başka açıdan da inanmaktır.
Gerçekten inanmaktır, tümden inanmaktır.
İnsan aşık olunca; sevdiğine bütün varlığı ile teslim olmamışsa, yeteri derecede sevmemiş demektir.
Ve ona kayıtsız şartsız inanmıyorsa, aşktan bahsetmeye bile hakkı yoktur.

Aşk; var olmaktır bir bakıma, derinden bakılınca yokluğa benzer.
Aşk bütünlenmektir.
Çok seven eksildiğini zanneder, oysa artmaktır sevmek, çoğalmaktır.
Çevrenin gözlerimizden silinmesi, önce bir eksilme hissi verir insana.
Fakat o her şeyimizi varlığı ile doldurdukça arttığımızı anlarız.
O bir tek kazanç, bütün kayıplarımıza bedeldir.

Bir an gelir; her şeyi onunla değerlendirmeye başlarız.
O bugün mutluysa yaşamak güzeldir.
Kabımıza sığmayız.
Şarkılar söylemek gelir içimizden.
O kederliyse, gözlerimizde her şey kederlidir artık.
Bütün güzellikler bir bir yitirirler anlamlarını.
O anlarda ölümü düşünür de, yine ölemeyiz kurtulamamak için.

Yanmaktır, tutuşmaktır aşk ve yaşadıkça hiç sönmemektir.
Dinle, sana aşkın ne olmadığını söyleyeceğim önce.
Ne olduğunu sonra anlayacaksın.

Dinle, aşk alışveriş değildir.
Geometri değildir, aritmetik değildir.
En değerli şeydir belki, ama karşılığında hiçbir şey alınmaz.
Karşılıksız bir çeke atılmış kuru bir imza değildir
Aşk.
İskambil kağıdı değildir, zar değildir, bir dilim değildir, hesap pusulası değildir.

Aşkın bedeli yine aşkla ödenir, altınla parayla değil.
Sevilmekse; sevmenin mükâfatıdır ancak, karşılığı değil.
Bir sevgiye eş bir başka sevgi olamaz.
Çünkü her sevgi birbirinden büyüktür.
Aşk tartılamaz, sevgi ölçülemez.
Aşk; gram değildir, mesafe değildir.
Derinlik sanırsınız, yüksekliktir o.
Aşk; dudak değildir, göz değildir, saç değildir.
Sandalye değildir sevgi, yatak değildir, çarşaf değildir.
Aşk içki değildir, içemezsiniz fakat her şeyden güzeldir sarhoşluğu.
Geçip karşısına seyredemezsiniz, manzara değildir, tablo değildir, heykel değildir. Okuyamazsınız kitap değildir.
Bilmece değildir, çözemezsiniz.
İsteseniz de içinizden atamazsınız.
Kan değildir, kesip damarınızı akıtamazsınız.
Siz ağladıkça o güçlenir içinizde.
Akmaz, gözyaşı değildir.
Kuş değildir uçmaz, çiçek değildir koklanmaz.
Bitmez çile değildir.
Ne desen o kaçmak korkmak değildir.
(koray kapadokya)








 


KIZILDERİLİDEN TEK KELİMELİK HAYAT DERSİ

Cherokee kabilesinin yaşlılarından biri kabilenin gençleriyle hayat, aşk ve evlilik üzerine konuşurken şunları söylüyor:

- İçimizde iki kurt var ve bunların arasında da korkunç bir savaş,

- Kurtlardan biri korkuyu, öfkeyi, kıskançlığı, pişmanlığı, açgözlülüğü, kibiri, kendine acımayı, küskünlüğü, aşağılık duygusunu, yalanları, üstünlük taslamayı ve benciliği temsil ediyor;

- Diğeri ise; zevki, huzuru, sevgiyi, umudu, paylaşmayı, cömertliği, dinginliği, alçak gönüllülüğü, nezaketi, yardımseverliliği, dostluğu, anlayışı, merhameti ve inancı.

Dinleyenlerden biri soruyor;

- Peki, hangi kurt kazanacak?

Yaşlı adam kısaca cevap veriyor:

- Beslediğiniz...




 

Hayatla röportaj yaptığımı gördüm rüyamda.


'Benimle röportaj mı yapmak istiyorsun? ' diye sordu Hayat.

'Zamanın var mı? ' diye sordum.

Gülümsedi.

'Benim zamanım Sonsuzluk' dedi Hayat. 'Ne sorular var yüreğinde? '

'İnsanlarla ilgili en çok neye şaşıyorsun? ' diye sordum.

Hayat yanıt verdi.

'Çocukluktan sıkılıp büyümek için acele ediyorlar, sonra yine çocuk olmanın özlemini duyuyorlar.
Para kazanmak için sağlıklarını kaybediyorlar, sonra sağlıklarını kazanmak için paralarını
kaybediyorlar. Gelecekle ilgili edişelenmekten şimdiyi unutuyorlar. Sonra da ne şimdiyi ne geleceği
yaşayabiliyorlar. Deneyim iyi bir öğretmendir diyorlar ama deneyimin faturasını ödemek istemiyorlar.
Hayatlarını kazanmak için eğitim alıyorlar ama yaşam ustası olmayı bilmiyorlar. Bu nedenle de, hiç
ölmeyecekmiş gibi yaşıyorlar, hiç yaşamamış gibi ölüyorlar.'

Hayat elimi tuttu. Bir süre sessiz kaldık.Derin bir nefes aldım. Ona, insanların neleri
öğrenmelerini istediğini sordum.

Hayat yanıtladı.

'Hiç kimseyi seni sevmeye zorlayamayacağını, yapabileceğin tek şeyin seni sevmelerine izin
vermelerini isterdim. Affetmenin affederek öğrenilebileceğini öğrenmelerini isterdim. Başkalarıyla
kendilerini kıyaslamamayı öğrenmelerini isterdim. İki insanın aynı şeye bakıp farklı şeyleri
görebileceğini öğrenmelerini isterdim.'

'Zengin insanın en çok şeye sahip olan değil, en az şeye ihtiyaç duyan insan olduğunu öğrenmelerini
isterdim. Bir sevecen yüreği derinden yaralamanın bir anda olduğunu; ama iyileştirmenin çok uzun
sürdüğünü öğrenmelerini isterdim. Seni seven insanların duygularınmı nasıl ifade edebileceklerini
bilmedikleri için seni sevmediklerini sanmak yerine onların sevgisini hissetmeyi öğrenmelerini
isterdim.'

Hayat derin bir nefes verdi. Hayatın nefesi kelimelere dönüştü.

'Söylediklerimi yüreğine kaydet' dedi. Söylediği cümleyi yüreğime kaydettim.

'Başkalarını affetmek yeterli değil, kendini de affetmeyi öğren'.

Yüreğim kuş gibi hafiflemişti.

'Son bir soru daha, Hayat' dedim. 'Benden ne istiyorsun? '

Bütün odayı beyaz bir ışık kapladı ve Hayat yanıtladı.

'Senin kendin olmanı istiyorum, yoksa başkası olurdun. Sana bugün ihtiyacım olduğunu bil, yoksa
bugün benimle olmazdın. Kendi eşsizliğini ve biricikliğini bil; çünkü ben kendimi tekrar etmeyecek
kadar yaratıcı ve zenginim. ve gerçekten TEK değerli olanım. Değerimi bil.' '
__________________












Çalınan Her Kapı Hemen Açılsaydı;



Ümidin,Sabrın ve İsteğin Derecesi Anlaşılmazdı,Bir Kelebek Avcısı Bile Çalıların Yırttığı Ayaklarla Koşmak Zorundaysa,Hayatın Anlamını Eliyle Koymuş Gibi Bulmak Kimin Harcı?