Sen gittin ya........ Hic bahar görmedi ömrum Yaprak döktu guze döndu Hazanlardan baska mevsim yasamadi bedenim Sen gittin ya...
Biz....... Seninle hic gulmedik Hic sevdaya dair turkuler söylemedik Ne ellerin ellerimi tuttu Ne tenimin kokusunu yasadin Ne dudaklarin dudaklarima degdi Sen gittin ya.....
Koca bir cinar devrildi Bir can vardi Nefessiz kaldi Ömru bitti Ne sen vardin Ne ben Varla yok olduk Sen gitin ya.......
Ne gecelere sevdali uyudum Ne sabahlara sevdali uyandim Hersey yalan oldu Sen gittin ya......
anlar vardir ömrumuzde biri gelir selamsiz girer vedasiz gider bilmezki neler göturur beraberinde giderken iste öyle birisine 'O'na armaganim olsun.
Julide Oytun 2007.08.01
Ne olur...
Tut ellerimi sakin birakma Sendeliyorum her an dusebilirim Belki uyanamam yarina Birak bari gözlerinde öleyim..
Julide Oytun 2007.08.24 Ne gözlerin unuttu beni ne ben gözlerini unuttum.......
******* **** * Hala Ankara....... Yol uzerinde salas bir cafe Vakitlerden gece Kösede bir kadin ve bir adam Suskunlar.... Erkegin gözleri bugulu Kadinin elleri soguk Adam yavasca kadinin usuyen ellerini tuttu Kadin adamin yuzune bakti Derindi kederliydi O cok sevdigi gözleri Anlamisti.... Icinde firtinalar esti o an depremler oldu Adam konusmaya basladi agir agir Zorlaniyordu 'belki dedi adam belki cok asklar yasayacagiz Belki sevdigimizi sandigimiz insanlar olacak Belki hicbiri olmayacak olamayacak Ama asla böyle bir ask yasanmayacak yasanilamayacak Kadin susuyordu Hersey söylenmisti ve bitmisti Kalktilar.. Gecenin zifiri karanliginda Zifiri yarinlara yol aldilar Simdi o kadin hala' Ankara yolu uzerindeki O salas cafede Hala elleri o adamin ellerinde Ve.... Hala o kadin o buyuk askin mateminde........
Sözler söylendi vedalar edildi ve yollara gidildi o yollar...... gidilmek istenen yollarmi idi? o yollara gidenler simdi mutlularmi? ben sanmiyorum..cunki biliyorum.degiller olmayacaklarda...... Julide Oytun 2007 09 01
******* **** * Cicekle Suyun Hikayesi
Günün birinde bir çiçekle su karşılaşır ve arkadaş olurlar. İlk önceleri güzel bir arkadaşlık olarak devam eder birliktelikleri, tabii zaman lâzımdır birbirlerini tanımak için. Gel zaman, git zaman çiçek o kadar mutlu olur ki, mutluluktan içi içine sığmaz artık ve anlar ki, su'ya aşık olmuştur. İlk kez aşık olan çiçek, etrafa kokular saçar, 'Sırf senin hatırın için ey su' diye... Öyle zaman gelir ki, artık su da içinde çiçeğe karşı birşeyler hissetmeye başlamıştır. Zanneder ki, çiçeğe aşıktır ama su da ilk defa aşık oluyordur.
Günler ve aylar birbirini kovalalar ve çiçek acaba 'Su beni seviyor mu? ' diye düşünmeye başlar.
Çünkü su, pek ilgilenmez çiçekle... Halbuki çiçek, alışkın değildir böyle bir sevgiye ve dayanamaz.
Çiçek, suya 'Seni seviyorum der. Su, 'Ben de seni seviyorum' der. Aradan zaman geçer ve çiçek yine 'Seni seviyorum' der. Su, yine 'Ben de' der. Çiçek, sabırlıdır. Bekler, bekler, bekler...
Artık öyle bir duruma gelir ki, çiçek koku saçamaz etrafa ve son kez suya 'Seni seviyorum.' der.
Su da ona 'Söyledim ya ben de seni seviyorum.' der ve gün gelir çiçek yataklara düşer. Hastalanmıştır çiçek artık. Rengi solmuş, çehresi sararmıştır çiçeğin. Yataklardadır artık çiçek. Su da başında bekler çiçeğin, yardımcı olmak için sevdiğine...
Bellidir ki artık çiçek ölecektir ve son kez zorlukla başını döndürerek çiçek, suya der ki; 'Seni ben, gerçekten seviyorum.' Çok hüzünlenir su bu durum karşısında ve son çare olarak bir doktor çağırır nedir sorun diye...Doktor gelir ve muayene eder çiçeği. Sonra şöyle der doktor: 'Hastanın durumu ümitsiz artık elimizden birşey gelmez.'
Su, merak eder, sevgilisinin ölümüne sebep olan hastalık nedir diye ve sorar doktora. Doktor, şöyle bir bakar suya ve der ki: 'Çiçeğin bir hastalığı yok dostum... Bu çiçek sadece susuz kalmış, ölümü onun için' der.
Ve anlamıştır artık su, sevgiliye sadece 'Seni seviyorum' demek yetmemektedir. ******* **** *
Beni hatırladıkça için ürperecek, Boşanan gözyaşlarını tutamayacaksın Boşuna zorlama kendini sevdiğim, Biliyorum, unutamayacaksin......
Umit Yasar Oguzcan
******* **** *
Huzun Adres Degistirir
Yakışmıyor cepheyi terk edişin, Mert dayanır, namert kaçar sevdiğim. Fazla sürmez hatanı fark edişin, Hüzün eken, hüsran biçer sevdiğim.
Adet ettin aşk dersini asmayı, Hüner saydın sırra kadem basmayı, Yetti artık çok denedim susmayı, İsyan eden bayrak açar sevdiğim.
Nice avcı bende silah sınadı, Geri tepti,sineleri kanadı, Kırılsa da yüreğimin kanadı, Yine açar, yine uçar sevdiğim.
Bir resmimiz bile yoksa başbaşa, Revamıdır ben yanayım,sen yaşa, Aşk sunacak sakimi yok sarhoşa, Yine bulur, yine içer sevdiğim.
Üzerime yar sevdiğin sahi mi? Kalp çalmakta senin gibi dahi mi? Ağlama der dosta aşık Daimi, Bu da gelir,bu da geçer sevdiğim.
Cemal Safi
******* **** * Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği
İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır Kopmaz kökler salmaktır oraya
Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Ataol Behramoglu
******* **** * Öyle bir hayat yaşıyorumki
Öyle bir hayat yaşıyorum ki, Cenneti de gördüm cehennemi de Öyle bir aşk yaşadım ki Tutkuyu da gördüm, pes etmeyi de. Bazılar seyrederken hayatı en önden, Kendime bir sahne buldum oynadım. Öyle bir rol vermişler ki, Okudum okudum anlamadım. Kendi kendime konuştum bazen evimde, Hem kızdım hem güldüm halime, Sonra dedimki 'söz ver kendine' Denizleri seviyorsan, dalgaları da seveceksin, Sevilmek istiyorsan, önce sevmeyi bileceksin, Uçmayı seviyorsan, düşmeyi de bileceksin. Korkarak yaşıyorsan, yalnızca hayatı seyredersin. Öyle bir hayat yaşadım ki, Son yolculukları erken tanıdım Öyle çok değerliymişki zaman, Hep acele etmem bundan, anladım...
Sen gittin ya
Sen gittin ya........
Hic bahar görmedi ömrum
Yaprak döktu guze döndu
Hazanlardan baska mevsim yasamadi bedenim
Sen gittin ya...
Biz.......
Seninle hic gulmedik
Hic sevdaya dair turkuler söylemedik
Ne ellerin ellerimi tuttu
Ne tenimin kokusunu yasadin
Ne dudaklarin dudaklarima degdi
Sen gittin ya.....
Koca bir cinar devrildi
Bir can vardi
Nefessiz kaldi
Ömru bitti
Ne sen vardin
Ne ben
Varla yok olduk
Sen gitin ya.......
Ne gecelere sevdali uyudum
Ne sabahlara sevdali uyandim
Hersey yalan oldu
Sen gittin ya......
anlar vardir ömrumuzde biri gelir selamsiz girer vedasiz gider bilmezki neler göturur beraberinde giderken iste öyle birisine 'O'na armaganim olsun.
Julide Oytun
2007.08.01
Ne olur...
Tut ellerimi sakin birakma
Sendeliyorum her an dusebilirim
Belki uyanamam yarina
Birak bari gözlerinde öleyim..
Julide Oytun
2007.08.24
Ne gözlerin unuttu beni ne ben gözlerini unuttum.......
*******
****
*
Hala
Ankara.......
Yol uzerinde salas bir cafe
Vakitlerden gece
Kösede bir kadin ve bir adam
Suskunlar....
Erkegin gözleri bugulu
Kadinin elleri soguk
Adam yavasca kadinin usuyen ellerini tuttu
Kadin adamin yuzune bakti
Derindi kederliydi
O cok sevdigi gözleri
Anlamisti....
Icinde firtinalar esti o an depremler oldu
Adam konusmaya basladi agir agir
Zorlaniyordu 'belki dedi adam belki cok asklar yasayacagiz
Belki sevdigimizi sandigimiz insanlar olacak
Belki hicbiri olmayacak olamayacak
Ama asla böyle bir ask yasanmayacak yasanilamayacak
Kadin susuyordu
Hersey söylenmisti ve bitmisti
Kalktilar..
Gecenin zifiri karanliginda
Zifiri yarinlara yol aldilar
Simdi o kadin hala'
Ankara yolu uzerindeki
O salas cafede
Hala elleri o adamin ellerinde
Ve....
Hala o kadin o buyuk askin mateminde........
Sözler söylendi vedalar edildi ve yollara gidildi o yollar...... gidilmek istenen yollarmi idi? o yollara gidenler simdi mutlularmi? ben sanmiyorum..cunki biliyorum.degiller olmayacaklarda......
Julide Oytun
2007 09 01
*******
****
*
Cicekle Suyun Hikayesi
Günün birinde bir çiçekle su karşılaşır ve arkadaş olurlar.
İlk önceleri güzel bir arkadaşlık olarak devam eder
birliktelikleri, tabii zaman lâzımdır birbirlerini tanımak için.
Gel zaman, git zaman çiçek o kadar mutlu olur ki, mutluluktan
içi içine sığmaz artık ve anlar ki, su'ya aşık olmuştur.
İlk kez aşık olan çiçek, etrafa kokular saçar,
'Sırf senin hatırın için ey su' diye...
Öyle zaman gelir ki, artık su da içinde çiçeğe karşı
birşeyler hissetmeye başlamıştır. Zanneder ki,
çiçeğe aşıktır ama su da ilk defa aşık oluyordur.
Günler ve aylar birbirini kovalalar ve çiçek acaba
'Su beni seviyor mu? ' diye düşünmeye başlar.
Çünkü su, pek ilgilenmez çiçekle... Halbuki çiçek,
alışkın değildir böyle bir sevgiye ve dayanamaz.
Çiçek, suya 'Seni seviyorum der. Su, 'Ben de seni
seviyorum' der. Aradan zaman geçer ve çiçek
yine 'Seni seviyorum' der. Su, yine 'Ben de' der.
Çiçek, sabırlıdır. Bekler, bekler, bekler...
Artık öyle bir duruma gelir ki, çiçek koku saçamaz
etrafa ve son kez suya 'Seni seviyorum.' der.
Su da ona 'Söyledim ya ben de seni seviyorum.' der
ve gün gelir çiçek yataklara düşer. Hastalanmıştır çiçek
artık. Rengi solmuş, çehresi sararmıştır çiçeğin.
Yataklardadır artık çiçek. Su da başında bekler
çiçeğin, yardımcı olmak için sevdiğine...
Bellidir ki artık çiçek ölecektir ve son kez zorlukla
başını döndürerek çiçek, suya der ki; 'Seni ben,
gerçekten seviyorum.' Çok hüzünlenir su bu durum
karşısında ve son çare olarak bir doktor çağırır
nedir sorun diye...Doktor gelir ve muayene eder
çiçeği. Sonra şöyle der doktor: 'Hastanın durumu
ümitsiz artık elimizden birşey gelmez.'
Su, merak eder, sevgilisinin ölümüne sebep olan hastalık
nedir diye ve sorar doktora. Doktor, şöyle bir
bakar suya ve der ki: 'Çiçeğin bir hastalığı yok dostum...
Bu çiçek sadece susuz kalmış, ölümü onun için' der.
Ve anlamıştır artık su, sevgiliye sadece
'Seni seviyorum' demek yetmemektedir.
*******
****
*
Beni hatırladıkça için ürperecek,
Boşanan gözyaşlarını tutamayacaksın
Boşuna zorlama kendini sevdiğim,
Biliyorum, unutamayacaksin......
Umit Yasar Oguzcan
*******
****
*
Huzun Adres Degistirir
Yakışmıyor cepheyi terk edişin,
Mert dayanır, namert kaçar sevdiğim.
Fazla sürmez hatanı fark edişin,
Hüzün eken, hüsran biçer sevdiğim.
Adet ettin aşk dersini asmayı,
Hüner saydın sırra kadem basmayı,
Yetti artık çok denedim susmayı,
İsyan eden bayrak açar sevdiğim.
Nice avcı bende silah sınadı,
Geri tepti,sineleri kanadı,
Kırılsa da yüreğimin kanadı,
Yine açar, yine uçar sevdiğim.
Bir resmimiz bile yoksa başbaşa,
Revamıdır ben yanayım,sen yaşa,
Aşk sunacak sakimi yok sarhoşa,
Yine bulur, yine içer sevdiğim.
Aynaların farkı kalmaz düşmanla,
Tanışırsın doğduğuna pişmanla,
Hüzün adres değiştirir zamanla,
Benden geçer,sana göçer sevdiğim.
Üzerime yar sevdiğin sahi mi?
Kalp çalmakta senin gibi dahi mi?
Ağlama der dosta aşık Daimi,
Bu da gelir,bu da geçer sevdiğim.
Cemal Safi
*******
****
*
Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği
İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya
Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Ataol Behramoglu
*******
****
*
Öyle bir hayat yaşıyorumki
Öyle bir hayat yaşıyorum ki,
Cenneti de gördüm cehennemi de
Öyle bir aşk yaşadım ki
Tutkuyu da gördüm, pes etmeyi de.
Bazılar seyrederken hayatı en önden,
Kendime bir sahne buldum oynadım.
Öyle bir rol vermişler ki,
Okudum okudum anlamadım.
Kendi kendime konuştum bazen evimde,
Hem kızdım hem güldüm halime,
Sonra dedimki 'söz ver kendine'
Denizleri seviyorsan, dalgaları da seveceksin,
Sevilmek istiyorsan, önce sevmeyi bileceksin,
Uçmayı seviyorsan, düşmeyi de bileceksin.
Korkarak yaşıyorsan, yalnızca hayatı seyredersin.
Öyle bir hayat yaşadım ki,
Son yolculukları erken tanıdım
Öyle çok değerliymişki zaman,
Hep acele etmem bundan, anladım...
Nietzsche