Mehmet Sinan Antoloji.com

  • alperenler

    14.11.2008 - 00:38

    Tahta kılıç kuşanan yılmaz savaşçılar; 'ALPERENLER'

    Alp, Türkçe'de kısaca savaşçı yiğit demektir. Eren ise evliyadır diyebiliriz.

    Alperen kelimesi, kültürümüzde savaşçı evliyalar için kullanılmıştır. Herhangi bir siyasi akım, ünvan veya rumuz olarak değil. Bu kelime bir anlamda batıdaki Hıristiyan şövalyeliğinin, bizim medeniyetimizdeki karşılığıdır.

    Alperenler; manevi rütbe sahibi kişiler olup, yaptıkları mücadeleleri siyaset, ganimet, devlet emri veya macera için değildir. Sadece insan ve 'HAK' içindir. Öyle ki, bu yiğitler, hak mücadelelerini gerekirse tek başlarına, mutlak ölüme gülümseyerek yapmışlardır. Diyardan diyara gezerken, Allah ismini tebliğ etmek için insanlarla buluşmuş, yine bu ismin emrettiği şartlarda gerektiğinde kılıç kuşanmışlardır.

    Onların elleri kalem tutar, gül tutardı. Allah'tan başka kimsenin önünde eğilmeyen bu insanlar, zulüm karşısında silah kuşanıp er meydanına çıkar, bu narin eller, kargı ve kılıç tutardı. Mutlak ölüm karşısında bile tereddüt etmeden, kimi zaman tek başlarına kalabalık orduların karşısına sancak dikmişlerdir ve savaşçılık hünerlerini eşsiz biçimde sergilemişlerdir.

    Anadolu'da dolaşan alperenlerin bazıları yanlarında silah diye sadece 'tahta kılıç' taşıyordu. Bunun anlamı, şiddet kullanma niyetinde olmadıkları, ancak şiddetin hiçbir şekli karşısında geri adım atmayacakları mesajını veriyordu.

    Bugünün var olan alperenleri, ortalıkta 'ben alperenim' diye gezmiyor şüphesiz. Onların biri bedestende kundura tamir eden Harun Baba'dır, diğeri taş fırınında ekmek çıkaran Hasan Usta'dır. Onlar vazifelerini gönüllerinde duyumsayıp, Allah yolunda şaşmadan yürüyerek yapıyorlar. Ve sıraları geldiğinde Kerbela'da Hüseyin gibi yürüyorlar kötülüğün üzerine.

Toplam 1 mesaj bulundu

TÜM YAZILANLAR