© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Genç şair ölmüş. Cenaze töreninde şairi pek de tanımayanlar annesine “Oğlunuzun mesleği neydi?” diye sormuşlar. Annenin yanıtı şöyle olmuş: “Her şair gibi oğlumun mesleği yaşamıydı.”
Şiir bir yaşam biçimi midir? Bu tartışmalı bir konudur. Şiiri yaşam biçimi olarak görmek şiire yaşamın da ötesinde ve üzerinde bir rol biçmeyi de gerektirir.
Toy bir üniversite öğrencisiyken bir imza gününde edebiyatçı yönü de güçlü olan Cumhuriyet gazetesi köşe yazarı Oktay Akbal’ın “Önce Şiir Vardı” adlı kitabını alıp imza için kuyruğa girmiştim. Sıra bana geldiğinde Oktay Akbal adımı sorduktan sonra yüzüme bakarak “Önce şiir mi var?” diye sordu. Ben ise biraz da şaşırmış olarak “Evet” diyebilmiştim. Sonrasında Akbal başını birkaç kez iki yana salladıktan sonra kitaba birkaç satır yazıp imzalamıştı. İmza standından ayrılır ayrılmaz kitabı açtığımda şu satırlarla karşılaşıyordum: “İsmail Toksoy için önce yaşam var.”
“Şairin hayatı şiire dahildir…” demişti Cemal Süreya. Evet şairin hayatı da şiirine dahildir. Çünkü o hayatın içinde ve akışında örülmüştür o şiir. Ancak hayatın bütünselliğinin dışında değildir şiir.
Benim de içinde şiirin hep var olduğu bir yaşamım oldu diyebilirim. Dönem dönem az dönem dönem çok ya da yoğun… Ama şiir hep vardı, hep var, hep de var olacak.