İsmail Deniz Şimşek Antoloji.com

4 Nisan 1980 yılında Samsun'da doğdu. Samsun 19 Mayıs Lisesinden sonra İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümünü bitirdi. Samsun, Sinop, Ünye, Fatsa, Ceyhan, İstanbul, Ankara, Sivas ve Antalya il ve ilçelerinde yaşadı. Yurt içinde ve dışında mimari çalışmalar yürüttü. Tasarım yarışmalarında ödüller aldı.
..

Devamını Oku
  • Işık German Ersoy
    Işık German Ersoy 04.04.2024 - 23:32

    Şair arkadaşımız Sn. İsmail Deniz Şimşek
    < DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN >
    - Ayrıca sizi bu saygın gruplarımızda görmek dileklerimizle esen kalın.
    * Antoloji Yetkili Şairleri * Evrensel Sanatçılar * Şarkı Sözü Yazarları * Çağdaş Şairler *
    * Gizler Dünyası * Özgür Şair-Yazarlar * Genel Kültür Arenası ...

Toplam 1 mesaj bulundu

TÜM YAZILANLAR


Toplam 1 mesaj bulundu

TÜM YAZILANLAR
  • futbol

    27.11.2023 - 16:59

    Futbolun Türkçesi "ayak oyunu'dur." Ayak topu olarak yanlış çevirilir. Ve bizim kültürümüzde ayak oyunu dolandırıcı işidir. Futbol adı altında sahada topun dolandırılması işi toplumun dolandırılmasıdır. Ayak oyunu temelinde hırsızlığa dayanır. Topun ayak yolu ile çalınması işidir. Top çalma çabasının etkileri sadece oyuncular üzerinde görülmez. Seyirciler bu hırsızlığın gönüllü taraftarları ve hatta kışkırtıcıları konumundadır. Ayak oyununun futbol ile olağanlaşmadığı tarihlerin toplumsal ilişkilerde çalmak işi ayıplanılan bir etkinliktir. Ancak taraftar olarak top çalma işini 11 topçuya sözleri ile şiddetle öneren kitleler, toplum içine karıştıklarında çalma işini kendi iç seslerinden cımbızla ayıklar, çal seçeneğini kolaylıkla seçerler. İzleyici sıralarından oyunculara "vur, kır, parçala, bu oyunu kazan" diye bağırarak yavuz hırsızlık önerisinde bulundukları açıktır. Görüntü gösteren araçların tüm günlük anı kaplaması ve bu yayılmaya eş biçimde toplumda zorla alı koyma, hırsızlık, dayak, güç gösterileri ve canavarlıkların artışının altında sadece yasal yapının işlememesi yoktur. İşleyen bir doğru yasal yapıyı isteyecek bilinçler "futbol" yani "ayak oyunu" ile mankurtlaştırıldığı için toplum çürümüş ve çığırından çıkmıştır.

    Ayak oyunu çimenliğinde ortaya serilen oyunun yönü ve ilişkileri toplumsal iç savaşın bir ön öğrencesidir. Bu ilişkiyi biz Eski Batı, Amerikan kasabalarından (kovboy) biliyoruz. Kasabanın sözde uzlaşmaz çelişkileri kasabanın ortasından geçen yolun iki yanında dizilirler. Hayat kadınları, bar, at tımarcısı yolun bir yanında destekleşirken yolun karşısında kasaba güvenliği, bakkal, ölüm işleri, patlar ve patlayıcı satıcısı yanyana gelir. Bu kuş bakışı görünümde orta çıkan haydutlar ile güvenlikçiler bir birlerine karşı ateş ederler. Bu kurgu Amerikan toplumunun köleler ve yöneticiler, iyiler, kötüler ve çirkinler olarak ayrışarak iç savaşa gitmesi ile sonuçlanmıştır.

    Önümüzde yer alan tarihsel verilersadece Amerikan kasabası ile sınırlı değildir. Divanü Lügati't Türk'e baktığımız da Türklerin "tepük" adını verdikleri deriden yapılma bir top peşinde koşturdukları oyunun varlığından bilgileniriz. Yakın dönem yaşamış Türk topluluklarına baktığımızda bu oyunun vatlığını gösteren belgeler yoktur. Divanü Lügati't Türk içinde kendine yer bulan "tepük" oyunu tarih içinde ortadan silinmiş ama geride bir iz bırakmıştır. Çevremizi saran iyilik ve kötülükleri görmeden geçip gitmemize benzer biçimde "ayak oyunu yapma" sözünü anlamadan kullanırız. "Tepük" oyunundan dilimize bu deyim arta kalmıştır. Ayak otunu oynama yapma diyen bir dilde futbolun "ayak topu" olarak Türkçeleştirilmesine şaşırmıyoruz. Ancak Türk ulusu şunu çok iyi anlamalıdır, ayak oyunu oynadığı, top çalmayı olağanlaştırdığı sürece evlerinin çevresini saran, yollarına çıkan canavarlaşmış dil daşlarından kurtulamayacaktır.

Toplam 1 mesaj bulundu

TÜM YAZILANLAR