Yapı Kooperatifleri Tuzağı MAKALELER İsmail Akbaba 12/11/2020 Henüz yapı kooperatifleri yeni yeni kurulmaya başlandığı dönemlerde işçi, memur, 1980’lerin deyimi ile ortadirek olarak tabir edilen vatandaşlar, bir miktar birikimlerini peşinat olarak verip, geri kalan borcunu da bir kaç yıl da taksitle ödemek üzere bir kooperatife üye olup, ikamet edebilecekleri bir daire sahibi olmayı düşlerler.
Hikayemize konu olan olay Malatya’da geçmektedir.
İnşaat malzemesi satan uyanık Abbas, oğlu Muzaffer inşaat mühendisi olunca işini büyütmek, oğluna da iş alanı açmak ister.
İnşaat sektöründe iyi para olduğunu bilen uyanık Abbas oğluna müteahhitlik belgesi aldırmakla işe başlar.
Daha sonra, uyanık Abbas, Oğlu Muzaffer (müteahhit) ve yakın çevrelerindeki mühendis Basri, muhasebecisi Hüseyin ve avukatı Erdoğan’ın desteği ile bir kooperatif kurarlar.
Uyanık Abbas, kooperatife inşaat malzemesi satarak para kazanacak,
Mühendis Basri, Kooperatif başkanlığı yapacak ve kooperatif adına inşaatı denetleyecek.
Avukat Erdoğan, ise kooperatifin hukuki işlerini takip edecek.
Uyanık Abbas’ın organize ettiği kumpas kurulur, kurbanları (kooperatif üyelerinin) tuzağa düşmesi beklenir.
Kurulan bu görevlendirmelerden (kumpas dan) üyelerin hiç birinin haberi olmaz.
Kooperatif kurulur, üyeler bir birlerini fazla tanımazlar, tüm üyelerin tanıdıkları ve güvendikleri bir tek kişi vardır o da, kumpası kuran uyanık Abbas’dır.
(1980’li, 1990’li yıllarda çok sayıda bu şekilde kurulan kooperatifler eli ile çok sayıda denetimsiz, sağlıksız, depreme karşı hiç bir dayanaklılığı olmayan milyonlarca konut üretildi.)
Kooperatif üyeleri, ellerinde avuçlarında ne varsa kooperatife yatırırlar. Üyeler inşaatın hızlı ilerlemesi için büyük fedakarlıklara katlanırlar.
Kooperatif yönetim kuruluna bilgisinden ve tecrübesinden faydalanmak için oy birliği ile mühendis Basri’yi yönetim kuruluna seçerler.
Uyanık Abbas, daha önce kooperatifin muhasebecisini, avukatını kontrol altına almıştı, son olarak mühendis Basri’yi de kooperatif yönetiminde görev almasını sağlayarak üyeleri çember altına almayı tamamlar.
Mühendis Basri, üyelerin güvenini kazanmak için aidatlarını bir süre ödemez, kongre takvimi yaklaştığı bir gün kendi kendisini icraya verir. Kongreden bir kaç gün önce icra ödemesini yapar, makbuzu alır.
Mühendis Basri, Kurultayda Kooperatif yönetim kurulu faaliyet raporunu okur. Yönetici olarak kimseye taviz vermediğini ifade eder, kendi kendisini dahi icraya verdiğini söyleyerek dökümanları üyelerin bilgisine sunar. Mühendis Basri’nin bu tavrı üyeler arasında takdirle karşılanır.
Üyeler, mühendis Basri’nin müteahhidin adamı olduğunu, aidatlarının müteahhit tarafından ödendiğini, kooperatif den huzur hakkı aldığını ve inşaatı denetlediği için ayrıca ücret aldığını bilmezler.
Kooperatif üyeleri, hukuki haklarını Avukat Erdoğan’ın savunulduğunu düşünürler. Ancak, avukat Erdoğan’ın aynı zamanda müteahhit’in avukatı olduğunu bilmezler. Avukat Erdoğan, kooperatif hak ve çıkarlarını korumak için müteahhide ihtarnameyi, tebligatı gönderir, bir süre sonra müteahhit adına kooperatife cevap yazdığını üyeler bilmiyorlardı.
Muhasebeci Hüseyin, kooperatif hesaplarını müteahhidin isteği doğrultusunda yaptığını üyeler yine bilmiyorlardı. Üyeler, muhasebeci Hüseyin’in her yaptığı hesaba inanırlar, gösterilen her faturayı kabul ederler.
Kooperatif aidatları, ara ödemeleri müteahhidin talepleri doğrultusunda kabul edilir, ödemeler zar zor yapılırdı. Ödeme yapamayanlar enflasyonun yüzde 80, yüzde 100’lerde olduğu yıllarda, 4-5 yıl süre ile yatırdığı aidat ve ara ödemelerin ana parasını alarak bir başkasına devretmek zorunda kalan bir çok üyelere sıkça rastlanırdı.
Müteahhit, üyelerde alacak para kalmadığına kanaat getirince, son bir defada ara ödeme ve aidat senetlerini toplar ve inşaatı yarım bırakarak kaçar. İnşaat yarım, üyeler, çaresizlik içinde kala kalırlar.
Sonuçta kumpasa düşen üyeler, bir daire için girdikleri kooperatife en az üç daire parası ödeyerek, ancak bir ev sahibi olurlar.
01.01.2022 - 10:22
DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN
NİCE MUTLU YILLARA
01.01.2021 - 18:09
Yapı Kooperatifleri Tuzağı
MAKALELER
İsmail Akbaba
12/11/2020
Henüz yapı kooperatifleri yeni yeni kurulmaya başlandığı dönemlerde işçi, memur, 1980’lerin deyimi ile ortadirek olarak tabir edilen vatandaşlar, bir miktar birikimlerini peşinat olarak verip, geri kalan borcunu da bir kaç yıl da taksitle ödemek üzere bir kooperatife üye olup, ikamet edebilecekleri bir daire sahibi olmayı düşlerler.
Hikayemize konu olan olay Malatya’da geçmektedir.
İnşaat malzemesi satan uyanık Abbas, oğlu Muzaffer inşaat mühendisi olunca işini büyütmek, oğluna da iş alanı açmak ister.
İnşaat sektöründe iyi para olduğunu bilen uyanık Abbas oğluna müteahhitlik belgesi aldırmakla işe başlar.
Daha sonra, uyanık Abbas, Oğlu Muzaffer (müteahhit) ve yakın çevrelerindeki mühendis Basri, muhasebecisi Hüseyin ve avukatı Erdoğan’ın desteği ile bir kooperatif kurarlar.
Uyanık Abbas, kooperatife inşaat malzemesi satarak para kazanacak,
Muzaffer, müteahhitlik yaparak para kazanacak,
Muhasebeci Hüseyin, kooperatifin defterini tutacak.
Mühendis Basri, Kooperatif başkanlığı yapacak ve kooperatif adına inşaatı denetleyecek.
Avukat Erdoğan, ise kooperatifin hukuki işlerini takip edecek.
Uyanık Abbas’ın organize ettiği kumpas kurulur, kurbanları (kooperatif üyelerinin) tuzağa düşmesi beklenir.
Kurulan bu görevlendirmelerden (kumpas dan) üyelerin hiç birinin haberi olmaz.
Kooperatif kurulur, üyeler bir birlerini fazla tanımazlar, tüm üyelerin tanıdıkları ve güvendikleri bir tek kişi vardır o da, kumpası kuran uyanık Abbas’dır.
(1980’li, 1990’li yıllarda çok sayıda bu şekilde kurulan kooperatifler eli ile çok sayıda denetimsiz, sağlıksız, depreme karşı hiç bir dayanaklılığı olmayan milyonlarca konut üretildi.)
Kooperatif üyeleri, ellerinde avuçlarında ne varsa kooperatife yatırırlar. Üyeler inşaatın hızlı ilerlemesi için büyük fedakarlıklara katlanırlar.
Kooperatif yönetim kuruluna bilgisinden ve tecrübesinden faydalanmak için oy birliği ile mühendis Basri’yi yönetim kuruluna seçerler.
Uyanık Abbas, daha önce kooperatifin muhasebecisini, avukatını kontrol altına almıştı, son olarak mühendis Basri’yi de kooperatif yönetiminde görev almasını sağlayarak üyeleri çember altına almayı tamamlar.
Mühendis Basri, üyelerin güvenini kazanmak için aidatlarını bir süre ödemez, kongre takvimi yaklaştığı bir gün kendi kendisini icraya verir. Kongreden bir kaç gün önce icra ödemesini yapar, makbuzu alır.
Mühendis Basri, Kurultayda Kooperatif yönetim kurulu faaliyet raporunu okur. Yönetici olarak kimseye taviz vermediğini ifade eder, kendi kendisini dahi icraya verdiğini söyleyerek dökümanları üyelerin bilgisine sunar. Mühendis Basri’nin bu tavrı üyeler arasında takdirle karşılanır.
Üyeler, mühendis Basri’nin müteahhidin adamı olduğunu, aidatlarının müteahhit tarafından ödendiğini, kooperatif den huzur hakkı aldığını ve inşaatı denetlediği için ayrıca ücret aldığını bilmezler.
Kooperatif üyeleri, hukuki haklarını Avukat Erdoğan’ın savunulduğunu düşünürler. Ancak, avukat Erdoğan’ın aynı zamanda müteahhit’in avukatı olduğunu bilmezler. Avukat Erdoğan, kooperatif hak ve çıkarlarını korumak için müteahhide ihtarnameyi, tebligatı gönderir, bir süre sonra müteahhit adına kooperatife cevap yazdığını üyeler bilmiyorlardı.
Muhasebeci Hüseyin, kooperatif hesaplarını müteahhidin isteği doğrultusunda yaptığını üyeler yine bilmiyorlardı. Üyeler, muhasebeci Hüseyin’in her yaptığı hesaba inanırlar, gösterilen her faturayı kabul ederler.
Kooperatif aidatları, ara ödemeleri müteahhidin talepleri doğrultusunda kabul edilir, ödemeler zar zor yapılırdı. Ödeme yapamayanlar enflasyonun yüzde 80, yüzde 100’lerde olduğu yıllarda, 4-5 yıl süre ile yatırdığı aidat ve ara ödemelerin ana parasını alarak bir başkasına devretmek zorunda kalan bir çok üyelere sıkça rastlanırdı.
Müteahhit, üyelerde alacak para kalmadığına kanaat getirince, son bir defada ara ödeme ve aidat senetlerini toplar ve inşaatı yarım bırakarak kaçar. İnşaat yarım, üyeler, çaresizlik içinde kala kalırlar.
Sonuçta kumpasa düşen üyeler, bir daire için girdikleri kooperatife en az üç daire parası ödeyerek, ancak bir ev sahibi olurlar.
Toplam 2 mesaj bulundu