Fatma Sena Gündüz Adlı Üyenin Nedir Yazıları ...

  • yarışma

    15.01.2006 - 01:54

    2 çırağın aldıgı para
    3 verilen para üstü
    25 lira radyo için ödenen
    30 etti
    (3 kişinin 25 lirayı nasıl paylaştıklarından bahsedilmemiş,yanıltma noktası burası...)
    radyo 8.33333333..... e geliyo kişi başı

    3kişi düşünün. Para birleştirip bir radyo almaya
    Gidiyorlar. Radyo 30 lira. Hepsi 10'ar lira koyup
    radyoyu alıp gidiyor. Fakat sonra tezgahtar radyonun
    indirime girdiğini ve 25 liraya düştüğünü hatırlıyor. Çırağına 5
    lira verip, gidip para üstünü iade etmesini istiyor. Çırak 5 lirayı 3
    kişiye bölüştüremeyeceğini düşünüp 2 lirayı cebine atıyor ve 3
    lirayı 3 kişi arasında bölüştürüyor. Böylece radyoyu 9'ar liraya almış
    oluyorlar.
    Şimdi:
    9x3=27
    çırak da cebine 2 lira attı 27+2=29
    peki geri kalan 1 liraya ne oldu?

  • köpek

    15.01.2006 - 01:40

    dinazor gibi mi?

  • tutku

    15.01.2006 - 01:35

    ne acı ki çogu tutkulardır insanı büyük hatalara sürükleyen...

  • bilgi yarışmaları

    15.01.2006 - 01:31

    hem aynı soruyu aynı yarışmadan üst üste 2 veya 3 kez sormaslar...anlaşılan sen 5 den öte zor gidiyon atmaca.))

  • bilgi yarışmaları

    15.01.2006 - 01:29

    şifre verim mi kardeş yarış fazladan... ''50 kere üst üste yarışınca neler oluyo gör''

  • kaybolmak

    15.01.2006 - 01:28

    ''önüme çıkan bütün yollar yürünebilir... kaybolmuş olabilirmiyim acaba''
    diye bir söz okudum ki gönlün hangi perdesinden vurur bilinmez...

  • meşguliyet

    15.01.2006 - 01:25

    avunmaktan öte değildir dünya insanının gayesi...ümid olunan nar-ı aşkla yanmak olsun insanın tek meşguliyeti...

  • Hüzün Yılı

    15.01.2006 - 01:19

    gün olur ki
    ''takdir-i ilahi
    cilve-i rabbani ''
    dedirten onlarca olay gelir insanın başına...hüzün insanın bahanesidir.

  • dilenci

    15.01.2006 - 01:17

    kim oldugu önemli değil...eğer beklediğimden fazla kazanmışsam,fazlasının bi kısmını paylaşrım

  • zaga

    15.01.2006 - 01:07

    her zamanki gibi istediğim programı izleyemiyorum ama zaga dan ses geliyo.))
    hakkı hocamın sesi arkada.

  • kar tanesi

    15.01.2006 - 00:57

    yalnız olanı severim çoğu zaman
    tek bir kar tanesinin nereye düşeceğinin belli olmaması bile onu güzel kılmaya değer.

  • hayatta kalmak

    15.01.2006 - 00:30

    milyarlarca insan hayatta olduguna göre gayet sıradan bişi olsagerek

  • ismet özel

    15.01.2006 - 00:20

    Siyah Gözlerine Beni de Götür

    9.6.2005 - Sevgili Sevgili...
    Aşk içinde aşk için seslenişin en uygun biçimini bulduğum kanısındayım. Merhamet belki çok yüce bir şey ve muhtemel ki merhamet aşktan üstündür. Tapınmak... onun yüceliğine diyecek yok.

    Belki tapınmadaki kesinlik ve keskinliğe aşk hiçbir zaman ulaşamayacaktır. Bütün diğer işlerle uğraşan bütün diğer insanlar gibi tapınanlar ve merhamet duyanlar da seslendikleri zaman mutlaka hissettikleri bir farkı dile getirmiş olurlar. Aşktaki sesleniş ise farksızlığı ve bir tür özdeşliği vurgulamalı her şeyden çok. Aşkın seslenişi sevgisi olandan sevgisi olanadır ancak. Çoğu kimsenin sandığı gibi seven taraftan sevilen tarafa doğru bir akış değildir. Sen benim sevgilimsen bunun mümkün kılan sadece benim senin sevgilin oluşumdan başkaca bir şey olmasa gerek. Bu yüzden sana seslenirken hep bir yankıya kulak verir gibi sayarım kendimi.

    Neyi nasıl demişsem senin de bunu bana böyle söylemediğini düşündüğüm an sana ne bunu söyleyebilirim ve ne de boşluğa böyle söyleyebilirim. Benim sana gelişim senin bana doğru gelmenin öbür kanadı. Uçmak için iki kanadın birleştiği yere göğüs diyorlar, döş diyorlar, sine diyorlar. Çoklarının sine çak olduğu söylenir. Şimdiye dek sineden yoksun bir aşkı tanıyan hiç olmamış.

    Aşk mı? Nereden bileyim aşk olduğunu? Aşk başlı başına bir vakıa ise onu diğer vakıalardan ayıran bir özelliği olmalı. Besbelli ki bu özellik tümleşmeden ibaret. 'Aşk gelince cümle eksikler biter' denildiğine göre gel de seninle seven ve sevilen ayrımına bir anlam vermeyelim borçluları ve alacaklıları onların alacak ve verecekleriyle pazarda bırakalım. Yurttaşlar yurtlarıyla ne halleri varsa görsün. Komutanlar komutlarını versin. Köleler boyun eğsin. İsterse bilginler bilgi kumkuması olarak, güzeller güzellikleriyle kasım kasım kasılarak dünyada kimseye yer bırakmasın.

    Onların yerinde gözü olan kim? Biz değiliz. Biz ikimiz sadece aşkın unsurlarıyız. İki can ve bir canlıyız. Sana gel dediğim zaman, kendim gelmiş olmuyor muyum? Gel kainatta aşkı ilk ikimiz bulmuş olalım. Neden olmasın! Belki insanların yaygın olarak bildikleri şey sahiden aşk değildi. Bir tür ilginç sayrılıktı onlarınki. Neler yok ki? Çıldıranlar... canlarına kıyanlar... uzuvlarını kesip fırlatanlar... aşk sebebiyle feda oluş, feda ediş... Bütün bunlara bir anlam veremiyorum ben. Sen de vermiyorsan ve aşk ise vuku bulan, hiçbir şey ters gitmeyecek demektir. Aşkta her şey düzdür. Aşkla her şey düzelir. Düz değilse aşk değildir. Düzgünleştirmiyorsa aşk değildir. Haydi biraz daha samimi olalım: aşkın gözünün sahiden kör olduğunu itiraf edelim. Gözü kör olan aşk eğer hareket edecekse önü düz müdür, yoksa bayır mı nereden bilsin? Aşkın dışında duranların ters kabul ettikleri şeyleri aşk ters bilmez.

    Adı aşk olan her ne ise maddiyat alanına girmeyen, nesneler dünyasında karşılığı bulunmayan bir şey midir? Yoksa çocuklara ayıp olduğu öğretilen şeyden başka bir şey değil midir aşk? Elbette ikincisi. Aşkı hiçbir zaman o iç bayıltan yumrulardan, yumuşaklıklardan, ıslaklıklardan, tüylerden, tomurcuklanmalardan koparmaya, ayrı tutmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Evet. Evet. Evet. Aşk bilhassa üremeye ilişkindir. Yani çoğalmaya, büyümeye, daha fazlasına gidilemeyecek derecede eksiksizleşmeye...

    Aşk insanlar arasında ve insanlar içindir. Çünkü aşkın halleri ve insanın halleri birbiriyle örtüşür. Her ikisi de tende ve tenden başlamak zorundadır. Hem aşk, hem de insan tende çakılıp kalmadığı takdirde kendisi olabilir. İnsandan gayrı canlıların tozlaşmasını, çiftleşmesini aşktan arındırabilirsiniz. Çünkü gayrı canlıların üremesi türlerinin devamından başka bir anlam taşımaz. İnsanlar ise aşk ile birbirlerini üretirler. Kendilerini çoğaltırlar ve büyürler.

    İşte bu sebepten ötürüdür ki 'Ey sevgili! ' demem ben; 'sevgili sevgili ' derim. Sevdikçe söylerim, söyledikçe severim. Sevildikçe söylerim, söyledikçe sevilirim. Sevdiğimi söylerim, söylediğimi severim. İşkence altında benim ifademi almak mümkün olmaz. İfademi çünkü çoktan sevgili sevgili almıştır.

  • bilgi yarışmaları

    14.01.2006 - 22:10

    şifre istediğin anla eşzamanlı geliyodu ya...

  • yemek tarifleri

    14.01.2006 - 22:07

    benimkiler pişme aşamasını atlatırsa çok güzel oluyo ama.))

  • sevgili

    14.01.2006 - 22:03

    yok gecer geçer
    daha ikinci kes yaprak saracam bu gün...bi öncekini zayi ettik.)

  • nerdesin

    14.01.2006 - 22:02

    www.bilgiyarismasi.com a gir düşeş
    sıkı sorular var

  • büyük randevu

    14.01.2006 - 22:01

    öhöm öhöm
    sefgilim geliyo yarın sabah...

  • yaprak sarması

    14.01.2006 - 22:00

    sonra da yakarım:((

  • sorumluluk

    14.01.2006 - 21:49

    alışkanlıklarımızın ne kadarını sorumluluklarımız oluşturuyor bunun da farkında olmak gerek...

  • pilav

    14.01.2006 - 21:38

    ne pilavı ve neliydi düşeş?

  • yaprak sarması

    14.01.2006 - 21:27

    güzel yapıyorum güsel

  • 6. his

    14.01.2006 - 21:25

    uyduruk bi film...
    vizyona girdiği dönemde de uyduruktu
    şimdi de uyduruk
    eğer iyi bi film yapmak istiyosan filmin içine böyle büyük bi süpris koymıcan yoksa seyirci kaybedersin
    ne oldu
    sonunu önceden öğrenen ya da tahmin edenler filmi izlemedi bile...

  • sevgi

    14.01.2006 - 20:37

    yanına gittiğim zaman ilgiden beni öldürecek kadar yakın biri.))
    (ikisi de.)

Toplam 1615 mesaj bulundu