İrem Başar Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Antol ...

  • trip

    04.09.2017 - 11:54


    Gezi,yolculuk..

    Mecaz:Afra tafra..konuşamıyorum çöz beni..
    Kolay gelsin..

  • neyzen tevfik

    03.09.2017 - 18:35


    ''Ben sana bok demem,
    Boklar duyar ar eder.
    Bir zerren düşse boka
    Onu da mundar eder…''

    Ah, siz yok musunuz ..beni bu denli serseri kılan.!

  • şu an ne dinliyorum

    03.09.2017 - 18:16

    80'lerde çocuk olmak böyle bi şeydi..
    Anne..döndüm ben..hayırsızın...


  • kendi kendine konuşmak

    03.09.2017 - 18:09


    “İçsel konuşmalar,
    Dışsal konuşulamamışları içerir…”

  • Vangelis

    03.09.2017 - 18:02


    Blade Runner Soundtracklarını severim..

  • Sonra dedi ki

    03.09.2017 - 13:40


    Acıyı çağırma İ.bizde ondan çok var...

  • şu an ne dinliyorum

    02.09.2017 - 00:26

  • Kıyıda köşede kalmış müzikler

    01.09.2017 - 19:20

    Türk Sineması'na sesiyle emek veren bir yıldız
    Handan Kara..
    Severiz efendim..

  • naftalin kokulu şarkılar

    01.09.2017 - 19:05

  • intihar mektubu

    01.09.2017 - 01:06


    Mayakovski'nin yakın dostu Sergey Yesenin 1925'te intihar eder..
    Yesenin, son şiirinde yakın dostuna seslenir.

    ”Hoşçakal, dostum, el sıkışmadan, konuşmadan
    Hüzünlenme ve eğme kaşlarını, mutsuz;
    Yeni bir şey değil ölüp gitmek bu yaşamdan,
    Ama yaşamak da daha yeni değil kuşkusuz.”

    Kendisi de Yesenin’e itafen bir şiir yazar.

    “Sürer mi ölümü

    Hiç insan

    Tebeşir tozu gibi

    Yanaklarına?

    Şu yaşamda

    En kolay iştir ölmek

    Asıl güç olan
    Yeni bir hayata
    Başlamak…”

    Mayakovski, dostu Yesenin’in ölümünden 5 yıl sonra 1930’da bir mektup bırakarak silahla intihar eder.

    Hepinize!

    İşte ölüyorum. Kimseyi suçlamayın bundan ötürü. Hele dedikodudan, unutmayın ki merhum nefret ederdi… Anacığım, kardeşlerim, yoldaşlarım! Bağışlayın beni. İş değil bu, biliyorum (kimseye de öğütlemem), ama benim için başka bir çıkar yol kalmamıştı. “Bir varmış bir yokmuş” derler hani :
    aşkın küçük sandalı hayat ırmağının akıntısına kafa tutabilir mi! dayanamayıp parçalandı işte sonunda…

    Kadiri mutlaksın sen, iki kol yarattın
    Bir kafa uydurdun
    Her birimize, peki,
    Peki ama neden acı çekilmeden
    Sevişilmez, sevişilmez, sevişilmez ki…

  • efkâr basmak

    01.09.2017 - 00:14


    İnsan çok ama çok ağır..!

  • şu an ne dinliyorum

    31.08.2017 - 22:23

  • Idi i smotri

    31.08.2017 - 16:52

    Elem Klimov’un 1985 yılında beyazperdeye aktardığı savaş karşıtı bir filmdir..Yönetmen
    Elem Klimov’un(adı Engels, Marks ve Lenin'in kısaltmasından oluşmuştur. Sovyet Film Yönetmenleri Birliği'nin
    kurucusudur.)
    Ales Adamovich'in romanından uyarladığı ''İdi i Smotri''( Türkçesi Gel Ve Gör.)başyapıtıdır. 1943 yılında Beyaz Rusya’da Naziler tarafından gerçekleştirilen vahşeti küçük bir çocuğun hikayesi üzerinden anlatır.

    Savaşa karşı sert bir HAYIR çığlığıdır..Ağır bi temposu ve yürek burkan sahneleri vardır.

    Bence filmin en can alıcı sahnesi; küçük çocuğun yolda gördüğü Hitler fotoğrafına ateş ettikçe, fotoğraftaki Hitler’in iktidara gelişinden gençliğine kadar yaşananların geri sarılması ve en sonunda Hitler’in bir bebek olarak görülmesiyle çocuğun ateş etmeyi bırakması ve gözünden bir damla yaşın akmasıdır..

    Etkileyici ..

  • arthur schopenhauer

    31.08.2017 - 15:29


    Doğu felsefesinden etkilenmiştir..Kötülük kavramının onun felsefesinde çok önemli bir yeri vardır...Bu yönüyle Nietzsche'yi etkilemiştir..Nihilist ve karamsar bir bakış açısı vardır. Ona göre "dünyanın özü kötüdür''..

    Kadınlar hakkında çok şey söylemiştir..
    Annesiyle yaşadığı sorunlar onun hayata ve ilişkilere bakış açısını hep etkilemiştir..

  • arthur schopenhauer

    31.08.2017 - 15:13


    “Gerçekte vahşi ve korkunç bir hayvandan başka bir şey değildir insan. Biz, onu evcilleştirilmiş ve dizginlenmiş haliyle tanıyoruz ki uygarlık dediğimiz şey de budur. Bu yüzden de arada bir gerçek tabiatı ortaya çıkarsa dehşete kapılıyoruz.”

  • bulantı

    31.08.2017 - 13:07


    Bana tutku verecek herhangi bir şeye ya da kimseye artık rastlamayacağımı biliyorum. Birisini sevmeye kalkışmak, önemli bir işe girişmek gibidir, bilirsin. Enerji, kendini veriş, körlük ister. Hatta başlangıçta bir uçurumun üzerinden sıçramanın gerektiği bir an vardır. Düşünmeye kalkarsa atlayamaz insan. Bundan böyle artık bu gerekli sıçrayışı yapamayacağımı biliyorum.

    Jean Paul Sartre - Bulantı

  • şu an ne dinliyorum

    31.08.2017 - 12:58

  • imkansız aşk

    31.08.2017 - 12:55


    Olmazlara meyilliyiz biz...

  • alıntı kitap cümleleri

    31.08.2017 - 12:21


    Daha yüksek binalarımız, ama daha kısa sabrımız var; daha geniş otoyollarımız, ama daha dar bakış açılarımız var. Daha çok harcıyoruz, ama daha az şeye sahibiz; daha fazla satın alıyoruz, ama daha az hoşnut kalıyoruz.Daha büyük evlerimiz, ama daha küçük ailelerimiz; daha çok ev gereçleri, ama daha az zamanımız var. Daha çok eğitimimiz, ama daha az sağduyumuz; daha fazla bilgimiz, ama daha az bilgeliğimiz var. Daha çok uzmanımız, ama yine de daha çok sorunumuz; daha çok ilacımız, ama daha az sağlığımız var.Çok fazla alkol ve sigara tüketiyoruz, çok savurganca para harcıyoruz, çok az gülüyoruz, çok hızlı araba kullanıyor, çok çabuk kızıyoruz, çok geç saatlere kadar oturuyor, çok yorgun kalkıyoruz, çok az okuyor çok fazla TV izliyoruz ve çok ender şükrediyoruz. Mal varlıklarımızı çoğalttık, ama değerlerimizi azalttık. Çok konuşuyoruz, çok az seviyoruz ve çok sık nefret ediyoruz.Geçimimizi sağlamayı öğrendik, ama yaşam kurmayı öğrenemedik. Yaşamımıza yıllar kattık, ama yıllara yaşam katamadık. Aya gidip gelmeyi öğrendik, ama yeni komşumuzla karşılaşmak için caddenin karşısına geçmekte sorunumuz var. Dış uzayı fethettik, ama iç dünyamızı edemedik. Daha büyük işler yaptık, ama daha iyi işler yapamadık.Havayı temizledik, ama ruhumuzu kirlettik. Atoma hükmettik, ama önyargılarımızaedemedik. Daha çok yazıyoruz, ama daha az öğreniyoruz.Daha çok plan yapıyoruz, daha az sonuca varıyoruz. Koşuşmayı öğrendik, ama beklemeyi öğrenemedik. Daha fazla bilgiyi depolamak, her zamankinden daha çok kopya çıkarmak için daha çok bilgisayarlar yapıyoruz, ama git gide daha az iletişim kuruyoruz. Zaman artık, hızlı hazırlanan ve yavaş sindirilen yiyeceklerin; büyük adamlar ve küçük karakterlerin; yüksek kârlar ve sığ ilişkilerin zamanıdır. Günümüz artık, iki maaşın girdiği ama boşanmaların daha çok olduğu, daha süslü evler, ama dağılmış yuvaların olduğu günlerdir. Bu günler, hızlı seyahatler, kullanılıp atılan çocuk bezleri, yok edilen ahlakî değerler, bir gecelik ilişkiler, obez bedenler ve neşelendirmekten sakinleştirmeye hatta öldürmeye kadar her şeyi yapabilen hapların olduğu günlerdir. Vitrinlerde her şeyin sergilendiği, ama depolarda hiçbir şeyin olmadığı bir zamandayız. Öyle bir zaman ki teknoloji bu mektubu size getirebilir, siz bu içselliği ya paylaşmayı, ya da sil tuşuna basmayı seçebilirsiniz. Yaşam, aldığımız nefes sayısıyla değil, nefesimizi kesen anların sayısıyla ölçülür.''

    George Carlin

  • alıntı kitap cümleleri

    31.08.2017 - 12:13


    “Ruhum ölümsüz yaşamın ardından koşma, olanaklar alanını tüketmeye bak.“

    Pindaros

  • belki

    31.08.2017 - 12:11


    ‘Belki'ler hep alengirli.

  • günaydın

    31.08.2017 - 11:03

    ......... Çare yok...bugünde en masum saydıklarımız yakacak canımızı...

  • şu an ne dinliyorum

    31.08.2017 - 00:24

Toplam 1414 mesaj bulundu