''Mualla bilmiyordu sekizin onun için nasıl yandığını. Hem nereden bilsin? Sekiz cehennemin içine buz kusardı. Zebaniyi şeytana pazarlar da yine de yanmazdı. Anasının gözüydü sekiz. Anacığının gözüydü. Parasızdı,delikanlıydı. Bir geçti mi mahalleden yeni yetme kızlar pencereden kapıya kadar erirdi. Sekizin bir bakışı ne zaman ki Mualla’nın gözlerine değdi,işte o zaman yandı Sekiz.'
Ah sekizim.Ah Ali’den hallicem. Gözlerinin içine içine iç güveysi gibi girdin Mualla’nın''
''Yalnızlık sevmesini bilmeyenlerin icadı.''demiş şair,
sevmelisin Mualla,
kedileri
satır aralarını
filleri ve bulutları
gaibi
imla kurallarını örseleyen adamları
işçi kadınları
kara delikleri
tren garlarını
saklı ağlayan anneleri
okul bahçesinde üşüyen çocukları
sev Mualla
daha nasıl söylenir bu...
''Anıtkabir… Toplam 750 bin metrekaredir, bunun 120 bin metrekarelik bölümü anıt bloğudur, geriye kalan 630 bin metrekarelik bölümü ise, onbinlerce ağaçtan oluşan Barış Parkı'dır.
*
Yani aslında Anıtkabir… Dünyanın en önemli kabrini çepeçevre sarıp sarmalayan devasa bir ormanın ortasındadır.
*
Bu ormanı oluşturan ağaçlar, gelişigüzel serpiştirilmiş değildir… Anıt bloğunun oturduğu tepe, Anıtkabir mimarisinin ağırlık merkezidir. En dış çevreye en yüksek boylu ağaçlar dikilmiştir. Anıt'a yaklaştıkça boyları giderek kısalan ağaçlar dikilmiştir. Böylece… Orman merkeze yaklaştıkça sönümlenmiş, Anıt'ın heybeti daha da ortaya çıkmıştır.
*
Aslanlı Yol mesela… İki tarafı yüksek ağaçlardan oluşan koridordur. Hem o koridorda yürüyen insanların, görsel açıdan şehirle, dış dünyayla bağlantısını keser, hem de, manevi bir hazırlık yürüyüşü sonrasında Ata'nın huzuruna çıkmalarını sağlar. O ağaçların boyları, hacimleri, renkleri ve türleri, tesadüfen seçilmiş değildir.
*
O ağaçlar…
“Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” felsefesiyle seçilmiştir!
*
Çünkü…
Anıtkabir'i tasarlayanlar, Atatürk'ün sadece bedenini orada toprağa vermek için değil, Atatürk'ün fikirlerini orada yaşatmak için tasarladılar.
Bu kapsamda “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” vizyonundan ilham alarak, Anıtkabir'i çepeçevre sarmalayacak bir ormanı, Uluslararası Barış Parkı'nı oluşturmaya karar verdiler.
Yurtta Barış'ı temsilen Ankara, İstanbul, Eskişehir ve Samsun fidanlıklarında yetiştirilen, onbinlerce fidanı getirdiler.
Dünyada Barış'ı temsilen de, 24 ülkeye davette bulundular.
*
Şu listeyi sabırla, tekrar tekrar okumanızı rica ederim…
Ve bugün… Bu ülkelerin hepsiyle papaz olmuş vaziyetteyiz!
*
“Yurtta Sulh, Cihanda Sulh ormanı”nda dikili ağacı bulunan ABD'den Almanya'ya, Belçika'dan Fransa'ya, Yunanistan'dan Mısır'a, İsrail'den Irak'a hepsiyle aramız bozuk, bazılarıyla örtülü-açık savaş halindeyiz.
*
Dolayısıyla, bugün Anıtkabir'e gittiğinizde…
Veya, bir dakikalık saygı duruşu sırasında…
Rüzgarın sesini dinleyin lütfen.
O ağaçların hışırtısını kulağınıza taşıyacaktır.
*
Ki o ağaçlar… Mustafa Kemal Atatürk'ün neden gelmiş geçmiş en büyük devlet adamı olduğunu size fısıldayacaktır.''
Ok gibi ciğerine işledi
19.12.2017 - 14:53Söz biter ve...
mualla
19.12.2017 - 00:38''En ağır yükü aradın ve kendini buldun” der Nietzsche Mualla,
kendimizi öğrendikçe yaşadığımız hayal kırıklığı,
nereye sığar Mualla ?
mualla
19.12.2017 - 00:22''Mualla bilmiyordu sekizin onun için nasıl yandığını. Hem nereden bilsin? Sekiz cehennemin içine buz kusardı. Zebaniyi şeytana pazarlar da yine de yanmazdı. Anasının gözüydü sekiz. Anacığının gözüydü. Parasızdı,delikanlıydı. Bir geçti mi mahalleden yeni yetme kızlar pencereden kapıya kadar erirdi. Sekizin bir bakışı ne zaman ki Mualla’nın gözlerine değdi,işte o zaman yandı Sekiz.'
Ah sekizim.Ah Ali’den hallicem. Gözlerinin içine içine iç güveysi gibi girdin Mualla’nın''
Bana Bir Şarkı Söyle
18.12.2017 - 23:00Ok gibi ciğerine işledi
17.12.2017 - 23:24mualla
17.12.2017 - 22:06''Yalnızlık sevmesini bilmeyenlerin icadı.''demiş şair,
sevmelisin Mualla,
kedileri
satır aralarını
filleri ve bulutları
gaibi
imla kurallarını örseleyen adamları
işçi kadınları
kara delikleri
tren garlarını
saklı ağlayan anneleri
okul bahçesinde üşüyen çocukları
sev Mualla
daha nasıl söylenir bu...
mualla
17.12.2017 - 10:45Gurbet Mualla bu dünya..
Hep gurbet..
konuşmak ihtiyacı
15.12.2017 - 20:23Anladım beni özledin sen:)
heroes
15.12.2017 - 17:25Ah Sylar...vah Sylar..
şu an ne dinliyorum
15.12.2017 - 15:08Kürtçe Müzik
15.12.2017 - 13:10unuturum diye yorma kendini
15.12.2017 - 03:07"Kehanet adlı kısacık bir şiir buldum
keşke yalnız bunun için sevseydim seni"
film replikleri
12.12.2017 - 18:02Yaşamı sevmemize ramak kalmıştı..
Fight Club
mualla
12.12.2017 - 01:28“Kemdür yoksulluktan niçelerin varlığı,
Bunca varlık var iken gitmez gönül darlığı”
Cevabım budur Mualla ..
sen söyle..
Öperim..
mualla
07.12.2017 - 23:14“İnsanların kalbini, kuşların yuvasını ve ölülerin mezarlarını yerinden oynatmayın.”
Merhaba Mualla,ben tren garlarına ve sana inanıyorum..
Orhan Tepebaş
06.12.2017 - 21:02Savaşın neresinde olduğumu unutmadım
Mırıldanmak için bir dua arıyorum sadece.
şu an ne dinliyorum
05.12.2017 - 12:13Buyurunuz..
sonra
03.12.2017 - 22:13........ben yaşlandım,o büyüdü.
mualla
03.12.2017 - 17:41Bize ''merhaba'' de Mualla,
bırak Brahem çalsın,
kavak ağaçlarını anlatacağım sana.
Gözlerinden öperim..
anıtkabir
03.12.2017 - 17:04''Anıtkabir… Toplam 750 bin metrekaredir, bunun 120 bin metrekarelik bölümü anıt bloğudur, geriye kalan 630 bin metrekarelik bölümü ise, onbinlerce ağaçtan oluşan Barış Parkı'dır.
*
Yani aslında Anıtkabir… Dünyanın en önemli kabrini çepeçevre sarıp sarmalayan devasa bir ormanın ortasındadır.
*
Bu ormanı oluşturan ağaçlar, gelişigüzel serpiştirilmiş değildir… Anıt bloğunun oturduğu tepe, Anıtkabir mimarisinin ağırlık merkezidir. En dış çevreye en yüksek boylu ağaçlar dikilmiştir. Anıt'a yaklaştıkça boyları giderek kısalan ağaçlar dikilmiştir. Böylece… Orman merkeze yaklaştıkça sönümlenmiş, Anıt'ın heybeti daha da ortaya çıkmıştır.
*
Aslanlı Yol mesela… İki tarafı yüksek ağaçlardan oluşan koridordur. Hem o koridorda yürüyen insanların, görsel açıdan şehirle, dış dünyayla bağlantısını keser, hem de, manevi bir hazırlık yürüyüşü sonrasında Ata'nın huzuruna çıkmalarını sağlar. O ağaçların boyları, hacimleri, renkleri ve türleri, tesadüfen seçilmiş değildir.
*
O ağaçlar…
“Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” felsefesiyle seçilmiştir!
*
Çünkü…
Anıtkabir'i tasarlayanlar, Atatürk'ün sadece bedenini orada toprağa vermek için değil, Atatürk'ün fikirlerini orada yaşatmak için tasarladılar.
Bu kapsamda “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” vizyonundan ilham alarak, Anıtkabir'i çepeçevre sarmalayacak bir ormanı, Uluslararası Barış Parkı'nı oluşturmaya karar verdiler.
Yurtta Barış'ı temsilen Ankara, İstanbul, Eskişehir ve Samsun fidanlıklarında yetiştirilen, onbinlerce fidanı getirdiler.
Dünyada Barış'ı temsilen de, 24 ülkeye davette bulundular.
*
Şu listeyi sabırla, tekrar tekrar okumanızı rica ederim…
*
Amerika Birleşik Devletleri, 301 mavi ladin, 100 mavi selvi, 100 sedir fidanı gönderdi.
Afganistan, 15 akkavak, 10 nesteren gül, 12 çitlenbik fidanı gönderdi.
Avusturya, 55 dağ çamı.
Almanya, 25 meşe, 10 huş ağacı, 13 ıhlamur, 5 atlas sediri, 5 selvi, 8 pinus çamı, 17 erik, 5 ardıç, 200 gül.
Belçika, 10 dağ muşmulası, 13 şimşir, 12 top mazı, 12 ardıç, 12 sedir, 12 akçaağaç, 12 porsuk, 12 göknar, 12 sarıçam.
Danimarka, 20 kayın.
Finlandiya, 275 huş ağacı.
Fransa, 10 kızılağaç, 10 sarıçam, 10 sahil çamı, 10 fıstık çamı, 10 Avrupa melezi, 10 göknar, 10 kayın, 10 ladin.
Çin, armand çamı ve Çin göknarı tohumu.
Hindistan, 289 sahil çamı.
Irak, 20 Musul fıstığı.
İngiltere, 50 kiraz ağacı, 50 porsuk, 100 karaçam, 50 meşe.
İspanya, 1 karaağaç, 1 selvi, 4 sahil çamı, 1 dişbudak, 2 kestane, 3 ardıç, 1 ceviz, 1 meşe.
İsrail, 30 sahil çamı.
İsveç, 10 huş ağacı.
İtalya, 5 karayemiş, 5 selvi, 8 fıstık çamı, 10 mavi selvi, 5 karaçam, 7 sedir.
Japonya, 35 kiraz ağacı.
Kanada, 30 akçaağaç.
Kıbrıs, 5 çam.
Mısır, 8 akkavak, 6 katalpa, 6 gladiçya, 6 akasya, 6 salkım akasya.
Norveç, 12 gürgen.
Portekiz, 50 selvi, 50 sahil çamı.
Yugoslavya, 10 ıhlamur, 5 sofora, 5 kestane, 10 erguvan, 10 çınar, 20 kavak, 5 katalpa, 5 fındık, 5 maklora, 10 çitlenbik, 20 meşe, 20 polyanta gül, 20 gül, 19 mazı, 11 selvi, 5 ardıç, 8 karaçam, 10 huş, 1 alıç, 10 taflan, 10 berberis, 2 mavi sedir, 20 yatık ardıç, 10 leylak, 6 karayemiş, 6 mahonya, 3 porsuk, 10 söğüt.
Yunanistan, 5 kayın, 5 göknar, 5 porsuk, 5 çobanpüskülü, 5 karaçam fidanı gönderdi.
*
Ve bugün… Bu ülkelerin hepsiyle papaz olmuş vaziyetteyiz!
*
“Yurtta Sulh, Cihanda Sulh ormanı”nda dikili ağacı bulunan ABD'den Almanya'ya, Belçika'dan Fransa'ya, Yunanistan'dan Mısır'a, İsrail'den Irak'a hepsiyle aramız bozuk, bazılarıyla örtülü-açık savaş halindeyiz.
*
Dolayısıyla, bugün Anıtkabir'e gittiğinizde…
Veya, bir dakikalık saygı duruşu sırasında…
Rüzgarın sesini dinleyin lütfen.
O ağaçların hışırtısını kulağınıza taşıyacaktır.
*
Ki o ağaçlar… Mustafa Kemal Atatürk'ün neden gelmiş geçmiş en büyük devlet adamı olduğunu size fısıldayacaktır.''
Yılmaz Özdil
2016
mualla
27.11.2017 - 22:52Kudüs'de bir ağıt gibi,
içime içime batıyor gözleri Mualla..
Ok gibi ciğerine işledi
27.11.2017 - 00:20mırıldanmak
27.11.2017 - 00:02‘sorsam sana
aramızdaki uzaklık kaç kelime
kendini zehirlemiş gibi
suçlusun kendine’
karşı pencere
26.11.2017 - 13:33Giovanna Mezzogiorno,
benim kedi bakışlı kızım.!
Toplam 1414 mesaj bulundu