Biz bir zaman, Yusuf'a olan aşkla düşmüştük yollara ve biz bir zman Mevlanaları tanıdık aşk çarkında. Sonra bi Leyla varmış dedik ve bir de Mecnun. Gün oldu günümüz çattıki, çarkların dişlilerinde öğütülmüş bulduk semaları aşk diye ve bir de uyandıkki kalmamış artık gerçekliğimizde aşkları Mevlanaların, İbrahimlerin nemrutların, firavunların. Bir baş yükseldi ve araladı gök çadırının hiçbirzaman kimsesiz olmayan bir köşesini; aşklar ordaydı, sevdalar orda. Anlamları da ordaydı hayatın, noktaları, virgülleri, çizgileri de.
Biz bir zaman Nemrutların yenilişini gördük ve biz her an Rab olan firavunları gördük Rabbe muhtaç; ve biz akan bir zamanın akmayan gerçeği olarak Muhammedleri gördük, İsa- Mesihleri, müceddidleri, dervişleri, meczupları gördük. Biz, zaman olmadıki görmeyelim O'nun sevda adası arasından akıp geçenleri ve belki de boğulup da sonradan geçirilenleri.
Biz bir zaman yaşadıkki, gözyaşlarımızla konuştuk, bedenimizle hissettik. İşte o zamanın bu anında anladık insanların aslında acı çekiyor olduklarını ve aslında bir o zaman anladık, koşuşturmalarımızın Düğün Gecesi özlemine olmadığını.
.......................................................................................................................
akrepler besledim avuçlarımda akbabalar için, karıncaları büyüttüm ellerimde eller için; böcekler besledim vücudumda eyyübii yaralar için; yaralar açtım gönlüme gönülsüzler adına; gönlümü yaraladım yarlar namına........................................
..
Bir akşam karanlığında tanıdım 'insan ve nisyan' ı. Akşamın karanlığı aydınlandı yüreğinin ışığıyla. Ve ben o gün, bu gün 'insan ve nisyan' derim.
Yüreğimin en önemli yerinde değilsin arkadaşım; sen yüreğimsin.
Dualarım, dileklerin için.
Sevgiyle ve dostlukla kalasın.
Toplam 1 mesaj bulundu