Gözlerim yanaklarım ve dudaklarım Yağmur içinde Seni seyrederek seni yazıyorum istanbul Bir başka güzelsin bu gece
Paslanan kalemim baş kaldırdı işte Seni yazmak istedi İçimin yankısısın İçimin yangınısın Benim için istanbul sen bir başkasın
Gecenin sessizliği içimi serinletiyor Şiir yazmak için kıvamında gökyüzün Başlamalıyım öyleyse
Bu şehirde sevmek adında bir yaşamak var Sana ait olan her şeyi sevmek adında bir yaşamak Sensiz kalmak yalnızlıktır İstanbul Yalnızlık ise üşümek...
Gecenin beyhude vakitleri Oturdum sana yazdım İstanbul Ellerini ellerimde, sıcaklığını tenimde, seni bende hissederek
Ey tarihe sığmayan şehir! Benim için bir sevgili, başlıbaşına bir vatansın Yaşanarak bilinmeli dediğim, anlatılmazımsın
Kalemim yüreğimle birlikte seni yazıyor Mekanımsın, anılarımın ev sahibi Otuz yıllık ikametgah adresim Herşeyi sende yaşadım ben Küçük kare taşlarla döşeli sokakların vardı çocukluğumda Cumbalı evler, umutlarını ilmek ilmek çeyizlerine koyan kızlar vardı Bakkal dükkanları vardı önlerinde kediler Gül kokardı sokakların, yasemin kokardı Ve benim, kıvırcık saçlarım, kırmızı pabuçlarım Ve benim turuncu saçlı palyaçom vardı Babaannem vardı... Bir İstanbul hanımefendisiydi o Babaannem vardı, artık yok Bakkal, kedi, kırmızı pabuçlarım Gül kokan sokaklar, kıvırcık saçlarım Kalemim geçmişin fotoğrafını çekti
Bir sen varsın bu güne gelebilen Bir sen İstanbul
Maneviyatında ki ihtişamı, hiç bir şehir veremedi bana O şehirlerin yolları vardı sonu hep sana çıkan Şiirler vardı, hep seninle başlayıp seninle son bulan Yokluğun kanımı dondururdu Özlemek vardı seni İstanbul, çıldırasıya özlemek... Sende kurulan dostluklar hiç bir şehirde kurulamadı Böyle en sarsılmazından
Şimdi bir kağıt koyup arasına Erteliyorum dolu dizgin mısraları Sen, sadece bir şehir olamazsın Olsan olsan başlıbaşına bir şiir olursun Ve bu şiir ve bu sevda hiç bitmez Sen hiç bitmezsin İstanbul
Sokaklar istiyorum kokusu gül gibi, Kokusu dün gibi.. DİDEM YILDIRIM
İçimin yankısına
Gözlerim yanaklarım ve dudaklarım
Yağmur içinde
Seni seyrederek seni yazıyorum istanbul
Bir başka güzelsin bu gece
Paslanan kalemim baş kaldırdı işte
Seni yazmak istedi
İçimin yankısısın
İçimin yangınısın
Benim için istanbul sen bir başkasın
Gecenin sessizliği içimi serinletiyor
Şiir yazmak için kıvamında gökyüzün
Başlamalıyım öyleyse
Bu şehirde sevmek adında bir yaşamak var
Sana ait olan her şeyi sevmek adında bir yaşamak
Sensiz kalmak yalnızlıktır İstanbul
Yalnızlık ise üşümek...
Gecenin beyhude vakitleri
Oturdum sana yazdım İstanbul
Ellerini ellerimde, sıcaklığını tenimde, seni bende hissederek
Ey tarihe sığmayan şehir!
Benim için bir sevgili, başlıbaşına bir vatansın
Yaşanarak bilinmeli dediğim, anlatılmazımsın
Kalemim yüreğimle birlikte seni yazıyor
Mekanımsın, anılarımın ev sahibi
Otuz yıllık ikametgah adresim
Herşeyi sende yaşadım ben
Küçük kare taşlarla döşeli sokakların vardı çocukluğumda
Cumbalı evler, umutlarını ilmek ilmek çeyizlerine koyan kızlar vardı
Bakkal dükkanları vardı önlerinde kediler
Gül kokardı sokakların, yasemin kokardı
Ve benim, kıvırcık saçlarım, kırmızı pabuçlarım
Ve benim turuncu saçlı palyaçom vardı
Babaannem vardı...
Bir İstanbul hanımefendisiydi o
Babaannem vardı, artık yok
Bakkal, kedi, kırmızı pabuçlarım
Gül kokan sokaklar, kıvırcık saçlarım
Kalemim geçmişin fotoğrafını çekti
Bir sen varsın bu güne gelebilen
Bir sen İstanbul
Maneviyatında ki ihtişamı, hiç bir şehir veremedi bana
O şehirlerin yolları vardı sonu hep sana çıkan
Şiirler vardı, hep seninle başlayıp seninle son bulan
Yokluğun kanımı dondururdu
Özlemek vardı seni İstanbul, çıldırasıya özlemek...
Sende kurulan dostluklar hiç bir şehirde kurulamadı
Böyle en sarsılmazından
Şimdi bir kağıt koyup arasına
Erteliyorum dolu dizgin mısraları
Sen, sadece bir şehir olamazsın
Olsan olsan başlıbaşına bir şiir olursun
Ve bu şiir ve bu sevda hiç bitmez
Sen hiç bitmezsin İstanbul
Sokaklar istiyorum kokusu gül gibi,
Kokusu dün gibi.. DİDEM YILDIRIM