Meltem Balı Adlı Antoloji.com Üyesinin Hakkın ...

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    07.04.2007 - 12:18

    bir yudum
    çayda iki damla can
    bir kaşığa sarılıp birlikte
    döndükçe sarhoş su damlası
    dudaklarda yarım şeker tadı
    muhabbet kuşu deliliğinde
    anlamsız şarkılar..
    sen sevdalı bir gecede
    getir bana seni..

    mola verdin mi pınar başlarında
    sıcak bir yaz günü terledin mi
    ve coşkulu akan bir pınarın
    sesinde yıkadın mı ellerini
    gölgesinde güzel ağaçların..
    önce, serinliği ateşi tatmış
    elleri hisseder insanın
    içersin bir yudumda kana kana
    dinmeyen bir pınardır, sevin..

    bir düş ülkesinin
    mecnun masalı bu;
    yorgun, soluk soluğa
    gözlerinde ateşe bakar
    bir de geride kalan yollara
    değerdi yaşamaya ömür boyu
    eteklerinden kopup geliyor her şey
    nice dağların tepesinde rüzgar..


    sevgi, perisini buldu
    yorgun bir kelebek düşü
    hep bildiğin, aramadığın
    doğduğun dünden beri
    içimde özgür ve güçlü
    kanatlı rüyalarda vardın
    inanmadığım ülkelerin
    keşfedilmemiş prensesi..

    uyku esir alır,
    yorgunluğa eziliriz..
    hak ediyorsun herşeyi
    sevda dalı
    ikincil bir yaşam sunsun
    yeniden gelseydim derler
    ben de geldim şansımla,
    şansım bir tek sensin...

    mutluluk ağacımda
    sevinç çiçeğimdin..
    aldın, verdin ve beni yendin
    paylaştığın sevgi sardı
    yüreğimin yüreğinde evi vardı

    iki şımarık çiçek
    dileğinde ifadeler..
    ellerini serbest bırak
    zorlama sakın hiçbir şeye
    ne ürk ne de beklenti say,
    yazmayı sevdiğim kadar
    kalbine yaslanıp dinlemeyi...

    bana sen, canı anlat
    kuş kalbinin sevincini
    kıpırtıları ve sarsıntıları
    ürkmeden, beklentisiz
    bilerek, özgür ve rahat...

    esaretiyle mutlanma çabası ellerin
    içeriği içten hisleri
    iletmekten ötesi kelimelerin
    kıpırtılar bir sevgiyi anlatır
    daha saçlarından söz etmemişsem
    gözlerinden bile...

    yürek ürkütmez ki,
    bu bir sevgi paylaşımı
    bizim kelimelerimiz..
    söylemekten ürke ürke
    mapuslarda tükettiğimiz..
    çizgisini bilir dilimiz
    öyleyse korkma, söylemeliyiz..

    sen temiz bir bahar havası,
    ve sırtımı yasladığım söğüt ağacı
    öyle sızıları var ki yüreğimin,
    varlığın yenerken hoyrat ve zalim..


    kader, keder...
    istenmeyen misafirler.
    yetiştirip büyüttüler bizi
    hüznün kollarında
    onlar gitsin
    duyarsız sevgisiz insanlara
    sevgiyi öğretsin...........

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    07.04.2007 - 12:18

    BEBEKLERİM



    Bebeklerim el emeği göz nuruydu benim,
    ellerimle emekler, gözlerimle nurlandırırdım...
    Yalnızdım alabildiğine engindi yalnızlığım..
    Kirpiksiz bebeklerim olmalıydı,
    saçsız, ayakkabısız, bir denizkızına benzemeliydi bebeklerim;
    denizkızları özgürdü çünkü,
    küçük kırmızı valizlerine doldurdular mı inci tanelerini,
    gidebilirlerdi okyanuslarca,
    mutluluğun saklı olduğu o kovukları aramaya...





    Bebeklerle bitmiyordu ki iş...
    Nazar boncuklu bir bilekliğin olmalıydı,gülen gözlerin..
    Gülmesi ne zordur bilir misin o gözlerin..
    Ailen gelir oturur gırtlağının üzerine..
    Mutfakta elma sepetine girmiş ağlamaktasındır,
    Bugün daha az kavga etsinler diye
    sana öğretilmemiş duaları sıralarsın ardı ardına..
    Küfredersin çocukluğuna..
    Duygularına önem verilmeyen her çocuk gibi,
    yaşa bakalım sen de seninkini....
    Bak fotoğrafın çekiliyor...
    Haydi,umuda el salla...





    Ben farklı olacağım..
    Ben gerçekten inanıyorum,inanılması insanlıkça zor olana...
    ben vereceğim canımı onların hepsine de göstereceğim olabilirliğini inancımın..
    Sana dayanmadan hem de..
    bak Allah güzel olanı erken alırsa yanına O'na sözüm yok ama,
    O da almasın beni senden
    biraz da korkuyorum bu baş dönmelerinden...
    Melankoliğim, biraz belki de komedyen,
    sen bakma bu şaşkın deli palyaçonun her lafına...





    Düşlerinde bir orman yeşilinin en canlısı
    Hani o yüzüne yayılıveren gülüşün en tatlısı
    Kollarıma dolan sevginin sardıkça sarmalanası
    en mutlu günlere basım yapan davetiyenin matbaası
    herşeyin olmak için
    cebinde yaşayan bir yaramaz sincapsa adım
    küçük zincirimi dola eline sonra sor bakalım yüreğine
    Çatılmış kaşlarının kalp krizinde mi kaldım
    Gülen kirpiklerinden gülyüzüne mi aktım...





    Gerçek olan birşey varsa ve bildiğim
    Seni deli gibi sevdiğimdir..
    Ve kelimelerin bile az geldiği yerde ölüm gibi birşeyken hasretin
    Gülümseyebilmektir erdemin gölgesi...
    Kendisine lafım yok
    Yaptırımı deli ediyor özleminin..
    Yankısı sağır eden bir vadiye
    Çığlık çığlığa düşen yokluk
    Virajı alabilirsem ne ala
    Alamazsam..

    Aaaaşkıım papucu yarııım...
    Çık dışarıııyaaa oynayalııım....

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    07.04.2007 - 12:16

    Geceleri kaçan uykularımsın,
    Yıllar geçse de tutacağım yasımsın,
    Ellerin olsan da benim...
    Çünkü sen benim Aşk Meleğimsin,

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    07.04.2007 - 12:15

    Beni bir dağ başında böyle yapayalnız kodular,
    rüzgarlara, kuşlara, bulutlara yakın,
    senin etinden, tırnağından ayrı,
    senin kokundan uzak.



    Şu anda hiç bir şey mümkün değil.
    Şu anda her şeyden ayrı, her şeyden uzak
    ve her şeyden mahrumum ben.
    Şu anda sadece yalnızlık ve kahır.



    Sen benim gökyüzümdün, denizim, toprağımdın,
    Şimdi bir hatıra olamazsın belirsiz, uzak
    Biliyorsun bazı şeyler vardır elimizde olmayan
    İşte öyle imkansız birşey seni unutmak.



    Zannetme ki herşey bitti sevdiğim;
    Birgün yeşerecek şu sararmış yapraklar.
    Ve bundan sonra kim severse dünyada;
    Seni ve beni hatırlayacaklar



    İnan ki! Kırılmış bir ayna gibi
    Paramparça, kırık dökük aşkımız
    Çaresizliğin, ümitsizliğin türküsü
    Türkülerin en içlisi, en hüzünlüsü
    Büyük aşkımız



    Unut benden kalan ne varsa
    Unutmak tesellidir yalnızlığın
    Güneşi bir kadeh şarap gibi içip
    Delicesine sarhoş olmak
    En güzel tarafı imkansızlığın



    Hep böyle çocuksu mu bakar senin gözlerin?
    Hep böyle içinde uzak bir ışık mı yanar?
    Bakışlarında beni dinlendiren bir şey var;
    Kıyısındaymış gibi en sakin denizlerin...



    Ne olurdu saadetlerin en büyüğü
    İşte ellerimde al, diyebilseydim
    Anlardın ve hiç gitmezdin, değil mi
    Bir gün olduğun gibi kal diyebilseydim.



    Ne zaman seni düşünsem yaşamak güzel
    Bir bahar bahçesi olur güz bahçeleri
    En karanlıklarda bile uzanır bir el
    Kendiliğinden açar sabaha perdeleri



    Sen bastığın yerde çiçeklerin büyüdüğü
    Her zaman en güzel, her yerde eşsiz
    Sen yaprak, sen köpük, sen kuş tüyü
    Sen sevgi nehirlerimin aktığı büyük deniz



    Kazımak ulu ağaç gövdelerine adımızı
    Yazmak her şeyi bir bir kumların üstüne
    O her işkenceye mahkum olmuşluğumuz
    O çok sevmek, daha çok sevmek günden güne.



    Şarkısız ve sensiz kaldığım nice akşamlar
    Gözlerin geçer aklımdan özlemler içinde
    Gözlerin bir çigan müziği güzelliğinde
    Kirpiklerinde keman, bebeklerinde gitar...



    Bir daha dünyaya gelsem
    Yine seni severdim
    Beni üzesin diye
    Beni deli divane edesin diye



    Seni görmediğim günler
    Karanlıktayım, katran gecelerdeyim
    Cehennem misali bir yerdeyim
    Bir demir nasıl paslanır, bir elma nasıl çürürse
    İşte öyleyim...



    Gözleri namuslu namuslu parlar insanların
    Gökyüzü inadına mavi
    Yaşamak inadına güzel
    Bu şehirde sen varsan...



    Bütün kadehlerimi hep sana adıyorum
    Hep senin için bu bir bir boşalan şişeler
    Umutsuzluğum, sarhoşluğum senin eserin
    Senin yüzünden bu delicesine içmeler

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    07.04.2007 - 12:14

    Dayanmak zor yalnızlığına akşamların
    Unutmak mümkün değil seni bir şarkı gibi
    Ağır ağır ilerleyen bu zaman içinde
    Her an bir sarhoşluktur sensizliğin verdiği

    Bir gün anlarsın hayal kurmayı;
    Beklemeyi, ümit etmeyi.
    Lanet edersin yaşadığına...
    Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın..
    Seni sevdiğimi işte o gün anlarsın.

    Bir pınarsın içilen ama hiç kanılmayan
    Seveni yanıltmayan, sevince yanılmayan
    Özlenen sen, özleyen sen, özleten sen
    Varken doyulmayansın, yokken dayanılmayan

    Her şey sağır içimde ne şiir ne musiki
    Dünyadan bezginliğim dünyalar kadar eski
    Öylesine çözülmüş, öyle dağılmışım ki
    Bu ne bitmez ayrılık bu ne özlem diyorum

    Beni çağırdığını bir defa duyabilsem
    Avuçlarımda ateş, yorgun gözlerimde nem
    Aşarak denizleri bir gün kapına gelsem
    Başımı duvarlara vurup ölsem diyorum

    Dün kopan bir yapraktı,düşen bir kuru daldı
    Bugünden güzel değil bulacağın yarında
    Aç ellerini bir bak yanan avuçlarında
    Dün gitmiş yarın yok bize bir bugün kaldı

    demek o beni sevmiyor
    demek o beni anlamıyor
    bana içkimi verin
    bana kadehimi verin
    bir daha ölmek istiyorum

    Bir yerlere varmadan, nasıl böyle
    Hiç durmadan akıp gidiyor günler
    Yaşam diye verdiğin bu mu söyle
    O mu sırtıma sapladığın hançer

    Sevdimse; verdiğin yürekle sevdim
    Sen açtın bu ufku karşımda sonsuz
    Yürüdüm bir yolun sonuna geldim
    Yıkık, üzgün ve paramparça onsuz

    Zamanlar kalleş şimdi, herşey artık bir oyun
    Manzaralar hüzünlü insanlar ağlamaklı
    Bir akşam getir bana, gizlice ve en saklı
    Saatleri birer birer dudaklarında sun

    Duymak nedir bilir misin?
    Duymak, ama anlatamamak
    Tam dilinin ucuna gelmişken söyleyememek
    'Seviyorum' diyememek
    Yani ölümü yaşamak nedir bilir misin?

    Yokluğun sırtıma saplandı bir bıçak gibi
    Akıtır taşa, toprağa kanımı
    Dünya seninle aydınlık ve güzeldi
    Şimdi bin güneş doğsa götürmez karanlığımı

    seni arıyorum kalabalık caddelerde,
    tanımadığım insanlar geçiyor, sen yoksun..
    perişan hayallerimin başladığı yerde,
    sana sesleniyorum, duyuyor musun?

    beyaz güller açtı bahçelerde, sevdiğin..
    ya o karanfil, baygın kokulu çiçek.
    gel yalnızlık bahçeme beyazlar giyin,
    anladımki bu ömür sensiz geçmeyecek.

    yalnız sen varsın beyaz gülüm,
    evde bahçede ve sokakta,
    bir eylül akşamı gördüğüm,
    o beyaz hayalsin uzakta..

    yeter.. gel artık yeter..
    karanfiller açtı gel
    kış bahçesinde, güller
    beyaz güller açtı gel

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    07.04.2007 - 12:13

    Özlem

    Adini özlem koydun bu sonsuz sevginin,
    Özlemin tek siginagi oldu bu aci dolu yüregin,
    Bu bitmeyen özlem kaçinilmazligiydi sensizligin,
    Bitmez bu özlem sevgili, bitmeyecek bensizligin...

    Ayrildik ve her geçen gün büyüdü bu özlem,
    Her iç çekiste bir göz yasi, her göz yasinda bir sitem,
    Bitmedi bu hasret, ne yapsam nereye gitsem,
    Özlemin gösterdi, kime baksam hep sen...

    Yillarim seni beklemekle geçti umutla,
    Gelisin seni vazgeçilmez kildi bir anda,
    Sensizligin içimi, yüregimi yaktigi anlarda,
    Özlemin hep vardi, birakip gittigin zamanlarda...

    Adi hep özlem kalacak bu karsiliksiz sevginin,
    Özlemek tek çaresi olacak sensizligin,
    Bitmez bu tutku, bitmeyecek bensizligin,
    Yasadikça vazgeçilmez olacak ismin,

    Kaçinilmaz olacak özlemin,
    Özlemim...

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    07.04.2007 - 12:12

    gel



    Bana en uysal gecede gel
    Kokunla gel
    Teninle gel
    Mirildanmalarinla gel
    En sehvetli sessizliginle gel
    Yasaminla gel
    Dudaklarinla gel
    Gözlerinle gel
    Usulca gel
    Ipegin ruhu oksayan dokusu gibi gel
    Mavinin huzurla sevistigi gibi gel
    Papatyanin yalansiz beyazi gibi gel
    Topragin anaç hali gibi gel
    Bana o gece
    Gece gibi gel

    Gel ve gecenin ortasinda görün yavasça
    Çiçegin nehri seyrettigi gibi seyret beni odanin ortasinda Yüregine dokundugumu düsle Yüregime dokundugunu düsle

    Gel
    Ama kaybolmayacaksan gel
    Düs gibi gel sonsuz ol
    Ama gel
    Sen gel ben seni dag gibi severim
    Sen gel ben seni incitmeden sokarim rüyalarima Sen gel ben sadece yüregimle öperim yüregini

    Kimsin bilmiyorum ama
    Gel iste…

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    06.04.2007 - 20:01

    Sabahlamalıyız seninle
    Gün ağarana kadar
    Yağmur dinene kadar
    Tekrar güneş doğup
    Yıldızlar kaybolana kadar
    Sabahlamalıyız seninle
    Mavi yağmurlu bir sonbaharda
    İçimde sana olan delice sevgimle

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    06.04.2007 - 19:59

    Zaman belki



    Zaman belki

    alıp götürecek beni

    uzaklara

    Sen yanıbaşında

    zannederken

    Ben biniyor olacağım

    çocukluğumdaki

    salıncağa



    Ninnilerini duyacağım

    babaannemin

    Ve arada bir kıpırdayacağım

    bitmesin diye ninnisi



    Sen,dinlediğimi zannedip

    günlük telaşını anlatacaksın

    'Patates 35 bin oldu,fasulye kalmadı...'

    En uygunsuz zamanda gülümseyince

    kuşkulanacaksın;

    'Ben hastayım diyorum,sen gülüyorsun...'



    Oysa ne tatlı rüyalardır

    ne vefalı dostlardır beni gülümseten

    bilemezsin



    Yanıbaşında yalnızlığı yaşatma bana

    Bırak artsın enflasyon

    Bırak bu ay fasulye alamayalım

    Yarım ekmek arası

    zeytin-peynirle yaşanacak

    Ne güzellikler var bilsen

    Ve ne mutluluklar

    Gülüşlerimizde sırasını bekleyen.

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    06.04.2007 - 19:59

    Kimbilir...



    Ve seni bir ben tanırım
    Ve seni benden sanırım
    Aşka kucak açmış derler ya
    Aşk sana kucak açmaz sanırım

    Ve akla gelende varsın
    Azıcık mutluluk desem sana
    En çoğunu ararsın ya
    Sen bu akla zararsın

    Ve demek yetmez bendeki derde
    Ve ile söylenmez ki her yerde
    Elbet bir gün anlarsın ama
    Sendeki aşk yolu kimbilir nerde

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    06.04.2007 - 19:57

    Aşk Meleğimsin

    Her gün yalvararak onu istediğim
    Ellerimi açıp da Allah'tan dilediğim
    Dudaklarımdan ismini düşürmediğim
    Sensin sevdiğim Aşk Meleğimsin,

    Günler aylar yıllar geçse de,
    Aşkın bitmedi ve bitmeyecek de,
    Bir gün benim olacağın diye ümitle,
    Bekliyorum çünkü Aşk Meleğimsin,

    Geceleri kaçan uykularımsın,
    Yıllar geçse de tutacağım yasımsın,
    Ellerin olsan da benim...
    Çünkü sen benim Aşk Meleğimsin,

    Ayrılmış olsak da seni seviyorum,
    Şunu bil ki sensiz yaşamıyorum,
    Her darbene tahammül ediyorum,
    Çünkü sen benim Aşk Meleğimsin,

    Diyeceğim şu ki ey sevdiğim,
    Seni ölene dek inan seveceğim,
    Senin aşkınla toprağa gireceğim,
    Çünkü sen benim Aşk Meleğimsin...

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    06.04.2007 - 19:56

    Bilmiyorsun



    Kaç gecedir seni uyuyorum,
    Seni uyanıyorum kaç sabahtır,
    Bilmiyorsun!
    İsmin hala dudaklarımda gizli,
    Seni içiyorum sabah akşam kaç dumandır,
    Gözlerimde tütüyorsun.
    Seni ağlıyorum kaç damladır,
    Seni gülüyorum,
    Bilmiyorsun!
    Hiç düşündün mü
    Saçlarım neden bu kadar dağınık
    Neden gözlerim bu kadar parlak
    Ve seni neden seviyor bu kadar delicesine
    Kaç dalgadır seni vuruyor denizler yüzüme
    Kaç martıdır başımda dolaşıyorsun
    Kaç rüzgardır saçlarımda ellerin
    Bilmiyorsun!
    Kaç mızraptır seni vuruyorum tamburun tellerine
    Kaç sestir sen ağlıyorsun göğsümde name name
    Kaç nefestir üflüyorum gözlerini neyime
    Bilmiyorsun, bilmiyorsun...
    Kaç şiirdir seni yazıyorum kalbime
    Seni çiziyorum kaç resimdir
    Seni çağırıyorum türkü, türkü,
    Bilmiyorsun!
    Kaç gündür seni üşüyorum,
    Sana yanıyorum kaç haftadır
    Bilmiyorsun!
    Kaç buluttur ıslanıyorum aşkından
    Yüzüm sen, gözüm sen, saçım sen oldun.
    Kaç aynadır sen duruyorsun karşımda
    Kaç ormandır yanıyorsun yüreğimde
    Bilmiyorsun!
    Güller gördüm kırlarda, kelebekler gördüm
    Kaç bahardır seni açtı çiçekler
    Sende uçtu bütün uğur böcekleri
    Seni tuttu balıkçılar
    Arılar seni koydu kovanlarına
    Kaç ülkedir seni gezdi göçmen kuşlar
    Bilmiyorsun!
    Kaç şarkıda seni dinler ağlarım
    Kaç kadehtir sen dokunuyorsun dudaklarıma
    Seni içiyorum kaç şaraptır
    Kaç özlemdir özlüyorum kokunu
    Kaç vapurdur sen geçiyorsun içimden
    Kaç saattir bekliyorum, aramıyorsun
    Bilmiyorsun!
    Kaç ölümdür ölüyorum ardından
    Kaç mezardır gömüyorum aşkını, olmuyor.
    Seni neden sevdiğimi, nasıl sevdiğimi
    Bilmiyorsun!
    Kaç gecedir seni uyuyorum,
    Seni uyanıyorum kaç sabahtır
    Bilmiyorsun!
    Kaç zamandır sana ihtiyacım var;
    Bilmiyorsun!

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    06.04.2007 - 19:56

    Bekleyeceğim


    Aylar geçip yıllar olsa da
    Yıllar geçip zaman dolsa da
    Aşkın arzuları beni boğsa da
    Bir gün seversin diye bekleyeceğim

    Bugün nişanlansan, yarın evlensen
    Benden başka binbir kişi sevsen
    Hepsiyle ayrı ayrı izdivaç görsen
    Bir gün dönersin diye bekleyeceğim

    Seni beklemekle geçse de ömrüm
    Şu fani dünyada kalmasa günüm
    Senden uzakta ölürsem bir gün
    Ahirette seni bekleyeceğim...

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    06.04.2007 - 19:55

    Sana Geliyorum


    I.

    Benim sabah keyfim
    yeni açmış bir gülü
    insanların gülücüklerine yerleştirmektir.

    II.

    Sana karlı bir günde geleyim
    saçımın beyazlığı ve paltomun ıslaklığıyla
    üşüyen dudaklarımı ısıt, tenimi kurula
    uzun bir şarkıda susalım farkında olmadan
    sobanın çıtırtılarına dalalım
    sana küçük törenlerimizde şarki söyleyeyim
    içki içelim güneşle başbaşa
    saçlarına dokunan tarağın hışırtısını dinleyeyim
    gözlerinin titreşimini yansıtsın aynalar
    bir gece şelalesi gibi
    damarlarıma akıp yankılan yüreğimde.

    III.

    Sana yağmurlu bir günde geleyim
    parkta ıslanalım birlikte
    gürültüler toprağın kokusunda erisin
    kentin görüntüsü değişirken bulutlarla
    duraksamadan parlayan gözlerin
    ve ıslaklığınla sar beni
    en koyu kızıllığında dudaklarının
    kıralım demir parmaklı pencereleri
    önlerine ortanca saksıları yerleştirelim
    ağız dolusu sobe diyelim dudaklarımıza.

    IV.

    Sana güneşli bir günde geleyim
    ışıklı yollara halılar serelim
    birlikte aşkınlığa yükselelim,
    okyanus sularının ortasında altın kumsallarıyla
    mücevher gibi parlayan adada,
    ben hep iskeleye demir atmış
    beyaz bir yelkenlinin düşünü gördüm
    tuzlu dudaklarını yakmak için
    sana kendi yaptığım güneşleri getireyim.

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    06.04.2007 - 19:54

    Bir Dilek Tut



    Bir dilek tut icinden...
    Tut lütfen
    Öyle bir dilekte bulun ki
    Sevgi olsun temelinde
    Saygi olsun temeli sağlamlaştıran
    Dostluk olsun paylaşılan
    Barış olsun sonsuzlukta
    Aşk olsun içini titreten
    Bakis olsun sevdayi yansıtan
    Gülüş olsun dudaklarda
    Ve ben olayım dileğinde
    Dileğindeki sevgide...
    Dostlukta, barışta ve aşkta
    Su kadar berrak ve saf
    Peri kadar büyülü ve gerçek olsun dostluğumuz
    Haydi daha ne duruyorsun
    Bir dilek tut...

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    06.04.2007 - 19:53

    Bir dilek tut...



    Bir dilek tut icinden...
    Tut lütfen
    Öyle bir dilekte bulun ki
    Sevgi olsun temelinde
    Saygi olsun temeli sağlamlaştıran
    Dostluk olsun paylaşılan
    Barış olsun sonsuzlukta
    Aşk olsun içini titreten
    Bakis olsun sevdayi yansıtan
    Gülüş olsun dudaklarda
    Ve ben olayım dileğinde
    Dileğindeki sevgide...
    Dostlukta, barışta ve aşkta
    Su kadar berrak ve saf
    Peri kadar büyülü ve gerçek olsun dostluğumuz
    Haydi daha ne duruyorsun
    Bir dilek tut...

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    06.04.2007 - 19:52

    SUSKUN GECE- Suskun Kader


    gözlerimdeki derin sessizlik
    ruhumdaki o sevgi
    götürür beni düne
    bir an gözgöze gelirim seninle
    sonra
    yine sensizlik
    hayat çekilmiyor inan
    sensiz varolunan her an
    gözlerim hep ufuklarda
    ellerim, ellerim hep seni istiyor
    bir yoklukta
    ve ben kulak veriyorum sessiz geceye
    yosun kokan denizler
    hep seni getiriyor bana
    gecenin kara gölgesinde hep seni görüyorum
    tekrar suskun gece
    seninle geçen seneler
    unutmak mümkün mü
    dinliyorum
    her melodide seni
    nafile, ne yapsam sen yoksun

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    06.04.2007 - 19:52

    Bahar Olmalı Gülüşlerin


    Öyle dokunmalısın ki
    Çıplak ellerinle
    Yüreğimin kor ateşine

    Bir kış sabahı
    Sol yanım yanmalı
    Cayır cayır

    Bakışlarında suskunluk
    Haykırmalı avaz avaz
    Seni seviyorum diye

    Sol göğsün sızlamalı
    Boncuk boncuk
    Terini silmeliyim teninden

    Ellerim dolaşmalı okşamalı
    Kar taneli saçlarını
    Üşümemeli gözlerin gözlerimde

    Baharım olmalı gülüşlerin
    Yüreğimdeki kır çiçeği
    Saçlarında açmalı

    Ve ben toplamalıyım umudu
    Taze yeşeren arzularla
    Her bahar doğmalı yeniden

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    06.04.2007 - 19:51

    İstanbul rengarenk oluyor sen adım atınca bu şehre



    İstanbul rengarenk oluyor sen adım atınca bu şehre
    İstanbul sen kokuyor papatya misali
    Boğazda senin engin yüreğini görüyorum
    İnsanları daha bir seviyorum
    Sen gelince İstanbul...İstanbul oluyor gözümde

    Hediye alınmış bir çocuğun sevinci gibi
    Aniden tüm kederi bir yana atıyorum
    Kollarımı açıp seni kucaklamak bırakmamak istiyorum
    İstanbul ‘u sen gelince daha bir başka seviyorum...

    Her köşesine seninle gitmek,
    Ortaköy’ de kumpir, Üsküdar’da balık ekmek
    Hoplamak zıplamak haykırmak
    İstanbul’ her seferinde yeniden yeniden yaşamak

    Senin gibi...
    Her seferinde yeniden yeniden sevmek
    Git gide büyüyen bir aşkla
    İstanbul gibi kocaman bir sevgi,İstanbul gibi tüm güzelliğinle
    içimde...

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    06.04.2007 - 19:50

    Duracaksın


    Acı,
    ağulu dikenler gibi ruhuna dolandığında,
    öfke,
    kızıl bir küheylan gibi koşturduğunda,
    keder,
    yaşlı bir ağaç gibi üstüne yıkıldığında,
    duracaksın,
    durup, gümüş bir su gibi akan sabahın tazeliğine
    bakacaksın,
    sana iki yüz yıl önceden haberler taşıyan
    alaycı kargaların sesini
    dinleyeceksin,
    çiçeklerini koklayıp derin bir soluk
    alacaksın.

    Ölüm seni kuşattığında, tam o sırada, hayatı
    düşüneceksin.
    Acıyı, öfkeyi, kederi ulu bir gölgeliğe yatıracaksın
    bir zaman,? dinlenin biraz? diyeceksin.

    Bir inci avcısı gibi, ta derinlere dalıp tek tek bütün
    istiridyeleri açarak,
    bir sevinç arayacaksın.
    Hayaller kuracaksın.
    Hatıralarını bir daha gözden geçireceksin.
    Sevdiklerini düşüneceksin ve seni sevenleri.
    Özlediklerini düşüneceksin ve seni özleyenleri.
    Teninde iz bırakanları ve senin izini taşıyan
    tenleri.
    Seni şakalarıyla güldürenleri ve senin şakalarına
    gülenleri.
    Sevinçlerini, hayallerini, hatıralarını,
    sevdalarını, sevişmelerini,
    özlemlerini, şakalarını bir bir yerleştireceksin içine,
    hayat denilen mucizenin sana verdiği armağanları
    sıkıca kucaklayacaksın.

    Ölüm her yandan üstüne saldırıp seni kuşattığında,
    tam da o zaman, hayatı düşüneceksin.

    Güzel bir haber gelecek belki yarın sabah.
    Belki bir mektup alacaksın.
    Sana gülümsemesini çok istediğin gülümseyecek belki sana.
    Serüvenci gemiciler gibi meçhul denizlerde
    kaybolduğunda,
    tam da o zaman, karanın bir gün görüneceğini düşüneceksin.
    Gözcünün? kara göründü? diye bağırdığını hayal
    edeceksin.
    Kara, hiç görünmese bile,
    hiç olmazsa neyi aradığını ve neyi kaybettiğini
    bileceksin,
    çektiğin onca fırtınanın, varmayı umduğun o umutlu
    hedefle mana kazandığını anlayacaksın.

    Her şeyini kaybetsen de hayallerini
    kaybetmeyeceksin.
    Neyi aradığını hiç unutmayacaksın.
    Sevinçleri ne kadar hatırlarsan, acının derinliğini
    o kadar kavrayacaksın.
    Yaşadığın ve yaşayabileceğin güzel şeyleri ne kadar
    çok düşünürsen
    öfken o kadar keskinleşecek.
    Karanlık inerken ışığa daha dikkatli bakacaksın.
    Geleceğinle arana, dibinde canavarların dolaştığı
    bir uçurum koyduklarında,
    nasıl biteceğini bilmediğin atlayışını yapmadan önce,
    geçmişine, sevinçlerine, hayallerine yaslanıp güç alacaksın.

    Sevdiğin bir türküyü mırıldanmaktan hiç vazgeçmeyeceksin.
    Bir çiçek iliştireceksin yakana.
    Ölüm seni kuşattığında, tam da o zaman, hayatı düşüneceksin.
    En azgın, en ihtiraslı sevişmelerini...
    En çılgın hayallerini...
    En çağıltılı kahkahalarını...

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    06.04.2007 - 19:50

    Sabah


    Serin rüzgârlara pencereni aç!
    Karşında fecirle değişen ağaç,
    Bak, seyret ağaran rengini ufkun
    Mahmur gözlerinde süzülsün uykun.
    Bırak saçlarınla oynasın rüzgâr,
    Gümüş çıplaklığı bir başka bahar
    Olan vücudunu ondan gizleme.
    Ne varsa hepsini boyun, saç, meme,
    Esîrden dudaklar okşasın sevsin
    Mademki geceden daha güzelsin!

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    06.04.2007 - 19:49

    ASIRLIK HASRETİMSİN



    İlk gördüğümde tanıdım seni. Sen, yok olmak için var olan binlerce sebebi, yaşam coşkusuna çevirdin. Huzurundan tanıdım seni, beni sarışından, sana yanışımdan tanıdım. Senden vazgeçişimden tanıdım bir ömürdür seni beklediğimi. Bir günlüğüne geldim hayatına; bin yıllık gitmek üzere, bir defa geldim. Tüm acemiliğimi, çocukluğumu, sırlarımı, yozluğumu, yaşımdan büyük yaşlanmışlığımı, tükenmişliğimi, varımı-yoğumu cebime koyup da geldim..Ben geldim


    Sefil servetimi sana sakladım belki de Ekmek gibi soframda, şarap gibi kanımdaydın bunca zaman. seni öyle tanımışım ki beklerken, hiç reddetmeden senden vazgeçişim belki de bundandır. Bin asır beklediğim derinliğimsin, buna rağmen sığ denizimsin dost dokunuşlarında, arkadaş cümlelerinde sevgilim olmadığına memnun olurum çoğu kez. Bir ömrü yoluna adamam elbette ama bir ömür daha beklerim bu dost vakitleri, yani seni

    Başımı sana yasladığımda anladım,

    Yaşar Kemal onca kitabında neyi yazmış,

    Hasan Cemal neyi savunmuş;

    Cezmi Ersöz kimi anlatmış..?

    Bana sıcacık sarıldığında anladım; insan bir ömür boyu kimi ararmış

    Seni değil, bana getirdiklerini bekledim aslında yaşadığım tüm sancılarda. Bu yüzden seni kaybetmekten korkmadan sardım ve gidişine ses çıkarmadım... sen başka, bambaşka bir krallığın insanıyken senden seni değil, sadece bana verebileceklerini istedim. Çünkü ben de bambaşka bir krallığın insanıyım. Ve sana verebileceklerimden fazlasını veremem.

    Saklamıyorum, yaralıyım... İçimde taşıdığım tüm ezik, eksik yaşanmışlığımı gösterdim sana... Birazdan unutup gideceğini, benim de senden vazgeçeceğimi düşünmedim. Oyun oynamadım, maskelerimi takıp karşında yenilmez gibi görünmedim...Birazdan her şeyin olabileceğini düşünerek daha fazla sana sarılmak istedim...

    Saklamıyorum, yaralıyım. Bu yaralarımın sebebi değil ama bir sonucusun karşımda. Ezelden gelip ebediyete giden bir özlemsin sen...Dünüm olamayacak kadar geç geldin hayatıma, yarınım olamayacak kadar erken gidebilirsin. Dünüm ve yarınım olamadığın için şimdimde olmayabilirsin...

    Sadece asırlık hasretimsin.

    Özlemek dostluktandır derler... seni neden bunca zaman özlediğimi daha iyi anlıyorum... kaderin olamayacak küçük ve acemi; rüyan olamayacak kadar sana yakın ve kırılganım... Belki de bu yüzden senin hiç bir şeyin olmamaya bile razı sevdim ve belki de bu yüzden hiç savaşmadan vazgeçebilirim senden...

    Sadece asırlardır özledim seni ve asırlar boyu da özleyeceğim...

    Neden gidişine kızamıyacağımıı, anla; sen benim dost tarafımsın, huzur yarımsın. yanımda olamazsın ama yanımda olanlardan beni daha sıcak sarabileceğini biliyorum. yaralarımı sarmayacak olsan da, yaralı olduğumu bil istiyorum... Şimdi sen benim yastığımın altına sakladığım sevdam değil; cüzdanıma koyduğum acım, içimde taşıdığım yaram değilsin; nefes alırken kavuşma hayalini kurduğum yalın bir huzursun sadece...

    Bir de hasretimsin...

    Beni sev diyemem; beni sar, yanına al; kaderin olayım, düşünde yaşayayım diyemem. Gitme diyemem, unutma diyemem...asırlık özlememi anla diyebilirim,belki daha çoğunu da söyleyebilirim ama en gerçek dilek bu olur sanırım...

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    06.04.2007 - 19:49

    Mavi, Maviydi Gökyüzü


    Mavi, maviydi gökyüzü
    Bulutlar beyaz, beyazdı
    Boşluğu ve üzüntüsü
    İçinde ne garip yazdı...

    Garip, güzel, sonra mahzun
    Iıkla yağmur beraber,
    Bir türkü ki gamlı, uzun,
    Ve sen gülünce açan güller.

    Beyaz, beyazdı bulutlar,
    Gölgeler buğulu, derin;
    Ah o hiç dinmeyen rüzgar
    Ve uykusu çiçeklerin.

    Mor aydınlıkta bir çınar
    Veya kestane dibinde;
    Mahmur süzülen bakışlar
    İkindi saatlerinde....

    Birden gülümseyen yüzün
    Sabahların aynasında
    Ve beni çıldırtan hüzün
    İki bakış arasında.

    Kim bilir imdi nerdesin?
    Senindir yine akşamlar;
    Merdivende ayak sesin
    Rıhtım taşında gölgen var.

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    06.04.2007 - 19:48

    ASIRLIK HASRETİMSİN



    Geceyle sarmaş dolaş ezgiler
    Sevişiyor
    Çakmak gözlerdeki kıvılcım
    Tutuşturmuş yürekleri bir kez
    Uzan renklerime
    Dokun uzaktan tenime
    Öpüş sesimle
    Şiirin diliyle
    Seviş
    Düşündeki bedenimle
    Sen de seviş benimle

Toplam 559 mesaj bulundu