Çok eski bir sevgiliye sırf yüreğinde beni duysun diye..
gidiyordun.. elim kolum bağlıydı daha önce de olduğu gibi sadece sustum konuşacak bişey olmadığından değil söyleyeceklerimi bildiğinden sustum.. benden aldıkların vardı umutlarım,heyecanlarım ve derler ya hani en güzel yıllarım ama üzülmüyorum o güzel yıllar seninle daha da güzel oldular her şeyin bir sonu var biliyorum gitmelisin kal diyemem seviyorum seni evet ama artık tüm geceler sadece benim.. beraber izlediğimiz tüm filmler içimizi sızlatan tüm şarkılar senin olsun sevgilim.. giderken bana öyle bir emanet bıraktın ki taşımak çok zor sen yaparsın diyeceksin biliyorum.. söz verdim bir kez sana başarmak zorundayım bir gün otobüs garları seni bana tekrar getirdiğinde aynı bulacaksın beni söz verdiğim gibi başım hep dik olacak EMANETİN ONURUMDUR BİLİYORUM SENİ SEVİYORUM....
ne acı değil mi? her biten günün ardından takvimden bir yaprak daha koparıp atıyoruz geçip giden günlerimize doymadan ve hiç acımadan,
oysa yüreğimin defterinde seninle ilgili bir yaprak bile düşmedi aksine her gün için seninle dopdolu bir yaprak daha ekledim artık yüreğim bu yaprakları taşıyamaz oldu... ne güzel değil mi?
Kadın Her şeye ama her şeye rağmen çok sevmişti adamı Adam Bir gün bile umursamadı kadını Olsun dedi kadın buna da razı oldu buna da katlandı Kadın senelerce ağladı Adam Bir kez olsun silmedi gözyaşlarını Yine de vazgeçmedi kadın buna da dayandı Kadın Hiçe sayıp gururunu adamın ayaklarına kapandı Adam Eski bir eşya gibi sirkeleyip attı kadını ayaklarının dibinden Asla şikayet etmedi kadın bunu da affetti Sonunda adam gidip bir başkasına gönül verdi Hiçe sayıp kadının onun için heba olan yıllarını Kendine bir başkasıyla yeni bir hayat seçti İşte buna dayanamadı kadın Bunu affedemedi Ve kadın Nefretiyle boğdu adamı ve ona olan aşkını
Sevdalar yalandırrr.
Prensiplerim yoktur AMA Seviyesiz değilim Kinci değilim AMA unutmam Şevkat gösteririm AMA şımartmam Kendimle çelişebilirim AMA kafama takmam Ciddiye alırım AMA kapılmam Huzur veririm AMA SÖZ vermem Sahip olurum AMAAAAA ait OLMAM
Sana mucizeler vaat edemem ama, mucize aratmayacak kadar çok sevebilirim seni” Bir sevda masalı bu... Yazmaya henüz başlamadım... İnsan yaşarken yazamıyor bazı şeyleri, aynı kelimelerin arasında gidip geliyor.... Ne zaman yazmaya kalksam hep aynı cümleler... Onun için, yazmaya başlamadım daha...Ama bu bir masal... Bu bir sevda... Ben seni sevdiğimde, aklım hür bir çocuktu... Ne istersem yapabileceğimi, ol dersem olabileceğini, dünyanın ekseninde ömrümü geçireceğimi sanıyordum... Ben seni sevdiğimde en çok kendimi seviyordum...Şimdiyse, seni... Sana dair ilk cümlem “korkuyorum senden” di... O anki gülüşün hala aklımda... Anlayamayan, hoşuna gitmiş, kafası karışmış bir gülüş... “masalları sever misin? ” demiştin bana, sonra da küçük kızının masal kitabından bir masal okumaya başlamıştın... Ben de bu sevda masalını yaşamaya... Masalları severdim, evet... Ama bunu sana söyleyemedim. Korkuyordum senden... Şimdiyse, seni kaybetmekten... Konuşamıyordum, anlatamıyordum, dinleyemiyordum, dizginleyemiyordum duygularımı, içimde deli bir nehir gibi çağlayan aşkı tutamıyordum... Yapamadığım çok şey vardı... Ama sevdim seni... Sana mucizeler vaat etmedim... Ama sen, mucizenin ta kendisiydin... (alıntı)
Karıştığın zaman hayata arkadaşların olacak,güzel anların paylaştığın..şanslıysan eğer dostluğu öğreneceksin.. Başka birisi için düşünmeyi üzülmeyi öğreneceksin acıyacaksın bi dolu anlamsızlığa hayatını adamış insanlara.. Anlayacaksın ama anlatamayacaksın gün gelecek biriyle tanışacaksın eğer öğrenmişsen bu dünyada saklanmayacak tek şeyin sevgi olduğunu v sevmekten gurur duyabilmeyi..düşünmeden hiçbir şeyi konuşma sırasını yüreğine devredeceksin.. Hayır derse eğer sevginle mutlu olma vakti demektir kızmadan hiçbirşeye ve hiçkimseye kabul ederse işte ozaman hayat tüm servetini sunmuştur sana her anında onla olacaksın. Ne birlikte olmak yetecek sana ne ayrı olmak en güzel yalanları onla paylaşacaksın her seferinde doğru olduğuna inandığın ve öyle olması gereken yalanları beni hiç bırakma diyecek sana bunun imkansızlığına inandırmaya çalışırken onu ve sen de inanmışken hiç ayrılmayacağınıza birkaç veda sözcüğü duyacaksın onun ağzından.. Hayatında duyduğun en berbat sözcükler olacak bunlar anlamayacaksın nedenini sözcüklerin tükendiğini hissedeceksin ve nefes almanın zorlaştığını gözyaşların akmak için yalvaracak sana.. Kalbin her seferinde tonlarca yükü kaldırıyormuşcasına atacak telefona bakacaksın elin uzamanacak tuşlara arayamayacaksın,aramayacak... Kederlerin olacak umutların her yapmayı planladığın aklına geldiğinde bir ağrı duyacaksın göğsünde.. Ne olursa olsun unutmaya çalışma sakın çünki unutmaya çalıştıklarındır bu hayatı yaşanabilir kılann.. GÜLÜMSE.. ve yaşadıkların için haz duydukların için sevdiğin için sevildiğin için.. Mutlu olmayı da öğrenmek gerektiğini öğretiyor hayat akılda kalması gereken tek şey ne şartta olursa olsun mazi de olsa bende sevildim diyebilmek...
Aşk bitti Elimden sanki minik bir balık kayıp gitti Aşk bitti İçimden sanki bir şeyler kopup gitti Aşk hiç biter mi Hiç bir şey olmamış gibi Boşlukta kaybolup gider mi Aşk hiç biter mi
Kalır adımızla Bir sokak duvarında Bir ağaç kabuğunda Bir takvim kenarında Kalır bir çiçekte Bir defter arasında Bir tırnak yarasında Bir dolmuş sırasında Kalır bir odada Bir yastık oyasında Bir mum ışığında Bir yer yatağında Aşk hiç biter mi
Kalır dilimizde Yinelenen bir şarkıda Bir okul çıkışında Bir çocuk bakışında Kalır bir kitapta Bir masal perisinde Bir hasta odasında Bir gece yarısında Kalır bir durakta Yırtık bir afişte Buruk bir gülüşte Dağılmış yürüyüşte Aşk hiç biter mi
Kalır bir sokakta Bir genel telefonda Bir soru yanıtında Bir komşu suratında Kalır bir pazarda Bir kahve kokusunda Bir tavşan niyetinde Bir çorap fiyatında Kalır bir yosunda Bir deniz kıyısında Bir martı kanadında Bir vapur bacasında Aşk hiç biter mi
ISKALAMA LÜKSÜN YOK SENİN Bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun. Giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır. Sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya hazırdır. Hani ağzınla kuş tutsan 'Bu kuşun kanadı neden beyaz değil? ' diye bir soruyla bile karsılaşabilirsin.. iki ucu keskin bıçaktır bu işin. Yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın her zaman. Bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur.İyi halin cezanda indirim sağlamaz. Sen, 'Ama senin için şunu yaptım' derken o, 'şunu yapmadın' diye cevap verecektir. Ve ne söylesen karşılığında mutlaka başka bir iddiayla karşılaşacaksındır. Üzülme, sen aşkı yaşanması gerektiği gibi yaşadın.Özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, düşündün, şiirler yazdın. 'Peki o ne yaptı' deme. Herkes kendinden sorumludur aşkta. Sen aşkını doya doya yaşarken o kendine engeller koyuyorsa bu onun sorunu. Bir insan eksik yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için? Hayatı ıskalama lüksün yok senin. Onun varsa, bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın. Her zamanki gibi yaşayacaksın sen. 'Acılara tutunarak' yaşamayı Öğreneli çok oldu. Hem ne olmuş yani, yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil. Sen mutluluğu hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki.... Epeydir eline almadığın kitaplar seni bekliyor.Kitap okurken de mutlu oluyorsun unuttun mu? Kentin hiç görmediğin sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif verecek sana.Yine içeceksin rakını balığın yanında. Üstelik dilediğin kadar sarhoş olma özgürlüğü de cabası.... Sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun aslolan yürektir.Yürek sesi ne bilmeyenler, ya da bilip de duymayanlar acıtsa da içini unutma; yasadığın sürece o yürek var olacak seninle birlikte. Sen yeter ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu. Elbet bitecek güneşe hasret günler. Ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini...
seni özledim...sözcüklerini... varlığını...bendeki senin, var olmanı.. şimdi yoksun.. keşke olsaydın şimdi.. sözcüklerini arkadaşlığını, hiç duymadığım sesini özledim
Bir çocuk için hayatın anlamıdır oyun Hayatın ta kendisi Hayatın rengi, vazgeçilmezidir Ki gözü hiçbir şeyi görmez bu oyun uğruna Uykusuzluğuna, huysuzluğuna, susuzluğuna Ve diğer herşey uğruna İşte sen de benim çocukluğumun vazgeçilmeziydin Düşünmek aklıma bile gelmezdi oyun olduğunu Hayatın daha başka yanlarının da olduğunu Seninle oynarken bu aşk oyununu… Sen benim prensesim Ben de senin beyaz atı olmasa da İyi atçılık oynayan Beyaz pelerinli prensindim…
Sulu boyayla boyayıp da yaptığım Yüreğime bastığım en güzel patates baskılarımdın Tekrar tekrar boyayıp da yeniden yaptığım Çiftli gazete sayfasından yaptığım en büyük gemiler Senin içindi İçine kattıklarımsa benim içimdi Bacasından tütense yanan kalbimdi… En sevdiğimiz oyundu yakalamaç Sen kaçardın ben kovalardım Küt küt eden yüreğin yüreğimi tetiklerdi Ellerin ellerimi kilitlerdi Senin içindi bu sobelemeler,evcilikler, körebeler Bütün tekerlemeler, bütün bilmeceler Senin içindi en güzel resimler, müzikler En içten gülüşler…
Akşam olup da Yemek vakti gelince Eve gitmek istemezdi yüreğim Bitip tükenmezdi işte sana olan bu hevesim Böylesi çoşkuyla atarken yüreğim Böyle yanmaz, böyle kanamaz,böyle acımazdı Arkasını dönüp giderken sevdiğim…
Bilmezdi yüreğim gidişleri Tükenmezdi koccaman sevişleri Umutlardı, hayallerdi geleceği Yüreğiyle ödeyeceği Bir canıydı vereceği Ama yine de vazgeçmeyeceği Sevdiğine elvereceği Yüreğini yollara sereceği Böyle bir oyundur hayat Çocuk olana, çocuk kalana…
gittiğin yerde güneşle ay-(ın) denize düştüğünü görürsen hisset beni yum gözlerini saçlarını dağıtan ılık bir esinti ayaklarını ıslatan küçük dalgalar ve sesini duyduğun beyaz martılar çaresiz suskunluğumdu buralarda korkma seni oralarda sarar
bakma artık kusuruma bakma ağırlayamadım kalbimde seni belki yıldızlardı bana söyleyen gerçeği ne söylesem boş gelir belki de doldurmaz içini alnıma yazdığım sevdayı bebeğim kendi dilinle değil deniz diliyle oku emi söyleyecektir sana aşkın dili seviyorum seni
Aç yelkenini sularıma Dalga dalga uçurayım seni Buz kadar soğuk sularım İliklerine dek titreteyim seni Sal kanatlarını rüzgarıma Diyar diyar estireyim seni Dört mevsim durmak bilmem ben Gel hadi, kaçırayım seni Bırak kendini cennetime Bahçe bahçe gezdireyim seni Sıkılırsan bir gün döneriz şu cehenneme Biliyorum, hiç dönmeyeceğiz geri...
her akşam bundan böyle bekleme yolumu gelmeyeceğim belki böylesi daha iyidir senin yokluğun ızdırabı hafifler bundan boyle sana şiirler yazmayacağım mısralarım dolup taşmıyacak bunu sen istedin sevemedim diyemedim eline bir fırsat geçti sonra faydalanıp beni gönlünden atmak istedin herşeye rağmen seni çok seviyorum deli diyeceksin bana ama ne çıkar sen gerçek aşkın manasını nefretin aşk olduğunu bilemesin ki seneler su gibi akıp gidecek ve sen baska şehirlerde olacaksın ama unuttuğun yerlerde seni hatırlayacak birisi olacak seni seviyorum daima satırlarda saklı bu söz zaman tesadüf seni yolunun üzerindeki mezarlığa doğru itecek karamsar düsüncelerle ilerleyeceksin selvilli yollardan gözüne bir mezar taşı ilişecek bakacak ve ansızın af dileyeceksin benden ömründe vermediğin bir gül demeti bırakacaksın toprağıma ve tekrar geri döneceksin selvilli yollardan bir zelzeleyi andıran titrekli dizlerinle ağlamaklı gözlerinle evine çocuklarına ve mutlu yuvana döneceksin beni hiç unutmayacaksın zalim sevgilim...
Aşk cesaret ister,kocaman bir yürek ister. Aşk hayata karşı islenilen en doğru suç ortaklığıdır. Aşk hayatın tek düzeliğine, bütün sıradanlığına en soylu başkaldırıdır.Ondan korkup kaçmak hiç kimseye yakışmaz. Ve elbette aşkı suçlamak, yargılamak, karalamak inkar etmek de asla yakışık olmaz.
Niçin aşk? Nedir bu aşk denilen şey, elle tutulmaz gözle görülmez bir şeyse nedir bu yaşanan somut acılar,güzellikler? Tek başına aşkı tanımlamak her şeyden soyutlamak mümkün mü? Hayır! Aşk bugünlerde bazılarına göre plastikten bile yeniden yapıldı.Dünyada yaşanan suniliğe doğru gidiş aşkın etrafını sardı.
Nedir şu aşk...? Aşk hayatin bize hazırladığı en güzel sürprizdir, bu yüzden de kalpleri ne zaman ele geçireceği hiç belli değildir. Daha ne olduğunu bile anlayamadan onun hükümdarlığına giriverirsiniz.
Aşk; en yalın biçimde anlatılan tek kavramdır o, adi kendisidir zaten. Onu anlatmak için sonu gelmez cümleler kurmanıza gerek yoktur, 'Aşık oldum' dediğiniz an akan sular durur, küçücük çocuk bile sizi rahatlıkla anlayabilir, çünkü aşkın dili tektir.
Aşkın zamanını biz ayarlayabilseydik eğer ve kime neden aşık olduğumuzu anlayabilseydik,aşkın sırrını da çözerdik herhalde. Ama o zaman da aşkın insani alıp götüren büyüsü tamamen kaybolurdu.
Aşk hayata karşı islenen en güzel ve en doğru suç ortaklığıdır, aşk hayatin bütün tek düzeliğine, bütün sıradanlığına en soylu başkaldırıdır. Ondan korkup kaçmak hiç kimseye yakışmaz. Ve elbette yaşanılan aşkı suçlamak,yargılamak, karalamak, inkar etmek de aşka yakışık kalmaz. Bu önce haksızlık, kendinize saygısızlık olur. İnsan sonuna kadar savunmalı aşkını, karşılık görmese de, acı çekeceğini hissetse de, yarin terk edileceğini bilse de, ailesini karsısına alacağını bilse de taviz vermemeli aşkından, 'Seni Seviyorum' diyebilmeli göğsünü gere gere.
Aşk iste o zaman aşktır. Ve bunun doğrusu yanlışı yoktur, zaten aşkın kendisi doğrudur.
Aşkın zamanı yoktur, hep hazırlıksız yakalar insani. Evli olmanız, sevgilinizin olması, bir ayrılığın taze yaralarını kurutmaya çalışmanız,bağlılıktan korkmanız, ailenizden çekinmeniz, hatta sevilenin hapse girmesi bile onun hiç mi hiç umurunda değildir. İste aşk bütün bunlara tek başınıza karşı gelebilme yürekliliğidir, belki de yeni hayata geçebilme yolu...
Aşkın ne zaman gelebileceği belli olmadığı gibi, ne zaman gideceği de hiç belli değildir. Fazla vakti yoktur onun, uzun süre beklemeye ve bekletilmeye tahammülü de yoktur. Bir başka göze bakmaya, bir başka tene dokunmaya başlaması o kadar da zor değildir...
Aşktan değil, onun kaçmasından korkun ve doğruluğuna yanlışlığına bakmadan sonuna kadar savun aşkını. Biliyor musunuz, hayat zaten kocaman bir yalan, bu kadar sahteliğin içinde gerçek ve doğru olan tek güzellik AŞK.! ! . Lütfen ona haksizlik etmeyin.. Aşkına sana aşık olana sahip çık ve onu kaybetme ' SENİ SEVİYORUM ' Demek İçin Geç Kalma; Sevgiyle Kal..
Önce burnuma damladı. Ben yine telaşlı, yine kavgalı, yine bilmez bir günümdeydim. Kendime bile ne yaptığımı açıklayamayacağım bir işin peşindeydim. Aklıma gelen soruları geri çevirmek için şarkı söylüyordum. Hiç birinin sözlerini sonuna kadar bilmeden, oyalanıyordum. O garip şarkıya neden taktım bilmiyorum, birden elime dokundu. Ben korktum ama elim korkmadı. Sıcaklığını sevdim.
Bir gün hayatımdaki herkesi aynı odaya toplayıp, yarım saat gecikmeliyim. Mart ayında, İstanbul’da…
başımı yaslayınca göğsüne...............................sen benim ilham perim ılık nefesin saçlarımı okşardı..............................yazdığım en güzel şiirim fırtınalar koparken denizlerde..............................ben seni mısralarım gibi senin yüreğin bana limandı.................................şiire aşık şair gibi sevdim seni sevmiyorum demiştim ya işte o soylediğim en büyük yalandı - Ne şarkılar ne şiirler artık teselli etmiyor............
ne şarkılar ne şiirler artık teselli etmiyor sensiz koca şehir istanbul dar gelıyor
Bir dağın tepesinde yere düşmek üzere olan bir yaprak içindeki hayalini haykırmış. 'Ben denizlere ulaşmak istiyorum.Bir gün denize ulaşacağım ve hayalimi yaşayacağım.' Yaprağın üzerinde bulunduğu ağacın hemen dibinde yatıveren bir kütük boğuk bir sesle; 'Ben de 'demiş.Ben de denize ulaşmak istiyorum.
Fakat yaprak ona küçümseyen ve alaycı bir ifade ile 'Sen asla denize ulaşamazsın.Çünkü beni denize ulaştıracak rüzgar şimdi çıkar gelir.
Bir çırpıda orada olurum.Ancak sen ağır ve hantalsın.Sonsuza dek burada kalacaksın.
' Gerçekten de bir rüzgar çıkmış.
Kuzeyden güneye doğru esen rüzgar bir süre sonra güneyden batıya doğru esmiş.
Tam doğru istikamette iken birden güneyde olan denizin tersine doğru havalanmış.
Bir tepeden diğer tepeye,bir vadiden diğer vadiye sürüklenip durmuş.
En son bir çamura saplanıp kalmış.
Kütük ise yakınındaki akarsuyun denize gittiğini biliyormuş. Kendini suların kollarına bırakmış ve gitmiş.
Akarsuyun kenarında bir çamura saplanıp kalmış yaprağı görünce ona şunu demiş;
'Unutma sevgili yaprak her hayale giden bir yol vardır.
Gelip geçici rüzgarlarla hayale gidilmez.
Ancak sürekli akan sularla gidilir.'
Herşeyi bildiğini sanma! gerçekte çok bilgili olsanda kendine Cahilim diyebilecek cesaretin olmalı.
Bir yürek nelere yeterse, bir can bir cani ne kadar severse bir damardan ne kadar çok kan geçerse, yasam ölüme ne kadar degerse, sen de benim için o kadar degerlisin.
Seni yildizlara benzetiyorum onlar kadar etkileyici,çekici ve güzelsin ama aranizda tek fark var onlar milyonlarca sen bir tanesin...
Bugün mavi bulutlari avucunuza mutlulugu bas ucunuza sevgimi de usulca kalbinize koyuyorum. Günes yalnizca sizin için dogsun sizi seviyorum! Sevgililer gününüz kutlu olsun. . Sabah seni izlemesi için bir melek yolladim pesinden ama düsündügümden de erken döndü. Ne oldu dedim? \'Bir melek asla baska bir melegi izleyemez\' dedi Canim...
Seni ne kadar sevdigimi ögrenmek istersen yere düsen her yagmur damlasini tutmaya çalis; tutabildiklerin senin sevgin, tutamadiklarinsa; benim sana olan sevgimdir.
Gözlerinde mutluluk, ask, sevgiyi gördüm Askim
Hayatta iki kör taniyorum; 1.\'si senden baskasini görmeyen ben, 2.\'si beni göremeyen sen...
Bir Gün Cehennemde Karsilasabiliriz. Sen Kalp Hirsizi Oldugun için, Bense Tanriyi Birakip Sana Taptigim için
Dünyadaki en güzel seyi sana vermek isterdim ama seni sana veremem ki?
insanlar kirmizi güllerin pesinde kosarken ayaklari altinda ezilen papatyalarin farkina bile varmazlar
Askin ilk solugu mantigin son solugudur.
En sürekli ask karsiligi olmayan asktir.
Bir delinin seni öpmesine izin ver,ama bir öpücügün seni delirtmesine izin verme
Insanlar hep birilerinin pesinden kosarlar, ama dönüpte kendi peslerinden kosanlara hiç bakmazlar
Nice insanlar gördüm kalpleri bombos ama mutlu, çok az insanlar gördüm kalpleri sevgiyle dolu ama ask atesiyle yanip kavrulan, hüzünlü ve mutsuz!
Ben seni unutmak için sevseydim sana olan tutkunlugumu kalbime degil günesin çiktigi zaman kaybolan bugulu camlara yazardim
ACIYI HISSETMIYORUM. SEVMEYI BECEREMIYORUM. CARESIZLIK HIC BITMEYEN BIR SENFONI SENSIZ... HAYAT HICBIR INSAN ICIN AGLAMAYA DEGMEZ.ZATEN DEGEN INSAN AGLATMAZ.YINE DE AGLAMAK ISTIYORSAN,BASINI DIK TUT KI GOZYASLARIN AGLATAN KADAR ALCALMASIN.SANA SEVGIMI SOYLESEM SEVGIMDEN KORKARSIN.BEN SENIN ICIN OLMASAM BILE SEN BENIM ICIN HEP VARSIN...
TAVSİYELER Evlilik Üzerine Kötü Giden Evlilik Nasıl Kurtarılır? Evliliğe Dair Söylenenler Mükemmel Bir Eş Olmak İçin Evliliği Küçümsemeyin ANNE ÇOCUK Düşük Korkusu Doğurganlığı Arttırmanın 10 Yolu İştahsızlığın Önüne Geçmek İçin Neler Yapılır Çocuğa Ölümü Nasıl Anlatmalı Yeryüzüne birlikte geldiniz ve sonsuza dek birlikte yasayacaksiniz, Ölümün ak kanatlari günlerinizi bölene dek birlikte olacaksiniz, Tanri'nin suskun anilari katina eristiginizde bile birlikte olacaksiniz, Ama birakin da bunca beraberligin arasinda biraz bosluklar olsun, Ve Tanrisal alemin rüzgarlari esip dolanabilsin aranizda, Birbirinizi sevin,ama sevginin üzerine baglayici anlasmalar koymayin, Birakin yüreklerininzin sahilleri arasinda gelgit çalkalanan bir deniz olsun Sevgi. Birbirinizin kadehini onunla doldurun ama ayni kadehe egilip içmeyin, Ekmeginizi bölüsün, ama ayni lokmayi dislemeye kalkmayin, Sarki söyleyin, dans edin, eglenin birlikte, ama ikinizin de birer Yalniz oldugunu unutmayin, Çünkü lavtadan dagilan muzik ayni, ama nagmeleri çikaran teller ayridir, Yüreklerinizi birbirine baglayin ama biri ötekinin saklayicisi olmasin, Çünkü ancak Hayat'in elidir yüreklerinizi saklayacak olan, Hep yanyana olun, ama birbirinize fazla sokulmayin, Çünkü tapinagi tasiyan sütunlar da ayridir, Çünkü bir selvi ile bir mese birbirinin gölgesinde yetismez...
20.03.2007 - 20:45
Çok eski bir sevgiliye sırf yüreğinde beni duysun diye..
gidiyordun..
elim kolum bağlıydı
daha önce de olduğu gibi sadece sustum
konuşacak bişey olmadığından değil
söyleyeceklerimi bildiğinden sustum..
benden aldıkların vardı
umutlarım,heyecanlarım ve derler ya hani en güzel yıllarım
ama üzülmüyorum o güzel yıllar seninle daha da güzel oldular
her şeyin bir sonu var biliyorum
gitmelisin kal diyemem
seviyorum seni evet
ama artık tüm geceler sadece benim..
beraber izlediğimiz tüm filmler
içimizi sızlatan tüm şarkılar senin olsun sevgilim..
giderken bana öyle bir emanet bıraktın ki
taşımak çok zor
sen yaparsın diyeceksin biliyorum..
söz verdim bir kez sana
başarmak zorundayım
bir gün otobüs garları seni bana tekrar getirdiğinde
aynı bulacaksın beni
söz verdiğim gibi başım hep dik olacak
EMANETİN ONURUMDUR BİLİYORUM
SENİ SEVİYORUM....
17.03.2007 - 14:40
Ah Yapraklar
ne acı değil mi?
her biten günün ardından takvimden bir yaprak daha koparıp atıyoruz
geçip giden günlerimize doymadan ve hiç acımadan,
oysa yüreğimin defterinde seninle ilgili bir yaprak bile düşmedi
aksine her gün için seninle dopdolu bir yaprak daha ekledim
artık yüreğim bu yaprakları taşıyamaz oldu...
ne güzel değil mi?
17.03.2007 - 14:32
Kadın
Her şeye ama her şeye rağmen çok sevmişti adamı
Adam
Bir gün bile umursamadı kadını
Olsun dedi kadın buna da razı oldu buna da katlandı
Kadın senelerce ağladı
Adam
Bir kez olsun silmedi gözyaşlarını
Yine de vazgeçmedi kadın buna da dayandı
Kadın
Hiçe sayıp gururunu adamın ayaklarına kapandı
Adam
Eski bir eşya gibi sirkeleyip attı kadını ayaklarının dibinden
Asla şikayet etmedi kadın bunu da affetti
Sonunda adam gidip bir başkasına gönül verdi
Hiçe sayıp kadının onun için heba olan yıllarını
Kendine bir başkasıyla yeni bir hayat seçti
İşte buna dayanamadı kadın
Bunu affedemedi
Ve kadın
Nefretiyle boğdu adamı ve ona olan aşkını
Sevdalar yalandırrr.
Prensiplerim yoktur AMA
Seviyesiz değilim
Kinci değilim AMA unutmam
Şevkat gösteririm AMA şımartmam
Kendimle çelişebilirim AMA kafama takmam
Ciddiye alırım AMA kapılmam
Huzur veririm AMA SÖZ vermem
Sahip olurum AMAAAAA ait OLMAM
sevdalar yalandırrr................
17.03.2007 - 14:28
GÖZLERİN KAL DİYOR
Bu nasıl ayrılık, bu nasıl veda
Gözlerin kal diyor dudakların git
Bakışın anahtar, gözlerin kilit
Ellerin aç diyor, dudakların git.
Ayrılık; dönüşü olmayan nehir
Yalnızlık; yıkılmış bomboş bir şehir
Kaç sevda kül oldu böyle kimbilir
Gözyaşın kal diyor, dudakların git.
Gidersem, bir daha dönmeyeceğim
Kalırsam, kalbime yenileceğim
Çözemedim seni delireceğim
Gözlerin kal diyor, dudakların git.
Duvardan insin mi resimlerimiz,
Yabancı olsun mu isimlerimiz?
Ya o, deli dolu gecelerimiz
Anılar kal diyor, dudakların git.
Bu roman da biter belki birazdan
Ne aşklar yıkıldı gururdan, nazdan
Ağlıyor besteler yine hicâzdan
Şarkılar kal diyor, dudaklar git...
Ahmet Selçuk İLKAN
17.03.2007 - 14:24
Sana mucizeler vaat edemem ama, mucize aratmayacak kadar çok sevebilirim seni”
Bir sevda masalı bu... Yazmaya henüz başlamadım... İnsan yaşarken yazamıyor bazı şeyleri, aynı kelimelerin arasında gidip geliyor.... Ne zaman yazmaya kalksam hep aynı cümleler... Onun için, yazmaya başlamadım daha...Ama bu bir masal... Bu bir sevda...
Ben seni sevdiğimde, aklım hür bir çocuktu... Ne istersem yapabileceğimi, ol dersem olabileceğini, dünyanın ekseninde ömrümü geçireceğimi sanıyordum... Ben seni sevdiğimde en çok kendimi seviyordum...Şimdiyse, seni...
Sana dair ilk cümlem “korkuyorum senden” di... O anki gülüşün hala aklımda... Anlayamayan, hoşuna gitmiş, kafası karışmış bir gülüş... “masalları sever misin? ” demiştin bana, sonra da küçük kızının masal kitabından bir masal okumaya başlamıştın... Ben de bu sevda masalını yaşamaya... Masalları severdim, evet... Ama bunu sana söyleyemedim. Korkuyordum senden... Şimdiyse, seni kaybetmekten...
Konuşamıyordum, anlatamıyordum, dinleyemiyordum, dizginleyemiyordum duygularımı, içimde deli bir nehir gibi çağlayan aşkı tutamıyordum...
Yapamadığım çok şey vardı... Ama sevdim seni...
Sana mucizeler vaat etmedim...
Ama sen, mucizenin ta kendisiydin...
(alıntı)
17.03.2007 - 14:22
Karıştığın zaman hayata arkadaşların olacak,güzel anların paylaştığın..şanslıysan eğer dostluğu öğreneceksin..
Başka birisi için düşünmeyi üzülmeyi öğreneceksin acıyacaksın bi dolu anlamsızlığa hayatını adamış insanlara..
Anlayacaksın ama anlatamayacaksın gün gelecek biriyle tanışacaksın eğer öğrenmişsen bu dünyada saklanmayacak tek şeyin sevgi olduğunu v sevmekten gurur duyabilmeyi..düşünmeden hiçbir şeyi konuşma sırasını yüreğine devredeceksin..
Hayır derse eğer sevginle mutlu olma vakti demektir kızmadan hiçbirşeye ve hiçkimseye kabul ederse işte ozaman hayat tüm servetini sunmuştur sana her anında onla olacaksın.
Ne birlikte olmak yetecek sana ne ayrı olmak en güzel yalanları onla paylaşacaksın her seferinde doğru olduğuna inandığın ve öyle olması gereken yalanları beni hiç bırakma diyecek sana bunun imkansızlığına inandırmaya çalışırken onu ve sen de inanmışken hiç ayrılmayacağınıza birkaç veda sözcüğü duyacaksın onun ağzından..
Hayatında duyduğun en berbat sözcükler olacak bunlar anlamayacaksın nedenini sözcüklerin tükendiğini hissedeceksin ve nefes almanın zorlaştığını gözyaşların akmak için yalvaracak sana..
Kalbin her seferinde tonlarca yükü kaldırıyormuşcasına atacak telefona bakacaksın elin uzamanacak tuşlara arayamayacaksın,aramayacak...
Kederlerin olacak umutların her yapmayı planladığın aklına geldiğinde bir ağrı duyacaksın göğsünde..
Ne olursa olsun unutmaya çalışma sakın çünki unutmaya çalıştıklarındır bu hayatı yaşanabilir kılann.. GÜLÜMSE.. ve yaşadıkların için haz duydukların için sevdiğin için sevildiğin için.. Mutlu olmayı da öğrenmek gerektiğini öğretiyor hayat akılda kalması gereken tek şey ne şartta olursa olsun mazi de olsa bende sevildim diyebilmek...
Aşk bitti
Elimden sanki minik bir balık kayıp gitti
Aşk bitti
İçimden sanki bir şeyler kopup gitti
Aşk hiç biter mi
Hiç bir şey olmamış gibi
Boşlukta kaybolup gider mi
Aşk hiç biter mi
Kalır adımızla
Bir sokak duvarında
Bir ağaç kabuğunda
Bir takvim kenarında
Kalır bir çiçekte
Bir defter arasında
Bir tırnak yarasında
Bir dolmuş sırasında
Kalır bir odada
Bir yastık oyasında
Bir mum ışığında
Bir yer yatağında
Aşk hiç biter mi
Kalır dilimizde
Yinelenen bir şarkıda
Bir okul çıkışında
Bir çocuk bakışında
Kalır bir kitapta
Bir masal perisinde
Bir hasta odasında
Bir gece yarısında
Kalır bir durakta
Yırtık bir afişte
Buruk bir gülüşte
Dağılmış yürüyüşte
Aşk hiç biter mi
Kalır bir sokakta
Bir genel telefonda
Bir soru yanıtında
Bir komşu suratında
Kalır bir pazarda
Bir kahve kokusunda
Bir tavşan niyetinde
Bir çorap fiyatında
Kalır bir yosunda
Bir deniz kıyısında
Bir martı kanadında
Bir vapur bacasında
Aşk hiç biter mi
17.03.2007 - 14:20
ISKALAMA LÜKSÜN YOK SENİN
Bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve
buna rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun. Giden
zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun
dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir
işe yaramayacaktır. Sen kendini paralarken o
her zaman bahaneler bulmaya hazırdır. Hani ağzınla kuş
tutsan 'Bu kuşun kanadı neden beyaz değil? ' diye bir
soruyla bile karsılaşabilirsin.. iki ucu keskin
bıçaktır bu işin. Yaptıklarınla değil yapmadıklarınla
yargılanırsın her zaman. Bu mahkemede hafifletici
sebepler yoktur.İyi halin cezanda indirim sağlamaz.
Sen, 'Ama senin için şunu yaptım' derken o,
'şunu yapmadın' diye cevap verecektir. Ve ne söylesen
karşılığında mutlaka başka bir iddiayla
karşılaşacaksındır. Üzülme, sen aşkı yaşanması
gerektiği gibi yaşadın.Özledin, içtin, ağladın,
güldün, şarkılar söyledin, düşündün, şiirler yazdın.
'Peki o ne yaptı' deme. Herkes kendinden sorumludur
aşkta. Sen aşkını doya doya yaşarken o kendine
engeller koyuyorsa bu onun sorunu. Bir insan eksik
yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak
için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için?
Hayatı ıskalama lüksün yok senin. Onun varsa, bırak o
lüksü sonuna kadar yaşasın. Her zamanki
gibi yaşayacaksın sen. 'Acılara tutunarak' yaşamayı
Öğreneli çok oldu. Hem ne olmuş yani, yalnızlık o
kadar da kötü bir şey değil. Sen mutluluğu hiçbir
zaman bir tek kişiye bağlamadın ki.... Epeydir eline
almadığın kitaplar seni bekliyor.Kitap okurken de
mutlu oluyorsun unuttun mu? Kentin hiç görmediğin
sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif
verecek sana.Yine içeceksin rakını balığın yanında.
Üstelik dilediğin kadar sarhoş olma özgürlüğü de
cabası.... Sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve
biliyorsun aslolan yürektir.Yürek sesi ne bilmeyenler,
ya da bilip de duymayanlar acıtsa
da içini unutma; yasadığın sürece o yürek var olacak
seninle birlikte. Sen yeter ki koru yüreğini ve
yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu. Elbet bitecek
güneşe hasret günler. Ve o zaman kutuplarda yetişen
cılız ve minik bitkiler değil, güneşin çiçekleri
dolduracak yüreğini...
17.03.2007 - 14:15
seni özledim...sözcüklerini... varlığını...bendeki senin, var olmanı..
şimdi yoksun..
keşke olsaydın şimdi..
sözcüklerini arkadaşlığını, hiç duymadığım sesini özledim
17.03.2007 - 14:12
AŞK OYUNU
Bir çocuk için hayatın anlamıdır oyun
Hayatın ta kendisi
Hayatın rengi, vazgeçilmezidir
Ki gözü hiçbir şeyi görmez bu oyun uğruna
Uykusuzluğuna, huysuzluğuna, susuzluğuna
Ve diğer herşey uğruna
İşte sen de benim çocukluğumun vazgeçilmeziydin
Düşünmek aklıma bile gelmezdi oyun olduğunu
Hayatın daha başka yanlarının da olduğunu
Seninle oynarken bu aşk oyununu…
Sen benim prensesim
Ben de senin beyaz atı olmasa da
İyi atçılık oynayan
Beyaz pelerinli prensindim…
Sulu boyayla boyayıp da yaptığım
Yüreğime bastığım en güzel patates baskılarımdın
Tekrar tekrar boyayıp da yeniden yaptığım
Çiftli gazete sayfasından yaptığım en büyük gemiler
Senin içindi
İçine kattıklarımsa benim içimdi
Bacasından tütense yanan kalbimdi…
En sevdiğimiz oyundu yakalamaç
Sen kaçardın ben kovalardım
Küt küt eden yüreğin yüreğimi tetiklerdi
Ellerin ellerimi kilitlerdi
Senin içindi bu sobelemeler,evcilikler, körebeler
Bütün tekerlemeler, bütün bilmeceler
Senin içindi en güzel resimler, müzikler
En içten gülüşler…
Akşam olup da
Yemek vakti gelince
Eve gitmek istemezdi yüreğim
Bitip tükenmezdi işte sana olan bu hevesim
Böylesi çoşkuyla atarken yüreğim
Böyle yanmaz, böyle kanamaz,böyle acımazdı
Arkasını dönüp giderken sevdiğim…
Bilmezdi yüreğim gidişleri
Tükenmezdi koccaman sevişleri
Umutlardı, hayallerdi geleceği
Yüreğiyle ödeyeceği
Bir canıydı vereceği
Ama yine de vazgeçmeyeceği
Sevdiğine elvereceği
Yüreğini yollara sereceği
Böyle bir oyundur hayat
Çocuk olana, çocuk kalana…
17.03.2007 - 10:19
Ağırlayamadım Kalbimde Seni
gittiğin yerde
güneşle ay-(ın)
denize düştüğünü görürsen
hisset beni
yum gözlerini
saçlarını dağıtan
ılık bir esinti
ayaklarını ıslatan
küçük dalgalar
ve sesini duyduğun
beyaz martılar
çaresiz suskunluğumdu buralarda
korkma seni oralarda sarar
bakma artık
kusuruma bakma
ağırlayamadım kalbimde seni
belki yıldızlardı bana söyleyen gerçeği
ne söylesem boş gelir
belki de doldurmaz içini
alnıma yazdığım sevdayı bebeğim
kendi dilinle değil
deniz diliyle oku emi
söyleyecektir sana
aşkın dili
seviyorum seni
17.03.2007 - 10:17
Suya Dokunan...
Aç yelkenini sularıma
Dalga dalga uçurayım seni
Buz kadar soğuk sularım
İliklerine dek titreteyim seni
Sal kanatlarını rüzgarıma
Diyar diyar estireyim seni
Dört mevsim durmak bilmem ben
Gel hadi, kaçırayım seni
Bırak kendini cennetime
Bahçe bahçe gezdireyim seni
Sıkılırsan bir gün döneriz şu cehenneme
Biliyorum, hiç dönmeyeceğiz geri...
17.03.2007 - 10:15
Büyüme Bebek
Büyüme bebek
Hayat seni de harcar
Büyürsen senide dert tiryakisi yapar
Katar önüne diyardan diyara atar
Büyüme bebek
Gözyaşların sel gibi akar....
17.03.2007 - 10:13
Zalim Sevgilim
her akşam bundan böyle bekleme yolumu gelmeyeceğim
belki böylesi daha iyidir
senin yokluğun ızdırabı hafifler
bundan boyle sana şiirler yazmayacağım
mısralarım dolup taşmıyacak
bunu sen istedin sevemedim diyemedim
eline bir fırsat geçti
sonra faydalanıp beni gönlünden atmak istedin
herşeye rağmen seni çok seviyorum
deli diyeceksin bana ama ne çıkar sen gerçek aşkın manasını nefretin aşk olduğunu bilemesin ki
seneler su gibi akıp gidecek
ve sen baska şehirlerde olacaksın
ama unuttuğun yerlerde seni hatırlayacak birisi olacak
seni seviyorum daima
satırlarda saklı bu söz
zaman tesadüf
seni yolunun üzerindeki mezarlığa doğru itecek
karamsar düsüncelerle ilerleyeceksin
selvilli yollardan
gözüne bir mezar taşı ilişecek bakacak ve ansızın af dileyeceksin benden
ömründe vermediğin bir gül demeti bırakacaksın toprağıma
ve tekrar geri döneceksin selvilli yollardan
bir zelzeleyi andıran titrekli dizlerinle ağlamaklı gözlerinle
evine çocuklarına ve mutlu yuvana döneceksin beni hiç unutmayacaksın zalim sevgilim...
16.03.2007 - 16:59
AŞK NEDİR?
Aşk cesaret ister,kocaman bir yürek ister.
Aşk hayata karşı islenilen en doğru suç ortaklığıdır.
Aşk hayatın tek düzeliğine, bütün sıradanlığına en soylu başkaldırıdır.Ondan korkup kaçmak hiç kimseye yakışmaz. Ve elbette aşkı suçlamak, yargılamak, karalamak inkar etmek de asla yakışık olmaz.
Niçin aşk? Nedir bu aşk denilen şey, elle tutulmaz gözle görülmez bir şeyse nedir bu yaşanan somut acılar,güzellikler? Tek başına aşkı tanımlamak her şeyden soyutlamak mümkün mü? Hayır!
Aşk bugünlerde bazılarına göre plastikten bile yeniden yapıldı.Dünyada yaşanan suniliğe doğru gidiş aşkın etrafını sardı.
Nedir şu aşk...?
Aşk hayatin bize hazırladığı en güzel sürprizdir, bu yüzden de kalpleri ne zaman ele geçireceği hiç belli değildir. Daha ne olduğunu bile anlayamadan onun hükümdarlığına giriverirsiniz.
Aşk; en yalın biçimde anlatılan tek kavramdır o, adi kendisidir zaten. Onu anlatmak için sonu gelmez cümleler kurmanıza gerek yoktur, 'Aşık oldum' dediğiniz an akan sular durur, küçücük çocuk bile sizi rahatlıkla anlayabilir, çünkü aşkın dili tektir.
Aşkın zamanını biz ayarlayabilseydik eğer ve kime neden aşık olduğumuzu anlayabilseydik,aşkın sırrını da çözerdik herhalde. Ama o zaman da aşkın insani alıp götüren büyüsü tamamen kaybolurdu.
Aşk hayata karşı islenen en güzel ve en doğru suç ortaklığıdır, aşk hayatin bütün tek düzeliğine, bütün sıradanlığına en soylu başkaldırıdır. Ondan korkup kaçmak hiç kimseye yakışmaz. Ve elbette yaşanılan aşkı suçlamak,yargılamak, karalamak, inkar etmek de aşka yakışık kalmaz. Bu önce haksızlık, kendinize saygısızlık olur. İnsan sonuna kadar savunmalı aşkını, karşılık görmese de, acı çekeceğini hissetse de, yarin terk edileceğini bilse de, ailesini karsısına alacağını bilse de taviz vermemeli aşkından, 'Seni Seviyorum' diyebilmeli
göğsünü gere gere.
Aşk iste o zaman aşktır. Ve bunun doğrusu yanlışı yoktur, zaten aşkın kendisi doğrudur.
Aşkın zamanı yoktur, hep hazırlıksız yakalar insani. Evli olmanız, sevgilinizin olması, bir ayrılığın taze yaralarını kurutmaya çalışmanız,bağlılıktan korkmanız, ailenizden çekinmeniz, hatta sevilenin hapse girmesi bile onun hiç mi hiç umurunda değildir. İste aşk bütün bunlara tek başınıza karşı gelebilme yürekliliğidir, belki de yeni hayata geçebilme yolu...
Aşkın ne zaman gelebileceği belli olmadığı gibi, ne zaman gideceği de hiç belli değildir. Fazla vakti yoktur onun, uzun süre beklemeye ve bekletilmeye tahammülü de yoktur. Bir başka göze bakmaya, bir başka tene dokunmaya başlaması o kadar da zor değildir...
Aşktan değil, onun kaçmasından korkun ve doğruluğuna yanlışlığına bakmadan sonuna kadar savun aşkını. Biliyor musunuz, hayat zaten kocaman bir yalan, bu kadar sahteliğin içinde gerçek ve doğru olan tek güzellik AŞK.! ! . Lütfen ona haksizlik etmeyin..
Aşkına sana aşık olana sahip çık ve onu kaybetme
' SENİ SEVİYORUM ' Demek İçin Geç Kalma; Sevgiyle Kal..
16.03.2007 - 16:01
Dün yağmur elime dokundu
Önce burnuma damladı. Ben yine telaşlı, yine kavgalı, yine bilmez bir
günümdeydim. Kendime bile ne yaptığımı açıklayamayacağım bir işin
peşindeydim. Aklıma gelen soruları geri çevirmek için şarkı söylüyordum. Hiç
birinin sözlerini sonuna kadar bilmeden, oyalanıyordum. O garip şarkıya
neden taktım bilmiyorum, birden elime dokundu. Ben korktum ama elim
korkmadı. Sıcaklığını sevdim.
Bir gün hayatımdaki herkesi aynı odaya toplayıp, yarım saat gecikmeliyim.
Mart ayında, İstanbul’da…
15.03.2007 - 21:50
başımı yaslayınca göğsüne...............................sen benim ilham perim
ılık nefesin saçlarımı okşardı..............................yazdığım en güzel şiirim
fırtınalar koparken denizlerde..............................ben seni mısralarım gibi
senin yüreğin bana limandı.................................şiire aşık şair gibi sevdim
seni sevmiyorum demiştim ya
işte o soylediğim en büyük yalandı
-
Ne şarkılar ne şiirler artık teselli etmiyor............
ne şarkılar ne şiirler
artık teselli etmiyor
sensiz koca şehir
istanbul dar gelıyor
dilim sussada
yüreğim durmuyor
yüzüm gülsede
gözlerim ağlıyor
çekilmiyor sensiz akşamlar
çalmasın hüzünlü şarkılar
saçlarımdaki bütün beyazlar
hasretinin bekçisi oldu yar
yüreğim aşkınla çağlar
yağmurlar sevgime ağlar
elbet bir gün sel olup
deniz gözlerine akar
Güray İlham
15.03.2007 - 21:42
Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer..
Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman,
beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer.....
15.03.2007 - 21:40
Bir dağın tepesinde yere düşmek üzere olan bir yaprak içindeki hayalini haykırmış.
'Ben denizlere ulaşmak istiyorum.Bir gün denize ulaşacağım ve hayalimi yaşayacağım.'
Yaprağın üzerinde bulunduğu ağacın hemen dibinde yatıveren bir kütük boğuk bir sesle;
'Ben de 'demiş.Ben de denize ulaşmak istiyorum.
Fakat yaprak ona küçümseyen ve alaycı bir ifade ile
'Sen asla denize ulaşamazsın.Çünkü beni denize ulaştıracak rüzgar şimdi çıkar gelir.
Bir çırpıda orada olurum.Ancak sen ağır ve hantalsın.Sonsuza dek burada kalacaksın.
' Gerçekten de bir rüzgar çıkmış.
Kuzeyden güneye doğru esen rüzgar bir süre sonra güneyden batıya doğru esmiş.
Tam doğru istikamette iken birden güneyde olan denizin tersine doğru havalanmış.
Bir tepeden diğer tepeye,bir vadiden diğer vadiye sürüklenip durmuş.
En son bir çamura saplanıp kalmış.
Kütük ise yakınındaki akarsuyun denize gittiğini biliyormuş.
Kendini suların kollarına bırakmış ve gitmiş.
Akarsuyun kenarında bir çamura saplanıp kalmış yaprağı görünce ona şunu demiş;
'Unutma sevgili yaprak her hayale giden bir yol vardır.
Gelip geçici rüzgarlarla hayale gidilmez.
Ancak sürekli akan sularla gidilir.'
Herşeyi bildiğini sanma! gerçekte çok bilgili olsanda kendine Cahilim diyebilecek cesaretin olmalı.
15.03.2007 - 14:41
Bir yürek nelere yeterse, bir can bir cani ne kadar severse bir damardan ne kadar çok kan geçerse, yasam ölüme ne kadar degerse, sen de benim için o kadar degerlisin.
Seni yildizlara benzetiyorum onlar kadar etkileyici,çekici ve güzelsin ama aranizda tek fark var onlar milyonlarca sen bir tanesin...
Bugün mavi bulutlari avucunuza mutlulugu bas ucunuza sevgimi de usulca kalbinize koyuyorum. Günes yalnizca sizin için dogsun sizi seviyorum! Sevgililer gününüz kutlu olsun.
.
Sabah seni izlemesi için bir melek yolladim pesinden ama düsündügümden de erken döndü. Ne oldu dedim? \'Bir melek asla baska bir melegi izleyemez\' dedi Canim...
Seni ne kadar sevdigimi ögrenmek istersen yere düsen her yagmur damlasini tutmaya çalis; tutabildiklerin senin sevgin, tutamadiklarinsa; benim sana olan sevgimdir.
Gözlerinde mutluluk, ask, sevgiyi gördüm Askim
Hayatta iki kör taniyorum; 1.\'si senden baskasini görmeyen ben, 2.\'si beni göremeyen sen...
Bir Gün Cehennemde Karsilasabiliriz. Sen Kalp Hirsizi Oldugun için, Bense Tanriyi Birakip Sana Taptigim için
Dünyadaki en güzel seyi sana vermek isterdim ama seni sana veremem ki?
insanlar kirmizi güllerin pesinde kosarken ayaklari altinda ezilen papatyalarin farkina bile varmazlar
Askin ilk solugu mantigin son solugudur.
En sürekli ask karsiligi olmayan asktir.
Bir delinin seni öpmesine izin ver,ama bir öpücügün seni delirtmesine izin verme
Insanlar hep birilerinin pesinden kosarlar, ama dönüpte kendi peslerinden kosanlara hiç bakmazlar
Nice insanlar gördüm kalpleri bombos ama mutlu, çok az insanlar gördüm kalpleri sevgiyle dolu ama ask atesiyle yanip kavrulan, hüzünlü ve mutsuz!
Ben seni unutmak için sevseydim sana olan tutkunlugumu kalbime degil günesin çiktigi zaman kaybolan bugulu camlara yazardim
15.03.2007 - 14:37
AYRILIRKEN GOZYASLARIMI YOLLARINA BIRAKTIM, YURUDUGUM YOLLARDAKI ISIKLARI KAPATTIM, BASTIGIN HER TOPRAGA ESIP SULADIM, BIR GUN DONERSEN YOLLUMU BUL DIYE...
15.03.2007 - 14:35
BIR COCUK GULUSUNDE, RUZGARIN EN CAPKIN OPUSUNDE, YAGMURUN HER SACINA DUSUSUNDE BENI HATIRLA....
15.03.2007 - 14:34
ACIYI HISSETMIYORUM. SEVMEYI BECEREMIYORUM. CARESIZLIK HIC BITMEYEN BIR SENFONI SENSIZ...
HAYAT HICBIR INSAN ICIN AGLAMAYA DEGMEZ.ZATEN DEGEN INSAN AGLATMAZ.YINE DE AGLAMAK ISTIYORSAN,BASINI DIK TUT KI GOZYASLARIN AGLATAN KADAR ALCALMASIN.SANA SEVGIMI SOYLESEM SEVGIMDEN KORKARSIN.BEN SENIN ICIN OLMASAM BILE SEN BENIM ICIN HEP VARSIN...
15.03.2007 - 14:32
EGER HAYATTAN BIKIP OLUME DOGRU SESIZCE YURUMEK ISTERSEN YANIMA GELKI SANA SENSIZLIGIN OLUM OLDUGUNU GOSTEREYIM...
15.03.2007 - 14:31
Evlilik Üzerine
TAVSİYELER
Evlilik Üzerine
Kötü Giden Evlilik Nasıl Kurtarılır?
Evliliğe Dair Söylenenler
Mükemmel Bir Eş Olmak İçin
Evliliği Küçümsemeyin
ANNE ÇOCUK
Düşük Korkusu
Doğurganlığı Arttırmanın 10 Yolu
İştahsızlığın Önüne Geçmek İçin Neler Yapılır
Çocuğa Ölümü Nasıl Anlatmalı
Yeryüzüne birlikte geldiniz ve sonsuza dek birlikte yasayacaksiniz,
Ölümün ak kanatlari günlerinizi bölene dek birlikte olacaksiniz,
Tanri'nin suskun anilari katina eristiginizde bile birlikte olacaksiniz,
Ama birakin da bunca beraberligin arasinda biraz bosluklar olsun,
Ve Tanrisal alemin rüzgarlari esip dolanabilsin aranizda,
Birbirinizi sevin,ama sevginin üzerine baglayici anlasmalar koymayin,
Birakin yüreklerininzin sahilleri arasinda gelgit çalkalanan bir deniz olsun Sevgi.
Birbirinizin kadehini onunla doldurun ama ayni kadehe egilip içmeyin,
Ekmeginizi bölüsün, ama ayni lokmayi dislemeye kalkmayin,
Sarki söyleyin, dans edin, eglenin birlikte, ama ikinizin de birer Yalniz oldugunu unutmayin,
Çünkü lavtadan dagilan muzik ayni, ama nagmeleri çikaran teller ayridir,
Yüreklerinizi birbirine baglayin ama biri ötekinin saklayicisi olmasin,
Çünkü ancak Hayat'in elidir yüreklerinizi saklayacak olan,
Hep yanyana olun, ama birbirinize fazla sokulmayin,
Çünkü tapinagi tasiyan sütunlar da ayridir,
Çünkü bir selvi ile bir mese birbirinin gölgesinde yetismez...
Toplam 559 mesaj bulundu