Meltem Balı Adlı Antoloji.com Üyesinin Hakkın ...

Sen De Öğreneceksin



Sen De Öğreneceksin

sen bilemezsin yalnızlığı
kalabalıklar içinde yalnız kalmanın
sensizliğe hasret çekmenin
ne demek olduğunu
sen bilemezsin ki beni
bilemezsin
nasıl sensizlik içinde kıvrandığımı
sen sana hasretlik çekemezsin ki
sensizlik benim
benim sana hasret
benim sana tutkun
benim sana yangın
ama sende bensizliği
bensizliği öğreneceksin bir gün
sende öğreneceksin
bensizlik neymiş
içinde büyük bir boşluk olacak
o zaman anlayacaksın
o zaman pişmanlıklar duyacaksın
o zaman yanımda olsan
bana sarılsan diyeceksin
ısıtsın ellerin ellerimi
ama ellerimi bulamayacaksın
sana uzanamayacak ellerim
çok ama çok isteyeceksin
ne olur gel yanıma diyeceksin
lakin duymayacak kulaklarım
geleceksin yanıma
baksan bir defa yüzüme diyeceksin
görmeyecek seni gözlerim
artık çok geç kaldığını anlayacaksın
çünkü sevgilim sen geldiğinde
ben toprak olacağım

İnce ince tutunuşlar..

İnce, çok ince tutunuşlarla tutunmuşuz hayata, ince öyle ya..ama sımsıkı bağlanmışız ellerimizdeki halatlara..halatlar tutar mı bizi? ..nereye kadar tutar? ..
dünyevi stresler ne kadar yıpratır şu ince ince halatları değil mi, ne kadar iz bırakır ruhlarımızda..

ama bir gün sular çekilir, ruh uçar gider..hareketsiz bir gemi kalır suyu çekilmiş okyanusun dibinde.

yazık olur kendi kendimize ettiğimiz eziyetlerle hırpalanan kalplerimize..
çoğu zaman kendi kendimize ederiz zaten zulümleri.
kendimizi mutsuz da ederiz, mutlu da..huzurlu da ederiz huzursuz da.
ancak kabahati başka bir şeylerde ararız ya..
dalar gideriz ya dünya telaşına..

işte ince ince bir ah çekip,
sımsıkı sarıldığım halatların ellerimde açtığı yaralarla, teselliye kalkışıyorum kendimi. yaralara merhem Rahmete duyduğumuz inanç ve ümitten başka bir şey olmuyor.

yorgun düşüyor bedenim, bazen kırılıyor yüreğimde bir köşe.

ancak 'La rahadde fiddünya' -'Dünyada rahat yoktur'..

gelir ve geçer dünya..
sular çekilir, hem de aniden..
öyleyse neden bu ümitsizlik? ..

Merhaba Dostluk çukurlarda birikmiş yamur suyu değil ki, Güneş çıktığında kurusun, Bizim dostluğumuz denizler misali,buhar olup uçsa da yamur olup geri döner.

Nasıl ki uzaktaki yıldız parlak gelirse insana, uzakta olduğun için tutkunum sana! Hani en güzel aşklar imkansız gelir ya insana, imkansız olduğun için tutkunum sana.

Yalnızım.

Gündüzler, geceler boyu yalnız,

Ne elimden tutan dost, ne yüzüme gülen kız

Dolaşıp durduğum sokaklar ıssız.



Sokaklar unutturmaz yalnızlığımı,



Bekarım.

Beklemez yolumu penceresinde karım.

Ne bir türkü duyarım bekar odamda ince

Ne dağınık eşyama değer kadın eli

Ne olurdu her akşam eve gelince

Masal gözlü bir çocuk 'Baba' desydi.



Rüyalar unutturmaz bekarlığımı



Çirkinim.

Usandım tek başıma türküler çağırmaktan

Biliyorum güzel değil gözlerim, dudaklarım

İçinizden çıkıp gitsem bir gün diyordum

Başladığım bütün türküler yarım

Öyle bakmayın yüzüme kahroluyorum...



Türküler unutturmaz çirkinliğimi...



Üstelik şairim bilemezsiniz

Her akşam rüzgar gibi sokaklara düşürek

Elleri ceplerinde birisi gezer

Bir yürek taşı gögsünde duygulu, ürkek

Ceylan Yüreğine benzer



Mısralar anlatmaz şairliğimi.

Her yanımı titreten sesinle sevdim seni
Bırakıp gittin! Ağlamayı sevdim senin ardından
Senin için harcanan zamanı, düşünülen her anı sevdim
Seni ban hatırlatan anılarımı sevdim
Öyle bir sevdimki seni
Her seferinde daha çok ağladım
Göz pınarlarım kurusada ağladım
Kalbim ağladı parçalandı dayanamadı ayrılığa
Elimi uzatınca tutabilceğim
ve hep sana vereceğim
O gülleri sevdim
Yokluğunun acısında beni güldüren
Anılarımı sevdim delice.
Ben seni sevdim,tekrar sevdim
Yıllar geçti aradan ben yine seni sevdim
Ama paramparça ama ağlamaklı sevdim seni
Geceleri yıldızların dansı gibi
Güneşin usul batışı gibi
Nisan yağmurunun tazeliği gibi
Hayatın anlamı gibi sevdim seni
Unutmam asla seni
Çünkü seni sevdim
Bin kez ölsemde bir kez sevdim
Bin kez ağlasamda bir kez sevdim
Senin için ölümü sevdim

Serserim benim, deli-divanem
Gamzelim benim, aşkım birtanem
Çiçeğimsin, karda kardelen
Sensiz bir dünyada yaşayamam ben.

Bir bakışınla donuyor kanım
Ne sensiz bir dünya, ne sensiz bir yarın.
Her gün daha fazla yanıyor canım,
Duymuyor musun beni, aşkım kadınım.

Umutlarımdan sallar yaptım,
Kalbine yelken açtım,
Martıları elçi yaptım,
Duymuyor musun beni, aşkım kadınım.

En sonunda Bitti...



Söyledikçe lezzet vardır sözünde
Ruz şeb hayali iki gözümde
Huda'nın emriyle yarin yüzünde
Ak güller açılır güldüğü zaman

Aşkımın dumanı serimi bürür
Divane gönlümü gah ele alır
Sanırım vücudum cennete girer
Yarimi koynuma aldığım zaman

Seviyorum Seni



Geçiverdi yıllarımız,
Acımadan ikimize.
Gördük geldik buralara,
Muradımız ola.

Sen meleklerdensin güzelim,
Hayal ürünüm değil.
Sana bakışımdaki mana,
Muradım ola.

Günışığı vurdumu yüzüne,
Yansımaları taa içime.
Senin gecen gündüzümde,
Gecem olasın.

Gözlerde bitmek isterdim
Mum misali eriyip
Seni hissedeyim
Sevgiyi bileyim ki
Bir işik olabileyim sana
Süzülsen ruhuma
Her gece
Her gece
Gökyüzünde kalacak gözlerin
Yildizlarin meyvelerini üretir ama
Bir yerlerde kalirim
Ay işigi gibi
Geceye süzülürüm
Sevileceksem sev
Sinir tanimadan ama
Göreceksem gör beni
Fakat başin yükseklerde olsun
Bir-iki derken şiirler çogaldi
Sadece senin içindi
Çirkin ya da güzel oldu.

Sen De Öğreneceksin



sen gelseydin zaten
herşey farklı olurdu
sen gelseydin zaten
güneş başka doğardı
çiçekler başka açardı
kuşlar başka öterdi
sen gelseydin
herşey ama herşey
inan çok farklı olurdu

gelmedin işte
gelmedin gitti
boşa beklettin beni
mutlu musun gittiğin yerde
başkasını seviyor musun
arada bir de olsa
beni soruyor musun
aklına getiriyor musun
hala beni seviyor musun

zannetmem ya neyse
öyle olsun
aksi olsa şaşardım
sevseydin gitmezdin zaten
terketmezdin beni
böyle boş yere
bekletmezdin beni
muhtaç etmezdin
güldürmezdin kimselere

yeter ki sen orda
bir başkasıyla mutlu ol
beni sorma, arama
geleceğim diye de
haber yollama
boşa ümit verme
sen gelseydin zaten
inanamazdım, şaşardım
sen gelseydin zaten
ben hemen koşardım

Ayağımda çarık elimde asa
Kandil ışığında ben,
Gönül yolcusuyum
Gecem gündüzüm dağlar tepeler
Hasret ışığında ben,
Gönül yolcusuyum
Bulutlar aşkı ağlar
Yüreğimin ışığında ben
Hasret yolcusuyum..

Dedi 'Hele bir dene'



Dedim sevgiliye;
'Seviyorum işte seni'
'İzin verir misin ki? '
Dedi 'Hele bir dene'

Dedim sevgiliye;
'Yaşamak sevmektir'
'Bendeki bu ateş seninle geçici midir? '
Dedi 'Hele bir dene'

Dedim sevgiliye;
'Uzun zaman oldu, gönül karşılık bulmadı'
'Bu kalp senindir, sende aşk bulunmaz mı? '
Dedi 'Hele bir dene'

Dedim sevgiliye;
'Yorgunum tek başıma yol yürümekten'
'Ne olur, dizlerine yatıp dinlensem? '
Dedi 'Hele bir dene'

Dedim sevgiliye;
'Okşayıp saçlarını, öpsem dudaklarını'
Sinirlenip çattı bana kaşlarını.
Dedi 'Hele bir dene! '

canım



Belirsizliğe açılan
tüm kapılardan nefret ediyorum
ya seviyorsundur
ya da sevmiyorsundur
ya ben çok aptalım
ya da sen benimle dalga geçiyorsun

Sen değil miydin
gel bütün bir hayatı
birlikte paylaşalım dercesine
yüzüme gülümseyen
O güzel gözlerin ilk bana bakmıyor muydu
ömrümden bir parça koparırcasına
Ya sırf merhaba derken bile
ellerindeki o sıcaklığı bir tek bana hissettirmiyor muydun
Sadece benim yanımdayken
gül kokmuyor muydun

Sakın bana kimse
sevgiliye güzel görünür her şey demesin
ne yani onun her haline
ben bir anlam mı yükledim?

Bitmeli artık bu belirsizlik
yaşamak istiyorum anlıyor musun
seninle
ya da

Seni sevmek



Hani gülü koklayınca kokusu kalır ya teninde
İşte öyle bir şeydir seni sevmek
Çekersin ya hani bir cigarayı içine
Yakar kavurur bedenini
Boğar ciğerlerini ya hani
İşte, işte öyle bir şeydir seni sevmek

Memleket, hasret, gurbet...
Nasıl diner ya kavuşunca sarılınca toprağa
Anaya, sevgiliye, evlada...
İşte onun gibi bir şeydir seni sevmek...

Hani öğretmenden öğrenince ilk harfi
İçin içine sığmaz ya
Mutluluktan yeri göğü inletirsin ya...
Titrer bütün alem senin karşında ya hani
İşte öyle mutlu bir şeydir seni sevmek...

Türküler gelir ya uzaktan
Yanına yaklaşınca buram buram sen kokar ya...
Hani bütün türküler seni anlatır ya...
Hani bir yar sevdim el aldı vardır ya...
İşte öyle bir türküdür seni sevmek...

Yağmur yağınca toprak coşar...
Buram buram meyveye kesilir ya hani...
Ve hepsi senin için tat bulur ya...
Senin için rahmet damlar ya özüne...
İşte öyle muhteşem birşeydir seni sevmek..

Hani zehir geçer ya damarlardan...
Usul usul dokunur ya beynime...
Ve boynuma bir yağlı ilmik dolanınca...
Kalbin hırçın bir kurşun olur ya...
İşte öyle patlamaya hazırdır seni sevmek...

Bir erguvan kokusudur seni sevmek..
Bir mutluluk iksiri..
Bir abı-hayat denizi.
İşte öyle Allah'ın bir hikmetidir seni sevmek

Gecenin bir vakti uykum kaçıyorsa
Yıldızlar gökyüzünde sönük kalıyorsa
Yalnızlık ateş gibi içimi yakıyorsa
Ben seni asla unutamam

Başkasıyla gördüğümde kıskanıyorsam
Gözlerimi kin nefret bürüyorsa
Sensizlik ateşi içimi yakıyorsa
Ben seni asla unutamam

Gözlerin bana manalı bakıyorsa
Fallarda hep sen çıkıyorsan
Ümitsizlik ateşi içimi yakıyorsa
Ben seni asla unutamam

Hayallerimde hep seni görüyorsam
Mahşerde buluşacağız diyorsan
Sevginin ateşi içimi yakıyorsa
Ben seni asla unutamam

Geleceğim



Bekle geleceğim yakın zamanda
Ecel beni almadan yanına varacağım
Belki zaman eritir hatıralarını ama
Ben bu ömrümü sana vereceğim
Sendin bendeki bu aşk şiirinin tadı
Adındı göklere yazdığım name
Belki yetmez ama insan hayatı
Ben ikinci hayat olup sana geleceğim
Geleceğim diyorum bekle n’olur
Bekle ki sabır taşı önümüzde erisin
Avuçlarımda güneşi tutup sana vereceğim
Ama beklemen gerek bekle geleceğim
Belki geçer günler belki yıllar biter
Ama adına yemin sana döneceğim
Kaldırımlar beni, ben seni takip edip
Ayağını öpmeden ölmeyeceğim
Belki dağları savurup gelemem ama
Yavaş yavaş ecel ile gelirim
Adına yemin ettim dönmem bir daha
Tabutta ölmeyip yanında öleceğim

gel artık



Kara gözlerine kurban olduğum
Dön bir bak da yüzünü görem
Selvi boyuna hayran kaldığım
Sallan, yürü de boyunu görem

Dağda maral gezer ahu ile
Sen beni yandırdın güzel yüz ile
Aşkım dilleniyor tatlı söz ile
Hadi bir kez bak da cemalin görem

Zülüflerin teli benzer sırmaya
Kıyamam ki gözlerine bakmaya
Doyamadım kollarımla sarmaya
Geliver yanıma da dizinde ölem

Gerçek aşkı bana tattıransın
Özlemle Allah'tan dilediğim, hayatımın anlamısın
Gözlerinde içimin titrediği tek insansın
Bir tanem, sevdiğim, her şeyimsin aşkım...

Sabırsız gecem, derin nefesimsin
Sevgisine doyamadığım, en güzelisin en güzel çiçeğin
Yaşama sebebimsin, her şeyimsin aşkım
Bir tanem, sevdiğim, her şeyimsin canım...

Dalgın bakışım, buğulu gözlerimsin
Yokluğuna dayanamadığım diğer yarımsın
Yürek atışım, gönülden sevdiğimsin
Bir tanem, sevdiğim, her şeyimsin bebeğim

Sen Sabah Ol



Sabah ol
Hayat gözlerinde aydınlansın
Bahardan kalan son kuş
Aşkı çığırsın
Akşamdan topladığım yıldızları
Tek tek fırlat denizlere
Gece sulara dalsın.

Sabah ol
Çiğ tanesinde serilsin gün üzerine
Serin ve bakir
Güneş sen ol
Vur sevdayı perdeleri aralayan her yüze


Sabah ol
Düşlerime sakladığım deniz gözleri
Görmemeleri için
Saklan tepelerin ardına
Denizle göğün birleştiği yerde
Göz kırp sevdaya
Bakan anlamasın
Denizmisin bulutmusun

Sabah ol
Yalnızlığıma yoldaş olma dolunayda
Yakamozlar eşlik ediyor sen yoksan
Gece seriliyor sevdama
Acıları boğmak için
Sen güneş ol ben beklerim karanlıkları.

UZAKLARDA

Bir gece vakti soluklanan ayazda
Sağır kulaklarda yankılanan
Genç bir kızın çığlıklarıydı
Duyulmayan uzaklardan….
Yükselen çamur karası gökyüzüne
Feryatlarla karışık ağıtlarda
Töreye bulanmış insan elleriydi
Bir divanenin boğazını sıkan.
Bir gece vakti hissedilen
Yüreğe düşen ince sızıydı
Ölümün kucağında genç kızın
Bir damla sıcak gözyaşı.

Eğreti bedende çalıntı bir hayat
Atmayan yürekte dolaşır kan
Tozda kaybolmuş düşünceler
Kaskatı kesilmiş diller suskun.
Neredesin ademoğlu nerede
Çarmıha gerilmiş vicdanın
Kör gözlerin hani nerede
Vahşetin izlerinde saklı ellerin.
Keskin bıçak deler geçer
Sızlayan yürekte alın yazısını
Sanma durulabilir karşısında
Anaların gözyaşıyla oluşan selin.

Yakana yapışan uzaklardan
Uzanan masum kızın elleri
İliklere kadar hissedilen
Ucuz ölümün soğuk nefesi.
Neden ey insanoğlu! ...
Ruhuna dar duvar örülmüş
Nasıl ödenir bu günahın
Düşündün mü hiç bedeli.
Kırılmış fidanın suya düştü elleri
Ağıtları yakan sadece yıldızlar
Yanık bir türküde saklı yalnızca
Pamuk ipliği eğiren hayatlar.


ARDIÇ KUŞU

Bahar kadar güzeldin
Özgür bıraktığım yerde,
Bense en ucundaydım
Örselenmiş bir dalın.
Mırıldanırdım şarkıları
Kendimce durmadan,
Seninle olamadığım
Uzaklarda bir yerde.
Rengarenk çiçeklerle
Donanmış yeryüzünde,
Zarif bir çiçektin
Solgun kalan ışıkta.
Hayat paylaşılmakta
Boşluklara sarınıp sensiz,
Sabahtan akşama dek
Akşamdan ayaz sabaha.
Her kim öldürdüyse
Sessiz ardıç kuşunu,
Öldüremedi sevgiyi
Çok şükür halâ.
Bir dalın ucunda
Kanat çırpıyor bak,
Var gücüyle
İnadına deli canlı…

Bir seni sevdim,
Bir de gülüşünü,
Bir kokunu özledim,
Bir de ceylan bakışını...
Ver elini Ey sevgili...
Bırakma beni sevdiğim
Tutma yaban elleri
Bakma bana öyle yakma beni
Gel can bakışlı güzel!
Gel gözlerine yandığım!
Gel tufanlar kasırgalar gibi
Coşkun denizler gibi gel!
Yine gel yine gel...
Ölümüne gel...

Ben seni bir Eylül akşamıyla uğurladım,
İstanbul’un yosun kokulu sabahından,
Yağmur sulusepken yağarken,
O fötr şapkalı kibar beyler
Gözde sosyete kadınlar arasından
Benim arkadan bakışımı hissederek
Bir yetim edasıyla
Adım adım
Geri dönecekmiş gibi ilerledin.
Gitme desem,
Koşup yalvarsam,
Gelir miydin?
Beni bu sürgünden kurtarır mıydın?
Kalanın sürgünlüğünden...
Gelir miydin be sevdiğim
Unutup her şeyi
Yine aynı şekilde
Yine aynı coşkuyla sever miydin!
Ama nafile
Kayboldun
Ünlü İstiklal caddesinin soğuk taşları
Ve
Kalabalık sessizliğin çığlıkları arasından
Gittin.
Dönmedin be sevdiğim,
Beni anlamadın yarim
Beni terkeyledin gönlümün çiçeği...
Ben seni sevdim
Hep sevdim
Hep sevdim
Sana adanan yaşlarla sevdim...

RAHATSIZ OLUYORSAN BAKISLARIMDAN,KAPATIRIM GÖZLERIMI,BIRDAHA ACMAM! VARLIGIMDAN RAHATSIZ OLUYORSAN,ÖLDÜRÜRÜM KENDIMI,BIRDAHA CIKMAM KARSINA! EGER SENI RAHATSIZ EDEN 'SEVGIMSE',ÜZGÜNÜM,BUNA ENGEL OLAMAM! ! ! ; o)))

İstemedim senden ayrı kalmayı,
böyle senden çok uzakta,
sana sıkı sıkı tutunmama rağmen,
yolcu uçaklarının soğuk kanatları çaldı beni senden.
İstemedim ama,
onlara karşı da daha fazla direnemedim,
sonunda nihayet oldu istekleri,
düşürdüler beni dara.
Affet beni tutkum,
zaten ben de küskünüm şu yalandan olan pamuk bulutların ardındaki diyara...