Adım Adım Aşk bir gizemdi bakışların soru işaretleri yüklenmiş kırılmış köprünün ayağı yol kapanmış belki iyot kokusu takıldı soru işareti çengeline düştü suya bir rüzgar öpüşü bir dalga teninde
kanatlandı sözcüklerim deniz feneri ışığı ayaklandı kıpırdadı süt limanlığı dinginliğimin,ağırdan elin eridi elimde uyuştum soluk alışlarında gözlerinde şiirsellik mutlu gemiler yanaştı limana anlamlı imgeler aktı dudaklarının kıvrımından bana
kahve gözlerin kısıldı bir köz düştü bahtiyarlığıma pembelere büründü ağaçlar köpük köpüktü bir hırka,bir çatal çaldı beni art arda vuruldum çoğaldın tümcelerimde
sarmalandım an be an hırsızlar çaldı uykularımı ben yıldızları sayarken en parlağı sendin kayboldum sende yok oldum tükendim şafakla yavaş ya va ş .
Acele Aşk Daha dün gördüm seni düşümde, aşık oldum. Uyandım, yoktun. Uyumak istedim tekrar, Olmadı. Hepsi bu kadarmış demek. Eh, mutluluklar dilerim sana, düşümde gördüğüm, gördüğümü sandığım, seni sandığım sana…
Bulut, Beyaz mavi gülüşlerinin Doludizgin Kucaklamalarında Aç bitap emzirildiğim ak pınarların Issız tarla kıyılarında…
Güneş, Yanık gözlerindeki tebessümü zarafetin Bekleyişin Günün çökkün encamında Elvermez ki puslu renkler Hatıralarımı uçtan uca boyamaya…
Ve yaşamak, Nefes almak tamahkârca Varlığının mükellef sofrasında Pembe bir düş gibi kıt Sana uzanamamak kadar bücür Kuruyan yaprakların ayaz hazanında…
Keşke…
Küssem takvim yapraklarına Atsam saliseyi uçurumlara Salsam saatleri ıssız okyanuslara Yalvarsam Tanrıya Durdur diye Ya da vursam zamanı Karanlığın köhne zincirli mevkuf zindanlarında…
Katmerler bir bir döküldüğünde Kaybolsa da mevsimler sükûnetle Göçmen karlar düşse de yüreğimin orta yerine İlkbaharsın her özlendiğinde Anne! Kal ne olur Gitme…
Senin gözlerinden öyle acı Bir ışık geçer ki bazan... Melek mi, şeytan mı belli olmaz Bakar pusularda uzaktan. Senin ellerin öyle nârin Bulutlar gibi yüzsün varsın. Takıp pençeni yüreğime Baştan başa yırtarsın.
Masallarda iki tel birbirine Sürtülürse yardıma devler koşar. Senin saçların öyle gür ki Rüzgâr esse kıyamet kopar.
Alıp başımı delicesine Koşmak isterim nere olursa olsun. Tutarsın devler gibi yolumu, Ne yana koşsam durdurursun.
Yitirdiklerim arasında, Bir dağın yamacında, bir servinin gölgesinde, Umutlarımın ötesinde Hayal meyyal şeylerde, gökkuşağının renklerinde, Issız Okyanuslarda, sessiz fırtınalarda, Yağan karda, esen yelde, Yalnızlığımda, varlığımda Seni yaşamama şaşırdım. Yitirdiklerimde arasında yaşıyorum seni. En anlamlı, en hızlı iletişimi Kaçamak bakışlarında yakaladım. Gözlerindeki buğuda gördüm, Beden dilinde yüz yüze iletişimde Bana susamışlığını gördüm gülüşünde Sadece bakışlarından değil Kıskanmandan, öfkelerinden anladım, Sevdiğini ve özlediğini
o yemyeşil kırlarda,hoş ovalarda muş ovasına ilkbahar geldiği zaman okşardı ruhumu rüzgarın esintisi çiçekler açardı, kuşkar öterdi mis gibi havayı çekip ciğerlerime iyi ki yaşıyorum,yaşıyor buralar derdim
şimdi metropollerde, bu büyük şehirlerde kuşlar kafese tıkılmış, çiçekler çiçekçide ne toprak kokusu var, ne kaçışan tavşanlar betonla örtülmüş, ne yana baksam beton birer dev olmuş binalar gelir üstüme üstüme kaçabilen kaçıyor, sıĝ ınıyorum bende birkaç metrekarelik parkların içinde yalnız kalmış bir palmiyenin gölgesine
betonun soĝ ukluĝ u insanlara da geçmiş eller soĝ uk, surat soĝ uk, alın kırışmış selamlaşmaktan bile aciziz suskun duruyor herkes kendi halinde suskun, konuşmaya ambargo konmuş kentin taş binaları tarafından
analar bile burada çaresiz o yürekli, eli öpülesi analar garip, muzdarip kendi halinden bir yanı beton kesmiş, hilkat garibeleri şehrin yoĝ uracaĝ ı çocuklar doĝ urur
kaçayım diyorum bazen buradan ormanın koynundaki bir daĝ evine tabiatla içiçe, mor daĝ larla arkadaş bir hayat süreyim ta ölene dek ama düşmez ki yakamdan bu ölü şehir ve kavuşma ertelenir yine başka bahara
kim ne derse desin umrumda deĝ il ben o güzelim doĝ ayı özledim
Giderek saplandı yalnızlık yüreğime Atmak istediğimde atamıyor İhtiyacım olduğunda ise bulamıyorum Birşeyler itiyor beni sana Sevgin yahut heybetli bir kasırga Git aradığını orda bulacaksın diyor Fakat adres vermiyor.
Yalnızlık zifiri gecelerde kimsesiz kalmak Temmuz ateşinde su bulamamak Şubat ayında ateşi aramak Günlerce aç kalmak gibi Ama en önemlisi yalnızlık; Seni özlerken, Sessizce ağlamak gibi!
Sen ne adisin be! hayat Sana takılanda kabahat, Hani memleketin En eski sokağındaki Sabahat O bile senden rahat. Lan hayat nesin sen hı! Kirli çamaşırım değilsin Aşık olduğum adam hiç değil... Düşlediğim mavi, Yürüdüğüm yol Baktığım dağ Anamın ak göğsü Hiç değilsin Lan hayat Niye takılıyorum ben sana peki? Her tarafında arıza var. Büyük çukurlu asfalt gibisin bir tekerim sağlam yerdeyse Biri çukurda Lan hayat bıktım senden be! Birazda sen bana takıl... Fazla vaktim yok.
Şimdi gitmek zamanıdır artık kim kalkıp gitmek ister bir yelkenliyle engin denizlere dümende ve yelkende bir tek giden gidilen yer zaman gelinen yer zaman kalınan yer zaman özlenen ise zamana sığmayan beklenen ise zamansız olan öyleyse yelkenler fora yalnız kaptan gidilecek çok yol var görülecekte güzellikler açın martılar kanatlarınızı hızlanın yunuslar yol verin dalgalar gidiş var sonsuz ufka doğru tutunun bulutlar yelkenler yalnız kalmasın havalarda.. şimdi sıcacık bir çayın dumanında sallanıyor beşik gibi yelkenli nenni de nenni nenni de nenni gitmek zamanı şimdi
NE DAĞLAR GöRMÜŞ SENİ NE IRMAKLAR TUTMUŞ ELİNİ NE YOLLAR RASTLAMIŞ AYAK İZİNE NE RÜZGAR SESİNE NE BULUT NEFESİNE
SENDEN AYRIYKEN YAŞAYAN BİR öLÜYDÜM BEN NE GÜNDÜZÜMDE GÜNEŞ DOĞDU NE GECEMDE AY NE PENCEREMDEN KUŞ GİRDİ NEDE RÜZGAR NE YAĞMURDA ISLANDIM NE GÜNEŞTE YANDIM NE GECE IŞITTIM NE SABAHA ULAŞTIM SENDEN AYRIYKEN BEN KAN AĞLADIM SENDEN AYRIYKEN BAĞRIMA TAŞ BASTIM...
tek korkum zaman artıksensiz gelip geçecek kimsem yokki senden başka derdim bilecek gÜn olur bu yalnızlıkda bitecek sen şimdi git tek korkum dönmemen gÜl çiçek giderken dÜşÜnme beni yaşarım bir şekilde yaz kış olsun hiç önemi yok sensiz bu şehirde döneceksin elbet varsa eğer kaderimizde tek korkum var unutmak unutulmak birde yokluğun dÜşer elbet senle dolu yÜreğime dÜşman kesildim sensiz beni dost bilenlerime ben sevmekten vazgeçmedim razıyım hala ölmeye tek korkum var gÜlÜm seni kaybetmek bir gÜn ağlama artık dur ne olur benide ağlatacaksın herşey biterse bir gÜn beni artık zor bulacaksın gittiğin gÜnden beri sensiz yaşamaksızın korkuyorum hayatın gizli kirli oyunlarından.
tanımassın beni! beni tanımazsın sen hiç görmedin duymadın sesimi habersiz girdim içeri pencerenden nefesine karıştım çırılçıplak hÜcrelerinde dolaştım kanının sıcak akışında ruhunda gezindim hiç hissetmedin tÜm topraklarında bıraktım ayak izimi içinin ezikliğini ben verdim sorgusuzca geceydi oysa tÜm gizemlerin dolaştığı bir vakte vurmuştu saatler kıpırtısız bir deniz gibiydin ve beni hiç tanımadan öyle sessiz dingin soğuk bir kimsesizliğin koynuna vermiştin bedenini gözlerini her açtığında duvarlarda izini gördÜn bakışlarının izini duvarlara çizen bendim aslında göremediğin kimliğin bendim... sokaklarında kaybolduğun bu isimsiz şehirde sana gerçek ismi veren bendim... beni hiç tanımadın oysa...
Biliyorum dedim, baktım, baktınız Zaman hiç geçmez mi Sordum, sorguladınız Camlara yapışmış çiçek ölüleri Yüzleriniz Sokaklar boydanboya Adresimi sildiniz
Beklemek böyle bir şey Islıkla bir korkuyu geri çevirmek Ucu keskin bıçakla Bir bulutu kesmek Duman gibiydi, kadın gibiydi bulut Gölün üstüne dağıldı Yarasında koyu bir gece Ağdı suya Üstüne fotoğraflar çektiniz Unutulmus kadınlarin dalgın ve agırdır Anıları Sevmeyi bilseydiniz
Define avcısıydım Bundan önceleri Haritasız dedektörsüz Pusulam yosun tutmus Ağaç gövdesi..
Gizli dehlizlerden geçmek kolay Toprak kökleri Bir geyik çalımıyla biçmişim Kendim soymuşum gizlerini En büyük aşk orda gömülü Toprağı elemişim Bedelini ödeyemezsiniz Üste bir ömür sürdüm Ödüllü bir yalnızlık benimkisi
Var varanın Git gidenin Bir rüyayi getirenin Nereye kadardır becerisi Aralıktan rüzgar giriyor Ya tam açın Ya kapatın artık pencerenizi
AGLAYACAKSIN Benden ayrilip tek basina kalinca, Acilarin,dertlerin cogalinca, Sende beni birgün anlayacaksin, Iste o zaman AGLAYACAKSIN.
Eski albümlerde beni arayacaksin, Sararmis bir resimde olacak, Gözlerin yasla dolu dolu bakacaksin, Iste o zaman AGLAYACAKSIN.
Her gece yarisi titreyerek uyanacaksin, Yaptiklarin aklina gelecek, Neler yaptigini anlayacaksin, Iste o zaman AGLAYACAKSIN.
Gün gelir oturursun nikah masasina, Mutluluk hayaliyle atsanda imza, Damatlıklar içinde yapacagin o ilk dansı, Ben gelecegim aklina iste o zaman AGLAYACAKSIN.
Sabah ol Hayat gözlerinde aydınlansın Bahardan kalan son kuş Aşkı çığırsın Akşamdan topladığım yıldızları Tek tek fırlat denizlere Gece sulara dalsın.
Sabah ol Çiğ tanesinde serilsin gün üzerine Serin ve bakir Güneş sen ol Vur sevdayı perdeleri aralayan her yüze
Sabah ol Düşlerime sakladığım deniz gözleri Görmemeleri için Saklan tepelerin ardına Denizle göğün birleştiği yerde Göz kırp sevdaya Bakan anlamasın Denizmisin bulutmusun
Sabah ol Yalnızlığıma yoldaş olma dolunayda Yakamozlar eşlik ediyor sen yoksan Gece seriliyor sevdama Acıları boğmak için Sen güneş ol ben beklerim karanlıkları.
gel sen uyu bu geceyi binbir türlü yalnızlıkla uzandığım yatağı tanı dayanılacak gibi değil dalgınlığım, … sus diyebiliyorum sadece bildiğin her şeyi sus ki duymasınlar dayandığım yeri iyi belle bak buradan hiçliğe açılıyor kapı ve sonrasına
başka bir şey bu, başka bir deme biçimi, başka bir mağlubiyet başka, başka, başka! gözlerim aklıma! gözlerim en çok ta dilime yenik düşüyor bu pencere çocukluğuma, o sokağa ve bize hiç açılmıyor. kanıtsızım! din değiştiriyorum, dil değiştiriyorum tekrar tekrar konuşturuyorum tanrıları tanrıları peygamberleriyle yüzleştiriyorum. kanıtsızım! acılarımı yaralarımla ilişkilendiremiyorum. kanıtsızım!
senden çıkıp gidiyorum bütün şu dağınıklığı üstlenerek kısacık bir notun bile gereğini duymadan bunun gibi bir şey sanırım demek istediğin
gel sen uyu bu geceyi aslı olmayan masalları sahte kahramanları doldur koynuna ve yastığa can veren kan lekesini umursama lütfen
11.04.2007 - 12:50
Adı Yok Yaşanılanların Ötesinde
Zaman tüketir içinde seni
Sen zamanı içersin
Sonsuz hayal çeşmelerinden.
Hayatın pelerini
Durgun sularında serili
Ellerin
O narin, pamuk ellerin
Kanatır düşlerini
Tanımaz kimseler seni.
Yüzünde dinlenen yorgun güneş
Sarhoş bir yıldızın ayıklığına direnir
Oysa
Bulutları kaçıran aynı yağmurdu
Islanan sokaklarda
Sen de öyle.
Çocuksu düşlerini kovaladığın
Mevsimsiz sancıların tekrarıdır
Yaşadığın hayatın kırıntıları.
11.04.2007 - 12:50
Adım Adım Aşk
bir gizemdi bakışların
soru işaretleri yüklenmiş
kırılmış köprünün ayağı
yol kapanmış belki
iyot kokusu takıldı
soru işareti çengeline
düştü suya
bir rüzgar öpüşü
bir dalga teninde
kanatlandı sözcüklerim
deniz feneri ışığı ayaklandı
kıpırdadı süt limanlığı
dinginliğimin,ağırdan
elin eridi elimde
uyuştum soluk alışlarında
gözlerinde şiirsellik
mutlu gemiler yanaştı limana
anlamlı imgeler aktı
dudaklarının kıvrımından bana
kahve gözlerin kısıldı
bir köz düştü bahtiyarlığıma
pembelere büründü ağaçlar
köpük köpüktü
bir hırka,bir çatal çaldı beni
art arda vuruldum
çoğaldın tümcelerimde
sarmalandım an be an
hırsızlar çaldı uykularımı
ben yıldızları sayarken
en parlağı sendin
kayboldum sende
yok oldum
tükendim
şafakla
yavaş
ya
va
ş
.
11.04.2007 - 12:50
Acele Aşk
Daha dün gördüm seni düşümde,
aşık oldum.
Uyandım, yoktun.
Uyumak istedim tekrar,
Olmadı.
Hepsi bu kadarmış demek.
Eh,
mutluluklar dilerim sana,
düşümde gördüğüm,
gördüğümü sandığım,
seni sandığım sana…
11.04.2007 - 12:50
kimdi kimdi kalan
giden mi suçludur herzaman?
ne zaman başlar ayrılıklar
dostluklar biter ne zaman
her geçen gün bir parça daha
aldı götürdü bizden
aynı kalmıyordu hiçbir şey
değişiyordu herşey
kendiliğinden
artık çözülmüştü ellerimiz
artık bölünmüştü yüreğimiz
birimiz söylemeliydi bunu
ötekini incitmeden
şimdi giden kimdi kalan
aslında giden değil
kalandır terkeden
giden de
bu yüzden gitmiştir zaten..
11.04.2007 - 12:49
Rüzgâr,
Nasırlı ellerinin parmak aralarındaki
Yangın sevdasında
Ürperten hissiyatı şefkatinin
Dokunduğu anda saçlarıma…
Yağmur,
Ağıtlar yaktığında
Aşikâr olunmayan türkülerin
Nağmeli damlaları devasız
Mariz gözyaşlarımda…
Bulut,
Beyaz mavi gülüşlerinin
Doludizgin
Kucaklamalarında
Aç bitap emzirildiğim ak pınarların
Issız tarla kıyılarında…
Güneş,
Yanık gözlerindeki tebessümü zarafetin
Bekleyişin
Günün çökkün encamında
Elvermez ki puslu renkler
Hatıralarımı uçtan uca boyamaya…
Ve yaşamak,
Nefes almak tamahkârca
Varlığının mükellef sofrasında
Pembe bir düş gibi kıt
Sana uzanamamak kadar bücür
Kuruyan yaprakların ayaz hazanında…
Keşke…
Küssem takvim yapraklarına
Atsam saliseyi uçurumlara
Salsam saatleri ıssız okyanuslara
Yalvarsam Tanrıya
Durdur diye
Ya da vursam zamanı
Karanlığın köhne zincirli mevkuf zindanlarında…
Katmerler bir bir döküldüğünde
Kaybolsa da mevsimler sükûnetle
Göçmen karlar düşse de yüreğimin orta yerine
İlkbaharsın her özlendiğinde
Anne!
Kal ne olur
Gitme…
© Necat Necdet Demircan
11.04.2007 - 12:49
GİZLİ SEVDA
Senin gözlerinden öyle acı
Bir ışık geçer ki bazan...
Melek mi, şeytan mı belli olmaz
Bakar pusularda uzaktan.
Senin ellerin öyle nârin
Bulutlar gibi yüzsün varsın.
Takıp pençeni yüreğime
Baştan başa yırtarsın.
Masallarda iki tel birbirine
Sürtülürse yardıma devler koşar.
Senin saçların öyle gür ki
Rüzgâr esse kıyamet kopar.
Alıp başımı delicesine
Koşmak isterim nere olursa olsun.
Tutarsın devler gibi yolumu,
Ne yana koşsam durdurursun.
11.04.2007 - 12:49
Hayal
Yitirdiklerim arasında,
Bir dağın yamacında, bir servinin gölgesinde,
Umutlarımın ötesinde
Hayal meyyal şeylerde, gökkuşağının renklerinde,
Issız Okyanuslarda, sessiz fırtınalarda,
Yağan karda, esen yelde,
Yalnızlığımda, varlığımda
Seni yaşamama şaşırdım.
Yitirdiklerimde arasında yaşıyorum seni.
En anlamlı, en hızlı iletişimi
Kaçamak bakışlarında yakaladım.
Gözlerindeki buğuda gördüm,
Beden dilinde yüz yüze iletişimde
Bana susamışlığını gördüm gülüşünde
Sadece bakışlarından değil
Kıskanmandan, öfkelerinden anladım,
Sevdiğini ve özlediğini
11.04.2007 - 12:48
çoĝ ul yalnızlık
o yemyeşil kırlarda,hoş ovalarda
muş ovasına ilkbahar geldiği zaman
okşardı ruhumu rüzgarın esintisi
çiçekler açardı, kuşkar öterdi
mis gibi havayı çekip ciğerlerime
iyi ki yaşıyorum,yaşıyor buralar derdim
şimdi metropollerde, bu büyük şehirlerde
kuşlar kafese tıkılmış, çiçekler çiçekçide
ne toprak kokusu var, ne kaçışan tavşanlar
betonla örtülmüş, ne yana baksam beton
birer dev olmuş binalar
gelir üstüme üstüme
kaçabilen kaçıyor, sıĝ ınıyorum bende
birkaç metrekarelik parkların içinde
yalnız kalmış bir palmiyenin gölgesine
betonun soĝ ukluĝ u insanlara da geçmiş
eller soĝ uk, surat soĝ uk, alın kırışmış
selamlaşmaktan bile aciziz
suskun duruyor herkes kendi halinde
suskun, konuşmaya ambargo konmuş
kentin taş binaları tarafından
analar bile burada çaresiz
o yürekli, eli öpülesi analar
garip, muzdarip kendi halinden
bir yanı beton kesmiş, hilkat garibeleri
şehrin yoĝ uracaĝ ı çocuklar doĝ urur
kaçayım diyorum bazen buradan
ormanın koynundaki bir daĝ evine
tabiatla içiçe, mor daĝ larla arkadaş
bir hayat süreyim ta ölene dek
ama düşmez ki yakamdan bu ölü şehir
ve kavuşma ertelenir yine başka bahara
kim ne derse desin umrumda deĝ il
ben o güzelim doĝ ayı özledim
11.04.2007 - 12:48
ÇOBAN ÇEŞMESİ
Derinden derine ırmaklar ağlar,
Uzaktan uzağa çoban çeşmesi,
Ey suyun sesinden anlıyan bağlar,
Ne söyler su dağa çoban çeşmesi.
'Göynünü Şirin@in aşkı sarınca
Yol almış hayatın ufuklarınca,
O hızla dagları Ferhat yarınca
Başlamış akmağa çoban çeşmesi...'
O zaman başından aşkındı derdi,
Mermeri oyardı, taşı delerdi.
Kaç yanık yolcuya soğuk su verdi.
Değdi kaç dudağa çoban çeşmesi.
Vefasız Aslı@ya yol gösteren bu,
Kerem@in sazına cevap veren bu,
Kuruyan gözlere yaş gönderen bu...
Sızmadı toprağa çoban çeşmesi.
Leyla gelin oldu, Mecnun mezarda,
Bir susuz yolcu yok şimdi dağlarda,
Ateşten kızaran bir gül ararda,
Gezer bağdan bağa çoban çeşmesi,
Ne şair yaş döker, ne aşık ağlar,
Tarihe karıştı eski sevdalar.
Beyhude seslenir, beyhude çağlar,
Bir sola, bir sağa çoban çeşmesi...
11.04.2007 - 12:48
YALNIZLIK
Giderek saplandı yalnızlık yüreğime
Atmak istediğimde atamıyor
İhtiyacım olduğunda ise bulamıyorum
Birşeyler itiyor beni sana
Sevgin yahut heybetli bir kasırga
Git aradığını orda bulacaksın diyor
Fakat adres vermiyor.
Yalnızlık zifiri gecelerde kimsesiz kalmak
Temmuz ateşinde su bulamamak
Şubat ayında ateşi aramak
Günlerce aç kalmak gibi
Ama en önemlisi yalnızlık;
Seni özlerken,
Sessizce ağlamak gibi!
11.04.2007 - 12:48
LAN HAYAT
Sen ne adisin be! hayat
Sana takılanda kabahat,
Hani memleketin
En eski sokağındaki Sabahat
O bile senden rahat.
Lan hayat nesin sen hı!
Kirli çamaşırım değilsin
Aşık olduğum adam hiç değil...
Düşlediğim mavi,
Yürüdüğüm yol
Baktığım dağ
Anamın ak göğsü
Hiç değilsin
Lan hayat
Niye takılıyorum ben sana peki?
Her tarafında arıza var.
Büyük çukurlu asfalt gibisin
bir tekerim sağlam yerdeyse
Biri çukurda
Lan hayat
bıktım senden be!
Birazda sen bana takıl...
Fazla vaktim yok.
11.04.2007 - 12:47
Gitmek Zamanı
Şimdi gitmek zamanıdır artık
kim kalkıp gitmek ister bir
yelkenliyle engin denizlere
dümende ve yelkende bir tek giden
gidilen yer zaman
gelinen yer zaman
kalınan yer zaman
özlenen ise
zamana sığmayan
beklenen ise
zamansız olan
öyleyse
yelkenler fora
yalnız kaptan
gidilecek çok yol var
görülecekte güzellikler
açın martılar kanatlarınızı
hızlanın yunuslar
yol verin dalgalar
gidiş var
sonsuz ufka doğru
tutunun bulutlar
yelkenler yalnız kalmasın
havalarda..
şimdi sıcacık bir çayın dumanında
sallanıyor beşik gibi yelkenli
nenni de nenni
nenni de nenni
gitmek zamanı şimdi
11.04.2007 - 12:47
SENDEN AYRILIRKEN
SENDEN AYRIYKEN SENİ SORDUĞUM DAĞLAR PARçALANDI
SENİ SORDUĞUM IRMAKLAR KAN AĞLADI
SENİ SORDUĞUM YOLLAR YARILDI
NE DAĞLAR GöRMÜŞ SENİ
NE IRMAKLAR TUTMUŞ ELİNİ
NE YOLLAR RASTLAMIŞ AYAK İZİNE
NE RÜZGAR SESİNE NE BULUT NEFESİNE
SENDEN AYRIYKEN
YAŞAYAN BİR öLÜYDÜM BEN
NE GÜNDÜZÜMDE GÜNEŞ DOĞDU NE GECEMDE AY
NE PENCEREMDEN KUŞ GİRDİ NEDE RÜZGAR
NE YAĞMURDA ISLANDIM NE GÜNEŞTE YANDIM
NE GECE IŞITTIM NE SABAHA ULAŞTIM
SENDEN AYRIYKEN
BEN KAN AĞLADIM
SENDEN AYRIYKEN
BAĞRIMA TAŞ BASTIM...
11.04.2007 - 12:47
tek korkum
zaman artıksensiz gelip geçecek
kimsem yokki senden başka derdim bilecek
gÜn olur bu yalnızlıkda bitecek
sen şimdi git tek korkum dönmemen gÜl çiçek
giderken dÜşÜnme beni yaşarım bir şekilde
yaz kış olsun hiç önemi yok sensiz bu şehirde
döneceksin elbet varsa eğer kaderimizde
tek korkum var unutmak unutulmak birde
yokluğun dÜşer elbet senle dolu yÜreğime
dÜşman kesildim sensiz beni dost bilenlerime
ben sevmekten vazgeçmedim razıyım hala ölmeye
tek korkum var gÜlÜm seni kaybetmek bir gÜn
ağlama artık dur ne olur benide ağlatacaksın
herşey biterse bir gÜn beni artık zor bulacaksın
gittiğin gÜnden beri sensiz yaşamaksızın
korkuyorum hayatın gizli kirli oyunlarından.
11.04.2007 - 12:46
tanımassın beni!
beni tanımazsın sen
hiç görmedin duymadın sesimi
habersiz girdim içeri pencerenden
nefesine karıştım çırılçıplak
hÜcrelerinde dolaştım
kanının sıcak akışında
ruhunda gezindim hiç hissetmedin
tÜm topraklarında bıraktım ayak izimi
içinin ezikliğini ben verdim sorgusuzca
geceydi oysa
tÜm gizemlerin dolaştığı bir vakte vurmuştu saatler
kıpırtısız bir deniz gibiydin
ve beni hiç tanımadan öyle sessiz dingin
soğuk bir kimsesizliğin koynuna vermiştin bedenini
gözlerini her açtığında duvarlarda izini gördÜn bakışlarının
izini duvarlara çizen bendim aslında
göremediğin kimliğin bendim...
sokaklarında kaybolduğun bu isimsiz şehirde
sana gerçek ismi veren bendim...
beni hiç tanımadın oysa...
11.04.2007 - 12:46
beklerim
beklerim senin geliş gÜnÜnÜ
beklerim o gÜnleri anlamanı
beklerim haykırmanı bana
beklerim sevda çiçegini
beklerim sessiz o dudakları öpÜşÜ
beklerim sensiz o giden gÜnleri
beklerim bu o saatlerin gitmemesini
beklerim geri bahar gÜnÜnÜ
beklemekten yorulmadan beklerim
yerlere sevginin gÜllerini dökerim
senin dönmeni cennet gözlÜm..........beklerim
11.04.2007 - 12:45
GELECEĞİM OL
Denize dökÜlen bir ırmak gibi
öyle ak içime, öylesine dol
Yarına açılan bir yaprak gibi
Unuttur mâzimi, geleceğim ol
Hasretin yerini mÜjdeler alsın
Bırak da mutluluk kapımı çalsın
BÜtÜn acılarım dÜnlerde kalsın
Unuttur mâzimi, geleceğim ol
Yorgunum yıllardır hep beklemekten
Yorgunum gönlÜme sabır ekmekten
Kurtar artık beni hasret çekmekten
Unuttur mâzimi, geleceğim ol
11.04.2007 - 12:45
Mutluluk
Yemyeşil bir bahçe ortasındayım,
Dört yanımda, öbek öbek çiçekler...
RÜzgarın eliyle titrer yapraklar,
Bilmezler ne zaman dökÜlecekler:
GÜneş ışığını vurmuş ÜstÜne,
Baharın yeşili sarmış her yanı.
Bulutlar dökerek yağmurlarını,
Ki yeşil bir kucak alır insanı.
Kokular karışmış birbirlerine,
Yemyeşil bir halı Üzerindeyim.
Gözlerimde çiçek çiçek derilmiş
Bir kutlu alemin eşiğindeyim.
Sanki bir ziyafet ortasındayım,
Ağaçlar vermişler meyvelerini.
Geçirsem diyorum herkesten uzak,
Bu yeşil bahçede senelerimi.
11.04.2007 - 12:45
YALNIZ SENI SEVDIM BIR TANEM
Imrenirdi kuSlar, imrenirdi dalgalar
Martilar nasilda ucusurdu
Günesleri batirirdik her aksam sahilde
Ve mehtap selamlardi bizi gülercesine
Bakiþ larinla oksardin beni
Oksardin yüregimi derinden
Icin icime akardi gözlerimden
Sicacik bir sey kaplardi ruhumu
Tarif edemezdim
Tarif edilmezdi duygular
Duygular tadilir yasanirdi ancak
Yasayamadin belli terk edisinden
Yasatamadim o duyguyu sana
Akitamadim sevgiyi gözlerinden
Oysa ki
Etkiliydi yasanmasi tariften
Bekliyordum o gün seni
Aktarabilecektim sevgimi
Bekledim, bekledim
Ama sen yoktun
Yikildi dünyam
Karardi ruhum
Gelmemistin sahile
Bekledim seni martilarla
Ama sen yoktun.
Aglastik martilarla
Ciglik cigligaydi feryadimiz
Mehtapta dogmadi o aksam
Ve terkedilmistim anladim
Terkedilmisti sevdalarimiz.
Hala seni bekliyorum ayni sahilde
Martilar hala beni avutuyor
Agitlarina bahane oluyorum martilarin
Seni özlüyorlar bilirim
Sensiz gecen her salise
Bin kahý r gelir yüregime
Ne yüregin getirir seni bana
Ne beni bu titrek ayaklar sana
Hasret kaldim bakislarina ama
O temiz gözlerini bir daha süzemem
BEN YALNIZ SENI SEVDIM BIR TANEM
BIR DAHA ASLA SEVEMEM
11.04.2007 - 12:42
ÇAPRAZ
Biliyorum dedim, baktım, baktınız
Zaman hiç geçmez mi
Sordum, sorguladınız
Camlara yapışmış çiçek ölüleri
Yüzleriniz
Sokaklar boydanboya
Adresimi sildiniz
Beklemek böyle bir şey
Islıkla bir korkuyu geri çevirmek
Ucu keskin bıçakla
Bir bulutu kesmek
Duman gibiydi, kadın gibiydi bulut
Gölün üstüne dağıldı
Yarasında koyu bir gece
Ağdı suya
Üstüne fotoğraflar çektiniz
Unutulmus kadınlarin dalgın ve agırdır
Anıları
Sevmeyi bilseydiniz
Define avcısıydım
Bundan önceleri
Haritasız dedektörsüz
Pusulam yosun tutmus
Ağaç gövdesi..
Gizli dehlizlerden geçmek kolay
Toprak kökleri
Bir geyik çalımıyla biçmişim
Kendim soymuşum gizlerini
En büyük aşk orda gömülü
Toprağı elemişim
Bedelini ödeyemezsiniz
Üste bir ömür sürdüm
Ödüllü bir yalnızlık benimkisi
Var varanın
Git gidenin
Bir rüyayi getirenin
Nereye kadardır becerisi
Aralıktan rüzgar giriyor
Ya tam açın
Ya kapatın artık pencerenizi
10.04.2007 - 15:53
BEN OLSAYDIM
Seher yelinin estigi
Esip bagrimi kestigi
Ala gözlümün bastigi
O yollar ben olsam ben.
Dolan deli gönül dolan
Akar sular gibi bulan
O yarin yüzünde olan
Benler ben olsam ben
10.04.2007 - 15:52
AGLAYACAKSIN
Benden ayrilip tek basina kalinca,
Acilarin,dertlerin cogalinca,
Sende beni birgün anlayacaksin,
Iste o zaman AGLAYACAKSIN.
Eski albümlerde beni arayacaksin,
Sararmis bir resimde olacak,
Gözlerin yasla dolu dolu bakacaksin,
Iste o zaman AGLAYACAKSIN.
Her gece yarisi titreyerek uyanacaksin,
Yaptiklarin aklina gelecek,
Neler yaptigini anlayacaksin,
Iste o zaman AGLAYACAKSIN.
Gün gelir oturursun nikah masasina,
Mutluluk hayaliyle atsanda imza,
Damatlıklar içinde yapacagin o ilk dansı,
Ben gelecegim aklina iste o zaman AGLAYACAKSIN.
10.04.2007 - 15:52
Sen Sabah Ol
Sabah ol
Hayat gözlerinde aydınlansın
Bahardan kalan son kuş
Aşkı çığırsın
Akşamdan topladığım yıldızları
Tek tek fırlat denizlere
Gece sulara dalsın.
Sabah ol
Çiğ tanesinde serilsin gün üzerine
Serin ve bakir
Güneş sen ol
Vur sevdayı perdeleri aralayan her yüze
Sabah ol
Düşlerime sakladığım deniz gözleri
Görmemeleri için
Saklan tepelerin ardına
Denizle göğün birleştiği yerde
Göz kırp sevdaya
Bakan anlamasın
Denizmisin bulutmusun
Sabah ol
Yalnızlığıma yoldaş olma dolunayda
Yakamozlar eşlik ediyor sen yoksan
Gece seriliyor sevdama
Acıları boğmak için
Sen güneş ol ben beklerim karanlıkları.
10.04.2007 - 15:52
Gel Sen Uyu Bu Geceyi
gel sen uyu bu geceyi binbir türlü yalnızlıkla uzandığım yatağı tanı
dayanılacak gibi değil dalgınlığım, …
sus diyebiliyorum sadece bildiğin her şeyi sus ki duymasınlar
dayandığım yeri iyi belle bak buradan hiçliğe açılıyor kapı ve
sonrasına
başka bir şey bu, başka bir deme biçimi, başka bir mağlubiyet
başka, başka, başka!
gözlerim aklıma! gözlerim en çok ta dilime yenik düşüyor
bu pencere çocukluğuma, o sokağa ve bize hiç açılmıyor. kanıtsızım!
din değiştiriyorum, dil değiştiriyorum tekrar tekrar konuşturuyorum tanrıları
tanrıları peygamberleriyle yüzleştiriyorum. kanıtsızım!
acılarımı yaralarımla ilişkilendiremiyorum. kanıtsızım!
senden çıkıp gidiyorum bütün şu dağınıklığı üstlenerek
kısacık bir notun bile gereğini duymadan
bunun gibi bir şey sanırım demek istediğin
gel sen uyu bu geceyi
aslı olmayan masalları sahte kahramanları doldur koynuna
ve yastığa can veren kan lekesini umursama lütfen
Toplam 1039 mesaj bulundu