Meltem Balı Adlı Antoloji.com Üyesinin Hakkın ...

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    09.11.2007 - 12:20

    YÜCE DAĞDAN ESEN YELDEN

    Yüce dağdan esen yelden
    Sazımdaki kırık telden
    Boz bulanık akan selden
    Sarsam seni gül dudaklım

    Çiçeklenmiş dalımsın
    İnci mercan malımsın
    Sanki benim canımsın
    Sarsam seni gül dudaklım

    Ayrılmasın yollarımız
    Boş kalmasın kollarımız
    Aşkla dolsun yıllarımız
    Alsam seni gül dudaklım

    Çiçeklenmiş dalımsın
    İnci mercan malımsın
    Sanki benim canımsın

    Sarsam seni gül dudaklım

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    09.11.2007 - 12:20

    KULAKLARIN ÇINLASIN

    Seni andım dün gece
    Kulakların çınlasın
    Şimdi dargınım seninle
    İnan sen herkesten başkasın

    Belki bana çok uzaktasın
    Belki bana çok yakınsın
    Şimdi dargınım seninle
    İnan sen herkesten başkasın

    Seni benim kadar
    Hiç kimse sevmeyecek
    Seni benden beni senden
    Başka hiç kimse bilmeyecek

    Öyle bir bilmece ki bu aşk
    Hiç kimse çözmeyecek
    Seni benden beni senden
    Başka hiç kimse bilmeyecek

    Kulakların çınlasın

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    09.11.2007 - 12:20

    SAKIN BİR SÖZ SÖYLEME

    Sakın bir söz söyleme
    Yüzüme bakma sakın
    Sesini duyan olur
    Sana göz koyan olur

    Düşmanımdır seni kim
    Bulursa cana yakın
    Annen bile okşasa
    Benim bağrım taş olur

    Dilerim tanrıdan ki
    Sana açık kucaklar
    Bir daha kapanmasın
    Kara topraklar dolsun

    Anmasınlar adını
    Candan anan dudaklar
    Sana benim gözümle

    Bakan gözler kör olsun

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    09.11.2007 - 12:18

    KALBİMİ KIRA KIRA

    Senden bana ne kaldı
    Bir hatıradan başka
    Bir daha geri dönmem
    Yalan kattığın aşka

    Kalbimi kıra kıra
    Bıraktın bir hatıra
    Günahını yalancı
    Dudaklarında ara

    Göz yaşların boşuna
    Düşmem artık peşine
    Yansın yüreğin yansın
    Şimdi de bende sıra

    Kalbimi kıra kıra
    Bıraktın bir hatıra
    Günahını yalancı
    Dudaklarında ara

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    09.11.2007 - 12:18

    ELBET BİR GÜN BULUŞACAĞIZ

    Elbet bir gün buluşacağız
    Bu böyle yarım kalmayacak
    İkimizin de saçları ak
    Öyle durup bakışacağız

    Belki bir deniz kenarında
    El ele maziyi konuşacağız
    Benim içimde yanan ateş
    Sevgilim ne zaman buluşacağız

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    09.11.2007 - 12:18

    DUYDUM Kİ UNUTMUŞSUN

    Duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini
    Yazık olmuş o gözlerden sana akan yaşlara
    Bir zamanlar sevginle ateşlenen başımı
    Dizlerinin yerine dayasaydım taşlara

    Hani bendim yedi renk hani tende can idim
    Hani gündüz hayalin geceler rüyan idim
    Demek ki senin için aşk değil yalan idim
    Acırım heder olan o en güzel yıllara

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    09.11.2007 - 12:17

    DAHA BENDEN AYRILMADAN

    Daha benden ayrılmadan /Başka sevgili buldun
    Saadet hiç belli olmaz/Sevgilim mesut musun

    Şimdi artık yalnızım /Ağlamak neye yarar
    Zalimin zulmü varsa/Sevenin Allah’ı var

    Bu sevgiye düştüm neden /Kendimi unuttum ben
    Hayatımı sana verdim/Gençliğim gitti elden

    Şimdi artık yalnızım /Ağlamak neye yarar
    Zalimin zulmü varsa/Sevenin Allah’ı var

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    09.11.2007 - 12:17

    BUNCA GÜZEL İÇİNDE

    Bunca güzel içinde birisi var ki
    Bana sevgi ile bakışı başka
    Kalbimde yer eden çok oldu ama
    Onun şu gönlümü yakışı başka

    Kışımı bahara döndürdü benim
    Sanki bir kısmettir tutuyor elim
    Kabına sığmayan coşan bir selin
    Benimle çağlayıp akışı başka

    Simsiyah saçları okşanmak ister
    Bağrında gülleri koklanmak ister
    Bir altın kalbi var saklanmak ister
    Cana can katıp da atışı başka

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    09.11.2007 - 12:17

    BİR KIZIL GONCAYA BENZER

    Bir kızıl goncaya benzer dudağın
    Açılan tek gülüsün sen bu bağın
    Kurulur kalplere sevda otağın
    Kim bilir hangi gönüldür durağın

    Her gören göğsüme taksam seni der
    Kimi ateş gibi yaktın beni der
    Kimi billur bakışından söz eder
    Kim bilir hangi gönüldür durağın

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    09.11.2007 - 12:16

    ARTIK SEVMEYECEĞİM

    Artık sevmeyeceğim bütün kabahat senin
    Ne kadar ağlasan boş ne kadar yalvarsan boş
    Sana dönmeyeceğim artık sevmeyeceğim

    Bitsin artık bu çile / Çekemem bile bile
    Sen ne söylersen söyle / Bu hayat geçmez böyle
    Sana dönmeyeceğim artık sevmeyeceğim

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    09.11.2007 - 12:16

    Aşk sende değil, bendedir.. Bende..
    Ben ayrı, rengarenk bir resme başladım
    Karakalem yüreğimde..
    Ve seni sevdim..

    Aşkı tanıdım da
    Acemi sayıldım bilmeyen gözlerinde..
    Katlanamıyorum artık
    3. sayfalardaki mağlubiyetlerime..
    Meğer diyorum,
    Yaş gözde değil, kalpteymiş.. Kalpte..

    Ve aşk tutkulu bir tangodur elbette..
    Ya alkış alırsın
    Ya da kalakalırsın
    Tek kişilik gösterilerde..
    İnsan yaşamayı öğreniyor aslında
    Başka bedenlere gömülmekle..
    Bedenler eskiyor da
    Anlıyor hata nerde..
    Aşk tende değil, gözdedir.. Gözde..! ! !

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    09.11.2007 - 12:16

    Ey Sevdiğim Sana Şikayetim Var
    Ne Sevdiğin Belli Ne Sevmediğin
    Ben De Bir İnsanım Bir De Canım Var

    Eski Günler Hayalimden Gitmiyor
    Dün Dediğin Bugünkünü Tutmuyor
    Yiğidim Ya Sana Gücüm Yetmiyor

    Ne Sevdiğin Belli Ne Sevmediğin


    Akarsuyum Böyle Miydi Ahtımız
    Onun İçin Viran Oldu Tahtımız
    Umudum Yok Gülmez Artık Bahtımız

    Ne Sevdiğin Belli Ne Sevmediğin...! ! !

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    09.11.2007 - 12:15

    Sen...Yüzümdeki gülüşlerin,ellerimdeki terlemenin,yüreğimdeki deli atışın sebebi...

    Her gece uykum,her sabah güneşim.Yıldızım,ay'ım,akan kanım.Bitmeyen masalım.Bahçedeki çiçeğim,çiçekteki rengim.Gökyüzüm,denizim,mavim sen...

    Sevdamın adresi,aşkımızın menzili,içkimdeki tat,yaşadığım hayat sen...Sebebim,niyetim,geleceğim,geçmişim,bilinmezl iğim,belirsizliğim,kararlılığım,kararsızlığım sen...
    Bitmez yolculuğum,sonsuzluğum.Sen,gözüm,elim,yüreğim.Bebe ğim sen...
    Hani gidecek olsan,yollarına sererim tüm kır çiçeklerini.Bilirim basamazsın çiçeklere de yine kalırsın benimle.Üzülecek olsan,içim erir,kalırım öyle.

    SENİ ÜZEN BİŞEY BENİ BİN ÜZER İNAN.Kırıyorsam seni,bu benim dengesizliğimdendir,şaşırmışlığımdandır.Kendimle kavgalıyım ben.Bir yanım sana tutkun,bir yanım çok bencil.Kayboluşlara vuruyorum kendimi,seni üzdüğümü bilmeden.
    Her kayboluşum yara açıyor sende biliyorum.Ah ben,nasıl da vurdumduymaz olabiliyorum bazen...
    Bakma bana birtanem,içimdeki aşkın büyüklüğünü ölçme bunlarla.Seviyorum diyorsam seni,öyle.Gereğinden fazla 'kadınım' bazen,bağışla...
    Seni bilirim ben,bir tek seni.Seni söylerim,seni duyarım her yerde ve her zaman.Sensiz olmaya gücüm yok artık,sensizliğe katlanmak benim harcım değil.

    Seni her şeyinle,ay parçası yüzünle,duruşunla,gülüşünle,bakışınla,konuşmanla,ç ocukluğunla,olgunluğunla,kızgınlığınla,şaşkınlığın la,güçlülüğünle,zayıflığınla kabul etmişim bi kere.

    NE DEĞİŞ,NE DE DEĞİŞTİR BENİ.Biz böyle sevdik birbirimizi.Seni sen yapan ne varsa kabulümdür hepsi.
    Seni özlemek diye bir şey de var bu hayatta ve bu bazen öylesine dayanılmaz oluyor ki...

    YOKLUĞUNU YAŞAMAYI BECEREMİYORUM,ÜZGÜNÜM.İçimdeki o 'fazla SEVDAN'yokluğunda çekiliyor bir köşeye ve ben güçsüzlüğümle başbaşa kalıyorum.Katlanamıyorum anla,sensizliği 'yok' hükmünde sayıyorum.

    Sensizlik diye bir şey yok,öyleyse sensiz kalmak da yok.
    Şimdi hangi denizin kıyısındaysan,hangi göğün altındaysan önce o sonsuz maviliğe sonra da başını yukarı kaldırıp yıldızlara bak.Aşkımı,yüreğimi,içimdeki seni mavilere yükleyip gönderiyorum,tut onu.Tut ve bırakma...Ben maviyi sende buldum,

    beni BAŞKA RENKLERLE KANDIRMA! ! !

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    09.11.2007 - 12:15

    Adı hüzün olsun bu gerçeğin.
    Ayrılığın tekil sızısını hissetmenin
    Ve senden sonraki yaşantımın,
    Adı hüzün olsun!

    Öteki renklerini aldığın,
    Tek mevsimlik dünyamın,
    Ve senden bana kalanların,
    Rotasız başlayan yolculuğumun,
    Her limanda yüzleştiğim sensizliğin,
    Adı hüzün olsun!

    Bir türlü gelmeyen geleceklerin,
    Bir yarısı sende kalan geçmişin,
    Ve her gün biraz daha kaybolan iyimserliğimin,
    Adı hüzün olsun!

    Gittikçe tuhaflaşan tavırlarımın,
    Azalan ideallerimin,
    Alışkanlık haline gelen sıradanlıkların
    Birbirine benzeyen her günün
    Adı hüzün olsun!

    Aklımda kalan şarkı sözlerinin,
    Anılarını sakladığım kirli odamın,
    Yağan yağmurun,
    Cama dayanmış soluk yüzümün,
    İçimde ağlayan çocuğun,
    Adı hüzün olsun!

    Artık gelmeyeceğine olan inancımın,
    Eksik yüreğimin, göremediğim renklerin,
    Sensizliğin, yarım kalmışlığın,
    Adı hüzün olsun!

    Değişmeyen şeylerin,
    Aynı filmin tekrarına benzeyen rüyaların,
    Sadakatini elden bırakmayan gönlümün,
    İçimdeki yalnız şairin, bu yaşantının,
    Ve bu şiirin adı hüzün olsun!

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    09.11.2007 - 12:15

    Ne böyle senle ne de sensiz
    Yazık yaşanmıyor çaresiz
    Ne bir arada ne de ayrı
    Olmak imkansız hiç sebepsiz

    Ne hayallerle ümitlerle
    Mutlu olmaktı dileğimiz
    Suçlu ne sensin ne de benim
    Şimdi sensizim sen de bensiz

    Bir an gelip de küllenince
    Yüreklerimiz dinlenince
    Başka sevgilerde teselli bulunca
    İşte biz o gün düşüneceğiz!

    Etrafımızı sarıverecek
    Bir boşluk ki asla bitmeyecek
    Her şey bir anda anlamsız gelecek
    İşte biz o gün tükeneceğiz...!

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    09.11.2007 - 12:14

    Bana verdiğin sevgi kırıntılarını istemiyorum. Hepsi senin olsun.

    Ben aşkımı kapalı kapılar ardında herkesten gizli yaşamak istemiyorum.
    Özgürce dünyaya haykırmak istiyorum. Gözlerimdeki ışıltıyı, cildimdeki
    parlaklığı ve gülümsememdeki canlılığı herkesin görmesini istiyorum. Evet bu aşkta her şeyi bilerek yaşadım seninle ama artık sadece sevgi kırıntılarını istemiyorum.

    İşte sana bir kucak dolusu sevgi, onları sana geri veriyorum.

    Biliyormusun, seni çok özlediğimi; özleminden kalbim delice çarptığı zaman ve bir kor gibi yanınca içim, anladım. Seni özlüyorum. Senle ilgili herşeyi çok özlüyorum ama en çok bana baktığın zaman yüzündeki ifadeyi, tatlı gülüşünü, yüzünün kızarışını, mağrur kalbini, vucuduma dokunmanı yani hemen hemen herşeyini özlüyorum. Sen, sana olan özlemimi bile umursamıyorsun ve bu özlemin benim için ne kadar özel olduğunu da anlamıyorsun.

    İsyan etmek, bağırmak, çağırmak, bütün dünya ile çatışmak ve karanlıkta “artık yeter” diye haykırmak istiyorum. Ama gücüm yok. İşte al sevgilim, yeni bir sevdayı kesinlikle yasakladığım kalbimdeki son sevgi kırıntıları, senin olsun...! ! !

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    09.11.2007 - 12:14

    Olur ya bir gün tüm yüreginle bana gelmek icin yollara düsersen, seni seviyorum demeyi hayal edip, bende seni seviyorum diye haykirmak istersen, sakin üzülüp gözlerinden iki damla yas akmasin...Bu sözü duyabilmek istediginde ya musalla tasinda yatiyor olacagim, yada bir mezar tasinda adimi okuyacaksin...Ne mezarima kapanip topraklarimi avuclayip gözlerinden yaslar aksin, nede soguk mezar tasima ellerini degdirip dudaklarinin arasindan seni seviyorum sözleri dökülsün..

    Duymak isteyipte duyamadigim sözlerin, ölünce duysamda beni diriltemez

    Unutma ki ben seni bedenimde tasidigim candan bile cok sevdim,
    Ben seni ölümüne sevdim,
    Ugrunda ölürcesine sevdim...

    Sen ise beni öldürmek icin her aciyi verdin ve basardin...
    Şimdi mutlumusun?

    Bundan böyle yokum, zaten hic olmadigim hayatindan cikip gidiyorum...
    ve sana bu şiiri bırakıyorum...


    Umutlarini yitirip tüketme dediler...
    Oysa umutlarimin tükendigini bilmediler...

    Dudak büzüp gözyaslarini akitma dediler...
    Gözlerimden kanlar damladigini göremediler...

    Her sabah dogan günes yeni umut getirir dediler...
    Günesin düstügü yerden geldigimi bilmediler...

    Hayallerini süsleyip düslerine koy cünkü,
    Hayaller cocuklarin oyuncaklaridir dediler...
    Oyuncaklarim hic olmadi benim,
    Cocuklugumu ecelin kollarinda yasadigimi bilmediler...

    Güller dalinda güzeldir,sevgiyle saracaksin dediler...
    Sevgimle sardikca,yüregimi dikenlerinin kanattigini göremediler...

    Gönlünce yasa, kuslar gibi özgür ol dediler...
    Kanadimi kolumu kirdilar,ucamadim özgürce bilemediler...

    Herkes sevemez sevmek yürek ister dediler...
    Yüregimi ortaya koyup sevdigimi bilemediler...
    Sevdikce ihaneti, *****ligi yasadigimi bilemediler......

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    09.11.2007 - 12:13

    BAŞIMI DÖNDÜRDÜ O GÜZELLİĞİN
    GÖZLERİM HAYRAN BAKAR FARKINDAMISIN
    CEHENNEM MİSALİ YANAN GÖZLERİN
    İÇİMDE ATEŞ YAKAR FARKINDAMISIN

    BENİM İÇİN SENSİN AŞKIN MABEDİ
    SANA OLAN SEVGİM İNAN EBEDİ
    BU SEVDA YANGINI BENDE DİNMEDİ...
    HER GEÇEN GÜN ARTAR FARKINDAMISIN

    SENİNLE OLMAK BİR TEK DİLEĞİM
    SEVGİNE TUTSAK SANA KÖLEYİM
    SENİ GÖRÜNCE SEVEN YÜREĞİM
    HEYECANLA ÇARPAR FARKINDAMISIN

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    09.11.2007 - 12:13

    Farkında mısın,



    ne çok şeye sahibiz

    ertelenmiş



    ve kelimeler kalbe yaklaştıkça

    kontrolsüz



    ve durgunlaşırım ben

    bir aşkın başında

    ve

    sonunda!

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    09.11.2007 - 12:13

    Ne güzel, ne tatlısın
    Aman, nazar değmesin.
    Pek, muntazam hatlısın
    Aman, nazar değmesin.

    Şekerden, tatlı dilin
    Pamuk gibidir, elin
    Sarabilsem, o belin
    Aman, nazar değmesin.

    Sanki, keman kaşları
    Öldürür bakışları
    Baharları, kışları
    Aman, nazar değmesin.

    Seni yaramaz, seni
    Deli ediyor beni.
    Mis gibi, kokar teni
    Aman, nazar değmesin.

    Boy pos, yerinde endam
    Görünce, artar sevdam
    Seninle olsun, yuvam
    Aman, nazar değmesin.


    ;)))

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    09.11.2007 - 12:12

    SARILMASINI BİLMEK

    Bir kadın 'ben üşüyorum' dediğinde, bunun cevabının 'üstüne bir şey al,' 'istersen bir taksiye binelim,' 'eve geldik zaten' türünden bir söz olmadığını, 'üşüyorum' dediğinde kadının 'bana sarılsana' demek istediğini ve ona sarılmak gerektiğini öğrenmek epey zamanımı aldı.

    Sanırım binlerce yıl boyunca isteklerini açıkça söylemelerine izin verilmediği için 'gizli bir dil' geliştirmek zorunda kalan kadınlar, bu kadar basit bir şeyin erkekler tarafından niye anlaşılamadığını hiç anlayamazlar.

    Erkeklerin, bakkal dükkanının arka tarafındaki salak küçük oğlana benzediğini düşünürler: 'Anlayışsız ve beceriksiz salaklar.' Kadınların bir şey söylediklerinde aslında başka bir şey söylemek istemiş olabileceklerini kendim mi far kettim yoksa bunu bana bazen usulca bazen sabırsızca sözleriyle kadınlar mi öğretti simdi tam çıkartamıyorum.

    Sevgi ve şefkat eksikliğine hiç tahammül edemeyen, bunların 'açıkça' söylenerek elde edilmesinin ise elde edilenin değerini düşüreceğine
    inanan kadınların niye isteklerini düpedüz söylemedikleri ise erkekler için hep bir sırdır.

    Duygularını göstermenin kadınlara özgü bir davranış olduğunu sanan erkekler, açıkça sevgilerini ve şefkatlerini göstermekten hep utanırlar.

    Farkında olmadan, onlar, bu duyguların gösterileceği tek yerin yatak odası olduğuna inandıklarından, kalabalıkların içinde sevgi ve şefkat gösterdiklerinde, herkesin seyrettiği bir yerde sevişiyorlarmış hissine kapılıp tedirgin olurlar.

    Erkekler için duygular, kapalı yerlerde yaşanması gereken 'mahrem' şeylerdir, kadınlar ise bunu hayatin her anında yaşanması gereken bir şey olduğunu düşünürler.

    Hemen hemen hepsi gizli bir 'derebeyi' olan erkekler, kadınların her isteğinde, her talebinde bir isyan, bir başkaldırı hatta bir hakaret görürler. Erkeklerin bekledikleri, kadınların 'üşümeleri' ya da 'acıkmaları' değil, erkeğin yanında soğuğu ve açlığı hissetmeyecek kadar kendinden geçmiş bir aşka kapılmaları ve bu askı taleplerini dile getirmeyerek göstermeleridir.

    Galiba o yüzden, erkeğin biraz kadınsılaştığı ve duygularını alabildiğine özgür bıraktığı aşkın ilk günleri geçtikten ve erkek yeniden erkekliğine döndüğünde, kadınlar 'üşümeye' başlarlar. 'Benim uykum geldi' dediğinde erkeğin onla beraber yatmamasını, perhize başladığı sırada aniden bir hoşluk yapma isteği duyan erkeğin ona sevdiği yemekleri almasını 'düşmanca' bulmaya koyulurlar.


    Artık erkeğin her davranışı ince eleklerden geçirilip, onun sözlerinde ve davranışlarında 'sevgisizlik' işaretleri tek tek saptanır. Ve o gizli dil daha sık ortaya çıkar. Kendilerinden yakınırlar önce, 'çok şişmanladım,' 'çok yaslandım, 'çok çirkinleştim,' bunları söyledikten sonra erkeklerin ne söyleyeceklerine, ne yapacaklarına bakarlar.

    Kendilerine büyük bir ilgi eksikliği olarak gözüken o anlayışsızlıkların,artık eskisi kadar beğenilmemelerinden ya da sevilmemelerin den mi kaynaklandığını anlamaya uğraşırlar.

    Baştan savma verilecek her cevap, kadının öfkeli tepkisini hakedir. - Yok, hiç de şişmanlamadın, iyisin, biraz kilo aldın belki ama önemli değil. Bu yakınmalar onlara manasız ve çocukça gelir çünkü. Kadınlar ise sinirlenmeye başlarlar. - Sen beni eskisi kadar sevmiyorsun. Bunun cevabi elbette, 'nerden çıkardın bunu, tabii ki seviyorum' değil, sıkı bir sarılış ve iyi bir öpüşmedir.


    Bir şeylerin yanlış gitmeye başladığını gören erkek ise, güzel bir hediye almanın ya da daha kestirmesi 'biraz para vermenin' zamanı geldiğini düşünür Onun için sorunun tedavisi öpüşmede değil paradadır. Kabul etmeli ki, kendi değerini, gizliden gizliye kendine verilen parayla ölçmeye yatkın kadın için yapılacak 'fedakârlığın' miktarı bir zaman ise yarar,kadın, 'salağın' duygularını böyle ifade etmeye çalıştığını anlar.

    Erkek ise, o düz vahşeti ve insafsızlığı ile 'ağlıyorsa biraz para ver, çözümlemesini benim ser. Ama hediyelere ve paralara çabuk alışılır, sarılışların ve öpüşmelerin özlemi yeniden baslar. Kadın 'üşür.' Son bir iki deneme daha yapar, bazen güzelliği ve cinselliğiyle,bazen sinirli çıkışmalarıyla, erkeğe 'üşüdüğünde ona sarılınması gerektiğini' bir daha öğretmeye uğraşır.


    kadın ya kadere rıza gösterip teselliyi hediyelerde, parada, çocuklarında kendisine sağlanan güvende aramaya razı olur ve arada sırada tutan 'ben çok yalnızım' yakınmaları ve ağlama nöbetleriyle hayatını sürdürür ya da üşümeye fazla dayanamayıp, sarılmasını bilen' biri var mı diye etrafa bakınmaya koyulur.


    'Sarılmasını bilenler' bu sapaktaki kadınları keskinleşmiş radarlarıyla hemen bulurlar. Bir vakit işler iyi gider. Ama sarılmasını bilenler de bir süre sonra kaçınılmaz erkekliklerine geri dönüp, üşüyen kadına, üstüne bir hırka almasını söylerler.! ! !

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    03.10.2007 - 17:43

    'Nereden çıktın bu vakitte' dememeli, bir gece yarısı telaşla yataktan fırladığında;
    'Gözünün dilini' bilmeli; dinlemeli sormadan, söylemeden anlamalı...
    Arka bahçede varlığını sezdirmeden, mütemadiyen dikilen vefalı bir ağaç gibi köklenmeli hayatında; sen, her daim onun orada durduğunu hissetmelisin. ihtiyaç duyduğunda gidip müşfik gövdesine yaslanabilmeli, kovuklarına saklanabilmelisin.
    Kucaklamalı seni güvenli kolları,
    ...dalları bitkin başına omuz, yaprakları kanayan ruhuna merhem olmalı...
    En mahrem sırlarını verebilmeli, en derin yaralarını açıp gösterebilmelisin; gölgesinde serinlemelisin sorgusuz sualsiz...
    Onca dalkavuk arasında bir tek o, sözünü eğip bükmeden söylemeli, yanlış anlaşılmayacağını bilmeli.
    Alkışlandığında değil sadece, asıl yuhalandığında yanında durup koluna girebilmeli.
    Övmeli âlem içinde, baş başayken sövmeli ve sen öyle güvenmelisin ki ona, övdüğünde de sövdüğünde de bunun iyilikten olduğunu bilmelisin, 'hak ettim' diyebilmelisin.
    Teklifsiz kefili olmalı hatalarının; günahlarının yegane şahidi...
    Seni senden iyi bilen, sana senden çok güvenen bir sırdaş...
    Gözbebekleri bulutlandığında yaklaşan fırtınayı sezebilmelisin.
    Ve sen ağladığında, onun gözünden gelmeli yaş...

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    03.10.2007 - 17:41

    Rüzgar olup saçına dokunduysam

    Yağmur olup gözlerinden aktıysam

    Yakınım sen uzağım sen olduysan

    Sana olan sevdamdandır bilesin

    Dağlarını yol edip gezindiysem

    Tuzunu yarama melhem bildiysem

    Yollarına milyon kere öldüysem

    Sana olan sevdamdandır bilesin

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    03.10.2007 - 17:40

    SENSİZLİK


    Biliyorum konusacak birşeyimiz kalmadı, paylaşacak hiç bir şeyimiz yok.
    Yine de yüreğimden gücümün yettiği yere kadar sana sesleniyorum,
    seninle konuşuyorum... Bugün sana olan kırgınlıgımı rafa kaldırdım,
    sevgimi aldım avuclarımın arasına, ona sığınıyorum... Cümlelerimi kısalttım,
    kelimelerim buruk, gülüşlerim istenmeyen dudaklarımda...

    Bir ihtimal gelisine sığındığımı farkettiysem de, engel olamadım gurursuz
    ama umutlu hasretine... Bugün gönlümü hos tutmak istiyorum,
    imkansız olan her rüyaya inanasım geliyor... Bir çocuk gibi
    isteklerimi bastıramıyorum... çalmayan telefonuma elim gidiyor,
    sana halen bende olduğunu israrla yazmaya calışıyorum... Bende olan seni,
    hic kırmadım, degistirmedim ve hep korudum desem de, sendeki benin
    nasıl olduğunu, gülüp gülmediğini anlamsız bir sıkıntıyla merak ediyorum...

    icimdeki güzelligine inanıp inanmamanı artık umursamıyorum!
    Üşüyorum, bu üşüme yalnızlığımdan geliyor ve sarıyor her tarafımı...
    Tutunabileceğim hiçbir güzellik yok, hatırlamaktan usanmayacağım
    anilarim disinda... isinabilmek icin onlara sariliyorum...
    Anlamsız ve cevapsız sorular hınzırca sırıtıyor, ben görmemeye
    çalışıyorum... Düşler uzak gibi görünüyordu ama yakındı...

    Belki de görmeyi istemek gerekiyordu... Gözlerini aç desem kapatacaksın
    ama kapatma gözlerini! Kendime bir demet papatya aldım ama bakmadım
    falıma... Gözlerimi gelislere verdim, gözlerimdeki hüzün bile seni özlemiş
    itiraf etti sonunda... Düşüncelerim gururlu, hayallerim ve sevdam değil...
    Gelseydin, kendimi unutup sana koşacaktım, susturacaktım içimdeki isyanı,
    kavgaların ortasında bir güneş gibi doğup ısıtacaktım yüreğini,
    sevincten ağlayacaktim bu defa, mutluyken hemen sarhoş olmuşum gibi,
    dokunacaktım, sarılacaktım. Ama gelmedin, gelemezdin belki de gelmeye de
    hic niyetin yoktu aslında... Kendimi kandırdığımı anladığımda ağlıyordum...

    Eskiden kimi şarkıların ne kadar anlamlı olduğunu düsünürken, şimdi
    ayrılığın ardından çalınan her şarkı umutsuzluğumu ve sevgimi anlatıyormuş
    gibi geliyor... Sevdiğim ne çok şarkı varmış, bunu senin gidişin gösterdi bana...
    Her şarkıda sen varsın, her yerde, her gördüğüm insanda, denizde,
    gecede, uykumda... Nasıl beceriyorsun her yerde olabilmeyi...
    Bu bir marifetse eğer, neden benim yanımda değilsin ki?
    Gözyaşlarım asılliğini yitiriyor ve yenik düşüyorum sevdana...

    Gittin! Belki de hic gelmemiştin ben, geldiğini sandım... Ayak uyduramadım
    yorgunluğuna... Dudaklarına düşlerindeki öpüşü konduramadım...

    Kimi zaman bir coçuk oldum gülüşlerinde şımaran, kimi zaman bir erkek;
    dokunuşlarında kendini bulan... Ama! En çok da imkânsızın oldum...

    Her gelişimde bir kez daha gönderdiğin oldum... inanamadiğın, Yenemediğin,
    üzerinden atamadığın korkuların oldum... Ağladığın, bağırdığın ya da
    sustugun isyanın oldum, sessizce boşalan gözyaşların, birikmişliğin oldum...
    Yüreğindeki kadin ben olmak isterken yüreğine sığınan ve tozlanacak olan
    bir anı oldum... Haketmediklerin, artık yeter dediklerin ve herseyin olmak isterken

    belki de hicbir seyin oldum... Söylesene ben gerçekten senin neyin oldum?
    Sesin hep uzakları çağıryordu, ben üstüme alındım, sana geldim...
    Bilseydim, bana ait olmayan bir seslenişi sahiplenir miydim?

    simdi bir mevsimlik aşk kaldı avuçlarımda sadece bir mevsim yaşanan
    ama bir ömür gibi gelen aşk... Kalbime henüz söyleyemedim gittiğini,
    öğrenirse onun da acı çekmesinden korkuyorum... Seni halen
    benimle biliyor ve seviyor ama ben kalbime ilk defa yalan söylüyorum...
    Gittin! Sevdamın yokluğuna alışabilirim belki ama sesinin uzak yolların
    sonunda olması acıtıyor içimi... Suskunluğun en büyük silahındı,
    suskunlugunla vurdun beni asıl acı olan, canımı acıtan unutulmak...

    Söylesene unutulmak kime yakışıyor?
    Unutan sen olsan da sana bile yakışmıyor...

    Merak etme, üstüne giydirmedim bu duyguyu, unutulmayan olmak
    sende daha güzel duruyor... Görüyorsun iste, aşk'a ve sana ihanet etmiyorum
    benim kırgınlığım aşk'a...

    Sen üstüne alındın...

Toplam 1039 mesaj bulundu