Bir çocuk için hayatın anlamıdır oyun Hayatın ta kendisi Hayatın rengi, vazgeçilmezidir Ki gözü hiçbir şeyi görmez bu oyun uğruna Uykusuzluğuna, huysuzluğuna, susuzluğuna Ve diğer herşey uğruna İşte sen de benim çocukluğumun vazgeçilmeziydin Düşünmek aklıma bile gelmezdi oyun olduğunu Hayatın daha başka yanlarının da olduğunu Seninle oynarken bu aşk oyununu… Sen benim prensesim Ben de senin beyaz atı olmasa da İyi atçılık oynayan Beyaz pelerinli prensindim…
Sulu boyayla boyayıp da yaptığım Yüreğime bastığım en güzel patates baskılarımdın Tekrar tekrar boyayıp da yeniden yaptığım Çiftli gazete sayfasından yaptığım en büyük gemiler Senin içindi İçine kattıklarımsa benim içimdi Bacasından tütense yanan kalbimdi… En sevdiğimiz oyundu yakalamaç Sen kaçardın ben kovalardım Küt küt eden yüreğin yüreğimi tetiklerdi Ellerin ellerimi kilitlerdi Senin içindi bu sobelemeler,evcilikler, körebeler Bütün tekerlemeler, bütün bilmeceler Senin içindi en güzel resimler, müzikler En içten gülüşler…
Akşam olup da Yemek vakti gelince Eve gitmek istemezdi yüreğim Bitip tükenmezdi işte sana olan bu hevesim Böylesi çoşkuyla atarken yüreğim Böyle yanmaz, böyle kanamaz,böyle acımazdı Arkasını dönüp giderken sevdiğim…
Bilmezdi yüreğim gidişleri Tükenmezdi koccaman sevişleri Umutlardı, hayallerdi geleceği Yüreğiyle ödeyeceği Bir canıydı vereceği Ama yine de vazgeçmeyeceği Sevdiğine elvereceği Yüreğini yollara sereceği Böyle bir oyundur hayat Çocuk olana, çocuk kalana…
seni özledim...sözcüklerini... varlığını...bendeki senin, var olmanı.. şimdi yoksun.. keşke olsaydın şimdi.. sözcüklerini arkadaşlığını, hiç duymadığım sesini özledim
ISKALAMA LÜKSÜN YOK SENİN Bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun. Giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır. Sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya hazırdır. Hani ağzınla kuş tutsan 'Bu kuşun kanadı neden beyaz değil? ' diye bir soruyla bile karsılaşabilirsin.. iki ucu keskin bıçaktır bu işin. Yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın her zaman. Bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur.İyi halin cezanda indirim sağlamaz. Sen, 'Ama senin için şunu yaptım' derken o, 'şunu yapmadın' diye cevap verecektir. Ve ne söylesen karşılığında mutlaka başka bir iddiayla karşılaşacaksındır. Üzülme, sen aşkı yaşanması gerektiği gibi yaşadın.Özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, düşündün, şiirler yazdın. 'Peki o ne yaptı' deme. Herkes kendinden sorumludur aşkta. Sen aşkını doya doya yaşarken o kendine engeller koyuyorsa bu onun sorunu. Bir insan eksik yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için? Hayatı ıskalama lüksün yok senin. Onun varsa, bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın. Her zamanki gibi yaşayacaksın sen. 'Acılara tutunarak' yaşamayı Öğreneli çok oldu. Hem ne olmuş yani, yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil. Sen mutluluğu hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki.... Epeydir eline almadığın kitaplar seni bekliyor.Kitap okurken de mutlu oluyorsun unuttun mu? Kentin hiç görmediğin sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif verecek sana.Yine içeceksin rakını balığın yanında. Üstelik dilediğin kadar sarhoş olma özgürlüğü de cabası.... Sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun aslolan yürektir.Yürek sesi ne bilmeyenler, ya da bilip de duymayanlar acıtsa da içini unutma; yasadığın sürece o yürek var olacak seninle birlikte. Sen yeter ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu. Elbet bitecek güneşe hasret günler. Ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini...
Bir dağın tepesinde yere düşmek üzere olan bir yaprak içindeki hayalini haykırmış. 'Ben denizlere ulaşmak istiyorum.Bir gün denize ulaşacağım ve hayalimi yaşayacağım.' Yaprağın üzerinde bulunduğu ağacın hemen dibinde yatıveren bir kütük boğuk bir sesle; 'Ben de 'demiş.Ben de denize ulaşmak istiyorum.
Fakat yaprak ona küçümseyen ve alaycı bir ifade ile 'Sen asla denize ulaşamazsın.Çünkü beni denize ulaştıracak rüzgar şimdi çıkar gelir.
Bir çırpıda orada olurum.Ancak sen ağır ve hantalsın.Sonsuza dek burada kalacaksın.
' Gerçekten de bir rüzgar çıkmış.
Kuzeyden güneye doğru esen rüzgar bir süre sonra güneyden batıya doğru esmiş.
Tam doğru istikamette iken birden güneyde olan denizin tersine doğru havalanmış.
Bir tepeden diğer tepeye,bir vadiden diğer vadiye sürüklenip durmuş.
En son bir çamura saplanıp kalmış.
Kütük ise yakınındaki akarsuyun denize gittiğini biliyormuş. Kendini suların kollarına bırakmış ve gitmiş.
Akarsuyun kenarında bir çamura saplanıp kalmış yaprağı görünce ona şunu demiş;
'Unutma sevgili yaprak her hayale giden bir yol vardır.
Gelip geçici rüzgarlarla hayale gidilmez.
Ancak sürekli akan sularla gidilir.'
Herşeyi bildiğini sanma! gerçekte çok bilgili olsanda kendine Cahilim diyebilecek cesaretin olmalı.
başımı yaslayınca göğsüne...............................sen benim ilham perim ılık nefesin saçlarımı okşardı..............................yazdığım en güzel şiirim fırtınalar koparken denizlerde..............................ben seni mısralarım gibi senin yüreğin bana limandı.................................şiire aşık şair gibi sevdim seni sevmiyorum demiştim ya işte o soylediğim en büyük yalandı - Ne şarkılar ne şiirler artık teselli etmiyor............
ne şarkılar ne şiirler artık teselli etmiyor sensiz koca şehir istanbul dar gelıyor
Önce burnuma damladı. Ben yine telaşlı, yine kavgalı, yine bilmez bir günümdeydim. Kendime bile ne yaptığımı açıklayamayacağım bir işin peşindeydim. Aklıma gelen soruları geri çevirmek için şarkı söylüyordum. Hiç birinin sözlerini sonuna kadar bilmeden, oyalanıyordum. O garip şarkıya neden taktım bilmiyorum, birden elime dokundu. Ben korktum ama elim korkmadı. Sıcaklığını sevdim.
Bir gün hayatımdaki herkesi aynı odaya toplayıp, yarım saat gecikmeliyim. Mart ayında, İstanbul’da…
Aşk cesaret ister,kocaman bir yürek ister. Aşk hayata karşı islenilen en doğru suç ortaklığıdır. Aşk hayatın tek düzeliğine, bütün sıradanlığına en soylu başkaldırıdır.Ondan korkup kaçmak hiç kimseye yakışmaz. Ve elbette aşkı suçlamak, yargılamak, karalamak inkar etmek de asla yakışık olmaz.
Niçin aşk? Nedir bu aşk denilen şey, elle tutulmaz gözle görülmez bir şeyse nedir bu yaşanan somut acılar,güzellikler? Tek başına aşkı tanımlamak her şeyden soyutlamak mümkün mü? Hayır! Aşk bugünlerde bazılarına göre plastikten bile yeniden yapıldı.Dünyada yaşanan suniliğe doğru gidiş aşkın etrafını sardı.
Nedir şu aşk...? Aşk hayatin bize hazırladığı en güzel sürprizdir, bu yüzden de kalpleri ne zaman ele geçireceği hiç belli değildir. Daha ne olduğunu bile anlayamadan onun hükümdarlığına giriverirsiniz.
Aşk; en yalın biçimde anlatılan tek kavramdır o, adi kendisidir zaten. Onu anlatmak için sonu gelmez cümleler kurmanıza gerek yoktur, 'Aşık oldum' dediğiniz an akan sular durur, küçücük çocuk bile sizi rahatlıkla anlayabilir, çünkü aşkın dili tektir.
Aşkın zamanını biz ayarlayabilseydik eğer ve kime neden aşık olduğumuzu anlayabilseydik,aşkın sırrını da çözerdik herhalde. Ama o zaman da aşkın insani alıp götüren büyüsü tamamen kaybolurdu.
Aşk hayata karşı islenen en güzel ve en doğru suç ortaklığıdır, aşk hayatin bütün tek düzeliğine, bütün sıradanlığına en soylu başkaldırıdır. Ondan korkup kaçmak hiç kimseye yakışmaz. Ve elbette yaşanılan aşkı suçlamak,yargılamak, karalamak, inkar etmek de aşka yakışık kalmaz. Bu önce haksızlık, kendinize saygısızlık olur. İnsan sonuna kadar savunmalı aşkını, karşılık görmese de, acı çekeceğini hissetse de, yarin terk edileceğini bilse de, ailesini karsısına alacağını bilse de taviz vermemeli aşkından, 'Seni Seviyorum' diyebilmeli göğsünü gere gere.
Aşk iste o zaman aşktır. Ve bunun doğrusu yanlışı yoktur, zaten aşkın kendisi doğrudur.
Aşkın zamanı yoktur, hep hazırlıksız yakalar insani. Evli olmanız, sevgilinizin olması, bir ayrılığın taze yaralarını kurutmaya çalışmanız,bağlılıktan korkmanız, ailenizden çekinmeniz, hatta sevilenin hapse girmesi bile onun hiç mi hiç umurunda değildir. İste aşk bütün bunlara tek başınıza karşı gelebilme yürekliliğidir, belki de yeni hayata geçebilme yolu...
Aşkın ne zaman gelebileceği belli olmadığı gibi, ne zaman gideceği de hiç belli değildir. Fazla vakti yoktur onun, uzun süre beklemeye ve bekletilmeye tahammülü de yoktur. Bir başka göze bakmaya, bir başka tene dokunmaya başlaması o kadar da zor değildir...
Aşktan değil, onun kaçmasından korkun ve doğruluğuna yanlışlığına bakmadan sonuna kadar savun aşkını. Biliyor musunuz, hayat zaten kocaman bir yalan, bu kadar sahteliğin içinde gerçek ve doğru olan tek güzellik AŞK.! ! . Lütfen ona haksizlik etmeyin.. Aşkına sana aşık olana sahip çık ve onu kaybetme ' SENİ SEVİYORUM ' Demek İçin Geç Kalma; Sevgiyle Kal..
her akşam bundan böyle bekleme yolumu gelmeyeceğim belki böylesi daha iyidir senin yokluğun ızdırabı hafifler bundan boyle sana şiirler yazmayacağım mısralarım dolup taşmıyacak bunu sen istedin sevemedim diyemedim eline bir fırsat geçti sonra faydalanıp beni gönlünden atmak istedin herşeye rağmen seni çok seviyorum deli diyeceksin bana ama ne çıkar sen gerçek aşkın manasını nefretin aşk olduğunu bilemesin ki seneler su gibi akıp gidecek ve sen baska şehirlerde olacaksın ama unuttuğun yerlerde seni hatırlayacak birisi olacak seni seviyorum daima satırlarda saklı bu söz zaman tesadüf seni yolunun üzerindeki mezarlığa doğru itecek karamsar düsüncelerle ilerleyeceksin selvilli yollardan gözüne bir mezar taşı ilişecek bakacak ve ansızın af dileyeceksin benden ömründe vermediğin bir gül demeti bırakacaksın toprağıma ve tekrar geri döneceksin selvilli yollardan bir zelzeleyi andıran titrekli dizlerinle ağlamaklı gözlerinle evine çocuklarına ve mutlu yuvana döneceksin beni hiç unutmayacaksın zalim sevgilim...
TAVSİYELER Evlilik Üzerine Kötü Giden Evlilik Nasıl Kurtarılır? Evliliğe Dair Söylenenler Mükemmel Bir Eş Olmak İçin Evliliği Küçümsemeyin ANNE ÇOCUK Düşük Korkusu Doğurganlığı Arttırmanın 10 Yolu İştahsızlığın Önüne Geçmek İçin Neler Yapılır Çocuğa Ölümü Nasıl Anlatmalı Yeryüzüne birlikte geldiniz ve sonsuza dek birlikte yasayacaksiniz, Ölümün ak kanatlari günlerinizi bölene dek birlikte olacaksiniz, Tanri'nin suskun anilari katina eristiginizde bile birlikte olacaksiniz, Ama birakin da bunca beraberligin arasinda biraz bosluklar olsun, Ve Tanrisal alemin rüzgarlari esip dolanabilsin aranizda, Birbirinizi sevin,ama sevginin üzerine baglayici anlasmalar koymayin, Birakin yüreklerininzin sahilleri arasinda gelgit çalkalanan bir deniz olsun Sevgi. Birbirinizin kadehini onunla doldurun ama ayni kadehe egilip içmeyin, Ekmeginizi bölüsün, ama ayni lokmayi dislemeye kalkmayin, Sarki söyleyin, dans edin, eglenin birlikte, ama ikinizin de birer Yalniz oldugunu unutmayin, Çünkü lavtadan dagilan muzik ayni, ama nagmeleri çikaran teller ayridir, Yüreklerinizi birbirine baglayin ama biri ötekinin saklayicisi olmasin, Çünkü ancak Hayat'in elidir yüreklerinizi saklayacak olan, Hep yanyana olun, ama birbirinize fazla sokulmayin, Çünkü tapinagi tasiyan sütunlar da ayridir, Çünkü bir selvi ile bir mese birbirinin gölgesinde yetismez...
ACIYI HISSETMIYORUM. SEVMEYI BECEREMIYORUM. CARESIZLIK HIC BITMEYEN BIR SENFONI SENSIZ... HAYAT HICBIR INSAN ICIN AGLAMAYA DEGMEZ.ZATEN DEGEN INSAN AGLATMAZ.YINE DE AGLAMAK ISTIYORSAN,BASINI DIK TUT KI GOZYASLARIN AGLATAN KADAR ALCALMASIN.SANA SEVGIMI SOYLESEM SEVGIMDEN KORKARSIN.BEN SENIN ICIN OLMASAM BILE SEN BENIM ICIN HEP VARSIN...
Bir yürek nelere yeterse, bir can bir cani ne kadar severse bir damardan ne kadar çok kan geçerse, yasam ölüme ne kadar degerse, sen de benim için o kadar degerlisin.
Seni yildizlara benzetiyorum onlar kadar etkileyici,çekici ve güzelsin ama aranizda tek fark var onlar milyonlarca sen bir tanesin...
Bugün mavi bulutlari avucunuza mutlulugu bas ucunuza sevgimi de usulca kalbinize koyuyorum. Günes yalnizca sizin için dogsun sizi seviyorum! Sevgililer gününüz kutlu olsun. . Sabah seni izlemesi için bir melek yolladim pesinden ama düsündügümden de erken döndü. Ne oldu dedim? \'Bir melek asla baska bir melegi izleyemez\' dedi Canim...
Seni ne kadar sevdigimi ögrenmek istersen yere düsen her yagmur damlasini tutmaya çalis; tutabildiklerin senin sevgin, tutamadiklarinsa; benim sana olan sevgimdir.
Gözlerinde mutluluk, ask, sevgiyi gördüm Askim
Hayatta iki kör taniyorum; 1.\'si senden baskasini görmeyen ben, 2.\'si beni göremeyen sen...
Bir Gün Cehennemde Karsilasabiliriz. Sen Kalp Hirsizi Oldugun için, Bense Tanriyi Birakip Sana Taptigim için
Dünyadaki en güzel seyi sana vermek isterdim ama seni sana veremem ki?
insanlar kirmizi güllerin pesinde kosarken ayaklari altinda ezilen papatyalarin farkina bile varmazlar
Askin ilk solugu mantigin son solugudur.
En sürekli ask karsiligi olmayan asktir.
Bir delinin seni öpmesine izin ver,ama bir öpücügün seni delirtmesine izin verme
Insanlar hep birilerinin pesinden kosarlar, ama dönüpte kendi peslerinden kosanlara hiç bakmazlar
Nice insanlar gördüm kalpleri bombos ama mutlu, çok az insanlar gördüm kalpleri sevgiyle dolu ama ask atesiyle yanip kavrulan, hüzünlü ve mutsuz!
Ben seni unutmak için sevseydim sana olan tutkunlugumu kalbime degil günesin çiktigi zaman kaybolan bugulu camlara yazardim
Sensizlik mi yoksa varligin mi? / simdi bunu dusundugum zamanlarimdayim. / Birini bir kefeye otekini oteki kefeye koyuyorum! / Peki ya hangisi agir basiyor? / Bilinmiyor... / Ikiside asili kaliyor yuregimde... / ve kendi icimde ikiye bölünüyorum! / yüregim kal diyor... mantigim git! / Birakip gitmek bu acilari cekmekten daha zor geliyor sanki... / Gözlerini özlemekten korkuyorum! / Ve ellerine hasretlikten... (ölebilirim sanki...) / yine de git diyor bir yanim! / Ama olmuyor... / yüregimin sesini kisip, / hic birsey hissetmiyorum gibi yapamiyorum! Nasil birsey bu...? / Sana dayanan bu yuregin, / Sensizlige dayanacak gücü yok mu? /Tutkulu olmak kötü... ucurumun önüne kadar geliyorum ama atamiyorum yuregimi! (yuregimdeki seni)
Celiskilerime düstün simdi... / oysa tam da güvendim diyordum! / O olmali ! .. diyordum.
Yanlis mi? / Yoksa... dogru mu? / Gercek mi? yalan mi? / hala yasanabilecek güzel seyler var mi? / güvenilecek yanlarin kaldi mi hala? / Düsündükce batiyorum...
Her nekadar bu askta mantigimi kullanmak istemesem de, / her seferinde mantigimi cikariyorsun karsima / Yine de deymez, bitirilmemeli birseyler! / zaten ne zaman bitirmeyi düsünsem; sevgimle karsi karsiya geliyorum! / ..................................... Sana bir sans daha veriyorum. /Yasayip görecegim! / Artik düsünmüyorum gecmiste olanlari / Tek yapabildigim; / gelecegin guzel seylerle ‘gelmesi’ni dilemek! / Ve dilegimin kabul olmasini ‘seninle’ beklemek...
Kendi kurallarimdan vazgecerek; sana vazgecilmezligini kanitliyorum! / bir kez daha anliyorum seni nasil sevdigimi! / ve bilmeni istiyorum! / Risklerden korkmuyorum! / cünkü seni severek hayatimdaki en büyük riski aliyorum!
aşkın rengini sordular; mavi dedim, aşkın sıcaklığını sordular; duydum dedim, aşkın adresini sordular; gittim dedim, aşkın adını sordular; ılık rüzgar dedim.
Seni öyle sevdim ben, Öyle gözyaşı kurutan mevsimlerde, Dağbaşı dumanlı türkülerle sevdim ben seni, Ben seni sılada aşk bilip, Yaşadığın acılara acı tüketerek sevdim, Seni her yalnızlık ortası, Yalnızlığımla sevdim, Seni öyle sevdim ben sevdiğim, Her mevsimde sonbahardı yüreğim, Gözlerin vardı bende, bir ismin, bir sözlerin, Ben seni yağmurlar kadar sevdim ey sevdiğim, Anlamı bize kalsın sonu gelmeyen şiirlerin, Ben seni böyle sevdim....
Şehir havasında, deniz suyunda, yosun kokusunda sevdim seni ben.Martıların denizi kıskanan çığlıklarında sevdim seni. Aşk şarkılarının dillerden dile dövünen her nakaratında aşk kalarak yüreğine ve tertemiz düşlerle uyandığın sabahlarında oturup şiir yazarken sevdim seni.
Ben seni anlatamadığım, yazamadığım her kelimede sevdim. Dudaklarıma tılsım bırakan öpüşmelerinde sevdim, bir mahkumun rüyalarında büyüyen yalnızlığında sevdim ben seni.
ANLAMALIDIM Bu kısalığına rağmen uzun geçen yaşamımda anladıklarım...yaşama dair..acıya dair..belkide sana dair..ANLADIM Kİ, KALABALIKLAR İNSANI YALNIZLAŞTIRIYORMUŞ..
Anladım ki, güzel olan herşey birgün ansızın bitermiş. Anladım ki, çok çalışmak, çok kazanmakla aynı değilmiş. Anladım ki, öğrendiğin her bilgi sana bir depresyon nedeni olarak geri dönüyormuş. Anladım ki, her labirentin görünmezde olsa bir çıkışı varmış. Anladım ki, zaman acımasız, mekan riyakarmış. Anladım ki, her akşam gökyüzünü görmek büyük bir ayrıcalıkmış. Anladım ki, insan yıkıldım dediği anda bile hala ayaktaymış. Anladım ki, çok konuşan çok bilmiyormuş, cok susanda cahil değilmiş. Anladım ki, her insanın derinlerinde bir filazof yatıyormuş. Anladım ki, sevmek için neden aranmıyormuş.nedensiz sevmediğimiz gibi... Anladım ki insan korkularından asla kaçamıyormuş. anladım ki üzülmek için bahane bulmak çok kolaymış
ZEYTİN AĞACI Çok büyük bir ağacın yüksek dallarının birinde, yaprakların arasında bir zeytin tanesi varmış. Minicik, simsiyah bir zeytin tanesi. Bu zeytin o kadar güzelmiş ki, etrafını saran yapraklar onu seyretmeye doyamazlarmış. Bir rüzgar esse üşümesin diye hemen etrafını sarar, onu rahat ettirebilmek için ellerinden geleni yaparlarmış. Sıcak yaz günlerinde ise, zeytin tanesi yine onu çok seven yaprakların gölgesine sığınırmış. Susadığı zaman, etrafındaki yapraklar yağmurlardan biriktirdikleri damlacıkları kendi elleriyle ona içirirlermiş.
Aylar, yıllar böyle geçmiş. Diğer ağaçlar hep onu taşıyan ağacı kıskanmış durmuş. O küçük zeytinin mutsuzluğunu görmeden.
Zeytinin yalnızlığını, herşeyini paylaştığı yapraklar bile anlamamış. Onlar, isteyebileceği herşeyi kendisine verdiklerini düşünüyorlarmış. Zeytin ise yapraklardan gizlenip saatlerce ağlıyormuş hep. Geceleri gökyüzüne bakıp yıldızların birbirine göz kırpmalarını seyrediyormuş. Ve onlardan biri olmayı hayal ediyormuş. Sabah olduğunda ise, başını gökyüzünden indirip, yaprakların arasında yıldızlar kadar güzel bir zeytin görebilir miyim diye aranıp duruyormuş.
Yıllar geçmiş. Ama tek bir zeytin tanesi dahi görememiş. Ve bir sabah, artık aramaktan vazgeçmiş. Kendisini tutan o incecik sapını bırakıvermiş. Yere düştüğünde son bir kez gökyüzüne bakmış, ve sonra yine son kez gözlerini yummuş...
İstanbul rengarenk oluyor sen adım atınca bu şehre İstanbul sen kokuyor papatya misali Boğazda senin engin yüreğini görüyorum İnsanları daha bir seviyorum Sen gelince İstanbul...İstanbul oluyor gözümde
Hediye alınmış bir çocuğun sevinci gibi Aniden tüm kederi bir yana atıyorum Kollarımı açıp seni kucaklamak bırakmamak istiyorum İstanbul ‘u sen gelince daha bir başka seviyorum...
Her köşesine seninle gitmek, Ortaköy’ de kumpir, Üsküdar’da balık ekmek Hoplamak zıplamak haykırmak İstanbul’ her seferinde yeniden yeniden yaşamak
Senin gibi... Her seferinde yeniden yeniden sevmek Git gide büyüyen bir aşkla İstanbul gibi kocaman bir sevgi,İstanbul gibi tüm güzelliğinle içimde...
Ben dilenciyim Sevgi dilendim sevdiğim den Yürek dolusu Sevdiğim için Mutlu yaşamak için Sevilmek için sevgi dilendim
Ben dilenciyim Dostluk dilendim dostum dan Gerçek dost olmak için Zor günde yanımda görmek için Dostum demek için Güvenmek için dostluk dilendim
Ben dilenciyim Sohbet dilendim yaren den Tadı şeker gibi, bal gibi Şerbet tadında muhabbet için Paylaşım için duyguları, anıları Yaren olmak için sohbet dilendim
Ben dilenciyim İnsaf dilendim zalimden Şefkat dilendim Merhamet dilendim taş yüreğinden Canlar almasın diye can dilendim Yaşama hakkını bilsin diye İnsafa gelsin diye insaf dilendim
Ben dilenciyim Af dilendim, azat dilendim ALLAH tan Günahlarımdan bağışlanmak dilendim Dualarımı kabul dilendim yaratan dan Ben aciz bir dilenciyim Şefaat dilendim resulullah tan ŞEFAAT YA RESULULLAH.
12.04.2007 - 21:31
AŞK OYUNU
Bir çocuk için hayatın anlamıdır oyun
Hayatın ta kendisi
Hayatın rengi, vazgeçilmezidir
Ki gözü hiçbir şeyi görmez bu oyun uğruna
Uykusuzluğuna, huysuzluğuna, susuzluğuna
Ve diğer herşey uğruna
İşte sen de benim çocukluğumun vazgeçilmeziydin
Düşünmek aklıma bile gelmezdi oyun olduğunu
Hayatın daha başka yanlarının da olduğunu
Seninle oynarken bu aşk oyununu…
Sen benim prensesim
Ben de senin beyaz atı olmasa da
İyi atçılık oynayan
Beyaz pelerinli prensindim…
Sulu boyayla boyayıp da yaptığım
Yüreğime bastığım en güzel patates baskılarımdın
Tekrar tekrar boyayıp da yeniden yaptığım
Çiftli gazete sayfasından yaptığım en büyük gemiler
Senin içindi
İçine kattıklarımsa benim içimdi
Bacasından tütense yanan kalbimdi…
En sevdiğimiz oyundu yakalamaç
Sen kaçardın ben kovalardım
Küt küt eden yüreğin yüreğimi tetiklerdi
Ellerin ellerimi kilitlerdi
Senin içindi bu sobelemeler,evcilikler, körebeler
Bütün tekerlemeler, bütün bilmeceler
Senin içindi en güzel resimler, müzikler
En içten gülüşler…
Akşam olup da
Yemek vakti gelince
Eve gitmek istemezdi yüreğim
Bitip tükenmezdi işte sana olan bu hevesim
Böylesi çoşkuyla atarken yüreğim
Böyle yanmaz, böyle kanamaz,böyle acımazdı
Arkasını dönüp giderken sevdiğim…
Bilmezdi yüreğim gidişleri
Tükenmezdi koccaman sevişleri
Umutlardı, hayallerdi geleceği
Yüreğiyle ödeyeceği
Bir canıydı vereceği
Ama yine de vazgeçmeyeceği
Sevdiğine elvereceği
Yüreğini yollara sereceği
Böyle bir oyundur hayat
Çocuk olana, çocuk kalana…
12.04.2007 - 21:31
seni özledim...sözcüklerini... varlığını...bendeki senin, var olmanı..
şimdi yoksun..
keşke olsaydın şimdi..
sözcüklerini arkadaşlığını, hiç duymadığım sesini özledim
12.04.2007 - 21:31
ISKALAMA LÜKSÜN YOK SENİN
Bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve
buna rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun. Giden
zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun
dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir
işe yaramayacaktır. Sen kendini paralarken o
her zaman bahaneler bulmaya hazırdır. Hani ağzınla kuş
tutsan 'Bu kuşun kanadı neden beyaz değil? ' diye bir
soruyla bile karsılaşabilirsin.. iki ucu keskin
bıçaktır bu işin. Yaptıklarınla değil yapmadıklarınla
yargılanırsın her zaman. Bu mahkemede hafifletici
sebepler yoktur.İyi halin cezanda indirim sağlamaz.
Sen, 'Ama senin için şunu yaptım' derken o,
'şunu yapmadın' diye cevap verecektir. Ve ne söylesen
karşılığında mutlaka başka bir iddiayla
karşılaşacaksındır. Üzülme, sen aşkı yaşanması
gerektiği gibi yaşadın.Özledin, içtin, ağladın,
güldün, şarkılar söyledin, düşündün, şiirler yazdın.
'Peki o ne yaptı' deme. Herkes kendinden sorumludur
aşkta. Sen aşkını doya doya yaşarken o kendine
engeller koyuyorsa bu onun sorunu. Bir insan eksik
yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak
için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için?
Hayatı ıskalama lüksün yok senin. Onun varsa, bırak o
lüksü sonuna kadar yaşasın. Her zamanki
gibi yaşayacaksın sen. 'Acılara tutunarak' yaşamayı
Öğreneli çok oldu. Hem ne olmuş yani, yalnızlık o
kadar da kötü bir şey değil. Sen mutluluğu hiçbir
zaman bir tek kişiye bağlamadın ki.... Epeydir eline
almadığın kitaplar seni bekliyor.Kitap okurken de
mutlu oluyorsun unuttun mu? Kentin hiç görmediğin
sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif
verecek sana.Yine içeceksin rakını balığın yanında.
Üstelik dilediğin kadar sarhoş olma özgürlüğü de
cabası.... Sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve
biliyorsun aslolan yürektir.Yürek sesi ne bilmeyenler,
ya da bilip de duymayanlar acıtsa
da içini unutma; yasadığın sürece o yürek var olacak
seninle birlikte. Sen yeter ki koru yüreğini ve
yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu. Elbet bitecek
güneşe hasret günler. Ve o zaman kutuplarda yetişen
cılız ve minik bitkiler değil, güneşin çiçekleri
dolduracak yüreğini...
12.04.2007 - 21:31
Bir dağın tepesinde yere düşmek üzere olan bir yaprak içindeki hayalini haykırmış.
'Ben denizlere ulaşmak istiyorum.Bir gün denize ulaşacağım ve hayalimi yaşayacağım.'
Yaprağın üzerinde bulunduğu ağacın hemen dibinde yatıveren bir kütük boğuk bir sesle;
'Ben de 'demiş.Ben de denize ulaşmak istiyorum.
Fakat yaprak ona küçümseyen ve alaycı bir ifade ile
'Sen asla denize ulaşamazsın.Çünkü beni denize ulaştıracak rüzgar şimdi çıkar gelir.
Bir çırpıda orada olurum.Ancak sen ağır ve hantalsın.Sonsuza dek burada kalacaksın.
' Gerçekten de bir rüzgar çıkmış.
Kuzeyden güneye doğru esen rüzgar bir süre sonra güneyden batıya doğru esmiş.
Tam doğru istikamette iken birden güneyde olan denizin tersine doğru havalanmış.
Bir tepeden diğer tepeye,bir vadiden diğer vadiye sürüklenip durmuş.
En son bir çamura saplanıp kalmış.
Kütük ise yakınındaki akarsuyun denize gittiğini biliyormuş.
Kendini suların kollarına bırakmış ve gitmiş.
Akarsuyun kenarında bir çamura saplanıp kalmış yaprağı görünce ona şunu demiş;
'Unutma sevgili yaprak her hayale giden bir yol vardır.
Gelip geçici rüzgarlarla hayale gidilmez.
Ancak sürekli akan sularla gidilir.'
Herşeyi bildiğini sanma! gerçekte çok bilgili olsanda kendine Cahilim diyebilecek cesaretin olmalı.
12.04.2007 - 21:30
Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer..
Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman,
beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer.....
12.04.2007 - 21:30
başımı yaslayınca göğsüne...............................sen benim ilham perim
ılık nefesin saçlarımı okşardı..............................yazdığım en güzel şiirim
fırtınalar koparken denizlerde..............................ben seni mısralarım gibi
senin yüreğin bana limandı.................................şiire aşık şair gibi sevdim
seni sevmiyorum demiştim ya
işte o soylediğim en büyük yalandı
-
Ne şarkılar ne şiirler artık teselli etmiyor............
ne şarkılar ne şiirler
artık teselli etmiyor
sensiz koca şehir
istanbul dar gelıyor
dilim sussada
yüreğim durmuyor
yüzüm gülsede
gözlerim ağlıyor
çekilmiyor sensiz akşamlar
çalmasın hüzünlü şarkılar
saçlarımdaki bütün beyazlar
hasretinin bekçisi oldu yar
yüreğim aşkınla çağlar
yağmurlar sevgime ağlar
elbet bir gün sel olup
deniz gözlerine akar
Güray İlham
12.04.2007 - 21:30
Dün yağmur elime dokundu
Önce burnuma damladı. Ben yine telaşlı, yine kavgalı, yine bilmez bir
günümdeydim. Kendime bile ne yaptığımı açıklayamayacağım bir işin
peşindeydim. Aklıma gelen soruları geri çevirmek için şarkı söylüyordum. Hiç
birinin sözlerini sonuna kadar bilmeden, oyalanıyordum. O garip şarkıya
neden taktım bilmiyorum, birden elime dokundu. Ben korktum ama elim
korkmadı. Sıcaklığını sevdim.
Bir gün hayatımdaki herkesi aynı odaya toplayıp, yarım saat gecikmeliyim.
Mart ayında, İstanbul’da…
12.04.2007 - 21:30
AŞK NEDİR?
Aşk cesaret ister,kocaman bir yürek ister.
Aşk hayata karşı islenilen en doğru suç ortaklığıdır.
Aşk hayatın tek düzeliğine, bütün sıradanlığına en soylu başkaldırıdır.Ondan korkup kaçmak hiç kimseye yakışmaz. Ve elbette aşkı suçlamak, yargılamak, karalamak inkar etmek de asla yakışık olmaz.
Niçin aşk? Nedir bu aşk denilen şey, elle tutulmaz gözle görülmez bir şeyse nedir bu yaşanan somut acılar,güzellikler? Tek başına aşkı tanımlamak her şeyden soyutlamak mümkün mü? Hayır!
Aşk bugünlerde bazılarına göre plastikten bile yeniden yapıldı.Dünyada yaşanan suniliğe doğru gidiş aşkın etrafını sardı.
Nedir şu aşk...?
Aşk hayatin bize hazırladığı en güzel sürprizdir, bu yüzden de kalpleri ne zaman ele geçireceği hiç belli değildir. Daha ne olduğunu bile anlayamadan onun hükümdarlığına giriverirsiniz.
Aşk; en yalın biçimde anlatılan tek kavramdır o, adi kendisidir zaten. Onu anlatmak için sonu gelmez cümleler kurmanıza gerek yoktur, 'Aşık oldum' dediğiniz an akan sular durur, küçücük çocuk bile sizi rahatlıkla anlayabilir, çünkü aşkın dili tektir.
Aşkın zamanını biz ayarlayabilseydik eğer ve kime neden aşık olduğumuzu anlayabilseydik,aşkın sırrını da çözerdik herhalde. Ama o zaman da aşkın insani alıp götüren büyüsü tamamen kaybolurdu.
Aşk hayata karşı islenen en güzel ve en doğru suç ortaklığıdır, aşk hayatin bütün tek düzeliğine, bütün sıradanlığına en soylu başkaldırıdır. Ondan korkup kaçmak hiç kimseye yakışmaz. Ve elbette yaşanılan aşkı suçlamak,yargılamak, karalamak, inkar etmek de aşka yakışık kalmaz. Bu önce haksızlık, kendinize saygısızlık olur. İnsan sonuna kadar savunmalı aşkını, karşılık görmese de, acı çekeceğini hissetse de, yarin terk edileceğini bilse de, ailesini karsısına alacağını bilse de taviz vermemeli aşkından, 'Seni Seviyorum' diyebilmeli
göğsünü gere gere.
Aşk iste o zaman aşktır. Ve bunun doğrusu yanlışı yoktur, zaten aşkın kendisi doğrudur.
Aşkın zamanı yoktur, hep hazırlıksız yakalar insani. Evli olmanız, sevgilinizin olması, bir ayrılığın taze yaralarını kurutmaya çalışmanız,bağlılıktan korkmanız, ailenizden çekinmeniz, hatta sevilenin hapse girmesi bile onun hiç mi hiç umurunda değildir. İste aşk bütün bunlara tek başınıza karşı gelebilme yürekliliğidir, belki de yeni hayata geçebilme yolu...
Aşkın ne zaman gelebileceği belli olmadığı gibi, ne zaman gideceği de hiç belli değildir. Fazla vakti yoktur onun, uzun süre beklemeye ve bekletilmeye tahammülü de yoktur. Bir başka göze bakmaya, bir başka tene dokunmaya başlaması o kadar da zor değildir...
Aşktan değil, onun kaçmasından korkun ve doğruluğuna yanlışlığına bakmadan sonuna kadar savun aşkını. Biliyor musunuz, hayat zaten kocaman bir yalan, bu kadar sahteliğin içinde gerçek ve doğru olan tek güzellik AŞK.! ! . Lütfen ona haksizlik etmeyin..
Aşkına sana aşık olana sahip çık ve onu kaybetme
' SENİ SEVİYORUM ' Demek İçin Geç Kalma; Sevgiyle Kal..
12.04.2007 - 21:29
Zalim Sevgilim
her akşam bundan böyle bekleme yolumu gelmeyeceğim
belki böylesi daha iyidir
senin yokluğun ızdırabı hafifler
bundan boyle sana şiirler yazmayacağım
mısralarım dolup taşmıyacak
bunu sen istedin sevemedim diyemedim
eline bir fırsat geçti
sonra faydalanıp beni gönlünden atmak istedin
herşeye rağmen seni çok seviyorum
deli diyeceksin bana ama ne çıkar sen gerçek aşkın manasını nefretin aşk olduğunu bilemesin ki
seneler su gibi akıp gidecek
ve sen baska şehirlerde olacaksın
ama unuttuğun yerlerde seni hatırlayacak birisi olacak
seni seviyorum daima
satırlarda saklı bu söz
zaman tesadüf
seni yolunun üzerindeki mezarlığa doğru itecek
karamsar düsüncelerle ilerleyeceksin
selvilli yollardan
gözüne bir mezar taşı ilişecek bakacak ve ansızın af dileyeceksin benden
ömründe vermediğin bir gül demeti bırakacaksın toprağıma
ve tekrar geri döneceksin selvilli yollardan
bir zelzeleyi andıran titrekli dizlerinle ağlamaklı gözlerinle
evine çocuklarına ve mutlu yuvana döneceksin beni hiç unutmayacaksın zalim sevgilim...
12.04.2007 - 21:29
Evlilik Üzerine
TAVSİYELER
Evlilik Üzerine
Kötü Giden Evlilik Nasıl Kurtarılır?
Evliliğe Dair Söylenenler
Mükemmel Bir Eş Olmak İçin
Evliliği Küçümsemeyin
ANNE ÇOCUK
Düşük Korkusu
Doğurganlığı Arttırmanın 10 Yolu
İştahsızlığın Önüne Geçmek İçin Neler Yapılır
Çocuğa Ölümü Nasıl Anlatmalı
Yeryüzüne birlikte geldiniz ve sonsuza dek birlikte yasayacaksiniz,
Ölümün ak kanatlari günlerinizi bölene dek birlikte olacaksiniz,
Tanri'nin suskun anilari katina eristiginizde bile birlikte olacaksiniz,
Ama birakin da bunca beraberligin arasinda biraz bosluklar olsun,
Ve Tanrisal alemin rüzgarlari esip dolanabilsin aranizda,
Birbirinizi sevin,ama sevginin üzerine baglayici anlasmalar koymayin,
Birakin yüreklerininzin sahilleri arasinda gelgit çalkalanan bir deniz olsun Sevgi.
Birbirinizin kadehini onunla doldurun ama ayni kadehe egilip içmeyin,
Ekmeginizi bölüsün, ama ayni lokmayi dislemeye kalkmayin,
Sarki söyleyin, dans edin, eglenin birlikte, ama ikinizin de birer Yalniz oldugunu unutmayin,
Çünkü lavtadan dagilan muzik ayni, ama nagmeleri çikaran teller ayridir,
Yüreklerinizi birbirine baglayin ama biri ötekinin saklayicisi olmasin,
Çünkü ancak Hayat'in elidir yüreklerinizi saklayacak olan,
Hep yanyana olun, ama birbirinize fazla sokulmayin,
Çünkü tapinagi tasiyan sütunlar da ayridir,
Çünkü bir selvi ile bir mese birbirinin gölgesinde yetismez...
12.04.2007 - 21:29
EGER HAYATTAN BIKIP OLUME DOGRU SESIZCE YURUMEK ISTERSEN YANIMA GELKI SANA SENSIZLIGIN OLUM OLDUGUNU GOSTEREYIM
12.04.2007 - 21:28
ACIYI HISSETMIYORUM. SEVMEYI BECEREMIYORUM. CARESIZLIK HIC BITMEYEN BIR SENFONI SENSIZ...
HAYAT HICBIR INSAN ICIN AGLAMAYA DEGMEZ.ZATEN DEGEN INSAN AGLATMAZ.YINE DE AGLAMAK ISTIYORSAN,BASINI DIK TUT KI GOZYASLARIN AGLATAN KADAR ALCALMASIN.SANA SEVGIMI SOYLESEM SEVGIMDEN KORKARSIN.BEN SENIN ICIN OLMASAM BILE SEN BENIM ICIN HEP VARSIN...
12.04.2007 - 21:28
BIR COCUK GULUSUNDE, RUZGARIN EN CAPKIN OPUSUNDE, YAGMURUN HER SACINA DUSUSUNDE BENI HATIRLA....
12.04.2007 - 21:28
AYRILIRKEN GOZYASLARIMI YOLLARINA BIRAKTIM, YURUDUGUM YOLLARDAKI ISIKLARI KAPATTIM, BASTIGIN HER TOPRAGA ESIP SULADIM, BIR GUN DONERSEN YOLLUMU BUL DIYE...
12.04.2007 - 21:28
Bir yürek nelere yeterse, bir can bir cani ne kadar severse bir damardan ne kadar çok kan geçerse, yasam ölüme ne kadar degerse, sen de benim için o kadar degerlisin.
Seni yildizlara benzetiyorum onlar kadar etkileyici,çekici ve güzelsin ama aranizda tek fark var onlar milyonlarca sen bir tanesin...
Bugün mavi bulutlari avucunuza mutlulugu bas ucunuza sevgimi de usulca kalbinize koyuyorum. Günes yalnizca sizin için dogsun sizi seviyorum! Sevgililer gününüz kutlu olsun.
.
Sabah seni izlemesi için bir melek yolladim pesinden ama düsündügümden de erken döndü. Ne oldu dedim? \'Bir melek asla baska bir melegi izleyemez\' dedi Canim...
Seni ne kadar sevdigimi ögrenmek istersen yere düsen her yagmur damlasini tutmaya çalis; tutabildiklerin senin sevgin, tutamadiklarinsa; benim sana olan sevgimdir.
Gözlerinde mutluluk, ask, sevgiyi gördüm Askim
Hayatta iki kör taniyorum; 1.\'si senden baskasini görmeyen ben, 2.\'si beni göremeyen sen...
Bir Gün Cehennemde Karsilasabiliriz. Sen Kalp Hirsizi Oldugun için, Bense Tanriyi Birakip Sana Taptigim için
Dünyadaki en güzel seyi sana vermek isterdim ama seni sana veremem ki?
insanlar kirmizi güllerin pesinde kosarken ayaklari altinda ezilen papatyalarin farkina bile varmazlar
Askin ilk solugu mantigin son solugudur.
En sürekli ask karsiligi olmayan asktir.
Bir delinin seni öpmesine izin ver,ama bir öpücügün seni delirtmesine izin verme
Insanlar hep birilerinin pesinden kosarlar, ama dönüpte kendi peslerinden kosanlara hiç bakmazlar
Nice insanlar gördüm kalpleri bombos ama mutlu, çok az insanlar gördüm kalpleri sevgiyle dolu ama ask atesiyle yanip kavrulan, hüzünlü ve mutsuz!
Ben seni unutmak için sevseydim sana olan tutkunlugumu kalbime degil günesin çiktigi zaman kaybolan bugulu camlara yazardim
12.04.2007 - 21:27
..... ve kendi icimde ikiye bölünüyorum...
Sensizlik mi yoksa varligin mi? / simdi bunu dusundugum zamanlarimdayim. /
Birini bir kefeye otekini oteki kefeye koyuyorum! / Peki ya hangisi agir
basiyor? / Bilinmiyor... / Ikiside asili kaliyor yuregimde... / ve kendi
icimde ikiye bölünüyorum! / yüregim kal diyor... mantigim git! / Birakip
gitmek bu acilari cekmekten daha zor geliyor sanki... / Gözlerini özlemekten
korkuyorum! / Ve ellerine hasretlikten... (ölebilirim sanki...) / yine de
git diyor bir yanim! / Ama olmuyor... / yüregimin sesini kisip, / hic birsey
hissetmiyorum gibi yapamiyorum!
Nasil birsey bu...? / Sana dayanan bu yuregin, / Sensizlige dayanacak gücü
yok mu? /Tutkulu olmak kötü... ucurumun önüne kadar geliyorum ama atamiyorum
yuregimi! (yuregimdeki seni)
Celiskilerime düstün simdi... / oysa tam da güvendim diyordum! / O olmali
! .. diyordum.
Yanlis mi? / Yoksa... dogru mu? / Gercek mi? yalan mi? / hala
yasanabilecek güzel seyler var mi? / güvenilecek yanlarin kaldi mi hala? /
Düsündükce batiyorum...
Her nekadar bu askta mantigimi kullanmak istemesem de, / her seferinde
mantigimi cikariyorsun karsima / Yine de deymez, bitirilmemeli birseyler!
/ zaten ne zaman bitirmeyi düsünsem; sevgimle karsi karsiya geliyorum! /
.....................................
Sana bir sans daha veriyorum. /Yasayip görecegim! / Artik düsünmüyorum
gecmiste olanlari / Tek yapabildigim; / gelecegin guzel seylerle ‘gelmesi’ni
dilemek! / Ve dilegimin kabul olmasini ‘seninle’ beklemek...
Kendi kurallarimdan vazgecerek; sana vazgecilmezligini kanitliyorum! / bir
kez daha anliyorum seni nasil sevdigimi! / ve bilmeni istiyorum! /
Risklerden korkmuyorum! / cünkü seni severek hayatimdaki en büyük riski
aliyorum!
12.04.2007 - 21:27
aşkın rengini sordular;
mavi dedim,
aşkın sıcaklığını sordular;
duydum dedim,
aşkın adresini sordular;
gittim dedim,
aşkın adını sordular;
ılık rüzgar dedim.
12.04.2007 - 21:26
Aşk bir yangına sarılmakmış,
kar ıslatırken geceyi,
sabaha dayanmakmış..
en güzeli de
kaldırımlardan ayak izlerini
toplamakmış..
mış işte..
aşkmış ya..
senmiş, benmiş....
12.04.2007 - 21:26
Seni öyle sevdim ben,
Öyle gözyaşı kurutan mevsimlerde,
Dağbaşı dumanlı türkülerle sevdim ben seni,
Ben seni sılada aşk bilip,
Yaşadığın acılara acı tüketerek sevdim,
Seni her yalnızlık ortası,
Yalnızlığımla sevdim,
Seni öyle sevdim ben sevdiğim,
Her mevsimde sonbahardı yüreğim,
Gözlerin vardı bende, bir ismin, bir sözlerin,
Ben seni yağmurlar kadar sevdim ey sevdiğim,
Anlamı bize kalsın sonu gelmeyen şiirlerin,
Ben seni böyle sevdim....
Şehir havasında, deniz suyunda, yosun kokusunda sevdim seni ben.Martıların denizi kıskanan çığlıklarında sevdim seni. Aşk şarkılarının dillerden dile dövünen her nakaratında aşk kalarak yüreğine ve tertemiz düşlerle uyandığın sabahlarında oturup şiir yazarken sevdim seni.
Ben seni anlatamadığım, yazamadığım her kelimede sevdim. Dudaklarıma tılsım bırakan öpüşmelerinde sevdim, bir mahkumun rüyalarında büyüyen yalnızlığında sevdim ben seni.
12.04.2007 - 21:26
Seni seviyorum,
Haz aldığım bir günahı sevmek,
Sancılı düşlerden sabaha uyanmak gibi...
Seni seviyorum,
Fırtınadan sonra huzur mavisine boyanan denizi sevmek,
Yağmurla sevişen toprağın kokusunu duymak gibi...
Seni seviyorum,
Çocukluğumun badem şekeri tadını sevmek,
Düşlerin gerçeğe dönüşünü yaşamak gibi...
Seni seviyorum,
Uçan balonların büyüsünü sevmek,
Küpeli güvercinlerle aşka haber salmak gibi...
Seni seviyorum,
Ballı incir tadındaki aşkı sevmek,
Senin güzelliğinde hergün silbaştan erimek gibi...
12.04.2007 - 21:25
ANLAMALIDIM
Bu kısalığına rağmen uzun geçen yaşamımda anladıklarım...yaşama dair..acıya
dair..belkide sana dair..ANLADIM Kİ, KALABALIKLAR İNSANI
YALNIZLAŞTIRIYORMUŞ..
Anladım ki, güzel olan herşey birgün ansızın bitermiş.
Anladım ki, çok çalışmak, çok kazanmakla aynı değilmiş.
Anladım ki, öğrendiğin her bilgi sana bir depresyon nedeni olarak geri
dönüyormuş.
Anladım ki, her labirentin görünmezde olsa bir çıkışı varmış.
Anladım ki, zaman acımasız, mekan riyakarmış.
Anladım ki, her akşam gökyüzünü görmek büyük bir ayrıcalıkmış.
Anladım ki, insan yıkıldım dediği anda bile hala ayaktaymış.
Anladım ki, çok konuşan çok bilmiyormuş, cok susanda cahil değilmiş.
Anladım ki, her insanın derinlerinde bir filazof yatıyormuş.
Anladım ki, sevmek için neden aranmıyormuş.nedensiz sevmediğimiz gibi...
Anladım ki insan korkularından asla kaçamıyormuş.
anladım ki üzülmek için bahane bulmak çok kolaymış
12.04.2007 - 21:25
ZEYTİN AĞACI
Çok büyük bir ağacın yüksek dallarının birinde, yaprakların arasında bir zeytin tanesi varmış. Minicik, simsiyah bir zeytin tanesi. Bu zeytin o kadar güzelmiş ki, etrafını saran yapraklar onu seyretmeye doyamazlarmış. Bir rüzgar esse üşümesin diye hemen etrafını sarar, onu rahat ettirebilmek için ellerinden geleni yaparlarmış. Sıcak yaz günlerinde ise, zeytin tanesi yine onu çok seven yaprakların gölgesine sığınırmış. Susadığı zaman, etrafındaki yapraklar yağmurlardan biriktirdikleri damlacıkları kendi elleriyle ona içirirlermiş.
Aylar, yıllar böyle geçmiş. Diğer ağaçlar hep onu taşıyan ağacı kıskanmış durmuş. O küçük zeytinin mutsuzluğunu görmeden.
Zeytinin yalnızlığını, herşeyini paylaştığı yapraklar bile anlamamış. Onlar, isteyebileceği herşeyi kendisine verdiklerini düşünüyorlarmış. Zeytin ise yapraklardan gizlenip saatlerce ağlıyormuş hep. Geceleri gökyüzüne bakıp yıldızların birbirine göz kırpmalarını seyrediyormuş. Ve onlardan biri olmayı hayal ediyormuş. Sabah olduğunda ise, başını gökyüzünden indirip, yaprakların arasında yıldızlar kadar güzel bir zeytin görebilir miyim diye aranıp duruyormuş.
Yıllar geçmiş. Ama tek bir zeytin tanesi dahi görememiş. Ve bir sabah, artık aramaktan vazgeçmiş. Kendisini tutan o incecik sapını bırakıvermiş. Yere düştüğünde son bir kez gökyüzüne bakmış, ve sonra yine son kez gözlerini yummuş...
12.04.2007 - 21:25
İstanbul rengarenk oluyor sen adım atınca bu şehre
İstanbul sen kokuyor papatya misali
Boğazda senin engin yüreğini görüyorum
İnsanları daha bir seviyorum
Sen gelince İstanbul...İstanbul oluyor gözümde
Hediye alınmış bir çocuğun sevinci gibi
Aniden tüm kederi bir yana atıyorum
Kollarımı açıp seni kucaklamak bırakmamak istiyorum
İstanbul ‘u sen gelince daha bir başka seviyorum...
Her köşesine seninle gitmek,
Ortaköy’ de kumpir, Üsküdar’da balık ekmek
Hoplamak zıplamak haykırmak
İstanbul’ her seferinde yeniden yeniden yaşamak
Senin gibi...
Her seferinde yeniden yeniden sevmek
Git gide büyüyen bir aşkla
İstanbul gibi kocaman bir sevgi,İstanbul gibi tüm güzelliğinle
içimde...
12.04.2007 - 21:24
Ben dilenciyim
Ben dilenciyim
Sevgi dilendim sevdiğim den
Yürek dolusu
Sevdiğim için
Mutlu yaşamak için
Sevilmek için sevgi dilendim
Ben dilenciyim
Dostluk dilendim dostum dan
Gerçek dost olmak için
Zor günde yanımda görmek için
Dostum demek için
Güvenmek için dostluk dilendim
Ben dilenciyim
Sohbet dilendim yaren den
Tadı şeker gibi, bal gibi
Şerbet tadında muhabbet için
Paylaşım için duyguları, anıları
Yaren olmak için sohbet dilendim
Ben dilenciyim
İnsaf dilendim zalimden
Şefkat dilendim
Merhamet dilendim taş yüreğinden
Canlar almasın diye can dilendim
Yaşama hakkını bilsin diye
İnsafa gelsin diye insaf dilendim
Ben dilenciyim
Af dilendim, azat dilendim ALLAH tan
Günahlarımdan bağışlanmak dilendim
Dualarımı kabul dilendim yaratan dan
Ben aciz bir dilenciyim
Şefaat dilendim resulullah tan
ŞEFAAT YA RESULULLAH.
Toplam 1039 mesaj bulundu