Meltem Balı Adlı Antoloji.com Üyesinin Hakkın ...

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    12.04.2007 - 21:50

    Bizler önce birbirimizi sevmeliyiz, daha sonra asıl sevgiliyi. Yaratılanı sevmeden, Yaratan'ı asla sevemeyiz. Basit, sıradan ve banallaşmış üç günlük sevgi değil benim anlatmak istediğim sevgi; ne olursa olsun sonuna kadar giden, gidilmeye lâyık olan sevgi.

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    12.04.2007 - 21:49

    Yaratılış itibari ile tüm insanlarda sevgi mayası vardır. Her insana bahşedilmiş olan bu hazineyi kullanabilenler, önce aşk, sonra da bütün sevgileri içine alan 'Muhabbet' derecesine ulaşabilirler. Onun için 'Aşk'ı, aşktan ayırmak gerekmektedir.

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    12.04.2007 - 21:49

    ağlayalım beraber

    ayrılık günü düştü peşime hüzün
    ve bırakmadı kaç yıl boyu
    boylu boyunca uzandım yanına
    ama bana dönük değildi yüzün
    aldanıp sana bekledim geçen güzü
    ve bırakmadım kaç yıl boyu
    zaman dolunca geldiysem yanına
    sebep sana o gün verdiğim sözüm
    dön diye yalvarırken
    düştü elimden gururum
    son diye dilenirken
    geçti önümden bitanem
    yine dolacaksa gözlerim
    sensiz olsun dilerim
    eritir yaşlar kalbimi
    dayanamam
    dayanamaz buna yüreğim
    dur yalan yalan söyledim
    yaşanacaksa eğer keder
    söylemeliyim gerçeği
    ağlayalım beraber

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    12.04.2007 - 21:49

    sürüklenen mısralar

    küllerinden alev alan sözler yola çıktı
    yorgun savaşçı geceye dair melodiler mırıldanıyor
    ölüm ve ardındakiler bilinmiyen ritmi sorguluyor

    zaman kaçıyor ve ben onu acımasızca kovalıyorum

    can sıkıcı öğütler yağmur şeklinde beynime işliyor
    şimdi kendimden geçtim...gibi hissediyorum
    zaman bizi ölüme sürüklüyor-bak ve gülümse

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    12.04.2007 - 21:49

    şair'in destanı

    her biri ayrı değer, ayrı renk ayrı şekil.
    şair üstün şahsiyet, edepsizlik sen çekil.
    toprak hayat doğurur, taşlar çakıl kum ve kil.


    ...............burcu burcu menevşe, gönül gönül dolansın.
    ...............bülbül renge aşina, zakkum gül e yalansın!


    şair edep hayadır, kaleminde sözünde.
    yangın varsa kaçmayın,arındırır közünde.
    fikir sefil fahişe, şiir yatak gözünde.


    ...............sen yücesin şairlik, şiir bundan arınsın.
    ...............mısraya uçkur çözen, çöplüğünde barınsın.


    hakikattir şairler, haysiyeti yazarlar.
    haysiyet yoksunları, mahremini pazarlar.
    malum fikir ölünce, mecbur mezar kazarlar.


    ...............maymun ölse yeterli, atıvermek çukura.
    ...............solucanlar karışır, can verdikçe çamura!


    düzenbazlık iftira, sefil name yazamaz.
    şair önce insandır, insanlıktan azamaz.
    azazil bile olsa, hak yolunu bozamaz.


    ...............şimdi gözler ufukta, tek tek fikir oluşsun.
    ...............kalbi kelam olanın, düzdükleri buluşsun.


    neler geldi tarihten, ve daha da gelecek.
    geçeni bildi gönül, geleni de bilecek
    bu bir devr-i alemdir, nemrutları silecek!


    ...............iki akrep üç yılan, ardından el sallayan.
    ...............bir de şeytan it idir, seni ucuz yallayan!


    müfterilik marifet, hukuk nara atanmış.
    kelam hicab içinde, şiir şair utanmış.
    sözün iflas mihengi, müflis edep satanmış.


    ...............aşina yüz kalmadı, geçemezsin yollardan.
    ...............has şair i düşürdün, oturduğun dallardan.


    şiir benim bebeğim, sardım onu kundağa.
    kurşunların kahrolsun, vermem kara toprağa.
    sam yelleri çıldırsın, bahar gözlü yaprağa.


    ...............bad-ı saba değilsin, es karayel karışık!
    ...............kozun tozun bellidir, mikrop ile barışık.


    insan sırrı ameldir, varsa dahi yakılmaz.
    kalem dilde yıkanmış, bulaşığa sokulmaz.
    gözün hakkı na-mahrem, mahremine bakılmaz.


    ...............hıçkırıklı pencerem, indirilsin perdeler.
    ...............seni yırtan parmaklar, yırtıldığın yerdeler!


    şair seni ayırdım, resmi donuk pozlardan!
    seherde öten horoz, işte farkın kazlardan.
    adın ile geçinen, göçebe yobazlardan!

    ...............bir elini sallasan, hakikatin ellidir!
    ...............gece uçan yarasa, gün doğunca bellidir!


    yolu çamur olanın, çilesi bata bata!
    adı kabak olanın, hilesi yata yata.
    senin adın şairdir, mukallidin şamata!

    ...............kimi ziynet yüklüdür, yola çıkar bavullar.
    ...............çingene adetinde, böyle çalar davullar!


    ey kutlu miras kalem, seni nasıl böleyim!
    gül bahçede rayiha, kokun ile öleyim.
    hangi şair ölmüştür, seni ölü bileyim.


    ...............gönül sözü nehirdir, duygu duygu taşıyor.
    ...............ab-ı hayat kalemin, mısra mısra yaşıyor!


    şair sözün sanattır, sesin benzer nidaya.
    senden nida duyanlar, koşup varır hüda ya!
    şu kapıda vuslatın, bu kapıdan vedaya!


    ...............yola çıkmış yolcusun, yorulmaktır çileler.
    ...............ölümsüzlük adındır, ölümlüdür hileler!


    sen kendine çilesin, böyle yazmış o! ferman.
    mısra mısra çaresin, nokta nokta hak derman.
    mürekkeble savrulur, alnı iffet ak harman!


    ...............nakış nakış adın var, tekerrürün çarkında.
    ...............rüzgarını estiren devr-i tarih farkında.


    neredesin farazdak, neredesin ey baki.
    canım seni arzular, bulamadım yar sadi.
    fuzuli yiğit kalem, İstanbul aşkı avni.


    ...............yine aynı devrandır, rüşvet değil diyorlar.
    ...............ben de verdim füzuli, selam dedim yiyorlar!


    adım sanım bellidir, köroğlu yum hoyluma.
    bolu beyi gazelin, ayvaz oldu koynuma
    kimin ipi yağlıysa, gelsin taksın boynuma.


    ...............hiç kıymeti bulunmaz, hak yolunda başımın!
    ...............varisi yüce rahman, son durakta taşımın!


    şiir şimdi ağlıyor, şair düşmüş toprağa!
    kaç bin çiçek bedeldir, gazel olmuş yaprağa.
    vur başını hokkabaz, gönül saplı tokmağa.


    ...............parça parça saçılmış, firak yemiş yorgunsun!
    ...............dünden kalan misafir yarın yolcu mansursun.

    mansur ilhan yakar

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    12.04.2007 - 21:48

    vazgeçmem...

    aydınlık dünyamı karartsan bile
    şu açan gülleri soldursan bile
    en mutlu günümü haram etsende
    yinede vaz geçmem ben senden vazgeçmem...

    hayallerimi yarım bıraktın
    sen benim kalbimi ateşe attın
    sanmaki benden kurtulacaksın
    yinede vaz geçmem ben senden vazgeçmem...

    her zaman her yerde alay etsende
    sen benim sevgimi küçümsesende
    şu soğuk hançeri kalbime saplasan bile
    yinede vaz geçmem ben senden vazgeçmem...

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    12.04.2007 - 21:48

    ve ben

    ...
    ve ben sensiz gecen her saniyeye ağlıyorum.
    eminim ki senden haber gelmeyecek bu gecede,
    ve ben her saniye tekrar ağlayacağım.
    ve ben her ağladığımda sana aşık olacağım,
    ben her aşık olduğumda sen ağlayacaksın...
    ...

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    12.04.2007 - 21:47

    umut yolcusu

    bir yol belirdi kuşluk vakti önümde
    ölüm döngüsünde nefesim çığlık ediyor
    koşuyorum ardıma bakmadan umuda

    karardı düşlerim umursamıyorum
    önder değilim ben gelme yolumdan
    mumlar eşliğimde çağırdım geceme umudu

    ufku derinleştikçe siyah sızıyor ruhuma
    ardımdaki izleri silip alıp götürüyor beni umuda

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    12.04.2007 - 21:47

    a ve ş ve k





    bir garip mengene yüreğimi sıkar
    bir kuşun kanadının gölgesi düşse yüreğine
    kıskanırım ….
    ben mavzerde fişek
    ben ki kını da bıçağım
    gökyüzünü paslı bir maviye
    yeryüzünü kızıla boyarım
    İsterim ki mutluluk gölgen olsun
    gözlerinin gülen tılsımı hiç bozulmasın
    ben bir bedevinin su aradığı gibi
    arıyorum şimdi seni
    ve nasıl özlüyorsa yarasalar geceyi
    bende seni öyle özlüyorum
    eylülün geldiğini
    sızlamasından anlıyorum dizlerimin
    bilirimsin karanlık bir gecede
    yalnızlığın insana nasıl koyduğunu
    bilirimsin kara bir karıncanın
    beyaz kalbi gibi bir hisle sevdiğimi seni
    bilirimsin içinde aşk geçmeyen şiirleri yazmadığımı
    a
    ve
    ş
    ve
    k
    harfleri
    mazi urganın ucuna bağlıdır, benim gönlümde
    bir tren penceresinden el salladığım gün
    siyah saçlı bir kıza
    bir otogarda bıraktım bu harfleri
    sol göğsümün üstünde muska gibi
    sakladığım resmi uzayıp giden
    yollara bıraktım

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    12.04.2007 - 21:46

    acılar denizi

    ben acılar denizinde boğulmuum
    işitmem vapur düdüklerini, martı çığlıklarını
    dalgalar her gün bir başka kıyıya atar beni
    duyarım yosunların benim için ağladıklarını

    ölüyüm çoktan, bir baksana gözlerime
    gör, içindeki o kanlı cam kırıklarını
    bu ne karanlık, bu ne zindan gece böyle
    bütün gemiller söndürmüş ışıklarını

    ben acılar denizi olmuşum, yaklaşma
    sularım tuzlu, sularım zehir zemberek
    baksana; herkes içime dökmüş artıklarını

    bu karanlık bitse artık, bir ay doğsa
    bir deli rüzgar çıksa; alıp götürse
    yılların içimde bıraktıklarını...

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    12.04.2007 - 21:46

    adam gibi

    ben seni hiç sevmedim ki
    durgun akşamlarda söylediğimiz şarkıları sevdim,
    bir çiçeğe gülmeni, bir güle benzemeni sevdim
    bir de yıldızları sevdim
    eylül akşamlarında gelip,
    gözlerinde tutulan.
    ben seni hiç sevmedim ki
    beni yola koyduğunda ayrılmayı sevdim,
    kurşunları sevdim beni vurduğunda,
    ağlamayı sevdim unuttuğunda,
    yalnız olduğumu anladığımda
    ayakta kalmamı sevdim
    yıkılmamı sevdim seni her hatırladığımda
    ekmeği sever gibi sevdim sensizliği
    su gibi özledim temmuz güneşinde sesini
    ikindide yağmur gibi
    geceleyin yağan yağmur gibi sevdim seni sevdiğimi
    ben seni hiç sevmedim ki...
    kuşlara şarkılar öğretmeni sevdim
    menekşeyle konuşmanı
    nisan'a hatırlatmanı
    baharın bir adının da yalnızlık olmalığını
    düştüğün zaman kanayan yaralarını
    ve tuhaflığını üşüdüğüm zaman
    sakız satan çocukları
    yeni çıkan şarkıları
    her kaybettiğinde kazanan yanlarını sevdim
    denize düşmüş gül gibi düştüm ateşe
    ben yangını sevdim yandığım zaman böyle işte
    ben seni hiç sevmedim ki...
    bir gece bir ceylan indi dağdan kalbine
    bir gece bir şiir gibi kibrit alevinde
    alemin ortasında, kimsesizliğin sesinde
    buğusunda sabahın, acımasızlığında ahın,
    ağlayan yüzünde isa'nın
    ferahlatan gücüyle duanın
    korkutan yanıyla nar'ın
    incenin, zeytinin ve kalbin üstüne
    gülün üstüne
    tutunduğum umudun üstüne
    korkunun üstüne
    hep senin üstüne, hep senin üstüne
    ben seni hiç sevmedim ki...
    gittiğin zaman gitmeni sevdim
    evreni sevdim geldiğin zaman
    kalmanı sevdim
    korkuyordum sana alışmaktan
    yine de sevdim gülümsemeyi
    mendilimi sallarken, seni götüren trenin arkasından
    kırlara ilk kar düştüğü zaman
    ölümünün ne güzel olduğunu sevdim
    seni içimde öldürdüğüm zaman
    ben seni hiç sevmedim ki...
    durgun akşamlarda söylenen şarkı neyse
    bir çiçeğe gülmeni, bir güle benzemeni sevdim
    bir de yıldızların sevdim
    eylül akşamlarında gelip
    gözlerinde tutulan
    ben seni hiç sevmedim ki...
    düştüğün zaman kanayan yaralarını
    ve tuhaflığını üşüdüğüm zaman
    sakız satan çocukları
    yeni çıkan şarkıları
    her kaybettiğinde kazanan yanlarını sevdim
    denize düşmüş gül gibi düştüm ateşe
    ben yangını sevdim yandığım zaman böyle işte
    ben sevdim mi adam gibi severim
    ben sevdim mi adam gibi severim

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    12.04.2007 - 21:46

    adı: gül

    gülü vurmuşlar gül sokağı’nda,
    uzanmış üç adım yatıyordu gül...

    bir adam usulca bir uçuruma,
    “sevi için” deyip atıyordu gül...

    ve bir kız kanatıp hüznü boyuna,
    hepten sevgisizlere satıyordu gül...

    gülü vurmuşlar gül sokağı’nda,
    uzanmış üç adım yatıyordu gül...

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    12.04.2007 - 21:45

    ağladım

    hüzün yıldızları parlıyor bugün gökyüzünde,
    bu gece yine için için yanıyorum,
    oturmuş seni düşünüp ağlıyorum,
    seni, gidişini, sevişini, herşeyini...
    unutamıyor işte seni şu yaralı kalbim,
    yaptıklarını hatırlayıp, pişman oluyor...
    seni düşünüyorum bu gece, karanlık gökyüzünde...
    simsiyah gökyüzünde parlayan yıldızları seyrediyorum,
    onları sana benzetiyorum,
    kararmış kalbimin bir kenarında yanan meşale misali...
    dedim ya, seni düşünüyorum bu gece,
    beni sevdiğini, bana nasıl baktığını, bana nasıl güldüğünü,
    ellerimi nasıl tuttuğunu, ellerini nasıl tuttuğumu,
    büyüyen bir ateş gibi sevgimizin nasıl çoğaldığını
    ve birgün ansızın bırakıp gidişini...
    son vedanı hatırlıyorum, gözlerime ağlarcasına baktığını,
    gözlerini kalbime gömdüğünü hatırlıyorum,
    bir daha çıkamasın diye...
    çıkamadılar zaten kalbimden gözlerin,
    ölüler dirilirler mi ki gömülenler çıksın, gitsin?
    gittin son bir veda ile gözü yaşlı,
    elimde kolyen, ardından dakikalarca baktım, ağlamaklı,
    sıkıldım, üzüldüm, perişan oldum ama ağlamadım...
    ağlayamadım, engel oldu gururum, engel oldu aşkım,
    uzaklara gittin, belki birdaha asla geri dönmemecesine,
    özledim seni deliler gibi, özlüyorum hala...
    sen bir yerde ben bir yerde, yinede sönmedi sevgimiz,
    aksine çoğaldı dağlar gibi oldu hasretimiz...
    hep seni hayal eder, hep seni düşünürdüm,
    sesini duyunca yaşar, duyamayınca ölürdüm,
    aradın beni aylarca bir sevgi uğruna,
    ne yazık ki, ihmal edildin bir hata uğruna,
    kırıldın, ağladın, affettin ama hep sevdin,
    beni sevdin gülüm beni, kalbi kırık bir vefasızı,
    yine ihmal edildin yine unutuldun bir hiç uğruna,
    yine kırıldın, yine ağladın, yine affettin...
    bir daha unutuldun, sevdanla başbaşa bırakıldın,
    yine kırıldın, yine ağladın ama bu sefer affetmedin...
    sevdiğini en mutlu gününde öldürdün,
    ve ardına bakmadan gittin...
    beni benle başbaşa bıraktın, yıkıldım, üzüldüm, kırıldım...
    senden ayrılınca kaldım çaresiz, sevgisiz ve birde sensiz,
    hep sensizdim zaten ama şimdiki kadar asla değil...
    parçalanmış bir kalbe sahip oldun mu sen hiç?
    parça parça edilmiş, yıkık ve virane,
    bir o kadarda vefasız...
    önceleri üzüldüm, yıkıldım ama asla ağlamadım...
    geldi geçti deyip senide gözlerin gibi kalbime gömdüm...
    unuttum dedim, unutacağım dedim,
    unutamıyorum dedim, unutmam dedim...
    önce gözlerin sonra sen çıktın kalbimden,
    bir vicdan azabıdır başladı ölü yüreğimde,
    hiçbir şey kalmadı, senden başka kalbimde,
    hatıraların, gözlerin ve sözlerin...
    şiirlerini getirdiler bana,
    beni öldüren şiirlerini...
    vefasız dediğini duydum, yıkıldım,
    düşündüm seni gecelerce daima tek başıma,
    şiirlerin öldürdü, hasretin yaktı yüreğimi,
    kırıldım, üzüldüm, yıkıldım ve en sonunda ağladım...
    3 kişi ağladık sana; ben, kalbim ve gözlerim...
    sana yandım, seni sevdim, seni hatırladım heryerde...
    belki birgün sesini duyarım umuduyla
    telefon bekledim günlerce,
    telefon gelmeyip sesine hasret kalınca
    ağladım ağladım,
    sana yaptıklarımı ancak o zaman anladım...
    duydum ki kalbini vermemişsin kimseye,
    olurda içinde görürler beni diye...
    benim kalbimide istediler, ama vermedim kimseye,
    olurda içinde seni görürler diye...
    gökyüzü yıldızlar ile doluydu, ben hep seni düşünürken,
    hüzün yıldızları koydum adlarını, seni hatırlatıyorlar diye,
    aynı onlar gibi sende benden çok uzaklardaydın,
    hep göz kırpardın uzaktan, sessizce,
    bense hep seni bekledim kırık kalbim, yaşlı gözlerimle...
    bazen hayallere dalıyorum, seni düşünüp ağlıyorum,
    seni ve sevgini arıyorum hep kalbimde...
    düşmüyor adın hiç dilimden,
    öleceğim gülüm bir gün ben,
    senin sevginden, senin derdinden...
    bir gün göreceğim yine belki seni,
    seni, beni unutmuş, benim olmayan seni...
    İşte o an aşkımın gözyaşlarını hatırlayacağım,
    ve yine bir köşeye oturup ağlayacağım...
    yemin ettim senin üstüne sevmeyim başkasını diye,
    ve heryerde, her zaman tekrarlıyorum yeminimi;
    seni unutmam için öldürseler bile,
    karşılık olarak dünyayı verseler bile,
    darağacı kurup idam etseler bile,
    senden başkasını asla sevmeyeceğim...
    ILIK RÜZGAR (İstanbul, Bayan, 39)

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    12.04.2007 - 21:45

    2 & 1,aşk 2 kişiliktir

    değişir yönü rüzgarın
    solar ansızın yapraklar;
    şaşırır yolunu denizde gemi
    boşuna bir liman arar;
    gülüşü bir yabancının
    çalmıştır senden sevdiğini;
    içinde biriken zehir
    sadece kendini öldürecektir;
    ölümdür yaşanan tek başına,
    aşk, iki kişiliktir.
    bir anı bile kalmamıştır
    geceler boyu sevişmelerden
    binlerce yıl uzaktadır
    binlerce kez dokunduğun ten;
    yazabileceğin şiirler
    çoktan yazılıp bitmiştir;
    ölümdür yaşanan tek başına.
    aşk, iki kişiliktir
    avutmaz olur artık
    seni bildiğin şarkılar;
    boşanır keder zincirlerinden
    sular tersin tersin akar;
    bir hançer gibi çeksen de sevgini
    onu ancak öldürmeye yarar:
    uçarı kuşu sevdanın
    alıp başını gitmiştir;
    ölümdür yaşanan tek başına.
    aşk, iki kişiliktir.
    yitik bir ezgisin sadece
    tüketilmiş ve düşmüş gözden;
    düşlerinde bir çocuk hıçkırır
    gece camlara sürtünürken;
    çünkü hiç bir kelebek
    tek başına yaşamaz sevdasını,
    severken hiç bir böcek
    hiç bir kuş yalnız değildir;
    ölümdür yaşanan tek başına,
    aşk, iki kişiliktir.

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    12.04.2007 - 21:44

    ..**..

    mevsimler degisirken, insanlik hep aynimi?
    hangimiz, dünki gibi, kaldik bugünümüzde..
    zaman denilen hilkat, sadece bir aynami?
    bize, bizi gösteren, kosturan önümüzde....

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    12.04.2007 - 21:44

    ...

    gözlerinin içine bakabildiğim sürece varım..
    ve gülüşünü görebildiğim sürece
    dokunuşunu hissederken benliğimde
    uzak olsak bile anlamalıyım
    bilmeliyim sıcaklığını,
    tenin tenime dokunmalı
    gözlerimden iki damla yaş süzülmeli
    bakakalmalıyım gidişinin ardından
    sözler anlamını yitirdiği an gelmelisin
    bilmelisin o an hissettiklerimi
    görmelisin özlemimi
    paylaşmalısın gülüşümü,
    dokunuşumu,
    hissedişimi.....

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    12.04.2007 - 21:44

    ...

    rüzgar yüzüme çarptıkça,
    saçlarım usulca dalgalanınca,
    yaşadığım anılar bir bir gözümüm önüne gelince,
    nedense içimden ağlamak gelir.
    nedense içimden sana sarılmak gelir.
    nedense çaresizliği kabullenip ölmek gelir...
    gece yatağımda seni düşlerken,
    rüyamda bulutların üzerindeyken,
    uyandığımda geçen zamanı izlerken,
    nedense içimden herşeyi bırakıp sana koşmak gelir.
    nedense içimden herşeyi yüzüne vurmak gelir
    nedense içimden hayatın anlamsız olduğu gelir.
    yolun sonuna geldiğimde,
    yaşadığımı zannettiğim rüya bittiğinde,
    sevgim sonsuzluğa erdiğinde,
    sana koşuyorum işte....

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    12.04.2007 - 21:43

    ma..

    -ma..

    yapma
    olduğun olman gerekense,
    onu da vermesi gereken verdi
    alması gereken alacak bir gün...

    susma
    hiçliğe ihtiyacın olduğu zaman
    kendini toz kokan odaya tıkmamalı
    sonunun yanıbaşındalığını fark edemez insan...

    ağlama
    İyi seçmeli sulanacak şeyleri
    numunelik bir burağan mı ki seninkisi! ?
    kendinde tek sandığın yeis,insanoğlunun topunun sureti...!

    gitme
    kovulduğunu sandığın yer asıl kabul olacağın yer aslında
    gitmeyi isteme...
    pes edecek kadar güçlü,
    İdamlığını isteyecek kadar yenik değilsin daha...

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    12.04.2007 - 21:43

    olmuyor...
    Olmuyor unutulmuyorsun
    Nasıl savaş veriyorum unutmak için
    Olmuyor…
    Sen benim yorgun, her şeyden vazgeçtiğim
    Zamanlarımda uğradın
    Ne yorgunluklarım bitti
    Ne vazgeçtiklerim
    Özledim seni özledim
    Hayat akıp gitti tutamadım
    Toparlayamadım yüreğimi
    Seni yaşamayı özledim
    Öldürüyor günden güne özlemin
    Bir rüzgarla gül yaprağı misali
    Sığamıyorum dünyaya….
    Hiç düşünmediğim kadar
    Öz

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    12.04.2007 - 21:43

    CANIM....AŞKIM....BİRTANEM...
    Seni bana gönderen,Rabbime şükrediyorum..
    Canım..aşkımmm...birtanem..seni çok seviyorum..

    Son baharı yaşayan, şu kalbime hoş geldin..
    Canım...aşkımmm...birtanem..bembeyaz çiçeklendim...

    Senle geceler nurlu,gündüzler mutlu oldu...
    Canım...aşkımmm..birtanem..nasıl bir mutluluk bu..

    Nazar değmesin bize,bu kutlu sevgimize...
    Canım...aşkımmm..birtanem....hep kala

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    12.04.2007 - 21:42

    Ben yolumu bulurum


    Ellerini tutunca bir soğukluk
    Duyarsam
    Gözlerine bakınca eğer benden kaçarsan
    Sanma ki bu gönül aşkı seni unutur
    Yüreğime ateşten bir hançer sokarsan

    Ben yolumu bulurum hiç bunlara
    Gerek yok
    Ben yolumu bulurum uğurlama
    Gücüm yok

    Varlığımı ve sevgimi gün gelip de
    Unutursan
    Beni bir maziden anılara sayarsan
    Ağlasam sızlasam hallerimden
    Utansam
    Söyle nasıl unuturum kemdimi de
    Unutsam

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    12.04.2007 - 21:42

    Kar Tanesi


    Kar tanesi gibi. Uzun yollar bıraktı ardında, rüzgara aldırmadı, güneş bile yaklaşamadı yanına, sonuna kadar geldi. Ve tam bırakacakken kendini kollarıma, şu karşı cama düşen kar tanesinden farksızdı.

    Bana değil ona bıraktı kendini, dayanamadı sonra, eridi, su oldu, aktın uzun uzun ve gitti.

    Kim bilir şimdi nerede? Belki bir uğurböceği konmuştur üzerine, son dileğini fısıldıyordur kulağına. Belki bir balığın pulları arasına sıkışmıştır, bir martıya yakalanır ve ona dokunup uçmaktır tek istediği. Umarım kimseye yakalanmamıştır, kimse konmamıştır üzerine, kimse kollarına sarıp kurutmamıştır ve…

    Her gözyaşımı 'o' sanıyorum gittiğinden beri. Hiç birini silmiyorum. Hiç birini yere düşürmüyor, hepsini yastığımın ucunda biriktiriyorum. Bir gün yanımda uyanır diye. Ve sonra hep yanımda uyanır diye.

    Oysa gözyaşım olmasını değil, yağmur olmasını, birer birer göz çukurlarıma, sadece benim göz çukurlarıma düşmesini isterdim.

    Kirpiklerimden sıyrılıp, dudaklarıma süzülmesini ve tenimde kurumasını isterdim. Ve sonsuza dek benimle kalmasını...

    Belki iki kar tanesi olurduk, gökyüzünde asılı kalırdık. İstediğimiz zaman uçar, istediğimiz zaman düşerdik...

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    12.04.2007 - 21:42

    kırmızı elma_________



    küçücük bir kalbi vardı...
    kocaman düşleri...
    babası onun herşeyi idi..
    üzerine titrerdi..bir yaprak gibi..
    sevgi denizinde halbuki bir damlaydı o
    kendini ne çok sanırdı..çocuktu..
    renkler karışacaktı gökyüzünde önce
    güneş lacivert oluverecek birden
    ışıklar sönecek..sadece sokak lambaları
    etrafında pervaneler..uçuşacak..
    hayatın gri zamanlarıda vardı
    habersizdi..minicikti yüreği
    fakat...
    kocaman sevgi vardı içinde
    bir gün acı bir haber aldı
    babası ölmüştü
    artık olmayacaktı...hiç bir zaman
    üstelik bir veda bile etmeden..
    düşlerinden sıyrılmıştı...gökyüzüne..
    bir kuyuya düşmüştü karanlık
    ejderhanın ağzında minicik yüreği
    alevler arasında kalmıştı..çocuktu..
    konuşmadı bir vakit..
    bir gün resim dersinde..
    bir ağaç çizdi köklü..o kadar..
    tarih kadar..eski..
    bir elma ağacıydı...yaprakları sararmış..
    üzerinde üç kırmızı elma vardı..
    bir tanesi de düşmüş..
    yerde...
    hatrına&düşeceğim......26 // 03 07
    ben resmi gördüm&-

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    12.04.2007 - 21:42

    gitmek...

    yokoluştur gitmek
    -varolmanın ta kendisi-...
    arkandan dökülür inciler,
    kelebeğin kanadındaki toz misali,
    rüzgarlar savururda,
    güneş açtığında yeller eser yerinde...
    önüne geçilmez bir seldir,
    yakar yıkar heryeri.
    güneş açsa da hep oradadır...

    yaradır gitmek.
    ufacık izi kalsa da iyileşir.
    ölümcüldür yara,
    izi geçsede, izi kalır hep yüreğinde...

    bir bebektir gitmek.
    soluk alır yaşar,yada soluksuz et parçası...

    hayattır gitmek.
    içinde kaybolur,
    yada sen içinde kaybolursun...

    ölümdür gitmek.
    vardığında huzur,
    yada sadece kemik takırtısı...

    şimdi zamanıdır gitmenin.
    demir almak vakti geldiğinde,
    -kalkmak istemese de-
    nice zincirler koparmıştırda,
    yine de ayrılmıştır limandan.
    ILIK RÜZGAR (İstanbul, Bayan, 39)

Toplam 1039 mesaj bulundu