Bir veda bile etmeden cekip gittin bu sehirden... Cokmu zordu elveda kendine iyi bak demek... Ben gidiyorum acisiyla tatlisiyla seni burda birakiyorum... Demedin laik görmedin son bir cift sözü bana... Git sende git yolun acik olsun mutluluk seni bulsun... Senden evvelde yasiyordum,elbet senden sonrada yasiyacam... Fark etmez hicbirsey,ha aciyi tattim ha yüregim yanmis... Bir fazla bir eksik neyi degistirecekki... Ben buralarda senin yoklugunda... Anilara gittigimiz yerlere siginip yasiyacagim... Ya sen gittigin yerde beni icinden atabilecekmisin... Yüregin yandiginda ikimizin gittigi yerleri bulabilecekmisin... Unutmaya calisirken akan gözyaslarini bensiz silebilecekmisin... Kimbilir belki hic hatirlamaz unutu verirsin yasinmis günleri... Gel son emanetinide al,bende biraktigin yüreginide... Yüregin yüregimdeyken,birak gülmeyi ölmeyi bile basaramiyorum... Gel al sök kopar yüregini yüregimden... Ve cik git bir yabanci gibi hayatimdan...
Seni, Seninle Paylaşamayacak Kadar Çok Seviyorum...
Seni, seninle paylaşamayacak kadar çok seviyorum. Çabalama sakın anlamak için beni. Benim derdim bendeki benleri, bendeki senleri seninle paylaşmak değil ki...Seninle anlam kazanmadı sahip olduklarım. Ben zaten güneşin parlak bir tepsi gibi kapladığı göğe yabancı değildim ki! Ayın kızıydım ben senden önce de. Simden bir örtü gibi üstüme örter ayı, hıçkırıklarımla renklendirirdim dolunayı...
Öpüşlerimi saklamadım hiç dudaklarına. İçimi kıpır kıpır yapan baharla taçlanan papatyaların sarı göbeklerinde de dolaştı dudaklarım, sahip olamadıklarının acısını inci tanelerine dönüştürüp yanaklarına bir kolye gibi dizen çocuğun acısını da tattı pembe yanım...
İstediğim için vardın hayatımda. Sana uyanan sabahlar katmak istediğim için, düşlerimde soktum seni koynuma. Gülüşünün haylazlığını, gözyaşlarının tuzlu tadını tatmak istediğim için “aşk”a düştüm bu deli oyunun kucağında. Sokaklarda yürüyen, kendi geleceğine adımlar atan milyarlarca insandan ikisiydik yalnızca. Düşünsene olasılıkların sonsuzluğunu...Rastlantıysa, çarpışmalarımızı ben kattım adımlarımıza...
İçimdeki melankolik kadını besledim yokluğunla...Bir kırmızı kadehin içinde boğuldum yalnızlığımla.Adaklar adamadım kavuşmaların uğruna.Çünkü sen kadar sensizliği de istedim ben aşkın tadına doyasıya varabilmek adına. Özlemek istedim seni, gecelerce uykusuz kalan bir kadının gözünü kapatıp rüyalara teslim olmasını istemesi gibi. Havai fişekler patlamalıydı gözlerimde seni yeniden gördüğümde...Kavuşmanın lezzetini sağlayan özlem değil miydi? Özlenmeyen bir yürekte aşk barınabilir mi?
Bardaktan boşanırcasına yağan yağmurda elin elimde sarılmak istemedim yağmurlara. Yokluğunu yüklenip sırtıma, şeffaflığında hissedebilmek istedim seni umarsızca.Kolaydı ıslanmak sırılsıklam saçakların altında, zor olanı istedim; yağmurla değil, varlığının kattığı yoklukla yıkanmak...Başardım canözüm, az önce okşarken saçımın her bir telini bir sağanak, özleminle sırılsıklamdım sensizliği her bir hücremde anlayarak...
Seni tüm bencilliğimle sevdim...Sevilme ihtiyacımın cevabıydın sen...Aşkın sendeki yansımalarıydı beni çeken. Yankılanan sesimdi, sesindeki. Ben sevmenin bana ait olan kısmını sevdim. Deniz dibinin büyüleyici evreninden çıkıp, vurgun yiyen yanını sevdim. Dingin doğanın içine kattığım fırtınayı sevdim...Belki seni değil, seni sevmeyi; belki seni değil, senin beni sevmeni sevdim...
Bir senfoninin çok sesli ritminde, hayalini giyinip süslü bir elbise gibi üzerime, sonsuzluğa uzanan adımlarla dans etmekti istediğim. Sımsıkı sarıldığım bir beden yetmezdi ki bana. Kurallarla sınırlanmayan, dokunmakla doyulmayan bir eşti beklediğim...İşte tam bu yüzden sendin istediğim..
Uçurumların ürkütücü yüksekliklerinden uzanıp beni kurtaracak bir el istemedim. Zirvelerden diplere yuvarlanmanın tanımsız heyecanını tatmak istedim. Sakin limanlara, dingin havalarda demir atmak istemedim. Alabora olmak, deniz tuzuyla yıkanmaktı...Monoton bir huzuru değil, tutkulu bir kaosu seçtim.Bana göre değildir düz çizgiler bilirsin, sivri uçlu köşeleri severim...
Bedenimin içinde sanki binlerce peri, efsunlu sihirlerle ihtirasımı besledi. Dokunmak istemedim hemen, artık benim için erkek kelimesinin anlamı haline gelmiş tenine. Beklemekti tutkunun dehşetini arttıran. İlk dokunduğunda delice istediğin kadına, içine yuvarlandığın zevk dehlizlerini anımsa...İçiçeydik, bütündük, tektik. İstediğim için karışmıştık birbirimize...
Ayrılığın bir ahtapot gibi kollarını sardığı bir aşk istedim. Çünkü aşkı tüketecek kadar çok paylaşmak istemedim seninle...Paylaşıldıkça azalır tutku, paylaşıldıkça eskir aşk. İstemedim sıradanlığın gri ezikliğiyle renklenen bir sevdayı. Özeldi, özel kalmalıydı. Özlemeliydim hep seni, istemeliydin hep beni. Kavuşamamanın, yoklukların devasa gölgesi olmalıydı üzerimizde...
Ben seni kavuşmak için değil, kavuşmayı özlemek için sevdim...Öyle bir imza attın ki sol yanıma, gizli gizli dolaşıyorsun bedenimin her yanında...Öyle bir yazıldım ki alnına, taşıyorsun gitsen de dünyanın öbür ucuna...Buydu istediğim hayatıma anlam katan adamım, ben sensiz, sen bensiz hep yarım kalacak bir yanımız...
Yalnızım yine bu gece Başım efkar dan kalkmıyor yine Yine sensiz, yine sessiz, yine dertliyim bu gece Bir ışık arıyorum gecelerin kurşuni renginde Bir çare arıyorum dermansız bir derde Bu gece de ağlıyorum yalnızlığa bu gece de ağlıyorum sana Bitsin istiyorum artık bu çile Bitsin istiyorum artık gecelere ettiğim isyanlar Seninle nefes alıp seninle nefes vermek istiyorum Ah be güzelim var mıdır hayatta seni benim kadar seven Yıldızlar dert ortağım karanlıklar meskenim oldu Gel gün yüzünü göster artık bana Hasret kaldım mutluluğa Sevmek hakkım değimliydi seni Rüyalarım da uçsuz bucaksız sana bakmak hakkım değilmiydi benim Gel artık yalvarıyorum gel Gözlerimden utanıyorum artık Her gece senin için yaş döküyorlar Yıldızlara bakamıyorum beni gördüklerinde kaçıyorlar artık Anlayacağın gökyüzü bile isyan ediyor artık Kalbim feryat eder durur her dakika Beynimde fırtınalar kopar her saniye Gözlerimden yağmur gibi aşk akar her gece Ne bekliyorsun artık anlamıyorum Aşkından ölmemi ise yaralıyım bir tek kurşununa bakar Sensiz yaşayacaksam bu hayatı Yalvarıyorum sana gel o kurşunu kendi ellerinle kalbime sen sık Gel ölümüm bile senden olunca gül bahçesi gelir bana Gel artık gell gelll gellll gellll……
Özlediğim o kadar çok şey var ki.. Kalabalığı özledim..Güzel bir aşk filmini özledim..Annemi ve babamı özledim..Arkadaşlarımı özledim..Sevgilimin bakışlarını özledim..İçten ve duygu yüklü bir sarılışı özledim..Keyifli ve umursamaz olmayı özledim..Relax olmayı özledim..Doyasıya ve hıçkırarak ağlamayı ama sonrasında huzurlu olmayı ve rahatlamayı özledim..Güzel bir karnıyarığı özledim..Denizi özledim..Uzun bir araba yolculuğunu özledim..En sevdiğim şarkının tam da istediğim zamanda beni bulmasını özledim..İyi bir kitap okumayı ve işte tam da aradığım buydu demeyi özledim..Güzel bir dokunuşu özledim..Heyecanı özledim..Hiçbirşeyi düşünmeden ve kafa yormadan yaşamayı özledim..İçimden geldiği gibi rahat olmayı özledim..İsteklerimi korkusuzca söylemeyi özledim..Başarıyı özledim..Şık ve güzel olmayı özledim..Alışveriş yapmayı özledim.. Sinemaya gitmeyi özledim.. Özlediğim o kadar çok şey var ki...
Yalnızlığın köşe başlarındayım Can çekişiyorum Gelsen dünyama aydınlık versen Sen olmadan yürüdüğüm bu yollarda Artık yürüyemez oldum Ayaklarım yorgun Sensizliğe bir adım daha atarken Zihnim zorlanmakta Hatıralar filmini canlandırırken
Beraber dinleyip sevdiğimiz Şarkılar artık sahipsiz birer yetimler Kalbimdeki yetimhanede Sen gelip sahip çıkana dek
Her baktığımda gözlerini hatırladığım Masmavi gökyüzü artık acı veriyor bana Gözlerimi alıyor rengi Bakamıyorum, Renk körüyüm artık sanki herşey mavi
Bu gece kalbim bile bana isyan etti Sevme diyor artık o zalimi Sana ne verdi ki seni sevdimi ki ona bile anlatamıyorum artık derdimi ruhum pes etti......
Sen su gönlüme düsen ince sizim... Sen gözyaslarimdaki pirilti... Sen yüzümdeki tebessüm... Sen yüce dag basindaki papatyam... Sen benim bügünüm,yarinim,herseyim... Sen yarim yagmur yüreklim... Sen günüm sen gecem... Sen günesim,sen ayim sen yildizim... Sen nefesim tek hevesim... Sen kanim,canim Sevdamsin... Sen bir romansin okuyupta bikmadigim... Sen güller bahcesindeki tek gülüm,kiyipta koparamadigim... Sen yeter be yeter diyemedigim... Sen benim binlerce insanin icindeki BIRTANEMSIN... Sen benim Yoncam.Goncam ve Tabiki Biricik Sevdamsin..
SENSIZ YANLIZLIGIMDA ÖZLEMINLE BASBASAYIM KADERIMIZ BÖYLE YAZILMIS SEVGIDEN VE SEVILENDEN AYRI GÜNLER AYLARA AYLAR YILLARA AKIP GIDERKEN ZAMAN BEN YINE SENSIZLIGINLE BAS BASAYIM
ZAMANIN BIR ANLAMI YOK SENSIZ GEÇDIKDEN SONRA ISTER 1 YIL ISTER 1 ASIR SENI BANA GETIREMEDIKTEN SONRA ISTERSE AKIP GITSIN ZAMAN
SEVILEN YANINDA OLMAYINCA HAYATIN ANLAMI YOKMUSDA YASANAN ANLAR ONULA GÜZELMISDE HAYATIN TADI TUZU SENMISSINDE HASRETINLE ANLADIM BEN BUNU
SAYILI GÜN ÇABUK GEÇERMIS SAYIYORUM ASKIM 18 AY 550 GÜN 13200 SAAT 792.000 DAKIKA 47.520.000 SANIYE AMA... YOKSUN HALA YANIMDA
Bazen, çöllere düşüren, bazen de dağları deldiren Kavuşmasız kuruyan ırmaklarda yüzdüren Aynada yaşlanan yüzünü seyreden Koskocaman bir yalan dünyada gülümseten
Aşk; Koskocaman bir yalan
Boran kuşunun gözündeki üç damla yaşı akıtan Dümeni olmayan bir geminin kaptanlığını yaptıran Elimdeki kadehin içine bir parça kan damlatan Ve o kadehte yüzmesini bilmeyeni yüzdüren
Aşk; Koskocaman bir yalan
Neden diye her sorulan soruya yanış cevap veren Resimdeki görüntünle hayallere daldıran Bir parça umut isteyen Aşk; ne sensiz olur ne de senle dedirten
Yine burdayım yine sana yazıyorum gecenin bir vakti sevgilim..sevgilim kafam çok karısık...bana yardım et lütfen..bu yürek bu sorunları tek başına kaldıramıyor artık..bu yürek bana ağır geliyor be sevgilim...
Zamanında hep üzülen bu kalp artık üzmekten korkar hale geldi herkesi be sevgilim..meğerse ben neymişim sevgilim...seni üzmemek adınaydı yaptıklarım...seni uzaktanda olsa sevmek ve sevildiğimi bilmek yinede bir umut ışığıydı hayatımda...
Hep bu umut ışığıyla mı yaşıycam ben sevgilim..hiç sen olmıycakmısın yanımda sevgilim,elimi tutmıycakmısın...yoksa elimi birkez tutup,bin defa bırakıcakmısın? Böyle yaparsan seninde diğerlerinden farkın kalmaz ki sevgilim..
Ben seni hep beyaz sayfamda sakladım ve hep orda kalacaksın...saf ve temiz...
Evine giden bu yol hiç bu kadar uzun gelmemişti ona. Başını yasladığı otobüsün soğuk camından, dışarıyı seyrediyordu. Gerçi bakıyordu ama görmüyordu. Gözünün önünde hep onunla yaşanacaklar canlanıyordu. Bir yol çizmişti kafasında kendine, ancak şimdi sonu belli olmayan bir maceranın tam orta yerindeydi. Güçlüydü bunu biliyordu, her zaman bilmişti ve şimdi daha da emindi. Yolculuğun sonunda başlayacaktı asıl yaşanacaklar. Kendisini düşündü; üzerinde çok rahat ve gösterişsiz bir kıyafet, ayağında sağlam bir ayakkabı, elinde küçük bir çanta ve yüreğinde koskocaman bir huzur vardı. Sabaha karşı ne zaman kapandığını bile hatırlamadığı gözlerini araladı. Diğer yolcuların çoğu hala uykudaydılar. Ama o ne kadar da farklıydı onlardan. Sıradan bir yolcu gibi sakince ve kendinden emin bir tavırla bindiği bu araçtan indiğinde, bir an 'ya beklediğim şeyle karşılaşamazsam' diye düşündü. Biliyordu endişesi yersizdi, hatta emindi, o kesinlikle orada olacaktı. Aramış ve çağırmışlardı, üstelik resmini bile göndermişlerdi. Soğukkanlılığını yitirmemeliydi. Son mola yerinde indi. Son sigarasını yaktı. Son kez bir kaç nefes çekip kendine çeki düzen verdi. Artık büyük karşılaşma anı gelmiş sayılırdı. Otobüs otogara girdikten sonra, çantasını alıp ağır adımlarla aşağıya indi. Çevresine usulca bir göz attı. Bir an, boğazına kadar fırlayan kalbini yuttuğunu sandı. Ama derin bir nefes alıp ona doğru mağrur bir ifade ile ilerledi. Tam karşısında masum bir çift göz ona bakıyordu. Saniyelik bir düşünce geçti aklından, acaba bu kadar yola ve çabaya değer miydi o? Anında cevapladı bilinçaltı sorusunu, değerdi elbette… Ellerini uzattı ve ona dokundu. Sımsıcaktı. Üstelik resmindekinden çok daha küçük görünüyordu. Gözleri insanın aklını başından alacak kadar harikaydı. Sevgiyle kucakladı onu. Kollarında onu hissettiği anda verdi kararını. . . . . . . Bu güzel kedinin adı 'yumak' olacaktı…
Artik sana siir yazmayacagim Insanin insana hasret oldugu cag bu Dort yanimiz yalnizlik Ve cigerimizdeki hava kadar kirli Bellegimizdeki ani Yuregimizdeki aci Kirliligin icimize isledigi cag bu Adam olma cabasinin para kazanma hirsina yenildigi Araclarin amac oldugu Baris diye bagirip da savasanlarin kazandigi Oldurmenin madalya takip dolandigi Kardesin kardese dusman oldugu cag bu Umut, bomba gurultulerinden sessiz Sevgi, kavgalardan, yalnizliktan,acliktan yorgun Nezaket bir kosede kirgin Maddenin fethettigi, maneviyatin cile cektigi cag bu Artik sana siir yazmayacagim Kendimle barismadan Savaslar durmadan Aclar doymadan, Acilar dinmeden Artik yazmayacagim dunyam temizlenmeden Nasil kayitsiz yasatabilirim ki askini Artik sana siir yazmayacagim
KAPANANA KADAR Seni sevmek yoktan gelen duyguları ayaklandırmak gibi… Yaşanması imkansız ne varsa Hepsini yaşamış saymak gibi… Seni sevmek hızlı koşmak Ve yorulmamak gibi… Soluklanmaya ihtiyaç duymadan Mutluluğun doruğuna ulaşmak gibi… Hiç sevemediğim şeyleri sırf sen diye kovalamak Ve bundan heyecan duymak… İşte varlığımın bütün pencereleri Senin bana gelmenle açıldı… Şimdi kader seni almaya çalışıyor benden O soğukluğun eşliğinde Bırakır mı seni bedenim Ellerim,yüreğim? Ölüm kimseye yakışmıyor sevdiğim, Konduramıyorsun onun soğukluğunu, Yüzüne bakmaya dahi kıyamadığına! Bugün biraz daha solgun yüzün Ama acılarını ardına sakladığın gülüşün hep aynı “Doktor” dedin,ben kapıdan girerken ”Sakın söyleme ona,artık ağrılarımı dindirin, fişi çekin! ” Yakışmaz sana sevdiğim, O gözlerin kapanmasına nasıl dayanır yüreğim! Doktor, gözleri dolu baktı gözlerime, ”O'nu kurtaracağım! ” Ümit miydi verdiği, Yoksa ruhumun acısına eklediği bir yalan mı? Her ne olursa olsun inandı kalbim olacaklara, Güçlülüğümün en kuvvetlisini yaşattım sana, Tek göz yaşı akıtmadım yanında, Acıların ıstırap oldu bedenime Ve böyle beş ay geçirdik seninle Şimdi asıl tedaviyi yaşıyor ruhun, İyileşen ellerin,ayakların, Gözlerin,dudakların Teşekkürlerin en güzelini sunuyor Yaradan'a Ve tabi ki sözünü bir an olsun terk etmeyen Minnetlerin en'lerine layık doktoruna! … Sen bunları yaşarken hiç vazgeçmedim ben Durmadan aynı düşünceyi tekrarladı aklım Uyurken bile kapanmasına dayanamadığım gözlerinin Ölümün inanılmazlığını yaşamasına O kadar çok zamanı vardı ki “Erken daha! ” dedim sana “Beni bırakman için çok erken” Her defasında sensizliğe yolculadığım Ellerinle sildiğin yaşlarım İlk kez utandı yanında Hiç unutamam bu anı Ve dediğin kelimeler Asla unutulmaya layık değiller “Merak etme sevdiğim, Kapanana kadar sana aşkla bakacak gözlerim”
Sevmek her halini sevmekmiş...Sevmek sahip olduğu her anını, aldığı tüm kararları, yaptığı tüm tavırları, yaşadığı her mekanı, baktığı her gözü, sevdiği herşeyi sevmekmiş meğer... Şartsız sevmekmiş... Olduğu gibi... Kaybedilmemiş özüne saygısıyla... Kaybetse bile zaman zaman kendini boşlukta... Her zaman sevmekmiş... Dün, bugün, yarın... Her anında... Sevmek zamana yayılmakmış bir kere sevdim dedikten sonra... Her ne olursa olsun dünde ve olacaksa gelecekte sevmekmiş kalbine en ufak bir şüphe düşürmeden bütün ömrünce... Şimdi... Ben artık giderken kendi geleceğime, yine bir sıcaklık hissedeceksin dudaklarında...
......kırık bir aşk.............hikayesi bu... ..umutsuzluklarla..........ve hüzünle dolu... güneşinden yoksun; umut, bulutlar ardında gökyüzü kapkaranlık ve biz burada ışıksızız yollar aşılamaz türden, ufuklar bizden uzak .bugünler mutsuz ve yarınlar çok umutsuz ...amaçlar belirsiz ve araçlar çok yetersiz .....görüşebilmek zor, görüşmemek zor. .........sevebilmek ve de sevilebilmek, ............ne kadar mümkün sence? ...............ne kadar olası bu düş? ..................birleşebilir miyiz? .......................sen-ve-ben .........................bir gün! ...........................? ?
Kaybeden olmaz hayatta Yasanilan bütün her sey yanimiza kar kalir Tüm hatiralar Fotograflarda ki bütün simalar Kaybeden olmaz ama aci çeken çok olur Aci çekmek insani daha da kamçilar aslinda Daha da çok asilirsin Daha çok hirs yaparsin hayata Kaybeden olmaz hayatta Düsen her bir damla gözyasi yeni bir hayatin baslangicidir aslinda Aglamak yakismaz belki Belki beceremezsin aglamayi Dert etme hiç Sen aglamasan bile O yaslar bir gün öyle bir düser ki topraga Sen bile inanamazsin Sunu anladim Çok kisi tanidim Çok aci çeken Çok gülen gördüm Ama hiç birisi kaybetmemisti Hepsi daha çok dis bilemisti hayata Kaybeden olmaz hayatta.
seni sevdim sevilmeyeceğimi bile bile şimdi öfkemi rüzgarlara anlatıyorum belki birgün uzaklara götürür diye... seni yıldızların kucağına bıraktım şimdi o yıldızın birgün söneceğini bile bile belki kıymetimi o zaman anlarsın uzaklarda bir sevenim vardı diye hayat boş... insanlar sevmeyi bile unutmuş! ! !
Bir rüzgar mi getirmisti Beni bu bos sahile, bilemiyorum. Üzerimdeki ince elbiseyle titriyordum. Rüzgar, uçusan saçlarimla, bedenimi Bir hirsla sarsiyordu, Dalgalarin sesi ugulduyordu kulaklarimda Çiplak ayaklarim kumlarin üzerinde üsüyordu. Biliyordum artik. Sonsuz duygularin savruldugu ben. Yine anlatamamistim ona istediklerimi Anlayamazdi ki beni nasilsa... Bu rüzgarlar keske sadece tenimi degil Yüregimi de bu kavurucu acidan kurtarabilseydi. Delice bir arzu yine sarsiyordu ruhumu. Kollarimi açmak bir kanatmisçasina Gökyüzünde uçmak istedim. Belki, bir marti gibi çigliklar atarak süzülmek. O bulutlarla oynasan mavilikte. Son hizla uçarak, ona yakin olabilmek. Yine vurulacagimi bilsem de Ruhumu yolladim gökyüzüne. Bir an bile sürse, avunsun. Yine özgürmüsçesine sevgiyi tatsin diye. Sizin de yürürken düserse iki damla üzerinize. Gökyüzüne bakin siz de. Bir martinin gözyasidir. Yine ulasamamistir sevgilisine.
Selamlar indirdiğim Karadeniz’den Karaman üstüne. Sevdalar düşürmediğim,yüreğim yaramın üstüne. Anne bir şeyler söylesene, O beni hiç sevmedi.
Düşümde yer koymamıştı o sana. İnsan bu kadar mı yanar, Bu kadar mı yakın olur, Ve insan bu kadar mı uzak kalır insana. Anne anlasana. O beni hiç sevmedi.
Gözlerinde deniz bulduğum, Gözlerine vurulduğum. Gözlerinde durulduğum. Yabana bakar da kırıldığım. Sevdalandığım. Darıldığım, Nefes gibi sarıldığım, Anne o beni hiç sevmedi.
Dudaklarının bir kenarı İstanbul kokardı. Erciyes dağı gibiydi,kar vardı saçlarında. Manavgat gibi bakardı. Soğuktu hasreti,Şubat ayazında yakardı Nefesimle çekerdim içime, Damarımda o akardı. Falımda o, Düşümde o, Fikrimde o, Nereye gitsem karşıma o çıkardı. O beni hiç sevmedi anne
Senin kadar sevdim anne, Yüreğin kadar sevdim, Hüsnü Yusuf çiçeklerini sevdiğin kadar hem de. Sevebildiğim kadar sevdim. Sevdasız küçük bir nokta, Severken koca bir devdim. O beni hiç sevmedi anne
Yüreğimi sıkıştırdım Kenarı yakılmış mektuplarla zarflara. Posta çuvallarındaydım. Adını yazdıkça kumlara Adını silen Akdeniz’le boğuşmaktaydım.
Her mevsim umutlar ektim saksılarıma. Kimisi papatya oldu kimisi menekşe. Umutlarla merhaba dedim sabahlarıma. Gülüşüme çiçeklerim oldu gerekçe. Adam gibi sevdim anne. Hem de erkekçe. O beni hiç sevmedi.
O beni hiç sevmedi Anne. Adını andığımda dudaklarımın çatladığı yar, O hiç gidemediğim, Ulaşamadığım diyar. Benim bu diyar için kan dökesim var O beni,o beni hiç sevmedi anne...
Gecenin en koyu renginde Gökte bir yıldız kayar Bilirsin o an herkes bir dilek tutar Bende farkında olmadan seni tutmuşum Oysa yıldızlar tutulamaz unutmuşum Ben mehlika yıldızını çok severim ve süreyya yı Hatırladığımda unutmayı Unuttuğumda bile sana şiir yazmayı Ben mevlanadan öğrendim insanları anlamayı Ve yunustan sevgiyle bağlanmayı Bir üveyik kuşundan sevgiyi aşkı Depemde öğrendim yıkılmayı Ve her yıkılışımda dimdik ayakta durmayı
Bitanem bu siirim sana sakin seviyorum deme bana inanmiyorum artik senin yalan askina birak beni, bu kadar aci yeter bana
hergün hasretinle yanarken senin icin gözyasi dökerken sen baskasiyla gezerken iste o an öldüm ben
Gercekten cok sevmistim seni sen beni hic sevmemissin belli senden istemistim sadece kücük bi sevgi onu da cok gördün
birgün pisman olacaksin sana verdigim sevgiyi kimsede bulamicaksin bilki cok gec kalacaksin utancindan yüzüme bile bakamiyacaksin
sana son sözüm: sözlerin gibi kendinde yalansin belki arkadamdan gülersin tabi o an yanliz kalacagini bilemessin ama benim cektigimi sende elbet cekeceksin
26.04.2007 - 13:29
YÜREGÍN YÜREGÍMDEYKEN
Bir veda bile etmeden cekip gittin bu sehirden...
Cokmu zordu elveda kendine iyi bak demek...
Ben gidiyorum acisiyla tatlisiyla seni burda birakiyorum...
Demedin laik görmedin son bir cift sözü bana...
Git sende git yolun acik olsun mutluluk seni bulsun...
Senden evvelde yasiyordum,elbet senden sonrada yasiyacam...
Fark etmez hicbirsey,ha aciyi tattim ha yüregim yanmis...
Bir fazla bir eksik neyi degistirecekki...
Ben buralarda senin yoklugunda...
Anilara gittigimiz yerlere siginip yasiyacagim...
Ya sen gittigin yerde beni icinden atabilecekmisin...
Yüregin yandiginda ikimizin gittigi yerleri bulabilecekmisin...
Unutmaya calisirken akan gözyaslarini bensiz silebilecekmisin...
Kimbilir belki hic hatirlamaz unutu verirsin yasinmis günleri...
Gel son emanetinide al,bende biraktigin yüreginide...
Yüregin yüregimdeyken,birak gülmeyi ölmeyi bile basaramiyorum...
Gel al sök kopar yüregini yüregimden...
Ve cik git bir yabanci gibi hayatimdan...
26.04.2007 - 13:28
Seni, Seninle Paylaşamayacak Kadar Çok Seviyorum...
Seni, seninle paylaşamayacak kadar çok seviyorum. Çabalama sakın anlamak için beni. Benim derdim bendeki benleri, bendeki senleri seninle paylaşmak değil ki...Seninle anlam kazanmadı sahip olduklarım. Ben zaten güneşin parlak bir tepsi gibi kapladığı göğe yabancı değildim ki! Ayın kızıydım ben senden önce de. Simden bir örtü gibi üstüme örter ayı, hıçkırıklarımla renklendirirdim dolunayı...
Öpüşlerimi saklamadım hiç dudaklarına. İçimi kıpır kıpır yapan baharla taçlanan papatyaların sarı göbeklerinde de dolaştı dudaklarım, sahip olamadıklarının acısını inci tanelerine dönüştürüp yanaklarına bir kolye gibi dizen çocuğun acısını da tattı pembe yanım...
İstediğim için vardın hayatımda. Sana uyanan sabahlar katmak istediğim için, düşlerimde soktum seni koynuma. Gülüşünün haylazlığını, gözyaşlarının tuzlu tadını tatmak istediğim için “aşk”a düştüm bu deli oyunun kucağında. Sokaklarda yürüyen, kendi geleceğine adımlar atan milyarlarca insandan ikisiydik yalnızca. Düşünsene olasılıkların sonsuzluğunu...Rastlantıysa, çarpışmalarımızı ben kattım adımlarımıza...
İçimdeki melankolik kadını besledim yokluğunla...Bir kırmızı kadehin içinde boğuldum yalnızlığımla.Adaklar adamadım kavuşmaların uğruna.Çünkü sen kadar sensizliği de istedim ben aşkın tadına doyasıya varabilmek adına. Özlemek istedim seni, gecelerce uykusuz kalan bir kadının gözünü kapatıp rüyalara teslim olmasını istemesi gibi. Havai fişekler patlamalıydı gözlerimde seni yeniden gördüğümde...Kavuşmanın lezzetini sağlayan özlem değil miydi? Özlenmeyen bir yürekte aşk barınabilir mi?
Bardaktan boşanırcasına yağan yağmurda elin elimde sarılmak istemedim yağmurlara. Yokluğunu yüklenip sırtıma, şeffaflığında hissedebilmek istedim seni umarsızca.Kolaydı ıslanmak sırılsıklam saçakların altında, zor olanı istedim; yağmurla değil, varlığının kattığı yoklukla yıkanmak...Başardım canözüm, az önce okşarken saçımın her bir telini bir sağanak, özleminle sırılsıklamdım sensizliği her bir hücremde anlayarak...
Seni tüm bencilliğimle sevdim...Sevilme ihtiyacımın cevabıydın sen...Aşkın sendeki yansımalarıydı beni çeken. Yankılanan sesimdi, sesindeki. Ben sevmenin bana ait olan kısmını sevdim. Deniz dibinin büyüleyici evreninden çıkıp, vurgun yiyen yanını sevdim. Dingin doğanın içine kattığım fırtınayı sevdim...Belki seni değil, seni sevmeyi; belki seni değil, senin beni sevmeni sevdim...
Bir senfoninin çok sesli ritminde, hayalini giyinip süslü bir elbise gibi üzerime, sonsuzluğa uzanan adımlarla dans etmekti istediğim. Sımsıkı sarıldığım bir beden yetmezdi ki bana. Kurallarla sınırlanmayan, dokunmakla doyulmayan bir eşti beklediğim...İşte tam bu yüzden sendin istediğim..
Uçurumların ürkütücü yüksekliklerinden uzanıp beni kurtaracak bir el istemedim. Zirvelerden diplere yuvarlanmanın tanımsız heyecanını tatmak istedim. Sakin limanlara, dingin havalarda demir atmak istemedim. Alabora olmak, deniz tuzuyla yıkanmaktı...Monoton bir huzuru değil, tutkulu bir kaosu seçtim.Bana göre değildir düz çizgiler bilirsin, sivri uçlu köşeleri severim...
Bedenimin içinde sanki binlerce peri, efsunlu sihirlerle ihtirasımı besledi. Dokunmak istemedim hemen, artık benim için erkek kelimesinin anlamı haline gelmiş tenine. Beklemekti tutkunun dehşetini arttıran. İlk dokunduğunda delice istediğin kadına, içine yuvarlandığın zevk dehlizlerini anımsa...İçiçeydik, bütündük, tektik. İstediğim için karışmıştık birbirimize...
Ayrılığın bir ahtapot gibi kollarını sardığı bir aşk istedim. Çünkü aşkı tüketecek kadar çok paylaşmak istemedim seninle...Paylaşıldıkça azalır tutku, paylaşıldıkça eskir aşk. İstemedim sıradanlığın gri ezikliğiyle renklenen bir sevdayı. Özeldi, özel kalmalıydı. Özlemeliydim hep seni, istemeliydin hep beni. Kavuşamamanın, yoklukların devasa gölgesi olmalıydı üzerimizde...
Ben seni kavuşmak için değil, kavuşmayı özlemek için sevdim...Öyle bir imza attın ki sol yanıma, gizli gizli dolaşıyorsun bedenimin her yanında...Öyle bir yazıldım ki alnına, taşıyorsun gitsen de dünyanın öbür ucuna...Buydu istediğim hayatıma anlam katan adamım, ben sensiz, sen bensiz hep yarım kalacak bir yanımız...
26.04.2007 - 13:27
GEL ARTIK! ! ! ! ....
Yalnızım yine bu gece
Başım efkar dan kalkmıyor yine
Yine sensiz, yine sessiz, yine dertliyim bu gece
Bir ışık arıyorum gecelerin kurşuni renginde
Bir çare arıyorum dermansız bir derde
Bu gece de ağlıyorum yalnızlığa bu gece de ağlıyorum sana
Bitsin istiyorum artık bu çile
Bitsin istiyorum artık gecelere ettiğim isyanlar
Seninle nefes alıp seninle nefes vermek istiyorum
Ah be güzelim var mıdır hayatta seni benim kadar seven
Yıldızlar dert ortağım karanlıklar meskenim oldu
Gel gün yüzünü göster artık bana
Hasret kaldım mutluluğa
Sevmek hakkım değimliydi seni
Rüyalarım da uçsuz bucaksız sana bakmak hakkım değilmiydi benim
Gel artık yalvarıyorum gel
Gözlerimden utanıyorum artık
Her gece senin için yaş döküyorlar
Yıldızlara bakamıyorum beni gördüklerinde kaçıyorlar artık
Anlayacağın gökyüzü bile isyan ediyor artık
Kalbim feryat eder durur her dakika
Beynimde fırtınalar kopar her saniye
Gözlerimden yağmur gibi aşk akar her gece
Ne bekliyorsun artık anlamıyorum
Aşkından ölmemi ise yaralıyım bir tek kurşununa bakar
Sensiz yaşayacaksam bu hayatı
Yalvarıyorum sana gel o kurşunu kendi ellerinle kalbime sen sık
Gel ölümüm bile senden olunca gül bahçesi gelir bana
Gel artık gell gelll gellll gellll……
26.04.2007 - 13:26
Özlediğim o kadar çok şey var ki..
Özlediğim o kadar çok şey var ki..
Kalabalığı özledim..Güzel bir aşk filmini özledim..Annemi ve babamı
özledim..Arkadaşlarımı özledim..Sevgilimin bakışlarını özledim..İçten ve
duygu yüklü bir sarılışı özledim..Keyifli ve umursamaz olmayı özledim..Relax
olmayı özledim..Doyasıya ve hıçkırarak ağlamayı ama sonrasında huzurlu
olmayı ve rahatlamayı özledim..Güzel bir karnıyarığı özledim..Denizi
özledim..Uzun bir araba yolculuğunu özledim..En sevdiğim şarkının tam da
istediğim zamanda beni bulmasını özledim..İyi bir kitap okumayı ve işte tam
da aradığım buydu demeyi özledim..Güzel bir dokunuşu özledim..Heyecanı
özledim..Hiçbirşeyi düşünmeden ve kafa yormadan yaşamayı özledim..İçimden
geldiği gibi rahat olmayı özledim..İsteklerimi korkusuzca söylemeyi
özledim..Başarıyı özledim..Şık ve güzel olmayı özledim..Alışveriş yapmayı
özledim.. Sinemaya gitmeyi özledim..
Özlediğim o kadar çok şey var ki...
26.04.2007 - 13:23
SENSIZ OLMUYOR
Yanlizlik artik zor geliyor bana...
Hic birseyin anlami yok sen olmayinca...
Kalbim senle,Ellerim boslukla dolu...
Gözlerim caresiz,Yüregim sessiz...
Sen olmayinca,Ben yetim,Ben öksüz...
Cicekler,acmaz.Güller solmus...
Bülbüller konmaz dalina...
Geceler yildizsiz,Aysiz...
Gündüzler soguk,Günessiz...
Dostlar vefasiz,insanlar vicdansiz...
Sarkilar anlamsiz,Kelimeler yetersiz...
Sokaklar karanlik,Ben caresiz...
Yüregim sensiz,Rüyalarim anlamsiz...
Iste birtanem,senin yoklugun neye mal oluyor...
Birde sen görsen,duymakla olmuyor iste...
Seni seviyorum GÜLÜM..Herseye ragmen buda bana yetiyor...
26.04.2007 - 13:22
Derin mavi
Yalnızlığın köşe başlarındayım
Can çekişiyorum
Gelsen dünyama aydınlık versen
Sen olmadan yürüdüğüm bu yollarda
Artık yürüyemez oldum
Ayaklarım yorgun
Sensizliğe bir adım daha atarken
Zihnim zorlanmakta
Hatıralar filmini canlandırırken
Beraber dinleyip sevdiğimiz Şarkılar
artık sahipsiz birer yetimler
Kalbimdeki yetimhanede
Sen gelip sahip çıkana dek
Her baktığımda gözlerini hatırladığım
Masmavi gökyüzü artık acı veriyor bana
Gözlerimi alıyor rengi
Bakamıyorum,
Renk körüyüm artık sanki herşey mavi
Bu gece kalbim bile bana isyan etti
Sevme diyor artık o zalimi
Sana ne verdi ki seni sevdimi ki
ona bile anlatamıyorum artık derdimi
ruhum pes etti......
26.04.2007 - 13:21
Birtaneme
Sen su gönlüme düsen ince sizim...
Sen gözyaslarimdaki pirilti...
Sen yüzümdeki tebessüm...
Sen yüce dag basindaki papatyam...
Sen benim bügünüm,yarinim,herseyim...
Sen yarim yagmur yüreklim...
Sen günüm sen gecem...
Sen günesim,sen ayim sen yildizim...
Sen nefesim tek hevesim...
Sen kanim,canim Sevdamsin...
Sen bir romansin okuyupta bikmadigim...
Sen güller bahcesindeki tek gülüm,kiyipta koparamadigim...
Sen yeter be yeter diyemedigim...
Sen benim binlerce insanin icindeki BIRTANEMSIN...
Sen benim Yoncam.Goncam ve Tabiki Biricik Sevdamsin..
26.04.2007 - 13:21
Yoksun hala yanimda
SENSIZ YANLIZLIGIMDA
ÖZLEMINLE BASBASAYIM
KADERIMIZ BÖYLE YAZILMIS
SEVGIDEN VE SEVILENDEN AYRI
GÜNLER AYLARA AYLAR YILLARA
AKIP GIDERKEN ZAMAN
BEN YINE SENSIZLIGINLE BAS BASAYIM
ZAMANIN BIR ANLAMI YOK
SENSIZ GEÇDIKDEN SONRA
ISTER 1 YIL ISTER 1 ASIR
SENI BANA GETIREMEDIKTEN SONRA
ISTERSE AKIP GITSIN ZAMAN
SEVILEN YANINDA OLMAYINCA
HAYATIN ANLAMI YOKMUSDA
YASANAN ANLAR ONULA GÜZELMISDE
HAYATIN TADI TUZU SENMISSINDE
HASRETINLE ANLADIM BEN BUNU
SAYILI GÜN ÇABUK GEÇERMIS
SAYIYORUM ASKIM
18 AY 550 GÜN 13200 SAAT
792.000 DAKIKA 47.520.000 SANIYE
AMA...
YOKSUN HALA YANIMDA
26.04.2007 - 13:19
Aşk;
Koskocaman bir yalan
Bazen, çöllere düşüren, bazen de dağları deldiren
Kavuşmasız kuruyan ırmaklarda yüzdüren
Aynada yaşlanan yüzünü seyreden
Koskocaman bir yalan dünyada gülümseten
Aşk;
Koskocaman bir yalan
Boran kuşunun gözündeki üç damla yaşı akıtan
Dümeni olmayan bir geminin kaptanlığını yaptıran
Elimdeki kadehin içine bir parça kan damlatan
Ve o kadehte yüzmesini bilmeyeni yüzdüren
Aşk;
Koskocaman bir yalan
Neden diye her sorulan soruya yanış cevap veren
Resimdeki görüntünle hayallere daldıran
Bir parça umut isteyen
Aşk; ne sensiz olur ne de senle dedirten
26.04.2007 - 13:19
Hep beyaz sayfamda sakladım seni
Yine burdayım yine sana yazıyorum gecenin bir vakti sevgilim..sevgilim kafam çok karısık...bana yardım et lütfen..bu yürek bu sorunları tek başına kaldıramıyor artık..bu yürek bana ağır geliyor be sevgilim...
Zamanında hep üzülen bu kalp artık üzmekten korkar hale geldi herkesi be sevgilim..meğerse ben neymişim sevgilim...seni üzmemek adınaydı yaptıklarım...seni uzaktanda olsa sevmek ve sevildiğimi bilmek yinede bir umut ışığıydı hayatımda...
Hep bu umut ışığıyla mı yaşıycam ben sevgilim..hiç sen olmıycakmısın yanımda sevgilim,elimi tutmıycakmısın...yoksa elimi birkez tutup,bin defa bırakıcakmısın? Böyle yaparsan seninde diğerlerinden farkın kalmaz ki sevgilim..
Ben seni hep beyaz sayfamda sakladım ve hep orda kalacaksın...saf ve temiz...
26.04.2007 - 13:18
Kollarında onu hissettiği anda verdi kararını
ONA ULAŞMAK
Evine giden bu yol hiç bu kadar uzun gelmemişti ona.
Başını yasladığı otobüsün soğuk camından, dışarıyı seyrediyordu.
Gerçi bakıyordu ama görmüyordu.
Gözünün önünde hep onunla yaşanacaklar canlanıyordu.
Bir yol çizmişti kafasında kendine, ancak şimdi sonu belli olmayan bir maceranın tam orta yerindeydi.
Güçlüydü bunu biliyordu, her zaman bilmişti ve şimdi daha da emindi.
Yolculuğun sonunda başlayacaktı asıl yaşanacaklar.
Kendisini düşündü; üzerinde çok rahat ve gösterişsiz bir kıyafet, ayağında sağlam bir ayakkabı, elinde küçük bir çanta ve yüreğinde koskocaman bir huzur vardı.
Sabaha karşı ne zaman kapandığını bile hatırlamadığı gözlerini araladı.
Diğer yolcuların çoğu hala uykudaydılar.
Ama o ne kadar da farklıydı onlardan.
Sıradan bir yolcu gibi sakince ve kendinden emin bir tavırla bindiği bu araçtan indiğinde, bir an 'ya beklediğim şeyle karşılaşamazsam' diye düşündü.
Biliyordu endişesi yersizdi, hatta emindi, o kesinlikle orada olacaktı.
Aramış ve çağırmışlardı, üstelik resmini bile göndermişlerdi.
Soğukkanlılığını yitirmemeliydi.
Son mola yerinde indi.
Son sigarasını yaktı.
Son kez bir kaç nefes çekip kendine çeki düzen verdi.
Artık büyük karşılaşma anı gelmiş sayılırdı.
Otobüs otogara girdikten sonra, çantasını alıp ağır adımlarla aşağıya indi.
Çevresine usulca bir göz attı.
Bir an, boğazına kadar fırlayan kalbini yuttuğunu sandı.
Ama derin bir nefes alıp ona doğru mağrur bir ifade ile ilerledi.
Tam karşısında masum bir çift göz ona bakıyordu.
Saniyelik bir düşünce geçti aklından, acaba bu kadar yola ve çabaya değer miydi o?
Anında cevapladı bilinçaltı sorusunu, değerdi elbette…
Ellerini uzattı ve ona dokundu.
Sımsıcaktı.
Üstelik resmindekinden çok daha küçük görünüyordu.
Gözleri insanın aklını başından alacak kadar harikaydı.
Sevgiyle kucakladı onu.
Kollarında onu hissettiği anda verdi kararını.
.
.
.
.
.
.
Bu güzel kedinin adı 'yumak' olacaktı…
25.04.2007 - 12:48
Seni neden sevdim
Ben
Senin onurundaki
Gurursuzlugu sevmistim
Mutlulugundaki
Huzursuzlugu
Sakinligindeki
Telasi
Sicak guluslerindeki
Bulutsuzlugu
Gozyaslarindaki
Neseyi
Ben
Senin kararligindaki
Ikilemi sevmistim
Gucundeki
Caresizligi
Alkislarindaki
Sessizligi
Karanligindaki
Piriltilari
Ben
Senin kalabaliklardaki
Yalnizligini sevmistim
Sicacik kalbinde
Buruklugu
Kahkahalarindaki
Huznu
Korkularindaki
Meydan okuyusu
Yenilgilerinde
Vazgecmeyisi
Sessizligindeki
Coskuyu
Ben
Senin azmindeki
Sabirsizligi sevmistim
Hic bir seye aldirmayisi
Ve hic bir zaman yilmayisi
* * * * *
Bir adam sevdim
butun dunyam degisti
sicacikti elleri
kocamandi yuregi
ben dokundum o kukredi
aldi beni pesinden surukledi
Bir adam sevdim
yumusacikti saclari
basima goreydi omzu
ben sevdim o costu
aldi beni ozune katti
Bir adam sevdim
yakiyordu sozleri
oksuyordu gozleri
ben dinledim o soyledi
aldi beni kendine ekledi
Bir adam sevdim
butun dunyam degisti
25.04.2007 - 12:47
Artik sana siir yazmayacagim
Insanin insana hasret oldugu cag bu
Dort yanimiz yalnizlik
Ve cigerimizdeki hava kadar kirli
Bellegimizdeki ani
Yuregimizdeki aci
Kirliligin icimize isledigi cag bu
Adam olma cabasinin para kazanma hirsina yenildigi
Araclarin amac oldugu
Baris diye bagirip da savasanlarin kazandigi
Oldurmenin madalya takip dolandigi
Kardesin kardese dusman oldugu cag bu
Umut, bomba gurultulerinden sessiz
Sevgi, kavgalardan, yalnizliktan,acliktan yorgun
Nezaket bir kosede kirgin
Maddenin fethettigi, maneviyatin cile cektigi cag bu
Artik sana siir yazmayacagim
Kendimle barismadan
Savaslar durmadan
Aclar doymadan,
Acilar dinmeden
Artik yazmayacagim dunyam temizlenmeden
Nasil kayitsiz yasatabilirim ki askini
Artik sana siir yazmayacagim
25.04.2007 - 12:46
KAPANANA KADAR
Seni sevmek yoktan gelen duyguları ayaklandırmak gibi… Yaşanması imkansız ne varsa
Hepsini yaşamış saymak gibi…
Seni sevmek hızlı koşmak
Ve yorulmamak gibi…
Soluklanmaya ihtiyaç duymadan
Mutluluğun doruğuna ulaşmak gibi…
Hiç sevemediğim şeyleri sırf sen diye kovalamak
Ve bundan heyecan duymak…
İşte varlığımın bütün pencereleri
Senin bana gelmenle açıldı…
Şimdi kader seni almaya çalışıyor benden
O soğukluğun eşliğinde
Bırakır mı seni bedenim
Ellerim,yüreğim?
Ölüm kimseye yakışmıyor sevdiğim,
Konduramıyorsun onun soğukluğunu,
Yüzüne bakmaya dahi kıyamadığına!
Bugün biraz daha solgun yüzün
Ama acılarını ardına sakladığın gülüşün hep aynı
“Doktor” dedin,ben kapıdan girerken
”Sakın söyleme ona,artık ağrılarımı dindirin, fişi çekin! ” Yakışmaz sana sevdiğim,
O gözlerin kapanmasına nasıl dayanır yüreğim!
Doktor, gözleri dolu baktı gözlerime,
”O'nu kurtaracağım! ”
Ümit miydi verdiği,
Yoksa ruhumun acısına eklediği bir yalan mı?
Her ne olursa olsun inandı kalbim olacaklara,
Güçlülüğümün en kuvvetlisini yaşattım sana,
Tek göz yaşı akıtmadım yanında,
Acıların ıstırap oldu bedenime
Ve böyle beş ay geçirdik seninle
Şimdi asıl tedaviyi yaşıyor ruhun,
İyileşen ellerin,ayakların,
Gözlerin,dudakların
Teşekkürlerin en güzelini sunuyor Yaradan'a
Ve tabi ki sözünü bir an olsun terk etmeyen
Minnetlerin en'lerine layık doktoruna!
…
Sen bunları yaşarken hiç vazgeçmedim ben
Durmadan aynı düşünceyi tekrarladı aklım
Uyurken bile kapanmasına dayanamadığım gözlerinin
Ölümün inanılmazlığını yaşamasına
O kadar çok zamanı vardı ki
“Erken daha! ” dedim sana
“Beni bırakman için çok erken”
Her defasında sensizliğe yolculadığım
Ellerinle sildiğin yaşlarım
İlk kez utandı yanında
Hiç unutamam bu anı
Ve dediğin kelimeler
Asla unutulmaya layık değiller
“Merak etme sevdiğim,
Kapanana kadar sana aşkla bakacak gözlerim”
25.04.2007 - 12:46
Sevmek her halini sevmekmiş...
Sevmek her halini sevmekmiş...Sevmek sahip olduğu her anını, aldığı tüm kararları, yaptığı tüm tavırları, yaşadığı her mekanı, baktığı her gözü, sevdiği herşeyi sevmekmiş meğer... Şartsız sevmekmiş... Olduğu gibi... Kaybedilmemiş özüne saygısıyla... Kaybetse bile zaman zaman kendini boşlukta... Her zaman sevmekmiş... Dün, bugün, yarın... Her anında... Sevmek zamana yayılmakmış bir kere sevdim dedikten sonra... Her ne olursa olsun dünde ve olacaksa gelecekte sevmekmiş kalbine en ufak bir şüphe düşürmeden bütün ömrünce...
Şimdi... Ben artık giderken kendi geleceğime, yine bir sıcaklık hissedeceksin dudaklarında...
25.04.2007 - 12:44
Kırık bir aşk
......kırık bir aşk.............hikayesi bu...
..umutsuzluklarla..........ve hüzünle dolu...
güneşinden yoksun; umut, bulutlar ardında
gökyüzü kapkaranlık ve biz burada ışıksızız
yollar aşılamaz türden, ufuklar bizden uzak
.bugünler mutsuz ve yarınlar çok umutsuz
...amaçlar belirsiz ve araçlar çok yetersiz
.....görüşebilmek zor, görüşmemek zor.
.........sevebilmek ve de sevilebilmek,
............ne kadar mümkün sence?
...............ne kadar olası bu düş?
..................birleşebilir miyiz?
.......................sen-ve-ben
.........................bir gün!
...........................? ?
25.04.2007 - 12:43
Kaybeden olmaz hayatta
Kaybeden olmaz hayatta
Yasanilan bütün her sey yanimiza kar kalir
Tüm hatiralar
Fotograflarda ki bütün simalar
Kaybeden olmaz ama aci çeken çok olur
Aci çekmek insani daha da kamçilar aslinda
Daha da çok asilirsin
Daha çok hirs yaparsin hayata
Kaybeden olmaz hayatta
Düsen her bir damla gözyasi yeni bir hayatin baslangicidir aslinda
Aglamak yakismaz belki
Belki beceremezsin aglamayi
Dert etme hiç
Sen aglamasan bile
O yaslar bir gün öyle bir düser ki topraga
Sen bile inanamazsin
Sunu anladim
Çok kisi tanidim
Çok aci çeken
Çok gülen gördüm
Ama hiç birisi kaybetmemisti
Hepsi daha çok dis bilemisti hayata
Kaybeden olmaz hayatta.
25.04.2007 - 12:42
Hayat boş
seni sevdim sevilmeyeceğimi bile bile
şimdi öfkemi rüzgarlara anlatıyorum
belki birgün uzaklara götürür diye...
seni yıldızların kucağına bıraktım şimdi
o yıldızın birgün söneceğini bile bile
belki kıymetimi o zaman anlarsın
uzaklarda bir sevenim vardı diye
hayat boş...
insanlar sevmeyi bile unutmuş! ! !
25.04.2007 - 12:41
Martinin gözyaslari
Bir rüzgar mi getirmisti
Beni bu bos sahile, bilemiyorum.
Üzerimdeki ince elbiseyle titriyordum.
Rüzgar, uçusan saçlarimla, bedenimi
Bir hirsla sarsiyordu,
Dalgalarin sesi ugulduyordu kulaklarimda
Çiplak ayaklarim kumlarin üzerinde üsüyordu.
Biliyordum artik.
Sonsuz duygularin savruldugu ben.
Yine anlatamamistim ona istediklerimi
Anlayamazdi ki beni nasilsa...
Bu rüzgarlar keske sadece tenimi degil
Yüregimi de bu kavurucu acidan kurtarabilseydi.
Delice bir arzu yine sarsiyordu ruhumu.
Kollarimi açmak bir kanatmisçasina
Gökyüzünde uçmak istedim.
Belki, bir marti gibi çigliklar atarak süzülmek.
O bulutlarla oynasan mavilikte.
Son hizla uçarak, ona yakin olabilmek.
Yine vurulacagimi bilsem de
Ruhumu yolladim gökyüzüne.
Bir an bile sürse, avunsun.
Yine özgürmüsçesine sevgiyi tatsin diye.
Sizin de yürürken düserse iki damla üzerinize.
Gökyüzüne bakin siz de.
Bir martinin gözyasidir.
Yine ulasamamistir sevgilisine.
25.04.2007 - 12:41
Mavi bebek
Merhaba mavi bebek,
Dünya ya geldin demek,
Seni bu koca yürek,
Inan hergün sevecek.
Ilkbahar,yaz,kis geçer,
Seni sevgiler isler.
Her adim atisinda,
Içimden rüzgar geçer.
Büyüyorsun güzel bu,
Ama dünya kuskulu.
Savaslar dolu dolu,
Soykirim kara kutu.
Korkuyorum bebek,
Bunlar geri gelecek.
Bir mermi satmak için,
Senide isteyecek.
25.04.2007 - 12:37
ANNE O BENİ HİÇ SEVMEDİ
Selamlar indirdiğim Karadeniz’den Karaman üstüne.
Sevdalar düşürmediğim,yüreğim yaramın üstüne.
Anne bir şeyler söylesene,
O beni hiç sevmedi.
Düşümde yer koymamıştı o sana.
İnsan bu kadar mı yanar,
Bu kadar mı yakın olur,
Ve insan bu kadar mı uzak kalır insana.
Anne anlasana.
O beni hiç sevmedi.
Gözlerinde deniz bulduğum,
Gözlerine vurulduğum.
Gözlerinde durulduğum.
Yabana bakar da kırıldığım.
Sevdalandığım.
Darıldığım,
Nefes gibi sarıldığım,
Anne o beni hiç sevmedi.
Dudaklarının bir kenarı İstanbul kokardı.
Erciyes dağı gibiydi,kar vardı saçlarında.
Manavgat gibi bakardı.
Soğuktu hasreti,Şubat ayazında yakardı
Nefesimle çekerdim içime,
Damarımda o akardı.
Falımda o,
Düşümde o,
Fikrimde o,
Nereye gitsem karşıma o çıkardı.
O beni hiç sevmedi anne
Senin kadar sevdim anne,
Yüreğin kadar sevdim,
Hüsnü Yusuf çiçeklerini sevdiğin kadar hem de.
Sevebildiğim kadar sevdim.
Sevdasız küçük bir nokta,
Severken koca bir devdim.
O beni hiç sevmedi anne
Yüreğimi sıkıştırdım
Kenarı yakılmış mektuplarla zarflara.
Posta çuvallarındaydım.
Adını yazdıkça kumlara
Adını silen Akdeniz’le boğuşmaktaydım.
Her mevsim umutlar ektim saksılarıma.
Kimisi papatya oldu kimisi menekşe.
Umutlarla merhaba dedim sabahlarıma.
Gülüşüme çiçeklerim oldu gerekçe.
Adam gibi sevdim anne.
Hem de erkekçe.
O beni hiç sevmedi.
O beni hiç sevmedi Anne.
Adını andığımda dudaklarımın çatladığı yar,
O hiç gidemediğim,
Ulaşamadığım diyar.
Benim bu diyar için kan dökesim var
O beni,o beni hiç sevmedi anne...
24.04.2007 - 18:48
...................*..*..*................*..*..*..
...............*..............*...*..*................*
..............*....................*....................*
..............*.........................................*
...............*.........................*....*....*....*
..................*...................*..........*.........*
.....................*.................*......*..........*
........................*................**...........*
.............................*........**...*.....*
...................................*............*
14.04.2007 - 10:32
Yıldızlar
Gecenin en koyu renginde
Gökte bir yıldız kayar
Bilirsin o an herkes bir dilek tutar
Bende farkında olmadan seni tutmuşum
Oysa yıldızlar tutulamaz unutmuşum
Ben mehlika yıldızını çok severim ve süreyya yı
Hatırladığımda unutmayı
Unuttuğumda bile sana şiir yazmayı
Ben mevlanadan öğrendim insanları anlamayı
Ve yunustan sevgiyle bağlanmayı
Bir üveyik kuşundan sevgiyi aşkı
Depemde öğrendim yıkılmayı
Ve her yıkılışımda dimdik ayakta durmayı
12.04.2007 - 22:03
SeVgIn YaLaNmIs
Bitanem bu siirim sana
sakin seviyorum deme bana
inanmiyorum artik senin yalan askina
birak beni, bu kadar aci yeter bana
hergün hasretinle yanarken
senin icin gözyasi dökerken
sen baskasiyla gezerken
iste o an öldüm ben
Gercekten cok sevmistim seni
sen beni hic sevmemissin belli
senden istemistim sadece kücük bi sevgi
onu da cok gördün
birgün pisman olacaksin
sana verdigim sevgiyi kimsede bulamicaksin
bilki cok gec kalacaksin
utancindan yüzüme bile bakamiyacaksin
sana son sözüm:
sözlerin gibi kendinde yalansin
belki arkadamdan gülersin
tabi o an yanliz kalacagini bilemessin
ama benim cektigimi sende elbet cekeceksin
Toplam 1039 mesaj bulundu