Meltem Balı Adlı Antoloji.com Üyesinin Hakkın ...

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    07.01.2008 - 23:40

    Seni Seviyorum
    Bir yudum insan gözbebeklerinde..
    Hep böyle güzel bak ne olur
    Hep böyle içten, hep böyle sevgiyle..
    Ruhuma göz kırpmayı unutursan bir yerlerde
    Saklan nereye olursa bana gözükme
    Yaz yağmurlarından korunacak
    Sırca saraylarım olmasın, istemiyorum
    Islanmalıyım, iliklerime kadar
    Ve sen su damlayan saçlarıma bakıp
    Sadece gülümse..
    Belime sarıl ve yürü..
    Götür götürebildiğin yere..

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    07.01.2008 - 23:31

    Buğusu Saklım,

    Dün gecenin ardından bilmem ki ne düşündün hakkımda! ..
    Kırdım mı seni, üzdüm mü, korkutup, ürküttüm mü bilmem.
    Sahip olduğu her şeyi anlamlılaştırmaya çalışan bir ben var karşında.
    Bu anlam arayışı, bir değerler manzumesi çıkarıyor ortaya.
    Ve hepsi pay ediliyor birilerine.
    Ama sen, ne bu değer yargılarım içinde bir yere sığıyorsun.
    Ne yenilerini bulmama imkan tanıyorsun.
    Yoksun ki aslında. Orada, uzakta bir yerdesin, var gibisin.
    Seni var kılan bir küçücük resim, masum, ürkek dışa karşı,
    ama içinde yaramaz,
    ufak yaramazlıkları büyük bir eylem edasında sahneleyen, ve aslında
    rolünü unutsa da, repliğini şaşırsa da alkış alan bir minik oyuncusun işte.
    Çok fazla şey hissediyorum sen de, çok fazla çeken beni sana.
    Dokunuşları aşka namzet birinin acıları, sızıları hissettirdiğin.
    Yok! . (devamı...)

    Denedim, ama yapamadım, bir başkasına bakamadım sen gibi. Yeni değil ve denemelerim. Sen olmadan da sana yazmışım bir tek.
    Dedim ya ulaşılmazımsın diye.
    Ne kadar yakınımda olsan da, ne kadar dokunuşlarımla hissetsem de bilmiyorum işte. Acemiliğim desem; hayır! Ne istediğimi biliyorum çünkü.
    Ve sen Erkeğim,
    bana inandığını hissetmedikçe, hissedemeyeceğim olacağını bil,
    uzağım kalacağını, hatta yakınımda olsan da,
    büyüne sadık kalacağımı bil!
    Buna gerçekten inandığın zaman...! ! !

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    07.01.2008 - 23:26

    Bu, ulaştığım son haznesinden çıkardıklarım aşkın. Elde son kalan, hani sana son gidecek olan, hani seni son görecek olan, hani son lokma ekmeğim gibi yani. Bu en son dökülen yaprağı dallarımın. Matarasındaki son damla suyu denizlerimin. Falcılardan sakladığı son çizgisi ellerimin. Son sözü, görmek için seni, onca ışığı katletmekten hüküm giyen idamlık kirpiklerimin.
    Kapattım defterlerimi, okuduğum kitabın kaldığım o en şüphe gizli sayfasının içine ayraç koymadım. Müsveddelerimi toplamadım. Kalemimi bıraktım da masaya, sıkı tutmaktan olsa gerek, işaret parmağımdaki izini, bırakmadım. Her defasında odama gelip yüzümün sensizlikten sebep hep asık olduğunu gören çaycının belki neşelenir diye bıraktığı iki şekerden birini almadım da, sana diye olanı, bırakmadım.

    Gidiyorum işte....

    Kaçıp kurtulmak faslı bu vakit, son bir ümit dahi kalmadığında geriye, yarını olmayan bugünü umursamamak vakti gibi bir şey. Hani bencilce serzenişi yüreğin. Mektupların içinde yazılanları merak edip, yazanı, yazılanı ve dahi hatta yazılanları kıskanıp neler olduğunu hayal ederek kurduğu cümlelerin, aslında zarfın içindekilerden çok daha anlamlı ve samimi olduğunu bilmeyen postacının, gözünü karartan kıskançlıkla tüm mektupları yakışı gibi bir şey bu gidiş.

    Gidiyorum işte....

    Kuşatılmışlığından kurtulmak için bir işaret bekleyen yüreğimin, beklediğini bulamayan masumların heyecanını kaplayan hayal kırıklıklarını içerisinde hissederek yaşadığı aşkın, en cüretsiz esiri olduğunu görerek ve bu esaretin, bir bozgunu çağırdığını bilerek gidiyorum. Bu bir terk ediştir diyor siyasi davranan gözlerim, gidiyorum ki bu terk ediştir. Gerçekçi olmayı hayatının temeline hapseden umut, mağlubiyet anlaşmasını çoktan imzaladığını söylemiyor kimselere, bu bir geri çekiliş diyemiyor, bir yıkım, bir terk ediş ama istemeye istemeye. Ağlayarak bir gidiş, bırakış, ve dahi hatta bırakılış!

    Gidiyorum işte....

    Fethedilmeyi beklediğini sandığım bu kaleye, zerre tahribat bırakmadan, kapılarını kendi açar umuduna saklanarak ve bir yanında taşıdığı muzaffer komutanı simgeleyen flamalarını şehrin sapa sağlam duvarlarından alıp içimdeki enkazların üstüne bir kefen gibi örterek, aslında hiç olamayacağımı sende, görerek gidiyorum. Onca kuşatma, onca akın, onca saldırıdan arta kalan belki’lerimin cesetlerini, surlarının dibine gömerek tek tek, ve dahi bir ağıt resmederek duvarlarına, bir pişmanlığı sererek ayak uçlarına, aşkımı süpürüp avuçlarına gidiyorum.

    Gidiyorum İşte....

    Onca yazılanların bir anlamı olmuyorsa, bir fer, bir kıvılcım hatta ki zerrece umur bırakmıyorsa sende, kalmanın da bir anlamı yok işte. Doludizgin koşan vahşi atlar gibi özgür bıraktığı onurunu, evcilleştiresin için ayaklarının önüne sermek isteyen ben, kendine bırakılan onca yük ve kucağında minik bir bebekle kimsesiz, sahipsiz öyle ortada kalakalmış bir anne gibi, sebebi sen olan bakışlarımı alıp, gidiyorum işte.


    Bu kadar aldırmaz olamaz o gözlerin sahibi, bu kadar umarsız, pervasız, insafsız. Kraldan fazla kralcılık yapan yüreğindeki o kendini bilmez kâhyanın işi bunlar. Sana haber bile vermeden geldiğimi, üzerimde, bitmişliğimin, kaybolup gitmişliğimin, hadi en açıkçası sensizliğimin yamalarını taşıyan tozlu elbiselerime bakıp, beni maddi şeyler dileyen bir dilenci sanıp, açmadı kapılarını sultanı sen olan köşkün. Sana kırgın değilim yani, küskün değilim. Haberin olsa, sen gelmezdin ya bana, perdenin ardından şöyle bir bakıp, bir ulak gönderir, “kimdir bu mecnun kılıklı adam, ikbal midir arzusu, nân mıdır, akçe midir? ” diye sordururdun en azından. Ama olmadı işte, ne beni gördü gözlerin, ne hissetti yüreğin çığlıklarımı.
    Hani çok değildi bu mesaj sahibinin istedikleri senden, Ellerine mecnunluk kiri bulaşmış bu meczup, o köşkün sultanından, zaten çok şey bekleyemez. Ama işte yüreğine akseden kısmında bir sıcaklık bulunsaydı acımanın dışında, yeterdi. Zaten, sana gel dememişti ki hiç. Şimdi de bir şey söylemiyor işte. Sonbahar gibi, kendini karakışlara bırakıp, çekip gidiyor da, bu gidişe bir kılıf arıyor o kadar. Sen alınma üzerine lütfen, gidişime kılıf arıyorum, o kadar... Hoş kal adı güvenilir olan ilkbahar kokan güzel insan...

    Hoşça Kal!

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    07.01.2008 - 23:23

    Şu ana kadar hep neyi, nasıl ve ne şekilde yapacağımıza benim karar verdiğim iddiasındaydın. Biliyorsun değil mi? Ama geldiğimiz noktada süreç, benim öyle görünmeme rağmen olayların akışında kaldığımı, suyun akışına aykırı hareket etmediğimi/ edemediğimi gösteriyor. Yani içten içe olayları sen yönlendiriyorsun. Yada duygular mı demeliyim?

    Çok mutluydum. Bu cümleye ekleyebileceğim onca kelime daha var. Ve ne var ki bu durum, aslında her şeyin bir o kadar daha karmaşıklaşmasının da sebebi.

    Hayatı tozpembe algıladığımız zaman ortada hiçbir sorun yok değil mi? Ama ya gerçekler? ! ....

    Şu ana kadar kendime itiraf edemediğim bir gerçeği şimdi kendime ve sana söylemenin tam zamanı: Ben bitanem, karşısındakinin ne olduğunu / olacağını fazlaca önemseyen, kendi duyguları, hevesleri ve mutluluğunu, yeri geldiğinde başkalarının üzüntüleri üzerine inşa etmekten haya duyan, aslında zavallı, bencil bir insanım. Bunun böyle olduğunu itiraf o kadar zor geliyor ki! ...
    Yok hayır bırakmamalı, devam etmeliyim…

    Bu bencilliğimi, bir kere daha kullanma zarureti, sana bu itirafı yapmamın nedenidir. Başta söylediğim gibi, benim, akışına kapıldığım gidişatın ilk defa aksine bir hareket sergiliyor ve yaşananları yaşanmamış sayıp, kendi bencilliğime yaslanarak biz olanı bitirmeliyim mi? ....

    Bunu sırf bizim iyiliğimiz için yapayım mı? ... Sırf Senin iyiliğin için…. Özgürlüğüne şurada birkaç hafta kalmış biri olarak, aynı bencillikle bir başkasına, Sana ilan-ı aşk etmemeliydim. Etmemeliyim de. Konu sen olunca, devamı benim bencilliğime yarayacak, katlanıp, büyüyecek ve birilerinin sonunda ızdırap çekeceği gerçeğini bile bile sürüp gidecek bir yaşamın seyircisi olamam. Bu böyle olmamalı…

    Ben, bencilliğimi ilk kez, daha büyük bir bencilliği engellemek için, bizim üzerimizde kullanıyor ve veda ediyorum demeli miyim? ... Seni benden korumak adına bir bencillik bu. Seni benden kurtarmak adına ilk kez, kendi bencilimi aynı silahla vurarak kurtuluyorum bu bencillikten...

    Bencilsin dedin yaa…

    Bugün, bu kararı alan bir bencillikle davranarak, Seni kurtarıyorum.
    Kimse alternatifsiz değil birtanem. Hele ben hiç değilim. Zaten hep dedim ya senin aşık olduğun ben değilim. Bir muradın vardı yaşamak istediğin, en azından, gerekeni bulana kadar idare edeceğin bir geçici heves vardı. O muradı ben de bulduğunu sandın. Bir günün, bir anın yaşattıkları…

    Bana gelince, evet ben de bir boş anımda karşıladım seni, belki yıllardır aradığımdın. Belki beklemediğim, belki unuttuğumdun, belki beklediğim. Hani diyorum ya, ben senin ruhuna değil; bedenine değil, başka bir şeye kapıldım diye… Çekil önümden mecnun misali...

    Her an düşünüyorum. Sana acı verecek bir durum ki, bu yaşadıklarım, çaresi olmayınca cevaz gelmiyor işte. Zaten bu dakikadan sonra hayatım da sen olsaydın da, olmasaydın da ne fark edecekti ki? ... Seni bırakmazdım. Sen de zaten biliyorum ki, bunu yapan bir ben düşünmüyorsun. Çünkü ilk tümsekte yan çizen bir ben değil beklenen…

    Sen ve Ben diye başlayacak bir cümle; Biz diye devam edecek bir hayat görünmüyor önüyor mu bilemiyorum. Bu yüzden, diyemem ki sana, varsın devam etsin hayat, böyle yaşamayı bilelim. Kıyamam ki sana. El vermez ki vicdanım….
    Bırakmıyor gönül tabi. Görüşelim devam etsin sonu hayrolsun diyorum. Ama bu benim bencilliğim, biliyorum. Sonu ızdırap olan bir şey nasıl hayrolur bitanem? Sonunda ızdırap var bitanem, sonunda hüzün. Sen o halde, ben bu halde mutlu mu olacağız. Kavuşamama, paylaşamama Peki ya sonra?

    Hani çok zorladım ayrılanın alkadaşlığı olur mu diye. Sen olur demedin zaten. Hem olur desen de benim için olur muydu; bilmiyorum.
    Sonuç bitanem, nedir olacak olan bende yanıtı yok ama, ben bunu söylemeden rahat edemedim. Sana devamı salık veren ben olmamalıydım. Sana acı veren ben olmamalıydım.

    Ben, hiç olmamalıydım…...

    Keşke bir hiç olsaydım! ! !

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    07.01.2008 - 23:22

    Yenildim vazgeçtim beni sevmenden
    Kalp kırık, yoruldum gitmelerinden
    Sevmedin belki beni çok yürekten
    Bil yeter ben üzüldüm sen giderken...

    Ah ölürmüydün beni biraz daha sevsen
    Mevsimsiz solmadım sararmadım mı ben tutmadın ellerimden
    Ben düşerken
    Kaçmadın mı gitmedin mi sen...

    Ah olmadım mı yanında sen çok yalnızken
    Sarmadım mı seni kimseler sarmazken
    İstedin vermedim mi her şeyimi
    En derinden sevmedim mi ben...

    Gitsen de silsen de beni kalbinden
    Yer etsen kendine yeni aşklarda
    Tek gerçek dönmem ki verdiğim sözden
    Tek aşksın hep duracak baş ucumda...! ! !

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    23.12.2007 - 20:11

    Daha dokunmadan kurudu iremçöllere bir türlü yağamıyorumyeni bir koşunun başlangıcındabiraz deprem sonrasıbiraz şehir hülyasıbir kalp yangınından geriye kalankahve gözlerine beni de götürartık bu yerlere sığamıyorum. Pembe uçurtmalar yolladığından berisarardı tiryaki menekşelerisonbaharın tozlu kafeslerindesevgi turnaları yakalıyorumturnalar gidiyor; ben kalıyorumavareyim, asudeyim, yorgunumbilmiyorum neden sana vurgunumyitik düşlerimi kovalıyorumgölgeler gidiyor; ben kalıyorum. Binbir türlü kokuyorsa yaylalarkahve gözlerine beni de götürbaharın koynundan koparıp sanaipek bir mendile sardığım yüreğimleşehzade gülleri gönderiyorum Bütün yelkenlileri, deniz fenerlerinikaptanları sorgulayanyanından geçen küheylanlarınkorku tufanına yakalandığıkahve gözlerine beni de götürgüneş ülkesinden gelen yiğitlerbenzeri olmayan bir dünya kursuncellat, ayrılığın boynunu vursun. Usul usul intizarı çürütenbu hercai diken, bu çılgın arzusürüklüyor imkansız muştularıneşiğine gönül vadilerinibir ağaçtan düşen yapraklar gibidüşüyorum yüreğine ya topla yaralı kırlangıçlarıya da bu vefasız şarkıyı bitirözgürlüğe giden tutsaklar gibikahve gözlerine beni de götür...

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    11.12.2007 - 21:14

    Yagmuru Bekle


    Yine sen aklimdaydin bugün,
    Sen dolastin damarlarimda,
    Sen alevlendin yüregimde,
    Sen yandin gözlerimde,
    Ve yine dayanamadim...
    Alevler gözyasi oldu,
    Süzüldüler yanaklarimdan.
    Bu yaslar farkliydi ama…
    Bu kez ben kendimi, hislerimi
    bir damla gözyasina gizledim
    Ve yanaklarimdan süzülmesini izledim.
    Yanaklarimda ellerimin sicakligi
    Ve sonra senin ellerinin sicakligini düsledim..
    Bir damla gözyasinda yolculuga cikmistim ben,
    Seni ariyordum,
    Caresiz,
    Umutsuz! ..
    Gözyasim akti, aktim…,
    Rüzgarlara karistim.
    Rüzgarlar esti, estim…,
    Yapraklari oksadim.
    Sonra göge yükseldim,
    Kuslara eslik ettim,
    Daha da yükseldim,
    Bulutlara karistim.
    Seni aradim, hep seni! ..
    Sonra firtinalarda savruldum,
    Yagmur oldum yagdim…,
    Yagdim, yagdim.
    Bak durmadan yagiyorum...

    Bilirim, yagmuru seversin.
    Cik disariya yagmuru bekle,
    Uzat ellerini, avuclarini ac,
    Avuclarina yagacagim.
    Sonra ellerini yüzüne götür,
    Sana dokunacagim.
    Saclarin islanacak,
    Ben saclarini oksayacagim.
    Islanacaksin...
    Ben tenini koklayacagim
    Ve kanina karisacagim,
    Sonra damarlarinda dolasacagim
    Ve yüregine akacagim.
    Ve iste o zaman...
    Yolculugum son bulacak,
    Yüregin son duragim olacak,
    Ben orada kalacagim
    Ve sonsuza kadar sende yasayacagim,
    Seninle varolacagim! ..

    Yagmuru bekle,
    Korkma islanmaktan! ..
    Her yagan yagmurda ben olacagim,
    Ve seni bulacagim.
    Benimle islanacaksin....





    KAÇ KEZ

    Hayatınızda kaç kez birini hiçbir zaman sizin olamayacağını bildiğiniz
    halde, karşılık beklemeden, bir an bile vazgeçmeden sevdiniz?

    Kaç kez ona her bakışınızda canınız yandığı içiniz titrediği halde,
    gözlerinizi ondan alamadınız, yeşilliklerinde kayboldunuz?

    Kaç kez sabaha kadar gözünüzü kırpmayıp bir çıkış yolu aradınız ama her
    defasında duvara tosladınız?

    Kaç kez yalvardınız tanrıya onu unutabilmek için her gece; ondan
    vazgeçebilmek, gözünüzü her kapayışınızda onu görmemek, yüreğinizin her
    atışında onu hissetmemek için?

    Kaç kez uğruna birçok şeyi kaybetmeyi göze aldığınız halde bunu ona
    söyleyemediniz?

    Kaç kez gecenin bir yarısında eliniz telefonda umutsuzca çalmasını
    beklediniz ve telefonun her çalışında yüreğinizi avuçlarınızda hissettiniz?

    Kaç kez hiçbir şeyi umursamayıp kapısına dayanmak 'ben geldim' demek
    istediniz ama diyemediniz?

    Kaç kez birini 2 sn olsun görebilmek için haberi olmadan uzaktan onu
    izlediniz?

    Kaç kez aramayacağınıza söz verip sözünüzü tutamadınız?

    Kaç kez sadece sesini duyabilmek için buz gibi havada titreye titreye
    elinizde telefon ve duyup da telefonu kapamaması için soğuktan dişlerinizin
    birbirine vurmasına engel olmaya çalıştınız?

    Kaç kez dibe vurduğunuzu hissettiğiniz halde bile elleriniz onun ellerini
    onun sıcaklığını aradı?

    Kaç kez onun üzülmemesi yıpranmaması için ondan vazgeçmeye çalıştınız ve
    başaramadığınız her an kendinizden nefret ettiniz?

    Kaç kez artık sizi eskisi kadar düşünmediğini tüm olanlara içinizde
    bulunduğunuz duruma alıştığını ve yokluğunuzu kabullendiğini düşünüp her
    şeye herkese hayata küstünüz?

    Ve kaç kez birine 2 kere hoşçakal dediniz?

    (Alıntı)


    BENİ SENSİZLİKTEN KURTARIR MISIN?

    Çocuk gibiyim bugünlerde...
    Her şeyden alınıyorum.
    Biri, azıcık içime dokunan bir söz söylese,
    ağlayacak gibi oluyorum.
    Sanki sonu olmayan kapkaranlık bir yoldayım da
    Çıkış arıyorum.
    GülüşLerim bir türlü yansımıyor dudaklarıma.
    Hep yarım, hep eksik
    günler yaşıyorum.....

    Yüreğim ağır geliyor bana.
    Hayata karşı bir yenilmişlik bir boş vermişlik içindeyim.
    Oysa kent uzun zaman sonra güneşe açtı kucağını.
    Bense nereye gitsem gri bulutları
    Sürüklüyorum peşimden.
    Güneş bir benim içime doğmuyor nedense...

    Gece yarılarında sıçrayarak uyanıyorum nicedir.
    Nicedir huzurla uyumanın ne demek
    Olduğunu unuttum.
    Yeni güne dayanılmaz kalp ağılarıyla başlıyorum.
    Tatsız tuzsuz Bir hayat işte...

    Bu salak, bu saçma,
    bu delice mutsuzluktan kurtulmak istiyorum ama mümkün olmuyor.
    Nereye baksam seni görürken nasıl yapacağım bunu?
    bunca zaman sonra gidişinin
    Beni böylesine teslim alacağını bilseydim!
    Git der miydim sana?

    Gidişinin ardından her giden gibi
    bende bir iz bırakacağını ve sonra yok olacağını
    Düşünüyordum.
    Olmadı...
    Ben yüreğimden ve beynimden çıkardığımı sanırken seni,
    Sen saklanmışsın bir yerlere...
    Meğer hiç çıkmamışsın benden....
    Meğer çoğalmışsın,
    Kök salmışsın.
    Şimdi yeniden çiçek açıyorsun ve yayılıyorsun bütün bedenime....

    Seni yok sayarken yaşamak daha kolaydı.
    Kalbimin önüne bir duvar örmüştüm.
    aslında ben değil de sen örmüşsün o duvarı bilmeden...
    Acı, özlem, hüzün gibi duygular
    Giremiyordu yüreğime.
    Kendimce rahattım.
    Bir yol tutturmuş gidiyordum öylesine ve
    Beklentisiz!
    Olmazdı diyordum, imkansız bir aşktı diyorum, avutuyordum kendimi.

    Şimdi seninle yaşayacağım,
    ne varsa resmi geçide çıkmış tören kıtaları gibi önümden geçiyor.
    Bu kent, bu sokaklar,
    köşedeki park,
    sahildeki dondurmacı,
    meydandaki simitçi,
    küçük masalı meyhane,
    hepsi sanki O burada dermişcesine birer birer dikiliyor önüme.
    Söyler misin,
    bütün bunları yaşarken nasıl silebilirim seni?
    Nasıl olmadığını varsayabilirim?

    Özledim seni yar...
    Özleminle baş edemiyorum artık.
    Gel desem gelir misin?
    Kollarını açarak koşar mısın bana?
    Bu sevdayı benimle ötelere taşır mısın?
    Beni sensizlikten kurtarır mısın? ...


    Mehmet Coşkundeniz



    YOKSUN DİPSİZ BİR KUYUNUN DİBİNE BIRAKTIM SENİ

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    11.12.2007 - 21:07

    Aşk



    Aşk,yeniden doğmaktı,
    Yaşarken yok olmak.
    Aşk,tek başına çok olmaktı,
    Bazen kalabalıklarda tek başına kalmak.
    Aşk,bir rüzğardı uçurtmaya yol veren,
    Bazen fırtınaydı darmadağın eden.
    Aşk,gökyüzünde bir allıturnaydı,
    Bazen karanlıkta bir yelan.
    Aşk,devler savaşında galip gelmekti,
    Olmadık bir gurura yenilmek
    Aşk,bir maden ocağının dehlizlerinde cevher bulmaktı,
    Bazen,o dehlizlerde kaybolmak.
    Aşk,deniz üstünde yürümekti,
    Bazen, aynı suda boğulmak.
    Aşk,pazar yerinin sakinliğiydi,
    Bazen sessizliğin pazar yeri.
    Aşk,kutuplarda yanmaktı,
    Volkanlarda donmak.
    Aşk,düşlerinde görmekti sevdiğini,
    Bazen yüzüne bakıp tanımamak.
    Aşk,gözlerinde kaybolmaktı sevdiğinin
    Kimi zaman yüzüne bakıp tanımamak.
    Aşk,gökten yıldızlar toplamaktı,
    Bazen yerle yeksan olmak.
    Aşk,güneşin aydınlık ve sıcak yüzüydü,
    Bazen kör bir kuyunun karanlığı.
    Aşk,denizlerin yanmasıydı,
    Çöllerin buz tutması çelik mavisi.
    Aşk,gözlerde damla damla yaştı,
    Dudaklarda tebessümler.
    Aşk,kuş tüğünün hafifliğiydi,
    Bıçak ağzının keskinliği.
    Aşk,var oluştu.....
    Aşk,kıyamet.....

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    11.12.2007 - 21:05

    SUSMASAM
    Senli sensiz çıkmazlarımda,
    İmkansızlığın hüznü sinsice sızarken içime,
    Kırık dökük sevdalar içinde görürüm,
    Silik siluetini
    Gülümser bana,
    Hadi gel! dercesine
    Ruh ki emirlerine amade,
    Usulca hissettirmeden,bitiverir yanıbaşında
    Ah sevdiğim!
    Orada kıyamet kopsa,dünya yansa,ben ölsem
    Hatırlamasam nedensiz gidişini
    Ağlamasam,susmasam.....

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    11.12.2007 - 21:01

    Her yaşanmış belki yaşamak istediğiniz değil öylesine karalamalardır............

    Ayrılık
    Yine yeni bir gün yada çıkılan yeni bir yol.Ayrımı yapılamayan yada çok algılanamayan.Yine hasretli olandan yada çiçekleri en renkli görülenden.Her satırı su gibi akan duygu sağanağı,her dizesi anıları katlayan şarkılara eşlikte..Büyük boşluklar başlangıcı,belki de gözyaşımın zamanı........Yine bir yaşanmışlık yine bir pişmanlık günü yada geçmişte kalan günlere dahil acılı bir yaşam parçası....
    Boğazı düğüm düğüm eden bir akşam daha.Gecesi belirsiz yarını yitik.....Tüm sevda şarkılarına aç tüm sevdalılara ortak belki de......
    Susmakla haykırmak aralığı,zaman durmuş,olanca ölüm belirsizliğinde yaşanan gün belki de...
    Kanına işleyen hissedilmeyen öldürücü soğuk darbe gibi,izleri silinmiş yolların birisi daha..
    Acımasız gönüller artığı bir zaman daha......
    Dayanılası olan belki,beklemek ve umut her zamanki gibi....
    Affı yok gidense çoktan kayıp....
    Şarkıların siteminde can bulacak güzel hatıralar.....radyoda ya Sezen çalmakta yada eskilerden bir ezgi, en dibine batıranından.
    Zannetme bir gün geri dönmek değil niyetim
    Hasrete teslim oldum asla geri dönmeyeceğim
    Bu yangın bende ölünceye kadar yaşasın varsın...dünyanın o son günü sen beni arayacaksın........





    ömür tükenirken birgün sen gelirsin aklıma. işte o gün, o gün olur yüzyıla bedel...







    Çakıl

    Seni düşünürken
    Bir çakıl taşı ısınır içimde
    Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar
    Bir gelincik açılır ansızın
    Bir gelincik sinsi sinsi kanar
    Seni düşünürken
    Bir erik ağacı tepeden tırnağa donanır
    Deliler gibi dönmeğe başlar
    Döndükçe yumak yumak çözülür
    Çözüldükçe ufalır küçülür
    Çekirdeği henüz süt bağlamış
    Masmavi bir erik kesilir ağzımda
    Dokundukça yanar dudaklarım

    Seni düşünürken
    Bir çakıl taşı ısınır içimde


    Bedri Rahmi Eyüboğlu




    'istediğin zaman lambayı söndür. senin karanlığını da tanır ve severim ben..'




    MAVİ

    gözlerde değildi aşinalığım.
    mavinin derinlikleinde saklanandı...
    gördüğüm değildi gözün.
    gördüğüm içinde fırtınalar kopandı..
    bir çıngırak sesiydi gördüğüm düşümde...
    beni uykuyla uyanıklık arasında bırakan...
    bir bastondu gördüğüm belkide...
    mavi süsleleli baston.
    kimin kendisine ihtiyacı olduğunu iyi bilen...







    suskunluğum beni dinliyor,
    ben suskunluğumu.
    o bana seni anlatıyor
    dudak kımıldatmadan
    hatta hiçbir mimiksiz
    sessiz..
    ben de ona
    ama susuyoruz....



    Yüreğimin kıyısına vurdu minicik bir dalga,
    Susmalıydım, tutamadım kendimi,
    Bir canım var, feda etsem sevdamı bilemezsin,
    Bir acım var, anlatsam önünü göremezsin,
    Herkes unuttu gitti, ben de unuttum her şeyi,
    Bari, bari 'sen unutma beni'...


    AyNa


    DALGAKIRAN

    Aşk herkesi kırar biraz
    Eksilmesin acısı şükret
    Varsın ağlasın dalda kiraz
    Herkes kendine sürgün biraz

    Çocuk gülüşün dünden bir yara
    Aşk bize sıla
    Günler gelir ve büyürüz elbet
    Aşk bize gurbet
    Ayışığı dalgakıran
    Yarada tuz aşktan kalan
    Ayışığı tende bıçak
    Giden sürgün kalan kaçak
    Aşk bize sıla
    Aşk bize gurbet



    direnmeyi bilmelisin kalbimm
    kalbini acı ile bilemelisin
    bıkmadan usanmadan tanrıdan
    her dem aşk dilemelisinnn...


    &&&&&&&&&&&&&&
    şimdi dişlerimi sıkıp
    dudaklarıma kanamayı öğrettim
    ki bu kızıl damlalar
    körpe yanağında bir veda busesi olsun
    bu da benden sana
    heba edilmiş bir aşkın
    son nefesi olsun...

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    11.12.2007 - 20:58

    Bozkır ortasında bir sabah
    Bir çiçek gördüm karlar ortasında
    İsmi Kardelen
    Kardelen gün ışığına tutkundu
    Uzatmıştı boynunu aşk içinde
    'Vur'diyordu'
    Vur istersen sabah ayazı
    Vur incecik boynumu karlar üstüne
    Ölümden zeerre kadar korkum yok benim
    Ölümlerin en güzeli gün ışığında
    Ölümlerin en güzeli baharla gelen
    Ben gün ışığına tutkunum

    İsmim Kardelen
    Sabredemedim üç beş gün daha
    Bekleyemedim karların erimesini
    Bir tuhaf sancı yayıldı tohuma vakitsiz
    Uzanıp gün ışığını öpmek geldi içimden
    Ölümlerin en güzeli gün ışığında
    Ölümlerin en güzeli baharla gelen
    Ben gün ışığına tutkunum
    KARDELEN..!

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    11.12.2007 - 20:51

    Bazen adını bilmediğimiz insanlarda buluruz sevgiyi, aşkı.

    -


    Adını bilmediğim gülümseme.

    Gidilecek yer kalmayınca zorla sürüklendiğiniz yerlerde sıcak basar..Mekana girdiğinizde herkes sizi izler. Bir zamanlar sağa sola selam vermekten zar zor seçtiğiniz masaya gidebiliyorken ve bundan da hoşnutken üstelik, şimdi herkesin tuhafça bakışları arasında adeta bir suçlu gibi kimseyle göz göze gelmemeye çalışarak daha belirleyemediğin masanın telaşı içinde çekine çekine ilerlersin. Yüzünde al basması bir kızıllık ve ilk kez eline dokunduğun bir bayanın sıcaklığı tüter. İçinden yalvarırsın. Ne olur kimse bana bakmasa, izlemese, yadırgayan gözlerini çekseler üstümden, ne olur garsonlar sipariş almaya gelmese, soru sormasa, kül tablası getirmese. Ne olur sanki kimse ilgilenmese..

    Sonra yıllardır en olmadık zamanlarda senden başka kimseye görünmeden masama paldır küldür oturan uzun yüzlü, uzun saçlı, kızılderiliyi andıran edasıyla o adam peydahlanmasa..
    Bak işte vücudunu kımıldatmadan başını önce burada bulunanlara çevirecek ve sonra bana dönerek kafasını iki yana yavaşça sallayacak. Ellerini masaya dayadığı dirseklerinin üstünde kavuşturacak ve siyahlı beyazlı saçlarını yana savurup bana eğilecek. Bir kez olsun yıllardır sorduğu soruyu yöneltmese olmaz mı..”Hayır, hayır. Ne aradığını bilmiyorsun. Yazık.” Bunaldığım, düşüncelerimin kilitlendiği anlarda daha çok seviyorum müziği. Hele hoparlöre yakın oturmuşsam. Kimseleri duymamak, ne konuştuklarını bilmemek ve tıkanan düşünceleri açmak adına.

    Ey garip adam! Aradığım saflık, aradığım zerafet, aradığım doğal zariflik ve güzelliğin kırmızısı yanaklarda.. Bu beden ruhunu arıyor. İki bedenden yaratılan bir çocuğa her iki kişinin de bak benden parçalar var deme sıcaklığını ve sevecenliğini gösterecek ruhu arıyorum. Ey adam saflığı arıyorum!

    Dilini anlamadığım şarkı, nasıl konuştuklarını bilmediğim balık, türünü kestiremediğim ahşap masa.. Gücünü ve enerjisini nereden aldığını bilmediğim kadın, adımı bilmeyen gülümseme. Sanırım bu gülümseme herşeyden daha çok anlamlı. Gülüşünde anlam olan insanları bilir misiniz. Gülüşünde anlam olan şu kızı bilir misiniz. Gülüşü boş değildir. Gülüş, içindeki iyilik sandallarının rüzgarıyla konar yüzüne. Güzel düşüncelerinden kaynaklanır yüzüne bu kadar tam yakışması, oturması. Ve gözleri. Gözleri yollar açar içine. Derinliklere. Anadolu’da uzak bir köyün ırak bir tarlasında ekinler çıkar, meyve ağaçları çiçek açar, bir dal filizlenir.. Annesinin pazardan dönüşünü bekleyen bir çocuğun bakışı. Oğlu gece susarsa diye yatağının yanına su koyan anne. Bayram namazı dönüşü el öpen yeğenler. Otobüs terminalinde kardeşini yolcu eden abi. Ablasının düğün bitiminde uçup gitmesini yenice anlayan kız gibidir senin gülümsemen. Sıcaktır, ter bastırır. Senin gülümsemen sevgidir.

    Sen gittikten sonra anımsarım seninle ne konuştuğumu. Hayat durur, hayat genişler, hayat yutar gülümsemenle. Gülümse, hep gülümse. Zira, kayıp insanların kentinden kendini bulamadan dönen bir insanın umududur gülümsemen.Gecenin buğusu.

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    11.12.2007 - 20:43

    çocukken oyunlar oynardık binbir türlü
    mahsustan sınırlar çizerdik
    çizdiğimiz çizgiler sınırları belirler,kuralları gösterirdi
    sınırlar ve çizigler önce sadece oyundu
    öyle sanırdık
    ama sonra
    yavaş yavaş

    üstüne basılan sınırlar,atlatılan çizgiler
    hayatın kuralları,yaşamın sınırları

    sınırlar sınırlar sınırlar

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    11.12.2007 - 20:40

    TUVALE SIĞMAYAN RESİM

    Bilmiyorum bu akşam
    Kaç mevsim çürüdü ellerimde sensiz
    Hangi adımda düştün gözlerimden
    Kaçışlar mı dokundu ipeksi düşlerine
    Yoksa mevsimsiz mi döküldü yine yapraklar

    Bilmiyorum bu akşam
    Kaç hüzün çöktü gözlerime sensiz
    Hangi zamandı gözlerin değdi yüreğime
    Tetiğe mi dokundu yine parmakların
    Böyle bir ömür daha köreldi bedenimde

    Bilmiyorum bu akşam
    Kaç son-bahar soldu sensiz
    Kaç eşkıya başkaldırdı içimin dağlarında
    Hangi ölüm dirildi bedeninde
    Ah
    Yine sevdalar düştü tenimden
    Al bak işte
    Durmadan çoğalıyor
    Gözlerim senden ırmaklar
    Kaç resim çizdi gözlerin düşlerime

    Bilmiyorum bu akşam
    Kaç nehirde kendimi boğdurdum
    Hazanda yaprak gibi
    Hep öyle hüzün mü dökeceğim senden yana
    Yıldızları dizdiğim abaküsümde
    Hadi sen söyle
    Öyle yetim bırakıp da gitme
    Hiç yaşamadım da deme
    Gözlerime yaşam zerk eden gözlerinde
    Oysa daha vakit de vardı
    Göğe uçacak gibi beraber
    Güneşe sarılıp
    Adayacaktık gözyaşlarımızı serçelere
    Hadi beni kandırdın gittin
    Ya bu
    Bizi ağlayan yıldızların günahı ne
    Sığdıramıyorum işte
    Gül kokulu bir bahara
    Tepeden tırnağa sen kokan çerçevesiz bir tuvale

    Bilmiyorum bu akşam
    Kaç patozda çiğnetsem kendimi
    Bilsem döneceğini
    Bir kez daha seni görebileceğimi
    Alırdım elime
    Gülüşünden kopardığım silahımı
    Hatıraları doldururdum şarjöre
    Yalnız sensizliği değil
    Bütün bir kenti’’ öldürürdüm’’

    Ah Sen
    Bin kanatlı tanrı
    Ne düş bakışlı gözlerinden akan beni
    Ne de annemin küçük evladı olan seni
    Unutmadım, unutmadım, unutmadım

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    11.12.2007 - 20:38

    KAPAT(MA) GÖZLERİMİ

    Bak yine doğmadı bu sabah güneş
    Karşıladı akşamdan kalma hüzünler
    Gündüz saydığımız saatleri
    Ne zaman ışığa bakacak olsam
    Bir çığlık olur gözlerin gözlerimde
    Sonra kış olur mevsimler
    Gri bir tutsaklık eser
    Eski çağlara ait masallar
    Boğar beni kendinde
    Kanatır durmadan
    Dokunduğum her şey
    Anılar içinde uzanan bir yol olur

    Şimdi sen söyle
    Neden öyle her gece
    Yüreğimden kopardığım güller
    Bir ayrılık içinde kokar ellerim
    Görmedin
    Talan edilmiş bir ülkenin
    Aşk’a susamış yüreğini önüne sunduğumu

    Bak o zaman
    Düş gülüşlü gözlerinde
    Nasıl da delice esecek rüzgârlar
    Elbet benden sana
    Anlatmak istedikleri olacak
    Sözlerimizi haykıran şarkılar dökülecek teninden
    Eksik notalar, yarım kalmış şiirler
    Biliyorum kesmeyecek bedenimi yine de
    Ama belki kanatacak sensizliğimi

    O zaman dolduracağım
    Senden beslediğim hüzünleri
    Böyle büyüsün diyeceğim
    Hayallerim özlemlerim
    Seninle dopdolu geçirdiğim sensizliklerim

    Şimdi kapat
    Yüreğinin bütün kapılarını
    Açma bir daha
    Kapat bıçak üstünde kapanan kirpiklerini
    Sana doymayan gözlerime

    Belki,
    Leyla’nın bakışlarını da
    Mecnun’un hayallerini de
    Yakamozsuz deryaları
    Belki içimdeki keşfedilmemiş bütün kıtalarla
    Ben bakan ışıltına adayacağım gözlerimi
    Hadi şimdi sessizce kapat gözlerimi



    Öldürdü çünkü, mona liza kıskanıyordu artık, bir resim açmıştı gözlerini güne, görmesine gerek yoktu artık gözlerin görmesi için ışıltıları,ama hiçbir ressam sığdıramıyordu boş bir tuvale, peki ben sığdarabildim mi şiire...asla, şiir var oldukça ve dil lal kaldıkça, ölümü gülüşlerine gömen hiçbir tanrı sığmayacak ne bir şiire nede durmadan, kendini bende kanatan boş bir tuvale................

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    11.12.2007 - 20:37

    MEDET

    Yine gün battı
    Ruhun sessiz yankısı
    Hatıralar bende bıraktığın gölgeler kadar
    İyileşmeyen kronik bir hastalık
    Bu izlerle yaşamak
    Gözlerimde gün ışıltısı sen
    Dokunuversen bıraktığın hisler
    Bende sular kırılır nehirler

    Bak
    Paranoyak gizler içinde
    Nehirlerde çıldırıyormuş
    Sende alıştırmalısın kendini
    Öyle sende tutuklu kaldığım gibi
    Şifa bulmalı bende

    Artık sonu müjde sevgili
    Yağmur sarılmış bulutlar içinde
    İklimlerde yaprak döküyor
    Bütün şairlerin dizeleri kadar sen
    Ve yedi cihan içinde ağlayan
    Kirletilmiş yastığım

    Böyle acılar içinde
    Yüreğimde kurur mabetlerin
    Bir giyotin bıçağı
    Gözlerimde izlerini taşır
    Sende ırmaklar

    Öyle bitkisel hayatta
    Bütün hisler kadar
    Kıyına vurgun dilin
    Altındaki ben
    Bende öyle her mevsim
    Şık durur
    Artık çek ellerini
    Rüzgârımdan da diyemem
    Böyle ne etsem
    Savuruyorum deli divane
    Umudumu taşıyan direnç yumağıyım
    Geçip bastığın yerler üstünde

    Al bak
    Elin boğazımda
    Beni sayıklayan
    Senden taşıdığım imgeler renginde
    Bende bir başka durur
    Sıtma içinde
    Ve şiir tadında aşklar
    Mavilikler içinde…
    Diz çöken
    Sende şarkılar...

    ama kapatma gözlerimi yine de sen sevgili, onlar ilk duydu gözlerini kör olsa da, onlar sevdi ellerini sis ile örtülü olsa da ve onlar öldürdü kendini gözlerinde ışık olsa da...

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    11.12.2007 - 20:35

    IŞIĞI ÇALDIM TANRIDAN

    Kıyametten sonraydı
    Yıldızları sakladım gözlerimde
    Irmaklar aktı yatağıma
    Zemherisiz bir kış oldun
    Düştün gözlerimden

    Yüzüme çizdirdim gülüşünü-gözlerinde zambakları-
    Kapamıştı kendini hayallere
    Bu yüzden minnetsizdi-dilimin üstünde ibadetler-
    Dudaklarında yanan cennette
    Kazımalıydın günahlarımı bir cami avlusunda
    —Sevaplarından daha sevap günahlarım-
    Böyle çivileyecektim kendimi ayağına
    Güller açacaktı çarmıhında
    İzler düşmüş senli sokakta

    Şimdi benim gibi
    Bütün kutsal kitaplar adına
    Yemin
    Çiçeklere gebe duygularım olmasaydı
    Tanrıdan çaldığım ışıkla
    Bütün mevsimleri yakardım
    Şu gördüklerini
    Bir çığlığa kurban ederdim

    Şimdi benim gibi
    Yüreğimi paralayan bu acı da bitecek
    Belki prangasız bir esaret de kalmayacak ellerimizde
    Belki ben’’SPARTAKÜS’’, sen zincirsiz köle
    Belki gözlerinde bir nehir
    Belki içimde koca bir derya

    Şimdi benim gibi
    Kum taneleri dökülecek yanaklarımdan
    Her biri cennet odası
    Koklayacağın her tanesinde
    Ben dolacağım ciğerlerine çığlık çığlığa
    Yürüdüğüm kumsallarda
    Ayak izlerime kapanan dua olsan da
    —Bütün günahlarınla-
    Sular yıkamayacak hiç birini
    Bir daha yıldızlar nöbet tutmayacak uykularına
    Işıldamayacak gözbebeğin

    Şimdi benim gibi
    Derin kederlere götüren şu gerçeği
    Işığını kaybetmiş geceler güneş doğsun diye
    Susacaktım belki gölgende bir ömür
    Susacaktım namussuza
    Anlasınlar, affın tanrıya has olduğunu

    Hadi bırakıyorum bataklığına
    Sessizce lotus çiçeklerimi
    Sen görmedin
    Cennette günahlarına ağlayan
    Tanrıların olduğunu
    Ben gördüm
    Acıdım sana ve sana benzeyenlere

    Yine de medet umarsın diz çöken bütün şarkılar içinde, şiir tadında aşklara gömülen yüreğin mavilikler içinde...

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    11.12.2007 - 20:32

    ARINMA

    Bir zamanlar
    Sana ait şiirlerim olsun isterdim
    Sana ait masallarım
    Yeniden yaratacak
    Yağmurlarım olsun gözlerinde

    Ama artık biriktiremiyorum hiç birini
    Tükettim senden yana sermayemi
    Geceye adamış hecelerimi
    Can çekişiyor
    Bende henüz yaşamamışları
    Gör işte
    Bestelenmemiş şarkılar
    Yazılmamış şiirler gibiyim

    Ne seni bulabildim her dört kitapta
    Ne beni anlayabildi hiçbir ayet
    Bırakıyorum artık
    Yıkayacağın bütün sulara çığlıklarımı

    Gece beyaz bir kefen
    Dökülüyor ilkbahar yaprakları üstüme
    Koynunda ihaneti emziren günler
    Ömrümün soluğu geçen mevsimler
    Senin gibi gizemli şiirler kadar
    Hayatımın pusulasına yön veren
    Senden gelecek bir ses bekliyorum
    Okumak için ayetlerini
    Kalp atışlarını dinle sen yine de
    Gök bakışlı yüzümün
    Tanrısal gülüşü

    Gecenin en acımasız bir saatinde
    Giydir yalnızlığıma tebessümlerini
    Sevinç yüklü meltemlerini
    Dağıt da gel
    Hüzün sinmiş saçlarına
    Bir avuç gülüş içir de gel
    Sensizlik kessin dört yanımı
    Varsın olsun
    Yıldızsız geceler düşsün payıma
    Ben sana çoktaan adadım sende kalan gülüşlerimi
    Geride ne kalmışsa kabulüm…



    ve tanrıdan çaldığın ışıktır bazen öfken, deli gibi suya salladığın, Sen Don Kişot olsan da, Dulsinya olmayacak asla ama hiçbir zaman bu kadar yakın hissetmemişsin kendini onun hayalet dudaklarına...

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    11.12.2007 - 20:28

    YAŞAMIN DANSI

    Bir karanfil çiçeği
    Rüzgârda titreyen incir yapraklar
    Dere kenarında
    Şiir yansıtan sular
    Yosun kokuları
    Son nefesini veren sessizlik
    Bir ezgi tutturmuş işte
    Gözlerimizin ana dili içinde

    Başlıyor hayatın dansı
    Yitik bütün kekemelikler ruhun ateşi içinde
    Aramızda hüzün değmemiş bir şelale
    Depremler yaratan kıpırtılar
    Göğe vuruyor kendini deli divane

    Tanırım bu sesi ben
    Tanrının dudaklarına konan söz
    Yağmura muhtaç kitaba dökülen giz
    Göğe uzanan bir seccade
    Yüreğini, dizlerimi titreten tını
    İsteyip de duyamadığın sessizliğin dili bu

    Haydi şimdi,
    Bütün susuşları çal dudaklarına
    Kapat gözlerini
    Ve yer açıp içinde ırmaklarıma
    Dinle
    Yaşamın en güzel dansını...
    Belki de mum ışığıydı sevinçler
    Sevinçler
    Sevinçler

    bir şiirle arınmak istersin bütün günahlarından böyle bağışlarsın kendini sevgiliye, geride kalanlarına boyun eğerek attığı adımları kutsarsın adadığın gülüşlerinle...

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    19.11.2007 - 11:38

    tarih 2005 aylardan temmuz...
    tarih 2007 aylardan mayıs...
    zaman ne de güçlü zaman ne de sınırsız
    zaman ne de buruk...

    garip bir beste yarattık sözsüz...
    ya da sözleri biz karaladık...

    ama ben bir şiir yazdım bu aşk yosun tutmaz diye...
    şiir yosun tuttu...
    sen...

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    19.11.2007 - 11:37

    `````````````````KqqdqdqqqE_````````````````````````````````````````````````````FHqqqqqqqqqqK````````````````` ````````````````NqqqqqqqqqqqqqX_`````````````````__i__TT____`````````````````FNqqqqqqqqqqqqqqi```````````````` ```````````````dqqqqqHBBqqqqqqqqqX````````iYHqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqBFi``````_BqqqqqqqNA___KqqqdE```````````````` ```````````````NqqqN______iRqqqqqqqqi`IqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqTYqqqqqqqBT_______HqqqN```````````````` ```````````````NdqqI__________HqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqB__________RqqqR```````````````` ```````````````NqqqI____________Fqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqc____________qqqqB```````````````` ```````````````_qqqd___________cqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqA__________Fqqqq_```````````````` ````````````````Nqqqc_________qqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqY________BqqqH````````````````` ````````````````Iqqqq_______Xqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqd______Xqqqq_````````````````` `````````````````dqqqd_____NqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqI____qqqdK`````````````````` `````````````````_qqqqh___BqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqF__qqqqq``````````````````` ``````````````````cqqqqF_KqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqYNqqqqX``````````````````` ```````````````````dqqqqNqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqH```````````````````` ```````````````````_qqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqq````````````````````` ````````````````````iqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqq_````````````````````` `````````````````````iqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqB`````````````````````` `````````````````````Xqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqq_````````````````````` `````````````````````qqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqdc````````````````````` ````````````````````Xqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqdddqqqqqqqqqqqqqqqqq````````````````````` ````````````````````KqqqqqqqqqqqqqqqdBFYXdqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqE``````_qqqqqqqqqqqqqqT```````````````````` ````````````````````Nqqqqqqqqqqqdq``````````Bqqqqqqqqqqqqqqqqqqqq_```````````NqqqqqqqqqqqK```````````````````` ````````````````````qqqqqqqqqqqqT`````````````qqqqqqqqqqqqqqqqqq``````````````cqqqqqqqqqqK```````````````````` ````````````````````qqqqqqqqqqqi```````````````qqqqqqqqqqqqqqqq_``BRKi`````````NqqqqqqqqqK```````````````````` ````````````````````qqqqqqqqqqB````````Tqqqqq``AqqqqqqqqqqqqqqB`EqqqqqK`````````qqqqqqqqqK```````````````````` ````````````````````qqqqqqqqqqF````````dqqqqqB`FqqqqqqqqqqqqqqE`qqqqqqd`````````qqqqqqqqq_```````````````````` ````````````````````KqqqqqqqqqF````````qqqqqqB`cqqqqqqqqqqqqqqd`EqqqqqR````````_qqqqqqqqqBBqqqqqBEci`````````` ````````_HNqqqqqqqqqqqqqqqqqqqd````````iqqqqN``ddqqqqqqqqqqqqqq_`TENHF`````````dqqqqqqqqNFT____iiFXhNB```````` ````````__```````````BqqqqqqqqqK``````````````cqqqqqqqqqqqqqqqqq``````````````Bqqqqqqqqq`````````````````````` ``````````````````````qqqqqqqqqqH````````````IqqqqqqqNcRhqqqqqqqdX``````````Fqqqqqqqqqq_`````````````````````` ``````````````````````_qqqqqqqqqqdNi``````_XqqqqqqqqAccccAqqqqqqqqdqYi__iFNqqqqqqqqqqqB``````````````````````` ```````````````````````IqqqqqqqqqqqqdqqqqqqqqqqqqqqdcccccXqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqB```````````````````````` ````````````````````````RqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqNcABRdqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqA```````````````````````` ```````````````````````Fdqdqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqq_YqqdY````````````````````` ````````````````````INqqN_`YqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqT`````FqqqHI````````````````` ````````````````_BqqNE_``````_dqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqdqN_``````````_RqqqdH````````````` `````````````NqqqK_`````````````FhqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqE```````````````````iF````````````` ```````````````````````````````````_cqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqddqHi````````````````````````````````````` ````````````````````````````````````````TBNqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqdNH_````````````````````````````````````````` ``````````````````````````````````````````HdTiiiccRREhhEKEcYFiiTTBqq_````````````````````````````````````````` `````````````````````````````````````````qqqqqXTTTTTTTTTTTTTTTYqqqqqqB```````````````````````````````````````` ```````````````````````````````````````TqqqqqqqqqqqhRRRRRRhqqqqqqqqqqqq_`````````````````````````````````````` ``````````````````````````````````````XqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqNqqqi````````````````````````````````````` `````````````````````````````````````TqqqYddqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqBRqqqA```````````````dqh`````````````````` `````````````````````````````````````qqqq`qqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqdTqqqqB`````````````qqqd`````````````````` ````````````````````````````````````dqqqq_qqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqidqqqqY```````````dqqqT`````````````````` ```````````````````````````````````Bqqqqq`qqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqq`NqqqqN``````````BqqqK``````````````````` ``````````````````````````````````iqqqqqq_qqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqq`qqqqqq`````````NqqqK```````````````````` ``````````````````````````````````iqqqqqqKRqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqRFqqqqqq````````dqqdF````````````````````` ```````````````````````````````````qqqqqqq_qqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqIdqqqqqT``````iqqqq``````````````````````` ````````````````````````````````````IdqqdF`FdqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqE_ii_``````iqqqdh```````````````````````` ````````````````````````````````````````````AqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqAF__iIKqqqqqF````````````````````````` ````````````````````````````````````````````TqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqdK`FdqqqqqqqqqqqdT``````````````````````````` ````````````````````````````````````````````Yqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqqq`````_XNdNhT``````````````````````````````` ````````````````````````````````````````````qqqqqqqqqqqIKqqqqqqqqqqd`````````````````````````````````````````` ```````````````````````````````````````````BdqqqqqqqqqqEKqqqqqqqqqqqK````````````````````````````````````````` ```````````````````````````````````````````qqqqqqqqqqqqBHqqqqqqqqqqqd````````````````````````````````````````` ```````````````````````````````````````````NqqqqqqqqqqqiHqqqqqqqqqqd`````````````````````````````````````````` `````````````````````````````````````````````FKqqqqqqXi``TcAKHcXF_``````````````````````````````````````````````````````
    `````````````````````````````````````````````````` :) :)

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    19.11.2007 - 10:59

    Züleyhâ'nın elinde ki elmayım'


    gözlerin sır'at köpürüsü..
    deliliğimi sınıyorum!
    gözlerim kapalı geçeceğim üstünden,
    düşersem aşkımdan kuduracak cehennem,
    sarhoşlıktan kangren olan gözlerimi
    kaybedeceğim geçersem...

    hangi uzak şehre kaçsam;
    yine kenan ilindeyim.
    nasıl tırmansam hayata,
    yine yusufun kuyuları...
    ne kadar soysam yalnızlığımı,
    züleyhâ'nın elindeki elmayım!
    rüyalarımı kime yorumlatsam,
    yedi yıl gözlerinin kuraklığında...
    gönlünün sultanlığından sürüldüm sevgili,
    bir ömür yokluğunun tahtındayım!

    sahrayı ufalasam önünde,
    yine kum tanesi, yine serâbındayım...
    ne kadar içsem hayyam'ın kadehinden,
    yine gözlerinin kadehine müptelâyım!
    zerdüşün ateşidir gözlerin,
    ne kadar bana yanmasa da,
    ben 'ateşine yazgılı pervaneyim'...
    hangi diyara gitsen sevgili,
    adım adım peşindedir hayatımın anlamı,
    cabilka'dan cabilsa'ya
    tüm yolları deneyecek 'varma'nın adı...

    'mim, vâv, lâm'
    sırları isminde taşıyan kelam!
    mihrâbımda salınacak tek hecem!
    gözbebeğimdeki noktadan,
    yedi kat kainata yayılacak emârem! ,

    âminlerimin içini deşen bilmecem,
    aşkı, âyine dönüştüren muhteşem!
    âyîneleri ağlatan hüsn-ü sitârem!
    senin için bir anlamı yok fakat,
    derûnumdaki ummandan
    katre katre damıtacak seni aşiyân...

    sen onu sev ben seni...
    bakalım kim daha çok deşecek,
    yüreğindeki membâdan aşk iksirini...?
    kim kaf dağına talip,
    kim daha cesur?
    insan içine çıkamayan hayatta,
    kim daha uzun yaşayacak
    aşk illetiyle?

    sana meydan okuyorum sevgili,
    aşkıma rağmen!
    ya yaşatarak öldür,
    ya öldürerek yaşat beni...
    üçüncü bir ihtimal olmayacak!

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    14.11.2007 - 12:47

    Ne güzel, ne tatlısın
    Aman, nazar değmesin.
    Pek, muntazam hatlısın
    Aman, nazar değmesin.

    Şekerden, tatlı dilin
    Pamuk gibidir, elin
    Sarabilsem, o belin
    Aman, nazar değmesin.

    Sanki, keman kaşları
    Öldürür bakışları
    Baharları, kışları
    Aman, nazar değmesin.

    Seni yaramaz, seni
    Deli ediyor beni.
    Mis gibi, kokar teni
    Aman, nazar değmesin.

    Boy pos, yerinde endam
    Görünce, artar sevdam
    Seninle olsun, yuvam
    Aman, nazar değmesin.

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    14.11.2007 - 12:45

    Bu kadar yürekten çağırma beni

    Bir gece ansızın gelebilirim

    Beni bekliyorsan, uyumamışsan

    Sevinçten kapında ölebilirim

    Belki de hayata yeni başlarım

    İçimde küllenen kor alevlenir

    Bakarsın hiç gitmem kölen olurum

    Belki de seversin beni kimbilir

    Kal dersen, dağlarca severim seni

    Bir deniz olurum ayaklarında

    Aşk bu özleyiş bu, hiç belli olmaz

    Kalbim duruverir dudaklarında.

    Ya da unuturum kim olduğumu

    Hatırlamam belki adımı bile

    Belki de çıldırır, deli olurum

    Sana kavuşmanın heycanıyle

    Aşk bu, bilinir mi nereye varır

    Ne durdurur özlemini, seveni

    Bakarsın ansızın gelebilirim

    Bu kadar yürekten çağırma beni....

Toplam 1039 mesaj bulundu