Meltem Balı Adlı Antoloji.com Üyesinin Hakkın ...

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    27.04.2007 - 18:06

    Sebeb-i İntiharım

    Akşam güneşinde parlayan, hasat vakti gelmiş dolgun başaklar renginde saçların vardı... kokusu kaldı ellerimde.

    Bulutsuz, açık bir havadaki gecede bile görmemiştim o kadar çok yıldızı, gözlerinde gördüğüm yıldızlar kadar... yılların ince çizgiler açmaya başladığı geniş bir ovanın altına saklanmış uçsuz bucaksız evrendi gözlerin ve milyonlarca yıldızı gizliyordu parıl parıl... insanın en umutsuz, en karanlık günlerini bile aydınlatırdı o yıldızlar, o parıltılar.

    İki şahin gibi gerilmişti kaşların o yıldızların üstünde... sanki sonsuzlukta uçuyorlardı, gergin, mağrur... sinirlendiğin zaman bir araya geliyorlardı, kanatlarını birleştirip öyle uçuyorlardı insanın üstüne... sanki saldırmak istercesine.

    Yanakların iki pamuk tarlasıydı. İki dost ailenin minik bir tepeyle ayrılmış gül renkli pamuk tarlalarıydı. İnsanın içinde kaybolası geliyordu... ve sen konuştukça daha da belirginleşen çukur vardı ki sanki mezarım olsun diye konulmuştu...

    Dudakların iki çiçek yaprağı... sabah çiği hala üzerinde. Vakti gelince en tatlı nektarını akıtan... hani bir arının bir kere tattı mı bırakası gelmediği.. insanın yapıştı mı ayrılamadığı türden... baharla birlikte en güzel şarkılarını aşk için söyleyen dudakların vardı... bir kere küstü mü hiçbir güneşin, hiçbir gülüşün açtıramadığı narin dudakların.

    Sanki sık bir ormanla kaplı minik bir tepeydi güzel çenen.. ortasından minik bir vadi geçen..

    İşte o ormanda kaybolmak istiyorum... dudaklarının nektarını içerken boğulmak... kefenim pamuktan olsun... gömüleyim yanaklarındaki çukura.. ve ruhum gözlerindeki yıldızlara uçsun.. uçsun... o sonsuzlukta kaybolsun...

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    27.04.2007 - 18:05

    Ağlayacaksın

    gün biterken bir akşam üstü
    rüzgar savuracak saçlarını
    o mutlu günlerin anısına
    aklına ben geleceğim ağlayacaksın
    adımı anmaya dilin varmasada
    boş ver hatırlamaya çalışma
    bir gece uykuda tatlı bir rüyada
    aklına ben geleceğim ağlayacaksın
    hiçbir an'ım sensiz geçmez
    seni düşünmesem yüzüm gülmez
    gülmek için değil sevdiğim için
    aklına ben geleceğim ağlayacaksın
    yabancı birinin kollarında
    onun dudakları dudaklarında
    bir başkasının olacağın o ilk gece
    aklına ben geleceğim ağlayacaksın
    yıllar geçecek ardı ardına
    belki de çoluk çocuğa karışacaksın
    ne zaman bir sevgili görsen el ele
    aklına ben geleceğim ağlayacaksın..

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    27.04.2007 - 18:05

    Anmayacağım

    Kaç gece ağladım
    bu masalarda ben
    bilir misin?
    kaç kadeh dertle kırıldı
    yüreğime çöreklenen umutsuzluğa,
    özlemler sevgiler neş'e darıldı
    bakma sen gözlerimden akan yaşlara
    bir gün nasılsa tükenip
    onlarda kurur...
    aldırma fırtınalar kopan gönlüme,
    deli kasırgalar bile,
    bir gün durulur.
    bundan böyle!
    gözlerini anlatan son şiirim bu,
    bilesinki,
    artık sana hasreti yazmayacağım.
    prangalara vurdum seni tutkumu,
    adın günah,
    haramsın anmayacağım...

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    27.04.2007 - 18:04

    Ayıp'ın Arkasına Saklanır Kimliğim



    Ayıp'ın Arkasına Saklanır Kimliğim
    hep bir oğlum olsun isteriz
    ya da hep bir kızım
    doğmayan çocuğa kefen biçeriz
    hayırlıysa olsun demeden

    isimler ararız kız erkek
    hayır dualarımızı esirgemeden
    bir iki derken
    allah verir rızkını

    ta çocukken başlar
    ayıp günah yasak
    atalarımızın na mahrem diyerek
    bir başka cinse bak ma telkinleri

    erkek çocuklarıyla oynama kızım
    erkek ol azcık oğlum (ağladığımızda)
    oyunlar da bu erkek oyunu
    bu kız oyunu diye ayırdığımız

    okullu yıllarda
    aynı sıralarda
    erkek erkeğe kız kıza oturtulduğumuz
    karma yapıldığında ağlamalarımız

    gelişme evresinin çatlak sesidir ayıp
    açığa vururulur
    el ele tutuşamama
    utanıp söyleyemediğimiz duygularımız

    kendi sırlarında gelişir kimliğimiz
    kimliğimizi ararken kimliksizliğimiz
    kendi kendimizle sevişip
    orgazm oluşumuz

    olgunluk evresinin ikinci yarısı
    beğenilerle geçen anlar
    kimi ruh güzelliği
    kimi dış güzellik

    ata dede tavsiyesi evlilik
    nereye varır sonu bilmeden
    boyun eğeriz kadere
    ya da isyanlarda kişiliğimiz

    çatlak bir sestir uyanışımız
    yıllara meydan okuyan
    kırkından sonra bahar
    son mu ilk mi belli olmayan

    kaç kişi yaşayabilmiştir özgürce
    hayatı ve hayattan zevk almayı
    kişiliğini bulmak için
    yıllar mı gerekir mutlaka

    düşlerde kalan mutlulukları
    arzu ve istekleri çılgınca yaşamak
    uygun ya da uygunsuz
    ayıp'ın arkasına saklanır kimliğim

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    27.04.2007 - 18:03

    Martı

    seni
    teninin tadında öptüğümü söyleyemem
    yalan olur bu
    elini tutmak da yetmez ürperişler içinde

    gözlerinin başak sarısı derinliğine
    olabildiğince insan güzelliğinde baktığım doğru


    sevgiler oluşturmak derinliğinde suların
    acıları eğirmek yüreğimizde.


    hayatı paylaşmak diyorum susuyorum
    seni binlerce yıllık serüvenimizle öpüyorum
    dudağına bir martı konuyor
    kanat açıyor sonra sustuğum yerden ak tüğlerine yükleyip
    tanıklığını
    bir dalgaya karışıp geceleri bölen binlerce çığlığa ulaşıyor
    sevgiler oluşturmak derinliğinde suların diyorum
    martı suya dönüşüyor
    yağmur yağıyor bir ülkeye
    yağmur olanca sıcak türküler söylüyor

    sevgiler oluşturmak derinliğinde suların
    açıları eğirmek yüreğimizde



    akşam alacasında varıyorum bir kapıya suskunluğu
    bir sevinçle bölerek
    küçük hesaplar kokuyor yüreği
    tepeden bakıyor yaşadıklarına
    ellerinin ulaşamadığı dalımda kalıyor sevincim
    bir martı pırrr uçuyor gözlerimden
    burukluğunu bırakıp bende


    ne kıyıdır özlediği
    ne kokusu gelinciklerin
    güneşi önce o görüyor gölgesi düşüyor ellerime
    bir ışık demeti getiriyor tüğlerinde bütün güzelliği ile
    telaşının
    sesim bitimsiz türküye dönüşüyor
    kokusu yetmiyor gelinciklerin



    çığlığın unutulmamalı sonsuzca
    çizdiğin büyülü hüzün insan yüzünde


    düşün
    hafiften başlamış yağmur ve uykudasın
    yaralısın
    yüreğine işlenmiş hüzünle soğuk bir düşün başlangıcındasın
    ağlamaktasın hıçkırarak
    bir sevgiliyi bağışlamanın dayattığı kederi yaşamak
    en olmayacak günlerinde hayatının
    ranzana kenetleyip ellerini
    buruk bir gülücüğü sarmalar gibi
    uyanmak ansızın parçalanırken yüreğin

    denizin tuzunu sürmeliyim yaralarına
    derinliğini
    sevincini insan oluşun
    kucaklayışları uyanışına

    martı
    silkelenişin ve budanışın tanığı
    taşır ak tüğlerinde çığlığını bana

    ne kıyıdır özlediği
    ne kokusu gelinciklerin
    yüreğinde kıpır kıpır
    o bitimsiz türkü

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    27.04.2007 - 18:03

    Tanrı Aşk Kutsuyor



    Tanrı Aşk Kutsuyor
    çatısız bir mekanda
    kadehin çin çin sesi
    sağlığa umuda
    ve biten güne vuruluyor
    kırmızılar içinde bir melek
    gözlerimde yanıyor tebessümü
    tanrı seni kutsuyor

    gölgesini kaybederken gün
    mavinin uçsuz bucaksız büyüklüğünde
    yakamozların dans ettiği deniz kıyısında
    ve de güneşin muhteşem sonunda
    büyüleniyorum
    tanrı ruhumu kutsuyor

    bütün renklerin gizemi
    gözlerimde düş oluyor
    hayalim denizler aşırı
    mavinin her tonunda
    dolunayın şavkında
    gece sevgi kutsuyor

    dans müziği eşliğinde
    romantizm dinletisi dans ediyorum
    özür diliyorum günahlarımdan
    soyunurken çırıl çıplak
    sevginin kollarına bırakıyorum sarhoş bedenimi
    tanrı aşk kutsuyor

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    27.04.2007 - 18:02

    Aşk ve Şeytan

    Aşk, zaman ve mekan kavramı tanımadan; şeytanın insanla oynadığı en tehlikeli kumar... sizin ortaya koyabileceğiniz bedeniniz, gururunuz ve kişiliğiniz varken; şeytan, tadı en acı gözyaşlarını sürer ortaya... ve sırayla kaybetmeye başlarsınız. İlk gözden çıkarılan bedendir. İlahi görülen aşka ulaşmak için ilk ortaya sürülen fani olandır. Şeytan en kötü kahkahalarını atarken karşınızda, siz kaybetmeye başlamışsınızdır işte bu asla kazanamayacağınızı bilmeden girdiğiniz kumarda. Çoğu zaman insan suretinde karşınızda çıkar şeytan.. güzel gözleri vardır sizi etkileyen, ya da tatlı sözleri... ve sizin aşk sandığınız bir oyunun içine çeker. Bazen aşkınız öyle büyük görünür ki gözünüze, gururunuzdan ve onurunuzdan taviz vermeye başlarsınız. Daha büyük kayıplarınız başlar. Aşkı uğruna gururunu çiğnemek asil bir davranış gibi gözükür insanlara. Oysa ki kazananın sadece şeytan olduğu bir kumarda yitirilen bahsin bedelidir gururunu ayaklar altına aldırmak. Son koz olarak elinizde sadece kişiliğiniz kaldığında ise yaşanan acı ve pişmanlıkların yanı sıra, şeytanın avucunuza döktüğü okyanuslar dolusu gözyaşı bile bir an geri çekilmeyi düşünmenize sebep olmaz. Bu sefer belki de kaybedeceğinizi bile bile çıkarsınız şeytanın karşısına, son bir çabayla... kaybettiğinizde ise, şeytan artık etrafınızdaki herkesin kılığına bürünür ve alay eder sizinle. Orada burada çekiştirir sizi, bu kumarda nasıl kaybettiğinizi fısıldar kulaktan kulağa, nasıl da küçük düştüğünüzü vurur yüzünüze her fırsatta. Belki çok geç olmuştur ama, elinizde artık kaybedecek daha fazla bir şey olmadığı anda anlarsınız aşkın sadece bir kumardan ibaret olduğunu... şeytanın insanla oynadığı en tehlikeli kumar. Siz kaybedenlerden oldukça şeytan da türlü suretlerde karşınızda kahkahalar atar. Acı gözyaşları ile şeytan iyice canınızı yakar..

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    27.04.2007 - 18:01

    Kadının Değildim

    Hayatımda karşıma çıkan en güzel şey diyordum senin için. Daha seni ilk gördüğüm anda işte erkek bu dedim. Kadınını gerçekten sevecek, onu çekip çevirecek, kanatlarının altında koruyacak.... zümrüt yeşili gözlerine hapsedip ona dünyaları verecek.

    Ömrüm boyunca aradığım hep gerçek aşktı. Sonsuza dek seveceğim, sevileceğim yeri gelince onun için ağlayacağım, ölüp yeniden hayata bağlanacağım.... sonunda buldum demiştim. İşte beklediğim erkek, işte aradığım aşk. Uğruna her şeyden vazgeçebileceğim... işte sonsuza dek sevebileceğim.

    Ama önümdeki barajları yıkıp içimdeki duyguların azgın nehirler gibi akmasını engelleyen bir şeyler vardı hep. Geçmişin hayaletleri gölge gibi üzerimizde dolaştıkça aşk daha karanlık ve soğuk gözükmeye başladı. O karanlıkta birbirimizi göremez olduk... kaybolduk. Zaman zaman seni göremesem de orda olduğunu bilmek bana huzur veriyordu. İnanıyordum ki bir gün üstümüzdeki bu karanlık gölgelerden kurtulacağız ve tıpkı tanıştığımız yaz gibi parlak bir güneş yeniden doğacaktı üzerimize. Onun için sabrediyordum. Onun için susuyordum. Çünkü bu aşka inanıyordum. Bu aşkın güneşi tüm karanlıkları aydınlatır sanıyordum. Oysa ki fark edemedim orada olmadığını. Aslında çoktan yoktun. Belki... belki hiç de olmadın.

    Senin için yapamayacağım şey yoktu. sen hastasın diye ciğerimin yarısını seninle paylaşabilirdim. Ben hayatımın kalan yarısını seninle geçirebilirdim.... ama sen görmedin. Görmek istemedin. Ne olursa olsun pişman değilim. Evet sen belki gerçekten de bir ömür boyu sevilecek adamsın. Ama bu aşkı oldurmayan tek şey vardı...

    Ben senin kadının değildim...

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    27.04.2007 - 18:01

    Yıldızlar

    Gecenin en koyu renginde
    Gökte bir yıldız kayar
    Bilirsin o an herkes bir dilek tutar
    Bende farkında olmadan seni tutmuşum
    Oysa yıldızlar tutulamaz unutmuşum
    Ben mehlika yıldızını çok severim ve süreyya yı
    Hatırladığımda unutmayı
    Unuttuğumda bile sana şiir yazmayı
    Ben mevlanadan öğrendim insanları anlamayı
    Ve yunustan sevgiyle bağlanmayı
    Bir üveyik kuşundan sevgiyi aşkı
    Depemde öğrendim yıkılmayı
    Ve her yıkılışımda dimdik ayakta durmayı

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    27.04.2007 - 18:00

    Yarına Zaman Kalmadı

    Zaman döndü, güneş yengeç burcunda
    Çöllerde kum titremekte öğle vakti
    Denklem zorlanır filozof avucunda
    Yürü, çiçekli umutlarda can kalmadı
    Yürü gönül bu yerde serv-i revan kalmadı.

    Aşk mıydı, sevda mıydı, sevgi miydi adı
    Her ne ise belli ki doldu miyadı
    Ömrü bitince dünyanın kayboldu tadı
    Durmanın vakti değil yarına zaman kalmadı
    Yürü gönül meylerde ateş-i suzan kalmadı

    Zaman bu gün bitecek gelmez yarın
    Bitti artık rahmeti bu diyarın
    Hiç biri dosta varmaz yeni yolların
    Yürü, menzillerde konaklayacak han kalmadı
    Yürü gönül seherde ab-ı revan kalmadı

    Yürü gönül kervan kondu göçtü bu yerden
    Bülbül selamı sabahı kesti seherden
    Gülün şikayeti viran bahçelerden
    Yürü, solgun yüzünde gülün kan kalmadı
    Yürü gönül devay-ı derde gül-i handan kalmadı

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    27.04.2007 - 17:59

    Sen/Acı Son Olacaksın...

    titrek sokak lambaları
    yol gösteriyor bana,
    her yanım sarılmış karanlığa,
    adımlarım sarhoş misali
    vurulmuşum sol yanımdan
    sevdana,yanmışım
    her yanım kurşun yarası,
    peşinden koştuğum:
    bilki: harami yüreğin...
    aklımda kalan:
    ben sevdim:
    senin sevmediğin
    her köşe başında durupta:
    kaybolan ışığını arıyorum,
    sonra bir şimşek çakıyor gecede:
    menevişli gözlerini görüyorum,
    aldanmazdım ben hayellerime,
    koşmazdım gölgelerin peşinden,
    sol yanımdan vurgun olmasaydım,
    ne gözlerimden akan yaşlar,
    nede benle ağlayan gökyüzü
    unutturur sevdamın gölgelerini,
    ayın karanlık yüzünde kalacak bakışlarım,
    umudu umutsuzlukla anlatan
    her puslu geceyarısı...
    sen gözlerimde olacaksın,
    unutma sevgilim,
    unutulan her gecede:sende varsın
    ben yandıkça doğan güneşle,
    sende benim için yanacaksın,
    gün gelecek:
    kaçan değil,kovalayan olacaksın!
    sanmaki aşk öldürür insanı:
    yaşamadan aşk'ın tadını,
    giden sen olacaksın...............

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    27.04.2007 - 17:59

    Aşkın büyüklüğü

    Aşkın büyüklügü onun sürekliligidir.
    Ani doğuşu gibi bitmiyorsa,
    Yaşanmaya degerdir.
    Çünkü aşk ``öyle öldürücü bir zehirdir ki,
    Ateşli mağralarda hüküm süren
    Siyah yılanlar gibi onu içine çeker,
    Sonra gökyüzünde dağılarak akar,
    Sonra yağmur damlalarına bürünerek düşerler
    ve aşka susamış ruhlar onu emer
    ve Bir dakikada sarhoş olurlar.
    Bir yılda ayılır, Air asırda ölürler``

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    27.04.2007 - 17:58

    AŞK


    Ezeli sırları ne sen bilirsin ne de ben
    Bu muammayı ne sen okuyabilirsin ne de ben
    Perde ardında sen ben dedikodusu var amma...
    Perde kalktı mı ne sen kalırsın ne de ben


    Ey dünyanın işinden haberi olmayan sen yoksun
    Dünya esen yel üstüne kuruldu..
    Varlığımız iki yokluk arasındadır
    Çevrendekilerde hiçdir sen de bir hiçsin


    Medresede söz vardır tekkede de hal
    Fakat bu aşk sözden de dışarıdır halden de
    İster şeriat müftüsü ol ister şehir vaizi
    Aşk mahkemesine gelindi mi dilsiz kesilir

    Bugün zevk etmek elindeyken zevkine bak
    Yarını düşünmen beyhude bir heves
    Bir çok kişiden arda kalanlar
    Sana da kalmayacak sen de göçüp gideceksin...

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    27.04.2007 - 17:57

    hayaL kıRıkLıkLaRı...



    yaşanmadan yaşanmış duygulara! !


    Çocuk selam verdi,kız karşılık verdi.
    Çocuk anlattı,kız dinledi.
    Çocuk güldürdü,kız güldü.
    Çocuk sevindirdi,kız sevindi.
    Çocuk üzüldü,kız üzüldü.
    Çocuk yanaştı,kız yakınlaştı.
    Çocuk hoşlandı,kız hoşlandı.
    Çocuk sözler verdi,kız inandı.
    Çocuk düşler yarattı,kız içinde yaşadı.
    Çocuk sevdiğini söyledi,kız sevdiğini söyledi.
    Çocuk üzmeyecekti,kız üzüldü.
    Çocuk çok sevdiğini söyledi,kız çok sevdi.
    Çocuk gelecekti,kız bekledi.
    Çocuk sabırsızdı,kız sabretti.
    Çocuk deliler gibi sevdiğini söyledi,kız deliler gibi sevdi.
    Çocuk geldi,kız gördü.
    Çocuk uzaklaştı,kız yakındı.
    Çocuk hiç bırakmayacaktı,kız yalnız kaldı.
    Çocuk ağlattı,kız ağladı.
    Çocuk söyledi,kız bitirdi.
    Çocuk gitti,kız bitti.
    Çocuk kalp kanattı,kızın kalbi kanadı.
    Çocuk satırları sildi,kız sayfayı kopardı.
    Çocuk yalandı,kız gerçek...

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    27.04.2007 - 17:57

    İNANDIM ÖLECEĞİME


    Çıkıp geliyor hayalin beni saran geceden.
    Denize karıştırıyor inatçı yakınışını ırmak.

    Terk edilmiş, gün batımındaki rıhtımlar gibi.
    Ayrılık saati bu, ey terk edilmiş!

    Yağıyor yüreğime soğuk taç yaprakları.
    Ey yıkıntı uçurumu, vahşi mağarası kaza geçirenlerin.

    Sende toplanır savaşlar ve uçuşlar.
    Yükselir senden şarkı kuşlarının kanatları.

    Bir uzaklık gibi yuttun her şeyi.
    Deniz gibi, zaman gibi sende battı her şey!

    Saldırı ve öpüşün mutlu saatiydi o.
    Deniz feneri gibi parıldayan o esrime saati.

    Uçuş korkusu, kör dalgıç öfkesi,
    çalkantılı esrikliği aşkın, sende battı her şey!

    Kanatlandı, yaralandı ruhum pusun çocukluğunda.
    Kayıp keşif, sende battı her şey!

    Sarıp sarmaladın acıyı, tutunuyorsun arzuya,
    kendinden geçmişsin üzüntüyle, sende battı her şey!

    İttim gölge duvarını geriye,
    arzu ve eylemin ötesine, yürüdüm gittim.

    Ah, ten, benim tenim, sevip yitirdiğim kadın,
    seni çağırıyorum yaslı saatte, sana adıyorum şarkımı.

    İçine aldın sonsuz sevecenliği bir fanus gibi
    ve tuz buz etti seni sonsuz unutuluş.

    Oradaydı adaların kara yalnızlığı,
    orada sevda kadını, sardı kolların beni.

    Susuzluk ve açlık vardı, meyveydin sen.
    Acı ve yıkıntı vardı, mucizeydin sen.

    Ah kadın, bilmem nasıl erittin beni
    ruhumun toprağında, kollarının arasında!

    Ne korkunç ve ne kısa oldu sana olan tutkum!
    Ne zorlu ve ne esrik, ne gergin ve ne aç.

    Öpücükler mezarlığı, sönmedi hâlâ yangını mezarlarının
    yanar hâlâ kuşların gagaladığı verimli dalların.

    Ey ısırılmış ağız, ey öpülmüş organlar,
    ey aç dişler, ey sarmalanan bedenler.

    Ey umut ve çabanın çılgın bağlanışı,
    içinde kaynaşıp umutsuzlandığımız.

    Ve sevecenlik, su ve toz kadar hafif,
    başlar sözcük belli belirsiz dudaklar arasında.

    Yazgımdı bu içinde geçti özlem yolculuğum
    ve orada yıkıldı özlemim, sende battı her şey!

    Ey yıkıntı uçurumu, içine düştü her şey,
    çekmediğin hangi üzüntü kaldı, hangi dalgalar kaldı
    seni yutmayan.

    Yine de seslendin, şarkı söyledin dalgalardan dalgalara.
    Dikilip bir gemici gibi pruvasında geminin.

    Çiçek açarsın şarkılarla hâlâ, hâlâ kırılırsın akıntılarda.
    Ey yıkıntı uçurumu, açık ve acı kuyu.

    Solgun kör dalgıç, derinliklerin bahtsızı,
    kayıp kaşif, sende battı her şey!

    Ayrılık saati bu, hoyrat, bu gibi saat.
    Gecenin tüm zaman çizelgelerine işaretlendiği an.

    Sarar kıyıyı hışırdayan kuşağı denizin.
    Yükselir soğuk yıldızlar, göç eder kara kuşlar.

    Terk edilmiş, günbatımındaki rıhtımlar gibi.
    Titrek bir gölge kaldı ellerimde oynaşan.

    Ah, her şeyden uzak. Her şeyden uzak.

    Ayrılık saati bu. Ey terk edilmiş!

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    27.04.2007 - 17:56

    Aşk aşktır




    SANA BİRGÜN SESLENİRSEM GELME SAKIN
    EZİK ÇAĞRILARIN NE ÖNEMİ VAR
    BİR KEZ GÖLGE DÜŞTÜ YOLLARIMIZA
    ÇEKİP GETİREMEYİZ GÜNEŞİ
    EYLÜL GİRDİ YAŞANTIMIZA...

    ****

    Aşk dibi görünmeyen göl
    Aşk kıpır, kıpır akan dere
    Aşk coştukça coşan çağlayan
    Aşk başını suya soktuğunda yalnızlık

    Aşk ılık bir meltem
    Aşk deniz kıyısında imbat
    Aşk deli gibi fırtına
    Aşk fırtına öncesi sessizlik
    Aşk rüzgarın içine girdiğinde yalnızlık

    Aşk alaca karanlıkta ki gökyüzünde parlayan yıldız
    Aşk gün ağarırken tan yeri
    Aşk gün batımı sessizliği
    Aşk bir uzaklaşıp küçülen, bir yaklaşıp büyüyen dolunay
    Aşk alacakaranlığın içine girdiğinde yalnızlık

    Aşk alev, alev yangın
    Aşk duman, duman kor
    Aşk patlayan yanardağ
    Aşk eriten lav
    Aşk ateşe girdiğinde yalnızlık

    İşte aşk böyle hepsi var hepsi yaşanır sonunda hep yalnız kalınır...

    Söylenecek daha ne vardır...

    İçtiğin kahve gibi böler uykunu
    İçtiğin sigara gibi öksürtür seni
    İçtiğin alkol gibi gevşetir seni
    Ve elinde avucunda ne varsa alır kumar gibi

    Ya vazgeçersin
    Yada yakındır ölümün...
    Aşkın ne adı konur ne de sana yaşattıkları anlatılır...


    Aşk aşktır.......

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    27.04.2007 - 17:55

    Benim adım aşk



    Uykusuz geçen gözü yaşlı gecelerin anlamıyım ben.
    Gökyüzündeki en çok ışık saçan yıldızım
    Ve bir o kadar da yalnızım ben.
    Dudaklardan süzülerek kalbe hitap eden her cümlenin
    En içten en duygusal kelimesiyim ben.
    Bir vücudun diğeriyle temasından açığa çıkan tutkuyum ben.
    Gözlerdeki sevgi dolu bakışlara
    Anlam kazandıran kavramım ben.
    Bazen dürüstlük bazen de iğrenç bir yalanım,
    Bazen mutluluk bazen de ayrılık gözyaşlarıyım,
    Bazen sevinç bazen de kederim ben…
    Benim adım ufuk,
    Benim adım gökyüzü,
    Benim adım deniz,
    Benim adım…
    Benim adım aşk.

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    27.04.2007 - 17:55

    VE BEN HÜZÜNLERİME GERİ DÖNÜYORUM...
    ****************************************************************

    ağlamakta erdemdir....
    susmakta....
    altın olup yanmakta, gümüş olup parlamakta,bakır olup atılmakta, atom olup
    saklanmakta, saz olup çalınmakta, söz olup yalana karışmakta, su olup
    akmakta, bulut olup dağılmakta, güneş olup ağartmakta, gece olup kararmakta,
    kül olup savrulmakta, kelebek olup çiçeğe konmakta, çiçek olup koklanmakta,
    diken olup batmakta ERDEMDİR...
    ya AŞK olup GÖZLERİNE DOĞMAK..................

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    27.04.2007 - 17:54

    Cesaretiniz Varsa

    Yaşama öyle bir bağlanırsınızki aşk en iyi ilacınızdır.
    Mutlusunuzdur ve karşılıklı duygularınızı paylaşıyorsunuzdur.
    Her şey gün geçtikçe daha bir belirginleşmeye başlamıştır.
    Birbiriniz için daha bir vazgeçilmez olmaya başlarsınız.
    Zaman geçtikçe birbirinize yaklaşır birbirinizin düşüncelerini okur hale gelirsiniz.
    Aşk; heyecanının yanına varoluş katmış ve sevgi tohumunu filizlendirmiştir artık.

    Birbirinizin yokluğunda bile ruhen birlikte olduğunuzu hisseder mutlu olursunuz.

    Ve zaman durmaz akıp gitmeye devam eder...

    Ne paradır gözünüzde ne de mevkii
    Yalnızca varlığını hisseder ve yalnızca var olduğunuz için Birbirinizle el elesinizdir.

    Arada bir kırgınlıklar yaşar, hüzünlere boğulursunuz
    Birbirinizin tanımadığı yönleri ile tanışmaya başlarsınız.
    Ve mutluluklarınıza acılarda eklenmeye başlar böylelikle...

    Sonu olmayacağını bilirsiniz yinede vazgeçemezsiniz birbirinizden.
    Karanlıkların kahkahaları yükselmeye başlar, ruhunuz daralmaya...

    Gitmeler başlar ve ayrılık kelimesini kullanmadan ayrılışlar başlar.

    Sonra geri gelmeler;
    Aynı şehirde aynı yollarda yürüdüğünü bilipte görmemek İçinizi yakar ve hiç ayrılmamış gibi kovuşmalar yaşarsınız...

    İlk bakıldığında hiç bir problem yoktur birlikte olmanıza...
    Ama adı açıklanmayan sebebler vardır ve olmayacaktır.
    Bitmesi gerekir bitmelidir...

    Hergeçen gün içinizde ki sevgi büyür, büyüdükçe acılarınız, Ağrılarınız gücünüzü tüketmeye başlar...

    Hiç istemesenizde birbirinize kötü davranmaya başlarsını...
    Yalnızlığınızda davranışlarınıza kızar kendinize öfkelenirsiniz.
    Birinizin pes etmesi gerekir ama bu siz olmamalısınız.
    Yapamazsınız; içinizdeki sevgiye, karşınızdaki gözlere Kıyamazsınız...

    Susmalar başlar;
    Aradında birçok şeyin konuşulduğu ama dile gelmeyen Cümlelerin kurulduğu susmalar...

    Arasıra aptalca cümleler çıkar da; o anda ne anlatmayı Başarırsınız ne de siz anlarsınız...
    Susmak erdemdir dersiniz beklersiniz...

    Ve sessizliğin içinde bedeninizin, dudaklarınızın, ellerinizin
    Çığlıkları yankılanmaya başlar...
    Susmayı başarırsınızda susuzluğu başaramazsınız sarılırsınız...

    Hani yapabilseniz, başarabilseniz başka ele tutmayı
    Hani yapabilseniz, başarabilseniz başka göze bakmayı
    Başka tene karışmayı; ...
    Belkide kopup gideceksiniz birbirinizden....

    Bunuda denemeden bilemezsiniz...
    Tabii denemeye CESARETİNİZ varsa......

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    27.04.2007 - 17:53

    Bir Yangının Ardında Kalanlar

    İLK
    Yangın Yerinden...

    Evet yangın hayatın içinde bir yangın
    Söylenecek ne var şimdi söylesene neden? bu sorudan nefret ediyorum ama neden
    Ben içimde kendimle mutluydum hadi girdin hayatıma da peki neden çaldın hayallerimi
    Neden
    Canımın parçasına sebep oldun neden
    Yaşarken öldürdün neden
    Sen şimdi gerçekten gidiyorsun
    Sen şimdi yok oluyorsun bitiyorsun dimi
    Hadi gittin diyelim hadi her dediğine kabul de neden
    Neden bu kadar sonra gidiyorsun
    Neden içimde şekillenmeden gitmedin de içim olduğunda gidiyorsun neden...
    Zevk duydun mu silahın namlusunu anlıma dayayıp kurşunu sıkarken
    Zevk duydun mu içimi acıtarak adını sökmeye çalışırken
    Ölümü yakıştırdın ya bana ölümü yaşarken yakıştırdın ya
    Ateşin içinde cayır, cayır yanışıma tanık oldun ya
    Zevk duydun dimi
    Zevk duyuyordun dimi
    Gülüyorsun ve yeni bir hayata başlıyorsun
    Bir gün gelecek ve döktüğüm gözyaşları senin kurşun yarana tuz olacak
    Ant olsun

    2
    Yanık İzinden...

    Seni yok etmeye çalışırken yine çıkageldin hırsların bencilliğin ve arzularınla
    Geldin gelmesine de artık benim değilsin ki sevdiğim.
    Öfkemin azaldığını hissediyorum biliyor musun?
    Ve bu hem iyi hem de kötü
    Karşılaşmak istemiyorum seninle
    Bittiğini kabul ediyorum sende et
    Ve git yoluna beni unut.
    Hiç olmamış kabul et hiç yaşanmamış
    Ve de ki bir rüya gördüm. Çölde bir seraptı yaşananlar.
    Ne canımızdan bir parça koptu ne de o parça içimize düştü.
    Bu hiç yaşanmadı diye düşünsen artık ve gitsen benden
    Bunu bütün kalbimle istiyorum.
    Ha diyorsun ki ben seviyorum ve istiyorum.
    O zaman savaş kazan ve gel ben beklemeye razıyım ay yüzlüm...


    3
    Yangın yerinden Yanık İzi...

    Biliyorum bu mektupta nerden çıktı diyeceksin çıktı işte
    Vazgeçmem demiştin olmadı bırakmam demiştin olmadı gitmeyeceğim demiştin olmadı
    Hep yanında olacağım demiştin olmadı yani bana ne vaat ettiysen hiçbiri olmadı
    Söylediğin hiçbir şeyi yapmadın. Tam tersi davrandın
    Aldırmadım olur dedim problem değil dedim içim de ya dedim yeter dedim
    Bana yetti de sana yetmedi neyse BOŞVER artık üzüldüğüm bir tek şey doğmasına izin vermediğim başka hiçbir şeye üzülmüyorum.
    Her gece rüyalarımda sesini duyuyorum ve sende oluyorsun yanında bakıyorsun
    Gözlerimin içine ve gel diyorsunuz beni çağırıyorsunuz
    Yaklaşıyorum, yaklaşıyorum ve tam elinizden tutacakken kayboluyorsunuz.
    Ben iki defa kaybettim ve bir daha yarışa girecek değilim.
    Benim için savaş deseydin savaşırdım yarış deseydin yarışırdım sustun söylemedim
    Sen seçimini yaptın ve gittin sana ne diyebilirim ki kal desem kalacak mıydın ki
    Senin aldığın kararı duyduğumdaki halimi görmediğin iyi oldu düşünsene seni
    Aynı odada uyuduğun kardeşinden başını koyduğun yastığından kıskanan ben
    Senin bir ömür bir başkasıyla geçireceğini çocuklarına anne olacağını ve saçlarını hep okşayan olacağını bilmek beni ne hale getirdiğini bir bilsen
    Delirmek üzereyim bir tanem
    'keşke bu kadar büyük sevdirmeseydin kendini
    Neyin bedelini ödedin bilmiyorum artık sana da kızmıyorum ama biliyorum bu
    Ayrılık bu aşka yakışmadı'
    Hem de hiç....

    4
    Masal Perisine..

    Küçük bir masal perisi düşlüyor yıldızların altında.
    Kumsal ışıl, ışıl yakamoz vurmuş kumlara çok hafif meltem serinliği
    Masal perisi kayalardan birinin üstüne oturmuş ufka dalmış gözleri
    Bir dilek tut demiş gülen gölere bir şiir oku ve aşkı söyle...
    Karşısındaki hayal baka kalmış bu masal perisine
    Nasıl demiş
    Nasıl yapayım istediklerini
    Önce sen iste demiş hayale
    Önce iste ve dilek tut bir şiir oku ve aşkı söyle
    Dileğini tutmuş hayal bir şiir okumuş ama aşkı söyleyememiş aşk yok demiş
    Hayal masal perisinin gözlerine bakarak hüzünlü ve buğulu
    Sus demiş masal perisi sus ve şimdi düş bir gönle tuttuğun dilekle ve okuduğun şiirle
    Düş bir gönle ve gerisini izle aşkı düştüğün gönülden söyleyebilirsin ancak....
    Kendi kendine söylediğin aşkın adı aşk olmaz inan....

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    27.04.2007 - 17:53

    Yapayalnız bir papatyayım ben


    Kar altında soğuktan üşüyen,
    Yapayalnız bir papatyayım ben
    Güneşe hasret bekliyorum
    Yaprağımı hiç dökmeden
    Üzülmüyorum,
    Beni de bir bekleyen var biliyorum
    Bahar gelir, karlar erir
    Ve ben;
    Çığ altından sağ çıkan bir yiğit edasıyla
    Yeni doğan güne dönerim yüzümü
    Sabır ekerim toprağa,
    Umut alırım
    Ve bir sabah;
    Hayallerin renkli şavkı vurur gözlerime
    Yaralarımı sararım
    Kar altında soğuktan üşüyen,
    Yapayalnız bir papatyayım ben
    Bunu da atlatırım! ......

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    27.04.2007 - 17:52

    Eğer Bilseydin? ...

    Dilini susturup gözlerini konuşturdun mu?
    Gözlerini susturup yüreğini ağlattın mı?
    Bedenini hapsedip
    Ruhunu salıverdin mi uçsuz bucaksız yollara
    Hasreti ellerinin arasına alıp
    Parmak arasından kaydığını hissettin mi?
    Kalemi fırlatıp
    Tırnaklarınla duvara yazılar yazdın mı?
    Hapsedilmiş bedenin çaresizlik içinde kıvrandın mı?
    Sessizliğin çığlıklarına dayanamayıp
    Kulaklarını tıkadın mı? peki...

    Hiç resimlerle konuşmayı denedin mi?
    Hani şu bir anlık tebessümlerin donuklaştığı resimlerle
    Her yeni günde aynalara bakıp
    Saçlarının tel tel beyazlaşmasını seyrettin mi?
    Köhne meyhanenin birine gidip
    İçebildiğin kadar içip
    Evinin yollarını kaybedip
    Kaldırımlarda sabahı bekledin mi?

    Yağmur altında dolaşıp
    Karanlık sokağın ıslak kaldırımı, taşı oldun mu?
    Rüzgarın uğultusuna kapılıp
    Yangıları körükledin mi
    Yangınları körüklerken yandığın oldu mu? peki...

    Peki ya suskunum....
    Sorduğun her soruya cevap ararken
    Soruların içinde kaybolduğun oldu mu?
    Suskunluğunu bozman gereken bir anın geldiğine
    İnandığın bir zamanın yok mu?
    Çılgına dönmek ne demek bilir misin?
    Hııııhhh....
    Aslında boşuna sarf ediyorum kelimeleri
    Eğer bilseydin
    Beni bu cevapsız sorularla bırakıp gitmek ister miydin hiç...

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    27.04.2007 - 17:52

    Sana Senle Sensiz Sohbetlerde-2

    -1-
    Dalıp gitmek gece bakışlarının içine
    Maviliğinle yıkanmak
    Yoğrulmak gözyaşlarınla
    ..... Sessizce..........................11/10/2005


    -2-
    Şu sessizlik
    İçerimdeki serinlik
    Ve avuçlarımda alev
    Ruhum yarım
    Umudum ay ışığında saklı yine
    Titriyor bedenim
    Yağmura hasret..........................26/10/2005


    -3-
    Günaydın
    Güne gülen yanımla başladım günaydın
    Güne sözümle başladım günaydın
    Güne neşemle başladım günaydın
    Güne rengarenk başladım günaydın
    Güne (yine sensiz) ama seninle başladım günaydın.......02/11/2005

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    27.04.2007 - 17:51

    Güvenmek Zor Artık

    Karışır aklım bakışlarında
    Umutlarım çoğalır dalga dalga
    Nice yangınlar söner Sen sönmedin içimde
    Bir parça düş
    Bir parça saklı kalmış arzular
    Bir damla yaş
    Çatlayan yüreğimi yumuşatmaya
    Kaderin hep çıkmazında
    Lanet okuduğum hayat çarkında
    Boşuna körüklenen kor
    Hep umut hep hayal
    Yan yana geçecek ömür
    Şimdi sana dair hiç bir umut yok yüreğimde Hemde hiç
    Yine de yaşamak güzeldi yarınsız.
    Sevmek karşılıksız
    Güvenmek bilmediğin bilinmeyen masal kahramanlarına
    Polyana yı yaşatmak çıkarsız..
    Yine de yaşamak güzeldi yarınsız..
    Karmaşanın içinde bakarken hayata,
    Şaşı beş olmuş duyguları çözmek
    Asıl altında duran cevheri sevmek
    Eksikliğini duyduğun, yanında olacağını bildiğin,yanında olduğun
    Bir ömür taşıyabileceğin asıl cevheri görmek dalgada, karmaşada
    Yine de yaşamak güzeldi yarınsız.
    İçimdeki cevapsız sorular cevaplarını buldu
    Gönlüm yalan yangınından koruna düştü
    Ayaklarım toprağa kovuştu
    Yine de yaşamak güzeldi yarınsız
    Dile gelen tüm öfkeler
    Dile gelen tüm korkular
    Korkular insanı boğar
    Dumansız baca leyleğe doyar
    Apansız sevda yalana kanar
    Yine de yaşamak güzeldi yarınsız
    Gönül kaçanı kovalar
    Kaçan intikam oyunu oynar
    Gönül son kozunu koyar
    Kaçan yaptığına yanar
    Yine de yaşamak güzeldi yarınsız
    Yarınlar bana da, sana da var
    Beni benim yolum Seni senin yolun
    Davul dengine, Zengin cebine, Fakir yüreğine
    Sevgi, huzur, inanmak
    Korkmadan adım atmak
    Cihana caka satmak
    Savda ya kazık atmak
    Kolay gelir umutlarla oynamak
    Yaralar sarılır
    Seven isteyen ayakta kalır
    Bu canı sonunda veren alır
    Kuluna arkadan bakmak kalır....

Toplam 1039 mesaj bulundu