Meltem Balı Adlı Antoloji.com Üyesinin Hakkın ...

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    16.05.2007 - 12:43

    Seni her öpüşümde başka hissedeceksin
    Dudaklarımdan çıkan soluğumu çekeceksin içine
    Bir müddet tutacaksın o soluğu ciğerlerinde
    Korkmadan nefessiz kalmaktan
    Hücrelerini besleyeceksin benimle aşkım
    Farkında olmadan.

    Sana her sarılışımda farklı ısınacaksın
    Vücudumun sıcaklığını emecek bedenin bedenimden
    Dışarıda yağan kara aldırmayacaksın
    Korkmayacaksın artık içinde esen sert rüzgarlardan
    Tenini ısıtacaksın benimle aşkım
    Farkında olmadan.

    Sana her gelişimde ayrı sevineceksin
    Yaşadığımız her anı kaydedeceksin gözlerinde
    Yalnız geçen baharları hatırlamayacaksın
    Korkmadan düşüncelerden gelen hasret kokularından
    Rüyalara dalacaksın benimle aşkım
    Farkında olmadan.

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    16.05.2007 - 12:41

    SEN OZELSIN

    Kendimi ne zaman ise yaramaz ve aciz hissetsem,

    ayni hisleri hissettigim bir anda, eski bir dostun uzun zaman önce söyledikleri gelir aklima...

    Yüzümü kocaman bir gülümseme sarar..

    Bana: 'Kendini her aciz ve ise yaramaz hissetiginde parmaginin ucuna bak,' demisti...

    O sira o kadar üzgün ve duygularimin içinde o denli kaybolmustum ki,

    kendi sesimi bile taniyamaz bir halde, çok kisik bir ses tonu ile

    'Neden? ' demistim...

    'Çünkü o parmak izlerinden bu yeryüzünde baska hiç kimsede yok,' demis ve eklemisti.

    'Sen özelsin.

    Inanmazsan parmaklarinin ucuna bak.'

    Birden sanki dirilmistim.

    Evet, ben özeldim...

    Herkes aslinda özeldir.

    Ama beni o günden sonra digerlerinden ayiran tek ayirt edici özelligim

    -kendimin özel oldugumun- farkinda olmamdi...

    Hala karamsarliga düstügümde,

    bazen umutsuzluklarla bogustugumda

    o dostumu hatirlar ve parmagimin ucuna,

    yüzümde büyük bir gülümseme ile bakar ve kendi kendime:

    'Sen özelsin. Bunlarin hepsini atlatirsin,' derim.

    Yine ayni dostum bir karar asamasinda oldugum bir gün bana söyle demisti,

    'Önce ne istedigini iyi belirle,' ve eklemisti,

    'Sonra o istedigine ulasmak için ne gerekiyorsa yap! '

    Sonra da elini tam üç kez gözlerimin önünde çirpmis

    ve bana 'Ne oldu simdi? ' diye sormustu.

    Ben de anlamsiz bakislar ile cevap vermistim.

    'Ne oldu? '

    'Üç saniye hayatindan uçtu gitti ve hiç birsey o üç saniyeyi geri getiremez,'

    demisti...

    Ve eklemisti

    'Hayati istediklerine ulasmak için harca, bir gün arkana dönüp baktiginda

    uçup giden o saniyelerin bombos bir ömür haline geldigini görmek istemiyorsan tabii! '

    Farkindasiniz degil mi?

    Hayatlarimiz saniye, dakika, saat dilimlerine bölünmüs, akip gidiyor.

    Ve biz akan bir saliseyi bile

    geri dönüp tekrar yasayamiyoruz.

    Onlari geri getiremiyoruz.

    Aynaya baktigimizda her gün yeni bir beyaz saç telini

    ve yüzümüzde acimasizca akip giden dakikalarin izini,

    birer kirisiklik olarak seyrediyoruz.

    Peki biz hayattan ne bekliyoruz?

    Beklentilerimiz için varimiz yogumuz ile için savasiyor muyuz,

    zaman denen acimasiz düsmanla?

    Oysa parmaklarinizin ucuna bakin bir kez.

    Sonra da parmaklarinizi üç kez siklatin.

    Orada gördügünüz parmak izleri sizden baska kimsede yok

    ve parmaklarinizin ucundan çikan o ses

    hayatinizin bombos geçmis üç saniyesi oldu, geçti gitti iste...

    Siz özelsiniz, siz yeryüzünde teksiniz...

    O zaman hayattan beklediklerimiz de bize layik olmali, özel olmali,

    ulasilmasi için savasa deger olmali.

    Zaman denen canavar galip gelmeden,

    biz hayattan beklentilerimize ulasmaliyiz ki,

    Geçip giden zamana ragmen,

    geriye dönüp baktigimizda kucak dolusu mutluluk ve beklentilere ulasmanin hazzi ile

    zaman zaman yüzümüzde kocaman bir gülümse ile nanik yapabilelim...

    Ellerinizi üç kez çirpin,

    hayattan üç saniyeniz silinip gitti iste...

    Bugün özel bir insan olan kendiniz için ne yaptiniz?

    Beklentileriz için bir ugras, savas verdiniz mi?

    Yoksa zamanin sizi yenmesine seyirci mi kaldiniz?

    Mesela özel eski bir dostu aradiniz mi bugün?

    Bu kisa ama çok anlamli hayat derslerini veren dostumu

    kaç zamandir aramadigimi düsündüm tüm bunlari yazarken...

    Yerimden kalktim,

    Internet'ten çiktim ve telefon ile o dostumu aradim.

    Çok mutlu oldu...

    'Ne zamandir sesini duymamistim, hangi dagda kurt öldü? ' dedi.

    Ben de 'Özel birini aramak istedim, aklima sen geldin,' dedim

    ve sonra ekledim:

    'Ve ellerimi üç kez çirptim,

    geçen zamani geri getiremedigimi görünce

    belki de seni arayacak baska bir üç saniyem olmayacak,

    su anda aramazsam deyip,

    yazdigim yaziyi yarida birakip seni aradim,' dedim.

    Çok mutlu oldu.

    Bir dostun mutlulugu ile ben de mutlu oldum.

    Dostumla telefon konusmami bitirip

    klavyenin önüne oturdugumda

    yüzümde kocaman bir gülümseme vardi.

    Özel birini arayip, dakikalari geri getiremeyecegim bir hayat içinde

    istedigim bir seyi yapmanin huzuru ile

    yani mutlu bir yürekle tekrar yazmaya basladim.

    Ve zaman denen sinsi düsmana bir nanik yaptim.

    Acimasizca akip gidiyorsun, ama ben seni hissediyorum

    ve istedigim hiç birseyi ertelemiyorum

    ve istediklerimi elde etmek için hayatla savasiyorum der gibi mutlu idim.

    Siz hala ne duruyorsunuz?

    Kosun telefona, bir dostu arayin.

    Birine e-mail atin. Onu sevdiginizi hissettirin.

    Onun mutlulugu ile mutlu olun.

    Ellerinizi üç kez çirpin ve düsünün

    hayatinizdan üç saniye bos bir sayfa gibi koptu gitti iste.

    Oysa siz özelsiniz

    ve size layik bir hayati hak ediyorsunuz.

    Size layik mutluluklari hak ettiginiz gibi.

    Bana Inanmazsaniz parmaklarinizin ucuna bakin.

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    16.05.2007 - 12:41

    Unutursun

    Bir acı duman tüter
    Konar bir baykuş öter
    Kalp susar nefes biter
    Gün gelir unutursun

    Sanma pınarlar kurur
    Her şey yerinde durur
    Gidenler unutulur
    Gün gelir unutursun

    Geceler kalır yarım
    Buz tutar duygularım
    Kıvırcık saçlı karım
    Gün gelir unutursun

    Ne dal ne filiz kalır
    Ne yollarda iz kalır
    Kalemim bensiz kalır
    Gün gelir unutursun

    Yel gibi geçti yıllar
    Saçlarıma yağdı kar
    'Babam' diyen çocuklar
    Gün gelir unutursun

    Han olur hancı olur
    Yürekte sancı olur
    Yıllar yalancı olur
    Gün gelir unutursun

    Güneş batar gün erir
    Haberi kimler verir
    Gelmişti gitti denir
    Gün gelir unutursun

    Saatler tik tik yürür
    Beni peşinden sürür
    Anılar bir bir çürür
    Gün gelir unutursun

    Gene bu çay demlenir
    Bu ekmek gene yenir
    Üç gün gözün nemlenir
    Gün gelir unutursun

    Kurur gözlerde yaşlar
    Değişir arkadaşlar
    Yaşam yeniden başlar
    Gün gelir unutursun

    Geceler kalır yarım
    Buz tutar duygularım
    Kıvırcık saçlı karım
    Gün gelir unutursun

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    16.05.2007 - 12:40

    Ben sana habersiz gelecegim kadinim.
    Rüyalarinda beni görüp, boncuk boncuk terlediginde,
    Kan çanagi gözlerinde, damar damar ben belirecegim.
    Göz yaşlarina karişan uykusuz gecelerin sonunda,
    Yumuşak parmaklarinda derin bir yüzük iziyle,
    Bir akşam, kutup yildizinda parlayacagim.

    Kuruyan dudaklarinda alev,
    Ürperen teninde gizli bir el olacagim,
    Bana hasret yüregine bir yol bulup,
    Göz bebeginden, ayaklarina,
    Damla damla sana akacagim.

    Ben sana habersiz gelecegim kadinim.
    Yillar yili, bakişlarimi ve sesimi arayacaksin,
    Umut denizinde yaşayip bir damla umuda hasret,
    Bagrina anilari basacak ve bekleyeceksin beni...
    Her sonbaharda savrulan kuru yapraklarda,
    Saçlarimi hatirlayip, yaşli gözlerinle kalacaksin.
    Özlemim saracak seni,
    Ve sen kuru dallar gibi yanacaksin.

    Zemherinin sogugunda genzini yakan bir siziyla,
    Yazin, kavuran sicaginda bir bunaltiyla,
    Beni..., hep beni bekleyeceksin...
    ben sana, habersiz gelecegim...

    Gün batarken akşama yakin bir saatte,
    Gözyaşlarini silen parmaklarinin ucunda,
    Yorgun düşen dizlerinde agir bir yük olup,
    Beklemedigin bir yürek atişinda, ben belirecegim.
    Ve ben sana habersiz gelecegim...
    Yillar saçlarini bembeyaz agarttiginda,
    Dökülen dişlerin ve sarkan yüzünde,
    Ateşi sönmüş mat gözlerinde,
    Ecelinden önce ben...
    ben belirecegim...

    Gençligime hançer vurup,
    elsiz, ayaksiz,akilsiz ve sensiz,
    birakip gittigin yerde,
    al kuşagin ve duvaginla,
    taze bir gelin ol, beni bekle.
    Ben sana habersiz gelecegim kadinim.
    Ben sana habersiz gelecegim...

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    16.05.2007 - 12:40

    'gitmişsin benden uzaklara,
    unutur demişsin aklın sırada,
    sevgi bir avuç sumu ki,
    dökünce buhar olsun
    kızgın toprağa.'

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    16.05.2007 - 12:30

    seviyorsun beni, oyle mi?



    seviyorsun beni, oyle mi?
    pismanlik dolu yuregini
    onume mi serdin simdi?
    ben severken nerdeydin?

    kullendi artik atesin
    alistim yokluguna, sensizim
    kac gece cildirasiya isyan edip
    olmek istedim
    soyle, o gunlerde sen nerdeydin?

    git, gelme bana, git
    benden aldiklarin yetmedi mi?
    bosyere sevmisim seni
    simdi sen de seviyorsun, oyle mi?
    ben severken neredeydin?

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    16.05.2007 - 12:26

    SENİ NASILDA SEVMİŞTİM
    Biliyorum, konuşacak bir şeyimiz kalmadı, paylaşacak hiçbir şeyimiz yok ortada. Yine de yüreğimden, gücümün yettiği yere kadar sana sesleniyorum, seninle konuşuyorum. Bugün sana olan kırgınlığımı rafa kaldırdım, sevgimi aldım avuçlarımın arasına, ona sığınıyorum. Cümlelerimi kısalttım, kelimelerim buruk, gülüşlerim istenmeyen evlat dudaklarımda. Bir ihtimal gelişine sığındığımı farkettiysem de, engel olmadım gurursuz ama umutlu ve sabırlı hasretine. Anlık hayaller anlık mutluluklara gebe kalıyor..bugün gönlümü hoş tutmak istiyorum...imkansız olan her rüyaya inanasım geliyor. Bir çocuk gibi, isteklerimi bastıramıyorum. Çalmayan telefonuma elim gidiyor, sana hala bende olduğunu ısrarla yazmaya çalışıyorum. Bende olan seni hiç kırmadım, değiştirmedim ve hep korudum desem de, sendeki benin nasıl olduğunu, gülüp gülmediğini, anlamsız bir sıkıntıyla merak ediyorum. Içimdeki güzelliğine inanıp inanmamanı artık umursamıyorum..!

    Bulutlar yağmurunu toprakla öpüştürebilseydi bugün, bana o verdiğin ama tutmadığın sözünü sahiplenerek, dans edebilirdim ıslaklığıma aldırmadan. Ki aslında ıslanan sadece yüreğim olurdu, bedenim değil...Üşüyorum, bu üşüme yalnızlığımdan geliyor ve sarıyor her tarafımı. Tutunabileceğim hiçbir güzellik yok, hatırlamaktan usanmayacağım anılarım dışında. Isınabilmek için onlara sarılıyorum. Anlamsız ve cevapsız sorular hınzırca sırıtıyor, ben görmemeye çalışıyorum.

    Düşler uzak gibi görünüyordu ama yakındı. Belki de görmeyi istemek gerekiyordu. Gözlerini aç desem kapatacaksın ama kapatma gözlerini..! Biliyorum levrekler derinlerde ve dalgalı denizlerde yaşar. Levrekler uzak bir düş gibi zor yakalanır. Ama sen becerirsin düşleri yakalamayı, derinlere dalmayı, uzaklara kavuşmayı..Sahi, becerebilir misin..?

    Kendime bir demet papatya aldım ama bakmadım falıma. Gözlerimi gelişlere verdim, gözlerimdeki hüzün bile seni özlemiş, kafayı bulunca itiraf etti sonunda. Düşüncelerim gururlu, hayallerim ve sevdam değil. Gelseydin; kendimi unutup sana akacaktım, susturacaktım içindeki isyanı, kavgaların ortasında bir güneş gibi doğup ısıtacaktım yüreğini, sevinçten ağlayacaktım bu defa, mutluyken hemen sarhoş oluşum gibi, dokunacaktım, kusacaktım birikmişliğimi, hasretimi ama gelmedin, gelmezdin, gelmeye hiç de niyetin yoktu aslında. Kendimi kandırdığımı anladığımda, ağlıyordum...

    Eskiden kimi şarkıların ne kadar anlamlı olduğunu düşünürken, şimdi ayrılığın ardından çalınan her şarkı umutsuzluğumu ve sevgimi anlatıyormuş gibi geliyor. Sevdiğim ne çok şarkı varmış, bunu senin gidişin gösterdi bana. Her şarkıda sen varsın, her yerde, her gördüğüm insanda, denizde, gecede, uykumda...Nasıl beceriyorsun her yerde olabilmeyi. Bu bir marifetse eğer, niye benim yanımda değilsin ki...?

    Göz yaşlarım asilliğini yitiriyor ve yenik düşüyorum sevdana. Gittin..belki de hiç gelmemiştin, ben geldiğini sandım. Ayak uyduramadım yorgunluğuna. Dudaklarına, düşlerindeki öpüşü konduramadım. Kimi zaman bir çocuk oldum gülüşlerinde şımaran, kimi zaman bir kadın dokunuşlarında kendini bulan. Ama en çok da imkansızın oldum, hırçınlığın, yirmi yaşın, gecikmişliğin...Her gelişimde bir kez daha gönderdiğin oldum. Inanamadığın, yenemediğin, üzerinden atlayamadığın korkuların oldum. Ağladığın, bağırdığın ya da sustuğun isyanın oldum. Aşk pazarında harcadığın mevsimler oldum, sessizce boşalan gözyaşların,birikmişliğin oldum. Son ses dinlediğin bir şarkının nakaratı oldum, dilinin ucuna gelip de söyleyemediğin kelimeler, ister istemez yaşadığın talihsizlikler oldum. Yüreğindeki kadın ben olmak isterken, yüreğine sığınan ve tozlanacak olan bir anı oldum. Hak etmediklerin, artık yeter dediklerin ve herşeyin olmak isterken belki de hiçbir şeyin oldum. Söylesene, ben gerçekte senin neyin oldum...? Sesin hep uzakları çağırıyordu, ben üstüme alındım, sana geldim. Bilseydim, bana ait olmayan bir seslenişi sahiplenir miydim..? Şimdi bir mevsimlik aşk kaldı avuçlarımda. Sadece bir mevsim yaşanan ama bir ömür gibi gelen aşk...Kalbime henüz söylemedim gittiğini. Öğrenirse onun da acı çekmesinden korkuyorum. Seni hala benimle biliyor ve seviyor ama ben kalbime ilk defa yalan söylüyorum.

    Gittin...sevdamın öksüzlüğüne alışabilirim belki ama sesinin uzak yolların sonunda olması acıtıyor içimi. Suskunluğun en büyük silahındı, suskunluğunla vurdun beni. Ben alışkınım kendi yaralarımı kendim sarmaya. Asıl acı olan ve kanatan unutulmak asi. Söylesene, unutulmak kime yakışıyor..? Unutan sen olsan da, sana bile yakışmıyor..Merak etme, üstüne giydirmedim bu duyguyu, unutulmayan olmak sende daha güzel duruyor. Görüyorsun işte, aşka ve sana ihanet etmiyorum ben, ki kırgınlığım aşka.Sen üstüne alındın...Bir sonbahar’da, güneş hala daha ısıtırken bedenimi seni çıkarttı karşıma. Sen “bitti” dediğinde yağmur yağıyordu, aşkın canı sıkıldı, seni aldı...
    _________________
    Gözümde özleyiş, gönlümde acı
    Alnımda sevdanın sıcak teri var.
    Bana benden yakın, benden yabancı
    İçimde dolaşan, gezen biri var...

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    16.05.2007 - 12:21

    Düşeceksin Nisan Yağmurlarıyla

    yenik bir kahraman saymıyorum kendimi
    fırtınalar kopsa da depreşen yüreğimde
    aldırma bana lanet olsun ki ben böyleyim
    ulaşılmazlıklarımın peşinden kaç defa sürüklendim
    reel olarak düşünemediğim anlarımda
    eğildim kader dedim duygularımı bastıramadım

    sevda bende hep yenilenen bir zehir
    ah deli yüreğim ben tanıyorum onu sen bilmezsin
    filizlenir olmadık zamanlarda yazı kış tanımaz
    uzun soluklu olur bazen bazense bir nefeslik
    rakipsiz kahramandır güreşe doymayan
    en sonunda minderde yapayalnız

    sultanların sultanı sevgili sevdam
    aşık oldum acı çektim senin yüzünden
    ferahlattın çok zaman yüreğimi can oldun
    ufkumda güneş gibi doğdun
    rüyalarımı süsledin taptım sana

    eşiğimde ayak sesi vardı kapımı araladım
    sandım ki sen geldin yada hayalin
    açtım sonuna kadar
    fecri dağıttın şafağa durdu cümlem
    uçurtmalar uçurdun çocuk yüreğimde
    eğilip öpüyorum ellerim sana kenetli

    simgemin kısaltılmış haliydi avuç içimde yazılı
    fazlalığı vardı eksiğinden
    umut edipte bir gün filizlenecek diye
    rehin verdim sürüngenlere
    kutsadı tanrı göğe yükseldin
    düşeceksin nisan yağmurlarıyla

    Cemal Karsavran

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    16.05.2007 - 12:21

    Hiç Bir insani unutmak,
    bir insandan vazgeçmek,
    bir insani hayatindan sonsuza kadar çikartmak zorunda kaldin mi hiç?
    Hani ölmüs gibi,
    hani uzatsan da elini tutamayacagini bilmek gibi, her an kapindan
    içeri gülümseyerek girecegini bekleyip ama aslinda hiç gelemeyecegini
    de bilmen gibi.
    Ne zor sey degil mi ölmedigini bilmek,
    ama ölmüs gibi ulasilmaz olmasi artik o insanin sana, ne kadar
    katlanilmaz bir gerçek degil mi sen hala bu kadar sevgili iken?
    Özlemek,
    bu kadar özlemek,
    etini kemigini yakarcasina özlemek...
    çok kötü degil mi?
    Bu kadar özleyip onu görememek,
    ona dokunamamak,
    onu isitememek,
    artik sonunun 'Pi' hali degil mi?
    Biliyorsun degil mi?
    Ne kadar umutsuz bir arayistir o,
    kalabalik caddede geçen binlerce yüze bakmak belki bir kez daha
    görebilmek için o yüzü, belki biraz önce geçti bu kaldirimdan diye
    düsünmek, belki su an arkamda yürüyen insanlarin içinde bir yerde
    demek, belki su an üzerimdedir gözleri diye paranoyalar yasamak ne
    zordur degil mi?

    Ne kadar eritir insani farketmeden.
    Sende biliyorsun degil mi bunlari.?
    Bir sinema koltugunda sende iki kisi gibi oturdun mu hiç?
    Hiç iki kisi gibi zevk aldin mi bir konserden yalniz basina.
    Güzel bir kafe kesfettiginde,
    güzel bir film seyrettiginde,
    güzel bir sarki dinlediginde
    güzellikleri oraninda eksik kaldiklarini hissettin mi paylasamadigin
    için onunla.
    Bir barin kalabaliginda hiç yarim vücudunla sallandin mi ortada?
    Hiç iki kisilik beyninle yarim insan olabildin mi?
    Baktiginda aynana sadece yüzünün bir yarisini gördügün oldu mu hiç?
    Sana hayatindaki en büyük yoksunlugu yasatandan nefret edemedigin
    zamanlar oldu mu hiç?

    Gözünün içine baka baka kolunu bacagini kesen bir insanin yüzüne sevgi
    dolu bir gülümseme ile bakabildigin zamanlar oldu mu hiç?
    Hayatta inandigin bütün degerlerini altüst eden birisine ask siirleri
    yazabildin mi?
    Onu içinde korumanin seni yok etmek oldugu zamanlara feda oldun mu hiç?

    İçinde aglayan çocuga umut sarkilari söyleyemedigin, özlemini,
    susuzlugunu, açligini gideremedigin zamanlar oldu mu hiç?
    Kanayan yarasini gördügün
    ama merhem olamadigin zamanlar.

    Gücünün,

    hani o tanrisal gücünün

    bir çocugun aglamasini susturamayacak kadar oldugunu gördügün zamanlar
    oldu mu hiç?

    Hiiiiiiiç....

    Hiiç...

    hiç...

    bir hiç...

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    16.05.2007 - 12:19

    HİÇ DÜŞÜNMEDEN ŞUAN SANA YAZIYORUM
    İÇİMDEN GELDİĞİ GİBİ

    güne seninle başlamalıyım
    bir sabah uyandığımda güneş yüzüne vururken
    seni görmeli gözlerim yoksa varsın gör olsun
    seyretmeliyim doya doya bir buse kondurmalıyım dudağına
    eğilip seni seviyorum demeliyim kulağına
    yoksa en güzel nağmeleri dahi duymasınlar
    sarılmalyım sıcacıkca sana
    yoksa soğuk topraklar sarsın bedenimi kana kana
    bir ömür doymamalyım senin gibi cana
    saclarını elime dolayım okşayayım
    başına ciceklerden tac takayım
    yoksa ben hayatı ne yapayım..

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    16.05.2007 - 12:19

    Sone


    Eskiden beri alışkınım pencerede
    Suyun ya da ormanın uğultusuna
    Çabucak uyudum böylece
    Yatıp kaldım onun uzun saçlarında

    O acılı geceden çok şey kalmadı aklımda
    Biraz dizinden, azıcık boynundan
    Sabun kokusu siyah saçlarında
    Ve onun için kulaktan duyduklarım

    Yüzü çabuk unutulur demişlerdi
    İnce bir şey olduğundan üstünde
    Yazılmamış boş bir kağıt gibi

    Yüzü pek gülmez demişlerdi
    Çabuk unutulacağını bilir kendisi de
    Anımsamaz kim olduğunu belki, okusa bu şiiri

    (Çev. Turgay Fişekçi)


    Bertolt Brecht

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    16.05.2007 - 12:18

    Her Mayıs Sabahı

    Her mayıs sabahına uyanan gözler
    Kışkırtır içimdeki açlık ordusunu
    Dalga kıranları yıkarak gel git ler
    Denizin türküleriyle düşer yollara

    İçimde kök salan umut başlar yürümeye
    Deniz olur taşar caddeler
    Kıyılara vurur köpek balıkları
    Kaçmak için emeğin sıcak sularından

    Her mayıs sabahı kapımı yoklar dalgalar
    Bir deniz türküsü düşer dilime ki
    Kendi sesime kendim- erir karışırım sulara
    Yusufçuklar kanat çırpar penceremde.

    Ve her mayıs sabahı üç karanfil koklarım
    Salarım sevdamı göklere güvercin kanadında
    Haykırırım öfkemi her solukta çığlık çığlığa
    Her mayıs sabahı-
    Çığlıklara tutunarak yükselir denizlerin adı göklere

    abdullah oral

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    16.05.2007 - 12:16

    Hayat Pınarı

    Kıyıların soluklandığı yamaçlarındayım yaşamın
    İçimde kuş sesleri kanat çırpıyor yarınlara
    Uzak denizler düşlüyorum
    Uçurumlarında mor çiçekler açmış umudun

    İlk hücre seferimdi
    Bir dünya istasyonuna düşüyor yolum
    Başımda ilkyaz güneşi haziranın
    Gözlerinde uçsuz budaksız mavi

    Yamaçlarında soluklanmaktayım dağların
    Dayıyorum hayat pınarına dudaklarımı
    Başlıyorum sömürmeye memelerini annemin.........


    abdullah oral

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    16.05.2007 - 12:14

    Karanlık birormanda ilerliyorum
    kimse yok kendimden başka ve geceden
    oysa kucaklamak istiyorum güneşi
    sevdayla açılıyor kollarım
    sen yoksun

    Bir karabasandı yaşadığımız
    yalnız biz vardık bir de sevgimiz
    şimdi yolkarla dolu ömrümüz
    tatsız kalmış türkülerimiz
    sen yoksun

    Issız dağın ateşiyle sevişirken kurt ulumaları
    ayışığı damlıyordu yeşilliklere
    üşümüş ellerim
    anılar diken diken
    sen yoksun

    Ne zamandır düşlerime direr sarışın bir çocuk
    uyanır ve bir resme dalar gözlerim
    bir elimde tutmuşum yakasından sevdanın
    bir yandan yüreğimi sarsar ayrılıklar

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    16.05.2007 - 12:13

    AŞKA ÇAĞRI
    Beni bırakıyorsun kendi yoluna gidiyorsun
    Ardından yas tutuyorum, kara yazı yazıyorum
    Bir türkü gibi gelip yüreğime yerleşiyorsun
    Ardın sıra yıllar geçiyor, dört nala baharlar
    El değmedik çiçekler yavaştan bir bir soluyorlar
    Bir yerlerden çıkıp çıkıp yağmur geceleri geliyor
    Altın sarısı yaprakların ucundan güz
    Ölümsüz nisan ayları yeryüzünü öpüyor.

    Durmaya vaktimiz yok. Hepinizi çağırıyorum
    Ancak bugün varız bunu bilesiniz
    Yüreklerimiz yarılmadan, burkulmamışken daha
    Hepinize gelin diyorum. Hepinizi çağırıyorum.
    Rabindranath Tagore

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    16.05.2007 - 12:11

    ANLAR
    Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya,
    İkincisinde, daha çok hata yapardım.
    Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım.
    Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar,
    Çok az şeyi
    Ciddiyetle yapardım.
    Temizlik sorun bile olmazdı asla.
    Daha çok riske girerdim.
    Seyahat ederdim daha fazla.
    Daha çok güneş doğuşu izler,
    Daha çok dağa tırmanır, daha çok nehirde yüzerdim.
    Görmediğim bir çok yere giderdim.
    Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye.
    Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.
    Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım ben.
    Yeniden başlayabilseydim eğer, yalnız mutlu anlarım olurdu.
    Farkında mısınız bilmem. Yaşam budur zaten.
    Anlar, sadece anlar. Siz de anı yaşayın.
    Hiçbir yere yanında termometre, su, şemsiye ve paraşüt almadan,
    Gitmeyen insanlardandım ben.
    Yeniden başlayabilseydim eğer, hiçbir şey taşımazdım.
    Eğer yeniden başlayabilseydim,
    İlkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım.
    Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.
    Bilinmeyen yollar keşfeder, güneşin tadına varır,
    Çocuklarla oynardım, bir şansım olsaydı eğer.
    Ama işte 85'indeyim ve biliyorum...
    ÖLÜYORUM...
    Jorge Luis Borges

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    16.05.2007 - 12:11

    BAKIŞLARIN
    Bir bakışın kudreti bin lisanda yoktur
    Bir bakış bazen şifa bazen zehirli oktur...

    Bir bakış bir aşığa neler neler anlatır
    Bir bakış bir aşığı saatlerce ağlatır.

    Bir bakış bir aşığı aşkından emin eder
    Sevişenler daima gözlerle yemin eder...

    Victor Hugo

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    16.05.2007 - 12:10

    SENSİZ GECE
    Dudaklarımda bir burukluk, bir yanma
    Yüreğimde gam var bu gece,
    Elim boş,
    Yanım boş,
    Bense yine sarhoş.
    Mutluluktan değil,acıdandır bu gece.
    Yalnız götürüyorum dudağıma kadehi,
    Karşımda bir boşluk var bu gece,
    Yanağımda yaş,
    Gözümde yaş,
    Avuçlarım ellerinde değil.
    Sen yoksun ya, ben ben değilim, bu gece.
    Yolanda Prelorenzo de Marinis

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    16.05.2007 - 12:09

    SONE
    Benzetebilir miyim bir yaz gününe seni?
    Sen daha sevimlisin, daha sakinsin ondan.
    Sert rüzgarlar Mayısın narin çiçeklerini.
    Hırpalar; Yaz ise pek çabuk geçer...Durmadan!

    Bazen, kızgın olarak,parlar gözü semanın...
    Bir karartıyla sık sık söner altın bakışı;
    Her güzel, güzelliğini kaybeder: Tabiatın-
    Sebep olur da bazen bu kararsız akışı!

    Fakat senin ebedi yazın hiç sönmeyecek,
    Dönmeyecek sendeki güzellik bir yalana.
    Ölüm sana yaklaştı diye, öğünmeyecek:

    Sen eşitken ebedi mısralarla zamana
    Yaşadıkça insanlar, görebildikçe gözler,
    Seni yaşatmak için yaşayacak bu sözler

    William Shakespeare

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    16.05.2007 - 12:08

    GÜLLERE HARCADIM BÜTÜN PARAMI

    Güllere harcadım bütün paramı, yolumu yitirdim mavide.
    Göremezsem seni yarın, öldüm demektir;
    Solgun Mart göğü altında denizin açıklarında yatan bir ölü,

    oyma süsünden ayrılıp, onun görüntüsünü
    pencerelerinde bırakıp gitmiş bir hayalet gemi gibi,
    bir elinde bir gül, öbür eliyse açık ve öne uzanmış

    Henrik NORDBRANDT

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    16.05.2007 - 12:07

    gellllllll
    kaç yıldır hep yollarını gözledim beni çok bekletme gayrı gel artık ah bir bilsen seni ne çok özledim özletme kendini fazla gel artık gelse ayakların bu yana biraz kaçar iliĝ ime işlemiş ayaz başka mevsim olmaz mutlaka bu yaz iki elin kanda da olsa gel artık ellerim paslanmış tutmadıĝ ından türkü sızmaz mühürlü dudaĝ ımdan sana aşıkmışım daha doĝ madan kaldıramam bu hasreti gel artık kuşlar yuva yaptı yine dallara aşıklar yerleşti yeşil parklara şeffaflık gelirmiş karakollara bir sen ıraklarda kaldın, gel artık bütün resimlerin mahzun çıkardı senden bana solgun resimler kaldı zaman hain çıktı çok şey kopardı gel de ben güleyim, sende gül artık daĝ lar duruyor bak, gökler yerinde martılar uçuyor kent sahilinde bir ben yaşarım senin derdinde gel de, bu kor ayrılıĝ ı sil artık bilirim gelirsin, koymazsın darda yaşatmazsın öyle elemde, zorda gitmem bir yerlere, beklerim burda gelmezsen alır felaket, sel artık

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    16.05.2007 - 12:07

    merhaba sevgiye inanan yürek sevgi öyle bir yüce duygudurki kime göstersen kimden görsen mutlu olursun sevgi öyle güzel bir duygudurki sevgi dolu yürek kötülük yapmaz sevgi dolu yürek insanlığa ve insanlara daha güzel ve daha merhametli bakar sevgiyle büyyen çocuklar kendi evlatlarınıda sevgiden mahrum etmezler bir çiçeği sevsen çiçek yeniden fizlizlenir bir karıncayı sevsen daha çok çalışır çabalar zaten yaradılışımızın özü sevgi değilmidir tabi birde sevgiden oluşan dostluklarda vardır yalansız riyasız dürüst ve samimi dostluklar bazen nette gelişir bazen ummadığın bir yerde dostluklar ama dostluklarda menfaat yoksa sevgi ve dürstlük samimiyet varsa o zaman hakiki dostluk oluşmuş demektir ne dersin bu kadar temiz ve leziz sevgiyi neden bir birimizle paylaşmayalım neden dostluk kurmayalım aramızda dostluğun tarifine uygun sevgi dolu dürüst bir dostluğa varmısınız benimle ve samimiyseniz azimli kararlıysan bu konuda mesajlarınız bekliyorum hadi kuralım dostluk köprüsünü sevgi nehrinin üstüne beklerim mesajını

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    16.05.2007 - 12:04

    CEYLANLARIN AŞK TÜRKÜSÜ
    Yeni bir tutkuyu kaldırmaz o
    Yeni bir aşk öldürür ceylanı
    O sevdi mi çocuklar gibi sever
    Sen olsan ateşe verirsin tarlanı
    Çiçeklerini yerle bir edersin
    O bir duvar dibinde yatar sesizce
    Düş gibi görür inen akşamı
    Kelebekler yanaklarından öper
    O sevdi mi rüzgar gibi sever
    Sen olsan yere çalarsın şapkanı
    Yeni bir tutkuyu kaldıramaz o
    Yazık olur küçücük saçlarına
    Doyamadan gider derenin
    Işık beyazı çakıl taşlarına
    O sevdi mi yüreği bakakalır
    Sen olsan yeniler giyip gezersin
    Belki bir günde harcarsın paranı
    O yemeden içmeden kesilir
    Sevdiğini bir üzse bin üzülür
    Sen olsan üzersin sevdiğini
    O günde binkere ipe çekilir

  • Meltem Balı
    Meltem Balı

    16.05.2007 - 12:03

    Ilık Rüzgar

    ılık rüzgar senden bir ricam var
    git fısılda kulağına
    ama ürkütmeden
    sakin bir şekilde fısılda
    hep onu düşündüğümü
    ve hep onu düşüneceğimi
    ama unutma ılık rüzgar
    eğer beni unutmuş
    çok mesutsa
    sakın beni ona hatırlatıpta
    güzel mutluluğunu yıkma
    olurmu ılık rüzgar
    ılık rüzgar git kulağına
    şöyle fısılda
    güzel kız
    seni seven genç
    sanmaki şu anda çok mutlu
    hep senin özleminle
    kendini kaybetmiş seni arıyor
    güzel kız
    bir gün onu bulmak istersen
    sanmaki bıraktığın yerde
    o sadece ılık bir rüzgara kapılmış
    senin göremeyeceğin
    her yerde
    olurmu ılık rüzgar
    bu sözlerimi fısılda
    o güzel kıza
    onu çok sevdiğimi
    her zamanda seveceğimi ılık rüzgar

Toplam 1039 mesaj bulundu