Sevgilim,
Yağmur yağıyor İstanbul’da ve ben yürüyorum, düşlerimin en ıssız koylarında üşüyerek, ruhumun sırılsıklamlılığına aldırmadan… Sanki sonsuzluğu kucaklayacak ve ölümsüzlüğü yakalayacakmışım da ab-ı hayat iksirini çalacakmışım gibi telaşla atıyorum her adımımı.
Gemiler geçiyor Sultanahmet sahillerinden. Salep sıcaklığındaki bakışlarının sıcaklığı ısıtıyor üşüyen umutlarımı ve ben devam ediyorum yürümeye. Dalgaların sesi rüzgârın fısıltısına kavuşurken ufukta gökkuşağı beliriveriyor aniden. Seviniyorum buna çocuklar gibi. Gökkuşağının her rengi umudun rengini alıveriyor da bulutlara uzanıyorum bir sıçrayışta.
Denizin mavisi, gökyüzünün mavisine kavuşmak istiyor yitik zamanlardan öç alırcasına. Güneş göz kırpıyor bana müşfik dost ışıklarını her yana cömertçe saçarak… Aydınlatıyor ruhumu, sonsuz sevgisiyle içimi ısıtarak. Isınıyorum ve hayata gülümsüyorum senin özleminle. Senin özlemin hayata bağlıyor sevgi ipliğiyle. Seni seviyorum.
..
Size...
Hüseyin Cihan
19.11.2008 - 21:46karanlık mahzenlerde yüzyıllardır kilitli kalmış gibiyim
akşamın yalnızlığında volta atıyor
uçurumun kıyısındaki umutlarım
düşmemek için hazin sona
tutunuyor kuşku denen şeytan yılana
umutlarım şüpheyle mayalanıyor
yoğruluyor mutsuzluk hamuruyla
melankolik bir şeyler pişiyor hasta dimağımd ...
Toplam 1 mesaj bulundu