Tanıtım yazısı henüz yok...
-
gavsi sani
21.07.2005 - 22:08gavsi sani'nin kim oldugu bizce malum insaAllah..ama gavsin ne demek oldugunu bilmeyenler icin Fethullah Gulen'den bir aciklama..
***
Hz. Muhammed (sav) dar-ı bekâya irtihal edince, onu bu dünyada temsil eden de Allah ile irtibatları kavi büyük insanlardır. Onlar, mazhariyetleri ve misyonlarıyla, bir bakıma yeryüzünde âdetâ Kâbe konumundadırlar. Ehl-i tahkikin beyanına göre, bazen onlar Kâbe’nin etrafında, bazen de Kâbe onların etrafında döner. İşte böylesi kişilere Allah’ın matmah-ı nazarı anlamında “Kutub” adı verilir. Bu kişiler bulundukları mekânda, her zaman mevcudiyetlerini hissettiren, şeytanların uykularını kaçıran, bir kısım insanların vehimlerini izale eden, toprağın kuvve-i inbatiyesi gibi kudsi bir güce sahiptirler. Yine bunlar, hep tazarru ve naz u niyaz makamında bulunmaktadırlar. Allah böylelerinin bakışları ile kâinata bakar, merhamet veya gadap eder.
Kutub makamının bir adım ötesinde “gavsiyet” makamı yer alır. Bu makamı ihraz edenlerin en büyük özelliği, tasarruflarının öldükten sonra da devam etmesidir. Her gavs bir kutuptur, fakat her kutub bir gavs değildir. Öyleleri de vardır ki, bu her iki makamı bünyesinde cemetme bahtiyarlığına ermiştir. Zannediyorum “kutbu’l-irşad” işte bu iki makamı birden ihraz etmiş ve halkı irşada me’zun insanlara verilen isim olsa gerek..Bu açıdan kutbu’l-irşada; hakikat-ı Ahmediyeyi tamamıyla temsil eden, dolayısıyla da hakikat-ı Muhammediye’ye namzet olan insan nazarıyla da bakılabilir. O, bütün insanlığın iç âlemi itibarıyla, yani kalbi, ruhu, vicdanı, hissi ve letaif-i maneviyesiyle mercii sayılan bir “menhel-i azbi’l-mevrûd; cennet kevserleri ölçüsünde tatlı su kaynağıdır.” Ve insanlığı sahil-i selamete çıkaracak bir rahmet ve ışıktır. Bu yönüyle ona, yeryüzünde tevhid güneşi denir. Herkes kendi istidadı veya elindeki kovasının büyüklüğü/küçüklüğü ölçüsünde ondan istifade edebilir. Öyleyse kutbu’l-irşad, misyonu, konumu ve zâtı itibarıyla diğer velilerden en az üç kademe daha ileridedir.
Başkalarının onları tanımasına veya sair velilerden ayırt etmesine yardımcı olacak belirgin özellikleri yoktur. “İnsanlar arasında, insanlardan bir insan olarak bulunurlar.” Ne var ki, hassas ruhlar, liyakatli kişiler bunları hemen sezer ve âdetâ bir mıknatısa kapılmış gibi, onların cazibelerine kapılıverirler. Bu özellikleri itibarıyla de onlar, etraflarına sürekli nur neşrederler. Hakkı aramak için yollara dökülenler de bunların cazibe-i kudsiyesi içine girer ve o dairede bütün bütün erir giderler.
Bütün bu değerlendirmeler nazara alındığında; bu kudsî me’hazlara sırt dönmekten daha öte bir talihsizlik olamaz denilebilir. Bana göre, bu kaynaklara müracaat etmeden yollara dökülenler, niyetleri ne kadar da samimi olursa olsun, çöllerde tek başlarına, rehbersiz yolculuk yapan insanlar gibidirler. Hatta bu kişilerin şahsî ibadet ve taatleri ne kadar çok da olsa, bu feyiz kaynaklarından yararlanmadıkları için, ileride dünyevî başka câzibe noktalarının câzibelerinden kurtulamayıp, yollarda kalabilirler. Hatta ibadet ü taatı bu denli çok olmayanlar, yüzleri bu ışık kaynaklarına dönük oldukları için, kayma ihtimalleri onlara göre daha azdır.
Ayrıca, bu tür insanların daire-i kudsiyeleri içinde bulunma, onlar gibi olma noktasında insana aşk, şevk ve ümit verir. Zira bunlar ideal insan olup, her Müslümanın hedefi olabilecek makamlarda bulunmaktadırlar. Bir diğer ifadeyle bunlar, bizim gibi sıradan insanlar için birer gaye-i hayaldirler. Zaten bu dünyada gaye-i hayali olmayan kişilerin, dört ayaklı behaimden farkı da yoktur. “İki günü müsavi olan, aldanmıştır” beyan-ı Nebevisi, herhalde bu hakikata işaret etmektedir.
Hasılı, kutbu’l-irşad, kâinatın mânâ, mahiyet ve muhtevasını anlatan, yeryüzünde Cenâb-ı Hakk’ın matmah-ı nazarı, kutb ve gavs makamının sahibi bir hakikat eridir.
-
adıyaman / menzil köyü
21.02.2005 - 01:50(Çölde yalnız kalan kimse, bir ey kaybederse, 'Ey Allahın kulları, bana yardım edin' desin! Çünkü Allahü teâlânın sizin göremediginiz kulları vardır.) [Taberânî]
hadis yani..
kuldan yardim istemek bahsindeki karmasanin giderilmesi icin yazdim.Allahin veli kulu Allahin izniyle bilinen fizik kurallarini alt ust edebilir goruldugu uzere :)
yani kalbinizi ferah tutun..gercekten samimi bir niyetle islam dini uzereyseniz Allah size sevdiklerinin sevgisini verir.
yok niyetiniz halis degilse o zaman soylenecek soz yok..yine de Allah cumlemizi hayirla islah etsin.Allah dostlari kalbi Allahtan gayrisindan temizlemek icin ugrasirlar..onlara verilmis manevi yetkileri de kimse hafife almasin,hadislerle de desteklenmistir bu yetkiler.
Süphesiz, her derede, âdemoglunun kalbinden bir parça bulunur (yani kalp her seye karsi bir ilgi duyar) . Öyleyse kimin kalbi bütün parçalara ilgi duyarsa, Allah onun hangi vadide helak olacagina hiç aldirmaz. Kim de Allah'a tevekkül ederse, kalbinin her seye (ilgi kurarak dalmasini önlemek için) Allah ona yeter. (Hadis)
-
adıyaman / menzil köyü
11.02.2005 - 23:15dusunuyorum da..bu kadar yillik donemde neler gecmis elime,neler kaybetmisim..kendi kisisel zaaflarim disinda Kurana ve sunnete olan talebim artmis.Allah sevgim,Rasulullah sevgim artmis..Onlari tanima,onlarin sevgisini elde etme istegim artmis..
Hz.Peygamber bize ana babamizdan sevgili olmadikca gercekten iman etmis sayilmiyoruz..ben ana babadan daha cok sevmeyi bu yolda ogrendim.buyukler bi basamaktir..universiteye gidene kadar ozel dersler alirsin,dersaneye gidersin..hocan senin nerde takildigini bilir..onun amaci seninle universiteye girmek degildir.seni o kivama getirir ve aradan cekilir..bu Allah dostlari da Kuran ve sunnet kaynakli manevi sistemleriyle senin islahina calisirlar..bunun icin her an ayni ortamda olmak zorunda da degilsin,surekli evine de gelmezler..irtibat manevidir..tutan el,goren goz kutsi hadisini yukarida yazmistim nasil olsa..bunu ancak duru akil sahipleri anlar,sebeplerin Musebbibini tanimayanlar anlamaz.avusturalya yerlileri bile hic konusmadan telepati diyebilecegimiz yolla anlasirlamis..bize ne oluyor ki Allahin kullarina verdigi nimeti inkara kalkisiyoruz,hafife aliyoruz.
onlarin tavsiye ettikleri zikirler vardir..bu zikir halkalari hz.peygamberce ovulmustur.
Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem bir gün dola?yrken ashabtan birkaç ki?iye rastlady ve onlara ?öyle dedi:
-Cennet bahçelerine rastlady?ynyzda orada oturun,oradaki nimetlerden faydalanyn.
Dediler ki:
-Ya Rasulallah,cennet bahçeleri nedir?
Rasulullah aleyhissalatu vesselam ?öyle buyurdu:
-Zikir halkalary cennet bahçeleridir.Allah'yn meleklerinden olu?an birlikler vardyr.Onlar yeryüzündeki zikir meclislerine konar,oralarda otururlar.
O halde meleklerle donatylmy? bu cennet bahçelerine siz de dahil olun.Yine ashabtan bir toplulu?a hitaben Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ?öyle dedi:
-Allah kyyamet günü birtakym insanlary yüzleri nurlu olarak inciden minberler üzerinde diriltecek,halk onlara imrenecek.Halbuki bu kimseler
ne peygamber ne de ?ehittirler.
Ashabtan birisi sordu:
-Ya Rasulullah,peki onlaryn özellikleri nelerdir? Vasyflaryny söyle ki kendilerini tanyyalym.
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
-Onlar de?i?ik kabilelerden,muhtelif beldelerden olduklary halde birbirlerini Allah için seven ve Allah'y anmak üzere biraraya gelen kimselerdir.yukaridaki hadisler menzildeki ortama guzel bir ornek degil midir? ?
hani bir hadisi serif var ya..benim bildiklerimi bilseniz az guler cok aglardiniz diye..yani olay kuru kuru evet namazimi kiliyorum,sunu yapiyorum,ben de biliyorum demekle olmuyo..herhalde amel olarak da iman olarak da en iyimiz Hz.Peygamberdir..ama o bile herseyi hassasiyetle yapmasina ragmen korku icinde..ama gunumuzde insanlar o kadar rahat ki..kalbi temiz o yuzden bazi emirlerden muaf..herseyi bilir,yapar olmuslar..ben bu yolda her an umit ve korku icinde olmasini ogrendim.islami hissetmeyi ogrendim.tam hakkiyle ogrenebilmis degilim Allah biliyor ama bir cirpinis icerisindeyiz Allah kabul etsin.
bu durumda kisinin tercih hakki vardir..yoluna kendi basina devam etmek ister,veya cemaate katilir..ki cemaatin faydasi hadisi seriflerde de ovulmustur.
benim amacim birilerini kendi cemaatime katmak degil..keske herkes gelse,tanisa,bilse..ama istegim su ki,Allah dostlarina laf soylenmesin..cunku bunun zarari soyleyenedir.yani olaylari yuzeysel dusunmeyelim,yapilanlar,yasananlar hep Allahin rizasini kazanmak icindir,hep Kuran sunnet cizgisindedir.o yuzden Allahin sevdigi birine laf soylemek Allahin gazabini harekete gecirir..ki bu hicbirimizin istedigi bisey degildir..o yuzden lutfen konusulanlara dikkat.Allah bizi dogru yoldan ayirmasin,sevdiklerini sevdirsin,sevmediklerini sevdirmesin ve uzak etsin onlardan.sevdigi amelleri de severek yapmak Onu razi etmek nasip etsin..yine sevmedigi amelleri de sevmemek,ve o sevmiyo diye yapmamak nasip etsin.Amin..
Toplam 14 mesaj bulundu
dost
Toplam 1 mesaj bulundu