İsmail Okutan Adlı Antoloji.com Üyesinin Hakk ...

DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN
Yüzünüzden gülücükler eksik olmasın

Rahmet deryasında gönüllerin sevgiye ve dostluğa dönüştüğü Ramazan Bayramınız mübarek olsun.Bütün islam âlemi için hayırlara vesile olsun inşallah.

Şair arkadaşımız Sn. İsmail Okutan
< DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN >
- Ayrıca sizi bu saygın gruplarımızda görmek dileklerimizle esen kalın.
* Antoloji Yetkili Şairleri * Evrensel Sanatçılar * Şarkı Sözü Yazarları *
* Çağdaş Şairler * Antoloji Üyeleri * Özgür Şair-Yazarlar *

DOĞUM GÜNÜNÜZÜ KUTLUYORUM
Yüzünüzden gülücükler eksik olmasın

kardaş kitap yazıyorum.....birinide sana gönderdim yorumla?
İNSAN
İnsan; kendini bilen, dünyayı bilen, önemli işleri yapabilme imkânlarıyla donatılan, yaptığından sorumlu tutulan, bilinç sahibi olan, tercih etme imkânına sahip olan, kandırılmaya ve yanıltılmaya müsait olan, hatasını da telafi etme imkânıyla donatılan, sabırsız, hırçın olabilen, sonsuz iyilik ile sonsuz kötülük arasında gidip gelebilen, yetinmeyi de bilmeyen
Bazen Fare gibi sömürücü, istifçi, aç gözlü olabilen bazen aslan gibi zalim olan bazen de Tilki gibi kendi çıkar ve menfaatlerini her şeyden üstün tutabilendir…
İnsan kendi iç dünyasında bitmez, tükenmez çelişkilerle yaşar. Bilinç ve sorumluluk sahibi olanlar kendisi hakkında bilgi sahibi oldukça çelişkilerini en aza indirirler.
Çelişkileri seçimleri üzerinde önemli rol oynar.
Seçimlerinde ise bazen zor büyüyen, köklü olan, güven veren ‘ÇINAR’ yerine, yaz-kış daima yeşil kalan, zamana meydan okuyan ‘ÇAM’ olmuş; bazen Bülbülün varlık gayesi olan etrafına her daim güzel kokular veren ‘GÜL’ yerine ihtişamı, yapaylığı temsil eden ’LALE’ olmuş; bazen doğallığı, faydayı, sadeliği, berraklığı olan ‘SU’ yerine, olduğundan farklı gösterme gayretinde olan, baktıkça ‘Ben’’dedir ten ‘AYNA’ olmuş; bazen de ‘Toprak ile Beton’ ‘arasında gidip gelen olmuştur.
İnsan kendisi hakkında bilgi ve şuur sahibi olmadıkça, kendisini dünyanın merkezinde sayar yalnızca ‘‘Ben’’der. Meydana getirdiği; bilim, sanat, teknoloji, kültür, adalet, tarihi de hep bu eksen üzerinde oluşturur.
Tekniğin; gücü, kuvveti, Bilimin; kara düzeni, karmaşıklığı, hezeyanları, Sanatın da ihtişamı, görselliği ‘’Ben’’ in dışında kalanlara bu kelimeleri tılsımlı, sihirli kelimelermiş gibi söyleyerek asıl amacı olan hükmetmek, sömürmek daha kolay hale gelmiştir.
Tarih ise toplumların, medeniyetlerin kitap-terazi-demir eksenindeki bir ayağın işleyemeyişi sonucunda yıkıldığına tanıklık ede gelmiştir.
Kültür, ahlak, bilinç, maneviyatı temsil eden Kitapla karşısında medeniyet, otorite, teknik, güç, bilim, maddiyatı temsil eden Demir arasında sürekli çatışmalar olagelmiştir Kitap Demirin boyunduruğu altına girdiğinde yıpranmış, gelişememiştir.
Arada eşitlik, adalet, hak, hukuku temsil eden Terazi hep bu iki kefeyi dengede tutuğu sürece de toplum ve medeniyetler tarihlerinin en güzel dönemlerini yaşamış ve yaşatmışlardır.
Bu dengeden sapan toplumlar ve medeniyetler de yok olmaya mahkûm olmuşlardır.
Selami DEMİR