Hikmet Turan Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Ant ...

  • imam rıza

    26.05.2005 - 10:13

    SEKİZİNCİ İMAM

    İmam Ali b. Musa (a.s) = (Ali Rıza)

    Peygamberimiz Hz.Muhammedin(s.a.v) torunudur.Rıza lakabıyla tanınan Hz. İmam Ali b. Musa (a.s) , yedinci imamın oğludur. (En meşhur rivayete göre) hicretin 148. yılında dünyaya geldi ve 203. yılında da irtihal etti.

    Sekizinci imam, değerli babası vefat ettikten sonra Allah'ın emri ve önceki imamların tanıtmasıyla imamet makamına ulaştı. İmamet süresinin bir kısmını Abbasi halifesi Harun'un zamanında yaşadı. Daha sonra bir müddet, onun oğlu Emin ve bir başka bölümünü oğlu Me'mun'un zamanında geçirdi.

    Me'mun babasından sonra kardeşi Emin'le anlaşamadı ve bu, bir çok kanlı savaşlara yol açtı. Sonunda Emin öldürülerek Me'mun hilafet kürsüsüne oturdu.

    Bu zamana kadar Abbas oğulları halifelerinin siyaseti,seyyidlere karşı baskı ve kanlı bir siyaset izlemekti. Gittikçe de bu baskı fazlalaşıyordu. Bazen Şiiler kıyam edip kanlı savaşlar meydana getiriyorlardı ve bunlar hilafet kuruluşunu zor duruma düşürüyordu.

    Ehl-i Beyt'ten olan İmamlar kıyam edenlerle işbirliği kurup onlara katılmadılarsa da toplumun çoğunluğunu oluşturan Şii halk, imamlara, itaati farz bilip, onları Peygamberin gerçek halifeleri olarak tanıyorlardı. Kisra ve Kayser saraylarını andıran ve bir takım fasit kişiler tarafından yönetilen hilafet idaresini de İslami ve kendi imamlarına yakışır bilmiyorlardı. Bu ortamın devam etmesi hilafet için büyük tehlike sayılıyor ve onu şiddetle tehdit ediyordu.

    Me'mun, önceki halifelerin yetmiş yıllık sorunları çözemediği eski siyasetlerini bırakıp yeni bir siyasetle bu kıyamları yatıştırmayı düşündü. Yeni siyaset, sekizinci imama veliahtlığı vererek tüm zorluklarını halletmeye çalışmasıydı. Çünkü seyitler de hilafette yer alınca artık kıyam etmezlerdi. Diğer taraftan Şiiler kendi imamını da, kirli ve pis bildikleri kişiler tarafından yönetilen hilafet idaresine bulaşmış görseler, onlar hakkında sahip oldukları manevi inançlarını yitirir ve mezhebi kuruluşları parçalanır ve böylelikle hilafet tehlikeden kurtulmuş olurdu.

    Bu maksatlara ulaşıldıktan sonra da, imamı yok etmekte hiçbir sakınca olmazdı. Me'mun bu maksatlarını gerçekleştirebilmek için imamı Medine'den Merv'e getirtti. İmamı huzuruna çağırıp ilk olarak hilafeti, daha sonra veliahtlığını imama önerdi. Hazret mazeret getirerek kabul etmedi. Fakat çeşitli yollara baş vurarak kabul ettirdiler. İmam (a.s) memleket işlerine, atama ve azletme olaylarına karışmamak şartıyla veliahtlığı kabul etti.

    Bu vakıa Hicretin 200. yılında meydana geldi. Fakat çok geçmeden Memun,imama karşı sevgilerin çoğalmasından, milletin hatta kendi ordusundan ve devlet adamlarından bile imama yönelmelerinden bu siyasetin de yanlış olduğunu anladı ve çare aramaya koyuldu. Çareyi imamı zehirleyerek şehit etmekte buldu.

    İmam (a.s) , şehit olduktan sonra İran'ın şimdi Meşhed denilen Tus şehrinde defnedildi.

    Memun, akli ilimlerin Arapça'ya tercüme olmasına çok özen gösteriyordu. İlmi meclisler düzenleyerek çeşitli din ve mezheplere mensup alimlerin tartışmalarını sağlıyordu. Sekizinci İmam da bu toplantılara katılarak çeşitli din ve mezhep alimleriyle tartışıyor ve mübahasa ediyordu. Bu tartışmalar,hadis kitaplarında kayıtlıdır.

  • imam musa-i kazım

    26.05.2005 - 10:05

    YEDİNCİ İMAM

    İmam Musa b. Cafer (a.s) = (Musa Kazım)

    Peygamberimiz Hz.Muhammed(S.A.V) in torunudur.Kazım lakabıyla tanınan İmam Musa b. Cafer (a.s) , altıncı imamın oğludur. Hicretin 128. yılında doğdu ve 183. yılında hapiste zehirlenerek şehit edildi. Hazret, babasının şahadetinden sonra Allah'ın emri ve geçmiş imamların vasiyeti üzerine imamet makamına ulaştı.

    Abbasi halifelerinden, Mansur, Hadi, Mehdi ve Harun'un zamanlarında yaşadı. Bu karanlık ve yaşanması zor devirde İmam takiyye ederek yaşıyordu. Harun, hacca giderken Medine'ye uğradığında, onun emriyle İmamı Mescid-ün Nebi'de namaz kıldığı halde yakaladılar. Elini ve ayağını zincirle bağlayarak hapsettiler. Medine'den Basra'ya, Basra'dan Bağdat'a götürdüler ve yıllarca hapisten hapise aktarıldı. Bilahare Bağdat'ta 'Sindi b. Şahik' hapishanesinde zehirle şehit edildi ve Kazimiyye denilen Kureyş mezarlığında defin edildi.

  • imam cafer-i sadık

    26.05.2005 - 10:01

    ALTINCI İMAM

    İmam Cafer b. Muhammed (a.s) =(Cafer Sadık)

    Sadık lakabıyla meşhur olan İmam Cafer b. Muhammed (a.s) , beşinci imamın oğludur. Hicretin 83. yılında dünyaya geldi ve 148. yılında Abbasi halifesi Mansur'un emriyle zehirletilerek şehit edildi.

    Altıncı imamın imameti devrinde, İslam ülkelerinde çeşitli kıyamlar özellikle Ümeyye oğullarının hükümetini yıkma amacıyla düzenlenen kıyamlar, Ümeyye oğullarını hilafetten düşürüp, soylarını kesmekle sonuçlanan kanlı savaşlar ve beşinci imamın yirmi yıl İslam ve Ehl-i Beyt öğretilerini yayması sonucunda meydana gelen ortam, altıncı imama İslami bilgileri yaymak için daha münasip bir zemin hazırladı.

    Altıncı İmam, Ümeyye oğulları hilafetinin son zamanlarına ve Abbas oğulları hilafetinin ilk zamanlarına rastlayan imameti devrinde hazırlanan fırsatları elden kaçırmayıp dini öğretileri geniş alanda yaymaya başladı. Çeşitli akli ve nakli fenlerde bir çok ilmi şahsiyetler eğitti. Bunların başlıcaları şunlardır: Zürare, Muhammed b. Müslim, Mümin-i Tak, Hişam b. Hakem, Eban b. Teğlib, Hişam b. Salim, Hüreyz, Hişam-i Kelbi Nessabe, Cabir b. Hayyan-i Sufi (kimya alimi) hatta Ehl-i Sünnet alimlerinden olan Süfyan-ı Sevri, Hanefi mezhebinin reisi Ebu Hanife, Kadı Sekuni, Gazi Ebu'l Bahteri gibiler onun öğrenciliğini yapmakla övünüyorlardı. (Hazretin eğitim merkezinden dört bin mühaddis ve bilginin mezun olduğu meşhurdur.)

    Beşinci ve altıncı imamdan rivayet edilen hadislerin sayısı Peygamber-i Ekrem'den (s.a.a) ve diğer on imamdan aktarılan hadislerden daha çoktur.

    Ancak İmam Sadık (a.s) imametinin son yıllarında Abbasi halifesi Mansur'un baskılarına maruz kalarak zor günler geçirdi. Ümeyye oğulları tarafından seyitlere yapılmayan zulümler Abbasiler eliyle yapıldı. Onun emriyle Seyitler ve secenleri grup grup yakalanıp, karanlık hapislerde işkencelerle hayatlarına son verildi. Bir kısmının başını kesip bir kısmını diri diri toprağa gömdürdü. Bazılarını binaların temeline yahut duvarların arasında bırakarak saraylar yaptırdı.

    Mansur, altıncı imamın Medine'de yakalanmasını emretti. (Daha önce Abbasi halifesi Seffah'ın emriyle de yakalanıp Irak'a götürülmüştü. Ondan daha önce beşinci imamla birlikte Dimeşk'e götürülmüştü) .

    Bir süre imamı göz altında sakladılar. Defalarca onu öldürmek istediler ve ihanetler ettiler. Bilahare Medine'ye dönüş iznini verdiler. İmam Medine'ye döndü. Denilebilir ki geri kalan ömrünü takiyye ve inzivada geçirdi. Sonunda Mansur'un emriyle zehirlenip şehit edildi.

    Mansur, imamın şahadet haberini alınca Medine'deki valisine mektup yazıp 'Başsağlığı dilemek amacıyla İmamın evine git, vasiyetnamesini oku, vasi olarak tanıttığı kimsenin mecliste başını vur' emrini verdi. Elbette Mansur bu oyunla imamet meselesine son vermeği ve Şia adını kökten silmeği amaçlıyordu. Fakat Medine valisi vasiyeti okuyunca Halifenin planının tam tersine beş kişinin vasi tayin edildiğini gördü. Bunlar, Halifenin kendisi, Medine valisi, büyük oğlu Abdullah Efteh, küçük oğlu Musa ve Hamide idiler. Böylece Halifenin planı suya düşmüş oldu.

  • imam muhammed bakır

    26.05.2005 - 09:56

    BEŞİNCİ İMAM

    İmam Muhammed b. Ali (a.s) =(Muhammed Bakır)

    İmam Muhammed b. Ali (a.s) , lakabı Bakır'dır. Bakır, Peygamber-i Ekrem (s.a.a) tarafından kendisine verilen lakaptı ve ilimleri yarıp açan anlamına gelir.

    O hazret dördüncü imamın oğludur. Hicretin 57. yılında dünyaya gelmiştir. Kerbela vakıasında bulunduğunda dört yaşındaydı. Babasından sonra Allah'ın emri ve geçen imamların vasiyeti üzerine imamet makamına ulaştı. 104. ya da 107. yılında (rivayetlere göre Emevi halifesi Hişam'ın kardeşi oğlu İbrahim b. Velid b. Abdulmelik'in vasıtasıyla zehirletilerek) şehit edildi.

    Beşinci imamın devrinde bir yandan Ümeyye oğullarının zulümleri, İslam topraklarının her bir köşesinde çeşitli kıyamlara ve savaşlara neden olmuştu. Diğer taraftan da Ümeyye oğullarının kendi arasında çeşitli anlaşmazlıklar meydana geldi ve bunlar hükümeti kendisine meşgul etmiş ve Ehl-i Beyt'e taarruz etmekten biraz da olsa alıkoymuştu.

    Kerbela vakıasının meydana gelişi ve Ehl-i Beyt'in mazlumiyeti -ki o dönemde Ehl-i Beyt'i temsil eden dördüncü imamdı- insanlara Ehl-i Beyt'i sevdirmiş ve onlara aşık kılmıştı. Bu etkenler el ele vermiş, milleti sel gibi Medine'ye ve beşinci imamın huzurlarına akıtmıştı. Böylece beşinci imam için geçen imamların hiç birinin zamanında meydana gelmeyen İslami gerçekleri ve Ehl-i Beyt'in öğretilerini yayma imkanı ve ortamı oluştu. Beşinci imamdan nakledilen sayısız hadisler, rical kitaplarında ve fihristlerinde yazılı çeşitli İslami konular dalında o hazretin mektebinde eğitilen ve yetişen sayısız bilginler ve alimler vardi.

  • imam ali taki

    26.05.2005 - 09:42

    DOKUZUNCU İMAM

    İmam Muhammed b. Ali (a.s) = (Muhammed Taki)

    Hz. İmam Muhammed b. Ali (a.s) , sekizinci imamın oğludur, en ünlü lakabı Taki'dir. Bazen de Cevad ve ibn-ür Rıza lakabıyla anılır. Hicretin 195/809 (m) . yılında Medine'de dünyaya geldi. rivayetlere göre hicretin 220/835 (m) . yılında, Abbasi halifesi olan Mu'tasım'ın tahrikiyle İmamın kendi hanımı olan Me'mun'un kızı vasıtasıyla zehirlenip şehit edildi ve Kazimiye'de büyük babası olan yedinci imamın türbesinin yanında defnedildi.

    Değerli babasından sonra Allah'ın emri ve önceki imamların bildirmeleri üzerine imamet makamına ulaştı. Babası şehit olurken kendisi Medine'de idi. Me'mun'un emriyle hilafet merkezi olan Bağdat'a getirildi. Zahirde bir çok ilgi ve muhabbet gösterdiler. Hatta Me'mun, kızını imamla evlendirip, imamı Bağdat'ta kalmaya mecbur etti. Bu vesileyle imamı içten ve dıştan göz altına aldı.

    Bir süre sonra imam (a.s) Me'mun'dan izin alarak Medine'ye döndü ve Me'mun ölünceye kadar Medine'de kaldı. Me'mun'dan sonra Mu'tasım hilafeti ele geçirince, tekrar imamı (a.s) Bağdat'a çağırttı ve orada göz altında bulundurdu. Daha sonra Mu'tasım'ın tahriki üzerine, imam hanımı tarafından zehirlenip şehit edildi.[271]

  • imam ali taki

    26.05.2005 - 09:28

    Abbasi Halifesi Me’mun, Yahya ibn-i Eksem'den: 'İmam Muhammed Taki aleyhi’s-selâm’ın, cevabını vermekten aciz kalacağı zor bir mesele sormasını istedi.
    Yahya: 'Ey Ebu Cafer! Zina yapan bir kişinin zina yaptığı kadınla evlenmesi hakkında ne dersin; bu helal mıdır? ' diye sordu.
    İmam Muhammed Taki aleyhi’s-selâm şöyle buyurdu: 'Kendi nütfesi veya başkasının nütfesinden temizlenene (hamile olup olmadığı anlaşılana) kadar sabretmelidir. Çünkü, onun kendisiyle ilişkide bulunduğu gibi başkasıyla da ilişkide bulunması mümkündür. (Hamile olmadığı anlaşıldıktan) Sonra isterse onunla evlenebilir. Bu kadın, bir kişinin, ilk önce hurmasını haram olarak yediği ve daha sonra da onu satın alarak hurmasını helal olarak yediği bir hurma ağacına benzer.'
    Bunun üzerine, Yahya susup kaldı. Daha sonra İmam Cevad aleyhi’s-selâm, Yahya'ya yönelerek: 'Ey Ebu Muhammed! Bir erkeğe sabahleyin haram, kuşluk vakti helal, öğle vakti haram, öğleden sonra helal, ikindi vakti haram, akşamleyin helal, gece yarısı haram, şafakta helal, güneş yükseldiğinde haram ve yine öğle vakti helal olan bir kadın hakkında ne dersin? ” dedi.
    Yahya ve diğer fakihler, İmam’ın bu sorusundan şaşkına dönüp cevabını vermekten aciz kaldılar.
    Me’mun: 'Ey Ebu Cafer! Allah seni aziz kılsın, kendiniz bu meseleyi bize açıklayın.' dedi.
    İmam aleyhi’s-selâm şöyle buyurdular: 'Şu şekilde olur: Adamın biri kendine helal olmayan bir cariyeye bakar sonra onu satın alır, helal olur; sonra azad eder, neticede ona haram olur; sonra onunla evlenir, helal olur; sonra zihar eder (senin sırtın annemin sırtı gibidir der) , haram olur; sonra ziharın keffaretini verir, helal olur; sonra (bir defa) boşar haram olur; daha sonra talaktan rucu' eder, helal olur; sonra İslam'dan çıkar, kadın kendisine haram olur, sonra tövbe ederek İslam'a döner, önceki nikahıyla (yeni bir nikaha ihtiyaç olmaksızın) karısı kendisine helal olur. Nitekim Resulullah salla'llahu aleyhi ve alihi kendi kızı Zeyneb'in Ebu-l Âs ibn-i Rabi ile olan önceki nikahını, müslüman olduğunda da geçerli kabul ettiler.

  • malik ester

    13.05.2005 - 11:27

    Bir Yigit ve Kahraman bir islam komutani;
    MALiK ESTER Hz.Ali nin en sadik komutanidir.cok güçlü bir savasçidir.Hz HAMZA Peygamberimiz için ne idiyse MALiK ESTER de Hz.Ali için odur.Hz.Ali ile Muaviye arasinda yapilan siffin savasinda Muaviyenin çadirina kadar gelmis tam muaviyeyi öldürecegi sirada kendi askerlerinden kaypak olanlar Malik Esteri engellemisler.bunlar sonradan Harici adini alan kisilerdir.Hz.Ali de bir harici tarafindan sehid edilmistir.Muaviye o gün öldürülseydi Hz.Hüseyin Muaviyenin oglu Yezit tarafindan Kerbelada sehid edilemiyecekti belkide.

  • ağrı dağı

    12.05.2005 - 16:10

    HZ.Nuhun gemisinin oturdugu 5650 m yüksekliginde sönmüs volkanik dag.365 gün tepesinden kar eksik olmaz.

  • mezhep

    12.05.2005 - 15:50

    BÖLÜCÜLÜK, TEK OLAN DÜZ YOLU LABiRENTE ÇEViRMEK.ALLAH(C.C) VE HZ.PEYGAMBERiN (S.A.V) TEK OLAN KURTULUS YOLUNUN LABiRENTE ÇEVRiLMiS HALi.ÇIKIS YOLUNU BULABILENE NE MUTLU!

  • aşure günü

    10.05.2005 - 14:20

    AŞURA GÜNÜ NE OLDU?
    Hz. Hüseyn 72 kişilik küçük ordusuyla tarihin en büyük fedakarlık ve hemaset destanını gerçekleştirmeye hazırlanırken 120 bin kişilik zulüm ve fesat ordusu zalimlerin rızasını kazanabilmek için tarihin en çirkin cinayet tablolarından birini oluşturmanın çabası içindeydiler.
    Bir taraftan tarihin sayfalarında yiğitlik, fedakarlık, iman, cihat ve hak uğruna her şeyinden geçmenin sadıkane örneğini oluşturmak için cennet gençlerinin efendisi Resululah'ın yadıgarı Hz. Hüseyn'in komutanlığında toplanan az bir grub ve diğer tarafta ise dünya ve makam sevgisi zalimlerden korkmak, çeşitli batıl taassuplar, kinler, cehaletler vb. batıl saiklerle hareket eden ve zülüm ve fesat güçlerinin hedeflerini amelen simgeleyen bir ordu karşı karşıya gelmişlerdi.
    Adeta bu günde İslam ümmetinin ve tarihin gelecekteki akışının taktiri belirlenecekti. Öz Muhammedî İslam'ı yaşamak isteyenlere, İslam adı altında zulüm ve fıska dayanan nizamların sunduğu saptırılmış islam'ı yaşamak istiyenlerin safları birbirinden ayrılacaktı. Ve bu iki çizgi ve yolun birbirinden farklı olduğunu anlamakta güçlük çekenler alternatifi olmayan iki, zit yoldan birini seçmek zorunda kalacaklardı. Bunun gerçekleşmesi için İslam beldelerini uyandıracak bir şok lazımdı. Bir ilahi kan ve sağlamlığında şüphe edilmeyen bir hareket lazımdı...
    İşte Huseyni kıyamı sönmeye yüz tutmuş İslam çırağını yeniden nurlandırarak ve İslam ağacının kurumasını önleyecek böyle bir hareket idi. Hz. Hüseyn diyordu ki;
    'Eğer Hz. Muhammed (s.a.a) 'ın dini, benim kanım yere dökülmeden hayatını sürdüremeyecekse, ben şehadete hazırım.'
    Bu ilahi kıyamı etraflıca incelemek için, kıyamdan önceki olaylar ve kıyamın başlamasından sonuna kadar vuku bulan hadiseleri ve kıyamdan sonra meydan gelen hadiseleri incelemek gerekir. Ama hiç şüphesiz bu kıyamın zirvesini Aşura gününde vuku bulan hadiseler oluşturmaktadır

  • ğayril mağdubi aleyhim

    10.05.2005 - 09:14

    Dogrusu budur
    - İHDİNE’Ŝ -Ŝ İRAŤ -EL MUSTEĶ ÎM
    -Ŝ İRAŤ ELLEŹ ÎNE EN’Ě MTE Ě LEYHİM Ġ EYRİL MEĠ Ż UBİ Ě LEYHİM VELEŻ Ż ÂLLÎN
    - Bizi doğru yola hidayet et.
    - Nimet verdiğin kimselerin yoluna; (onlar) ki ne kendilerine gazap edilmiştir ve ne de sapmışlardır.

  • deccal

    28.04.2005 - 12:03

    DECCAL=FETULLAH GÜLEN demek ikisininde yanlislari dogru gibi gösterme yetenegi mükemmel yani alinlarinda ben ajanim ben yanlisim ben cehennem ehliyim yazdgi halde insanlarin çogunu kandirabiliyorlar

  • fethullah gülen

    28.04.2005 - 11:42

    fetullah gülen bana DECCALI çagristiriyor,çünkü kaynaklarin bildirdigine göre DECCALIN en belirgin özellgi yanlislari dogru gibi göstermesidir.Evet DECCAL zuhur etmistir.Bildigimiz kadariyle kiyamete yakin zamanda 4 kötü olan SEYTAN,DECCAL YECÜC-MECÜC ve DABBETÜL ARZ açiga çikacak ve bunlarin karsisinda Hz.MEHDI,Hz.ISA,Hz.HIZIR ve Hz.ILYAS dogrularin yaninda olacaktir.ALLAH hepimize yardimci olsun,4 Kötünün kötülüklerinden bizi korusun ve bize DECCALIN yalanlari karsisinda dayanma gücü versin.AMIN

Toplam 37 mesaj bulundu