Hikmet Çiftçi Adlı Antoloji.com Üyesinin Şai ...

BİRAZ GERÇEK, BİRAZ SANAL...

Çok çok haklısınız Nalan Hanım, hem de çok!...
Öyle güzel anlatmışsınız ki, sanalı da, gerçeği de...

Kimi zaman 'iyi ki varsın' olduk, hepimiz...
Kimi zaman ' lanet olsun' denilip 'kovulduk' çoğumuz...

Burası daha farklı bir dünya.
Kim doğru söyler, kim yalan ...

Resmiyle birlikte, anlamca oldukça etkileyici.
Kelimelere müthiş bir derinlik kazandırılmış.
Önce okumuştum. Şimdi de resimle nasıl bütünleştirildiğine baktım. Resimle de ayrı bir uyum sağlamış 'renk ve ışık'

Oldukça güzel bir şiir.
Paylaşım için teşekkürler.

Saygıyla ve sağlıcakla kalın.
...

KASIM RÜZGÂRLARI

Hani “EYLÜLDE GEL” diyordu şarkı?..
Hani eylül bir başka mevsimdi, aşkın da yazıldığı, okunduğu eğitim – öğretim mevsimi gibi…
Uzak kalmış sevdaların buluştuğu; genç yüreklerin, filiz süren taze dalların mevsimiydi, aşk mevsimi gibi Haziran ve eğitime dönen günün Eylül’ü…

Ka ...

BUZULLAR ERİRSE…

“Ben” denilen yerde “sen” her daim vardır.
Ben, bildiğimiz gibi 1. şahıssa –ki öyle- şahısların ikincisi, üçüncüsü ve hatta çoklukları da olacaktır. Yoksa tek şahıs, yek insan, tek başına yaşayış, tek’lik anlayışı hâkim olurdu. Bu da başkalarını görmemek, kale almamak; sevmemek, ...

DOSTÇA ÖPMEK İSTERDİM…

Ben pencereden uzanmadım, şöyle bir. Evin kapısından, eşimle birlikte uzandık, 08 Aralık 2012 cumartesi günü, ATO yollarına. Biraz gezindik, biraz gökte güneşi aradık, ufacık ufacık uçuşan yağmur zerrelerinin hafifçe üşüten dokunuşlarında biraz yürüdük.
Amacımız gökte Ay a ...

Emine Bacım,
Maşallah, KOŞMA'nın KOŞANI oldunuz.

Hisseden, üreten, yaşayan insan olmanın güzelliği ve fazileti...
Gönülde kaynayıp, ruhta olgunlaşan duyguların dile gelişi şiirler.

Güzel bir şiir daha okuduk, gönül sesinizden, kaleminizden.
Tebrik ve takdirlerimle bacım.

Sevgi saygı rüzg ...

ADNAN YÜCEL
( 27 Mart 1953, Elazığ - 24 Temmuz 2002)

Diyarbakır Eğitim Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü ile Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümünü bitirdi. Bir süre çeşitli ortaöğrenim kurumlarında öğretmenlik yaptıktan sonra Çukurova Üniversitesi'nde öğreti ...

LALEYE KADEH DÜŞTÜ.

Bayram oldu o gül goncanın açıldığını gördük
Damak tadı olmayanın ağzının tatlandığını gördük.

18. yüzyıl. Zevk ü sefa zamanı. Devir de gül bahçelerinin, özellikle OSMANLI LALELLERİNİN dillere destan güzellikteki çağını sürdürdüğü ve eğlencelerin, meclislerin, mesire yerl ...

Çok içten yazılmış, duyguların çok açık ve net olarak işlendiği, bir nefeste okunabilecek ve insanı başka alemlere götürebilecek güzel bir şiir.
Bir sevginin, sevgilinin avuçlarının sıcaklığında erimek, yok olmak güzel.
Aslında bu yok olma şekli elbette ki mecazi anlamada. O güzel duyguyla, aşkla ...

TÜL PERDENİN ARDINDAKİ GÜZELLİK…

Dün, tv kanalının birinde Ahmet Selçuk İlkan'ı ve sunucunun misafirlerini dinledim biraz. Beni ilgilendiren tarafı, İlkan'ın şiir hakkındaki sözleri idi. Diyor ki, 'Şiir, kelimelerle resim; resim, fırça (veya boyalarla) ile şiir yazmaktır.'
Şimdi biz bu şiiri res ...

SARI ÇİZMELİ MEHMET AĞA
(895'te İstanbul'da doğup1967'de İstanbul'da öldü.)
'Beş Hececiler”den biri, Yusuf Ziya Ortaç.
Uzun süre edebiyat öğretmenliği yapar.
Beş Hececilerden Orhan Seyfi Orhon'la birlikte çıkardığı 'Akbaba' mizah dergisini ölünceye kadar yayınlar.
1946-1954 arasında Ordu mi ...

ZAMAN EKSİLTİYOR…
Aynanın karşısına geçmiş
Yüzüme oturtmaya çalıştığım bir makyaj
Yampiri bir gülümsemeyle
Örtmeye çalışıyorum eksikliğini…
…

Çektim ellerimi kalbinden
Gözlerimde esrik bir sızı
Artık hazırım düşmeye, sende aç avuçlarını…
*
Şiirlerinde genellikle psikolojik bir duru ...

BİÇİMDEN, KALIPTAN, KURALDAN, YOKSUN BİR ŞİİR!..

Hem şiirin başlığı, hem benim başlığım dikkat çekici olmalı.
Önce şiirin başlığına bakalım.
“Yağmur Başlangıcı”
Bizim edebiyatımızda genellikle bu tarz bir başlık pek kullanılmaz. Aslında yazılara ve şiirlere konulan başlıklar, o eserin okun ...

YILLAR YILI SUSUZ, YILLAR YILI AÇ, ANADOLU!..

Yeni yetişen nesil bizim dönemimizin ve öncesinin eserlerini okumadıkları, Osmanlının son zamanlarını ve Cumhuriyet’in ilk yıllarını öğrenmedikleri, 2, Dünya Savaşı yıllarında Türkiye’nin içinde bulunduğu şartları bilmedikleri için Anadolu’nun halind ...

Aşkta gurbet ve gariplik olmazsa, aşkın tadı tuzu olur mu? .
Zaten 'aşk' kelimesi duyulduğu yahut söylendiği an hep cefa, hep ayrılık, hep yalnızlık, hep yanmalar ve yakılmalar gelir.
Sanki yıllardır işlene işlene bu anlamlarla doldurulmuş, aşk kelimesinin içi.
Mecnun'un çöllerde kavruluşu, Ker ...

Şaire ve şiire 'SELAM' verenlere 'SELAMLAR' olsun.

Şiirin şaire iptilası, şairin şiire sevdası güzel anlatılmış, destansı ama akıcı ve etkileyici dizelerde.
Şiirler, sadece yazıldıkları sarı yapraklar arasında kaldıklarında boyunları bükük, yetim - öksüz olurlar. Sahipsiz, sessiz kalırlar.
Okun ...

Önce aydınlık...
Karanlık ruhların aydınlığı olacak öğretmenin önce aydınlanması gerekir. Meşale olmak kolay değil. Işık saçmak için içten içe yanacak kültürle, ilim ve fenle mücehhez olmak lazım. İlmin, fennin, medeniyetin, bilincin oluşmadığı yüreklerde yanacak ne mum, ne de aydınlatacak bir ışık ...

İnsanı hayata bağlayan hayaller ve ümitlerdir.
Ümit etmek ve bağlanmak, hayal etmek ve umuda tutunmak çok güzel, değil mi şiir yürekli dost!...
Bir 'merhaba' çok şeylere kadir olmuş, umutsuzlukları bertaraf etmiş; yeniden can vermiş, nefes vermiş, hayat vermiş.
Merhaba diyen seste yok olmak, bak ...

DERC EYLEMEK…

Şaire, şiirin özetini ta en başından, bir kelime ile vurgulamış. Öyle bir kelime tercihinde bulunmuş ki, günümüz Türkçesinde kullanılan bir kelime değil. Ancak anlam olarak, günümüze kadar yaşadıklarının bir toplamı, bir özeti, bir pandorası gibi bir kelime.
Hatıralarını toplamış, ...

Zevkle okudum.
Takdirlerimle...

TÜRKÇEMİZİN, TÜRKÇECİLİĞİN BAYRAK BAYRAK DALGALNDIRILDIĞI ŞİİRLERDEN BİRİ…
*
Türkçenin yeni baştan dirildiği ve genç bir delikanlı dönemine girdiği dönemlerdir, 1800’lü yılların sonları ve 1900’lü yılların başları.
Ziya Gökalp’le birlikte öncülerden biri de Ömer Seyfettin’dir. Özellikle hikâyeler ...

Emine Hanım, yine gönül ve algı süzgecinden geçirmiş duyguları. Her bir dörtlük hayatın bir bölümü, bir kesiti gibi işlenmiş.
Sensizliğin – yalnızlığın, kavuşamamanın – sonu, ölüme rağmen zulüm…
Sadece bu dünyada değil, yaşanabilecek ne kadar hayat var ise hepsinde “sen” yoksan acı ve zulüm var ...

YÜREK YARIĞINDAN AĞIR BİR ACI KOKUSU SIZIYOR…

Hissetmek…
Hissederek yaşamak…
Kolay mı, can dost?
Kolay mı, insanî duyguları en derininden ve en sonuna kadar yaşamak?
Kolay mı, insan olmak?

Bu küçüğümüz; şekli, durumu, konumu ne olursa olsun, bizlerin küçüğü, yavrusu.
Avluya, sokağa, cami ...

DÜŞÜNCELERİ ve İDEALLERİYLE,
İNKİLAPLARI ve İLKELERİYLE,
CUMHURİYETİ ve DEMOKRASİSİYLE
BAĞIMSIZLIĞI VE BÖLÜNMEZLİĞİYLE

YÜCE TÜRK MİLLETİ GİBİ ÖLÜMSÜZCE YAŞAYACAKTIR, BAŞ TACIMIZ, FİKİR BABAMIZ, YOL GÖSTERİCİMİZ...
DEĞERLİ ATATÜRKÜMÜZ...

MİNNETLE ve ŞÜKRANLA ANIYORUZ...

NOT:Bu şiire böy ...