Hikmet Çiftçi Adlı Antoloji.com Üyesinin Hakk ...

ne yorum...! ! lal oldum...tşklerimle... :)

GÜL / ÜM / SE / ME (YEN) :((

Gül: Ne güzel bir kelime. Çiçek gibi; neşe, huzur, mutluluk gibi.
Kelimelerin belki de em anlamlılarından ve muhteşemlerinden biri.
“Gülmeyen yüzüm” değil şiirin başlığı, “Gülümseyemeyen yüzüm”…
Farklı bir bakışla, ben gülmeyi bilenlerden olamadığımdan “gülmeyen ben değilim, yüzüm” diyor şaire, şirinin başlığında…
*
Gül kelimesi, çiçek olarak, ilk akla kırmızı rengi getiriyor. Kızıllık da ateşi, alevi...
Avuçlara bırakılan ateş…
Sevda gülleri açtı, avuçlarımda…
Mecnun gibi aşk çöllerinde, Araf’ta bir kapı önünde.
Ne bu dünyada, ne öbür dünyada kavuşamayacağını düşünüyor. Açılmayan bir kapı önünde, kapıyı açacak gönül ehli bilmiyor, hissetmiyor olmalı bu sevdanın değerini.
Kapının dışında bekleyen var da, ya içerde? .. Görünen o ki, gönül evi sahibinden mahrum.
*
Saklanmış yüreğe, işlenmiş yürek derinliklerine hatıralar…
Bir de yanında hasret ateşi…
Kaderde vuslat yokmuş, yokmuş yanında çok sevdiği, olamamış eşi…
*
Hasretle özdeşleşmiş bir yürek.
Tadı, tuzu; varı yoğu, her şeyi olmuş yaşadığı gönül ülkesinde. Bu sevdanın sonu olsa da olmasa da…
Hissettiği tek şey, kendi gönlünü mülk edinmiş olması.
Kim kimi bekliyor?
Kim kime gidecek?
…
Gül…
Gülüm…
Gülümse…
Gülümseme…
………………yen yüz…..

Tebrik ve takdirlerimle…
Güzel bir şiir okudum.
Sevgi ve saygı rüzgarları esenliğiniz, sayfalarımızda göz iziniz olsun.

“GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ

BİR DOĞUM GÜNÜ….

Bir doğum günü sessiz sedasız
İçeride kopan yıllar yorgun kararsız
Rüya gerçek karışmış zamana

Doğum günleri hep yenik zamana
Olmak ile olmamak arasında
Göğse yerleşen bir buruk yankı
Uçsuz bucaksız düşüncelerin kayması
Mazi denen şerit geçerken gözlerinden

Gözlere saklanan özlemleri saklarken
Üzülmek yok der duygular doğum gününde
Narin bir çocuk yerleşir yüreğe
Üzülmek istenmez o çocuk doğum gününde…….

BİRCAN MİSİRLİ…..

MUTLU YILLAR :)

benim babam adlı şiirime yaptığınız yorum için kalbi teşekkürlerimi sunarım.sizin yorumunuz şiirin aslından çok daha güzel olmuş.saygılar.bölgemiz hakkında verdiğiniz özel bilgiler özel ilgi mi yoksa sizde mi aynı yörenin yiğidisiniz bilmiyorum.herşey için tekrar tekrar tşkr.size bir hadim şiiri.


Hadim
HADİM
Hadim’e doyulmaz yaşayan insan
Ne güzel geçer mart ile nisan
Yazına ne söyler bilmem ki lisan
Gözyaşını döker âşıksa insan

Mahallemiz dönmüş kıbleye karşı
Her yerde okunur istiklal marşı
Alış veriş için açıktır çarşı
Sevgi gözyaşıdır ağlayan insan

Hadim’i bilirim toros köşesi
Zevk verir insana çamı, meşesi
Geliyor kiraz için, dağı deşesi
Allah dert vermesin çalışan insan

Gurur veriyordur Hadimli olmak
İnsan sevgisiyle çağlayıp dolmak
Yakışmaz insana ağlayıp solmak
Gururu abartma gururlu insan

Dilerim gözyaşın bitmesin senin
Dertte görmesin narin bedenin
Yaradana kul olsun büsbütün tenin
Allah’a yalvar sen yalvaran insan

Hadim çıkmaz sokak insanlar garip
Yaşanan yer olsa maşrık ve mağrip
Tutunmaya Rabbim göndermiş bir ip
Tutamazsa ağlar bu garip insan

Ahmet Hadimi’yim biraz laf ezer
Yaz günlerinde de yaylada gezer
Son durağımızsa dünyada mezer
Günah için ağlar ağlayan insan
Ahmet Arslan (hadimi)

DEĞERLİ ŞAİR ARKADAŞIM, SEVGİLİ HİKMET BEY,

Her zamanki gibi güzel ve zarif yorumunuzla şiir sayfamın
yüzü güldü. Sizin yorumlarınız benim için çok değerlidir.
Emeğinize karşılık ne kadar teşekkür etsem azdır eminim.
Yine de bütün kalbimle sonsuz teşekkür ediyorum.........
tekrar yazmak dileğiyle, iyi geceler diliyorum.......efendim.......
SEVGİLERİMLE..................

HİKMET HOCAM…

H ikmet hocam bir tane
İ yi güzel hep bizle
K ızmaz sohbetimize
M esaj doldursak bile
E limizde olmadan azıcık dağıtırız
T ürlü paylaşımlarla gönlünü de alırız…

H epimizi topladı grup başkanı hocam
O kudukça dost olduk işte bu gerçek olan
C an olduk konuştukça sildik hüzünlerimizi
A aradıkça bu adreste bulduk birbirimizi
M utluyuz Hikmet hocam hoş gör sen hepimizi……))))

BİRCAN MISIRLI….

________@_______@@ @ ___________
____________@@@__@_@@@@___________
____________@@__@@_____@__________
___________@@@_@__@_____@_________
__________@@@@_____@@___@@@@@@____
_________@@@@@______@@_@______@@__
________@@@@@_______@@________@_@@
________@@@@@_______@_______@_____
________@@@@@@_____@_______@______
_________@@@@@@____@______@_______
__________@@@@@@@@_______@________
__@@@_________@@@@@@@_@@__________
@@@@@@@__________@@_______________
_@@@@@@@_________@________________
__@@@@@@_________@@______________
___@@@___@_______@@_______________
___________@_____@__@_____________
_______@@@@_@___@_________________
_____@@@@@@__@_@@_________________
____@@@@@@@___@@__________________
____@@@@@______@__________________
____@@_________@__________________
_____@_________@__________________
_____________@_@__________________
______________@@__________________
______________@___________________
______________@ __________________
HER ZAMAN SÖZ SÖYLENMEZ DEĞİLMİ? ? ?

Ya/NAR Şiir / Yorum / M.Y.*****
-----
Ya/NAR İtiraf: Ne büyük bir olgunlık ne büyük bir kendine güvendir itiraf! Ne büyük yürekliliktir... Sevdaya dair tüm sorumlulukları üstlenerek yüreğe sahip çıkmak, yanında yer almak ne büyük cesaret, ne büyük vefa... Çoğumuz yalnız bırakmaz mıyız yüreğimizi? İtiraftan kaçınmaz mıyız; volkankanları yaşarken yüreğimiz, bir darbe de biz vurmaz mıyız? O'nu kaderine terk edip, zincirlere vurmakla, zulmün en büyüğünü yapmaz miyiz? Oysa şair duygularını cesaretle sahipleniyor! Sevmek cesaret değil midir zaten? ? ? Korkaklar sevmeyi beceremez ki... Korkaklar sevemez, sevdiğini zanneder... Hayır-hayır söylediğim başka bir şeydir benim! Yürekten söz etmiyorum! Yürek sever, korkakların yüreği de sever! Sever de korkaklığımız susturur; kuş gibi çırpınan çaresiz yüreği! Susturmak yetmez muebbet keser, düreriz defterini... Sonra da cesaretli güçlü zannederiz kendimizi ve övünürüz cesaretimizle! Hâlbuki en büyük cesaret böylesi durumlarda sevdayı sahiplenebilmektir! .. Şair burada cesaretini konuşturuyor adeta; sevdasının içtenliğini derinliğini hece hece döküyor mısralara; insanın yüreği titriyor okurken! Bir derin hissiyat ki; yanıyor-kavruluyor sevdanın NAR'ında! Bölünüp paramparça dağılıyor adeta tıpkı vermiş olduğu NAR misali... Ve... Ve böylesi doruklarda hissedilen bir sevdanın; böylesi darmadağın bırakması? ? ? ? Burada da ayrı bir incelik, başka bir büyüklük daha gözlenmekte; gönlüne kazıdığı Leylasına toz kondurmuyor şair; kendine kesiyor tüm faturaları... Sevmek sahiplenmektir! Sahiplenilemeyen sevdadan söz edilebilir mi? ? ? İşte böyle bir başkaldırı, böyle cesaret! Böyle meydanokuyabilmektir sevmek! Böylesi bir sevgiye 'Can Feda! ' denmez mi? ? ?
Gerçek Dostlar Birliği

Ben Sana Geç Kaldım'
-----
Ben sana geç kaldım' diyor şair!

Geç Kalmak...
Nedir geç kalmak? Hep bir şeylere geç kalınır ve hep

vardır bir mazereti, geç kalmanın... Almış olduğumuz

bilete kaç kez bakar, kaç kez programlarız kendimizi;

aman geç kalmayalım! İşimize giderken de öyle bir

koşturmaca... İşini ciddiye alanlar ne uçak, ne başka

bir vasıta kaçırır; ne de iş'e geç kalırlar. Geç kalanların

ise sayısız mazeretleri vardır, efendim şöyle olmuş

/böyle olmuş, sıralanır mazeretler bir bir... Bu geç

kalmalar mühim olmakla birlikte; hayatı yaşamakta

geç kalmışlıklarla kıyaslandığında, önemini yitirir;

lâkin küçük işlerde geç kalanlar; büyük işlere zaten

yetişemezler... Şair, şiirini karamsar bir ruh hâli içinde

kaleme aldığı görülmekte... Artık son'un yaklaştığını;

vaktin daraldığı gerçeğini; akşamın derin kızıllığıyla

betimlerken; bir umutsuzluk tablosu çizilmekte...

Hayatı Yaşamak! Hayata Geç Kalmamak...
Öyle bir hayat bahşedilmiştir ki; insan denen varlığa:

Sayısız nimetler; neredeyse sınırsız imkânlar

sunulmuş hizmetine ve bunları kullanma iradesiyle

donatılmış... Akıl' denen hazine mevcuttur herkesin

beyninde; eğer işletilip kullanılmazsa; durur

yerliyerinde; işlenmemiş madenler misali...

Düşünebilme yetisi en büyük nimet insanoğluna;

insan olmanın en bariz göstergesi. Bu yetimizi

körelttiğimizde ise; her şeye geç kalınır. Ne

cesaretimiz gelişir ne de hayallerimiz genişler, bu iki

olgu hayata geç kalmamanın temelidir.
Geç kalmamak için önce hayallerinizin olması gerekir;

arzulanan hayatı tahayyül edebilmelidir insan! Ve... O

hayatı yaşamak için gereken cesareti

gösterebilmelidir...
Geç kalmamak, hedefe varmak; azim ve kararlılık

gerektirir! Geç kaldım demek baştan kaybetmektir /

kaybetmeği kabullenmektir; Şair bunu mu demek

istiyor? 'Geç kaldım' derken... Oysa hiçbir şey için

geç değildir, zaman daralsa da... Dağcılar zirveye

erişmek için ne ağır şartlarda mücadele verir,

zorluklara katlanırlar! Hayatlarını riske edip zirveye

tırmanırlar; orada fazla kalınamayacağı baştan

bilinir,oysa... Kısacık bir zaman dilimidir yaşanacak

birliktelik fakat gaye gerçekleşir; mutlu bahtiyar

dönerler, hedefe erişilmiştir zira... O'nlar mutluluğu

cesarette bulur; zirveye erişmenin imkânsızlığını

mazeret göstermezler çünkü zirve; kavuşup vuslata

erilecek yâr'dır; her şey göze alınmıştır / alınmalıdır...

Şair ise; korkularından söz etmektedir, gece

kâbuslarında; annesinin kucağına sığınan, gündüzleri

eteklerine turunan çocukluğunu dile getirirken; pekte

bir şeyin değişmediğine dikkat çekmekte' Hayat yine

korkutuyor O'nu, tıpkı bir çocuk gibi güçsüzlüğünü

ifade etmekte, bir sığınak aramakta adeta... Hayalleri

vardır şüphesiz fakat imkânsız görmektedir zira

kırıktır kanatları, Kartalın! .. Mavi semaları hayal etse

de; inanmıştır uçamayacağına; gücüm yok diyor şair,

bir başka deyişle...
Gönlüne düşen cananına methiyeler düzerken; ince

bir serzenişte bulunmayı da ihmal etmiyor...
*Şimdi ben ikindi serinliğini
Sen akşamın kızıl derinliğini
İçimize çekerken...
*
Ben sana geç kaldım
Ey sevgili
Sen bana erken'...

Diyor demesine de, biraz iğreti duruyor gibi sanki

'Geç Kaldım' sözü...
Şair, bu şiirini; hangi ruh hâliyle yazdığı kendine

ayandır biz algılayabildiğimiz
kadarıyla çözmeye şalışırız...
Saygılarımla

Metanet Yazıcı
Gerçek Dostlar Birliği
----

'Ben Sana Geç Kaldım'/ Şiir/ Şair-Hikmet Çiftçi
---------

Ben Sana Geç Kaldım...

Ben sana geç kaldım' diyor şair!
Geç Kalmak...
Nedir geç kalmak? Hep bir şeylere geç kalınır ve hep vardır bir mazereti, geç kalmanın...

Almış olduğumuz bilete kaç kez bakar kaç kez programlarız kendimizi, aman geç

kalmayalım! İşimize giderken de öyle bir koşturmaca... İşini ciddiye alanlar ne uçak, ne

başka bir vasıta kaçırır; ne de iş'e geç kalırlar. Geç kalanların ise sayısız mazeretleri vardır,

efendim şöyle olmuş /böyle olmuş, sıralanır bir bir... Bu geç kalmalar mühim olmakla

birlikte; hayatı yaşamakta geç kalmışlıklarla kıyaslandığında, önemini yitirir! Lâkin küçük

işlerde geç kalanlar; büyük işlere zaten yetişemezler... Şair, şiirini karamsar bir ruh hâli

içinde kaleme aldığı görülmekte... Artık son'un yaklaştığını; vaktin daraldığı gerçeğini;

akşamın derin kızıllığıyla betimlerken; bir umutsuzluk tablosu çizilmekte...

Hayatı Yaşamak! Hayata Geç Kalmamak...
Öyle bir hayat bahşedilmiştir ki; insan denen varlığa: Sayısız nimetler; neredeyse sınırsız

imkânlar sunulmuş hizmetine ve bunları kullanma iradesiyle donatılmış... Akıl' denen

hazine mevcuttur herkesin beyninde; eğer işletilip kullanılmazsa; durur yerliyerinde;

işlenmemiş madenler misali... Düşünebilme yetisi en büyük nimet insanoğluna; insan

olmanın en bariz göstergesi. Bu yetimizi körelttiğimizde ise; her şeye geç kalınır. Ne

cesaretimiz gelişir ne de hayallerimiz genişler, bu iki olgu hayata geç kalmamanın temelidir.
Geç kalmamak için önce hayallerinizin olması gerekir; arzulanan hayatı tahayyül

edebilmelidir insan! Ve... O hayatı yaşamak için gereken cesareti gösterebilmelidir...
Geç kalmamak/ hedefe varmak; azim ve kararlılık gerektirir! Geç kaldım demek, baştan

kaybetmektir / kaybetmeği kabullenmektir; Şair bunu mu demek istiyor? 'Geç kaldım'

derken... Oysa hiçbir şey için geç değildir, zaman daralsa da... Dağcılar zirveye erişmek için

ne ağır şartlarda mücadele verir, zorluklara katlanırlar! Hayatlarını riske edip zirveye

tırmanırlar; orada fazla kalınamayacağı baştan bilinir,oysa... Kısacık bir zaman dilimidir

yaşanacak birliktelik fakat gaye gerçekleşir; mutlu bahtiyar dönerler, hedefe erişilmiştir

zira... O'nlar mutluluğu cesarette bulur; zirveye erişmenin imkânsızlığını mazeret

göstermezler çünkü zirve; kavuşup vuslata erilecek yâr'dır; her şey göze alınmıştır/ alınmalıdır...
Şair korkularından söz etmekte:
Gece kâbuslarında; annesinin kucağına sığınan; gündüzleri,

eteklerine turunan çocukluğunu dile getirirken; pekte bir şeyin değişmediğine dikkat

çekmekte...'Hayat yine korkutuyor O'nu, tıpkı bir çocuk gibi güçsüzlüğünü ifade etmekte, bir sığınak aramakta adeta,... Hayalleri vardır şüphesiz fakat imkânsız görmektedir zira kırıktır kanatları, Kartalın! .. Mavi semaları hayal etse de; inanmıştır uçamayacağına; gücüm yok diyor şair, bir başka deyişle...
Gönlüne düşen cananına methiyeler düzerken; ince bir serzenişte bulunmayı da ihmal

etmiyor...
*Şimdi ben ikindi serinliğini
Sen akşamın kızıl derinliğini
İçimize çekerken...
*
Ben sana geç kaldım
Ey sevgili
Sen bana erken'...

Diyor demesine de, biraz iğreti duruyor gibi sanki 'Geç Kaldım' sözü...
Şair, bu şiirini; hangi ruh hâliyle yazdığı kendine ayandır biz algılayabildiğimiz
kadarıyla çözmeye şalışırız...
Saygılarımla

Metanet Yazıcı
Gerçek Dostlar Birliği
----

Hatanın Şiiri / Şairi - Muhterem Hikmet Çiftçi Hocamız
----------
Şiiri teknik açıdan konuşmak, zaten haddim değildir.. Ben; Bende bıraktığı etkiden söz edeceğim, izninizle... Okuduğunuz her şiir, üzerinizde mutlaka bir etki bırakır fakat bazı şiirler vardır ki; alır çeker içine, boyuttan boyutan taşır sizi. algınız değişir perde kalkmıştır... Adım adım, hece - hece mısralarda bir ömrün tasfiri... Sanki bir ressam elinde firça hayatın tüm evrelerini; doğanın renklerinde buluşturmuş... Bir Ömrün tablosu sergilenmiş; 'RENKLER YAŞIMDIR' ŞİİRİNDE... Saygılarımla... Metanet Yazıcı

Muhterem Hocam, daha önce de ifade ettiğim gibi, öyle derin hissiyata sahipsiniz ki; mısralar, daha bir anlam kazanıyor, bir başka beslenip büyüyor sizde... Çoğalıp / çoğaltan yüreğinize sağlık... Sözkonusu fotoğraf, Çamlıhemsin Ormanlarından bir görüntü :)) Anısı da bir o kadar güzel, bende... Şiir Sayfamdan, Biyografimi Okuyabilirsiniz, müsait bir zamanda... Saygılarımı iletiyor her şeyin gönlünüzce olmasını diliyorum.
M.Y.

Muhterem Hocam,
Size, 31.01.2011 Tarihinde bir teşekkür yazısı yazmıştım. Bilirsiniz bazen duygusal anlarımız olur ve hiç söylemek istemediklerinizi bir çırpıda sayar dökersınız tüm iç dünyanızı... İşte böyle bir ruh hâli içersinde yazmıştım, bahse konu yazıyı fakat zannedersem o yazı size ulaşmamıştır; malum sebepten ötürü. Üç gün içinde gelen yazılarla birlikte silinmiş olmalı...

Beni anlayabileceğinize yürekten inandığım için yazmıştım o yazıyı. Tekrarı zaten mümkün değildir, istemem de... Sadece şu kadarını söylemek isterim 'Beyaz Martım' İsimli şiirime yapmış olduğunuz değerli yorum; beni ziyadesiyle onurlandırdı. Bilirsiniz şiir ne kadar güzel yazılırsa yazılsın; okuyan, metni hazmetmedikçe, yüreğinde hissetmedikçe, ruhundan canından nefes vermedikçe anlamını bulamaz. Şiiri değerli kılan işte o ses, o nefestir, malumunuz üzere...
Saygılarımla

Metanet Yazıcı

Sn. Çiftçi,
Taktirinize Mazhar Olmak Şereftir... Teşekkürlerimle Birlikte Saygılarımı İletiyorum...

DEĞERLİ ŞAİR VE YORUMCU ARKADAŞIM,
SEVGİLİ HİKMET BEY,

Yüreğimizin satır aralarından dökülen, her şiirin bir hikayesi
vardır, her yüreğin olduğu gibi. Kimi yürekle beraber mezara gömülür, kimi dizelerin arasına saklanır. Tıpkı kırlardan topladığımız kır çiçeklerini defter sayfalarında sakladığımız gibi.....
BİR ŞEYİN KIYMETİNİ ANCAK ONUN DEĞERİNİ BİLEN
ANLAR VE O DEĞERİNİ BİLENİN YANINDA KIYMETLİDİR.....
Her güzel şiirin varlığını ve değerini bilen, hisseden fark eden kuyumcular mutlaka vardır. Mesele kuyumcuyu bulmakta...........
SİZ DEĞERLİ ARKADAŞIM, İnsan ve şiir sarrafı olarak,
iyi ki antolojidesiniz ve iyi ki sizi tanıma fırsatımız oldu.......
size sonsuz teşekkürlerimle birlikte uzun ve sağlıklı ömürler
diliyorum........Sizi tanımaktan gurur duyuyorum..........
SAYGI VE SEVGİLERİMLE...........

Hikmet Bey, tanımaktan onur duyduğum bir dost.Şiirlerinin hemen hepsini hoşlanarak, haz duyarak ve istifade ederek okudum. Üstün şairliğinin yanı sıra şiir tahlilinde de gerçek bir usta Hikmet Bey....Erbabı bilir ki, şiir analizi en az şir yazmak kadar zor ve ciddi iştir. Birikim ister, ayırd etme beceresi ister, şiir ekolleri hakkında fikir sahibi olmayı ister...Bunlar da yetmez 'ifade-i meram' kabiliyeti gerektirir...

'Dükkançe-i sarraf' taki cevahirin kıymetini elbette ancak kuyumcu bilir...bu himetli sözü hatırlatırken elbette naçiz eserlerimizi cevahirden sayma edepsizliğini işleyecek değiliz. sadece genel bir prensibi vazetmiş oluyoruz. Hikmet Hoca'nın derin kültür ve üstün kabiliyet gerektiren şiir tenkidinde sahip olduğu maharete hayranlığımı bir kere daha tekrarlıyorum. DAİM OLSUN DİLERİM HİKMET'İN HİMMETİ / ELBETTE HİKMETTİR SÖZE VEREN KIYMETİ

Değerli Şiir dostu Hikmet Beyefendi,

Kıymetli zamanınızı şiirlerime ayırıp, güzel ve bir o kadar da seçkin, zarif yorumlarınızla moralimi düzelttiğiniz için size ne kadar teşekkür etsem azdır.........
Antolojide sayıları bir elin parmaklarını geçmeyeyecek kadar
az olan, şiirin ruhundan anlayan ve güzel yorum yazan arkadaşların başında geliyorsunuz.
Sizi bu özelliğiniz ve inceliğiniz için kutluyorum. İyi ki varsınız,
iyi ki sizi tanıdım.......ALLAH uzun ömürler versin.....
Varsın şiirlerime 100-200 yorum gelmesin, 1 tane gelsin,
sizin gibi edebi bilgisi zengin eleştirmenlerden gelsin, bu bana yeter........
Sonsuz saygı ve sevgiler........İNCİ GERMENLİLER

Merhaba sizi kurucusu bulunduğum ŞAİRLER DÜNYASI adlı gurubuma davet ediyorum gelirseniz çok sevinirim katılırsanız onur verirsiniz güzel paylaşımlarda buluşmak
dileğiyle.Sevgilerimle

Not:
Bu linki girerekte ulaşabilirsiniz
http://gruplar.antoloji.com/sairler-dunyasi/

' Mensur şiiri okumak kolay değildir ama güzel okuyan birinden dinlemek harika olur. Türkçe'nin edebiyat dili, şiir dili olmasında çok büyük katkıları vardır Nazım Hikmet'in. Hikmet denilince, ilk aklıma gelen yazarlardan biri de, özellikle nesirde Ahmet Hikmet Müftüoğlu aklıma geliyor. Gönül sazımızı titretenlerden biridir Ahmet Hikmet de... Nazım Hikmet'in yıllar önce pekçok şiirini okumuştum. Yani yasaklı yıllarında... 'Paşalar onun arkasındaydılar. O, saati sordu Paşalar: 'Üç', dediler. Sarışın bir kurda benziyordu Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı. Yürüdü uçurumun başına kadar, eğildi, durdu. Bıraksalar ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak ve karanlıkla akan bir yıldız gibi kayarak Kocatepe'den Afyon ovasına atlayacaktı. ' Şairlikteki gücünün aynası dizeler. Korkusuz, rahat, Türk kültürünü özümsemiş bir yansıma, yansıtma. Şimdi bizler söylesek, 'acaba ne derler' diye korkar, kendi kültürümüzden bu güzel motifleri dile getiremeyiz. Hey gidi koca şair. Kendin oldun, kendin olarak yaşadın. Hayallerinin ülkesinde, Beyaz Şehir'de yaşadın. Oralarda da hayatını noktaladın. Elbette ki bülbül misali, vatan hasreti hep için için, hep taze taze pişen ekmek misali duygularla yandın, buharlaştın. O kokuları, hasret kokularını iç geçirerek hep sinene doyumsuzca çektin. İlla vatan, illa vatan hayıflanmalarıyla, haykırmalarıyla elveda dedin. SAĞLIKLI İNSAN, İKİ AYAĞININ ÜSTÜNDE YÜRÜR... BU AYAKLARDAN BİRİ DÜŞÜNCE, DİĞERİ DUYGU AYAĞIDIR... Ey koca şair, sen hep sağlıklı kaldın, dimdik ayakta. Beğenilse de, beğenilmese de hep dimdik ayakta, kendin olarak... Kişilikli ve kimlikli. Yiğtçe ve cesurca... Sadece vatana hasret... Ben yine de diyorum ki, ruhun şâd olsun... 30 Ağustos 2010 Pazartesi 14.33 H:Ç: '




Merhaba Hikmet Bey;

İşte bu muhteşem yorumunuz beni size yönelterek bu iletiyi yazmamı zorunlu kılan... Çok makul, olgun, bilinçli, yansız, farkındalıklı bir insanın derinliği yansımış tümcelere.
Hangi görüş ve düşünceden olursanız olunuz; eleştirinin ve eleştiri üslubunun ne olduğunu bilen, evrensel, ulusal ve bireysel değerlerinin, beklentilerinin ne/ne kadar ve nasıl olması gerektiğinin ayırdında bir irade ve duygu adamı portresi bu söylemlerin sahibi, benim gözümde.
İyi ki varsınız, iyi ki sizleri tanıdım!

Saygı ve dostlukla...

Sayın Hikmet Çiftçi bir şiir kurdudur, okuduğu şiiri en doğru şekliyle algılaması, bu algıyı, kültürü bilgi birikimi ve özel yeteneğiyle maksimum düzeyde irdeleyip en isabetli yorumu getirebilmesi ve de bunu büyük bir tevazuuyla ifade edişiyle, saygın kişiliğiyle antolojide tanıdığım ender kalemlerden biridir…

Hikmet Bey Efendi, salamlar size.
'Yüreğim Seni Yığar' adlı şiirime yazdığınız yorumu okudum ve beni ben kadar anlayan SİZE teşekkür ediyorum. Siz gerçekden çok ziyalı, ilmli, edebiyyat bilicisi, şiir ve SÖZ xiridarısınız. Duyumlu, anlamlı, mantıklı yorumlarınız beni içten sevindirir, memnun ediyor. Kızıl gibi zamanınızı şiirlerimizi okumağa ve yorumlamağa sarf etmenizden dolayı SİZE derin teşekkürümü bildirirem. Siz dünyanın en güzel insanından da iyisiniz, umarım. Zahmet ettiniz, zaman harcadınız ve hakiki manasını tuttunuz şiirlerimin. Ellerinizden öpüyorum, Efendim!

Hikmet Bey Efendi, duyumlu yureğinizden dolayı size yürek dolusu teşekkur ediyor, şiirimi en azindan benim kadar yashama ve duymaniza gore ellerinizden opuyorum. Siz hangi dunyanin insanisiniz, Siz na kadar buyuk duygulara sahib birisiniz ya! Beni Antoloji.com da sizin kadar teeccüblendiren ve hayran eden olmadı.
Kocaman yüreğiniz dert gormesin, EFENDIM!