Kamil Kaşıkçı - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı

*********Öğretmenim şiir yazmayı severim.güzel dostluklara ve hayata dair dosthane sohbetlere her zaman varım.***********
**********sohbet etmek isteyen arkadaşlar bekar,evli,bay bayan farketmez.Yeter ki insanlık ilişkileri içinde kırmadan incitmeden sohbet edelim konu hiç önemli değil**********
***********sohbet bizi nereye hangi konuya taşırsa o konularda sohbete varım ilgilenenler için msn mide bırakıyorum***********
*********** [email protected] ***********selam ve saygılar iyi sohbetlere.

((((((((((((Dost eli ünlü bir cerrahın elindeki neşterden daha etkilidir))))))))))

FERDA’ YA

Gecenin sonsuz karanlığında hep seni aradım.
Işık ziyası gibi aydınlattın karanlığımı birden.
Baktım yılların yorgunu çileli gül endamına
Sanki Güneş gibi doğdun karanlığımın içine

Bu ancak bir can dostun ışığının huzmesidir.
Çünkü ilaç gibi gelmişti bahtı kara gönlüme
Doldu gönlüme ışığın, bahtiyar etti ruhumu
Dinginleştik birlikte sonsuzluğun içinde

Sanki doruklarında eridik güzel birlikteliğin
Dokundukça dostluğun şefkatli sevdasına
Birleşir bu dostluk sevdası elbet bir gün
Sarmaş dolaş olup akar can dostuna

CAN YOLDAŞIMA

Bırak seyredeyim cemalini biteviye ne olur.
Kaybolayım gül yüzünün şefkatinde her an.
İzin ver gireyim sevgi dolu sinene ne olur.
Sinen can dost sinesi olsun bana her an.

Bulayım özümü sevgi dolu gönlünde ne olur.
Mayalansın dostluğumuz sevginin kucağında.
Işık saçsın gül yüzün bahtiyar gönlüme ne olur.
Kaybolmasın dostluğumuz sevdanın ocağında.

Volkan misali fışkırsın kalpten sevgi ne olur.
Sarmaş dolaş olsun sevgi gecenin karanlığında
Dinginleşsin gönüllerimiz bulsun huzur ne olur.
Ancak o zaman kavuşur ruhlar sevgi ocağında.

GÜL AÇSIN GÜL

Gül açsın gül, daima hep yanağından.
Bal aksın bal, sevgi dolu dudağından.
Sevgin yeşersin hep dost ocağından.
Sevdan tüllensin gece karanlığından.

Aksın gönüllere sevda kaynağından.
Sarmaş dolaş olsun İrem bağından.
Gülü, zambağı,papatyası ağından.
Dolmasın keder gönül’e, ocağından.

BİR PENCERE AÇTIN GÖNÜL SARAYIMIN İÇİNE

Bir pencere açtın gönül sarayımın içine.
Ansızın hızla gelip geçtin onun önünden.
Bir yangının külünü yakıp geçtin yeniden.
Körüklesin sevgin bu ateşi hiç sönmeden.

Buğulansın gözler hep onun dumanından.
Hep umudu arasın gönül gönlün sarayından.
Tutsun perçeminden öpsün al yanağından.
Tutuşup yansın gönül sevdanın otağından.

Cevapsızlık mahzun bırakır dostluğundan
Gözler ufukta haber bekler hep ulağından.
Gecikirse namenin cevabı sonsuzluğundan.
Kahrolur deli gönül sevdanın yokluğundan.

DOSTAN DOSTA SVGİ MESAJI

Ak garip gönlüme coşkun ırmaklar gibi.
Sula dost ırmağı kaynağından kana kana.
Sevda ateşinden tutuşsun yaslı sinemiz.
Ulaşsın hep birlikte zevkin doruklarına.

Canlansın içimizdeki küllenen kor ateş.
Dostun ve dostluğun, sevda ırmağında.
Yaksın birbirini Kerem ile Aslı koru gibi.
Ersin sakinliğe, kabaran denizin misali.

Ulaşsın sonsuz doyuma kabaran gönül.
Nötrleşsin duygu seli sevgi yatağında.
Girsin iç içe duygular gece karanlığında.
Alsın götürsün birbirini sevgililer otağına.

Aç küllenmiş gönlünün perçemini bana.
Konuk olayım garip gönlünün sevdasına.
Seyredeyim dizimde cemalini kana kana.
İncitmeden okşayayım ruhunu ve seni.

Düşünemiyorum sensiz dostluk sevdasını.
Yalaz yalaz yanar garip gönül çilesinden.
Erişmek hayaldir biliyorum sevgi otağına.
Karınca misali çıktım haç yolculuğuna.

Bu hızla erişemezsin denildi karıncaya.
Erişemezsem yolundada mı ölemem dedi.
Ulaşacağım dostluk sevdasında gönlüne.
Ulaşamazsam beklerim gönül bahçende.
Takı gönül kapısını açıp gel diyene kadar.

BÜLBÜLÜN GÜLE HASRETİ GİBİ

Gel gir can dostunun gönül sarayına.
Saadet bulsun çileli yorgun endamın.
Huzur bulsun ruhumuz sevgi otağında.
Yeşersin gönüller sevginin kucağında.

Paylaşsın, dostluk sevdanın güllerini.
Göstersin birbirine derdiğinin rengini.
Kırmızı,mor,al al sevdanın çiçeğini.
Koklasın doyasıya topladığını birlikte.

Bülbülün feryadı özgürlüğün misali.
Sevda, dostluğun sonsuzluk timsali.
Kıralım gönlümüzdeki prangaları.
Firar isteği olan, mahkumun misali.

BEKLEYİŞ

Bekledim seni tüllenen gecenin karanlığında.
Oysaki geleceğim dedin, niçin gelmedin bana.
Korku yeis, düş kırıklığı oldu çileli gönlüme.
Ha çaldı ha çalacak msn nin uğursuz zili sanki.

Çileli yorgun gönüllü ferda oturum açtı diye.
Ama nafile bekleyiş,olur mu dosttan kaçış niye.
Bulsam bırakır mıyım gönlünün haleti rüyasına.
Girerim arı gibi kalbinin çiçekle dolu sarayına.

Gezerim kalbinin bütün çiçeklerinde biteviye.
Ararım orada hiç hissetmediğim gül kokunu.
Sarhoş olurum bulunca,sinenin gül kokusundan
O zaman biter sanırım çileli bekleyişin ızdırabı

DOSTLUK

Güneş gibi doğdun, gönlümün karanlığına
Işığının huzmesi, dalga dalga yayıldı içime
Birden parlayıverdi, dostluk sevgisi biteviye
Bitmez bu dostluk hiç, sen bitsin demeyince

Anarım seni günün her saatinde özlemle
Sanki özlemin doruklarına tutunmuşum
Tam düşerken paldır küldür aşağıya
Bir sevgi halesi tutup çekmiş kucağına

Sen ve ben hep dost kalalım birlikte
Paylaşalım dostluğun gerekliliğini hep
Sevginin İrem bağında mütemadiyen
Kucaklaşsın sonsuzlukta ebediyen

PAKLAŞSIN

Aktın biteviye sonsuzluğa
Götürdün beraberinde beni birlikteliğine
Alıştırdın o güzel sesinin dayanılmazlığına
Okşadı ruhun ruhumu gecenin loş karanlığında

Görmeden kör, duymadan sağır oldum
Hilali kaşlarının bitiş noktası oldu merakım
Giderdin merakımı uysal ve sevecen halinle
Var mıdır acep sendeki o ulvilik ve yücelik

Hem cinslerinin hiç birisi tutamaz elini
Yürekleri yetmez yüreğinin yüceliğine
Sendeki o cevheri ve hoş görü bulağında
Yıkansa paklaşsa bütün ruhlar yalağında

Arınsın kirinden paslanmış kilitli kalpler
Sevginin şefkat dolu yüce doruklarında
Tutsun elinden çeksin iç aydınlığına
Yalabısın kirli ve kilitli kalbinin içinde


HAYKIRDI

Haykırdı…..
Gecenin karanlığında;
Sonsuzluğun içinde kaybolacağını sanarak
Aradı tutunacak bir sevdalı, dost gönüllü el

Aradı....
Yalnızlığın acısıyla;
Başını yaslayacağı muhabbetli bir omuz.
Kim, cevap verirdi özlemli arayışına mutlak

Ağladı…..
Umutsuzluğuna;
Ölçüsü neydi aradığı dostluğun bilinmez
Teselli oldu bütün gelgitler gönül hüsranına

Baktı…..
Endamının perçemine;
Gülü gülistan olan gül yüzlü çehresinde
Seyreyledi cemalini onun gül endamında

Buldu…..
Özlediği şefkati;
Onun gül yüzlü kalem kaşlı çehresinde
Sesinin verdiği akustik mistik havasında

HAYAT BU

Hayat bu……
Akan su misali,
Geçip gidiyor mecrasında
Kimi hüzünlü kimi sevdalı

Çile bu……
Yaşam misali,
Örüp örüp saklanası gibi
Günü gelince bakmalı ders almalı.

Sevda bu…...
Ruha verir serap
Yaşansa da yaşan masada
Doludizgin akar gönül e biteviye.

KIR ÇİÇEĞİM

Yaseminim, nergisim, salâtınım
Mor sümbüllü sevi dolu bağlarım
Sevdan için biteviye inler ağlarım
Sensizlikten dolayı ölüm dilerim

Yeşil gözlerin gönlümde inşirah
Keman kaşların hep gönül sazım
Ok ok kirpiklerin sineme lazım
Batsın kalbime diye hep beklerim

Beyaz gerdanın hep sevgi yaylam
Sevdam cirit oynasa biteviye orada.
Fırlamış füze misali ikiz tepelerin
Dinlensem hep gölgesinde onların

Sanki pamuk tarlası, kar beyazı..
Hep bahar, ne kışı var ne ayazı..
Onsuzluk her dem etmez beni razı
Neyi anlatıyorum ben bazı bazı…

Bayılırım gül kokusuna onun
Her dem arzularım hep onu
Beklerim ılık ılık bahar yelini
Dindirsin gönlümün sultanını

DELİ KIZ

Sen sevdamsın yaşam misali
Sen inancımsın inanış timsali
Sen sevda masalısın gönlümde
Sen Rab-i asın sen deli kızsın

Estin deli poyraz gibi sineme
Doldun içine çorak gönlümün
Sildin kalbimin asırlık pasını
Mutmain eyledin gönül yasımı

Keman oldu kara karakaşların,
Terennüm eyledi gönül şarkımı.
Şimşek oldu kahverengi gözlerin
Yalabıdı ışıttı hep gönül sarayımı

Bahar yeli esintisi misali tenin
Misk-i amber saçtı kokun senin
Şad uman eyledi. Yok emsalin
Ay yüzlü çehren sevda timsalin

Aşığım sana ve dostluğuna hep
Azat etmesin sevdandan çalap
Ayırma dostları sen hiç ya Rab
Birleştirir onları ancak o gün sırat

KISKACINA TUTUNDUM

Esti yine sevdanın deli rüzgârı
Aldı götürdü benliğimi aniden
Ne ararsın sen seraplı çöllerde
Bakacağın yer kalbimin ötesi

Kıskacına tutundum Gecenin
Tüllenen sevdanın esiri gibi
Yakamozlar arasında uçan
Kanadı kırık bir kuş misali

Haykırdı usanmadan biteviye
Bülbülün güle seslenişi gibi
Mutmain oldu perişan gönül
Yakaladı perçeminden anı

SEN BENİM ÖZELİMSİN

Sesin neyden dökülen ince bir name.
Sen ise eşliğinde dönen bir semazen
Bir eliyle haktan alıp diğeriyle veren
Hep sevgi ve dostluk halesi dağıtan.

Kaşların, gönül sazım kemanına yay
Kahverengi gözlerin sevi kaynağım
Çehrendeki tebessüm serap misali
Yok, olayım gönül serabında her an

Sanki kaydırakta kayan su misali
Ruhumu derinden okşayan o ses
Alıp götürür beni gönül sarayına
Sevi kilidiyle bağla beni haremine

Sen benim özelimsin buna inan
Sevi kervanıyla yüklü güzelimsin
Dünya gözüyle görsem cemalini
Okşasam kadifeden yumuşak tenini

YABAN GÜLÜM

Tut elimden al beni,
Gönül sarayının içine.
Kenetlensin;
Gözlerin gözlerimde.
Islansın;
Ellerin ellerimde.
Erisin;
Busen dudaklarımda.
Koklasam;
Gül kokulu tenini.
Şahlansın;
İkizlerin rüyasında.
Şifrelensin;
Kalbin kalbimde.
Dinginleşsin,
Mütmain olsun.
Gönlün,
Sükun bulsun gönlümde

AL ELLERİMİ ELLERİNE

Al ellerimi ellerine.
Her dokunuşta,
Depreşsin duygularımız,
Sarmaş dolaş olsun hep

Bırak kendini
Kollarımın arasına
Sarsın nazik bedenini,
Titretsin duygularını.

İzin ver okşayayım
Ruhunu, tenini ve seni
Bütünleşsin her şeyimiz
Kenetlensin şifrelensin

Al beni kalbinin içine
Dolaşayım damarlarında
Nüfuz edeyim hücrelerine
Taşıyayım sevgimi onlara


ŞELALE

Şelale
Suyun intiharıdır.
Ölmez su,
Dökülünce oradan.

Sevgi
Kalbin inşirahıdır.
Yeşillenir,
Mutmain olur orada.

Aşk
Sevginin tezahürüdür.
Küllense de,
Bir bakışta alevlenir.

Sen,
Aşk ve sevgimsin.
Umutla,
Bekleyişim ışığımsın.

Sesin,
Ruhumu okşar.
Kaşların,
Kemanıma yay.

İkizlerin,
Gergeften otağım.
Al beni,
Sevgi Halenin içine

Dağıt,
Sıkıntılarımı sevginle.
Depreşsin,
Aşkın ve sevgin benimle

SENİ İSTİYORUM

Seni istiyorum,
Niye biliyor musun?
Düşünemeyen beynime,
Dendirt ve akson ol diye.

Seni istiyorum,
Niye biliyor musun?
Görmeyen gözüme,
Işık ve fer ol diye.

Seni istiyorum,
Niye biliyor musun?
İşitmeyen kulağıma,
Duyum ol diye

Seni istiyorum,
Niye biliyor musun?
Tat almayan dilime,
Tat hücrelerim ol diye.

Seni istiyorum,
Niye biliyor musun?
Körelmiş kalbime,
Aşk ve sevgili ol diye.

Seni istiyorum,
Niye biliyor musun?
Tutmayan dizlerime
Takat ve fer ol diye.

Seni istiyorum,
Niye biliyor musun?
Tutmayan kollarıma
Eller parmaklar ol diye.

Seni istiyorum,
Niye biliyor musun?
Sana ne istiyorum işte,
Gönlüme sultan ol diye.