Şafak İskender Furkan Şaraygillerim Adlı Üyen ...

  • Recep Tayyip Erdoğan

    24.10.2007 - 23:22

    Ekonomimizin iyi olduğunu söyleyen tüm basın mensupları taraflıdır. Hepsi İMF desteklidir. Çünkü biz şu anda İMF’nin programını aynen uyguluyoruz. Şu anda da büyüyormuş gibi görünüyoruz.
    İMF ise sömürü düzeni kurmaktan başka bir şey değildir. Bir ülke İMF ile program yapıyorsa büyüdüğü söylenemez. Arjantin’i ne hale getirdiklerini herkes gördü. Ayrıca 2001 krizi de İMF yüzünden çıktı.

    İşte 2000 Nisan’ından bir haber. Haberi okuyun ve İMF’nin bizi nasıl övdüğüne bakın.

    http://webarsiv.hurriyet.com.tr/2000/04/30/202377.asp

    Bu haberden 10 ay sonra kriz çıkıyor. Hani iyiydi ekonomi? Daha sonra Mesut Yılmaz itiraf ediyor: İMF’YE HARFİYEN UYDUK, ÇÖKTÜK

    http://webarsiv.hurriyet.com.tr/2001/03/09/311852.asp

    Son olarak dünyada İMF ile program yapan ülkelere bakın(yani İMF’nin sömürdüğü ülkelere bakın) : Arjantin, Barbados, Belizya, Bangladeş, Benin, Bolivya, Burkina Faso, Burundi, Cezayir, Çad, Dominik, El Salvador, Endonezya, Etiyopya, Fas, Fiji, Fildişi, Gabon, Gambiya, Gana, Gine, Guatemala. Guyana, Haiti, Hindistan, Honduras, Irak Jamaika, Kamerun, Kenya, Kolombiya, Malezya, Mali, Meksika, Moritanya, Mozambik, Nepal, Nijerya, Nikeragua, Orta Afrika Cumhuriyeti, Pakistan, Papue Yeni Gine, Senegal, Sierra Leone. Uruguay, Zaire, Zambiya, Zimbabve ve Türkiye

  • roj tv

    22.10.2007 - 05:02

    İkide bir ‘’Apo önderimiz’’ diyorlar. Yani çocuk, bebek, öğretmen, yaşlı, genç, kadın katili birini önder seçmişler. Bir kişi kimi önder seçerse onun yolundan gittiğini belirtiyor demektir.
    Buradan ekmeğini yediği ülkeyi bölmek istemeyen Kürt kardeşlerimize seslenmek istiyorum: Sakın bu katili önderiniz kabul etmeyin. Türkiye fakirleşirse Türk’te Kürt’te fakirleşir, Türkiye zenginleşirse Türk’te Kürt’te zenginleşir. Biz birlik içinde olalım. Bu oyunlara gelmeyelim.

  • referandum

    22.10.2007 - 04:58

    YSK halk oylamasından önce halk oylaması için 103 trilyon TL harcanacağını açıklamıştı. Şimdi bu kadar para harcayıp halk oylaması yapmamız bence mantıksız. Sonuçta biz borçlu bir ülkeyiz ve İMF’nin programını aynen uyguluyoruz. Bunun yerine fabrika kurup üretimi artırmamız çok daha mantıklıydı bence. Böyle bir durumda bu kadar para harcayıp israf yapmamız hem mantıksızlık hem de günahtır. Ama nerde o bilinç.

  • Recep Tayyip Erdoğan

    19.10.2007 - 03:55

    Vidyoyu seyredin ve Tayyip Erdoğan'ın hedefini anlayın.
    (? ile v arasındaki boşluğu kapatın.)

    Bu vidyoda Tayyip Erdoğan'ın eş başkanı olduğu projenin haritasının bir kısmı var. O haritayı iyi inceleyin.
    (? ile v arasındaki boşluğu kapatın.)

  • fethullah gülen

    18.10.2007 - 03:03

    Fethullah Gülen’i eleştirenler şeytana mı benzetiliyor artık? Yoksa ben mi yanlış anlıyorum? Ben yanlış anladıysam bunu yazan kusura bakmasın.
    Bayramdan 1 gün önce gece 2–3 gibi STV’nin Avrupa’dan yayın yapan kanalında 301. maddenin kalkması gerektiği ile ilgili program vardı.
    Şimdi size soruyorum. Sadece mübarek Ramazan’da 30’dan fazla şehit verdiğimiz şu günlerde, ABD’nin Ermeni tasarısını kabul etme yolunda olduğu şu günlerde STV’de neden 301. madde tartışılıyor?
    Peki, neden birçok ülkede Ermeni soykırımı iddası kabul ediliyor? Neden özgürlükler diyarı (!) AB 301. maddeyi kaldırmamızda bu kadar ısrar ediyor? Hiç bunları düşündünüz mü?
    Çünkü biz bu iddayı kabul edersek, tazminat ödeyeceğiz ve peşinden de toprak talepleri gelecek. Yani ülkemiz parçalanma sürecine girecek. 301. maddeyi kaldırırsak Orhan Pamuk’lar çoğalır. Birçok ülke de zaten bu iddayı tanıdı. AB’ye girmek için bizim de tanımamızı istiyorlar. Eee ne kaldı geriye?

  • biyoloji

    23.09.2007 - 21:19

    Biyolojinin Türkçesi 'Canlı bilimi' demektir. Bence biyoloji dersinin ismi 'canlı bilimi' olarak değiştirilmelidir. İlköğretimdeki bir çocuğun 'biyoloji' dersinin ismini ilk defa duyduğu anı düşünün. Aklına ne gelir? Tabi ki hiç bir şey. Çünkü, anlamadığı bir dilde söyleniyor dersin adı. Peki ya dersin adının 'canlı bilimi' olduğunda çocuğun ilk duyduğu anı düşünün. Daha derse başlamadan kafasında en azından bir şeyler canlanır. Bence bu da küçümsenmeyecek bir durumdur.

  • Sarkozy Türkiye'nin AB'de yeri yok

    22.09.2007 - 00:34

    Bunu söyleyen sadece Sarkozy değil ki. Başkaları da var. işte Fransız bir diplomatın sözleri:
    *'Türkiye, AB'nin metresi gibi'
    *TÜRKİYE BİR ENGELİ AŞINCA AVRUPA YENİSİNİ BULACAK
    Not:? ile id arasındaki boşluğu kapatın. Antolojiye yapıştırınca öyle boşluk oluyor.
    http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx? id=5633590&tarih=2007-09-20

  • YÖK

    22.09.2007 - 00:08

    Yök artık elalemin başörtüsünü bıraksa da kendi görevlerine baksa. Mesela şu anda üniversitelerde yabancı dille eğitim sorunu var. Bu, artık ortadan kalkmalı. Eğitimde birlik gerçek manada sağlanmalı. Tabi ki dilde de birlik sağlanmalı. Eğitim dilinin tüm üniversitelerde Türkçe olması gerek artık. Bence bu durum üniversitelerimizdeki eğitim kalitesini artırır.

  • Sarkozy Türkiye'nin AB'de yeri yok

    21.09.2007 - 23:49

    Aslında doğru söylüyor. Bizim AB'de yerimiz olamaz zaten. Bunu illa Fransa cumhurbaşkanının söylemesine gerek yok. Bu belli bir şey. AB sadece bizi oyalama taktiği uyguluyor. Yani bizi ne içine almak istiyorlar ne de kendi başımıza bırakmak istiyorlar. Çünkü, bizim kendi değerlerimizi kullanıp güçlenmemiz onların işine yaramaz. Bunun en büyük sebebi, coğrafi konumumuz. Başka birçok sebep var ama en büyük sebebi coğrafi özellik bence. Bana öyle geliyor ki, yakında Sarkozy'ide susturacaklardır.

  • medya

    21.09.2007 - 23:41

    Medyanın en önemli görevi eğitici yayınlar yapmasıdır. Gerçekten faydalı olacak ve eğitici özellikteki yayınları çoğaltmaları gerekir. Yoksa ona buna yalakalık yapıp para kimden gelirse onun görüşlerini savunmak olmamalı medyanın işi. Yani bizim medyamızın yaptığı gibi bir işlevi olmamalı medyanın

  • Anayasanın 301. maddesi

    09.09.2007 - 00:44

    Bunu ekleyen herhalde TCK’nin 301. maddesi demek istedi.
    Bence bu madde kaldırılmamalı. Çünkü, bu madde hakaret etmeyi yasaklıyor. Eleştiriyi yasaklamıyor. Bunu kaldıralım da hakaret etmek serbest mi olsun yani?
    Eğer, Ermeni soykırımını kabul edersek tazminat ödeyeceğiz. Bunun bilincinde olanlar yazara bu iddayı ‘doğru’ diye yazdırdılar. Avrupa’da bazı ülkelerde zaten ‘’Ermeni soykırımı yok’’ diyenleri yargılayabiliyor. Ne tesadüf değil mi? Bir yandan bu iddayı haklı çıkaranlar Nobel ödülü alıyor, diğer yandan da bazı ülkelerde bu iddayı reddedenler yargılanıyor. Orhan Pamuk iyi ki tarihçi falan değil. Eğer biz bunu kabul edersek bir sürü tazminat ödemek zorunda kalacağız. Ardından da toprak taleplerini tahmin edersiniz tabi. Şimdi inşallah Avrupalıları ve AB’yi halkımız en kısa zamanda anlar.

    Türklüğü, Cumhuriyeti, Devletin kurum ve organlarını aşağılama
    MADDE 301. - (1) Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
    (2) Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini, Devletin yargı organlarını, askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
    (3) Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır.
    (4) Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz.

  • emperyalizm

    31.08.2007 - 03:26

    Lozan Antlaşmasından sonra, 1924 yılında çıkan bir yasa ile YABANCILARIN KÖYLERDEN TOPRAK ALMASI yasaklandı.

    Bu yasayı 80 yıl sonra AKP değiştirdi. Tapu kanunun 36. maddesi ve köy kanunun 87. maddesi iptal edilerek yabancılara toprak satışına izin verildi.

    Yabancıların toprak satın almasının ve maden şirketlerinin maden ruhsatı almalarının önünü açmak için şu yasalar çıktı;

    1- Doğrudan yabancı yatırımlar kanunu (05.06.2003)
    2- Köylerden yabancılara toprak satışına izin veren yasa (03.07.2003)
    3- Yabancıların gayri menkul satışına izin veren yasa

    Daha sonra anayasa mahkemesi, yabancılara toprak satışına kısıtlama getirmiştir.

  • emperyalizm

    31.08.2007 - 03:25

    Çanakkale savaşı yemek listesi:

    43. Alay 1. Piyade Taburu 1. Bölük, 1917 yılı yemek listesi;

    15 Haziran Sabah: Üzüm hoşafı. Öğlen: Yok. Akşam: Yağlı buğday çorbası ve ekmek.

    26 Haziran Sabah: Yok. Öğlen: Yok. Akşam: Üzüm hoşafı, ekmek.

    18 Temmuz Sabah: Üzüm hoşafı. Öğlen: Yok. Akşam: Yarım tayın ekmek.

    8 Ağustos Sabah: Yarım ekmek. Öğlen: Yok. Akşam: Şekersiz üzüm hoşafı, ekmek yok

    21 Temmuz 1917'den itibaren ordu emriyle ekmek istihkakı 500 grama indirilmiştir.

    ATALARIMIZIN BÖYLE BİNBİR SIKINTIYLA KURTARDIĞI TOPRAKLARIMIZI YABANCILARA PARAYLA SATAN YASAYI ÇIKARAN BİR HÜKÜMETE BU SEÇİMLERDE NE YAZIK Kİ %47 OY VERİLMİŞTİR. BU, HALKIN ‘YABANCILARA TOPRAK SATILMASINI’ ONAYLADIĞI ANLAMINA GELİR.

  • mustafa kemal atatürk

    31.08.2007 - 03:21

    Size yabancı dille eğitimin nedenini kısaca söyleyeyim. Daha geniş bilgi için Oktay SİNANOĞLU’nun ‘By By Türkçe’ isimli kitabını okumanızı tavsiye ederim.

    Sömürge devletlerinin en etkili araçlarından biri de dildir. Onların amaçları eğitime kendi dillerini girdirebilmektir.(İngiliz’se İngilizce, Fransız’sa Fransızca) . Çünkü, eğitime giren bir şey kısa sürede topluma yayılır. Eğer bunu başarabilirlerse kısa sürede o millet kendi dilini ve kendi kültürünü unutup sömürgeye hazır hale gelir.

    Bu uğurda söylenilen yalanlar ise; bilim dili, dünya küreselleşiyor gibi şeylerdir. Bunları İngilizce yada Fransızca için söylüyorlar. Kim sömürgeye hazırlanıyorsa o ülkenin dili için söylüyorlar.

    Bu arada sakın bu yazıdan yabancı dile karşı gibi bir anlam çıkarmayın. Ben yabancı dile değil, yabancı dilin eğitim dili olmasına karşıyım. Şimdi birkaç örnek vereyim:

    Afrika ülkelerinin dillerine bakarsanız, bu ülkelerin çoğu kendi dilinde konuşmuyor. Bunun yerine İngilizce, Fransızca vb. diller konuşuyor. Siz bunun nedenini merak ettin mi? İşte nedeni açıkladığım sebep.

    Cezayir’de gazeteler bile kendi dillerinde değil de Fransızca. Peki neden kendi dillerini tercih etmiyorlar? Cezayir’de okumuş kesim kendi dillerine köylü dili demekte ve Fransızca konuşmaktadır. İşte bunun nedeni de aynı.

    Son olarak İrlanda örneğini vereyim. İrlanda’da bir zamanlar İngilizler ilköğretime kadar kendi dillerini girdirmişlerdir. Bu zamana dek kendi dillerini konuşan İrlandalıların oranı %90’ların üstünde iken 1-2 nesil sonra bu oran %30’lara düşmüştür. Daha sonra İrlanda’nın aydınları İrlandalılara iş çıkışında yorgun argın kendi dillerini öğretmişlerdir. İlerleyen yıllarda ise İrlanda kendi bağımsız ülkesini kurmuştur.

    İŞTE OLAY BUDUR. TÜM BUNLARIN NEDENİ İŞTE BUDUR.

    Ülkemize gelirsek, 1954’e kadar yabancı dille eğitim yapan birkaç okula halkın genel bakış açısı şöyle imiş: ‘’BUNLAR MİSYONER OKULUDUR, BUNLARI ATATÜRK LOZAN’DA BİLE KAPATAMADI. ‘’

    Şimdi ise durum çok farklı, hiç düşündünüz mü neden antolojide birçok kişi rumuzunu Türkçe değil de yabancı alıyor? Neden; bisküvi, çikolata vb. ürünlerin ismi Türkçe değil de yabancı? Neden birçok dükkan, işyeri ismi Türkçe değil de yabancı tercih ediliyor? Neden bu insanlar kendi dillerini tercih etmiyor?

    İŞTE İNSANLARIMIZA BU AŞILANIYOR DA ONDAN.

    Şimdi günümüzde eksikliğini hissettiğim bir şeyden bahsetmek istiyorum: Atatürk, cumhuriyetten sonra, yabancı dille eğitimi engellemek için yoğun çaba sarf etmiştir. Bu okulları tamamen olmasa da büyük ölçüde sınırlandırmıştır. Ancak günümüzde, Atatürkçüler hiç yabancı dille eğitim sorununa değinmezler, yada çok az değinirler. Bilmem sebebi nedir acaba?

    Hatta Atatürk’ün bu konuyla ilgili meşhur sözünü de paylaşayım sizle:

    «Ülkesini, yüksek istiklâlini korumasını bilen Türk milleti dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.

    Bir de konuyla ilgili çok güzel hazırlanmış 6-7 dk.’lık bir vidyo var. İzlemenizi tavsiye ederim.
    NOT: İnternet adresindeki? ile v arasında boşluk olmayacak antolojiye yapıştırınca öyle boşluk oluyor orası.

    BENCE, HEP BERABER BU SÖMÜRGECİLİK OYUNUNUN ÖNÜNE GEÇMELİYİZ.

  • ateist

    14.08.2007 - 04:19

    Ateistler, Kaptan Kusto Müslüman olmadı der ama durum böyle olsa bile bu bahsedilen ayetlerin gerçekle uyuşmasını değiştirmez.

    Ateistlerin, evrim teorisini kanıtlamak için ara fosil diye maymunla insanın kafa iskeletini birleştirip sergilediği günlerde oldu.

  • kürt

    13.08.2007 - 03:51

    Türk-kürt kardeşiz, bölücülere ve fitnecilere izin vermeyiz.
    Alevi-sünni kardeşiz, peygamberimiz bize ^^birlikte hareket edin, birbirinizle kavga etmeyin^^ der.
    Sağcı-solcu kardeşiz, sömürgecilere karşı, birlikte mücadele ederiz.

  • ateist

    07.08.2007 - 04:03

    Kapta Kusto, İslam’ı tercih etmesine neden olan olayı şöyle anlatmıştır:
    1962 senesinde Alman ilim adamları, Aden körfezi ile Kızıldeniz’in birleştiği Mendeb boğazında, Kızıl denizin suyu ile Hint okyanus’unun suyunun birbirine karışmadığını bildirmişlerdi. Biz de, Atlas okyanusu ile Akdeniz’in sularının birbirine karışıp karışmadığını araştırmaya başladık. Önce Akdeniz’in kendine has sıcaklığı,tuzluluğu, yoğunluğu ile içinde yaşadığı canlıları tespit ettik. Aynı araştırmayı Atlas okyanus’unda da tekrarladık. İki deniz suyu binlerce yıldan beri Cebelitarık boğazında birleşiyordu. Bu durumda, iki suyun karışması ile tuzluluk ve yoğunluk gibi faktörlerin birbirine eşit, hiç olmazsa yakın olması gerekirdi. Halbuki, her iki denizin en yakın kısımlarında bile deniz suyu kendi özelliğini koruyordu. Yani; iki denizin birleşme noktasında bir su perdesi iki deniz suyunun birbirine karışmasına engel oluyordu. Bu hali anlattığım prof. Maurice BUCAİLLE, bunda şaşılacak bir şey olmadığını, İslam’ın kutsal kitabı Kuran’ın bunu açık bir şekilde yazdığını söyledi. Hakikaten bu hal Kuran’da dosdoğru açıklanıyordu. Bunu öğrenince Kuran’ın; Allah’ın kelamı olduğuna inandım. Hak din İslam’ı seçtim. İslam dini, manevi gücü ile bana kaybettiğim oğlumun acısına dayanma sabrını verdi.
    İlgili ayetler: Rahman suresi/ ayet:19-20-21:
    Ayet19: (Suları acı ve tatlı olan) iki denizi salıvermiştir; birbirine kavuşuyorlar.
    Ayet20:Fakat; aralarında bir engel vardır, birbirine geçip kavuşmuyorlar.
    Ayet21:O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
    Furkan suresi/ayet53: O, birinin suyu lezzetli ve tatlı, diğerininki tuzlu ve acı olan iki denizi salıverip aralarında da görünmez bir perde ve karışmalarını önleyici bir engel koyandır.

  • komünist

    03.08.2007 - 20:58

    Komünizmin başarılı olması imkansız; şimdiye kadar olamadı bundan sonra olamaz da. Çünkü komünizm, tüm insanların aynı tipte olmasını amaçlıyor. Ama insanların, çeşitli görüşleri amaçları, idealleri, istekleri, duyguları vardır ve bunlar göz ardı edilemez. Ne yani herkes Karl Marks’ın düşündüğü gibi bir insan olmak zorunda mı? Komünizmin bu amacı ise birçok insanın ölümüne, sürülmesine ve eziyet görmesine neden olmuştur. Tüm bu sıkıntıların nedeni tüm insanların aynı olmasını ve sadece sisteme tapmasını sağlamak için yapılmıştır

  • bıçak

    27.06.2007 - 04:33

    Bir şeyin kullanımı niyete göre olur. Örneğin bıçak, masum bir insanı öldürmek için de kullanılabilir, kurşun yemiş bir insandaki kurşunu alıp onun hayatını kurtarmak için de.

  • müslüman

    16.06.2007 - 23:30

    O MÜSLÜMAN DEĞİL Mİ?

    Prof.Dr. Saffet Solak anlatıyor:
    Amerika'da master yaptığım yıllarda,çalıştığım üniversitenin yemek salonu açık büfe şeklindeydi.Herkes dilediği yemekten istediği kadar alabiliyordu.yemekhanenin kapısında 'Take what you need.Eat what you take' (Yiyeceğin kadar al, aldığını da ye) diye yazmakta idi.
    Bir gün aynı masada yemek yediğimiz Çinli bir arkadaşı,tabağında kalan son pirinç tanesini almaya çalışırken görünce dayanamadım; denemek için dedim ki:
    'Bir pirinç tanesi için neden bu kadar uğraşıyorsun? Bırak tabakta kalsın.'Çinli arkadaşın verdiği cevap çok düşündürücüydü:
    'Her Çinli bir pirinç tanesi israf etse,Çin nüfusu ile çarp bakalım,kaç ton pirinç yapar? Biz kalabalık bir ülkeyiz,israf etme lüksümüz yoktur.' dedi.
    Yine denemek için dedim ki:
    'Şu anda Çin'de değil Amerika'dasın.Tabağında bırakacağın pirinç tanesi Çin'i değil,Amerika'yı zarara uğratacaktır'.Bu sözlerim karşısında güldü ve şöyle dedi:
    'Yaşadığım ülke olan Amerika'yı bu şekilde zarara uğratmak onurlu bir davranış olmaz.'
    Çinli arkadaşı bu onurlu davranışından dolayı tebrik ettim ve düşüncesini paylaştığımı söyledim. İslam dininin bu konudaki, 'Yiyiniz içiniz, fakat israf etmeyiniz. Çünkü Allah israf edenleri sevmez' buyruğunu açıkladım.
    Çok hoşuna gitti.Tam o sırada,Ürdünlü Müslüman bir arkadaş tabağındaki yemek artıklarını çöp sepetine boşalttı.Bunu gören Çinli arkadaş Ürdünlü'yü göstererek:
    'O Müslüman değil mi? dedi.
    O kadar üzüldüm ki,ne diyeceğimi bilemedim.

    alıntı...

  • sigara

    16.06.2007 - 23:18

    SİGARA İÇİN YABANCI BASINDAN BAZI ÖZETLER

    NEWYORK:

    • Sigara dumanındaki kimyevî maddeler, her yıl sigara içen 400 bin Amerika'lıyı öldürüyor.

    Bu demekdir ki; bu kimyevî maddeler, sigara içenlerle ayni yerde yaşayan ve çalışan, fakat sigara içmeyen insanları da zehirliyor.

    Araştırma neticesi hazırlanan rapora göre; çevredeki sigara dumanı:

    •150.000 ile 300.000 arasındaki bebeğin hastahânelerde tedavi edilmelerini gerekdiriyor.

    • 8.000 ile 26.000 arasındaki çocuğun nefes darlığına sebeb oluyor.

    • 400.000 ile birmilyon arasındaki çocuğun göğüs hastalıklarını şiddetlendiriyor.

    • Kalb hastalıklarından ölenlerin sayısı, yılda 35.000'i aşıyor.

    • Bu yüzden 1990 yılından beri Amerika'daki lokantalarda, işyerlerinde, kapalı mekânlarda sigara içilmesi kat'î olarak yasaklanmışdır.

    FRANSA'da:

    Her yıl 25.000 kişi sigara yüzünden göğüs kanserine yakalanıb ölüyor.

    (İBRET İÇİN, DAHA NELER OLMALI VE NE KADAR BEKLEMELİ..)

  • ateist

    16.06.2007 - 22:57

    Bizim evimizin yapımında hiçbir mimar, mühendis, usta, işçi görev yapmamış. Sizin ev nasıl oldu diye soruyorsanız ateistlere sorun belki cevap alırsınız.

  • kötü

    16.06.2007 - 22:50

    İyiler uyanık olmazsa meydanın kötülere kalması normaldir.

  • komünist

    08.06.2007 - 01:13

    Kominizm, dinin sömürge aracı olduğunu ve sömürgecilerin halkı uyutmak için dini öne sürdüklerini idda eder. Burada din derken hristiyanlık dikkate alınmıştır. Orta çağ Avrupasına bakarsak kiliseler halkı sömürmüştür ve kilise baskısı halkı yıldırmıştır. Ancak, bu İslam dini için geçerli değildir. Nitekim, Osmanlı döneminde birçok inançtan insanlar adaletle yönetilmiştir. İslamın emri nedeniyle tüm inançlara saygı gösterilmiştir. Onlara müslüman olmaları için zor kullanılmamıştır. O dönemlerde katolik ve ortodoksların ise birbirlerine baskıları vardır. Bu da özellikle Balkan halklarının Osmanlıyı kurtarıcı olarak tanımasına neden olmuştur ve fetihleri kolaylaştırmıştır. Yani, adalet ve insan halklarına saygı islam ve Türk kültüründe kominizme göre çok daha fazladır. Türk ve İslam kültüründe zaten sömürgecilik kesinlikle reddedildiği için kominizme gerek yoktur. Avrupa kültüründe ise(kominizmin doğmasına neden olan kültür) sömürgecilik vardır ve islam kültürüne yabancı kalınmıştır.

Toplam 57 mesaj bulundu