Uçuşur Saçları Yelden Zülüfü Sırmadan Telden Yarin Oturduğu Yerden Haber Getirin... Tutuver Yarim Elimden Tutuşur Elim Elinden Çağla Gönül Sazlarını Bal Olup Damlar Dilinden Sevda Sözlerinn
Şimdi kırılgan mektuplar yazıyorum hangi adrese göndereceğimi bilmeden…malumun olsun ben sende ülkemi sevdim”….
Sen bir annenin yavrusuna hissettiği sevgi,Sen gecenin güneşe duyduğu özlem,Sen çiçeğin suya hissettiği aşk,Sen bir canlının yaşamasını sağlayan kalpsin…
Seversin hem de delicesine ölümüne seversin en büyük aşk bizim aşkımız dersin…Aşkın için yapamayacağın şey yoktur onsuz nefes almayı istemezsin bir saniyen bile onsuz geçmez,Tek isteğin düşüncen bu aşkın bitmemesi sonsuza kadar sevdiğinle olmaktır…Dağlar, bayılar kır çiçekleriyle dolup taşar ve çiçeklerin arasında bir gül vardır dokunmaya kıyamadığın incitmekten çekindiğin onu o kadar çok seversin ki o senin ailen,akraban,hayatın,nefesin her şeyin olur…Güneş de güle hissettiğin sevgiyi görür ve oda sevmeye başlar iki sevgili arasında gül o kadar güzel açar ki çevresinde tüm kır çiçeklerini kıskandırır güzelliğiyle….Hiç beklemediğin bir anda güneş yerini fırtınaya bırakır şimşekler çakar öyle yağmur yağar ki kır çiçekleri ölür dayanamaz ve çakan şimşekler güle zarar verir aldığı sevgi karşısında gül direnir hemen pes etmek istemez…Gül ateş almış alev alev yanar ama kökü sağlamdır pes etmez ve ayakta kalır…bunu hak etmediğini düşünür…Oda hataya hatayla karşılık verir ve kır çiçeklerine zarar verir…Böylece kalbindeki ateşin söneceğini,güneşin ihanetini unutacağını düşünür ama yanılır…Gün gelir güneş yeniden doğar ve gül onu affeder..... Güneş gülün yüreğini yaksa da gül onu çok sevmiştir ve ondan vazgeçemez kaybetmek istemez ve yine onun için doğmasını ister…Aşkları yeniden başlar gül güneşi o kadar çok seviyordur ki onu kaybetmeyi asla istemez ama güneşin ihanetini de unutamaz… Yine ihanet ederse yine şimşekler çaktırıp yüreğimi yeniden yakarsa diye düşünür yaşadığı acı o kadar büyüktür ki aynı acıyı yeniden yaşamaktan korkar…Bu korku ona yeni hatalar yaptırır,,Güneş gülün her hatasında onu suçlar ama bilmez ki gül onu çok daha çok sevmekten korktuğu için daha çok acı çekmemek için hata üstüne hata yapıyor…Gül çok düşünür aşkım mı mutluluğum mu? ? ? ? Güneşi gördüğü sürece aşkından vazgeçemeyecektir güneş onu ne kadar kırsa da gülün kalbindeki sevgide hiç eksilme olmayacaktır…Aşkları yaşasa da ikisi de birbirini kırmaya devam edecektir.Gül kalbindeki büyük aşka sevgiye rağmen güneşin hayatından çıkmayı çok acı çekse de bir gün bu acının dineceğini düşünür….Tüm kır çiçeklerini kıskandıran güzellik solar… Güneş artık gülü göremez gül güneşin hayatından çıkıp gider ama kökü toprağın altında sağlam kalır ve güneş gülü hiç göremese de gülün kökü güneşi hep görecek onun sıcaklığıyla,aşkıyla,sevgisiyle hep yaşayacaktır….Güneş gülü kalbinden silse de,,gül güneşi son nefesine kadar kalbinden silmeyip yaşatacaktır….
Uçuşur Saçları Yelden Zülüfü Sırmadan Telden Yarin Oturduğu Yerden Haber Getirin...
Tutuver Yarim Elimden Tutuşur Elim Elinden Çağla Gönül Sazlarını Bal Olup Damlar Dilinden Sevda Sözlerinn
Şimdi kırılgan mektuplar yazıyorum hangi adrese göndereceğimi bilmeden…malumun olsun ben sende ülkemi sevdim”….
Sen bir annenin yavrusuna hissettiği sevgi,Sen gecenin güneşe duyduğu özlem,Sen çiçeğin suya hissettiği aşk,Sen bir canlının yaşamasını sağlayan kalpsin…
Seversin hem de delicesine ölümüne seversin en büyük aşk bizim aşkımız dersin…Aşkın için yapamayacağın şey yoktur onsuz nefes almayı istemezsin bir saniyen bile onsuz geçmez,Tek isteğin düşüncen bu aşkın bitmemesi sonsuza kadar sevdiğinle olmaktır…Dağlar, bayılar kır çiçekleriyle dolup taşar ve çiçeklerin arasında bir gül vardır dokunmaya kıyamadığın incitmekten çekindiğin onu o kadar çok seversin ki o senin ailen,akraban,hayatın,nefesin her şeyin olur…Güneş de güle hissettiğin sevgiyi görür ve oda sevmeye başlar iki sevgili arasında gül o kadar güzel açar ki çevresinde tüm kır çiçeklerini kıskandırır güzelliğiyle….Hiç beklemediğin bir anda güneş yerini fırtınaya bırakır şimşekler çakar öyle yağmur yağar ki kır çiçekleri ölür dayanamaz ve çakan şimşekler güle zarar verir aldığı sevgi karşısında gül direnir hemen pes etmek istemez…Gül ateş almış alev alev yanar ama kökü sağlamdır pes etmez ve ayakta kalır…bunu hak etmediğini düşünür…Oda hataya hatayla karşılık verir ve kır çiçeklerine zarar verir…Böylece kalbindeki ateşin söneceğini,güneşin ihanetini unutacağını düşünür ama yanılır…Gün gelir güneş yeniden doğar ve gül onu affeder.....
Güneş gülün yüreğini yaksa da gül onu çok sevmiştir ve ondan vazgeçemez kaybetmek istemez ve yine onun için doğmasını ister…Aşkları yeniden başlar gül güneşi o kadar çok seviyordur ki onu kaybetmeyi asla istemez ama güneşin ihanetini de unutamaz…
Yine ihanet ederse yine şimşekler çaktırıp yüreğimi yeniden yakarsa diye düşünür yaşadığı acı o kadar büyüktür ki aynı acıyı yeniden yaşamaktan korkar…Bu korku ona yeni hatalar yaptırır,,Güneş gülün her hatasında onu suçlar ama bilmez ki gül onu çok daha çok sevmekten korktuğu için daha çok acı çekmemek için hata üstüne hata yapıyor…Gül çok düşünür aşkım mı mutluluğum mu? ? ? ? Güneşi gördüğü sürece aşkından vazgeçemeyecektir güneş onu ne kadar kırsa da gülün kalbindeki sevgide hiç eksilme olmayacaktır…Aşkları yaşasa da ikisi de birbirini kırmaya devam edecektir.Gül kalbindeki büyük aşka sevgiye rağmen güneşin hayatından çıkmayı çok acı çekse de bir gün bu acının dineceğini düşünür….Tüm kır çiçeklerini kıskandıran güzellik solar… Güneş artık gülü göremez gül güneşin hayatından çıkıp gider ama kökü toprağın altında sağlam kalır ve güneş gülü hiç göremese de gülün kökü güneşi hep görecek onun sıcaklığıyla,aşkıyla,sevgisiyle hep yaşayacaktır….Güneş gülü kalbinden silse de,,gül güneşi son nefesine kadar kalbinden silmeyip yaşatacaktır….