bütün insanlar kendi başlarına kafa yormakla değil sırıf insanın özünde vr olan sevgi ile hayatta kalırlar.
Allah hayatta yaşama isteğide verdiğini önceden de biliyordum şimdi daha fazlasını biliyorum
Şimdi anlıyorum ki insanlar her ne kadar hayatta kalmaların sebebi kendi çabalarıy miş gibi gözükse de hakikatte onları yasatan sevgidir.
Şunu öğrendim ki insan kendi çabasıyla değil sevgiyle hayatta kalır...
I
ssız bir parkta sallanırken insan, gökyüzüne dokunacağını düşünür bazen.. sonsuz mavinin derinliklerinde kaybolup gideceğini hayal eder.. düşler kurar, mutluluğa dair.. içinden şarkılar söyler biraz hüzünlü biraz melankolik birazda aşk kokan.. hızlanır git gitte sallanışlar.. düşündükçe hızlanır.. hızlandıkça düşünür.. sonra birden ya kopar ipleri salıncağın tüm düşler suratına yapışır insanın.. yada durur salıncak.. düşlerde durur. mavilikler siyah olur ansızın.. mutluluk hüzün.. hüzünler acı.. şarkılar birer feryat olur.. duyan olmaz.. salıncağın ardında kimse kalmamıştır sallayan.. ve o an.. karanlık çöker başta parka.. sonra tüm şehre.. ve sen siyah görürsün herşeyi.. konuşmak istersin konuşamazsın.. konuşursun anlayan olmaz yine susarsın.. gidersin sonra.. karanlıklar içine ve ağlarsın sonra herkesten gizli.. herkes toplanır başına.. gözlerinde alaycı gülümsemeler.. nefret edersin insanlardan.. kaçarsın bilmediğin bir yere.. yerde gözünden akan yaşların izleri.. basmadan üzerine koşarsın.. koşarsın.. koşarsın.. bir uçurum çıkar karşına.. durup kalırsın bir süre.. sonra bakarsın ardına.. herkes arkanda.. atla atla diye tempo tutarken görürsün dostlarını.. ve gülümsersin son bir defa.. bırakırsın kendini boşluğa.. rüzgarda savrulur, sallanırsın.. salıncakta olmasanda.. son sallanıştır bu .. son ..
SERCE ILE GOCMEN KUS'
İhanetin adı göçmen bir kuşa verilmiş. Sadakatin adı ise bir serçeye. Göçmen kuş bütün bahar ve yaz boyunca küçük köyün üstünde uçmuş serçeyle beraber. Küçük sinekleri, kurtları yemişler kış yağmurlarıyla şaha kalkmış derelerden su içmişler masmavi gökyüzünde dans etmişler. Çiçek açan ağaçlara konup, papatya tarlalarında gezmişler... Birbirlerine söz vermiş kuşlar; Ayrılmayacağız diye. Ama kış gelmiş, Göçmen kuş adına yakışanı yapmaya kararlıymış. Serçe ise her zamanki gibi sadık. Ama sevgi de yabana atılmaz bir gerçek. Ayrılık acı, ihanet kötüymüş serçe için. Yaşamaksa önemli imiş göçmen için. O baharların tatlı eğlencesiymiş sadece. Gel demiş serçeye benle beraber. Başka bir bahara uçalım. Serçe ise burda bekleyelim demiş yeni baharı. Ama kış acımasızdır demiş göçmen. Yaşayamayız burda, aç kalır üşürüz. Serçe hayır demiş korunuruz kötülüklerinden kışın beraber. Göçmen inanmamış serçeye hayır demiş gidelim. Serçe için gitmek nasıl bir ihanetse yaşadığı yere, kalmakta aynı şekilde ihanetmiş sevgiliye. Ve karar vermiş sevgiyi seçmiş. Uçacakmış yeni bir bahara... Göçmen ve serçe çıkmışlar yola, Ama serçe zayıfmış, onun kanatları uzun uçuşlar için değil. Dayanamayacakmış bu yola. Oysa göçmenin kanatları güçlüymüş. Çünkü o hep kaçarmış kışlardan. Hep gidermiş zorluklarından kışın yeni baharlara. Bir fırtına yaklaşıyormuş. Göçmen hızlı gidiyormuş fırtınadan, yakalanmayacakmış. Ama serçe iyice zayıf kalmış, yavaşlamaya başlamış. Göçmene duralım demiş artık. Biraz dinlenelim. Göçmen itiraz etmiş, fırtına demiş, ölürüz. Serçe çok fırtına görmüş, kurtuluruz demiş. Ama göçmen yürü demiş serçeye birazdan okyanuslara varacağız. Serçe sevgisine uymuş ve peşinden son bir gayretle gitmiş göçmenin. Birazdan varmışlar okyanusa. Kurtuluşuymuş bu büyük deniz göçmen için, çok iyi bilirmiş buraları. Ama serçe ilk kez görüyormuş ve sanki gökyüzünden daha büyükmüş bu yeni mavi. Serçe artık dayanamıyormuş. Son bir sevgi sesiyle seslenmiş göçmene. Artık gidemiyorum!... Göçmen serçeye bakmış, bakmış ve devam etmiş........ Okyanus çok büyükmüş, serçe ise çok küçük. Serçenin sevgisi de çok büyükmüş ama göçmen çok küçük...
Mavi sularında okyanusun bir minik SADAKAT ... Yeni bir baharın koynunda koca bir İHANET
bütün insanlar kendi başlarına kafa yormakla değil sırıf insanın özünde vr olan sevgi ile hayatta kalırlar.
Allah hayatta yaşama isteğide verdiğini önceden de biliyordum şimdi daha fazlasını biliyorum
Şimdi anlıyorum ki insanlar her ne kadar hayatta kalmaların sebebi kendi çabalarıy miş gibi gözükse de hakikatte onları yasatan sevgidir.
Şunu öğrendim ki insan kendi çabasıyla değil sevgiyle hayatta kalır...
I
ssız bir parkta sallanırken insan, gökyüzüne dokunacağını düşünür bazen..
sonsuz mavinin derinliklerinde kaybolup gideceğini hayal eder..
düşler kurar, mutluluğa dair.. içinden şarkılar söyler biraz hüzünlü biraz
melankolik birazda aşk kokan.. hızlanır git gitte sallanışlar.. düşündükçe
hızlanır.. hızlandıkça düşünür.. sonra birden ya kopar ipleri salıncağın tüm
düşler suratına yapışır insanın.. yada durur salıncak.. düşlerde durur.
mavilikler siyah olur ansızın.. mutluluk hüzün.. hüzünler acı.. şarkılar
birer feryat olur.. duyan olmaz.. salıncağın ardında kimse kalmamıştır
sallayan.. ve o an.. karanlık çöker başta parka.. sonra tüm şehre.. ve sen
siyah görürsün herşeyi.. konuşmak istersin konuşamazsın.. konuşursun anlayan olmaz
yine susarsın.. gidersin sonra.. karanlıklar içine ve ağlarsın sonra
herkesten gizli.. herkes toplanır başına.. gözlerinde alaycı gülümsemeler..
nefret edersin insanlardan.. kaçarsın bilmediğin bir yere.. yerde gözünden
akan yaşların izleri.. basmadan üzerine koşarsın.. koşarsın.. koşarsın.. bir
uçurum çıkar karşına.. durup kalırsın bir süre.. sonra bakarsın ardına..
herkes arkanda.. atla atla diye tempo tutarken görürsün dostlarını.. ve
gülümsersin son bir defa.. bırakırsın kendini boşluğa.. rüzgarda savrulur,
sallanırsın.. salıncakta olmasanda.. son sallanıştır bu .. son ..
SERCE ILE GOCMEN KUS'
İhanetin adı göçmen bir kuşa verilmiş. Sadakatin adı ise bir serçeye. Göçmen kuş bütün bahar ve yaz boyunca küçük köyün üstünde uçmuş serçeyle beraber. Küçük sinekleri, kurtları yemişler kış yağmurlarıyla şaha kalkmış derelerden su içmişler masmavi gökyüzünde dans etmişler. Çiçek açan ağaçlara konup, papatya tarlalarında gezmişler...
Birbirlerine söz vermiş kuşlar; Ayrılmayacağız diye. Ama kış gelmiş, Göçmen kuş adına yakışanı yapmaya kararlıymış. Serçe ise her zamanki gibi sadık. Ama sevgi de yabana atılmaz bir gerçek. Ayrılık acı, ihanet kötüymüş serçe için. Yaşamaksa önemli imiş göçmen için. O baharların tatlı eğlencesiymiş sadece. Gel demiş serçeye benle beraber. Başka bir bahara uçalım. Serçe ise burda bekleyelim demiş yeni baharı. Ama kış acımasızdır demiş göçmen. Yaşayamayız burda, aç kalır üşürüz. Serçe hayır demiş korunuruz kötülüklerinden kışın beraber. Göçmen inanmamış serçeye hayır demiş gidelim.
Serçe için gitmek nasıl bir ihanetse yaşadığı yere, kalmakta aynı şekilde ihanetmiş sevgiliye. Ve karar vermiş sevgiyi seçmiş. Uçacakmış yeni bir bahara... Göçmen ve serçe çıkmışlar yola, Ama serçe zayıfmış, onun kanatları uzun uçuşlar için değil.
Dayanamayacakmış bu yola. Oysa göçmenin kanatları güçlüymüş. Çünkü o hep kaçarmış kışlardan. Hep gidermiş zorluklarından kışın yeni baharlara. Bir fırtına yaklaşıyormuş. Göçmen hızlı gidiyormuş fırtınadan, yakalanmayacakmış. Ama serçe iyice zayıf kalmış, yavaşlamaya başlamış. Göçmene duralım demiş artık.
Biraz dinlenelim. Göçmen itiraz etmiş, fırtına demiş, ölürüz. Serçe çok fırtına görmüş, kurtuluruz demiş. Ama göçmen yürü demiş serçeye birazdan okyanuslara varacağız. Serçe sevgisine uymuş ve peşinden son bir gayretle gitmiş göçmenin. Birazdan varmışlar okyanusa. Kurtuluşuymuş bu büyük deniz göçmen için, çok iyi bilirmiş buraları. Ama serçe ilk kez görüyormuş ve sanki gökyüzünden daha büyükmüş bu yeni mavi. Serçe artık dayanamıyormuş. Son bir sevgi sesiyle seslenmiş göçmene. Artık gidemiyorum!...
Göçmen serçeye bakmış, bakmış ve devam etmiş........ Okyanus çok büyükmüş, serçe ise çok küçük. Serçenin sevgisi de çok büyükmüş ama göçmen çok küçük...
Mavi sularında okyanusun bir minik SADAKAT ...
Yeni bir baharın koynunda koca bir İHANET