Serhat Yıldız Adlı Antoloji.com Üyesinin Hakk ...

Her yaşadığı serüvende,tembelce aynı sözcükler ile iltifat döşeyen...
Nefes olsunda isterse çamurdan olsun diyerek,kene gibi yapışan..
Yapışırken keneyi dahi kıskandıran...
Aldandığını bildiği halde,bir tebessüme ruhunu teslim eden..
Sözcüklerin ahengi arkasına saklanarak,alçak benliğini kuma gömen..
Bu sözcükler ile kandırılan..
Yılmayan ve defalarca kandırılan..
Sonra AŞK bana göre değil,artık küstüm oynamıyorum diyen..
Ama her oyun da halay başını çeken..
Akıllanmak yerine çocuk kalmayı hüner sayan..
Defalarca kandıran..
Hadi o kandıryor,buna ahmakça kanan..
Kanmayı kurtuluş sanan..
Yalnız olmayım da,teres bile olsa bir nefes yanım da olsun diye düşünen..
Yalnız kalmaktan çekinen..
Çekindiği için hep ruhu delinen...
Delik deşik olan ama halen ruhum bakire haykırışını savuran..
Savururken sesi kısılan...

Biz den değildir....

Der;

Yeni Gine asıllı,Macaristan fosforlu,Ermenistan faytonlu,Gürcistan naylonlu,Özbekistan somunlu,Kazak ünlü düşünür Hakan Taşıyan.

Deveye sormuşlar neren eğri...
Fazla konuşma,soruda sorma beni kes fakir fukaraya dağıt demiş...

İşte fm develer böyle asil hayvanlardır der;

Güney Afrika asıllı,Tunus vurmalı,Cezayir çalmalı,Kanada üflemeli,Çek ünlü düşünür Nesrin Topkapı.

(!)

Dedikodu kokan bir hayat'ta zikir çekiyor insanoğlu...
Çıkarcı ve bağnaz toplumun meridyeninde ayakta kalmaya çalışıyor nefesi halen kokmayanlar...
Müslümanım ben diyerek gıybetin alasını gören ve gösteren gözler....
Tanrı katında secde eder iken bir sonra ki günün dedikodu kazanına birikmiş nevaleler atıyorlar...
Çekemiyor insanoğlu başka bir nefesi...
Dinsiz veya Dindar fark etmiyor ki o kazanın ateşi olabilmek için...
Dedikodu bir sanat tarzı...
Toplumun her yerinde...
Şuursuzca saadet zinciri kuruyor..
Altın zincir günah diye fm...
Gümüş zincirler gerdandan gerdana yolculuk yapıyor...
Der;

Peru asıllı,Cezayir gerdanlı,Kamerun harranlı,Kostarika harmanlı,Kanada yarım akıllı,Yeni Zellanda haka danslı,Pakistanlı ünlü düşünür Aysun Kayacı.

Sözde gururlu yaşamak gerektiği,gerçeği ile yola çıkanlar..
Kontrolsüz gurur yüzünden yoldan çıkmışlardır...
Hem yalnız kalmışlardır..
Hemde zamanla gurur duygusunu hissedemez hale gelmişlerdir..
Der;

Yeni Zelanda asıllı,Fenerbahçe Cumhuriyeti traji komikli,Demokratik Kongo Cumhuriyeti delikli,Kamarun direkli,Küba'lı ünlü düşünür Şebnem Scheafer.

Mutsuz olmanın,esaretin bedeli ile çifleşmesi........****

(!)

Ah fm bu Coğrafya'da çoğu insan yaptığı mesleğin aslında yapmak istemediği meslek olduğu kanısını taşıyor...

Aslında iş yaşamında benimsemediği meslek ile bir ömür geçirmek zorunda kalan insan,yaşayan ama çoktan ölmüş bir insan şekli çiziyor...

Kime dokunursanız fm 'yok ben aslında böyle idim,ama babam olacak şahsı muhterem beni bu işe teşvik etti,aslında benim sesim bülbülleri kıskandırır idi lakin işte hayat şartları benim bu çizgi de olmamı sağladı,,aman aslında ben bir kıvırtırdım bir kıvırtırdım göbeğim 360 derece döner,Siyaset'ciler hayran kalır idi ama annem olacak insan ne o dansçı olacaksın da oranı buranı zaten toplumun %70'i abaza olan adamlarına mı göstereceksin vs....'gibi cümleler ile yolunun nasıl kesildiğini haykırıyor...

(!)
********************************************************************************************
Bu topraklar yine çoğu kesim istediği,arzuladığı mesleği yapmak yerine,ailelerinin onlara uygun gördüğü işler çalışmak zorunda kalıyorlar...

Evet evet bir bireyin küçük yaşlarda arzu ettiği mesleği yapabilmesi için maddiat gerekli öyle değil mi?
Yoksa kesin Devlet Memuru ikramiyesinden bir pay almak gerekliliği hakkında bir konferans veriyorlar...
Bilmiyorlar ki Devlet mi kaldı fm....

Ammann Devlet'in malı deniz,yemeyen diyaliz....

(!)
**********************************************************************************************
Fm aslında bireylerin geleceğini kontrol altına almak isteyen aileler,onların evlilikleri hakkında da hüküm de veriyorlar değil mi...
Görücü ve koklama usulü bir evlendirme şekli ile,zaten içine ettikleri hayatları daha fazla taçlandırmak istiyorlar...

Görücü usulü....
Beş dakika da evlilik kurumu...
Yıllarca mutluluğun sertifikası...
Ailelerin eşsiz kurtuluşu.....

(!)

Bu topraklarda Muhalefet olmak,deveye hendek atlatmak kadar zordur Paşam...***

(!)
**********************************************************************************************
Fm Devlet-i derya'nın yüksek makamlarında oturan kişiler ideolojilerine dibine kadar sahip çıkan kişiler midir...(?)

Elbette Hayır....
Gelene Paşam gidene Ağam zihniyetinin hüküm sürdüğü bu derya'da,kişiler koltuklarına yaydığı çanakları yara almasın diye,her dönem bukalemum gibi renk değiştirirler...

Zamanında Şeyh'in dizleri dibinde oturan ve sonra 'Ben değiştim'diyerek kişiliğine teğet geçen bir zat-i muhterem gibi....

(!)
*********************************************************************************************
Devlet-i Mukaddes'in makam sahibi kişileri için gruplar ve inançlar yoktur...
Onlar neye inanılırsa,bir robocop gibi kendileri hazırlarlar ve bellekleri hemen yeni görüşe adabte olur...
Zaten ondandır ki,Sanat Dünya'sın dan en çok dans dalını ve kişi olarakta Asena'yı severler...

(!)
*********************************************************************************************
Bu Coğrafya'nın bir Belediye'sin de yıllardır kalabilen kişilik artık bazı konularda ermiş mertebesine yükselmiş demektir...
Çünkü çanak yalamanın kutsal sayıldığı bu diyarlarda aslında o kişiliğin yaptığı bir ayakta kalma sanatıdır...
Ve ayakta kaldı ise bu işi başardı demektir....

Ne Parti'ler geldi geçti bu Coğrafya üzerinden....
Ne kişiler'de elbette....

Son olarak ne çıktı fm,bir Cemaat'in öncüsü,kalbi,atar damarı,halkı toplar damarı kişinin,90'lık kaset hürmeti yüzünden istifa eden muhalefet lideri ile olan ahbablığı....

Özgürlükler Ülke'sine göç eden bu kişinin,kişi ayırt etmeksizin bağlantıları....
Olur mu böyle fm demeyin....

Sanat dalı dans olunca kıvırtmak Cennetin anahtarıdır...

(!)

Her zaman taklit yapmak çözüm yolu değildir...
Merzifon eşşeği gibi anırabiliyorsan,eşşek olmana gerek yok...
Denizli Horozu gibi ötebiliyorsan yolunmana gerek yok...
Özüne dönmeyi bilmelisin...
Varsa şayet bir dönebileceğin (Öz'ün) der;

Fransa asıllı,Peru yırtmaçlı,İngiltere amaçlı,Yunanistan kırbaçlı,Libya kürtajlı,Senegal'li ünlü düşünür Asuman Krause.

Yobazlar her zaman yobaz kalacaklardır...
Nefeslerini yobazca alacak...
Tuvaletlerini yobazca yapacaklardır...
Bedenleri ve görmez gözleri yobazca çalışacak...
Çalışmayan organları olan beyinleri yobazca pas tutacaktır...
Yobazca gülecek,yobazca ağlayacaklardır...
Ve en sonunda yobazca en nadide deliklerine pamuk tıkanacaktır..
Der;

Pakistan asıllı,Suriye dantelli,Macaristan delikli,Sırbistan erikli,Hırvatistan terlikli,Gürcistan elekli,Rus ünlü düşünür Deniz Akkaya.

Adamına göre sohbetin hazzı başkadır..
Her nefes alıyorum sanan kişiye cevap vermek...
Kahır çekmekle eş değer olur...
Her nefes alanın peşinden koşan ise..
Kahrından keder olur der;

Rumen asıllı,Ekvador kalıplı,Papua Yeni Gine kılıflı,Malta kıytırıklı,Cezayir infazlı,Fransa hazlı,Tokyo fazlı,Bulgar ünlü düşünür Ebru Şallı...

Hayat'tan çok ders aldım...
Hayat'ın adım adım hamlelerini biliyorum..
Ve ona göre kendimi ayarlıyorum..
Gelecek her rüzgara karşı bir korunmam..
Her doluya karşı çelikten bir şemsiyem var...
Kıramaz,yıpratamaz,hayal kırıklığına uğratamaz bu hayat beni..
En önemlisi şaşırtamaz...
Çünkü kamuflajım sağlam...
Acılar tırıs gelir,vırıs gider...
Her yanlıştan bir doğru çıkarıyorum..
Ve üç doğru bir yanlışı götütür diye sayısalın gözünün içine bakmıyorum...
Putlaşmış gibi ruhum..
Mumya gibi sarılmış bir kere.
Duygularımı gömmüşüm,deniz kıyısına nazır bir tepeye..
Dalga vurdukça duygularım şah'a kalkıyor...
Ben ders aldım artık bu hayattan...
Yanmaz ciğerimin ince molekülleri...
Yanmaz kalbimin kıvrım kıvrım yerleri....
Diyen kim olur ise içten bir hassss........der;

Kamboçya asıllı,Cayman Adaları hayal kırıklı,Şili sadece susmalı,Kolombiya şaşırmışlı,Kongo dağılmışlı,Kosto Rika haykırışlı,Malezya'lı ünlü ama şuan düşünemez bir Gölge....

(!)

Okyanusta bir inci tanesi olmak istiyorsan..
O okyanusa mabedin gibi bakacaksın...
Çünkü okyanusa i,şemek için can atanlar çok der;
Bolivya asıllı,Pakistan mühürlü,Fas üfürüklü,Gine tükürüklü,Gana öksürüklü Sudan'lı ünlü düşünür Perihan Savaş...

***Hayırlısını dile...Hayırlısını....(!) (!)

Ah fm klasik olan bir söz vardır değil mi,yapılacak bir eylem karşısında hayırlısını istemek.....
Kime göre hayır,neye göre şer'dir konu olan aslında mühim değil sen iste,Tanrı verir nede olsa...

(!)
********************************************************************************************
Şimdi bir olguyu çok fazla istiyoruz değil mi olmadığı zaman veya gerçekleşmesinin zor olduğunu anladığımız zaman topu hayıra atıyoruz çaba sarf etmek yerine esaretin büyü bedeli olan hayırlısına....
********************************************************************************************
İnsan var fm 'sen bunu yapamazsın'denildiği zaman dağılan,yapamayacağına karar kılan,hiç bir zaman bir daha bulaşmayan...
Yukarıda belirttiğim insanların zihinleri zaten başka himayeler altında seyir alırlar..
Onlar başlamadan,millet denilen sürünün lafına göre haraket ederler...
Fikirleri sürü ile siyam ikizidir ya.....

(!)
********************************************************************************************
İnsan var fm 'sen bunu yapamazsın'denildiği zaman kılıcı kuşanan,savaş alanına giden süvariler gibi herşeyi göze alan,yapmaya o ana kadar pek niyeti yoksa dahi,o andan sonra yapması namus görevi olan biri gibi davranır...
Yapmar mı yapmaz mı sorun olan o değil,önem arz eden 'hayırlısı'denilen önceden kabul etme ve çabalamama işlevine hayallerini bırakmamaktır....
********************************************************************************************
Hem fm birşey size göre hayırlı değil bir başkasına göre hayırlı olduğu zaman,hayırlı olunan kişi hayırsız mı oluyor...(?)
Zaten hayırsız onu hak ediyor,hayırlısını ise siz hak ediyorsunuz....

(!)

Hayallerin uçurtması....
Esaretin zalim bedeli...
Hayırlısı frenlemesi...
Hayırsızı inancı...

(!)

Dost dedidiğin yayık ayranı gibi salladıkça karakteri bozulmaz..
Dost dediğin susmak gerektiği zaman bile yakışır halde susar...
Sivri biber gibi yakmaz der;
Hindistan asıllı,Belarus hormonlu,Malta kartonlu,Cezayir karbonlu,Yunan ünlü düşünür Oğuz Yılmaz.

Yobazları düşündükçe Hitler sabun ocakları geliyor aklıma...
Çıkarmam mı gerekir bilmiyorum bunu aklımdan....
Yobazlığın bile suyunu çıkaranlar var...
Çakma yobazlar mesela,çakma yobazlar bir ampül (!) altında mıh gibi ortaya çıkar..
Ve deşifre olurlar der....;

Cezayir asıllı,Danimarka gel-gitli,Dominika med-cezirli,Ekvador dönekli,Estonya kelekli,Endonezya'lı ünlü düşünür Sertap Erener..

Damlaya damlaya göl olur diye,damla hesabını sayan....
Her koyun kendi bacağından asılır diye,koyun taklidi yapan...
Sakla samanı,gelir zamanı diye,saman ile sahura yatan....
Kaos yaratmak isterken,çamura yatan....
Taç takmak yerine,her bulduğunu kulak arkasına takan....
Ya sözlerin gizemli esiridir...
Yada enkaz'da nefes arayan bir gericidir der;

Batı Sahra asıllı,Burkina Faso niyetli,Burundi diyetli,Benin kerizli,Bhutan terlikli,Bolivya'lı ünlü düşünür Uğur Işılak.


(!)

özlendiğini bil yoldaş :) geliyon gidiyon bir hal hatır sormuyon?
keşiş olup şu alemi gezerim, bir dost bulamadım gün akşam oldu :))

Aşık olamıyor diye fitil kullananlar...
Ya aşkı tatmamışlardır...
Ya da fitile hayranlardır der;

Tunus asıllı,İtalya gözü yaşlı,Somali kalbi kırıklı,Gana sırıklı,Rumen ünlü düşünür Suat Suna...

Hançeri başkasına...
Kılıcı komşuna...
Çuvaldızı baldızına..
Kürdanı kendisine batıran...
Ya sivri şeylerden hoşlanıyordur..
Yada kaşınıyordur der;

Amerikan Samao asıllı,Aruba aromalı,Bermuda üçgenli,Cibuti göçmenli,Doğu Timor kıymıklı,Grenada bıyıklı,Bulgar ünlü düşünür Hakan Taşıyan.

Her rüzgara yelken açan insanın teknesi..
Ya alabora olur...
Ya da o sarsıcı rüzgar içinde boğulur....
Latin alfabesi'nde Aşk sözüğünü ezberleyenin ipi ile kalbe inen...
Damar tıkanıklığından,çaresizce yalan olur der;

Portekiz asıllı,Libya atardamarlı,İsrail yansımalı,Filipin bastırmalı,İsveç hıçkırmalı Çek ünlü düşünür Reha Muhtar.

Kelliği görünmesin diye,kalan saçlarına eziyet eden...
Mallığı görünmesin diye,olduğundan farklı görünmeye çalışan insan...
Ya saç taramayı bilmiyordur...
Ya da karakterinden utanıyordur der;

Fas asıllı,Tacikistan konforlu,Gürcistan hortumlu,Kırgısiztan tortumlu,Özbekistan vurgunlu,Ruandalı ünlü düşünür Fatih Kısaparmak.

Burnunun dikine gidenlenlerin..
Oturduğu yeri hep çimen bilenlerin..
Sohbetin ortasında ç.işi gelenlerin..
Sevmelere bile neden yükleyenlerin..
Tutucu ve esareti seven ebeveynlerin...
Sonu ya grip olur..
Yada Nezle der;

Lesoto asıllı,Mikronezya fırınlı,Solomon Adaları sümüklü,Somali körüklü,Suriye örüklü,Tacik ünlü düşünür Mine Koşan.


----------

Her rengi barındırmalı insan bünyesinde...
Kaypaklık yapmayarak ama...
Tek renk olunca insan,herkesi kendi gibi sanıyor işte acı yıkım orada başlıyor..
Oysa g.kuşağı gibi rengarenk olunca insan,hiç birşeye şaşırmıyor,şaşırtabilecek insanların ruhunu ince ayrıntısına kadar biliyor....
Der;

Fas asıllı,Angola civciv sarılı,Somali ciyak pembeli,Gana maviye çalarlı,İngiliz çıkarlı,Afgan siyahlı,Malezya'lı ünlü düşünür Mansur Ark.

Deveye hendek atlatmak yerine...
Kolay olanı seçip,deveyi kesip yiyen bizden değildir der;
Nikaragua asıllı,Panama olaylı,Kosta Rika kanamalı,Jamaika tamponlu,Küba hormonlu,El Salvador'lu ünlü düşünür Cansu Dere...

Sözcükler ve kelimelerden anlam çıkaramayanlar için....
Beden dili ile anlatım şekli yapmayın....
Yansınlar kelimelerin dilini çözemedikleri için faniler der;
Bolivya asıllı,Zambiya vesikalı,Mozambik kalıplı,Liberya sarıklı,Komor'lu ünlü düşünür Of aman Nalan...